İstanbul’da doğdu. Haydarpaşa Lisesi’ni bitirdi. Sinema alanında yönetmen, senaryo yazarı ve oyuncu olarak ünlendi. Yaşamının son yıllarını Berlin’de geçirdi.
Archive for Haziran, 2012
Orhon Murat Arıburnu
Cumartesi, Haziran 30th, 2012Aysel Gürel
Cumartesi, Haziran 30th, 20127 Şubat 1928’de Denizli’de dünyaya geldi. Çok sayıda hit şarkıya söz yazarı olarak imza attı. “Altı valiz dolusu şarkım var!” diyen Gürel’in şarkıları arasında dillerde marş olan “Firuze”, “Ünzile”, “Yalnızca Sitem”, “1945”, “Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam”, Değer mi?”, “Sır”, “Yolun Başı”, “Sarıl Bana”, “Zor Kadın”, “Aşk”, “Yanarım”, “Vur Yüreğim”, “Abone”, “Zorba Aşk”, “Dönmeyeceğim”, “Ayrıldık İşte”, “Son Dua”, “Gençlik Başımda Duman (Ateş Böceğim)”, “Bilmem Hatırladın Mı?”, “Deli Balım”, “Yörük Yaylası”, “Arabesk” bulunuyor.
“Şiir Şimdi” ve “Senin İçin Sana Değil” isimli iki de kitabı bulunan Gürel, 1954 ile 2005 yılları arasında “Meyhane Köşeleri”, “Tek Kollu Canavar”, “Yurda Dönüş”, “Mıstık”, “Gümüş Gerdanlık”, “Silemezler Gönlümden”, “Hop Dedik Kazım”, “Öyle Olsun”, “Tantana Kardeşler”, “Kaybolan Saadet”, “Arzu”, “Yansın Bu Dünya”, Fosforlu Cevriye isimli filmler Bendeniz Aysel” isimli dizide rol aldı.
Söz yazarı Aysel Gürel, tedavi gördüğü hastanede karaciğer yetmezliği nedeniyle 17 Şubat 2008 tarihinde hayatını kaybetti.
Yıldız Tilbe
Cumartesi, Haziran 30th, 201216 Temmuz 1966 Tarihinde İzmir’de doğdu. Özellikle Doğu Anadolu Bölgesi tınılarını kullandığı içli şarkılarıyla Türkiye’nin en başarılı şarkıcılarından biri olmuştur. 1991’de bir gece kulübünde çalışırken Sezen Aksu ile tanışması kariyeri için bir dönüm noktası oluşturmuştur.
Bir dönem boyunca yardımcı ses sanatçısı olarak çalışmış ve pek çok diğer sanatçı ile işbirliği içinde projeler gerçekleştirmiştir. 1994’de piyasaya sürülen Delikanlım albümü ile başarıyı yakalamış ve bu albümü pek çok diğer sükse izlemiştir.
Diskografisi
Delikanlım, 1994
Dillere Destan, 1995
Aşkperest, 1996
Salla Gitsin Dertlerini, 1998
Gülüm, 2001
Haberi Olsun, 2002
Yürü Anca Gidersin, 2003
Yıldız’dan Türküler, 2004
Sevdiğime Hiç Pişman Olmadım, 2004
Papatya Baharı, 2005
Tanıdım Seni (maxi single), 2006
Güzel, 2008
Levent Yüksel
Cumartesi, Haziran 30th, 201221 Ekim 1964 Tarihinde Antalya’da doğdu. Sertab Erener ve Aşkın Nur Yengi gibi o da Sezen Aksu’nun yetiştirdiği yorumculardandır. İlk ve orta öğrenimini Antalya’da tamamlayan Levent Yüksel, Antalya Lisesi’nden mezun olduktan sonra şimdiki adı İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı olan Belediye Konservatuvarı’nın kontrbas bölümünü bitirdi.
Konservatuvar’da okurken birçok gece kulübünde bas çaldı ve birçok sanatçıya eşlik etti. Askerlikten sonra bir gece kulübü orkestrasında Fatih Erkoç ve 1990’la 1996 arası eşi olacak Sertab Erener’le birlikte 2 sene çalıştı.
Aykut Gürel aracılığıyla Sezen Aksu’yla tanıştı ve Aşkın Nur Yengi’nin ilk albümü olan Sevgiliye’de bulunan Bile Bile şarkısına Harun Kolçak’la birlikte vokal yaptı. En sonunda 1993 yılında Med Cezir albümünü çıkardı. Bu albümle adını duyuran Yüksel, 2 yıl sonra İkinci Kasedi (CD’si) albümüyle ününü pekiştirdi. 1997 yılında çıkardığı Bi Daha single’ıyla o yılın en çok satan şarkıcısı oldu. Ancak ertesi yıl çıkardığı Adı Menekşe albümünde bekleneni veremedi ve kariyerinin en kötü albümünü yaptı.
Bu albümden sonra 3 yıl ara verdi ve Aşkla albümüyle geri döndü. 2004 yılında çıkardığı Uslanmadım albümüyle eski günlere dönüş sinyalleri verdi ve bu albümde Orhan Gencebay’ın şarkısı Yarabbim’i okudu. Bayan sanatçıların seslendirmiş olduğu eski şarkıları yorumladığı 2006 yapımı Kadın Şarkıları albümü büyük beğeni topladı. Kendisi şu an Türkiye’ de şarkı söyleyen en iyi erkek yorumcuların önünde gitmektedir.
Diskografi
Med Cezir (Tempa & Foneks) (1993)
Levent Yüksel’in 2. Kasedi (CD’si) (Raks Müzik) (1995)
Adı Menekşe (Raks Müzik) (1996)
Bi Daha (Cover&REmix) (Raks Müzik) (1998)
Aşkla (DMC) (2001)
Uslanmadım (İletişim Danışmanlık) (2004)
Kadın Şarkıları (İletişim Danışmanlık) (2006)
Kayahan
Cumartesi, Haziran 30th, 2012Türk pop müziği’nin temel taşlarından Kayahan (Açar) 29 Mart 1949’da Ankara’da doğdu. Çocukluk ve gençlik yıllarını Ankara’da geçirdi. Daha sonraları İstanbul’a yerleşti. Daha sonraları uzun süre Gömeç’teki İnta Sevgi Köyü’nde Geceler Caddesi ve Mavilim Caddesi’nin kesiştiği Hülyam Çıkmazı’nda yaşadı. Bu köydeki bütün cadde ve sokaklar, Kayahan’ın şarkılarının isimlerinden oluşmaktadır. Şu anda ise kızının eğitiminden dolayı İstanbul’da yaşamaktadır. Şimdiye kadar üç kırkbeşlik, bir uzunçalar (longplay), onbir kaset ve CD’si müzik arşivlerindeki yerini aldı. İlk olarak Nilüfer’e verdiği güzel şarkılarla ismini duyurmaya başladı. Nilüfer’in de yorumladığı “Geceler”, “Kar Taneleri”, “Esmer Günler” gibi şarkılar klasik haline geldi.
Kayahan, 38 yıllık müzik yaşamında herkese bestecilerin ne kadar önemli müzisyenler olduklarını göstermiştir. Türk Pop müziğinin çok yozlaştığı zamanlarda bile kalitesinden ödün vermedenmüzik yapmaya devam etti. Söz yazarı, besteci ve yorumcu olarak tam bir müzik emekçisi olan Kayahan, yıllar boyu Türk Pop müziğinde en çok kabul gören sanatçıların başında sayıldı. Müziklerini kendisinin yaptığı şarkıları sadece liste başı olmamakla kalmadı, yediden yetmişe herkesin belleğine ve yüreğine kazındı. 1991 yılında çıkarttığı “Yemin Ettim” adlı albümüyle satış rekoru kıran Kayahan, “Yolu sevgiden geçen herkesle bir gün bir yerde buluşuruz” sloganıyla büyük beğeni topladı. Çocuklar için yazdığı şarkılar ve televizyonlarda yayımlanan çocuk programlarıyla, onların da sevgi ve hayranlığını kazandı.
1993 yılında Raks Müzik etiketli “Son Şarkılarım” adını verdiği albümünde yine kendisine ait on şarkı yer aldı. Düzenlemeleri Erdal Kızılçay’ın yaptığı albümde İskender Paydaş, Hakan Kurşun gibi genç ve yetenekli isimler çalıştı. “Sarı Şekerim”, “Vazgeçmem”, “Aman”, “Kardeşiz Senle” gibi şarkıların öne çıktığı albüm yine yüksek bir satış grafiği yakaladı.
Kayahan, iki yıl sonra, 1995’te “Benim Penceremden” adlı albümüyle müzik yolculuğunu sürdürdü. Bu albümde ise “Sevenleri ayırmayın, sevenler ayrılmayın” sloganıyla çıktı müzikseverlerin karşısına. Tutkulu aşkları, gönülde yara açan ayrılıkları “kendi penceresinden” sekiz şarkıya döktü. Çıkış parçası “Ben Anadolu Çocuğuyum” da kültüren erozyon karşısındaki tepkisini dile getirdi. “Allah’ım Neydi Günahım” ise pek çok sanatçı tarafından icra edilerek büyük başarı sağladı. Bu albümle birlikte Demet Sağıroğlu’nun ardından müzik dünyasını yeni bir yetenekle tanıştırdı. Bu genç yetenek, 1999’da hayıtını birleştireceği İpek Tüter’di.
Kayahan, 1996’da “Canımın Yaprakları” adlı çalışmasını da “Allah kimseyi sevgisiz bırakmasın” sloganıyla piyasaya sundu. Bir insanın sevgiyi, aşkı yitirdiği anda herşeyini kaybetmiş olacağını belirten Kayahan, “Sevgisiz hiçbir şey yapılmaz. Herşeyin başı sevgidir” sözleriyle “sevgi” kavramına verdiği önemi dilegetirdi. Erdal Kızılçay, İskender Paydaş ve Tamer Çıray üçlüsünün düzenlemelerini yaptığı albümde sekiz parçaya yer verildi. Bütün albüm kendi evinin stüdyosunda low-fi teknoloji kullanılarak hazırlandı. Sekiz parçasını da ardarda konser atmosferinde kaydetti ve kliplerinde konserlerinden yapılan çekimler kullanıldı.
Kayahan, hızını kesmeyerek ertesi yıl “Emrin Olur” adlı çalışmasını çıkardı. Albümün mutfağında önceki çalışmalarındaki isimler yer almakla birlikte düzenlemeleri Tamer Çıray’a kendisi yaptı. Albüme adını veren “Emrin Olur” çıkış parçası olurken “Atın Beni Denizlere”, “Eminem”, “Şampiyon” gibi şarkıları radyo ve televizyonların en çok istek alan parçaları arasındaydı.
1999 yılının Nisan ayında dokuzuncu albümü “Beni Azad Et” müzik marketlerde yerini aldı. Dokuz şarkının yer aldığı çalışmada, “Beni Azad Et”, “Yine Şişe Bitecek”, “Her Yerde Aynı” gibi hit parçalardan oluştu. Yılın büyük bölümünü geçirdiği Gömeç’ olan bağını ise “Gömeç” adlı şarkısında notalara döktü.
2000 yılının son ayının son günlerinde “Gönül Sayfam”ı piyasaya çıkaran Kayahan, albümünde “Sevdaya Mahsus”, “Kağıttan Kayıklarla”, “Söz Güzelim” gibi duygusal parçaların yanısıra “Ölmem mi Lazım”, “Aman Beni Unutma”, “Tek Delikli Kaval”, 17 Ağustos deprem felaketi için yazdığı “17 Ağustos”, kızı Aslı Gönül için bestelediği “Ninni” gibi çok beğeni alan şarkılar yer alıyor. Büyük Usta Kayahan 13 Aralık 2002 tarihinde ise “Ne Oldu Can” albümünü müzikseverlerin beğenisine sundu. Albümde “Ne Oldu Can”, “Bir Aşk Hikayesi”, “Onsuz Olmuyor” parçaları uzun bir süre dillerden düşmeyen parçalar oldu. Satış rekorları kıran Kayahan’ın bu albümünde ise meslektaşı Barış Manço için yazdığı “Bugün Aslında Bayram” parçası ile müziğe, sanatçılara sahip çıkmanın önemini birkez daha vurgulamış oldu.
Türk pop müziğine farklı bir soluk getiren sanatçının ilk büyük ödülü 1986 yılında katıldığı uluslarası Akdeniz Müzik Yarışması’nda “Geceler” adlı şarkısıyla kazandığı “Altın Portakal” oldu. 1989 yılında Eurovision Şarkı Yarışması’nda “Gözlerinin Hapsindeyim” adlı şarkısıyla Türkiye’yi başarı ile temsil etti. Son onbeş yılda tüm medya kuruluşları tarafından her yıl besteci, söz yazarı ve yorumcu olmak üzere konulan üç daldaki ödüllerin hepsine layık görüldü. Son olarak 2003 yılında Altın Kelebek Onur ödülü ve “Ne Oldu Can” albümün satış başarısı için Müyap ödülü aldı.
Yurtiçinde ve yurtdışına pek çok konser veren Kayahan, 1992 yılında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Ankara Kızılay Meydanı’nda yüzatlmış bini aşkın izleyiciye verdiği konserle tarihe geçti. Doğa ve çevre konusundaki duyarlılığı ile de tanınan Kayahan, insanların bu konulara olan ilgisini arttırmak amacıyla pekçok yardım konseri vermekte, gönüllü olarak çalışmalara katılmaktadır.
Albümler
Benim Şarkılarım (1989)
Benim Şarkılarım 2 Siyah Işıklar (1990)
Yemin Ettim (1991)
Son Şarkılarım (1993)
Odalarda Işıksızım (1992)
Benim Penceremden (1995)
Canımın Yaprakları (1996)
Beni Azad Et (1999)
Gönül Sayfam (2000)
Ne Oldu Can? (2002)
Kelebeğin Şansı (2004)
Biriciğime (2007)
Nazan Öncel
Cumartesi, Haziran 30th, 20126 Şubat 1956 Tarihinde Karşıyaka, İzmir’de doğdu. 5 yaşında Acı Tesadüf adlı bir filmde oynadı. Gitar çalmayı erken yaşlarda öğrendi, daha sonra İzmir Konservatuarı`ndan mezun oldu.
1976`da İzmir Radyosu`nun düzenlediği yarışmada birinci olan Öncel, ilk 45liğini 22 yaşındayken 1978`de çıkardı. “Sana kul köle olmuştum” ve “Kader bu çekeceksin” adlı iki parçadan oluşuyordu. O sıralarda müzik dünyasında yeni bir İzmirli olarak lanse edilen genç Nazan Öncel, 1980`de Hırçın Kız ve 1981`de Neden adlı 2 özgün bestesiyle Eurovision Şarkı Yarışması elemelerine katıldı ve ilk 15`e girme başarısını gösterdi.
1980 yılında kendi parçalarının yanında bilinen arabesk ve alaturka eserleri de yorumladığı ilk uzunçaları Yağmur Duası`nı Tempo Plak`tan yayımladı. Televizyonlarda daha sık görünmeye, çeşitli yerlerde program yapmaya başladı. İzmir`de yaşamasından dolayı sık sık İstanbul`a seyahat ediyordu. 1983 yılında Bursa Çelik Palas`ta program yapması ve yılbaşı balosunda Tanju Okan gibi bir isimle aynı sahneye çıkması kısa sürede aldığı mesafeyi göstermesi açısından yararlıdır.
1984 yılında müziğe ara veren ve 8 yıl bir şirkette sekreterlik yapan Nazan Öncel, 1992 yılında nihayet şeytanın bacağını kırmayı başardı ve o yıl Bir Hadise Var albümüyle Türkiye çapında ünlü oldu. 2 yıl sonra Ben Böyle Aşk Görmedim albümüyle çıkışını sürdüren sanatçı, 1995’te çıkardığı Göç albümüyle romantik şarkılarla gönüllerde taht kurdu. Ama 1996 yılında çıkardığı Sokak Kızı albümüyle tarzını sertleştirdi ve bu tarzı 1999’da yayınlanan Demir Leblebi albümünde sürdürdü. Ama bu iki albümü çok satmayınca 2004 yılına kadar ara verdi ve o yıl Yan Yana Fotoğraf Çektirelim albümünü çıkardı. Bu albümü, sanatçının en çok satan albümü oldu.
Diskografi
Sana Kul Köle Olmuştum-Kader Bu Çekeceksin, 1978
Yağmur Duası, 1980
Bir Hadise Var, 1992
Ben Böyle Aşk Görmedim, 1994
Göç, 1995
Sokak Kızı, 1996
Demir Leblebi, 1999
Yan Yana Fotoğraf Çektirelim, 2004
Bir Şarkı Tut – 2005
7’n Bitirdin, 16/10/2006
İbrahim Tatlıses
Cumartesi, Haziran 30th, 20121952 yılında Şanlıurfa’da doğdu. İbrahim Tatlıses’in annesi Kürt, babası Araptır. “Tatlı” olan soyadını “Tatlıses” olarak değiştirdi. Yedi çocuklu ve fakir bir ailenin çocuğuydu. İnşaatlarda soğuk demir ustası olarak çalıştı.
Adanalı bir sinemacının, inşaatta sesini duymasıyla birlikte önce Adanada ardından Ankarada çeşitli gazinolarda sahneye çıktı. 1975 yılında çıkardığı “Ayağında Kundura” adlı plakla tüm Türkiyeye sesini duyurdu. Ardından “Sabuha”, “Dom Dom Kurşunu”, “Bir Mumdur” gibi türküleriyle ününü pekiştirdi. “Allah Allah”, “Kara Zindan”, “İnsanlar” ve “Fosforlu Cevriyem” gibi albümleri büyük ilgi gördü.
“Allahım Neydi Günahım”, “Yakamoz”, “Yol Ver Dağlar” “Sormadın beni” “Fırat” gibi popüler parçaları kendisine has üslubuyla yorumlayarak 1996 ve 1997 yıllarında ödüller aldı.
Talk show programları, yönetmen, oyuncu, senarist, söz yazarı, köşe yazarı, besteci ve yorumcu kimliğiyle birçok dalda başarılı çalışmalara imza attı.
“Tatlıses Group” adı altında şirketleşerek gıda, film, yapım, turizm, havacılık ve yayıncılık dallarında faaliyetlerini sürdürdü.
İbrahim Tatlıses; 22 Temmuz 2007 tarihlerinde yapılan milletvekili genel seçimlerinde Genç Parti’den İstanbul 3. Bölge 1. sıradan milletvekili adayı oldu. Partisi, barajı aşamayınca milletvekili seçilemedi.
14 Mart 2011 gecesi Maslak’ta uzun namlulu silahla açılan ateş sonucu yaralandı.
Albümleri
1970: Kara Kız
1974: İbrahim Tatlıses
1975: Ben İnsan Değil Miyim
1975: Bir Yol Göster
1975: Şaşkın
1976: İbrahim Tatlıses
1977: İbrahim Tatlıses
1978: Doldur Kardeş İçelim
1980: Ceylan
1981: Gülmemiz Gerek
1982: Yaşamak Bu Değil
1983: Yalan
1984: Benim Hayatım
1985: Mavi Mavi
1986: Gülüm Benim
1987: Allah Allah/ Hülya
1988: Kara Zindan
1988: Fosforlu Cevriyem
1989: İnsanlar
1990: Söylim mi
1991: Vur Gitsin Beni/ Yemin Ettim
1992: Ah Keşkem
1993: Mega Aşk
1994: Haydi Söyle
1995: İbrahim Tatlıses Klasikleri
1996: Ben De İsterem
1998: At Gitsin
1999: Selam Olsun
2001: Yetmez Mi
2003: Tek Tek
2004: Aramam
2005: Sizler İçin
2007: Bulamadım
2008: Neden
2009: Yağmurla Gelen Kadın
Zerrin Özer
Cumartesi, Haziran 30th, 20124 Kasım 1957 tarihinde Ankara’da doğdu. 1970’li yılların önde gelen sanatçılarından Tülay Özer’in küçük kardeşidir. İlk, orta ve lise eğitimini bu ilde tamamladı. Anne ve babasının ayrılığı çocukluk yıllarının mutsuz geçmesinin en büyük sebebi oldu. Müziğe olan tutkusu Amerikalı şarkıcı Janis Joplin hayranlığı ile büyüdü. Kendi çalışmasıyla 1975’te katıldığı TRT yarışmasında birinci olmasının verdiği heyecan ve cesaretle müziğe yoğunlaştı.Bu yolda ablası Tülay Özer’in büyük desteğini arkasına aldı.İlk plağı olan Bizler ve Sizler – Yalvarırım adlı 45’liği 1976 yılında, uzun yıllar bağlı kalacağı Kent Plak tarafından yayınlandı. Takip eden dönemde, Türkiye’nin en ünlü orkestrası, İstanbul Gelişim Orkestrası ile caz ve dans müziği yaptı.
1979 yılında ilk dikkat çeken çalışması Esin Engin aranjeli, sözlerinde ve müziğinde Orhan Gencebay imzası bulunan ‘Gönül’ ile patlama yaparak, 1980 yılının 45’liği seçilen ikinci ve son 45’liği “Gönül – Yaman Olurum” ile Altın Plak ödülünü almaya hak kazandı. 1980 yılında ilk albümü “Seni Seviyorum” adıyla piyasaya çıktı, onu aynı yıl içersinde “Sevgiler” izledi. Artık kapılar açılmıştı. Hem de Paris’e kadar … 1982 yılında, Paris’te, Eyfel Kulesi’nde, ‘Binbir Gece’ adı altında Türkiye’yi tanıtıcı konserler verdi. Sadece bununla da kalmadı, bir yıl sonra Paris’teki Olympia’da bir resital için sahneye çıktı.
1981 yılında “Ve Zerrin Özer” albümüyle arabeske yöneldi. Bu yöneliş sanatçıya olan ilgiyi artırdı. 1982’de “Gelecek Misin?”, 1984’te “Mutluluklar Dilerim”, 1985’te “Evcilik Oyunu” ve “Kırmızı” adlı albümleri çıktı. Kırmızı albümünde “Eminem” ve “Dom Dom Kurşunu” şarkılarını “İntuv Ene” ve “Merhaba Ya Habeyip” adlarıyla Arapça seslendirdi. 1987 yılında son LP’si “Dayanamıyorum” adlı albümü çıktı. Ertesi yıl çıkan “Dünya Tatlısı” albümüyle (ilk CD’si) yeniden pop müziğine dönüş yaptı. 1990 yılında çıkan “İşte Ben” albümüyle en iyi albüm ödülünü kazandı. Aynı yıl müzisyen Alper Önal’la evlendiyse de ertesi yıl boşandı. 1991 yılında “Sevildiğini Bil” albümü yine çok sattı ancak ertesi yıl çıkan “Olay Olay” albümü beklediği ilgiyi görmedi ve bu hayalkırıklığı sanatçının müziğe birkaç yıl boyunca küsmesine yol açtı.
1996 yılında “Zerrin Özer” albümüyle müziğe dönen sanatçı, ertesi yıl “Zerrin Özer 97” albümünü çıkardı. 2000 yılında yaptığı “Bir Zerrin Özer Arşivi” best of albümüyle ikinci kez en iyi albüm ödülünü kazandı. 2001 yılında yine eski şarkılarından oluşan “Ben” çift CD&MC olarak piyasaya çıktı. Peşpeşe piyasaya sürülen bu iki albümüyle toplam 1,5 milyonu aşkın satış gerçekleştirdi. Ertesi yıl yaptığı “Ölürüm Ben Sana” albümü beklediğini veremese de, 2005 yılında yaptığı “Ve Böyle Bir Şey” türkü-caz albümüyle beklenen ilgiyi gördü. Bu albümü de Altın Plak’la ödüllendirildi. Sanatçı, 2006 yılında Levent Süren ile evlendi. Sanatçı, Ajda Pekkan, Nilüfer, Sezen Aksu ve Nükhet Duru ile birlikte Türk Pop Müziği’nin beş divasından biri olarak anılmaktadır.
Diskografi
Bizler ve Sizler – Yalvarırım (1976) (45’lik)
Gönül – Yaman Olurum (1979) (45’lik)
Seni Seviyorum (1980)
Sevgiler (1980)
Ve Zerrin Özer (1981)
Gelecek misin? (1982)
Mutluluklar Dilerim (1984)
Kırmızı (1985)
Evcilik Oyunu (1985) (Sanatçının izni haricinde piyasaya sürülmüştür.)
Dayanamıyoum (1987)
Dünya Tatlısı (1988)
İşte Ben (1990)
Sevildiğini Bil (1991)
Olay Olay (1992)
Zerrin Özer (1996)
Zerrin Özer 97 (1997)
Bir Zerrin Özer Arşivi (2000)
Dünya Tatlısı (2000)
Ben (2002) (Sanatçının izni haricinde piyasaya sürülmüştür.)
Ölürüm Ben Sana (2002)
Ve Böyle Bir Şey (2005)
Ömür Geçiyor & Zerrin Özel (2007)
Hakan Peker
Cumartesi, Haziran 30th, 20121963 yılında İstanbul’da doğdu. Çocukluk yıllarından beri tam bir dans tutkunuydu. Gençliği, discolarda geçti. Seyyal Taner ve Deniz Erkanat ‘ın dansçısı olarak profesyonel çalışmalara başladı.
1981 yılında Türkiye Dans Yarışması’nda birinci oldu. TRT’ nin eğlence programlarında ve çeşitli yurtiçi ve yurtdışı konser organizasyonlarında yer aldı. Hakan Peker için dans önemliydi, ama en büyük hayali, ismini şarkıcı olarak da duyurmaktı.
Türk Sanat Müziği ve Halk Müziği dinlerdi. Ama şarkıcılığını, dansçılığıyla da bütünleştirmek istiyordu. Sevdiği müzik türleri bunun için uygun değildi. O da Pop Müziği söylemeye karar verdi.
1989 yılında ilk albümü piyasaya çıktı. “Bir Efsane” ismini taşıyan albümle aynı ismi taşıyan çıkış şarkısı hit oldu. 1990 yılındada çıkardığı “Camdan Cama” adlı albümü, sanatçıya istediği basarıyı ve ünü getirdi. Albümlerinden elde ettiği başarıların ardından, Hakan Peker kendi prodüksiyon şirketini kurarak hem kendi albümlerini bu şirketten çıkarmaya başladı; hem de yeni sanatçıların müziğe kazandırılmasını sağladı.
Burak Kut, Zafer Peker, Özlem Tekin, Ali Güven ve Erhan Güleryüz ilk albümülerini Hakan Peker ‘in desteğiyle çıkarmıştı. Hakan Peker’ in “Hey Corç”, “Amma ve Lakin” albümleri kendi şirketinden çıkardığı ve kariyerini sağlamlaştırdığı albümler oldu.
1995 yılında çıkardığı “Atesini Yolla” albümü ile, albümdeki şarkıların klip yönetmenliklerini de üstlendi. 1998 yılında Dünden Bugüne Hakan Peker adlı albümü ile daha önce çıkardığı albümlerdeki hitlerden nostalji albümü oluşturdu. Bir Efsaneydi şarkısı bu albümle 2. kez hit olmuştur. “İllaki albümü ile Hakan Peker Karam adlı çıkış şarkısıyla 2000 yılının en çok satan albümü oldu ve zirveye oturdu. 2001 yılında dinlemekten zevk aldığı Türk Sanat Müziği şarkılarından oluşan Canım istedi adlı albümünü çıkardı. 2003 yılında Aşk Bana Lazım adlı albümünü çıkardıktan sonra; 2004 yılında ilk bir single çalışması olan Taş gibi adlı albümünü çıkardı. Daha sonra 2004 yılında Yak Beni ve 2006 yılında Gece Gözlüm adlı çalışmalarıyla müzikteki yolculuğunu devam ettirdi.
Suat Suna
Cumartesi, Haziran 30th, 201226 Mayıs 1975 yılında İstanbulda doğan başarılı sanatçı, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Keman Bölümü’nden mezun oldu. Çok küçük yaşlarda keman çalmaya başlayan Suna, 1984 yılında TRT 1’de çocuk saati programında oyunculuğa başladı ve daha sonraki yıllarda yarışmalara katılarak birçok dereceler elde etti. 1991 yılından itibaren 3 sene boyunca okul adına Milliyet gazetesinin düzenlediği yarışmalarda birincilik elde etti. 1992 senesinde katıldığı İstanbul Beyaz Güvercin Şarkı Yarışmasında bestesiyle ikincilik elde eden başarılı sanatçı, 1993 yılında ise Pop Show adlı müzik yarışmasında birinci oldu. Yarışmanın ardından birçok firmadan kaset teklifi aldı ve Ali Kocatepe ile ilk kaseti olan Ansızın Çektin Gittin kasetini çıkardı. Bu kasetle profesyonel müzik yaşamına da başlamış oldu Suat Suna.
Ve sonra sırasıyla Sözüne Kanmam, Hasret Fenerleri, Rüyam ve Sen, Yapamam Sensiz, Yolun Açık Olsun adlı kasetlerini piyasaya çıkardı. Kasetlerindeki bestelerinin bir çoğunun kendisine ait olmasıyla beraber, diğer bestelerini de sanatçı arkadaşlarıyla paylaştı. Bunlardan bazıları; Fatih Erkoç, Zeynep, Hülya Avşar, Pınar Eliçe, Asya, Aşkın Nur Yengi, Meriç, Emrah Dinçer, Yıldız Tilbe.
Besteci kimliği, söz yazarlığı ve de yorumuyla sevilen Suat Suna, altıncı albümü “Yolun Açık Olsun”u Prestij Group Kuruluşlarından olan Orjin Müzik etiketiyle müzikseverlere sundu. Sanatçı bu albümde; Pop Müzik, Alaturka, Rock ve günümüz popüler müzik soundlarını da içinde bulunduran seçkin örnekler sundu dinleyenlerine. Altıncı albümden sonra iki yıl ara veren sanatçı, iki yılın sonunda yedinci albümü olan “Sabret”i sundu piyasaya. Albümde yer alan on parçaya imzasını atan Suna, bu çalışmasını kendi stüdyosu S&Ç’de (Suat Suna-Çağrı Kodamanoğlu) hazırladı. Suat Suna, ayrıca albümdeki tüm düzenlemeleri ve müzik yönetmenliğini de kendisi üstlendi.
Suat Suna, son olarak Su Damlası adlı sekizinci albümüyle çıktı müzikseverlerin karşısına.
Emel Müftüoğlu
Cumartesi, Haziran 30th, 20121961 yılında İzmirde doğan Emel Müftüoğlu, babasının asker olması nedeniyle ilk ve orta öğrenimini farklı şehirlerde tamamladı. İstanbul Devlet Konservatuarı Şan Bölümünü bitirdi. Profesyonel müzik hayatına 1985 yılında Güneş Gazetesinin açtığı müzik yarışmasında birincilik alarak başladı. Aynı yarışmada ikincilik alan Erdal Çelikle bir ikili oluşturma kararı aldı. Emel- Erdal ikilisi, Atilla Özdemiroğlunun kurduğu ARTden Sevmek Öyle Bir Şey ve Alaturka Benim Canım isimli iki albüm çıkardı.
Emelin Erdal ile müzikal ortaklığına son vererek solo kariyerine geçiş yapması 1989 yılında gerçekleşti. Şahin Özer Plakla anlaştı ve 1990 yılında bu müzuk yapım firmasından yayınlanan Karlar Düşer isimli albümü ile iyi bir satış rakamını yakalaeı.
1992 yılında çıkan ikinci albümü Faka Bastını iki yıl sonra Emelce isimli çalışması izledi. Üçüncü albümü Ruhun Duymazda Sezen Aksunun on şarkısı yer aldı. Daha sonra yaptığı Bana Özel.. albümü 1998de yayınlandı.
Emel Müftüoğlunun son albümü Mucize 2000 yılında Şahin Özer Palktan çıktı. Mucizenin farklı yanlarından biri, Türkiyede internet erişimi yüklenerek promosyonu yapılan ilk CD olması. Ayrıca, 2000 yılında Emel, sadece yorumcu kimliği ile değil, Şahin Özer Plakın pop müzik sanatçılarının art direktörü olarak da çalışmalarına devam ediyor.
Adile Naşit
Cumartesi, Haziran 30th, 201217 Haziran 1930da Istanbulda doğan Adile Naşit’in asıl adı Adile Keskinerdir. Tiyatro oyuncusu Amelya Hanım ile ünlü komedyen Naşitin kızıdır. Babasının ölümü üzerine öğrenimini yarım biraktı. 1944 yılında Istanbul Şehir Tiyatrosu Çocuk Tiyatrosuna girdi. “Herşeyden Biraz” oyunuyla sahneye çıktı. Aynı yıl Halide Pişkinin grubuyla İstanbulda turneye çıktı. Daha sonra Muammer Karacanin tiyatrosuna girdi. 1948de komedi oyuncuları Aziz Basmacı ve Vahi Özle birlikte kurduklari toplulukta 1951 yılına kadar çalıştı. Yine 1948 yılında “Lüküs Hayat” filmiyle sinema oyunculuğuna başladı. 1950de, kendisi gibi tiyatorcu olan Ziya Keskiner ile evlendi. 1954te yeniden Muammer Karaca tiyatrosuna döndü ve 1960a dek burada sahne aldı. 1961de, eşi Ziya Keskiner ve abisi Selim Naşit Özcan ile birlikte, Naşit Tiyatrosunu kurdular. Bu topluluğun dağılmasından sonra 1963te girdiği Gazanfer Özcan-Gönül Ülkü tiyatrosunda, 1975e kadar aralıksız olarak sahnelerde boy gösterdi. Adile Naşit, sinemaya ikinci ve asıl girişini 1970lerde yaptı. 1976da “İşte Hayat” adlı filmdeki rolüyle, Antalya Altın Portakal Film Festivalinde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazandı. Bu, Türk sinemasında, star olmayan bir başoyuncunun kazandığı ilk ödüldü. Rıfat Ilgazın eserlerinden sinemaya aktarılan Hababam Sinıfı filmlerinin birçoğunda, müstahdem kadın rolüyle yeraldı ve buradaki oyunculuğuyla da büyük beğeni kazandı. 1978de Uluslararası Sanat Gösterilerinin tiyatro ve müzikallerinde rol almaya başladı. 1981 yılında TRT televizyonunda Uykudan Önce isimli bir çocuk programı yapmaya başladı. Bu programda anlattığı masallar ve öykülerle, çocukların gönlünde taht kurdu. Gerek sinema filmlerinde, gerekse oyunlarda, basit, saf, iyi yürekli kadın tiplemesini başarıyla oynadı ve kendine has bir üslûpla yenileyerek karakteristik hale getirdi. Adile Naşit, 11 Aralık 1987de Istanbulda öldü.
Ajda Pekkan
Cumartesi, Haziran 30th, 2012Tam adı Ayşe Ajda Pekkan olan sanatçı, 12 Şubat 1946’da İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Rıdvan Pekkan deniz binbaşısı, annesi Nevin Dobruca ev hanımıydı. Babasının görevi dolayısıyla çocukluğu Gölcük’te, Amerikan askerlerinin ailelerinin arasında geçti. Modern bir ortamda ancak ailevi sorunlar arasında geçirilen çocukluk, Ajda Pekkan’ın gençliğini etkileyen önemli bir dönem oldu.
Şarkıcı olmak için büyük heves taşıyan Çamlıca Kız Lisesi öğrencisi Ajda Pekkan, kardeşi Semiramis’in de desteğiyle 1962 yılında dönemin en popüler gece klubü Çatı’nın sahibi olan İlham Gencer’e ulaştı. İlk olarak seslendirdiği Mina’nın “Il Cielo In Una Stanza” şarkısıyla kendini kabul ettirdiği Çatı gece klubünde Los Çatikos topluluğu eşliğinde bir müddet sahne çalışması yaptı. 1963 yılında bir aile dostlarının teşvikiyle Ses dergisinin, sinemaya yeni yüzler kazandırmak amacıyla açtığı kapak yıldızı yarışmasına katıldı. Ediz Hun’un erkekler dalında birinci, Hülya Koçyiğit’in bayanlar dalında ikinci olduğu yarışmada, birinci seçilen Ajda Pekkan’ın profesyonel kariyeri böylece başlamış oldu.
Avrupai görünümü ve cüretkar tavırlarıyla Yeşilçam’ın gözde sanatçılarından biri olan Ajda Pekkan, beyaz perdeden gelen teklifleri değerlendirmeye başladı ve 1963 yılında “Adanalı Tayfur” ile ilk kez çıktığı kamera karşısında, 1967 yılındaki son filmi olan “Harun Reşit’in Gözdesi”ne kadar baş rollerini Ayhan Işık, Cüneyt Arkın ve Tamer Yiğit gibi sanatçılarla paylaştığı 47 film çevirdi. Ses kabiliyeti rol aldığı filmlerdeki yapımcıların da dikkatinden kaçmadı ve pek çok filminde şarkıcı rolü üstlendi ve çeşitli şarkılar seslendirdi. İlk filmi “Adanalı Tayfur”da seslendirdiği “Göz Göz Değdi Bana” şarkısı, arka yüzünde Öztürk Serengil’in seslendirdiği “Abidik Gubidik” şarkısıyla birlikte 45’lik plak olarak yayınlandı.
Sinemaya başlamadan önce tanışıp şarkıcılık yapabilmesi için yardım istediği ve kabiliyetine ikna ettiği Fecri Ebcioğlu, sinema yıllarında da Ajda Pekkan’la irtibatını hiç koparmadı ve 1965 yılında kendine ait ilk plağı olan “Her Yerde Kar Var / 17 Yaşında” piyasaya sürüldü. Fecri Ebcioğlu’nun yabancı şarkılar üzerine Türkçe sözler yazarak ülkemize benimsettiği “aranjman” tarzının en büyük starı, Adamo’nun ünlü şarkısını yine Adamo gibi Fransız aksanıyla söyleyerek, yavaş yavaş ismini duyurmaya başladı. Sahnelerden sinemaya geçen sanatçıların aksine, sinemadan sahneye geçen Ajda Pekkan, birkaç plak denemesinden sonra, 1968 yılında çıkardığı “İki Yabancı” 45’liği ile aranjman dalında onbinlerce plak satarak satış rekoru kırdı. “Dünya Dönüyor”, “Saklanbaç” ve “Üç Kalp” gibi üstüste çok başarılı plaklar yaptı.
Bu yükselen trendin neticesinde yurtdışından davetler aldı ve Atina’daki Uluslarası Apollonia Müzik Festivali’nde 1968 yılında “Özleyiş” ve 1969 yılında “Perhaps One Day” şarkıları ile üstüste iki kere dördüncü olarak müzik piyasasındaki yerini sağlamlaştırdı. Barcelona’daki Akdeniz Şarkıları Festivali’nde “Ve Ben Şimdi” şarkısı ile Türkiye’yi temsil etmesi ve şarkılarının pek çok filmde fon müziği olarak kullanılması, Ajda Pekkan’ı tüm ülkede tanınır hale getirdiği gibi, ilk olarak Zeki Müren’in alt kadrosunda yer aldığı gazino sahnelerinin de aranan isimlerinden biri oldu.
Her ülkenin starlarını bünyesinde barındırmaya özen gösteren Philips firması, Türkiye’den seçtiği Ajda Pekkan’ı kanatlarının altına aldı ve kayıtları Fransa’daki stüdyolarda gerçekleştirilen, Fikret Şeneş’in sözlerini yazdığı şarkılarla, Ajda Pekkan’ın diğer şarkıcılardan bir adım öne fırladığı yıllar başladı. Üstüste gelen hit plaklarla Ajda Pekkan’ın sesi tüm ülkede keyifle dinlendiği gibi, şık giyimi, sürekli kendini yenileyen görünümü ve değişime açık tavrıyla sadece müzikte değil moda konusunda da hayranlarını sürükleyen bir ikon haline geldi.
“Sensiz Yıllarda”, “Yalnızlıktan Bezdim” gibi şarkılarla fırtına gibi girdiği 70’lerin ortalarında seslendirdiği “Tanrı Misafiri”, “Kimler Geldi Kimler Geçti”, “Hoşgör Sen”, “Sana Ne Kime Ne” gibi ileride birer Ajda Pekkan klasiği haline gelecek şarkılarıyla Türkiye sınırlarını zorlamaya başladı. Bu üstün performansının sonucunda 1976 yılında Paris’in ünlü Olympia müzikholünde, pek çok şarkısının Türkçe versiyonlarını seslendirdiği, dönemin ünlü Cezayir asıllı Fransız şarkıcısı Enrico Macias’la seri konserler verdi.
Bir dost toplantısında Hürriyet Gazetesi sahibi Erol Simavi’nin “Ajda Pekkan’a Star demek yetmez, ancak Süperstar dersek yerini bulur.” sözüyle birlikte önce sanat çevrelerinde, sonra hayranlarının arasında, daha sonra da tüm ülkede “Süperstar” ünvanıyla anılır oldu. 1977 yılında bu ünvanını ilk kez resmileştiren, o güne kadar benzeri görülmemiş bir kapak dizaynı ve prodüksiyonla piyasaya sunulan, “Kim Ne Derse Desin”, “Hancı” gibi şarkıların yer aldığı albümü “Süperstar”ı hazırladı.
Aynı yıl Tokyo’daki Yamaha Müzik Festivali’nde “A Mes Amours” şarkısıyla elde ettiği başarılı netice, -70’lerin başında yurtdışında ilk olarak bir Almanca ve daha sonra birkaç Fransızca plağı satışa sunulan- Ajda Pekkan’ın 1977 ve 1978 yıllarında Fransa’da ses getiren 45’lik çalışmaları yapmasına ve sonunda “Pour Lui” isimli Fransızca albümünü hazırlamasına ön ayak oldu.
Halk konserleri, sahne çalışmaları ve konuk sanatçı olarak katıldığı uluslararası organizasyonlar ile başarısını pekiştiren Ajda Pekkan, 1979 yılında “Bambaşka Biri”, “Haykıracak Nefesim” gibi şarkıların yer aldığı Süperstar serisinin ikinci albümü “Süperstar 2″de kariyerinin doruğuna çıktı. 70’li yıllarda defalarca yılın sanatçısı seçildiği gibi şarkıları da liste başlarından inmedi, çeşitli ödüller kazandı.
O seneye kadar, Türkiye’yi temsil etme görevinin, eleme usulüyle belirlendiği Eurovision şarkı yarışmasına 1980 yılında atama yoluyla Ajda Pekkan seçildi. İlk önce tespit edilen 5 bestecinin şarkılarının jüri tarafından 3’e düşürülmesiyle, “Bir Dünya Ver Bana”, “Olsam” ve “Pet’r oil” ile Tv ekranlarında boy gösterdi. “Pet’r oil”ın Türkiye’yi temsil etmesine karar verilen gece sonunda, ülkemizde hiç olmamış birşey oldu ve henüz plağı satışa sunulmamış bir şarkı tüm halk tarafından ezbere söylenir oldu. Kulis faaliyetlerinin yetersizliği, şarkının siyasi hicivli yapısı ve yarışma gecesindeki organizasyon bozuklukları neticesinde Ajda Pekkan bu yarışmada hayal kırıklığı yaratan bir derece aldı. Süperstar’ı bir hayli küstüren bu yarışmadan sonra bir süre dinlenme kararı alıp A.B.D.’ye yerleşti.
70’lerin sona ermesiyle birlikte pop müziğin cazibesini yitirip, alaturka ve arabeske yönelindiği yıllarda “Sen Mutlu Ol” ve “Sevdim Seni” isminde hafif müzik ve alaturka sentezi iki albüm yaptı. Ancak Süperstar’ın bir türlü içine sinmeyen ve kendi isteği doğrultusunda gerçekleşmeyen, ısmarlama olarak hazırlanan bu albümler Ajda Pekkan hayranlarının beklediği renkten ve kıvamdan uzaktı. Yerli bestecilerle çalışmaktan beklediği verimi alamayan Ajda Pekkan, 70’lerde kendi önderliğinde yükselen aranjman akımına geri döndü. “Süperstar 83 Show”uyla sahnelerde fırtına gibi eserken, en başarılı çalışmalarında yanında olan Fikret Şeneş’le birlikte çalıştığı “Uykusuz Her Gece”, “Son Yolcu” gibi şarkıların yer aldığı “Süperstar 83” albümüyle yeniden gönülleri fethetti.
Reklam filmleri, Tv programları, sahne çalışmalarıyla ikinci baharını yaşayan Süperstar, 1984 yılının sonlarında yapımcılarının ve yakın çevresinin ısrarıyla dönemin popüler gruplarından Beş Yıl Önce 10 Yıl Sonra ile bir albüm hazırladı. “O Benim Dünyam” şarkısıyla yeniden çıkış yakalayan Ajda Pekkan, şarkı yorumlarındaki üstün bir performansına rağmen şarkıların özensizliği ve zorlama bir albüm olmasından dolayı, yeni ekibiyle beklediği sükseyi yapamadı. 1987 yılında Ülkü Aker ve Fikret Şeneş’in sözlerini yazdığı “Kim Olsa Anlatır”, “Yalnızlık Yolcusu” gibi şarkılarla, özel hayranları için eşsiz olarak nitelenen ancak hit şarkı eksikliği nedeniyle, fazla tutulmayan “Süperstar 4” albümünü hazırladı. Sonrasında yaptığı evlilik nedeniyle aldığı müziği bırakma kararı tüm müzik severleri üzse de, müzikten ayrı geçen günlerinde yaşadığı boşluk hissi neticesinde yeniden müziğe dönüş kararı verdiği sıralarda evliliği de sona erdi.
1989 yılının son günlerinde “Ajda ’90” albümünü piyasaya sürdü. Pop müziğin çıkmaza girdiği, hatta unutulduğu günlerde “Yaz Yaz Yaz” ile ortalığı kasıp kavurdu. Yarısı yerli beste, yarısı aranjman olan bu albüm, Ajda Pekkan’ın muhteşem dönüşünün bir işaretiydi adeta. Peşi sıra başlayan Rumelihisarı konserleriyle Süperstar, sevenlerini kaldığı yerden büyülemeye devam etti. 1991, 1993 ve 1996 yıllarında çoğunlukla yerli bestecilerle çalıştığı albümleri, sivrilen bir kaç şarkı dışında beklenen ilgiyi görmedi. 90’ların ortalarına kadarki 30 senelik müzikal kariyerinde hiç toplama albüm yapmayan Ajda Pekkan’ın, hayranlarını çok memnun etse de kendi rızası dışında yayınlanan “Hoş Görsen” ve “Unutulmayanlar” albümleri piyasaya çıktı.
Çeşitli sahne çalışmalarına devam ederken 1998 yılında eski şarkılarının yeni düzenlemelerini seslendirdiği “Best Of” albümü müzik marketlerdeki yerini aldı. Yüksek satış grafiği yakalayan bu albümün devamı niteliğinde, 2000 yılında 2 CD’den oluşan “Diva” albümü piyasaya çıktı. Bu albümde Ajda Pekkan’ın eski şarkılarının yeni yorumlarının yanı sıra, “Mutlu Bütün Şarkılar” ve “Aşka İnanma” gibi iki yeni şarkı ve kardeşi Semiramis Pekkan’ın eski şarkılarından “Dert Ortağım” ile “Bu Ne Biçim Hayat”ın da Ajda Pekkan yorumları yer aldı.
Büyük başarı elde eden bu albümün şarkılarından “Bir Günah Gibi”, dünyaca ünlü DJ Claude Challe’nin “Buddha Bar” serisinde yer aldı. 2000 yılında Monaco’da Monte Carlo Sporting D’été müzikholü’nde dünyaca ünlü sanatçılarla birlikte sahne alan Süperstar, bir de “Prestige de la Turquie avec Ajda Pekkan” isminde videoklip hazırladı.
60, 70 ve 80’li yıllarda pek çok filmde fon müziği olarak kullanılan Ajda Pekkan şarkılarından sonra Ajda Pekkan’ın sesi, 2001 yılı içerisinde sinemalarda gösterime giren “Cahil Periler” filminde “Bambaşka Biri” ve Meksika’da yayınlanan bir pembe dizide de “Bir Günah Gibi” şarkıları ile yer aldığı filmlere renk kattı.
Monica Zetterlund
Cumartesi, Haziran 30th, 2012İsveçli caz şarkıcısı ve aktris Monica Zetterlund, İlk çıkışını, İsveç yapımı Walking my Baby Back Home filmiyle yapan, asıl adı Monica Nilsson olan 1937 doğumlu sanatçı, daha sonra caz şarkıcısı olarak dünya çapında asıl ününü elde etti.
İskandinav film yıldızları Liv Ullman ve Max von Sydow ile birlikte rol adığı 1972 yapımı Göçmenler dahil bir dizi filmde de oynayan Zetterlund, müzik hayatına 1999 yılında son verdi.
Tekin Akmansoy
Cumartesi, Haziran 30th, 2012Denizli’nin Sarayköy ilçesinde doğdu. Ankara Devlet Konservatuarı’nı bitirdi. Sinemaya senarist, oyuncu, yönetmen ve yapımcı olarak katkıda bulundu. TRT’de çok uzun süre yayınlanan “Kaynanalar” dizisini yaptı.1998 yılında “Devlet Sanatçısı” seçildi.
Uzun yıllar çeşitli tiyatrolarda görev alan Tekin Akmansoy, meddah geleneğinin sürdürücülerinden biri olmuştur.
1974 yılında başlayan Kaynanalar dizisinde Kayserili uyanık işadamı Nuri Kantar tiplemesi ile Esas olarak ön plana çıkmaştır. Bu karakteri yıllarca süren dizinin yanı sıra kaynanalar ve nöri kantar ailesi adlı sinema filmlerinde de canlandırmıştır.
1990’lı yıllarda kızı Arzu Akmansoy‘un yönetmenliğini yaptığı Kaynanalar’ın yeni bölümleri yanı sıra Sonradan Göremeler gibi dizilerle uzun süre sonra televizyona geri döndü.
Filmleri:
1951 Mezarımı Taştan Oyun
1951 Kanlı Feryat
1953 Kaderin Mahkumları
1967 501 Numaralı Hücre
1974 Köyden İndim Şehire
1974 Kanlı Deniz
1975 Nöri Gantar Ailesi
1975 Kaynanalar
TV Dizileri:
Kaynanalar
Emret Muhtarım
Beybaba
Sonradan Görmeler
Erkan Can
Cumartesi, Haziran 30th, 2012Erkan Can, 1 Ocak 1958 tarihinde Bursa‘da doğdu. 1974 yılında Bursa Devlet Tiyatrosu, Ahmed Vefik Paşa Sahnesi’ndeki kurslara giderek tiyatro hayatına başladı. Demirtaş Endüstri Meslek Lisesi‘nden mezun oldu. 1982-1984 yılları arasında askerliğini yaptı. 1985 yılında İstanbul Belediye Konservatuarı Tiyatro Bölümü‘ne girdi. 1990 yılında Bakırköy Belediye Tiyatroları’na girdi.
1992 yılından itibaren sevilen dizi ‘Mahallenin Muhtarları‘nda rol aldı. 1998 yılında “Gemide” adlı filmde başrol oynadı ve büyük bir hayran kitlesi oluştu.
1998 yılında 35. Antalya Film Şenliği’nde “En İyi Erkek Oyuncu” ödülü aldı. Aynı film ile 1999’de Ankara Film Festivali’nde ve Orhan Arıburnu Ödülleri’nde “En İyi Erkek Oyuncu” ödüllerini aldı. 2000 yılında “Dar Alanda Kısa Paslaşmalar” ve yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak ile Yılmaz Erdoğan’nın yaptığı “Vizontele” adlı sinema filmlerinde rol aldı. 2003 yılında “Yazı Tura” adlı filmde Firuz karakterini canlandırdı. 2004 yılında Yazı Tura filmdeki oyunculuğu ile Siyad Türk Sineması Ödülleri’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünü aldı.
2003 yılında “Büyükannenin Konağı” adlı televizyon dizisinde, 2004 yılında ise “Anlat İstanbul” adlı filmde rol aldı. 2005’de “O Şimdi Mahkum” adlı filmde rol aldı. Aynı yıl “Pamuk Prenses II” adlı kısa filmde bir mafya babasını canlandırdı. 2006 yılında yönetmenliğini Özer Kızıltan’nın yaptığı “Takva” adlı filmde Muharrem adında bir tarikat mensubunu canlandırdı. Film gerek konusu gerek sanatçının oyunculuğu ile büyük yankı uyandırdı. Erkan Can bu filmdeki üstün oyunculuk performansı ile Antalya Film Şenliği’nde ve Siyad Türk Sineması Ödülleri’nde “En İyi Erkek Oyuncu” ödüllerini aldı.
2006 yılından sonra Kanal D televizyonunda yayınlanan “Fırtına” isimli dizide Oflu Hoca karakterini oynadı.
2007 yılında Fikret Kuşkan, Nejat İşler, Mehmet Günsür, Vildan Atasever, Melisa Sözen’in rol aldığı Bıçak Sırtı isimli dizide yardımcı erkek oyuncu olarak yer aldı.
…::: Filmleri ve Dizileri :::…
2007 Bıçak Sırtı
2006 Kader
2006 Takva
2006 Fırtına
2005 Pamuk Prenses 2 (kısa film)
2005 Kapıları Açmak
2005 O Şimdi Mahkum
2005 Anlat İstanbul
2004 Yazı Tura
2003 Büyükannenin Konağı : Uşak Burhan
2002 Azad
2001 Vizontele
2000 Dar Alanda Kısa Paslaşmalar
1998 Gemide
1998 Bana Old and Wise’ı Çal (kısa film)
1997 Bir Demet Tiyatro
1995 Sokaktaki Adam
1993 Yalancı
1992 Mahallenin Muhtarları
1986 Davacı
…::: Ödülleri :::…
Takva
43. Antalya Altın Portakal Film Festivali, 2006 – En İyi Erkek Oyuncu
28. SİYAD Türk Sineması Ödülleri, 2006 – En İyi Erkek Oyuncu
26. İstanbul Film Festivali, 2007 – En İyi Erkek Oyuncu
12. Nürnberg Türkiye/Almanya Film Festivali, 2007 – En İyi Erkek Oyuncu
Yazı Tura
26. SİYAD Türk Sineması Ödülleri, 2004 – En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Gemide
11. Ankara Film Festivali, 1999 – En İyi Erkek Oyuncu
10. Orhan Arıburnu Ödülleri, 1999 – En İyi Erkek Oyuncu
35. Antalya Altın Portakal Film Festivali, 1998 – En İyi Erkek Oyuncu…
Şerif Gören
Cumartesi, Haziran 30th, 20121944 yılında İskeçe’de doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun oldu.
Filmleri
Oyuncu (1 Film)
Sen Türkülerini Söyle 1986
Yönetmen (42 Film)
Kırık Ayna 2003
Serseri Aşıklar 2003
Bana Babamı Anlat 2000
Amerikalı 1993
Abuk Sabuk Bir Film 1990
Fanatik 1990
Polizei 1988
Katırcılar 1987
On Kadın 1987
Sen De Yüreğinde Sevgiye Yer Aç 1987
Sen Türkülerini Söyle 1986
Umut Sokağı 1986
Adem İle Havva 1986
Beyoğlu’nun Arka Sokakları 1986
Kan 1985
Kurbağalar 1985
Yılanların Öcü 1985
Firar 1984
Gizli Duygular 1984
Güneş Doğarken 1984
Derman 1983
Güneşin Tutulduğu Gün 1983
Tomruk 1982
Alişan 1982
Yol 1981
Feryada Gücüm Yok 1981
Herhangi Bir Kadın 1981
Kır Gönlünün Zincirini 1980
Almanya Acı Vatan 1979
Aşkı Ben Mi Yarattım 1979
Derdim Dünyadan Büyük 1978
Derviş Bey 1978
Evlidir Ne Yapsa Yeridir 1978
Gelincik 1978
Nehir 1977
İstasyon 1977
Taksi Şoförü 1976
Deprem 1976
İki Arkadaş 1976
Köprü 1975
Endişe 1974
Piyade Osman 1970
Yapımcı (4 Film)
Amerikalı 1993
Polizei 1988
Badi 1983
Tomruk 1982
Senaryo (9 Film)
Kırık Ayna 2003
Amerikalı 1993
Sen Türkülerini Söyle 1986
Kan 1985
Firar 1984
Feryada Gücüm Yok 1981
Taksi Şoförü 1976
Umut 1970
Koreli Kemal 1970
Kurgu
Dönüş 1972
Çifte Tabancalı Kabadayı 1969
Hakanlar Savaşı 1968
Ömrümce Ağladım 1967
Yardımcı Yönetmen
Umut 1970
Ödülleri
12.Antalya Film Şenliği, 1975
En İyi Yönetmen Endişe
36.Antalya Film Şenliği, 1999
Yaşam Boyu Onur Ödülü
Bruce Willis
Cumartesi, Haziran 30th, 201219 Mart 1955 tarihinde Amerikalı bir baba ve Alman bir annenin çocuğu olarak Almanya‘nın Idar-Oberstein kentinde dünyaya geldi. Gerçek adı Walter Bruce Willis’dir. 1957’de ailesi Amerika’ya geri döndü. Çok başarılı bir öğrencilik hayatı geçirmeyen Willis için gençliğinde tiyatro, blues, mızıka çalmak hayattaki en önemli şeylerdi. Pek çok kez okuldan ayrıldı, tekrar döndü, pek çok işe girip çıktı ve en sonunda kendisinin oyuncu olmak istediğinde karar kıldı. Çocukluk yıllarını New Jersey’de geçirmiş, daha sonra New York’a yerleşmiştir. Tiyatro sahnesinde az biraz toz yutmasının ve Levi’S reklamlarında gözükmesinin ardından 3000 adayın başvurduğu rolü kaptı ve ABC’nin ünlü dizisi Mavi Ay‘ın David Addison’ı oldu.
Amerikalı sinema sanatçısı Bruce Willis, “Moonlighting” (Mavi Ay) (1985–1989) isimli televizyon dizisindeki David Addison rolüyle üne kavuşmuştur. 1986/87’de Emmy En İyi Erkek Başrol Oyuncusu (Moonlighting) ödülü almıştır.
Yayınlandığı tüm ülkelerde bağımlılık yaratan bu dizideki başarısına karşın hem dizi çekimlerinin yoğunluğu hem de uygun fırsatların ortaya çıkmamasından ötürü uzun süre sinemaya geçiş yapamadı. 1987’de Demi Moore ile tanıştı ve bu güzel aktris ile evlendi.
Evlilik ona uğurlu geldi ve bir yıl sonra John McTiernan’ın bol patlamalı, heyecan dolu aksiyon filmi Die Hard/Zor Ölüm‘de başrolü kaptı. Bu film Willis’i bir anda aksiyon yıldızı yaptı ve dizi günlerini geride bırakıp sinemadaki kariyerini geliştirmesine olanak tanıdı. Hemen ardından filmin daha büyük bütçeli devamında da başroldeydi Willis. 95’te 3.’sünde de o olacaktı. Mavi Ay ve Die Hard’ların kariyerini ateşlediği Willis kısa sürede Hollywood’un en çok kazanan aktörlerinden biri oldu.
Pulp Fiction, 12 Monkeys, Breakfast of Champions gibi usta yönetmenlerin yapımlarında oyunculuk gücünü kanıtladığı gibi büyük maliyetleri olan Hollywood filmlerinde de oynadı. Armageddon, Jackal, Gecenin Rengi gibi. Luc Besson’la 5th Element‘da beraber çalıştı.
Karakteristik sesi dolayısıyla pek çok animasyon yapımda seslendirme de yapan Willis Demi Moore‘dan haziran 1998’de boşandı. Birkaç müzik albümü de var. Planet Holywood restaurant zincirinin ortaklarından.
Babası: David,
Annesi: Marlene,
Kardeşi: David, yapımcı
Kardeşi: Robert
Kızkardeşi: Flo
Kızı: Rumer Glenn
Kızı: Scout LaRue
Kızı: Tallulah Belle
..:: Tüm Filmleri ::..
Solace (2006)
16 Blocks (2006)
Die Hard 4.0 (2006)
Over the Hedge (2006) (seslendirme)
Alpha Dog (2005)
Lucky Number Slevin (2005)
Sin City (2005)
Hostage (2005)
Whole Ten Yards, The (2004)
Charlie’s Angels: Full Throttle (2003)
Rugrats Go Wild! (2003)
Tears of the Sun (2003)
Grand Champion (2002)
Hart’s War (2002)
Bandits (2001)
Unbreakable (2000)
Disney’s The Kid (2000)
The Whole Nine Yards (2000)
The Story of Us (1999)
Breakfast of Champions (1999)
The Sixth Sense (1999)
Mercury Rising (1998)
Armageddon (1998)
The Siege (1998)
The Fifth Element (1997)
The Jackal (1997)
Last Man Standing (1996)
12 Monkeys (1995)
Die Hard With a Vengeance (1995)
Four Rooms (1995)
Nobody’s Fool (1994)
Pulp Fiction (1994)
Color of Night (1994)
Striking Distance (1993)
Death Becomes Her (1992)
The Player (1992)
Billy Bathgate (1991)
Mortal Thoughts (1991)
Hudson Hawk (1991)
The Last Boy Scout (1991)
The Bonfire of the Vanities (1990)
Look Who’s Talking Too (1990)
Die Hard 2: Die Harder (1990)
In Country (1989)
That’s Adequate (1989)
Look Who’s Talking (1989)
Die Hard (1988)
Sunset (1988)
Blind Date (1987)
Moonlighting (1985)
The Verdict (1982)
The First Deadly Sin (1980)
..:: Meraklısına ::..
– O bir solak.
– Okulda öğrenci birliği başkanıydı.
– İspanyol model “Maria Bravo Rosado” ile birlikte.
– Empire dergisinin “Tüm Zamanların En İyi 100 Film Yıldızı” listesinde 22. sırayı aldı (Ekim 97)
– Bir Cumhuriyetçi.
– Seagram’ın sözcülüğünü yaptığı sıralarda sarhoş olarak araç kullandığı için tutuklandı ve bu yüzden işinden atıldı.
– Demi Moore‘un Striptease filminin reklamını yapmak için katıldığı David Letterman şovunda striptiz yaptı.
– Bir video oyununda ilk kez oyunculuk yapan aktör oldu. O zamana kadar hiç bir aktör, seslendirme dışında oyuna dijital olarak eklenen fiziksel hareketleri için kullanılmamıştı.
– Kısa süre önce, bundan sonra bir “şiddet” filmi ya da “dünyayı kurtarma” filmi yapmayacağını açıkladı.
– Sol omzundaki yara gibi görünen şey aslında bir yara değil. Lise zamanlarında ilgilendiği güreş sporu nedeniyle zorladığı omzu bu hale gelmiş. Kalın bir boyna sahip olmasını da güreşe borçlu.
– Saatini bileğinin iç tarafına gelecek şekilde takıyor. Bu bir çok filminde de görülüyor.
Cem Özer
Cumartesi, Haziran 30th, 20125 Ekim 1959 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni yarım bırakan sanatçı, daha sonra Dostlar Tiyatrosu gibi topluluklarda çalıştı. Televizyonda Laf Lafı Açıyor adlı programın sunuculuğuyla tanındı. Çeşitli sinema filmlerinde rol aldı. Sanatçı Nurgül Yeşilçay’la evlidir.
Eserleri
Yastıkaltı Hikayeleri, Neden Kitap Yayınları
A! Cem’i Yazılar, Parantez Yayınları, Mart 1997
Yirmidört Saat (Film senaryosu), 1976
Filmografisi
Adem’in Trenleri – 2007
Bir İhtimal Daha Var – 2006
Sen Ne Dilersen – 2005
Masum Değiliz – 2005
3. Tür – 2004
Melekler Adası – 2004
Neredesin Firuze – 2003
Şıh Senem – 2003
90-60-90 – 2001
Ölüm Peşimizde 2000
Aşkın Dağlarda Gezer – 1999
Asansör 1999
Karışık Pizza – 1998
Usta Beni Öldürsene – 1996
Berlin in Berlin – 1993
Varyemez – 1991
Anılar – 1989
Zirvenin Bedeli – 1989
Hanım – 1988
Umutların Ötesi – 1988
Vurmayın – 1987
Menekşeler Mavidir – 1987
Güldürme Beni – 1986
Dayak Cennetten Çıkma – 1986
Hababam Sınıfı Güle Güle – 1981
Yirmidört Saat – 1976
Sami Hazinses
Cumartesi, Haziran 30th, 20121925 yılında Diyarbakır’da doğan Hazinses, ilkokuldan sonra çalışmak için İstanbul’a geldi. 1953 yılında Mahir Canova’nın yönettiği, Cüneyt Gökçer, Atıf Kaptan ve Muhterem Nur’un oynadıkları “Kara Davut” filmindeki rolle sinema oyunculuğuna başladı. Sonraki yıllarda çevirdiği filmlerle rolleri büyüyen Hazinses, Türk sinemasının unutulmaz komedi sanatçıları arasına girmeyi başardı.
Hazinses, oyunculuğunun yanı sıra güfte ve beste çalışmaları yaptı. Sanatçının, “Bir Dilbere Müpteladır Deli Gönlüm” adlı eserini Zeki Müren seslendirmişti.
23 Ağustos 2002’de vefat etti.