Archive for Haziran, 2012

Baba Zünun

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Baba Zünun, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Bozok’ta yaşayan alevilerdendi. Arazisini tespit ve vergilendirme konusunda kendisine haksızlık edildiği gerekçesiyle ayaklandı.

1526 yılının Ağustos ayında çevresine topladığı kuvvetlerle, Bozok sancakbeyi Mustafa Beyin konağını basan Baba Zünun, Bozok kadısı Muslihiddin Efendiyi öldürttü. Üzerine yollanan Karaman, Kayseri ve İçel beylerinden oluşan kuvvetleri, Kayseri’deki Kurşunlu Boğazı’nda yendi. İsyan, İçel ve Tokat arasındaki alana yayıldı. Malatya beyini de yenen Baba Zünun, 26 Eylül 1516’da Adana Beyi Piri Bey komutasındaki birliklere Höyüklü’de yenildi ve öldürüldü.

Delibaş Mehmet

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Doğum tarihi bilinmeyen Delibaş Mehmet Konya’nın Cumra ilçesinin Alibeyhöyüğü köyünün ağalarındandır. Milli Mücadele’nin başlarında Konya Valisi Haydar Vaner’in verdiği yetkiyle, ilerleyen Yunanlılara karşı, Cumra ve Karaman köylerinden güç toplayarak bir çete oluşturdu. Bu sırada İstanbul Hükümeti, Anadolu halkının Milli Mücadeleye karşı olduğunu göstermek üzere kışkırtmalara girişti.

Hürriyet ve İttilaf partisinden Zeynel Abidin Hoca, Kuvayi Milliyecilerin din düşmanı olduğu söylentilerini yaydı. Bu kışkırtmalara uyan Delibaş Mehmet 2 Ekim 1920’de 500 kadar adamıyla Cumra’ya baskın düzenledi. Ardından, çoğunluğunu asker kaçaklarının oluşturduğu; Ilgın, Akşehir ve Karamandaki ayaklanmacılarla birleşerek 3 Ekim 1920’de Konya’ya girdi. Başta Konya Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Sivaslı Ali Kemalli Hoca olmak üzere Kuvayi Milliye yanlısı pek çok kişiyi öldürdüler.

Konya’daki olaylar üzerine Ankara Hükümeti, İçişleri Bakanı vekili Refet (Bele) Bey’i ayaklanmayı bastırmakla görevlendirdi. Refet Bey komutasındaki güçler, 6 Ekim 1920’de, Delibaş Mehmet’i bozguna uğratarak Konya’ya girdiler. Ardından Cumra, Bozkır, Karaman, Seydişehir ve Beyşehir ele geçirilerek ayaklanmacılar dağıtıldı.

Delibaş Mehmet Mersin’e kaçarak Fransızlara sığındı. Daha sonra İstanbul’a giderek Zeynel Abidin Hoca ile ilişki kurdu. Bir süre İzmir’de Yunan Ordusunda görev aldı. Ardından yeni bir ayaklanma başlatmak üzere Konya’ya gitti. Ancak affedilmek umuduyla, ayaklanmaya karışmak istemeyen adamları tarafından 1921 yılında Çumra’da öldürüldü.

Topal Osman

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Topal Osman 1883 yılında Giresun’da doğdu. Gönüllü olarak Balkan savaşına katıldı. Bu savaşta yaralandı ve bacağı sakat kaldı. I. Dünya Savaşında gönüllülerden oluşan bir birliğin başında Kafkas Cephesindeki çarpışmalara katıldı.

İzmir’in 15 Mayıs 1919’da Yunanlılarca işgal edilmesinin hemen ardından gönüllü birliklerle Karadeniz bölgesindeki Rum çetelerine karşı mücadele etti. Giresun Belediye Başkanlığı ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin Giresun Şubesi Başkanlığını yaptı. Daha sonra Mustafa Kemal tarafından Kasım 1920’de Muhafız Kıtası komutanlığına getirildi. Koçgiri ayaklanmasının bastırılmasında önemli rol oynadı.

47. Alay komutanı olarak katıldığı Sakarya Savaşında yararlılık gösterdi. TBMM’de II. Grup olarak bilinen muhalefet grubunun önderlerinden Trabzon milletvekili Ali Şükrü Beyi, Mustafa Kemal’e karşı sert muhalefet izlediği gerekçesiyle 27 Mart 1923’de öldürdü. Güvenlik kuvvetlerine teslim olmayan Topal Osman, Ankara Ayrancı bağlarındaki evinde girdiği çatışmada yaralı olarak ele geçirildi. Kısa süre sonra 4 Nisan 1923 öldü.

Ali Rıza Efendi

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Ali Rıza Efendi 1841 yılında Selanik’te doğdu. Söke’den Selanik’e yerleşmiş Türkmenlerden “Kırmızı Hafız” lakaplı Ahmet Efendinin oğludur. İlkokulu Abdi Hafız Mahalle Mektebinde okudu. Selanik’te Evkaf İdaresinde katiplik, sonrada Gümrük Muhafaza Teşkilatında memurluk yaptı. Memurluğu sırasında, Hacı Sofi ailesinden Feyzullah Ağa’nın kızı Zübeyde Hanım‘la evlendi.

1876 yılında da Selanik Asakir-i Milliye taburunda subay olarak görev alan Ali Rıza Efendi, daha sonra da kereste ticareti yapmaya başladı. Zübeyde Hanım’dan beş çocuğu oldu. Çocuklarından Naciye, Ömer ve Fatma fazla yaşamadı. Sadece Mustafa ve Makbule hayatlarına devam edebildi. Ali Rıza Efendi, 1888 yılında, tek oğlu Mustafa Kemal ilkokulda okuduğu sırada, rahatsızlandı ve öldü.

Hürrem Sultan

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Hürrem Sultan, 1506 yılında doğdu. Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi ve Osmanlı tarihinde önemli roller oynamış bir haseki sultandır. Aslen Rus olan Hürrem Sultan’ın asıl adı Roxelanne’dır. Güzelliği nedeniyle küçük yaşta Kırım hanı tarafından Osmanlı sarayına sunulan Hürrem Sultan, sarayda özel bir eğitim gördü. Dişiliği, zekası ve becerisi ile padişahın dikkatini çekmeyi bildi. Harem kadınları ve saray ileri gelenleri arasında kendine yer edindi.

Kanuni’nin aşırı güven ve sevgisini kazanarak onun nikahlı eşi olduktan sonra belli bir plan dahilinde çalıştı, el altından çeşitli entrikalar uygulayarak on altıncı yüzyıl Osmanlı tarihini olumsuz yönde etkiledi. Kanuni’nin, Gülbahar Hatun’dan olan veliahtı Sultan Mustafa’yı ortadan kaldırmak için çeşitli entrikalar ile önce Gülbahar Hatun’u, ardından kırk yaşındaki veliaht Mustafa’yı boğdurttu. Devlet yönetimine de hakim olan Hürrem Sultan, İran savaşını destekledi. Ruslar ve Lehlerle barış içinde yaşanılmasını sağladı. Tüm bunlara rağmen, oğullarından birinin tahta çıkışını göremeden elli iki yaşındayken öldü.

Aykutalp

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Eski Osmanlı Beylerinden olan Aykutalp, 1301 yılında İnönü valiliğine getirildi. Uzun bir süre Osmanlı Devleti’ne hizmet eden Aykutalp, katledilerek vefat etti.

Rukiye Erkin

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Atatürk Rukiye’yi bir Konya gezisinde tanımıştı. O vakitlerde Rukiye hayatının en zor yıllarını yaşıyordu. Kimsesizdi. Atatürk, Rukiye’yi Ankara’ya getirerek bakımını ve okutulmasını sağlamış ve bir Jandarma Yüzbaşısı ile evlendirmiştir.

Nikahları Ankara Belediyesi’nde kıyılmış, zamanın İç İşleri ve Dış İşleri Bakanları da şahitlik etmişlerdir. Düğünleri İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda yapılmış, düğünde Atatürk ilk dansı Rukiye ile yapmıştır.

Anzavur Ahmet

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Milli Mücadele’ye karşı ayaklananlardandır. Balıkesir’e yerleşmiş bir çerkez ailesindendir. II. Abdülhamid zamanında Jandarma subaylığı yapmış, Bakırköy karakol kumandanlığında bulunmuş, sonra Kütahya ve Konya’da görevlendirilmişti.

Anzavur, II. Meşrutiyet’te Çakırcalı’nın tenkilinde büyük yararlılıklar gösterdi. Bu nedenle Sultan Reşad ona bir kılıç armağan etmişti. Daha sonra, emekli binbaşı olarak memleketine çekilmiş ve yarış atı yetiştirmeye başlamıştı. Son derece dindar, kendini beğenmiş ve ittihatçı düşmanıydı.

Mütarekede bir ara İzmit mutasarrıflığı yaptığı anlaşılıyor. Anadolu’daki ulusal kurtuluş hareketini, İttihatçılığın Bolşevikliğe varan bir uzantısı sayarak, din adına buna karşı çıkmak için kurulan, Cemiyeti Ahmediye’nin üyesi oldu. Kuvayı Milliye’yi bastırmak için gösterdiği çabalardan ötürü, Sultan Vahidettin kendisine “mirmiran”lık (bir çeşit mülki paşalık) unvanı vermişti.

Silahlı girişimlerinde başarısızlığa uğradıktan sonra, Yunanlı işgalcilerle işbirliği yapmış ve Yeniçiftlik köylü Mehmet Efe tarafından (Kara Hasan çetesinin eski üyelerinden) 1921 yılı Nisan ortalarında bir çarpışmada vurularak öldürülmüştür. Çeteci Pomak Kara Hasan’a yazdığı 30 Ekim 1919 tarihli mektupta, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını, I. Dünya Savaşı’na girerek Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasına yol açan farmason-İttihatçılar’la bir tutar.

Şemsi Denizer

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Şemsi Denizer, 1951 yılında Zonguldak’ta doğdu.

Şemsi Denizer, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü`nde iş yaşamına atılan Denizer, 1983`te aktif sendikacılığa başlamadan önce Gelik Kömür İşletmesi’nde puantör olarak çalıştı.

Denizer, 1986 yılında Genel Maden İş Sendikası Genel Başkan Yardımcılığı görevine seçildi, 1989`da da Genel Başkan oldu. 1992 yılında da Türk-İş Genel Sekreterliği’ne seçilen Denizer, halen Genel Maden İş Sendikası Genel Başkanlığı`nı da yürütüyordu.

Evli, 1 çocuk babası ve 1 torun sahibi olan Denizer, 1990 yılında yaşanan büyük işçi yürüyüşü sırasında kamuoyunca tanınmıştı.

TTK işçilerinin greve başlaması ve ardından onbinlerce maden işçisinin aileleriyle birlikte Ankara`ya doğru yola çıkması büyük yankı yaratmıştı. Bolu yakınlarına kadar gelen işçiler, dönemin Başbakanı Yıldırım Akbulut ile yapılan görüşmeler sonunda sağlanan anlaşma ile yürüyüşe son vermişlerdi.

Şemsi Denizer uğradığı silahlı bir saldırı sonucu 6 Ağustos 1999’da öldü.

Abaza Paşa

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Abaza Paşa, asi Halep Valisi Canbolatoğlu’nun hazinedarı iken onun yenilgiye uğraması sırasında yakalanmış, ancak Yeniçeri Ağası Halil Ağa’nın aracılığı ile bağışlanmıştı. 1621 yılında Erzurum Beylerbeyi olan Abaza Paşa, Sultan İkinci Osman’ın öldürülmesi üzerine yeniçerileri padişah katili ilan etti. Etrafına topladığı sekbanlarla Erzurum’da yeniçerileri ortadan kaldırmaya çalıştı.

Yeniçeri Ocağı aleyhine İstanbul ve Anadolu’da ortaya çıkan hareket dolayısıyla askerler arasında büyük bir huzursuzluk başlamıştı. Abaza Paşa bir yandan sancaklara kendi adamlarını tayin ederken, diğer yandan da halktan vergi toplamaya başladı. Kısa zamanda çevresine 30.000 kişi toplamayı başaran Abaza Paşa, ele geçirdiği yeniçeri, topçu, cebeci ve acemi oğlanı gibi ocak mensuplarını öldürttü.

Şebinkarahisar ve Sivas’ı ele geçirdi. Daha sonra da Ankara üzerine yürüdü ve şehri kuşattı. Osmanlı kuvvetleri, Sultan Dördüncü Murad’ın tahta çıkmasından sonra Abaza Paşa’yı Kayseri yakınlarındaki Karasu mevkiinde mağlup etti. Abaza Paşa, bu yenilgiden sonra Erzurum’a dönerek kalesine sığındı.

Abaza Paşa yeniçeri düşmanlığından vazgeçmiyordu. Sadrazam Hüsrev Paşa, 1628 yılında düzenlediği sefer sonunda Abaza Paşa’yı teslim aldı. Sultan Dördüncü Murad tarafından affedilen Abaza Paşa, Bosna valiliğine tayin edildi. Ancak tekrar isyan etmek gibi bir niyeti olduğu söylentileri padişah tarafından duyulunca 1634 yılının Ağustos ayında idam edildi.

Zübeyde Hanım

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Zübeyde Hanım 1857 yılında Selanik’te doğdu. Orta Anadolu’dan göç ederek, Selanik’in batısında Arnavutluk sınırına yerleştirilen yörüklerden, Hacı Sofi ailesinden Feyzullah Ağanın kızıdır. Selanik’te Gümrük Muhafaza Teşkilatında memur olan Ali Rıza Efendi ile evliliğinden beş çocuk sahibi oldu. Fatma ve Ömer’i daha küçükken kaybetti.

1888 yılında Mustafa ilkokuldayken kocasını da kaybeden Zübeyde Hanım, zaman zaman çocukları ile birlikte kardeşi Hüseyin Ağa’nın çiftliğine giderdi. Bu sırada, Atatürk‘ün ifadesiyle; iyi kalpli bir insan olan Ragıp Bey’le evlendi. Kızlarından Naciye de çok yaşamadı.

Balkan harbinden sonra, birçok Türk ailesi gibi, kızı Makbule ile birlikte Selanik’ten göç etti ve İstanbul’a gelerek Beşiktaş-Akaretler’de bir eve yerleşti. Milli Mücadele yıllarında Ankara’ya gelen Zübeyde Hanım, 1919’da ayrılmak zorunda kaldığı oğlunu, yıllar sonra Ankara’da Devlet Başkanı olarak gördü.

14 Ocak 1923’te tedavi amacıyla gittiği İzmir’de 66 yaşında vefat etti.

Reşide Eynegöllüzade Hanım

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Reşide Eynegöllüzade Hanım 1884 tarihinde doğdu. Babası 1929 yılında vefat eden Refet Eynegöllüzade’dir. Babası 3 kez evlendi (Emine, Zehra, Hatice). Annesi Emine hanımdır. Öz kardeşleri (Reşide, Zafire, Cemile) hanımlardır. babasının ikinci eşi Zehra hanımdan olan (Zekai Eriş, Hasnüne Hanım) iki üvey kardeşi vardı.

3. Cumhurbaşkanı Mahmut Celâl Bayar ile evlendi.

1964 yılında 80 yaşında vefat etti.

Çocukları Dr. Nilüfer Bayar (Milletvekili), Refii Bayar, Turgut Bayar.

İlbilge Hatun

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Göktürk Devleti’nin Türk Kağanı Bilge Kağan‘ın annesidir.

Eşi Göktürk Devleti’ni yeniden kuran İlteriş Kutlug Kağan‘dır. Diğer oğlu Kül Tegin‘dir.

Tılı Murat

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Yaşamı hakkında bilgi sahibi değiliz. Osman Atilla Afyonkarahisar Türküleri kitabında kendisi hakkında şu bilgileri veriyor: “Ona niçin Tılı Murat” dendiğini bilmiyorum. Bilinen birşey varsa, bir dikili taşı, bir büyük eseri, dillerde dolaşan tek bir mısrası olmadığı halde, onun halk arasında hâlâ yaşamakta olduğudur. Belediye parkının karşısındaki sıra dükkanlardan birinde çarşıya kahve pişirir, satardı. Müşterileri, yani oturmak için yanına gelenler belli insanlardı; çalan, çağıran ve kendinden geçen esrikler…

Tılı Murat da hem çalan hem çağıran hem de büyük bir ustalıkla saz çala çala oynayan, bir yayla çocuğu, bir halk artisti bir esrikti. Tılı Murat; kısa boylu, büyük kafalı, zayıf, fakat çok hareketli, fevkalade çevik, hem canı hem de kanı gür bir adamdı.

 

İsmet Kabaağaçlı Noonan

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Halikarnas Balıkçısı adıyla tanınan ünlü yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı‘nın kızıdır.

İzmir’de doğdu. İzmir Amerikan Kız Koleji‘nde okudu. Amerikalı John Noonan ile evlendi.

Babasıyla ilgili özel arşivi müzeye bağışladı
Halikarnas Balıkçısı adıyla tanınan ünlü yazar ve doğa tutkunu Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın kızı İsmet Noonan, babasından kalan özel eşya ve gazete kupürü arşivini, 2005 yılında İzmir’deki Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’ne (APİKAM) bağışladı.

Noonan’ın, bağışları arasında en dikkati çekenler, Kabaağaçlı’nın ölümünden bir yıl önce çekilen elektrosu, özel mektup ve yazışmalar oldu. Naci Sadullah, Azra Erhat, Sabahattin Ali, kızları ve annesiyle yazışmaları ile Cevat Paşa’ya Beyrut’tan gönderdiği mektuplar da bağışlar arasında yer aldı.

Başkan’dan teşekkür
APİKAM’da, Balıkçı’nın ‘Resimli Ay’ dergisine çizdiği karikatürlerinin bulunduğu sayılar ile karakalem ve minyatür tarzında çizim çalışmaları da incelenebilecek.
Mustafa Kapkın’ın çektiği Bodrum görüntüleri, Ara Güler’in çektiği Balıkçı’nın fotoğraflarının da yer aldığı arşivde, Balıkçı’nın tüm kitaplarının orijinalleri de bulunuyor. Noonan, çizim koleksiyonunu da bağışlayacağını açıkladı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İsmet Nooan’a, bağışı için tüm İzmirliler adına teşekkür etti.

Ogün Samast

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

28 Haziran 1990 tarihinde İstanbul/Üsküdar’da doğdu. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ermeni asıllı Türk vatandaşı gazeteci Hrant Dink’in katil zanlısı Ogün Samast, Samsun Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan ilk sorgusunda suçunu itiraf etti.

Hrant Dink’i milliyetçi duygularla öldürdüğü iddia edilmektedir. Hrant Dink’i öldürme sebebinin Ermeni kimliği üzerine yazdığı deneme serisinde “Türk’ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermenilerin Ermenistan’la kuracağı asil damarında mevcuttur” cümlesi olduğunu söylemiştir”.

Lise mezunu ve işsiz olan Ogün Samast, 20 Ocak 2007 tarihinde, olaydan 36 saat sonra Samsun Otogarı’nda Trabzon’a gitmek üzereyken, jandarmalar tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklamada katil zanlısının olayda kullanılan silahla birlikte ele geçirildiğini söyledi.

Dava devam etmektedir.

Badısabah Bozoğlu

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

AK Parti Çankaya Belediye Başkan Adayı Mesut Çağlar Bozoğlu‘nun kardeşidir. Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar‘ın oğlu Tolga Ağar ile evlidir. 2007 yılının şubat ayında Hilton otelinde yapılan nikahı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş kıyarken nikah şahitliklerini ise dönemin TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Hüsamettin Cindoruk yaptı.

Çiftlere evlilik cüzdanlarını eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar‘ın kızı Nilüfer Gürsoy takdim etti.

Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı nikah törenine, İstanbul Valisi Muammer Güler, Fenerbahçe eski başkanı Ali Şen, Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, Hikmet Çetin, Cavit Çağlar, Fatih Terim, Harun Tokak, Melih Gökçek, Mesut Yılmaz’ın eşi Berna Yılmaz, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Celal Doğan, Diyanet İşleri Eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Ertuğrul Özkök, Nazlı Ilıcak, Mit Esli Müşteşarı Sönmez Köksal katıldı. Törende davetlilere meyve suyu ve limonata ikram edilirken içki servisi yapılmadı.

Gül Esin

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1933 yılında Türkiye’nin ilk kadın muhtarı seçilen Gül Esin, Aydın‘ın Çine İlçesi, Karpuzlu Bucağı‘nın muhtarlığını yaptığı dönemde Atatürk tarafından ödüllendirilmiştir.

Muhtar olmasının ardından kahvehanelerde kumar oynamayı yasaklayan Gül Esin, kız kaçırma olaylarını önlemiş ve nikah işlerini düzene sokarak da büyük başarı elde etmişti.


Araştırmacı yazar Ercüment Köybaşı, 1930 yılında, 1580 sayılı yasa ile Türk kadınına ilk kez belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındığını, 26 Ekim 1933’te 2349 sayılı kanunla kadınların köy ihtiyar heyetlerine ve muhtarlığa seçme ve seçilme hakkını kazandığını belirtti.

Yaptığı araştırmada, 1935 yılında yapılan ilk genel seçimde 18 kadın milletvekilinin TBMM’ye girdiğini belirten Köybaşı, bugünkü Meclis’te bile ulaşılamayan bu rakamı, 70 yıl öncesinin tablosunda görmenin Türk kadınının gücünden korkuyu hissetmek mi; yoksa haksızlığın bir ürünü mü olduğunu, tam kestiremediğini ifade etti.

Köybaşı, şöyle konuştu: “1935 yılında TBMM’ye Aydın’dan kadın milletvekili gönderememişiz. Aynı dönemde Karpuzlu köyünden Cumhuriyet’in ilk kadın muhtarını çıkarmışız. Kadınımıza gurur veren o günlerde, 11 Aralık 1933’te Halkevi Gazetesi’nde çıkan haber ‘Büyük inkılabın il kadın muhtarı, vazifen kutlu ve mutlu olsun’ manşetiyle verilmiş. 32 yaşında muhtar seçilen Gül Esin, yaklaşık 500 oy alarak bu görevi üstlenmiş.

Abdürrahim Tuncak

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1908 yılında doğdu. Atatürk’ün evlatlıklarından olan Abdürrahim Tuncak, Atatürk’ün o zamanlar Van’dan aldığı kimsesiz bir çocuktur. İstanbul’a getirdiği sekiz yaşındaki Abdürrahim’i Beşiktaş Akaretler’de 78 numaralı evlerinde annesi Zübeyde Hanım’ın yanına bıraktı.

Zaferden sonra da Ankara’ya getirerek, Celal Bayar’ın oğlu Turgut Bayar ve başyaver Salih Bozok’un oğlu Cemil Bozok ile beraber Çankaya Köşkü’ne yakın bir ilkokula yazdırdı. Daha sonra Sanayi Mektebi’ne gönderildi.

Liseyi bitirdikten sonra Atatürk: “artık askere değil teknik adama ihtiyacımız var” diyerek istanbul’a gönderdiği Abdürrahim’e İstanbul Valiliği ve Belediyesi yardımıyla fransızca ve matematik öğretilmesini sağlamıştır.

Mustafa Kemal, öğrenimine yurtdışında devam etmesini uygun gördüğü Abdürrahim’i 1929 yılında Berlin Teknik Üniversitesi’ne göndermiş ve tüm giderlerini karşılamıştır.

1934 yılından sonra Tuncak soyadını alan Abdürrahim Bey Savarona Yat’ının satın alınması görüşmelerinde tercümanlık yapmıştır. Zübeyde Hanım, ölümünden yıllar sonra 1971’de açılan vasiyetnamesinde Abdürrahim Tuncak’a 20 lira verilmesini istemiştir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’da çalışmış ve oradan emekli olmuştur.

Başkent Üniversitesi bünyesinde Abdürrahim Tuncak Atatürk Müzesi bulunmaktadır.

Hayrünnisa Gül

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Hayrünnisa Gül 1965 yılında İstanbul Beşiktaş’ta doğdu. İstanbul Beyazıt Koca Ragıp Paşa İlkokulu ve Çemberlitaş Kız Lisesi’nde okudu. 1980 yılında Abdullah Gül’le evlendi.

İngilizce bilen Hayrünnisa Gül, Ahmet Münir (1983), Kübra (1985) ve Mehmet Emre (1991) olmak üzere üç çocuk annesidir.