Archive for Haziran, 2012

Halit Refiğ

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1934’te İzmir’de dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Şişli Terakki Lisesinde tamamladı. Robert Kolej Mühendislik Bölümü’nde okudu. Okul bittikten sonra askerliğini yedek subay olarak Kore’de yaptı. Bu sırada amatörce 8mm filmler çekti. 1956’da, Nijat Özön ile birlikte yayınladıkları “Sinema”, “Kim” isimli dergilerde, “Yeni Sabah” ve “Akşam” gazetelerinde sinema eleştirileri yazdı. Atıf Yılmaz’ın “Yaşamak Hakkımdır” isimli filmin asistanlığını yaparak sinema alanındaki ilk çalışmasını gerçekleştirdi. 1960’ta ilk film olan “Yasak Aşk”ı çekti. 1963’te Şehirdeki Yabancı, 1964’te Gurbet Kuşları, Haremde Dört Kadın, Bir Türk’e Gönül Verdim filmlerini çekti ve bu filmlerle Moskova, Yeni Delhi ve Sorrento Film Festivallerinde çeşitli ödüller kazandı. 1964 yılında Gurbet Kuşları ile Antalya Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Yönetmen Ödülünü aldı. 70’li yıllarda Türk sinemasının bunalıma girmesiyle Televizyon filmlerine yöneldi. 1974’de Türkiye’de ilk defa İDGSA Film Arşivi tarafından başlatılan eğitim çalışmalarına katıldı ve Sinema Kursları’nda öğretmen olarak görev aldı. 1975’den itibaren İDGSA Sinema-TV Enstitüsü’nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaya başladı. 1975’te TRT Kurumu adına çektiği “Aşk-ı Memnu” ile TV dizilerine öncü oldu ve dikkatleri üzerine çekti. TRT’de danışman kurulunda görev aldı. TRT Kurumu adına 1981 yılında gerçekleştirdiği Kemal Tahir’in aynı adlı romanından uyarladığı “Yorgun Savaşçı” adlı filmin yakıldığı ilan edildi. Bu film, 1993’te televizyonlarda gösterildi. 1976 ‘da ABD’de Wisconsin Üniversitesi’nde, 1984 yılında Ohio Denison Üniversitesi’nde eğitim çalışmalarına katıldı. Öğrencileri ile birlikte “The Intercessors”, “In the Wilderness” adlı filmleri gerçekleştirdi. Olgunluk döneminde daha çok düşünsel yanı ağır basan ürünler verdi. “Teyzem”, “Hanım”, “Karılar Koğuşu”, “İki Yabancı”, “Köpekler Adası” gibi filmleriyle yurt içinde ve dışında birçok ödül kazandı. Yurt dışındaki festivallerde filmleri için özel bölümler ayrıldı, çeşitli konferans, seminer v.b. toplantılara konuşmacı olarak katıldı. 1997 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Senatosu kararı ile “Onursal Profesörlük” unvanı verilen Halit Refiğ’in 300’ü aşkın makalesinin yanı sıra araştırma yazıları ve “Ulusal Sinema Kavgası” adlı bir kitabı bulunmaktadır.

Zeki Demirkubuz

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1964 yılında Isparta’da doğan Zeki Demirkubuz, İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. Sinemaya 1985 yılında Zeki Ökten’in asistanı olarak başladı ve 1993 yılına kadar bir çok yönetmene asistanlık yaptı.

1994 yılında ilk uzun metrajlı filmi ‘C Blok’u gerçekleştirdi. Ardından 1997’de ‘Masumiyet’i, 1999’da da ‘Üçüncü Sayfa’yı çekti.

Senaryosunu yazdığı, yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği 2001 yapımı ‘Yazgı’ ile 38. Antalya Film Festivali’nde ‘En İyi Yönetmen’ seçildi. Ayrıca film ‘En İyi 3. Film’ seçilirken, Bahar Evgin’e ‘En İyi Sanat Yönetmeni’ ödülü, filmin oyuncularından Serdar Orçin’e de ‘Jüri Özel Ödülü’ verildi.

Ferik İbrahim Paşa

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

ilk Türk Ressamı İbrahim Paşa 1815 doğumludur. 1835 yılında Mühendishanei Berrii Hümayun’u bitirerek Avrupa’ya giden 10 öğrenciden 2’si resim öğrenimine gönderilmiştir. Bunlardan birisi de Mü­lazım Sani İbrahim Efendiydi. Sanat tarihimizde ilk Türk ressamı olarak şerefli bir yer alan bu sanatçımız, Nizamı Cedid Yüzbaşılarından Konya’lı Kulaksız Mustafa Paşa’nın oğludur.

İbrahim Efendi öğrenim için bir deyişe göre Viyana’ya, diğer bir deyişe göre de Londra’ya gönderilmiştir. Diğer arkadaşlarının Londra ‘ya gittikleri gözönünde tutulursa, onun da burada öğrenim yapmış olması gerekir. Belki bir ara Viyana’ya da uğramış ve yurda buradan dönmüştür.

İbrahim Efendinin öğrenimden hangi yıl döndüğü bugün için bilinememektedir. Ancak, Sultan Abdülmecid zamanında yurda döndüğü, Padişaha resim der­si verdiği ve bir portresini yaptığı bilinmektedir. Sonradan ferik (Korgeneral) rütbesine kadar yükselen İbrahim Paşa, Askeri Şura üyeliğinde de bulunmuş ve yaşadığı sürece pek çok eser vermiştir. Halil Bey, Elvahı Nak­şiye adlı eserinde; meydana getirdiği tablolar ının Şeker Ahmet Paşa tarafın­dan satın alındığını yazmakta ise de, bu nokta bugün için henüz aydınlanama­mıştır. Bu zengin kolleksiyonun Şeker Ahmet Paşa tarafından sarava verilmiş olduğu düşünülebilir. Eğer kıymet bilmeyenler tarafından yok edilmedi ise, cid­di araştırmalar sonunda, bir gün bunlar meydana çıkacaktır.

İbrahim Paşa yetiştiği devre göre klasik ekole aittir. Ancak gerçek anlamda realizme inandığını kabul ettirecek çalışmaları da vardır. Bunlardan en önemlisi, Abdülmecid ‘in portresidir. Sanatçının bu portreyi, Padişahın çeh­resindeki çiçek hastalığı bozukluklarını ihmal etmeden meydana getirmiş olması yüzünden Bursa ‘ya sürülmüş olması, bize bu konuda bir fikir vermektedir.

İbrahim Paşa ‘nın çoğu peysaj ve natürmort olan eserleri arasında II. Ad­dülaziz ‘in bir portresinin de bulunduğu söylenmektedir. Ressamlarımızın piri sayılması gereken bu sanatçımızın sanat değeri ancak eserleri bulunduğu za­man daha çok aydınlanmış olacaktır. II. Abdülaziz devrinde de itibar görmüş olan İbrahim Paşa 1891 yılında 76 yaşında vefat etmiştir. Kendisi Usküdar’da Ozbekler Dergahında yatmakta­dır,

ÖNEMLİ NOT : Mırati Mühendishane ve Elvahı Nakşiye kolleksiyonları, İbrahim Paşa ‘yı ilk Türk Ressamı olarak tescil etmektedir.

Prof. Dr.Ahmet Atan

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1959 Hatay Kırıkhan Türk ressam ve öğretim üyesi. İlk, orta ve lise öğrenimini Hatay Kırıkhan’da tamamladıktan sonra, 1977’de yetenek sınavını kazanarak girdiği Bursa Eğitim Enstitüsü (Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi) Resim-İş Bölümü’nden 1980 yılında mezun oldu. Dört yıl liselerde resim öğretmenliği yaptıktan sonra, “Öğretim Görevlisi” olarak başladığı Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde “Resim Bölümü”nü kurarak bölüm başkanlığını üstlendi.
1987 yılında Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi’nde lisans tamamladı.

1991’de Yrd. Doç, 1999’da Doçent oldu. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Uygulamalı Sanatlar Eğitimi Bölümü’ne atandıktan sonra 2006 yılında Profesör oldu.

58.Devlet Resim ve Heykel Yarışması’nda bir eseri “Büyük Ödül”le değer görüldü. Milli Eğitim Bakanlığı Resim Yarışması’nda Juri Özel Ödülü de alan sanatçı, halen aynı fakültenin Grafik Sanatlar Anabilim Dalı Başkanı olarak görevini sürdürmektedir.
Kişisel sergiler

1986 Arkeoloji Müzesi, Antakya- Hatay
1987 Ziya Gökalp Sempozyumu Nedeniyle Güneydoğu Anadolu’dan Motifler- Resim Sergisi, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, Diyarbakır
1988 Ahşap Dağlama Resim Sergisi, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi – Diyarbakır
1988 Akbank Sanat Galerisi – Elazığ
1990 Devlet Güzel Sanatlar Galerisi – Diyarbakır
1991 Devlet Güzel Sanatlar Galerisi – Diyarbakır
1992 Devlet Güzel Sanatlar Galerisi – Diyarbakır
1995 Devlet Güzel Sanatlar Galerisi – Diyarbakır
1996 Bedesten Sanat Galerisi – Diyarbakır
1997 Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi – Diyarbakır
1997 Sevgi Sanat Galerisi – Ankara
1998 Dedeman Oteli – Diyarbakır
2001 Devlet Güzel Sanatlar Galerisi – Diyarbakır
2006 Çağdaş Sanatlar Merkezi-Ankara
2008 Selçuk Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Sanat Merkezi-Konya
2008 Ahi Evran İlköğretim okulu-Ankara

Yurtdışı sergileri

1997 – Paris, Fransa
1997 – Brüksel, Belçika
1993 – Tiflis, Gürcistan
1993 – Bakü, Azerbaycan

Karma Sergiler

2004 Gazi Üniversitesi, 2. Sanat Eğitimi Sempozyumu, “Resim Heykel Sergisi”, Ankara
2004 Kalecik Uluslararası Festivali, GESAM Karma Resim Sergisi. Ankara
2002 Ömer Lütfü Çetin, Cemal Güvenç, Ahmet Atan, Nazan Sönmez, Mehmet Kapçak Karma Resim Sergisi, Antik Sanat Galerisi, Diyarbakir
2001 Ahmet Atan ve Ögrencileri Karma Resim Sergisi, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, Diyarbakır
2000 Gesam Karma Resim Sergisi, Şekerbank Sanat Galerisi, Ankara]
1998 Sanat Eğitimi Sempozyumu Karma Resim Sergisi, Onsekiz Mart Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Çanakkale
1998 Gesam Karma Resim Sergisi, Akbank Sanat Galerisi, Trabzon
1998 Gesam Karma Resim Sergisi, Gayret Muhribi Savaş emisi Sanat Galerisi, Kocaeli
1998 Nevruz Şenlikleri Karma Resim Sergisi, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, Diyarbakır

Ödüller

2004 AKADER Türk Kültür ve Sanatına Katkı Ödülü”
1997 T. C. Kültür Bakanlığı, 58. Devlet Resim Heykel Yarışması, Büyük Ödül
1987 T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, Resim Yarışması, Jüri Özel Ödülü

Ali Senger

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1969 Kars doğumlu olan Ali Senger, Sanatçı bir ailenin üyesidir. Resim ve Edebiyata duyduğu ilgi ile başlayan sanat yaşamı, ona yurdu ve insanları için resimler çizdirip, şiirler yazdırdı.

1983 yılında aynı toprakların çocukları olan,  Şair ve Yazar Hasan Hüseyin YALVAÇ ile edebiyat öğretmeni Hasan AYDIN ve edebiyat öğretmeni Yazar Servet KOŞUCU’ nun öneri ve destekleriyle edebiyat alanındaki çalışmalarını yürüttü.

1984 yılında şiir, makale ve öykülerini edebiyat ve kültür dergilerinde yayınlamaya başladı.

1985’te Zeki Faik İZER ve Hüseyin BİLİŞİK ile tanışmış, resim çalışmalarında öneri, eleştiri ve övgülerini almıştır.

Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünün ilk burslu öğrencisi olarak davet edilmesine rağmen, ailesinin isteği üzerine Yıldız Teknik Üniversitesi (Elektronik) bölümüne kayıt yaptırdı.

1993’te matematik öğretmeni olan kardeşinin güneydoğuda şehit edilmesi üzerine, sanat yaşamını sürdürdüğü İstanbul’dan ayrılarak, Ankara’ya ailesinin yanına dönmüş ve sanatsal faaliyetlerini burada sürdürme kararı almıştır.

Sanatın farklı dallarında çalışmalar gösteren Ali Senger; ( Heykel – Ağaç üzerine desen işleme ve oyma – sanatsal grafik ve reklâm – tanıtım filmleri sanat danışmalığı ve yönetmenliği ayrıca sanat eleştirmenliği gibi ) sanatsal üretimlerde de bulunmuştur.

2004 yılında Ankara’da bulunduğu dönemde sanata hizmet verebilme adına kendi adını taşıyan Ali SENGER resim atölyesi teorik sanat bültenini çıkartmıştır.

2006 yılında ise 41 muhtelif Üniversite ve Güzel Sanatlar Fakültelerinin de içerisinde yer aldığı, Prof.Dr. Gülsün PARLAR, Prof. Dr. Zafer GENÇAYDIN, Prof. Hasan PEKMEZCİ ve J. Habib GEREZ gibi sanatçı ve akademisyenlerin destek ve önerileri doğrultusunda akademik, hakem kurullu ve bilimsel sanat dergisi olan “SANAT SOKAĞI” dergisini kurmuştur. Yine aynı derginin Genel Yayın Yönetmenliğini ve Editörlüğünü yürütmüştür.

Sanatçı, yine aynı yıl içerisinde ressam – şair ve yazar olan Josef Habib GEREZ ile birlikte AŞK ve İSTANBUL “Bir Şarkıdır Dudaklarımızda” adlı şiir kitabını, üstadın 82. yaş ve 56. sanat yılı anısına çıkartmışlardır.

2008 yılında uluslar arası sanatçı tanıtım rehberi olan ARTVİSİT kataloguna girmiştir.

Bu güne gelene kadar 11 kişisel ve 50’den fazla karma resim sergisinde yer aldı. Yurtiçi ve yurt dışında birçok koleksiyonda eserleri bulunan sanatçı Evli ve Taşkın Evrim adında bir çocuk babasıdır, Sanatsal faaliyetlerini İstanbul ve Ankara’da yürütmektedir.

Halen, Ankara’da kendi adını taşıyan Ali SENGER Resim Atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.

Çiğdem Öztürk

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1955 yılında  Antalya’da doğdu. Aynı ilde İlk ve Orta Öğrenimini tamamladı.

1973  GEE Resim-İş Bölümü’nü birincilikle kazanıp, Mustafa Ayaz ve Mürşide İçmeli Atölyeleri’nde öğrenim gördü.

1976  Çeşitli Orta Öğretim Kurumları’nda geçecek olan Resim-İş Öğretmenliği görevine başladı.       

1987  FRTEM-Grafik Bölümü’nde görev aldı.

1989  Prof. Adnan Turanî Atölyeleri’nde (Özel ve Bilkent Üniversitesi) etüt çalışmaları yaptı.

1992  MEB Talim ve Terbiye Kurulu, Resim İhtisas Komisyonu üyeliği görevinde çalıştı.

Yurtdışında sanatsal incelemelerde bulundu. Çeşitli Reklam Grafiği (afiş, amblem, illüstrasyon, vb.), Kaligrafi ve dergi yazıları, Yurtdışı bağlantılı Moda Tasarımı, Turistik tesis iç ve dış mekân düzenlemeleri, Duvar Resimlemesi gibi alanlarda çalışmalar yaptı. Özel ve Resmi Koleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır. Çeşitli Teşekkür, Onur Belgeleri ve Plaketlerin sahibidir. 1997  Devlet Kurumları Resim-İş Öğretmenliği görevinden emekli oldu. Sanat Eğitmenliği ve Resim çalışmalarını özel atölyesinde sürdürmektedir.     

Kişisel Sergiler

1982  Antalya Devlet Güzel Sanatlar Galerisi

1983  Antalya Müzesi Sanat Galerisi

1986  Antalya Müzesi Sanat Galerisi

1987  Antalya Devlet Güzel Sanatlar Galerisi

1988  Ankara, Mavi ev Sanat Galerisi; ‘Düşlemleriyle Kadın 1’

1989  Ankara, Oluşum Sanat evi; ‘Düşlemleriyle Kadın 2’

1990  Ankara, İş Sanat Galerisi

1997  Antalya, Bohem Sanat Galerisi

2004  Ankara, Galeri SANS; ‘Dalga boyunda Yolculuk’

Karma Sergiler

1982  “Antalya Şenliği’ Antalya Devlet Güzel Sanatlar Galerisi

1983  Antalya, DGSG Karma Resim Sergisi

1987  Tekel 1.Resim Yarışması Sergileri

1987  İstanbul, Sanatçı ve Sanat Sevenler Kulübü Sergisi

1988  Ankara, Oluşum Sanat evi Karma Resim Sergisi

1989  Ankara Ressamlar Derneği Resim Sergisi

1990  Zonguldak, Devrek Baston ve Kültür Festivali Sergisi

1991  Afyon, Bolvadin Kaymak ve Kültür Festivali Sergisi

1992  Antalya, DGSG Karma Resim Sergisi

1993  Ankara, İda Sanat Galerisi Karma Resim Sergisi

1994  Ankara, Talih kuşu Sanat Galerisi Karma Sergisi

1995  Ankara, NN Galeri Karma Resim Sergisi

1996  Mersin Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Karma Sergisi

1997  Antalya, Bohem Sanat Galerisi Karma Sergisi

2007  Antalya,1.Uluslararası Sanat ve Kültür Buluşması

2007  Kaş Eflatun Sanat Kampı

2007  İstanbul, Abra Sanat Galerisi

2007  İstanbul, Aladoğan Art Gallery

Gülendam Özcan

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1969 yılında Adana’da doğan ressam Gülendam Özcan; Selda Demirel’den yağlıboya, Cezmi Orhan’dan desen dersleri aldı. Sanatçının resimlerinde anlık fark edilen duygular yaşanmakta olup, bu bazen bir obje bazen de hatıralar oluyor. Özlenenleri yaşatmayı seven Özcan; renkleri bir araya getirip yeni boyutlar kazandırarak gerçekliği bulma çabası içerisinde ve resim bir bulmacaysa çözümünün sanat içinde olacağına inanıyor.

Raif Gökkuş

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1956 yılında Zara, Sivas’ta doğdu. 1973 yılında Ankara İşitme Engelliler Okulu Sanat Bölümünü bitirdi. İlk resim çalışmalarına 1966’ da yağlı boya ve sulu boya ile başladı. 1970 ‘ de Ressam Salim Özüdoğru’yla 3 yıl süran atölye çalışmaları oldu . Karikatüre  1994’ te  geçti. Sanatçı Türkiye Karikatürcüler Dernegi üyesidir. Çalışmalarını atölyesinde sürdürmektedir. GÖKKUŞ’ un eserleri çeşitli yayın ve koleksiyonlarda  yer alınmıştır. Sanatçı ulusal ve uluslarası birçok ödüle  layık görülmüştür.

SERGİLER

1995 Ankara S.H.Ç.E.K Sanat Galerisi

1995 Ankara Yenimahalle  Belediyesi Sergi Salonu ( Karma )

1996 Ankara Sevgi Sanat Galerisi

1999 Ankara Emlak Bankası Sanat Galerisi ( Yaz Karma )

2000 Ankara Transparan Sergi Salonu ( Karma ) 2001- Ankara R.D Art Galeri

2001 Ankara Ankart 2. Art Galeri

2002 Ankara Ankart 3.Art Galeri

2003 Ankara R.D. Art Galeri

2004 Ankara Ankart 4. Art Galeri

2005 Ankara R.D Art Galeri

2005 Hacettepe Üniversitesi Ahmet Gögüş Sanat Galerisi

2006 Ankara R.D Art Galerisi

2007 Maya Sanat Galerisi Ankara

2007 Ankara Şehir Kulübü

2007 Türkiye Kalkınma Bankası Sanat Galerisi

2008 Gala Sanat Galerisi

BAZI ÖDÜLLER:

1996 Japonya 17. Uluslar arası Yomiuri Karikatür Yarışmasından Mansiyon Ödüllü
 
1996 Belçika 35. Internatıonal Cartoon Festival Knokke- Heıst Karikatür Yarışmasından Şeref ödülü

1998 Aydın Doğan Vakfı 16. Uluslar arası Hürriyet Gazetesi Karikatür yarışmasında Mansiyon ödülü

1999 TAEJON- KORE Uluslar arası Karikatür Yarışması Şeref  Ödülü

1999 4.fair Play Karikatür Yarışması 1.’ lik Ödülü

2000 Güzel  haliç Lions Klübü Uluslar arası Karikatür Yarışması Başarı Ödülü

2003 Esenyurt Belediyesi Ulusal Karikatür Yarışması ( Dünya Kadınlar Günü ) 2’lik Ödülü

2007 Türk-İş Emek Karikatürleri Yarışması 3. lük Ödülü

Nilgün Topsakal

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1958 yılında Sivas’ta doğan Nilgün Topsakal, çocukluğundan beri hayalini gerçekleştirmek için emekliliğini bekledi ve Mustafa Duymaz’dan ders alarak ilk adımı attı. DAha sonra Selda Demirel’le devam etti. Yaptığı resimlerle iç dünyasında sonsuz yolculuğa çıkan Topsakal, bu yolculuk neticesinde hayata bakış açısını değiştirdi. Her olumsuzluğun içindeki güzellikleri keşfetti ve çok renkli kişiliğini tuvaline yansıttı.

Kendi dünyasındaki tüm insanlığın ihtiyacı olan suyu, havayı ve güneşi, o da tuvalinde ve boyalarında buldu. Su onun hayat damarı oldu. Topsakal, resimlerinde görüneni değil içsel dünyasındaki heyecanları resmetti.

Abidin Dino

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

23 Mart 1913 İstanbul doğumludur. 1. Dünya Savaşı sırasında ailesi Avrupa’da seyahatte olduğundan, bir süre için Cenevre’de bulunmuş, bu nedenle çocukluğu İsviçre ve Fransa’da geçmiştir.

Abidin Dino ailesiyle birlikte 1925’te İstanbul’a dönmüştür. Robert Kolej’de öğrenim görmeye başlamış olsa da, sanata olan ilgisi nedeniyle öğrenimini yarıda bırakıp, ağabeyi şair Arif Dino’nun desteğiyle resim, karikatür ve yazı alanında kendini geliştirmeye başladı.

İlk çizimleri Yarın gazetesinde, ilk yazıları Artist dergisinde 1930’lu yılların başında yayımlanmıştır. Bu yıllarda Nazım Hikmet’in şiir ve oyun kitaplarına kapak desenleri de çizmiş ve kendini çok genç yaşta “ressam” olarak kabul ettirmiştir.

1933 yılında “D Grubu” adlı sanat gurubunun kurucuları arasında yer aldı. Bu grubun amacı, memlekette sanatın gelişmesini ve yayılmasını sağlamak, düşünce yanı ağır basan resimler yaparak, batıdaki çağdaş akımlarla boy ölçüşecek yenilikler getirmekti.

Aynı yıl “Ankara Türkiye’nin kalbidir” isimli belgesel filmi çekmek için Türkiye’ye gelen Sovyetler Birliği’nin ünlü yönetmenlerinden Sergey Yutkeviç bir sergide resimlerini görüp beğendi. Yutkeviç’in filmini izleyen Atatürk, kendisinden bir Türk gencini yetiştirmesine olanak olup olmadığını sormuştu. Böylece Yutkeviç, Dino’dan dekoratör ve ressam olarak çalışmak üzere kendisiyle SSCB’ye gelmesini istedi. Dino, 1934 yılında sinema öğrenimi görmek üzere SSCB’ye gitti ve 3 yıl kaldı. 3 yıl boyunca Leningrad’da Eisenstein ve Yutkeviç’in yanında makyajdan dekora, rejiden senaryoya tüm yönleriyle sinema eğitimi aldı. Yutkeviç’in yönettiği Madenciler filminde çalıştı. 1937’de 2. Dünya Savaşı nedeniyle Sovyetler Birliği tüm yabancı öğrencileri geri gönderince Leningrad’dan ayrılmak zorunda kaldı.

Dino, Sovyetler Birliği’nden sonra Londra ve Paris’e gitti. Paris’te ressam ve dekoratör olarak film çekim çalışmalarında bulundu. Gertrude Stein, Tristan Tzara, Eisenstein, Andre Malraux ve Pablo Picasso gibi dönemin önde gelen sanatçılarıyla dostluklar kurdu.

Abidin Dino 1939’da Türkiye’ye döndü, 1941’de arkadaşlarıyla Liman (Yeniler) Grubunu oluşturdu. Çeşitli dergilerde çizgi ve yazılarıyla halktan yana, gerçekçi bir sanat görüşünü savundu. Çizgi ve desenlerin ön plana çıktığı resimlerinde işçi ve köylü tiplerini özgün bir üslupla işledi. Başlangıçta Picasso’nun etkisinde kalan sanatçı, daha sonraları yapıtlarında özgün ve yerel bir senteze ulaştı.

Yeniler Gurubu’nun Liman çevresindeki balıkçıları konu alan ilk sergisini açtığı 1941 yılında Abidin Dino, siyasi nedenlerle önce Mecitözü-Çorum’a, sonra Adana’ya sürgüne gönderildi. Adana’da Türk Sözü gazetesini yönetti. “Kel” adlı bir oyun yazdı, ancak oyun hemen toplatıldı. Çukurova’nın pamuk işçilerini konu alan resimler yaptı ve heykel ile ilgilenmeye başladı. 1943 yılında dilci Güzin Dino ile evlendi. Sürgün sona erince İstanbul’a döndü.

1952’de yurt dışına çıkış yasağı kalkınca kesin olarak Paris’e yerleşti. Fransa, Cezayir, Amerika gibi değişik ülkelerde sergiler açtı. Fransa Plastik Sanatlar Birliği onur başkanlığı New York Dünya Sanat Sergisi danışmanlığı gibi görevlerde bulundu.

‘İşkence’, ‘Atom Korkusu’, ‘Savaş ve Barış’, ‘Çıplaklar’, ‘Dört Kent’, ‘Dağ-Deniz’ gibi birçok yapıtı çeşitli galeri, müze ve koleksiyonlarda yer aldı.

Nazım Hikmet’in kendisine “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin?” demesi üzerine ona şiirle karşılık verdi.

Zaman zaman Türkiye’de kişisel sergiler açan Abidin Dino, 7 Aralık 1993 günü Paris’te yaşamını yitirdi. Cenazesi İstanbul’a getirilerek Aşiyan’da toprağa verildi.

Kitapları

Kısa Hayat Öyküm – Can Yayınları
Sensiz Herşey Renksiz – Can Yayınları
Sinan – Bir Düşsel Yaşamöyküsü – Can Yayınları
Yeditepe Öyküleri – Can Yayınları

Francesco Hayez

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1791’de Venedik’te dünyaya geldi. İlk önceleri yeniklasik üslupta yapıtlar veren İtalyan ressem tarihsel-yazınsal temaları işleyen romantik bir resme yöneldi. Sicilya ikindisi, Sant’Antimo prensesi en başarılı yapıtlarıdır.

Hayez 1882 yılında Milano’da öldü.

Zerrin Tekindor

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1964 yılında Burhaniye’de doğan Zerrin Tekindor, ilk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamlamıştır. 1985 yılında Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden mezun olmuştur. Bu tarihte Adana Devlet Tiyatrosuna Stajyer Sanatçı olarak gitmiş, 1987 yılında da Ankara Devlet Tiyatrosunda göreve başlamıştır.

O tarihten başlayarak Devlet Tiyatrosu Sanatçısı olan Tekindor, Çamaşırhane, Ferhat ile Şirin, Göğe Açılan Pencere, Büyük Aşıkların Sonuncusu, Gürültülü Patırtılı Bir Hikaye, Ölüm, Aşk Öldürür, Geyikler Lanetler gibi oyunlarda oynamıştır. 2003 yılında İstanbul Devlet Tiyatrosuna tayin olan Zerrin Tekindor, İstanbul’da da, Müfettiş, Dünyanın Ortasında Bir Yer ve Vahşet Tanrısı adlı oyunlarda rol almıştır.

2004 yılında Müfettiş adlı oyundaki Anna Andreyevna rolü ile, 2010 yılında da Vahşet Tanrısı adlı oyundaki Annette Reille rolü ile Afife Tiyatro Ödülüne layık görülmüştür.

Bir yanda tiyatro kariyerini sürdürürken, 1990-1994 yılları arasında Bilkent Üniversitesi Resim Bölümü’ne özel öğrenci olarak devam eden sanatçı, Halil Akdeniz Atölyesi’nde öğrenim görmüştür. Bu bölüme eğitmen olarak davet edilen Mehmet Güleryüz ve Bedri Baykam Atölye’lerinde çalışmıştır.

Çok sayıda yapıtı özel kolleksiyonlarda bulunan sanatçı, günümüze kadar on adet kişisel resim sergisi açmıştır.

Hira adında bir oğlu olan Zerrin Tekindor, çalışmalarına İstanbul’da devam etmektedir.

KİŞİSEL SERGİLER:
1- Galeri Selvin, Ankara, 1992
2- Galeri Selvin, Ankara, 1996
3- Resim Heykel Müzesi, Ankara, 1998
4- T. Emlak Bankası Sanat Galerisi, Ankara, 1999
5- Galeri Selvin, Tüyap, İstanbul, 2004
6- Artisan Sanat Galerisi, İstanbul, 2005
7- Nurol Sanat Galerisi, Ankara, 2006
8- Artİstanbul, Nurol Sanat Galerisi, İstanbul, 2006
9- Galeri Selvin, İstanbul, 2008
10- Contemporary Art Fair, Galeri Selvin, İstanbul, 2009

Filiz Atik

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Fizil Atik, 1970 yılında Ş.Koçhisar’da doğdu. Atik, resme küçük yaşlardan beri hep ilgi duydu. Selda Demirel ve Cezmi Orhan gibi hocalardan yağlı boya ve desen dersleri aldı. Sanatçının resimlerinde daha çok realist yaklaşımlar, kimi zamanda emprestyonist yaklaşımlar hakimdir. Renklerin büyüsü ve insanların yüz ifadeleri onu etkileyerek tuvaline yansıtmasına neden olmuştur. Atatürk’e olan sevgisi, resme olan tutkusu ile birleşince coşkulu ve gerçekçi yaklaşımını tuvaline yansıtmıştır. Atik’e göre resim yapmak bir hayat tarzı olmuştur.

Aydın Ayan

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1959-1964  İlköğrenimini Çaykara, Şahinkaya 2 İlkokulu’nda yaptı.

1964-1971  Çaykara Ortaokulu’nda başladığı ortaöğrenimini Kırıkhan Ortaokulu’nda sürdürdü, Kırıkhan Lisesi’nde tamamladı.

1972-1977  İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Yüksek Resim Bölümü’nde 1972-73 öğretim yılında Prof. Sabri   Berkel ve Doç.Reşat Atalık yönetimindeki Desen Atölyesi’nde; 1973-74 ve 1974-75 öğretim yıllarında Prof Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi’nde, 1975-76 ve 1976-77 öğretim yıllarında Prof Neşet Günal Atölyesi’nde öğrenim gördü .

1977  “Brecht-Bruegel İlişkisi” konulu Yüksek Lisans kuramsal çalışmasını yaptı.
Prof. Sabri Berkel ve Doç. Fethi Kayaalp yönetimindeki Gravür Atölyesi’nden sertifika aldı.
Şubat, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü Boya Devresi Sınavında tam not (20) aldı.
Haziran, “Şimdi gözaydın etme zamanıdır, yeni bir dünya doğu-yor” konulu 130×63 cm. tuv/ Yğb. kompozisyonu ile İ.D.G.S.A. Yüksek Resim Bölümü’nden Yüksek Lisans Diploması almaya hak  kazandı.

1979  19 Ocak, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü’ne Asistan olarak girdi.

1980  17 Ocak, ressam M. Can Ayan (Göksan) ile evlendi. (Şahitleri: Prof. Neşet Günal ve Doç. Devrim Erbil)

1981  Burdur, 57.Er Eğitim Tugayı’nda Kısa Devre askerlik görevi yaptı.

1982  2 Ağustos, Kızı Burcu doğdu.

1983  (08. 07. 1983)  M. S. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden Resim Ana Sanat Dalı’nda Sanatta Yetirlilk Diploması aldı.

1986  Türk ve İngiliz Hükümetlerinin Kültürel Değişim Programı çerçevesinde British Council’in açmış olduğu sınava tüm dallarda katılan 160 aday arasında 2. seçilerek burs almaya hak kazandı ve İngiltere’ye gitti.

1986-1987  İngiltere’nin Norwich kentinde The Bell School of Languages’da (Old House) dil eğitimi görerek sertifika aldı.

1987  Goldsmiths’ College of London University’de “Epic Aspects in English Painting” (İngiliz Resminde Epik Öğeler) konulu kuramsal bir çalışma yaptı ve bu çalışmayı bir raporla British Council’a (Londra) sundu. Londra, Harringey Art Council’ın sipariş ettiği 95 metrekarelik mozaik panoya iki ressam arkadaşıyla birlikte imza attı. 1986-87-88-90-91-93-2003, 04, 05, 06 yıllarında: İngiltere, İskoçya, Hollanda Belçika, Fransa, ABD, İspanya, Azerbeycan, Norveç, Avusturya, Çekoslovakya ve Macaristan  gibi ülkelerin değişik kent ve müzelerinde kültürel ve sanatsal nitelikli araştırma inceleme, bilgi-görgü arttırma gezileri yaptı.

1988  Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü, Resim Ana Sanat Dalı’nda Öğretim Görevlisi kadrosuna atandı.

1990  24.10.1990. Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nın 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun ilgili maddeleri ve Doçentlik Sınav Yönetmeliği hükümleri uyarınca girdiği Doçentlik Sınavını başararak Resim Ana Sanat Dalı’nda Üniversite Doçenti ünvan ve yetkisi aldı.

1992  22 Ocak, Miman Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Resim Ana Sanat Dalı’nda Doçent kadrosuna atandı.

1993  Eisenhower Exchange Fellowships “Türkiye için (Tek Ulus) programı kapsamında değişik dallardan seçilen on bursiyerden biri olarak “Eğitim Sistemlerinin Geliştirilmesi”, Kültür ve Sanat konularında ABD’nin çeşitli yerlerindeki oniki eyalette, 50 dolayında müze, kültür merkezi, çağdaş sanat enstitüsü, üniversite ve orta öğretim kurumunda
araştırma-inceleme ve randevulu görüşmeler yaptı. Araştırma-İnceleme ve görüşmelerinin sonucunu bir konuşma ve yazılı bir raporla Eisenhower Exchange Fellowships’e (Philadelphia-U.S.A.) sundu.

1993-1994  Capitol Alışveriş Merkezi’nin (Altunizade) sahibi olduğu Capitol Art Gallery’nin kuruculuğu, danışmanlığı, sergiler yapımcılığını yaptı.

1994  Almanya’da yayınlanan Ansiklopedik sözlük, Das Bertelsmann Lexıkon’da (Verlagshaus GmbH Stuttgart Germany) “Ayan, Aydın”a yer verildi.

1994-96  İki dönem için Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği (UNESCO-A.I.A.P.) Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu
Üyeliğine seçildi (1994-95, 1995-96).

1995-1996  Dünyanın 100 değişik ülkesinden Eisenhower Exchange Fellowships bursunu almış 1000 civarında kişinin özgeçmişine yer verilen “EEF Directory”de “Sanatçı” ve “Eğitimci” olarak Aydın Ayan’a yer verildi.

1997  Metnini Ahmet Oktay’ın yazmış olduğu AYDIN AYAN kitabı Bilim Sanat Galerisi Yayınlarından yayımlandı.

1998  Aydın Ayan Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü kadrosunda Profesörlüğe yükseltildi ve atandı. 
                     
1999  15 Haziran tarihinde yapılan seçim sonucunda Aydın Ayan MSÜ GSF Resim Bölümü Başkanlığına seçildi, altı aylık süre için vekaleten atandı. Altı ay sonra yapılan seçimlerde, tekrar bölüm başkanlığına seçildi, yeniden vekaleten atandı. 15 Haziran 2000 tarihinde yapılan seçimlerde üçüncü kez bölüm başkanlığına seçildiği halde o zamanın dekanınca ataması yapılmadı.

1999-2000  TC Devlet Planlama Teşkilatı VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı  “Kültür” ve “Plastik Sanatlar” alt komisyon başkanlıklarını  yaptı ve hazırladıkları raporu DPT’ye sundu. İlgili rapor DPT tarafından konusunda örnek rapor seçildi.

2000  Eczacıbaşı/Vitra Seramik fabrikasında “Tuvalden Toprağa” Projesi kapsamında Seramik-heykel çalışmaları yapmıştır.

2001-2003  MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Profesörler Kurulu’nda, Fakülte Kurulu’na Profesör Temsilcisi olarak seçildi ve görev yaptı.

2001  15 Kasım 2001 tarihinde seçilmiş olduğu MSÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyeliğini sürdürmektedir.

13 Aralık 2002-13 Aralık 2005 tarihleri arasında seçilmiş ve atanmış olduğu MSÜ GSF Resim Bölümü Başkanlığı görevini ikinci kez yaptı.

2002  Bilim Sanat Galerisi Yayını olan “Yalçın Karayağız” kitabının metnini yazdı.

2003  20 Ekim 2003 tarihinde  Kültür-Sanat, Basın-Yayın-Tanıtım, Halkla  İlişkiler ve Uluslar arası İlişkilerden sorumlu MSÜ Rektör Yardımcığı görevine atandı.

2003  Kültür-Sanat’tan sorumlu Rektör Yardımcısı olması sıfatıyla sorumluluk alanı içinde bulunan MSÜ Resim Heykel Müzesi Danışma Kurulu üyeliğini sürdürmektedir.

2004  Uluslararası İlişkilerden sorumlu Rektör Yardımcısı olması sıfatıyla, 1 Nisan 2004 tarihi itibariyle Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin üyesi olduğu AB Sokrates/Erasmus Programı Koordinatörlüğünü yürütmüş ve bu süre içinde yurtdışında 37 üniversite ile anlaşma imzalanmıştır.

2004  6 Ağostos 2004 tarihinde Kültür-Sanat-Basın-Yayın-Tanıtım-Halkla İlişkiler ve Uluslararası İlişkilerden sorumlu Rektör Yardımcılığı görevine ikinci kez atandı.

2004  24 Haziran-12 Ekim 2004 tarihleri arasında, Afyon/Şuhut Atatürk Evi “Kurtuluş Savaşı Panaroması” projesini gerçekleştirdi. Bu proje kapsamında , 15 adet büyük boyutlu kompozisyon yapılmış ve 11 adeti Şuhut Atatürk Evi’ne sürekli sergilenmek üzere yerleştirilmiştir.

2006  Ayan “Resim Sanatımızda İnsani Bir Duyarlık: Nedim Günsür” kitap metnini yazmış ve bu yayın 15 Kasım-30 Aralık 2006 tarihleri arasında İş Sanat  Kültür Merkezi Kibele Sanat Galerisi’nde açılan Nedim Günsür Sergi Kataloğu/kitabında  yayınlanmıştır .

Sanatçı, 1973 yılından günümüze dek yurtiçi ve yurtdışında üçyüz civarında  karma sergiye katıldı.
İlki 1977’de olmak üzere İstanbul, İzmir, Ankara, Eskişehir, Adana, Konya, Volda (Norveç) ve Londra (İngiltere)’da otuza yakın Kişisel Sergi açtı ve biri şiir dalında olmak üzere toplam 16 ödül aldı. Ayan 1986 sonrasında hiçbir yarışmalı sergiye katılmamıştır.

Sanatçı, halen  M.S.G.S.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyelik görevini sürdürmekte ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.

ÖDÜLLERİ:
 
1986  47.Devlet Resim ve Heykel Sergisi, Resim Başarı Ödülü (Kom’da Kadın) 
 
1985  İzmir Ticaret Odası 100. Kutlama Yılı Sergisi İkincilik Ödülü (Karda Kadın) 
 
1984  “Bolu ve Bolu’da Yaşam” Resim Yarışması, Mansiyon 
 
1984  Viking Baskıresim II.Ödüllü Sergisi, Başarı Ödülü 
 
1983  Uluslararası Mersin Festivali Resim Sergisi, Onur Plaketi 
 
1983  Viking 1.Baskı Resim Yarışması Birincilik Ödülü (Sonsuz Barış ve Dostluk) 
 
1983  “Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Ödülü” Resim Birincilik Ödülü (Sonsuz Barış ve Dostluk) 
 
1982  Günümüz Sanatçıları 3.Açıkhava Sergisi, Resim Başarı Ödülü (Askerlik Anıları/Dinlenme) 
 
1981  Cumhuriyet Senatosu Vakfı “Büyük Nutkun Yorumu/Atatürk Resim Yarışması”, Birincilik Ödülü (Büyük Nutkun Yorumu) 
 
1979  13.DYO Resim Sergisi, Resim Başarı Ödülü 
 
1979  40.Devlet Resim ve Heykel Sergisi, Resim Başarı Ödülü (Patron/Elektrik İşkencesi) 
 
1978  GSD 2.Mayıs Sergisi, TMMOB Başarı Ödülü (Piyonların Piyonları) 
 
1977  İstanbul Arkeoloji Müzeleri Açıkhava Sergisi, Resim Başarı Ödülü 
 
1976  10.DYO Resim Sergisi, Mansiyon (Tuğralı Çıplak) 
 
1975  Şeref Akdik Ödülü (Mor Ağaç) 
 
1971  Türkiye Tabiatını Koruma Cemiyeti ve Yeni İstanbul Gazetesinin düzenlemiş olduğu Türkiye Liseler arası Şiir Yarışması’nda “Anadolu’da Hasret Gidermek” adlı şiiriyle İkincilik Ödülü  

Metin Eloğlu

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Ortaokuldan sonra Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde okudu (1943-1947). Basılmış ilk yazısı bir hikâyedir (Servetifunun dergisi, 1942). İki şiiri Mehmet Emin imzasıyla Kovan dergisinde yayınlandı (İzmir, 1943, sayı 4). Ressamlığıyla da tanınan şair, hikâyeler ve özellikle Güney dergisinde Etem Olgungil takma adıyla eleştiriler de yazdı. Eloğlu, kendi yaşama koşullarının ve çağının tanığı şiirlerine acıyı, ironoyi birlikte kattı. Duyguyla düşünceyi kaynaştırırken, kendine özgü bir şiir sözlüğünden yararlandı.

Dizin kitabı Türk Dil Kurumu 1972 Şiir Ödülünü kazandı.

Timur Vural

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1979 Ankara doğumlu olan Timur VURAL 1993 yılında Askeri mızıka okuluna girmiş, burada solfej, dikte, saksafon ve armoni eğitimi alıp 1996 yılında birincilikle mezun olmuştur.

Aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı bando şefliği bölümünü kazanan Vural, burada Burhan ÖNDER ile bestecilik, armoni, orkestrasyon, kontrpuan ve form bilgisi, Nuran TAŞPINAR’ la piyano, İbrahim YAZICI ile şeflik çalışmaları yapıp 2000 yılında birincilik derecesiyle Konservatuardan mezun olmuştur.

2000-2002 yılları arasında görev yaptığı bandolarla çeşitli klasik müzik konserleri veren Vural, 2002 yılında H.Ü. Devlet Konservatuarı Orkestra ve Koro Şefliği Programını kazanmıştır.

Burada Prof. Erol ERDİNÇ, Prof. Rengim GÖKMEN ile şeflik, Turgay ERDENER ile bestecilik çalışmalarını tamamlayıp bu bölümü 2005 yılında Hacettepe Akademik Senfoni orkestrası ile yaptığı konserle tamamlamıştır. Aynı dönemde Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümünde piyano  ve armoni eğitimi üzerine yüksek lisans eğitimini tamamlayıp 2004 yılında mezun olmuştur. Burada H.Ü. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bilge ÇİVRİL ile piyano çalışmış armoni konulu tezini ise Prof. Dr Ayşe Meral TÖREYİN ile tamamlamıştır.

2005 yılında İtalya Siena’daki “Accademia Musicale Chigiana”da orkestra şefliği programını tamamlayıp yurduna dönmüştür. Bu program sırasında Ünlü orkestra şefi Gianluigi Gelmetti’nin sınıfında, Sofia Festival Orkestrası’nı yönetme imkânı bulmuştur. Yine aynı yıl Hacettepe Konservatuarı öğrenci korosu ile konservatuarın kuruluş yıldönümünde konser vermiştir. 2005 Yılı nisan ayında kültür bakanlığı devlet çoksesli korosunu mini bir konserde yönetmiştir.  

13 Mayıs 2008 tarihinde genç orkestra şefleri konserinde Hacettepe Akademik Senfoni Orkestrasını yönetmiştir. Bando Okulları Komutanlığı öğrenci bandosu ile 27 Nisan 2009 tarihinde Bilkent Konser Salonunda, 04 Mayıs 2009 tarihinde Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı Konser Salonunda birer konser vermiştir.  

2006 yılında Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümünde başlamış olduğu Doktora eğitimini, yine orkestra şefliği tekniği ve liderlik yönü konulu tez çalışması ile Prof. Nezihe ŞENTÜRK danışmanlığında, 2010 yılında sonuçlandırmıştır. Burada Prof. Dr. Ali UÇAN ile Program Analizi ve Program Geliştirme, Prof. Dr. M. Cihat CAN ile Bilgisayar ile Müzikal Analiz, Prof. Dr. Salih AKKAŞ ile Müzik Sosyolojisi ve Prof. Erol ERDİNÇ ile Orkestra Şefliği çalışmıştır.

 24-28 Kasım 2010 tarihleri arasında tecrübeli Alman koro şefi Hans-Dieter Reinecke yönetiminde ve eğitmen Anne Christine Weidmann eşliğinde Boğaziçi Üniversitesinde gerçekleştirilen koro şefliği çalıştayına aktif katılımcı olarak eşlik etmiş, yapılan konserde koro şefi olarak sahne almıştır. Birçok kongre ve sempozyumda orkestra şefliği, mehter müziği konulu bildiriler sunmuştur.

Cemil Eren

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Merzifon’un Emert köyünde doğan sanatçı, resim yapmaya ilkokulda başladı. Yaşamını en çok etkileyen olay 1939 Erzincan depremi oldu. 1948 yılında Devlet Resim ve Heykel Sergisine iki resmi alındı. 1952’de Devlet Tiyatrosunda dekoratör yardımcısı olarak görev alan Cemil Eren, ilk kişisel sergisini 1957’de Ankara’da açtı.

Zaman içinde ülkesinin yanı sıra ABD,Ürdün, Polonya, Almanya, Fransa, ve İspanya’da toplam seksen sergi gerçekleştirdi. Anıtkabir tavan freskleri (1953), Arı Sineması seramikleri (1968) ve Akün vitrayları (1974)  başlıca çalışmaları arasındadır.

1955 Etibank  Rölyef Yarışması İkincilik Ödülü, 2005 Uluslar arası Ankara Film Festivali Sanat Çınarı Ödülü ve 2007 Bartın Kitap Fuarı Onur Ödülü sahibi olan sanatçı, çalışmalarında ana renk olarak beyazı benimsemiştir. Barış Eren ve Zeynep Eren‘in babası olan Cemil Eren, halen çalışmalarını Ankara Çayyolu’ndaki atölyesinde sürdürmektedir.

Zeynep Eren - Cemil Eren - Barış Eren
Fotoğraf: Yavuz Alatan
Zeynep Eren – Cemil Eren – Barış Eren (03 Şubat 2009 Erenus Sanat Galerisi Ankara)

Cemil Eren - Bartın Valisi
Cemil Eren – Bartın Valisi İsa Küçük (Bartın Halk Kütüphanesi sergi salonu, Kasım 2008)

Zeynep Eren

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1954 Ankara doğumlu Zeynep Eren’in resimle ilişkisi babası Cemil Eren‘in Atölyesinde başladı. Yüksek  öğrenimini Antropoloji üzerine yapan Zeynep Eren, bir süre Kültür Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünde Müze asistanı olarak görev yaptı.

Daha sonra seramik, vitray resim ve heykel çalışmalarına ağırlık veren sanatçı biri New York’ta olmak üzere Ankara, İstanbul, Bodrum, Selçuk ve Bartın’da resim, heykel ve seramik sergileri açtı ve birçok karma sergiye de yapıt verdi.

Zeynep Eren, çalışmalarına Ankara Çankaya’daki atölyesinde devam etmekte ve aynı zamanda Cemil Eren Atölyesinde seramik dersleri vermektedir.

Zeynep Eren - Cemil Eren - Barış Eren
Zeynep Eren – Cemil Eren – Barış Eren

Feryal Taneri

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1952 yılında Zonguldak’ta doğdu. İl sanat eğitimini İstanbul’da, Ressam Fuat Bey’den aldı. Mustafa Esirkuş’la yağlıboya ve desen çalışmaları yaptı. Lise yıllarında Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde, O. Zeki Oral’ın düzenlediği kurslara katıldı. 1972 yılında Güzel Sanatlar Akademisi, Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi’nde devam etti. Aynı yıl, Almanya’nın Hannover ve Bremen kentlerinde sanatsal incelemelerde bulundu.

Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, Heykel Ana Sanat Dalı’nda lisans, aynı fakültenin Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanat Eğitimi Bölümü, Resim Ana Sanat Dalı’nda yüksek lisans eğitimini tamamladı. Yüksek Lisans eğitim ve öğretim sürecini Prof. Dr. Bünyamin Özgültekin Baskı Atölyesi’nde, resim dalında ise Prof. Ramiz Aydın Atölyesi’nde tamamladı.

Sanatta 30 yılı aşkın bir süreyi geride bırakırken, yurtiçinde ve yurtdışında 20’yi aşkın kişisel sergi açtı, pek çok yarışmalı karma sergiye ve 9 grup sergisine katıldı, kurucu üyesi olduğu “Marmara Sanat Grubu” ile birlikte per çok grup sergisine düzenledi.

Yurtdışında, 1995 yılında Lefkose – Kıbrıs’ta ve 2000 yılında Varşova – Polonya’da grup sergilerine iştirak etti. 2003 yılında Almanya’nın Schwabach kentinde, Galeri Gaswerk’de açmış olduğu kişisel sergi Alman basınında önemli yer aldı.

2005 yılında düzenlenen 3. Uluslararası Tahran Bienali’nde, 3 eser sergilenmeye değer bulundu.

Yağlıboya, suluboya, mask ve heykel çalışmalarından oluşan eserleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı, bankalar ve belediyeler başta olmak üzere çeşitli özel ve tüzel koleksiyonlarda yer aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı jurisinden geçen 3 eseri Bakanlık Koleksiyonu’na seçildi, 1986 ve 1995 yıllarında “Ziraat Bankası Koleksiyonundan Seçmeler” sergilerinde yer aldı. Başbakanlık Aile Suraşı – Tablolarda Aile konulu yarışmalı sergiye katıldı, çeşitli kuruluşlar tarafından plaket ve teşekkür belgeleriyle ödüllendirildi.

Yurt çapında düzenlenen pek çok yarışmanın jurisinde yer aldı, aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Taksim Sanat Galerisi Jurisi’nde görev yaptı.

Uzun yıllar Güzel Sanatlar Birliği Resim Derneği’nde yönetim kurulu üyeliği yapan Taneri, ayrıca GESAM, UNESCO AIAP Türkiye Ulusal Komitesi ve Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği üyesidir.

Çalışmalarını İstanbul Otağtepe’deki özel atölyesinde sürdürmektedir.

Barış Eren

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

1951 yılında Ankara’da doğdu. Sanat yaşamına babasının (ünlü ressam Cemil Eren) resim atölyesinde başladı. Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro öğrencisi olduğu yıllarda da yine aynı atölyede resim, seramik ve vitray çalıştı.

Vitray çalışmalarından oluşan ilk sergisini 1972 yılında ORAN yönetimine bağlı Sanat Galerisinde açtı. 1976 yılında  Konservatuarın yüksek bölümünü bitirerek Ankara Devlet Tiyatrolarında oyuncu olarak  çalışmaya başladı. 1982 ‘de Berlin’e yerleşen sanatçı, 2006 yılına kadar resim ve tiyatro çalışmalarına  bu kentte devam etti.

2000 yılında Berlin’de kurulan Türk-Alman Sanatçılar Derneği ikinci başkanlığını da üstlenen Barış Eren, 2006’ da Türkiye’ye dönerek Devlet Tiyatrolarında rejisör oldu. Berlin, Rostok, Hamburg, Hannover, Lyon, İstanbul, Ankara ve Bodrum olmak üzere toplam 28 kişisel resim sergisi açtı, çeşitli karma sergilere katıldı.

Barış Eren, çalışmalarında genellikle kağıt üzerine karışık teknik uygulamaktadır.


Baba Cemil Eren, kızı Zeynep ve oğlu Barış Eren’in çocukluklarını şöyle anlatıyor:

 
” Oğlum Barış, tiyatroya başlamadan önce, atölyemde hep yanımdaydı. Kız kardeşi Zeynep‘le beraber yaptığım her çalışmanın içinde idiler. Bana yardım ederlerdi. Zaman zaman kendileri de bir şeyler üretirlerdi. Okul öncesi her ikisinin de çizimleri çok iyi idi. Benim yaptığım sergilere de ‘biz de katılacağız’ diyerek, sergi için bir kaç eser yetiştirip, benim tablolarımın yanına kendi yaptıkları tabloları da asarlardı. Daha çocukken para da kazanıyorlardı. Ben tiyatroyu çok severdim. Sık sık gittiğim tiyatro ve konserlere onları da götürürdüm. Küçük yaşta tiyatro ve müzikle tanıştırdım onları. Barış çocukken çok iyi taklit yapardı, çok güzel konuşur, kendini dinlettirirdi. Her ikisi de küçük yaşta hem benim yanımda hem de tiyatro ve konserlerle sanatın hep içindeydiler.”


Barış Eren sanatla tanışmasını anlatıyor:


 
Çamura şekil verdikten sonra boyayıp fırına atardım…
1951 Ankara doğumluyum. Babam Cemil Eren ressam olduğu için sanatla ilk tanışmam babam sayesinde oldu. Onun atölyesinde boya ve çamurla tanıştım. Bilinçsiz olarak onun çalışmalarını izlerken resme ve seramiye ilgi duymaya başladım. Çamura şekil verip, boyalarla boyayıp fırına atardım. Bu çalışmalar ilk başlarda babama yardımla başladı. Daha sonra desen ve figur çizimleri gibi ciddi çalışmalara başladım. Ve gittikçe resim hayatımda rol oynamaya başlamıştı.
 
Tiyatroya ilgim ise…
 
    Tiyatro ise yine çocukluğumda seyirci olarak başladı. Babam her gittiği oyunlara bizleri de beraberinde götürürdü. Babam bir süre Ankara Devlet Tiyatroları’nda dekoratör olarak ta çalışmıştı. Onunla beraber Ankara Devlet Tiyatroları’ndaki oyunlara gide gele gönlümü tiyatroya kaptırdım. Ve 1971 yılında konservatuar imtihanlarına girdim, tiyatro bölümünü kazandım. Bu döneme kadar hiçbir oyunda oynamadım.
 
Cüneyt Gökçer, Metin And, Bozkurt Kuruç, Sevda Şener… gibi değerli öğretmenlerim oldu…
 
    Öğretmen yönünden çok şanslı idim. Cüneyt Gökçer, Bozkurt Kuruç, Mahir Cenova, Nusret Şenbay, Metin And, Sevda Şener, Can Gürzap, Yücel Erten ve Ahmet Levendoğlu gibi değerli hocalardan ders aldım. Bunlar bize tiyatroyu sevdirdiler.
 
Sınıf arkadaşlarım arasında Zuhal Olcay, Mehmet Ali Erbil, Haluk Bilginer… vardı…
 
    Beş sene süren Ankara Devlet Konservatuarı eğitimim sırasında Mehmet Ali Erbil, Zuhal Olcay, Haluk Bilginer, Selçuk Yöntem, Levent Öktem, Derya Baykal, Nihat İleri gibi değerli sınıf arkadaşlarım oldu.
 
Mehmet Ali Erbil okulun tatlı belası idi…
 
    Mehmet Ali Erbil şimdi nasılsa o zamanlar da aynı idi; okulumuzun tatlı belası idi; kimse ona kızamazdı. Onunla beraber çok güzel anılarımız oldu. Aynı evde kaldık, beraber tatil yaptık. Hiç unutmam; 1978’ler de sanıyorum. Beraber Bodrum’da tatil yapıyoruz. Bir gece Han Restorant isimli içkili bir yerde idik. Mehmet Ali Erbil sürekli karşı masadaki bir beye devamlı laf atıyor; şimdi olduğu gibi… Laf attığı bey ise yanındaki bayanla dans etmeye kalktı. Yalvardım “yapma” diye; dinleyen kim; devam ediyor. Yanımıza bir kişi geldi, bizi uyararak “siz onun kim olduğunu biliyor musunuz? O albaydır. Ben de onun emir eriyim. Sarkıntılığa devam ederseniz, sizin için iyi olmaz!..” dedi. Mehmet Ali durur mu; susacağına daha çok laf atmaya devam etti. Bir söylediyse üç söylemeye başladı. Sonunda bizi yaka paça dışarı attılar. Zor kurtulduk. Fakat Mehmet Ali hem kaçıyor hem de ha bire adamlara laf yetiştiriyordu. Mehmet Ali Erbil, o zamanlar da şimdiki gibi deli dolu bir kişiydi…
 
Tiyatro sahnesinde ilk oyunum…
 
    Okulu bitirdikten sonra, Ankara Devlet Tiyatroları’nda oyuncu olarak çalışmaya başladım. İlk oyunum “İzin Günü” adlı bir oyundu. Haldun Marlalı’nın sahneye koyduğu bu ilk oyunumda Zuhal Olcay, Engin Şenkan, Haydar Gültepe rol almışlardı. Bundan sonra Semih Sergen’in “Bütün Oğullarım”da rahmetli Alev Sezer’le beraber oynadım. Daha sonra “Türkmen Düğünü” adlı müzikli ve danslı oyunda Enis Fosforoğlu, Derya Baykal ve Sermet Hürmeriç gibi değerli oyuncular rol arkadaşlarım oldu. Bu arada bazı televizyon ve film çalışmalarım da oldu. Yine bu yıllarda ressam olan babam Cemil Eren’in atölyesinde resim ve seramik çalışmalarıma devam ettim. İlk kişisel seramik ve vitray sergimi 1979’da açtım.
 
1981 yılında Berlin’e geldim…
 
    Öğrencilik yıllarında çok ilgimi çeken Alman tiyatrosunu incelemek için 1981 yılında Berlin’e geldim. Niyetim 1-2 sene incelemeden sonra tekrar Türkiye’ye dönmekti. Ancak hala buradayım. İlk önce Schaubühne Tiyatrosu’nda bir Türk projesinde oyuncu olarak iki yıl çalıştım. Bu proje Peter Stein döneminde gerçekleştirilmişti. İlk katılanlar arasında Tuncel Kurtiz, Beklan Algan, Ayla Algan ve Kerim Afşar gibi sanatçılar vardı. Burada birkaç oyunda bu sanatçılarla çalışmalarım oldu. Tuncel Kurtiz’in sahneye koymuş olduğu Nazım Hikmet’in Ferhat ile Şirin oyunu, Küçük Karabalık, daha sonra ise Sevdalı Bulut oyununda oynadım.
 
Berlin’de yaptığım tiyatro çalışmaları…
 
    Peter Stein yönetimindeki gruptan bazı sanatçılarımız Türkiye’ye dönünce proje dağıldı. Akabinde bir Türk tiyatrosu kurulma çalışmaları başladı ve 1984 yılında Tiyatrom kuruldu. Ben de Tiyatrom’da oyuncu olrak çalışmaya başladım. Paralel olarak ta Schiller Tiyatrosu’nda oynuyordum. Tiyatrom’da “İnsanlığın Lüzumu Yok”, “Bozkır Dirliği”, “Bir Ceza Avukatının Anıları”, “Suçsuzlar ve Suçlular”, “Düğün Dernek Kreuzberg”, “Bir Uşak/Türk ve İki Efendi”, “Polisler”, “Resimli Osmanlı Tarihi”, “Sakıncalı Piyade”, “Azizname”, “Tartüf”, … gibi oyunlarda oynadım. Türkiye ile beraber yaklaşık 50 oyunda oynadım. 1996’dan itibaren “Meraklısı İçin Öyle Bir Hikaye”, “Köprüden Görünüş”, “Kırkından Sonra”, “Uçurtmanın Kuyruğu”, “Kocamı Nasıl Öldürebilirim?”, “Şahane Düğün” … gibi oyunların dışında, “Avcıyla Ayı”, “Sınav” ve “İşsiz Palyaço” adlı çocuk oyunlarını yönettim. Bir de, TÜFOYAT grubuna Sadık Şendil’in “Yedi Kocalı Hürmüz” adlı müzikali sergiledim.
 
Tiyatro dışındaki çalışmalarım…
 
    Tiyatroculuğumun dışında 20 yıldır aktif olarak resim yapıyor, sergiler açıyorum. Şimdiye kadar, Ankara, İstanbul, Bodrum, Berlin, Hannover ve Hamburg olmak üzere 25 kişisel sergi açtım. Almanya Türk Kültür Sanat Birliği ikinci başkanlığını yapıyorum. Kreuzberg Yüksek Halk Okulu’nda ve Radyo Metropol FM’de diksiyon, fonetik ve sahne dersleri veriyorum.
 
Ankara Devlet Tiyatroları’na yönetmen olarak dönüşüm…
 
“Şahane Düğün” adlı yönettiğim oyundan sonra Ankara Devlet Tiyatrosu’nda Yeni Sahne’de bir polisiye oyun sahneleyeceğim. 2004’ün Aralık ayında çalışmalarım başlayacak. 2005′ Şubat’ında bu oyunun prömiyeri yapılacak. İngiliz bir yazarın oyunu. 1976 yılında mezun olduğum Ankara Devlet Tiyatroları’na yönetmen olarak gidiyorum. Mezun olduktan sonra 5-6 sene oyuncu olarak görev yaptıktan yaklaşık 25 sene sonra yönetmen olarak ilk çalışmam olacak; çok heyacanlıyım…
(Söyleşi: Adem Dursun/Merhaba/Berlin)