AKP, corona virüsü önlemleri kapsamında yeni bir torba yasa düzenlemesini Meclis’e getiriyor. SÖZCÜ’nün ulaştığı yasa taslağına göre, işten çıkartmalara 3 ay boyunca yasak getirilecek. İşveren çalışanları ücretsiz izne çıkartabilecek ve günlük 39.24 lira ödeme yapacak. İşte yasa teklifinde öne çıkan maddeler…
Corona virüs kapsamında 25 Mart’ta Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile yeni yasal düzenlemeleri hayata geçiren AKP, bir paket daha hazırladı.
62 maddeden oluşan yeni torba yasa teklifiyle geçici istihdam güvencesi getiriliyor. İş Kanunu’na eklenecek geçici madde ile her türlü işçinin sözleşmesinin işveren tarafından üç ay süreyle fesih edilmesi yasaklanacak.
Cumhurbaşkanı’nı Fesih yasağı süresini altı aya kadar uzatmaya yetkili olacak. Fesih yasağı boyunca işveren işçiyi ücretsiz izne ayırabilecek.
Bu süre boyunca çalışana, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan günlük 39,24 lira nakit ücret desteği verilecek. Eğer işveren ücretsiz izne çıkardığı işçiyi çalıştırırsa ön görülen para cezasının 4 katı ceza uygulanacak.
Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların satışı, kiraya verilmesi, trampası, arsa veya kat karşılığı inşaat yaptırılması ve irtifak hakkı tesisi ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiraya verilmesi ve kullanma izni verilmesi işlemleri bundan böyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından elektronik ortamda ihale edilebilecek.
Sağlık Bakanlığı, corona virüsü ile ilgili son dakika gelişmelerini paylaştı. Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu’na göre, toplam vaka sayısı 38 bin 226, toplam hayatını kaybedenlerin sayısı 812’ye yükseldi. Sağlık Bakanı Koca, “Hastalarımızdan 264’ü daha iyileşti. Yoğun bakım ve entübe hasta sayımızdaki artış hızı düşme eğiliminde. Başarımız izolasyona bağlı. Virüs, gücünü temas ortamından alıyor. Virüse bu fırsatı tanımayalım. Evde kalalım” dedi.
Sağlık Bakanlığı, Türkiye Günlük Koronavirüs tablosunu paylaştı. Tabloya göre, son 24 saatte 4117 kişiye Kovid-19 tanısı konuldu, 87 kişi hayatını kaybetti, vaka sayısı 24 bin 900, can kaybı 812 oldu.
Bakan Koca Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Hastalarımızdan 264’ü daha iyileşti. Yoğun bakım ve entübe hasta sayımızdaki artış hızı düşme eğiliminde. Başarımız izolasyona bağlı. Virüs, gücünü temas ortamından alıyor. Virüse bu fırsatı tanımayalım. Evde kalalım” dedi.
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kılıç, Bakanlık bünyesinde hizmet veren bu laboratuvarların hem teknik donanım açısından üstün teknolojiye sahip olduğunu hem de alanda donanımlı sağlık profesyonellerinin görev yaptığını söyledi.
Mikrobiyoloji referans laboratuvarlarının biyogüvenlik düzeyinin 3 seviyesinde olduğunu belirten Kılıç, dünya genelinde yeni koronavirüs nedeniyle çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiğini anımsattı. Kılıç, İspanyol gribinden sonra söz konusu Kovid-19’un, bulaşıcılık seviyesi açısından dünyanın gördüğü en büyük salgın olduğunu vurguladı.
Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda bilim insanının virüsün yapısının belirlenmesi ve buna göre ilaç ve aşı çalışmalarının hız kazanması için çalışmalar yürüttüğünü anlatan Kılıç, “Ekibimizle birlikte ocak ayının ilk haftasında başladık ve ilk olarak tanı kitlerini geliştirdik. İkinci olarak Türkiye’de vakaların görülmeye başlamasıyla birlikte virüsün izolasyonu üzerine yoğunlaştık.” bilgisini verdi.
“39 VİRÜS ELDE EDİLDİ”
İzolasyonun, virüsün yapısının tanınması açısından anahtar rolünü üstlendiğini dile getiren Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Salgın esnasında klinik numunelerden virüs izolasyonu çalışmaları başlatıldı. Yaklaşık bir ay öncesinde başlanılan çalışma sonucunda ilk aşamada 18 SARS-COV-2 virüs olmak üzere şu an 39 virüs elde edildi. Virüs izolasyonu aşı, anti-serum, ilaç ve vücut dışı tanı kitlerinin geliştirilmesi için antijen sağlayacak. Erciyes ve Ankara Üniversitelerinden hocalarımız da bu konuda çok önemli çalışmalar yaparak virüsün izolasyonunu sağladılar. Bu çalışmalar çok önemli. Biz de Mikrobiyoloji ve Referans Laboratuvarı Daire Başkanlığı olarak bundan sonrada farklı üniversitelerdeki değerli meslektaşlarımızın yürüttüğü çalışmaları gönülden destekliyor olacağız.”
“Ekibimizle biz virüsü izole ettik ve sonrasında tanımlamaları gerçekleştirildi.” diyen Kılıç, ayrıca bir hastadan numune aldıklarını ve virüsün tüm genom dizilimini çıkardıklarını vurguladı.
Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de yeni tip koronavirüsten hayatını kaybedenlerin sayısının 812’ye, vaka sayısının ise 38 bin 226’ya yükseldiğini açıkladı.Sağlık Bakanlığı, koronavirüs vaka ve ölüm sayısına ilişkin güncel bilgileri yayınladı. Bakanlığın paylaştığı verilere göre, son 24 saatte 24 bin 900 test yapıldı ve 4 bin 117 yeni tanı kondu. Son 24 saatte 87 hasta ise hayatını kaybetti. Açıklanan son rakamların ardından Türkiye’de koronavirüsten ölenlerin sayısı 87 artarak 812’ye, vaka sayısı ise 4 bin117 artarak 38 bin 226’ya yükseldi.
İYİLEŞEN HASTA SAYISI BİN 846’YA YÜKSELDİ
Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı veriler arasında iyileşen hasta sayısındaki artış dikkat çekti. Son 24 saatte 284 hasta koronavirüsten iyileşerek taburcu edildi. Böylece toplam iyileşen hasta sayısı bin 846’ya yükseldi.
Şike davasında nokta, soruşturmanın bir yıl önce başladığı ‘3 Temmuz’un arifesinde konulacak ve Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ’ın serbest kalıp kalmayacağı ortaya çıkacak.
Çağlayan Adliyesi’ndeki özel yetkili 16. Ağır Ceza Mahkemesi ’nde görülen şike davası bugün saat 09.00’da başlayacak. 23. ve son duruşmada sanıklara son sözleri sorulacak ve ardından karar açıklanacak. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde başlayan ilk duruşmayı “Bugün Sevgililer Günü. Herkesin gününü kutluyorum. Umarım herkes sevdiğine en kısa zamanda kavuşur” diyerek kapatmıştı. Ekinci, bugün insanları birbirine kavuşturacak mı, hep birlikte göreceğiz. Karar duruşmasında daha önce de yazdığımız gibi genel beklenti hükümle birlikte tahliye. Bunun manası başta Yıldırım olmak üzere bazı sanıklara bir ceza verilecek ama hem yattıkları süre hem de Yargıtay süreci göz önüne alınarak kişiler tahliye edilecek. Beraat isteseler de Fenerbahçe avukatları da kararın ‘hükümle tahliye’ yönünde olacağını düşünüyor ki Yıldırım’ın avukatlarından Yasemin Merçil, cuma günü “Nasıl bir karar bekliyorsunuz” diye yönelttiğimiz soruya “Hükümle tahliye” dedi. Peki neden beraat değil de hükümle tahliye? Bir yıl tutuklu yargılanan bir sanığa ‘pardon’ denilerek beraat verilmesi yargı sistemimizde pek rastlanır bir durum değil.
Başkanlığı ne olur?
Hâkim Mehmet Ekinci, cuma günü bir karar alıp tahliye taleplerini reddetseydi ama bugün de tahliye verseydi “Peki iki gün daha niye içeride tuttunuz” sorularına muhatap olacaktı. Ayrıca tahliyelere ‘ret’ kararı bugün verilecek nihai kararın da ilanı olacaktı. Zira iki günde bir şey değişmeyeceğine göre sanıkların serbest kalmaları da beklenemezdi. Fenerbahçeli avukatlar da hâkimin bu tavrını kendileri açısından olumlu buldu. Yıldırım’a örgütten ceza çıkması beklenmezken beraat ise en zayıf ihtimal. Yıldırım’ın şike ve teşvikten ve de alt sınırdan ceza alması halinde Yargıtay’ın da onay vermesi halinde yaklaşık 1 yıl daha, süreç tamamlandıktan sonra, yatacak. Örgütten de ceza verilirse süre 3 yıla çıkabilecek. Hükümle tahliye çıkarsa gerekçeli karardan sonra dosya Yargıtay’a taşınacak. Ekinci gibi Yargıtay da hızlı davranırsa, kesin hüküm en iyi ihtimalle bile gelecek yıl bu günleri bulabilir. Yargıtay cezayı onarsa Yıldırım’ın başkanlığı da düşecek.
Savcı 14 yıl istemişti
Aziz Yıldırım hakkında davanın savcısı Ufuk Ermertcan, verdiği mütalaada 6 maçta şike, 3 maçta teşvik primi vermek ile haksız ekonomik çıkar sağlamak amaçlı örgüt kurmak suçlamasıyla toplam 13 yıl 10 ay hapis cezası istemişti. Savcı, İlhan Ekşioğlu hakkında örgüt üyeliğinin yanı sıra 5 maçta şike ve 4 maçta teşvik ve Şekip Mosturoğlu hakkında da örgüt üyeliği, 1 maçta şike, 1 maçta teşvik, 1 maçta şikeye teşebbüsten ceza istemişti. Savcı, davanın bir numaralı sanığı Olgun Peker hakkında silahlı suç örgütü kurmaktan ceza isterken, Trabzonspor Başkanı Sadri Şener için 1 maçta teşvik teşebbüsünden ötürü, eski Beşiktaş Asbaşkanı Serdal Adalı ve Beşiktaş ’ın eski hocası Tayfur Havutçu hakkında da bir maçta şikeden ceza verilmesini talep etmişti.
Radikal .com.tr – Karmaşık duygularla başladım maçı izlemeye. Evet, gönlümü çelen taraf İtalya ’ydı ama turnuvanın en iyi maçını dün oynamaları gerekiyordu. Evet, İspanya ’yı eleştiriyordum, ama finalde her şeyi tekzip edebilecek bir futbol gösterirlerse ‘döneklik’ farz olabilirdi. Çünkü tarih yazarken onları yalnız bırakmak olmazdı! O yüzden gözüm de gönlüm de öncelikle sahada olacaklara göre tarafını seçecekti.
Gördük ki, açıkça ağır basan taraf İspanyollar oldu. Bütün turnuva bizden esirgedikleri yeteneklerin hepsini finale saklamışlar belli ki. Sadece ilk yarıda bile öyle bir döktürdüler ki, futbol tarihi onları gelmiş geçmiş en iyi takım olarak takdis etmek zorunda kalacak.
HELSINKI / SPOR SERVİSİ Finlandiya ’nın başkenti Helsinki’de düzenlenen Avrupa Atletizm Şampiyonası dün sona ererken Türkiye madalyalarına devam etti. Dün Türkiye ’nin yüzünü güldüren isimler kadınlar 1500 metrede altın madalya kazanan Aslı Çakır Alptekin ve aynı yarışta gümüş madalyaya uzanan Gamze Bulut’tu. Yarışın favorisi olan Aslı Çakır Alptekin, 4:05.31’lik derecesiyle şampiyon olmayı başardı ve altın madalyayı boynuna taktı. Yarışa son kulvarda başlayan dünya salon üçüncüsü milli atlet, kontrollü bir yarış çıkardı. Arka sıralardan yavaş yavaş önlere ilerleyen Alptekin, mücadelenin bitmesine iki tur kala liderliği ele aldı ve hemen arkasında yer alan diğer Türk Milli Takımı sporcusu Gamze Bulut’un önünde finiş çizgisini geçti. Dördüncü kulvarda başladığı yarışta, ön gruptan hiç kopmayan Gamze Bulut da Alptekin’in ardından 4:06.04’lük zamanıyla gümüş madalya elde etti.
Bu kez İlham gelmedi! Erkekler 1500 metre finalinde yarışan İlham Tanui Özbilen, son metrelerine ikinci girdiği yarışta6. oldu. Türkiye rekortmeni çekiççi Tuğçe Şahutoğlu ise 70.21’lik derecesiyle 5.oldu. Türkiye böylece şampiyonayı 7 madalyayla bitirdi. Türkiye ’nin diğer madalyaları, 3000 metre engellide Gülcan Mıngır’dan ( altın ), 100 metre engellide Nevin Yanıt’tan ( altın ), 10 bin ve 5 bin metrelerde Polat Kemboi Arıkan’dan ( altın ve bronz) ve 3000 metre engellide Tarık Langat Akdağ’dan (gümüş) geldi.
Nevin: 12.30 olsun benim olsun… Kadınlar 100 metre engellide üst üste ikinci kez Avrupa şampiyonu olan milli atlet Nevin Yanıt, zaman zaman kendisiyle ilgili medyada yer alan olumsuz haberlere atıfta bulunarak, “Ben her şeye rağmen şampiyon olurum” dedi. Seçmelerde 12.78, yarı finalde de 12.92 koştuğunu hatırlatan Yanıt, “Her yarıştan önce yaptığımız gibi Cüneyt Hocamla (Yüksel) kahve içtik. O sırada, ‘12.80 olsun, altın madalya benim olsun’ dedim. 12.81 koşarak hemen hemen de tutturdum bu dileğimi” ifadelerini kullandı. Kadınlar 3000 metre engellide turnuva öncesi favoriler arasında yer alan ve çok iyi bir pferformans sergileyerek Avrupa şampiyonu olan milli atlet Gülcan Mıngır da “Son antrenmanımdaki veriler, benim için madalya göstergesiydi” dedi.
NBA ‘deki temsilcilerimizden milli basketbolcu Ömer Aşık, 2 yıldır formasını giydiği Chicago Bulls’tan rekor bir ücretle Houston Rockets’a transfer olmak üzere. Batı temsilcisi Houston Rockets, Ömer Aşık’a 3 yıl için 25 milyon dolar teklif ederken sınırlı serbestlik hakkı bulunan milli basketbolcumuz, Bulls’un aynı ücreti vermesi durumunda Chicago’da da kalabilir.
Ancak Chicago Bulls yönetimi Ömer’in yüksek maliyetini karşılamaya yanaşmadığı belirtilirken transferin kesinleşmesi durumunda resmi imzalar 11 Temmuz’da atılacak.
HİDAYET 53 MİLYON DOLAR ALMIŞTI Bir diğer milli basketbolcumuz Hidayet Türkoğlu 2009 yılında, 5 yıl için 53 milyon dolarlık rekor bir ücretle Orlando Magic’den Toronto Raptors’a transfer olmuştu. Yine aynı yıl Mehmet Okur da Utah Jazz ile 2 yıl için 20.8 milyon dolara sözleşme yenilemişti.( hürriyet )
Beraberinde eşi Tuğba Belözoğlu olduğu halde THY’ye ait bir uçakla İstanbul ’dan Madrid’e giden Emre Belözoğlu Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, “Fenerbahçeli taraftarlar beni daima Fenerbahçeli olarak hatırlasınlar” diyerek şöyle konuştu:
“Çok mutluyum. Elimden geldiğince iki yıl boyunca başarılı olacağıma inanıyorum. Fenerbahçe ’yi ve ülke futbolunu temsil etmeye gidiyorum. Şimdi imza töreni için gidiyorum. Çok güzel anılarım olacağına inanıyorum.”
Emre Belözoğlu açıklama yaptığı sırada çocuklarını yurt dışına uğurlama için Atatürk Havalimanı’na gelen Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ’ın kardeşi Acar Yıldırım’ı görünce onun yanına gitti ve kısa bir görüşme yaparak vedalaştı. Daha sonra sözlerine devam eden Emre Belözoğlu Fenerbahçe camiasına kırgın mısın? Şeklindeki bir soruyu şöyle cevapladı:
“Hayır. Ben, 4 yıl boyunca elimden geldiğince Fenerbahçe ye hizmet ettim. Bu gün bana gösterilen sevgi ve teveccüh bunun ispatıdır. Bu gidişim futbolun içinde olağan şeyler. Kendimin ve ailemin mutlu olacağını düşünüyorum. Fenerbahçe taraftarının bana dört yıldır verdiği desteği unutamam. Onlara çok teşekkür ediyorum. Beni daima bir Fenerbahçeli olarak hatırlasınlar. Dönüşte geleceğimiz yer yine burası. Bu işler nasip. Benim ait olduğum yer Fenerbahçe ’dir.”
Arda ile görüşüp görüşmediği konusunda ise Emre, “Arda ile her zaman görüşüyorum. Bana orada çok güzel bir ortam olduğunu söyledi. Birkaç gün içinde orada olacak buluşacağız. Onun orada olması benim için büyük şans. O benim kardeşi gibidir” dedi. Eşi Tuğba Belözoğlu ile pasaport kontrolüne giden Emre burada eski Fenerbahçe yöneticileri Nihat Özdemir ve Mahmut Uslu ile karşılaştı. Emre onlara da veda ederek uçağına gitti. (DHA)
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi , “Futbolda Şike” davası kapsamında tutuklu bulunan Fenerbahçe Kulübü Başkanı tutuklu sanıklar Aziz Yıldırım , Olgun Peker, İlhan Ekşioğlu ve Yusuf Turanlı’nın tahliyesine karar verdi. Yıldırım, örgüt kurmak suçundan 2 yıl 6 hapis, şike suçundan ise 3 yıl 9 ay hapis ve 1 milyon TL para cezası aldı.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, “Bu yargılama sürecinde yoğun çalıştık. Hakimlerimiz benden çok daha fazla emek sarfettiler. Onların büyük emeği oldu. Biz de duruşmayı idare etmeye çalıştık. Heyet olarak tek tek bütün sanıkların eylemlerini inceledik. Umuyorum bir hata yapmamışızdır. Yapmışsak da bunun yasal yolları var” dedi.
İSTANBUL – Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım , “Futbolda Şike” davasına bakan özel yetkili 16. Ağır Ceza Mahkemesi ‘nin hakkında verdiği mahkumiyet kararının kesinleşmesi durumunda 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 18. maddesi uyarınca, “seyirden men” cezası alacak. Yıldırım, aynı kanun kapsamında yasak süresince spor kulüplerinde, federasyonlarda ve taraftar derneklerinde yönetici olamayacak.
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi , 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Yıldırım hakkında, güvenlik tedbiri olarak 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un “seyirden yasaklanma” başlıklı 18. maddesinin uygulanmasını da öngördü.
Kanunun 18. maddesi, şu hükümleri içeriyor:
“Kişinin, bu kanunda tanımlanan veya yollamada bulunulan ilgili kanunlardaki suçlardan dolayı mahkemece kurulan hükümde, hakkında güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklanmasına karar verilir. Seyirden yasaklanma ibaresinden kişinin müsabakaları ve antrenmanları izlemek amacıyla spor alanlarına girişinin yasaklanması anlaşılır. Hükmün kesinleşmesiyle infazına başlanan seyirden yasaklanma yaptırımının süresi cezanın infazı tamamlandıktan itibaren bir yıl geçmesiyle sona erer. Bu güvenlik tedbirine ceza verilmesine yer olmadığı kararı ile birlikte hükmedilmesi halinde, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl geçmesiyle bu güvenlik tedbirinin uygulanmasına son verilir.
Bu kanun hükümlerine göre hakkında güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklanma kararı verilen kişi, yasak süresince spor kulüplerinde, federasyonlarda ve taraftar derneklerinde yönetici olamaz; spor müsabakalarında hakem, temsilci veya gözlemci olarak görev yapamaz.”(AA)
İSTANBUL – Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım , “Futbolda Şike” davasına bakan özel yetkili 16. Ağır Ceza Mahkemesi ‘nin hakkında verdiği mahkumiyet kararının kesinleşmesi durumunda 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 18. maddesi uyarınca, “seyirden men” cezası alacak. Yıldırım, aynı kanun kapsamında yasak süresince spor kulüplerinde, federasyonlarda ve taraftar derneklerinde yönetici olamayacak.
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi , 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Yıldırım hakkında, güvenlik tedbiri olarak 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un “seyirden yasaklanma” başlıklı 18. maddesinin uygulanmasını da öngördü.
Kanunun 18. maddesi, şu hükümleri içeriyor:
“Kişinin, bu kanunda tanımlanan veya yollamada bulunulan ilgili kanunlardaki suçlardan dolayı mahkemece kurulan hükümde, hakkında güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklanmasına karar verilir. Seyirden yasaklanma ibaresinden kişinin müsabakaları ve antrenmanları izlemek amacıyla spor alanlarına girişinin yasaklanması anlaşılır. Hükmün kesinleşmesiyle infazına başlanan seyirden yasaklanma yaptırımının süresi cezanın infazı tamamlandıktan itibaren bir yıl geçmesiyle sona erer. Bu güvenlik tedbirine ceza verilmesine yer olmadığı kararı ile birlikte hükmedilmesi halinde, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl geçmesiyle bu güvenlik tedbirinin uygulanmasına son verilir.
Bu kanun hükümlerine göre hakkında güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklanma kararı verilen kişi, yasak süresince spor kulüplerinde, federasyonlarda ve taraftar derneklerinde yönetici olamaz; spor müsabakalarında hakem, temsilci veya gözlemci olarak görev yapamaz.”(AA)
Üç gün sürecek sağlık kontrollerine teknik direktör Aykut Kocaman ve yardımcılarının yanı sıra yeni transferler Mehmet Topal ile Salih Uçan da katıldı.
Yeni kulüp doktoru Doç. Dr. Burak Kunduracıoğlu yönetiminde gerçekleştirilen sağlık kontrollerinin ilk gününde futbolcular; Mehmet ve Salih’in yanı sıra Özer Hurmacı, Orhan Şam, Özgür Çek, Gökay Iravul, Berk Elitez, Recep Niyaz, Hasan Erbey ile kaleci Erten Ersu yer aldı.
Sağlık kontrolleri 4 Temmuz Çarşamba günü devam edecek.
Şike Davası’nda 1 yıllık süreç sona erdi ve karar çıktı. Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım tahliye oldu ancak ceza da aldı. Şike Davası’nda Aziz Yıldırım’ın şikeden aldığı ceza nedeniyle Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi yolu zora girdi mi? Bu konuda Fenerbahçeli yönetici İlhan Ekşioğlu’nun avukatı Ersan Şen konuştu. Şen mahkemenin aldığı bu kararların Fenerbahçe’nin Avrupa’sını etkilemeyeceğini düşünüyor…
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görülen ”Futbolda şike” davası sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Günay, ”Aziz Yıldırım tahliye edildi. Yargı yolu açık olmak kaydıyla karar verildi. Kendisi görevinin başında. Herhangi bir tedbir kararı yok. Gelip başkanlığa oturacak” dedi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 4’ü tutuklu 93 sanığın yargılandığı Futbolda Şike Davası’nda nihai ve “tarihi” kararlar açıklandı. Tutuklu 4 sanık; Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Asbaşkan İlhan Ekşioğlu, Olgun Peker ve Yusuf Turanlı tahliye edildi. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a “örgütten” 2 yıl 6 ay, “şikeden” ise 3 yıl 9 ay (toplam 6 yıl 3 ay) hapis cezası verildi. Yıldırım ayrıca 1 milyon 312 bin TL para cezasına çarptırıldı. Aziz Yıldırım tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliye edildi.
Peki mahkemenin kararı ne anlama geliyor? Bundan sonra ne olacak? İşte uzmanların görüşü:
“FEDERASYON CİDDİ SIKINTIYA DÜŞTÜ. UEFA FENERBAHÇE’YE CEZA VEREBİLİR”
ALPAY KÖSE – SPOR HUKUKÇUSU:
Federasyon bu kararla ciddi sıkıntıya düştü. Çünkü TFF’nin verdiği kararla Çağlayan’dan çıkan karar birbirine taban tabana zıt. Hem yöneticiler hem de oyuncular şikeden ceza aldılar. ‘Sahaya yansımadı’ kararı da çürümüş oldu. Dolayısıyla TFF bu durumu UEFA’ya açıklamakta ciddi olarak zorlanacaktır. Bu kararın ardından UEFA’dan Fenerbahçe’ye ceza eglmesi olasılığı ağırlık kazandı.
Aziz Yıldırım’ın başkanlığı Yargıtay kararına kadar devam eder. Eğer Yargıtay cezayı onarsa başkanlığı düşer.
KARAR FENERBAHÇE’NİN UEFA’SINI ETKİLEMEZ
Şike Davası’nda 1 yıllık süreç sona erdi ve karar çıktı. Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım tahliye oldu ancak ceza da aldı. Şike Davası’nda Aziz Yıldırım’ın şikeden aldığı ceza nedeniyle Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi yolu zora girdi mi? Bu konuda Fenerbahçeli yönetici İlhan Ekşioğlu’nun avukatı Ersan Şen konuştu. Şen mahkemenin aldığı bu kararların Fenerbahçe’nin Avrupa’sını etkilemeyeceğini düşünüyor…
Fenerbahçe taraftarları uzun süre böyle bir tahliye kararını bekliyorlardı. Bizim hukuk sistemimizde verilen cezaların tamamı infaz edilmiyor. 2005 yılına kadar verilen cezanın üçte biri infaz ediliyordu. Üçte ikisi şartlı tahliye ile kişi dışarıda bulunuyor. 2005’de bu değişti. Şu anda kişiye verilen ceza üçte ikisinde kişi özgürlüğünden mahrum bırakılıyor, yani cezaevinde geçiriyor. Geri kalan üçte birlik kısmında şartlı tahliye olarak cezaevi dışında bulunuyor. Şimdi öyle tahmin ediyorum ki, burada hükümle birlikte tahliye kararı da verildiğine göre Aziz Yıldırım’ın şu ana kadar içeride geçirmiş olduğu süre, yatacağı cezayı karşılıyor olsa gerek ki, bu cezalarla birlikte aynı şekilde tahliye kararı verilmiş oluyor. Bu alınan cezaları üstüste koyup toplamak lazım. Örgüt kurmaktan aldığı ceza ve şikeden alınan cezayı topladığımız zaman karşımıza çıkan miktarın üçte ikisinin içeride geçirilmesi yeterli oluyor. Tabii ki bu şikeyle ilgili kanun sonradan çıkmıştı. Dolayısıyla hukukumuzun temel kurallarından birisi kanunsuz suç ve ceza olmaz. Yani kanun koyucu bu eylemleri suç saymadan önce gerçekleşen hadiseler bu şekilde cezalandırılmamış oluyor. Uzun bir yargılama süreci bu şekilde noktalanmış oluyor. Fenerbahçe taraftarlarının büyük bir beklentisi vardı. Bu beklenti de böylece gerçekleşmiş oldu.
Demek ki; mahkeme Aziz Yıldırım’ı suçlu bulmuş ve kararını vermiş. Yargıtay bu kararı onayabilir, bozabilir. Tahliye edilmesi doğrudur. Tutuklu yargılanması gerekmiyor. Mahkemenin Yargıtay sürecinin sonuna kadar tutuklu olarak tutmasına gerek yok. Bunun benzer örneklerini de çok gördük. Burada tuhaf bir durum yok.
Çocuk yaşta başladığı ata sporu güreşte birçok başarıya imza atan Avluca, Aladağ Kamp Eğitim merkezinde günde çift antrenman yaparak Londra Olimpiyatları’na hazırlanıyor. Avluca, kariyerine dünya ve Avrupa şampiyonluklarını sığdırırken, katılacağı son turnuvadan olimpiyat şampiyonu olarak ayrılarak kariyerini zirvede tamamlamayı hedefliyor.
AA muhabirine açıklama yapan Avluca, Londra Olimpiyatları’nda altın madalya kazanmayı çok istediğini ve bunun için çok çalıştığını belirterek, ”2012 Londra Olimpiyatları, benim için ayrı bir önem taşıyor. Olimpiyat madalyasını aldıktan sonra, son noktayı koymak istiyorum. Londra olimpiyatları katıldığım son şampiyona olacak” dedi.
Avluca, 2 kez dünya, 4 kez de Avrupa Şampiyonu olduğunu ifade ederek, kariyerine olimpiyat şampiyonluğunu da eklemek istediğini kaydetti.
Madalya koleksiyonunda yalnızca olimpiyat madalyasının eksik olduğuna işaret eden Avluca, ”2012 Londra Olimpiyatları için yıl boyunca hazırlık yaptım. Grekoromen Milli Güreş Takımı olarak birçok başarıya imza attık. Bu başarıyı olimpiyatlarda da göstermek istiyoruz. Londra’da şampiyon olabilmek için var gücümle çalışıyorum. İnşallah, şampiyon olarak veda ederim” şeklinde konuştu.
Avluca, olimpiyatlarda 7 siklette birden mücadele edeceklerini anlatarak, şöyle devam etti:
”Burada önemli olan kaç siklette katıldığımız değil, önemli olan madalya. Bizim, güreş açısından önemli olan bu. Olimpiyatlara gitmek önemli ama boş gittikten sonra bir anlamı yok. Tüm arkadaşlarım da bunun bilincinde, onun için çok çalışıyorlar. Biz takım olarak da bir şeyler yapmak istiyoruz. Onun için şansımız diğer takımlardan daha fazla.
Takım olarak 2006 olimpiyatlarından sonra şampiyonluğu yakalamıştık. 2009’da dünya şampiyonluğunu yakaladık takım halinde. Dünya şampiyonasında ve Avrupa şampiyonalarında ikinciliğimiz var. Takım olarak üst sıralarda yarışıyoruz. Diğer arkadaşlarımın hepsi de kilosunun ideal isimleridir. Biz burada tüm eksiklerimizi giderdiğimiz takdirde, her şey tam olduğu zaman, aynı başarıyı 2012 olimpiyatlarında da yakalayabiliriz.”
Türk insanının güreşe olan ilgisinin her geçen gün arttığına dikkati çeken Avluca, ata sporu olan güreşte kaybettikleri zaman halkın bunu kabullenmediğini dile getirdi.
Avluca, federasyonun halkla olan bağlantısında, duyuru ve organizasyon konusunda kopukluklar olduğunu dile getirerek, organizasyonların federasyon tarafından tanıtılması gerektiğini bildirdi.
3 Temmuz 2011’den beri devam eden süreçten sonra İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ı iki ayrı suçtan mahkum etti. Mahkeme, Aziz Yıldırım’ın başkanlık yapması (Spor yöneticiliği) ve spor müsabakalarını izlemesine de yasak koydu. Peki bu karar ne anlama geliyor? Aziz Yıldırım Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığına devam edecek mi?
YARGITAY’IN KARARINA BAĞLI
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bugün vermiş olduğu karar, Yargıtay’ın onaylaması halinde yürürlüğe girecek. Bu ne demek oluyor? Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, hem maçları izleyebilecek hem de Yıldırım’ın başkanlığı devam edecek.
Mahkeme, Aziz Yıldırım’ın spor yöneticiliği yapmasına ve statlarda maç izlemesine yasaklama koymuştu. Mahkemenin vermiş olduğu kararın kesinleşmesi için, Yargıtay’ın bu kararları onaymalası gerekiyor.
AZİZ YILDIRIM GÖREVİNİN BAŞINDA
Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay, Başkan Aziz Yıldırım’ın görevinin başında olduğunu söyledi.
Şike davasının görüldüğü Çağlayan Adliyesi’nde verilen tahliye kararının ardından çıkışta basın mensuplarının sorularını cevaplayan Günay, “Başkan’a ceza verildi. Yargı yolu açık karar verildi. Kendisi görevinin başındadır. Tedbir kararı yok. Kendisi gelip başkanlığa oturacak.” dedi.
Edin Dzeko’nun menajeri İrfan Recepagiç, AA muhabirinin, “Türk basınında Edin Dzeko’nun Galatasaray’a transfer olacağı yönünde çıkan haberler” olduğunu hatırlatması üzerine, Galatasaray’ın veya Türkiye’den herhangi bir takımın Dzeko ile ilgilendiğine dair kendilerine bir bilgi ulaşmadığını söyledi.
Dzeko’nun trasferiyle ilgili Türkiye’den kimse ile görüşmelerinin olmadığını da belirten Recepagiç, “Bununla ilgili çıkan haberler de asılsızdır” diye konuştu.
Türkiye’de yer alan bazı haberlerde, Fatih Terim’in talimatıyla İdari Koordinatör Şükrü Hanedar’ın, Dzeko’yla temasa geçtiğini, 26 yaşındaki futbolcunun, “Türkiye’de oynayabilirim, benim için sorun yok ama kulübümü ikna edin” dediği iddia edilmişti.
Alınan bilgiye göre, Türk Telekom tarafından toptan seviyede DSL internet tarifelerinde yapılacak değişiklikle, yüksek hızlı DSL paketlerinde yüzde 13’e varan oranlarda indirim öngörülüyor.
Ayrıca başlatılacak yeni kampanya ile yüksek hızlı DSL paketlerinden hizmet alan abonelere yüzde 15’e varan oranlarda ilave indirim yapılacak.
Türk Telekom tarafından uygulanacak olan tarife değişikliği ve kampanya toptan olarak internet servis sağlayıcılarını kapsıyor. Ayrıca Türk Telekom, yüksek hızlı DSL paketlerine kazandıracakları her abone için belirli şartları sağlayan internet servis sağlayıcılarına 50 ile 150 lira arasında katkı sağlayacak.
Türk Telekom’un tarife değişikliği ve kampanyası kapsamında yapılan indirimlerin, internet servis sağlayıcıları tarafından, yüksek hızlı internet hizmeti alan kullanıcılara yansıtılması bekleniyor. Böylece yüksek hızlı internet hizmeti alan vatandaşlar hızlı interneti daha uygun fiyatlarla kullanabilecek.
