Archive for Temmuz, 2012

Samet Aybabalı Beşiktaş sezonu açıyor!

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Teknik direktör Samet Aybaba yönetimindeki siyah-beyazlılar, yeni sezonun ilk çalışmasını BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde yapacak.

Beşiktaş’ta bir grup futbolcu yarın sabah hastanede sezon öncesi rutin sağlık kontrollerinden geçecek. Sağlık kontrollerini daha önce gerçekleştiren gençler ağırlıklı diğer futbolcular ise saat 10.00’da tesislerde toplanacak. Öğleyin yenilecek toplu yemeğin ardından siyah-beyazlılar sezonun ilk çalışmasını akşam saatlerinde yapmayı planlıyor.

Yeni sezon hazırlıklarını 4 Temmuz’a kadar İstanbul’da sürdürecek Beşiktaş, yurt dışı kampı için 5 Temmuz Perşembe günü Avusturya’nın Klagenfurt kenti yakınlarındaki Bad Kleinkircheim kasabasına hareket edecek. 18 Temmuz’da Avusturya’nın Seefeld kentine geçecek olan siyah-beyazlılar, yurt dışı kampını 25 Temmuz’da tamamlayıp İstanbul’a dönecek.

Wimbedon’da Rufus çalındı

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Londra Polisi’nden yapılan açıklamada, park halindeki bir araçta kafesinde duran 4,5 yaşındaki Rufus’un, aracın hava alması için arka camlarından birinin açık bırakılması nedeniyle çalındığı kaydedildi.

Sahiplerinin geri dönmesi için yardım istediği Rufus, Wimbledon’ı ziyaret eden tenisseverlerin rahat maç izlemesine yardımcı olurken, kendisine ait bir de twitter hesabı bulunuyor.

Rufus’un yokluğunda güvercinleri kaçırma görevinin ”Hector” isimli başka bir şahine verildiği kaydedildi.

AA

Wimbedon’da Rufus çalındı

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Londra Polisi’nden yapılan açıklamada, park halindeki bir araçta kafesinde duran 4,5 yaşındaki Rufus’un, aracın hava alması için arka camlarından birinin açık bırakılması nedeniyle çalındığı kaydedildi.

Sahiplerinin geri dönmesi için yardım istediği Rufus, Wimbledon’ı ziyaret eden tenisseverlerin rahat maç izlemesine yardımcı olurken, kendisine ait bir de twitter hesabı bulunuyor.

Rufus’un yokluğunda güvercinleri kaçırma görevinin ”Hector” isimli başka bir şahine verildiği kaydedildi.

AA

Wimbedon’da Rufus çalındı

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Londra Polisi’nden yapılan açıklamada, park halindeki bir araçta kafesinde duran 4,5 yaşındaki Rufus’un, aracın hava alması için arka camlarından birinin açık bırakılması nedeniyle çalındığı kaydedildi.

Sahiplerinin geri dönmesi için yardım istediği Rufus, Wimbledon’ı ziyaret eden tenisseverlerin rahat maç izlemesine yardımcı olurken, kendisine ait bir de twitter hesabı bulunuyor.

Rufus’un yokluğunda güvercinleri kaçırma görevinin ”Hector” isimli başka bir şahine verildiği kaydedildi.

AA

Trabzonspor, şampiyon atletleri kutladı

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Bordo-mavili kulübün internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Helsinki Olimpiyat Stadyumu’ndaki şampiyonada, Gülcan Mıngır’ın 3000 metre engellide, Polat Kemboi Arıkan’ın 10 bin metrede ve Nevin Yanıt’ın 100 metre engellide şampiyonluğa ulaştığı belirtilerek, ”Üç milli sporcuyu da kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz” denildi.

AA

 

Trabzonspor, şampiyon atletleri kutladı

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Bordo-mavili kulübün internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Helsinki Olimpiyat Stadyumu’ndaki şampiyonada, Gülcan Mıngır’ın 3000 metre engellide, Polat Kemboi Arıkan’ın 10 bin metrede ve Nevin Yanıt’ın 100 metre engellide şampiyonluğa ulaştığı belirtilerek, ”Üç milli sporcuyu da kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz” denildi.

AA

 

Trabzonspor, şampiyon atletleri kutladı

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Bordo-mavili kulübün internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Helsinki Olimpiyat Stadyumu’ndaki şampiyonada, Gülcan Mıngır’ın 3000 metre engellide, Polat Kemboi Arıkan’ın 10 bin metrede ve Nevin Yanıt’ın 100 metre engellide şampiyonluğa ulaştığı belirtilerek, ”Üç milli sporcuyu da kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz” denildi.

AA

 

Mıngır: Veriler madalya göstergesiydi

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de düzenlenen Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda dün altın madalya kazanan Mıngır, yaşadığı sevinci AA muhabiriyle paylaştı.

Şampiyonaya gelmeden önce madalya umutları arasında gösterilen 22 yaşındaki milli sporcu, 23 yaş altında Avrupa şampiyonluğunun bulunduğunu, ancak büyükler kategorisinde bir iki yarış koştuğunu söyledi.

Büyüklerdeki tecrübesizliği nedeniyle final yarışında aşırı heyecanlı olduğunu dile getiren Gülcan Mıngır, altın madalyaya uzandığı için tarif edilemez bir mutluluk yaşadığını ifade etti.

Şampiyonadan 15 gün önceki bir antrenmanında 9:13.53’lük dereceyle koştuğunu görünce rahatladığını belirten milli atlet, antrenmanlardaki verilerin madalya göstergesi olduğunu, başarıyı kafasına koyduğunu belirtti.

-”Türk Bayrağı’yla tur atarken yorgun değildim”

Mıngır, yarış bittikten sonra kendini hiç yorgun hissetmediğini, Türk Bayrağı ile tur atarken çok heyecanlandığını kaydetti.

Mıngır, ”Bir elimde Türk Bayrağı’nı taşırken, diğer elimle de tribünlere, alkış yapmaları için işaret ediyordum. Çok güzel bir duyguydu” diye konuştu.

Kendisine, bayanlar 1500 metrede dünya salon üçüncüsü milli atlet Aslı Çakır Alptekin’i örnek aldığını söyleyen Mıngır, ”Her sporcu, Türk Bayrağı ile tur atan atletlerin yerinde olmayı hayal eder. Ben de küçüklüğümde kendime, Süreyya Ayhan’ın tur atışı sırasında, ‘Neden ben de böyle başarılı olmayayım?’ diye sorardım. Süreyya Ayhan gibi Aslı abla da benim için idoldür” dedi.

-Afyonkarahisar’da ilkokulda keşfedildi-

Afyonkarahisarlı Gülcan Mıngır, ilkokul 5. sınıfta beden eğitimi öğretmeninin kendisini keşfettiğini söyledi.

Üniversiteye kadar burada öğrenim görüp antrenman yaptığını belirten milli atlet, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği’nde son sınıfta okuduğunu ifade etti.

-Antrenör Alptekin-

Mıngır’ın antrenörü İhsan Alptekin de Gülcan’ın olimpiyatlardaki öncelikli hedefinin, final koşmak olduğunu belirtti.

Uzun mesafelerde kimin şampiyon olacağının belli olmadığını söyleyen Alptekin, ”Gülcan’ın bu derecesi olimpiyat için yeterli. Ancak orada derece için değil, madalya için koşuluyor” dedi.

AA

Mıngır: Veriler madalya göstergesiydi

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de düzenlenen Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda dün altın madalya kazanan Mıngır, yaşadığı sevinci AA muhabiriyle paylaştı.

Şampiyonaya gelmeden önce madalya umutları arasında gösterilen 22 yaşındaki milli sporcu, 23 yaş altında Avrupa şampiyonluğunun bulunduğunu, ancak büyükler kategorisinde bir iki yarış koştuğunu söyledi.

Büyüklerdeki tecrübesizliği nedeniyle final yarışında aşırı heyecanlı olduğunu dile getiren Gülcan Mıngır, altın madalyaya uzandığı için tarif edilemez bir mutluluk yaşadığını ifade etti.

Şampiyonadan 15 gün önceki bir antrenmanında 9:13.53’lük dereceyle koştuğunu görünce rahatladığını belirten milli atlet, antrenmanlardaki verilerin madalya göstergesi olduğunu, başarıyı kafasına koyduğunu belirtti.

-”Türk Bayrağı’yla tur atarken yorgun değildim”

Mıngır, yarış bittikten sonra kendini hiç yorgun hissetmediğini, Türk Bayrağı ile tur atarken çok heyecanlandığını kaydetti.

Mıngır, ”Bir elimde Türk Bayrağı’nı taşırken, diğer elimle de tribünlere, alkış yapmaları için işaret ediyordum. Çok güzel bir duyguydu” diye konuştu.

Kendisine, bayanlar 1500 metrede dünya salon üçüncüsü milli atlet Aslı Çakır Alptekin’i örnek aldığını söyleyen Mıngır, ”Her sporcu, Türk Bayrağı ile tur atan atletlerin yerinde olmayı hayal eder. Ben de küçüklüğümde kendime, Süreyya Ayhan’ın tur atışı sırasında, ‘Neden ben de böyle başarılı olmayayım?’ diye sorardım. Süreyya Ayhan gibi Aslı abla da benim için idoldür” dedi.

-Afyonkarahisar’da ilkokulda keşfedildi-

Afyonkarahisarlı Gülcan Mıngır, ilkokul 5. sınıfta beden eğitimi öğretmeninin kendisini keşfettiğini söyledi.

Üniversiteye kadar burada öğrenim görüp antrenman yaptığını belirten milli atlet, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği’nde son sınıfta okuduğunu ifade etti.

-Antrenör Alptekin-

Mıngır’ın antrenörü İhsan Alptekin de Gülcan’ın olimpiyatlardaki öncelikli hedefinin, final koşmak olduğunu belirtti.

Uzun mesafelerde kimin şampiyon olacağının belli olmadığını söyleyen Alptekin, ”Gülcan’ın bu derecesi olimpiyat için yeterli. Ancak orada derece için değil, madalya için koşuluyor” dedi.

AA

Mıngır: Veriler madalya göstergesiydi

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de düzenlenen Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda dün altın madalya kazanan Mıngır, yaşadığı sevinci AA muhabiriyle paylaştı.

Şampiyonaya gelmeden önce madalya umutları arasında gösterilen 22 yaşındaki milli sporcu, 23 yaş altında Avrupa şampiyonluğunun bulunduğunu, ancak büyükler kategorisinde bir iki yarış koştuğunu söyledi.

Büyüklerdeki tecrübesizliği nedeniyle final yarışında aşırı heyecanlı olduğunu dile getiren Gülcan Mıngır, altın madalyaya uzandığı için tarif edilemez bir mutluluk yaşadığını ifade etti.

Şampiyonadan 15 gün önceki bir antrenmanında 9:13.53’lük dereceyle koştuğunu görünce rahatladığını belirten milli atlet, antrenmanlardaki verilerin madalya göstergesi olduğunu, başarıyı kafasına koyduğunu belirtti.

-”Türk Bayrağı’yla tur atarken yorgun değildim”

Mıngır, yarış bittikten sonra kendini hiç yorgun hissetmediğini, Türk Bayrağı ile tur atarken çok heyecanlandığını kaydetti.

Mıngır, ”Bir elimde Türk Bayrağı’nı taşırken, diğer elimle de tribünlere, alkış yapmaları için işaret ediyordum. Çok güzel bir duyguydu” diye konuştu.

Kendisine, bayanlar 1500 metrede dünya salon üçüncüsü milli atlet Aslı Çakır Alptekin’i örnek aldığını söyleyen Mıngır, ”Her sporcu, Türk Bayrağı ile tur atan atletlerin yerinde olmayı hayal eder. Ben de küçüklüğümde kendime, Süreyya Ayhan’ın tur atışı sırasında, ‘Neden ben de böyle başarılı olmayayım?’ diye sorardım. Süreyya Ayhan gibi Aslı abla da benim için idoldür” dedi.

-Afyonkarahisar’da ilkokulda keşfedildi-

Afyonkarahisarlı Gülcan Mıngır, ilkokul 5. sınıfta beden eğitimi öğretmeninin kendisini keşfettiğini söyledi.

Üniversiteye kadar burada öğrenim görüp antrenman yaptığını belirten milli atlet, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği’nde son sınıfta okuduğunu ifade etti.

-Antrenör Alptekin-

Mıngır’ın antrenörü İhsan Alptekin de Gülcan’ın olimpiyatlardaki öncelikli hedefinin, final koşmak olduğunu belirtti.

Uzun mesafelerde kimin şampiyon olacağının belli olmadığını söyleyen Alptekin, ”Gülcan’ın bu derecesi olimpiyat için yeterli. Ancak orada derece için değil, madalya için koşuluyor” dedi.

AA

Aziz Yıldırım’dan Yanıt’a kutlama

Pazar, Temmuz 1st, 2012

”Futbolda şike” davası kapsamında tutuklu bulunan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Avrupa şampiyonu milli atlet Nevin Yanıt ile Türkiye şampiyonu Fenerbahçe Genç Erkek Voleybol Takımı’nı kutladı.

Yıldırım, avukatları aracılığıyla yaptığı ve Fenerbahçe Kulübü’nün internet sitesinde yer alan kutlama mesajında, Nevin Yanıt ve sarı-lacivertli genç voleybolcuları tebrik etti.

Aziz Yıldırım, mesajında şu ifadeleri kullandı:

”Bundan iki yıl önce Barcelona’daki derecesiyle bizleri sevinçten gözyaşlarına boğan kızımız Nevin Yanıt, dün akşam bu kez Helsinki’deki derecesiyle bizleri gururlandırdı. Avrupa şampiyonu unvanını korumayı başaran Fenerbahçeli milli atletimizi yürekten kutluyor, nice zaferler diliyorum.

Yolun açık olsun kızım…

Öte yandan, finalde Ziraat Bankası’nı mağlup ederek, müzemize bir kupa daha kazandıran Genç Erkek Voleybol Takımımızı, bu büyük başarısı için yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.”

AA

Aziz Yıldırım’dan Yanıt’a kutlama

Pazar, Temmuz 1st, 2012

”Futbolda şike” davası kapsamında tutuklu bulunan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Avrupa şampiyonu milli atlet Nevin Yanıt ile Türkiye şampiyonu Fenerbahçe Genç Erkek Voleybol Takımı’nı kutladı.

Yıldırım, avukatları aracılığıyla yaptığı ve Fenerbahçe Kulübü’nün internet sitesinde yer alan kutlama mesajında, Nevin Yanıt ve sarı-lacivertli genç voleybolcuları tebrik etti.

Aziz Yıldırım, mesajında şu ifadeleri kullandı:

”Bundan iki yıl önce Barcelona’daki derecesiyle bizleri sevinçten gözyaşlarına boğan kızımız Nevin Yanıt, dün akşam bu kez Helsinki’deki derecesiyle bizleri gururlandırdı. Avrupa şampiyonu unvanını korumayı başaran Fenerbahçeli milli atletimizi yürekten kutluyor, nice zaferler diliyorum.

Yolun açık olsun kızım…

Öte yandan, finalde Ziraat Bankası’nı mağlup ederek, müzemize bir kupa daha kazandıran Genç Erkek Voleybol Takımımızı, bu büyük başarısı için yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.”

AA

Aziz Yıldırım’dan Yanıt’a kutlama

Pazar, Temmuz 1st, 2012

”Futbolda şike” davası kapsamında tutuklu bulunan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Avrupa şampiyonu milli atlet Nevin Yanıt ile Türkiye şampiyonu Fenerbahçe Genç Erkek Voleybol Takımı’nı kutladı.

Yıldırım, avukatları aracılığıyla yaptığı ve Fenerbahçe Kulübü’nün internet sitesinde yer alan kutlama mesajında, Nevin Yanıt ve sarı-lacivertli genç voleybolcuları tebrik etti.

Aziz Yıldırım, mesajında şu ifadeleri kullandı:

”Bundan iki yıl önce Barcelona’daki derecesiyle bizleri sevinçten gözyaşlarına boğan kızımız Nevin Yanıt, dün akşam bu kez Helsinki’deki derecesiyle bizleri gururlandırdı. Avrupa şampiyonu unvanını korumayı başaran Fenerbahçeli milli atletimizi yürekten kutluyor, nice zaferler diliyorum.

Yolun açık olsun kızım…

Öte yandan, finalde Ziraat Bankası’nı mağlup ederek, müzemize bir kupa daha kazandıran Genç Erkek Voleybol Takımımızı, bu büyük başarısı için yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.”

AA

‘Ben her şeye rağmen şampiyon olurum’

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Bayanlar 100 metre engellide üst üste ikinci kez Avrupa şampiyonu olan milli atlet Nevin Yanıt, zaman zaman kendisiyle ilgili medyada yer alan olumsuz haberlere atıfta bulunarak, ”Ben her şeye rağmen şampiyon olurum” dedi.

Üst üste iki Avrupa şampiyonasında dalında altın madalya kazanan 3’üncü atlet olarak tarihe geçen Yanıt, AA muhabirine bu başarıdan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin’de yaşayan ailesinin, evdeki misafirlerle birlikte dün gece ekran başında olduğunu belirten Yanıt, ”Yarışım biter bitmez, annemler ve arkadaşları sevince boğulmuş. Bizim evde çok güzel bir kutlama olmuş” diye konuştu.

Mersin’deki evinin, kendi adını taşıyan atletizm sahasının hemen yanında olduğunu ifade eden milli atlet, ”Aslında ben buraya hazırlanırken, Nevin Yanıt Atletizm Sahası’nın ismini korumak istediğim için altın madalyaya konsantre oldum” ifadelerini kullandı.

Seçmelerde 12.78, yarı finalde de 12.92 koştuğunu hatırlatan Yanıt, ”Dün de her yarıştan önce yaptığımız gibi Cüneyt Hocamla (Yüksel) kahve içtik. O sırada, ‘12.80 olsun, altın madalya benim olsun’ dedim. 12.81 koşarak hemen hemen de tutturdum bu dileğimi” dedi.

Medyada zaman zaman kendisiyle ilgili olumsuz haberler çıktığını belirten Yanıt, uzun süredir gazete okuyup, televizyon izlemediğini, internete bile girmediğini ifade etti. Okuyacağı en küçük olumsuz kelimenin, bütün konsantrasyonunu bozacağını ifade eden şampiyon atlet, ”Ben herşeye rağmen şampiyon olurum” ifadelerini kullandı.

-”12.59 olimpiyatlardan önce gelir”-

Nevin Yanıt, bundan sonra kendisine koyduğu ”12.59’luk derece” hedefi için de, ”Bu derecenin olimpiyatlardan önce geleceğini düşünüyorum. Londra’dan önce bir iki özel yarış koşacağım, oralarda bu dereceyi elde edebileceğime inanıyorum. Aslında Helsinki’de üzerinde 12.59 yazan sticker’ı göğsüme yapıştıracaktım, ancak bu riski göze alamadım. Burada ıslak pistte rüzgara karşı koştum. Derece için değil, madalya için koşuyorsun, riski göze alamıyorsun” diye konuştu.

Olimpiyatlarda derece için koşmayacağını, finalde ilk 8’in içinde olmayı hedeflediğini belirten milli atlet, elinden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğini söyledi.

-Aziz Yıldırım hep arkamda-

Kulübü Fenerbahçe’nin başkanı Aziz Yıldırım’ın, kendisinin her zaman arkasında olduğunu belirten Yanıt, ”Yarışlarımı her zaman takip ediyor, arkamda olduğunu hissediyorum. Dün kulübüm vasıtasıyla kendisinin de tebriğini aldım. Üzerimde emeği olan herkese teşekkür ederim” dedi.

-Evlilik daha sonra-

Öncelikli hedefinin Londra Olimpiyat Oyunları olduğunu, bu konuda çok büyük emek harcadıklarını belirten Yanıt, şöyle konuştu:

”Şu ana kadar her planımı olimpiyatlara göre yaptım. O nedenle bu hazırlık dönemini gölgeleyecek hiçbir şeye izin vermem özel hayatımda. Bir iki yıl içinde evlenmeyi düşünüyorum. Bayanım ve 26 yaşındayım, artık tabii ki bir şeylerin olması gerekiyor. Ancak bu konuda rahatım. Sporcular erken yaşta evlenmezler, hedefleri vardır. Ailemden de hiç bir baskı yok, zaten babam da beni kimseye vermez herhalde. Dışarı çıkmama bile izin vermiyorken…”

-Bayan sporcular artık öne çıkıyor-

Nevin Yanıt, Türk bayan voleybol ve basketbolunda bu hafta yaşanan başarılara da atıfta bulunarak, şunları kaydetti:

”Sporda Türkiye’nin belli bir yere geldiğinin bir kanıtı bu. Sporda önceden erkeklerin üstünlüğü vardı. Şimdi bayan sporcuların da kendilerine güvenlerinin geldiğini düşünüyorum. Atletizm açısından düşünürsek, ben küçükken, Süreyya Ayhan’ın madalya alması benim ufkumu çok genişletti. ‘O yapabiliyorsa, ben de yapabilirim’ diyerek yola çıktım. Benim 2010’daki başarım da benim birçok arkadaşıma örnek oldu. Onlar da ‘Nevin yapabiliyorsa, biz de yapabiliriz’ dediler.

Bunun yanı sıra, voleybolda başarılar elde edildi, basketbolcular da, ‘Voleybolcular yapıyorsa, biz neden yapamayalım?’ dediler. Hepsi birbiriyle bağlantılı.”

AA

 

‘Ben her şeye rağmen şampiyon olurum’

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Bayanlar 100 metre engellide üst üste ikinci kez Avrupa şampiyonu olan milli atlet Nevin Yanıt, zaman zaman kendisiyle ilgili medyada yer alan olumsuz haberlere atıfta bulunarak, ”Ben her şeye rağmen şampiyon olurum” dedi.

Üst üste iki Avrupa şampiyonasında dalında altın madalya kazanan 3’üncü atlet olarak tarihe geçen Yanıt, AA muhabirine bu başarıdan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin’de yaşayan ailesinin, evdeki misafirlerle birlikte dün gece ekran başında olduğunu belirten Yanıt, ”Yarışım biter bitmez, annemler ve arkadaşları sevince boğulmuş. Bizim evde çok güzel bir kutlama olmuş” diye konuştu.

Mersin’deki evinin, kendi adını taşıyan atletizm sahasının hemen yanında olduğunu ifade eden milli atlet, ”Aslında ben buraya hazırlanırken, Nevin Yanıt Atletizm Sahası’nın ismini korumak istediğim için altın madalyaya konsantre oldum” ifadelerini kullandı.

Seçmelerde 12.78, yarı finalde de 12.92 koştuğunu hatırlatan Yanıt, ”Dün de her yarıştan önce yaptığımız gibi Cüneyt Hocamla (Yüksel) kahve içtik. O sırada, ‘12.80 olsun, altın madalya benim olsun’ dedim. 12.81 koşarak hemen hemen de tutturdum bu dileğimi” dedi.

Medyada zaman zaman kendisiyle ilgili olumsuz haberler çıktığını belirten Yanıt, uzun süredir gazete okuyup, televizyon izlemediğini, internete bile girmediğini ifade etti. Okuyacağı en küçük olumsuz kelimenin, bütün konsantrasyonunu bozacağını ifade eden şampiyon atlet, ”Ben herşeye rağmen şampiyon olurum” ifadelerini kullandı.

-”12.59 olimpiyatlardan önce gelir”-

Nevin Yanıt, bundan sonra kendisine koyduğu ”12.59’luk derece” hedefi için de, ”Bu derecenin olimpiyatlardan önce geleceğini düşünüyorum. Londra’dan önce bir iki özel yarış koşacağım, oralarda bu dereceyi elde edebileceğime inanıyorum. Aslında Helsinki’de üzerinde 12.59 yazan sticker’ı göğsüme yapıştıracaktım, ancak bu riski göze alamadım. Burada ıslak pistte rüzgara karşı koştum. Derece için değil, madalya için koşuyorsun, riski göze alamıyorsun” diye konuştu.

Olimpiyatlarda derece için koşmayacağını, finalde ilk 8’in içinde olmayı hedeflediğini belirten milli atlet, elinden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğini söyledi.

-Aziz Yıldırım hep arkamda-

Kulübü Fenerbahçe’nin başkanı Aziz Yıldırım’ın, kendisinin her zaman arkasında olduğunu belirten Yanıt, ”Yarışlarımı her zaman takip ediyor, arkamda olduğunu hissediyorum. Dün kulübüm vasıtasıyla kendisinin de tebriğini aldım. Üzerimde emeği olan herkese teşekkür ederim” dedi.

-Evlilik daha sonra-

Öncelikli hedefinin Londra Olimpiyat Oyunları olduğunu, bu konuda çok büyük emek harcadıklarını belirten Yanıt, şöyle konuştu:

”Şu ana kadar her planımı olimpiyatlara göre yaptım. O nedenle bu hazırlık dönemini gölgeleyecek hiçbir şeye izin vermem özel hayatımda. Bir iki yıl içinde evlenmeyi düşünüyorum. Bayanım ve 26 yaşındayım, artık tabii ki bir şeylerin olması gerekiyor. Ancak bu konuda rahatım. Sporcular erken yaşta evlenmezler, hedefleri vardır. Ailemden de hiç bir baskı yok, zaten babam da beni kimseye vermez herhalde. Dışarı çıkmama bile izin vermiyorken…”

-Bayan sporcular artık öne çıkıyor-

Nevin Yanıt, Türk bayan voleybol ve basketbolunda bu hafta yaşanan başarılara da atıfta bulunarak, şunları kaydetti:

”Sporda Türkiye’nin belli bir yere geldiğinin bir kanıtı bu. Sporda önceden erkeklerin üstünlüğü vardı. Şimdi bayan sporcuların da kendilerine güvenlerinin geldiğini düşünüyorum. Atletizm açısından düşünürsek, ben küçükken, Süreyya Ayhan’ın madalya alması benim ufkumu çok genişletti. ‘O yapabiliyorsa, ben de yapabilirim’ diyerek yola çıktım. Benim 2010’daki başarım da benim birçok arkadaşıma örnek oldu. Onlar da ‘Nevin yapabiliyorsa, biz de yapabiliriz’ dediler.

Bunun yanı sıra, voleybolda başarılar elde edildi, basketbolcular da, ‘Voleybolcular yapıyorsa, biz neden yapamayalım?’ dediler. Hepsi birbiriyle bağlantılı.”

AA

 

‘Ben her şeye rağmen şampiyon olurum’

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Bayanlar 100 metre engellide üst üste ikinci kez Avrupa şampiyonu olan milli atlet Nevin Yanıt, zaman zaman kendisiyle ilgili medyada yer alan olumsuz haberlere atıfta bulunarak, ”Ben her şeye rağmen şampiyon olurum” dedi.

Üst üste iki Avrupa şampiyonasında dalında altın madalya kazanan 3’üncü atlet olarak tarihe geçen Yanıt, AA muhabirine bu başarıdan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin’de yaşayan ailesinin, evdeki misafirlerle birlikte dün gece ekran başında olduğunu belirten Yanıt, ”Yarışım biter bitmez, annemler ve arkadaşları sevince boğulmuş. Bizim evde çok güzel bir kutlama olmuş” diye konuştu.

Mersin’deki evinin, kendi adını taşıyan atletizm sahasının hemen yanında olduğunu ifade eden milli atlet, ”Aslında ben buraya hazırlanırken, Nevin Yanıt Atletizm Sahası’nın ismini korumak istediğim için altın madalyaya konsantre oldum” ifadelerini kullandı.

Seçmelerde 12.78, yarı finalde de 12.92 koştuğunu hatırlatan Yanıt, ”Dün de her yarıştan önce yaptığımız gibi Cüneyt Hocamla (Yüksel) kahve içtik. O sırada, ‘12.80 olsun, altın madalya benim olsun’ dedim. 12.81 koşarak hemen hemen de tutturdum bu dileğimi” dedi.

Medyada zaman zaman kendisiyle ilgili olumsuz haberler çıktığını belirten Yanıt, uzun süredir gazete okuyup, televizyon izlemediğini, internete bile girmediğini ifade etti. Okuyacağı en küçük olumsuz kelimenin, bütün konsantrasyonunu bozacağını ifade eden şampiyon atlet, ”Ben herşeye rağmen şampiyon olurum” ifadelerini kullandı.

-”12.59 olimpiyatlardan önce gelir”-

Nevin Yanıt, bundan sonra kendisine koyduğu ”12.59’luk derece” hedefi için de, ”Bu derecenin olimpiyatlardan önce geleceğini düşünüyorum. Londra’dan önce bir iki özel yarış koşacağım, oralarda bu dereceyi elde edebileceğime inanıyorum. Aslında Helsinki’de üzerinde 12.59 yazan sticker’ı göğsüme yapıştıracaktım, ancak bu riski göze alamadım. Burada ıslak pistte rüzgara karşı koştum. Derece için değil, madalya için koşuyorsun, riski göze alamıyorsun” diye konuştu.

Olimpiyatlarda derece için koşmayacağını, finalde ilk 8’in içinde olmayı hedeflediğini belirten milli atlet, elinden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğini söyledi.

-Aziz Yıldırım hep arkamda-

Kulübü Fenerbahçe’nin başkanı Aziz Yıldırım’ın, kendisinin her zaman arkasında olduğunu belirten Yanıt, ”Yarışlarımı her zaman takip ediyor, arkamda olduğunu hissediyorum. Dün kulübüm vasıtasıyla kendisinin de tebriğini aldım. Üzerimde emeği olan herkese teşekkür ederim” dedi.

-Evlilik daha sonra-

Öncelikli hedefinin Londra Olimpiyat Oyunları olduğunu, bu konuda çok büyük emek harcadıklarını belirten Yanıt, şöyle konuştu:

”Şu ana kadar her planımı olimpiyatlara göre yaptım. O nedenle bu hazırlık dönemini gölgeleyecek hiçbir şeye izin vermem özel hayatımda. Bir iki yıl içinde evlenmeyi düşünüyorum. Bayanım ve 26 yaşındayım, artık tabii ki bir şeylerin olması gerekiyor. Ancak bu konuda rahatım. Sporcular erken yaşta evlenmezler, hedefleri vardır. Ailemden de hiç bir baskı yok, zaten babam da beni kimseye vermez herhalde. Dışarı çıkmama bile izin vermiyorken…”

-Bayan sporcular artık öne çıkıyor-

Nevin Yanıt, Türk bayan voleybol ve basketbolunda bu hafta yaşanan başarılara da atıfta bulunarak, şunları kaydetti:

”Sporda Türkiye’nin belli bir yere geldiğinin bir kanıtı bu. Sporda önceden erkeklerin üstünlüğü vardı. Şimdi bayan sporcuların da kendilerine güvenlerinin geldiğini düşünüyorum. Atletizm açısından düşünürsek, ben küçükken, Süreyya Ayhan’ın madalya alması benim ufkumu çok genişletti. ‘O yapabiliyorsa, ben de yapabilirim’ diyerek yola çıktım. Benim 2010’daki başarım da benim birçok arkadaşıma örnek oldu. Onlar da ‘Nevin yapabiliyorsa, biz de yapabiliriz’ dediler.

Bunun yanı sıra, voleybolda başarılar elde edildi, basketbolcular da, ‘Voleybolcular yapıyorsa, biz neden yapamayalım?’ dediler. Hepsi birbiriyle bağlantılı.”

AA

 

1500 metrede altın ve gümüş Türkiye’ye

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de düzenlenen Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda, bayanlar 1500 metrede mücadele eden Türk Milli Takımı sporcularından Aslı Çakır Alptekin altın madalya kazanırken, Gamze Bulut da gümüş madalyanın sahibi oldu.

Helsinki Olimpiyat Stadı’nda bugün sona erecek olan şampiyonada Alptekin, 4:05.31’lik derecesiyle altın madalya, Bulut da 4:06.04’lik dereceyle gümüş madalya kazandı. Bronz madalyanın sahibi ise 4:07.74’lük derecesiyle Ukraynalı Anna Mishchenko oldu.

AA

HSYK özel hayatın ihlali konusunda uyardı

Pazar, Temmuz 1st, 2012

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici imzasıyla Cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilen yazıda, kurulun genelgelerinin birçoğunda insan hak ve özgürlüklerine vurgu yapıldığına dikkat çekildi. Özellikle soruşturma işlemlerinin adil yargılanma ilkesine uygun olarak yapılması, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı ile özel hayatın gizliliğine ilişkin usül kurallarına azami derecede riayet edilmesinin istendiğini belirten Hamsici, bu konuda ulusal mevzuat hükümleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin(AİHM) bakış açısına da yer verildiğini kaydetti.

HSYK’ya intikal eden bazı bilgiler ile yazılı ve görsel basında çıkan haber ve yazılardan yürütülen bir kısım soruşturma işlemlerinde özellikle başta iletişimin denetlenmesi ile ilgili konular olmak üzere soruşturma konusu ile ilgisi bulunmayan özel hayata ilişkin bilgi ve belgelere yer verildiğinin anlaşıldığını dile getiren Hamsici, kamuoyunda da bu hususların tartışma konusu edildiğini hatırlattı.

YARGIYA GÜVENİN TESİSİ İÇİN DİKKAT EDİLMELİ

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8’inci maddesinin birinci fıkrasında, özel hayat ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkının düzenlendiğini, ikinci fıkrada ise bu haklara müdahalenin meşruluğuna dair koşulların sayıldığını hatırlatan Hamsici, “Buna göre, bu hakka müdahale edilebilmesi için kanunlara ve sözleşmenin ikinci fıkrasında belirtilen meşru amaçlardan birisine uygunluk, demokratik bir toplumda gereklilik ve söz konusu amaçla orantılılık kriterlerine uyulması zorunludur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında özel hayat kavramının, bütün unsurlarıyla tanımlanamayacak kadar geniş olduğu belirtilmiş, her olayın kendi özellikleri içerisinde bu kavramın değerlendirilmesi yoluna gidilmiştir.

Bununla birlikte mahkeme, cinsel hayat ve tercihler, aile hayatının kapsamı dışında kalan bazı ilişkiler, iş ve sosyal ilişkiler, fiziksel ve manevi kişilik, telefon konuşmaları ve posta iletileri, isim, resim, nam-şöhret-şeref-yaşam tarzı, kişisel veriler, bilgi toplanması, kişisel bilgilerin ifşası, aile hayatı, konut ve haberleşme kapsamında olan tüm olayları sözleşmenin 8. maddesini dikkate alarak özenle değerlendirmekte ve ihlâl kararları verebilmektedir. Öte yandan, soruşturma sürecinde insan hakları ihlallerinin önlenmesi, delillerin zamanında ve usulüne uygun toplanması, kişi ve kurumların mağdur edilmemesi ve en önemlisi de toplumun yargıya olan güveninin tesisi ve devamı için soruşturma işlemini yürüten Cumhuriyet savcılarının bu hususlarda azami ölçüde hassas davranması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE FIRSAT VERİLMEMELİ

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturmalarda, kurulun 8, 10 ve 33 nolu genelgelerine uygun olarak işlem yapılmasını istedi. Hamsici, şöyle devam etti: “Temel hak ve özgürlüklerin ve özellikle adil yargılanma hakkı ve diğer evrensel hakların korunması, kişi ve kurumların mağdur edilmemeli, toplumun yargıya olan güveninin devamı sağlanmalı, insan haklarına ilişkin ihlal kararları verilmesinin ve ülkemizin uluslararası alanda saygınlığının zedelenmesinin önlenmesi bakımından soruşturmaların yürütülmesinde asıl yetki ve sorumluluğa sahip olan Cumhuriyet savcıları tarafından soruşturma evresinin uluslararası sözleşmeler, AİHM kararları, Anayasa, kanunlar, yönetmelikler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan genelgelerde açıklanan ilkeler doğrultusunda hızlı, etkin, adil, eksiksiz ve insan haklarına saygılı bir şekilde yapılarak delillerin zamanında, tam ve hukuka uygun olarak toplanması suretiyle, yapılan soruşturmalardan kaynaklanan insan hakları ihlallerine fırsat verilmemeli.

Yapılan soruşturmalar sonucunda düzenlenen iddianamelerde, soruşturma konusu ile ilgisi olmayan ve delil olma özelliği bulunmayan şüpheliler ya da diğer kişilere ait kayıt, bilgi ve belgelere yer verilmemeli, konunun özenle takip edilerek adli kolluk sorumluları ve görevlileri ile birlikte ele alınarak kapsam itibarıyla geniş soruşturmalarda da uygulanmalıdır.” Hamsici, bu konuda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesini, keyfiyetin merkez ve mülhakatta görev yapan Cumhuriyet savcıları ile adliye personeline duyurulmasını istedi.

 

 

HSYK özel hayatın ihlali konusunda uyardı

Pazar, Temmuz 1st, 2012

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici imzasıyla Cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilen yazıda, kurulun genelgelerinin birçoğunda insan hak ve özgürlüklerine vurgu yapıldığına dikkat çekildi. Özellikle soruşturma işlemlerinin adil yargılanma ilkesine uygun olarak yapılması, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı ile özel hayatın gizliliğine ilişkin usül kurallarına azami derecede riayet edilmesinin istendiğini belirten Hamsici, bu konuda ulusal mevzuat hükümleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin(AİHM) bakış açısına da yer verildiğini kaydetti.

HSYK’ya intikal eden bazı bilgiler ile yazılı ve görsel basında çıkan haber ve yazılardan yürütülen bir kısım soruşturma işlemlerinde özellikle başta iletişimin denetlenmesi ile ilgili konular olmak üzere soruşturma konusu ile ilgisi bulunmayan özel hayata ilişkin bilgi ve belgelere yer verildiğinin anlaşıldığını dile getiren Hamsici, kamuoyunda da bu hususların tartışma konusu edildiğini hatırlattı.

YARGIYA GÜVENİN TESİSİ İÇİN DİKKAT EDİLMELİ

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8’inci maddesinin birinci fıkrasında, özel hayat ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkının düzenlendiğini, ikinci fıkrada ise bu haklara müdahalenin meşruluğuna dair koşulların sayıldığını hatırlatan Hamsici, “Buna göre, bu hakka müdahale edilebilmesi için kanunlara ve sözleşmenin ikinci fıkrasında belirtilen meşru amaçlardan birisine uygunluk, demokratik bir toplumda gereklilik ve söz konusu amaçla orantılılık kriterlerine uyulması zorunludur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında özel hayat kavramının, bütün unsurlarıyla tanımlanamayacak kadar geniş olduğu belirtilmiş, her olayın kendi özellikleri içerisinde bu kavramın değerlendirilmesi yoluna gidilmiştir.

Bununla birlikte mahkeme, cinsel hayat ve tercihler, aile hayatının kapsamı dışında kalan bazı ilişkiler, iş ve sosyal ilişkiler, fiziksel ve manevi kişilik, telefon konuşmaları ve posta iletileri, isim, resim, nam-şöhret-şeref-yaşam tarzı, kişisel veriler, bilgi toplanması, kişisel bilgilerin ifşası, aile hayatı, konut ve haberleşme kapsamında olan tüm olayları sözleşmenin 8. maddesini dikkate alarak özenle değerlendirmekte ve ihlâl kararları verebilmektedir. Öte yandan, soruşturma sürecinde insan hakları ihlallerinin önlenmesi, delillerin zamanında ve usulüne uygun toplanması, kişi ve kurumların mağdur edilmemesi ve en önemlisi de toplumun yargıya olan güveninin tesisi ve devamı için soruşturma işlemini yürüten Cumhuriyet savcılarının bu hususlarda azami ölçüde hassas davranması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE FIRSAT VERİLMEMELİ

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturmalarda, kurulun 8, 10 ve 33 nolu genelgelerine uygun olarak işlem yapılmasını istedi. Hamsici, şöyle devam etti: “Temel hak ve özgürlüklerin ve özellikle adil yargılanma hakkı ve diğer evrensel hakların korunması, kişi ve kurumların mağdur edilmemeli, toplumun yargıya olan güveninin devamı sağlanmalı, insan haklarına ilişkin ihlal kararları verilmesinin ve ülkemizin uluslararası alanda saygınlığının zedelenmesinin önlenmesi bakımından soruşturmaların yürütülmesinde asıl yetki ve sorumluluğa sahip olan Cumhuriyet savcıları tarafından soruşturma evresinin uluslararası sözleşmeler, AİHM kararları, Anayasa, kanunlar, yönetmelikler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan genelgelerde açıklanan ilkeler doğrultusunda hızlı, etkin, adil, eksiksiz ve insan haklarına saygılı bir şekilde yapılarak delillerin zamanında, tam ve hukuka uygun olarak toplanması suretiyle, yapılan soruşturmalardan kaynaklanan insan hakları ihlallerine fırsat verilmemeli.

Yapılan soruşturmalar sonucunda düzenlenen iddianamelerde, soruşturma konusu ile ilgisi olmayan ve delil olma özelliği bulunmayan şüpheliler ya da diğer kişilere ait kayıt, bilgi ve belgelere yer verilmemeli, konunun özenle takip edilerek adli kolluk sorumluları ve görevlileri ile birlikte ele alınarak kapsam itibarıyla geniş soruşturmalarda da uygulanmalıdır.” Hamsici, bu konuda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesini, keyfiyetin merkez ve mülhakatta görev yapan Cumhuriyet savcıları ile adliye personeline duyurulmasını istedi.

 

 

İki bin 543 metrede piknik keyfi

Pazar, Temmuz 1st, 2012

2 bin 543 metre yükseklikte piknik keyfi yaşayan günübirlikçiler zirveye akın ediyor.

Uludağ’ın yaz aylarındaki en önemli müşteri kitlesini, günübirlik dağa çıkan piknikçiler oluşturuyor. Ayrıca Sarıalan ve Çobankaya mevkilerinde kurulan çadırlarda günlerini geçiren tatilciler bulunuyor. Bunun yanı sıra astım hastaları, kanser ya da diğer rahatsızlığı bulunan hastalar dağın temiz havasında doğa ile baş başa kalarak huzur buluyor. Pikniğin yanı sıra zirvesinde karı hiç eksik olmayan dağda doğa yürüyüşleri de yoğun ilgi görüyor. Piknikçiler, eşsiz ormanlık alanlarda gezerek stres atıyor.

Temiz havası ve bitki örtüsünün yanı sıra zirvenin soğuk suyu da yoğun ilgi görüyor. Dağa çıkanlar, bidonlar dolusu suyu evlerine taşıyor.

Her yaz Uludağ’a çıktığını söyleyen Hamdi Sarı, özellikle temiz havası ve doğal güzellikleri nedeniyle zirveyi çok sevdiğini söyledi. Temmuz ve ağustos aylarında Uludağ’ın tıklım tıklım dolduğuna dikkat çeken Sarı, bölgenin hastalar için şifa kaynağı olduğunu ifade etti. İstanbul’a yakınlığı sebebiyle eğlence sektörüne de hizmet veren zirveye, Bursa’nın yanı sıra Kahramanmaraş, İzmir gibi birçok ilden otobüslerle ziyaretçiler geliyor. Arap turistler için yazın vazgeçilmez mekanları arasında yer alan Uludağ’da yoğun yabancı turist de gözleniyor.

Yeşili ve serin havası nedeniyle özellikle yayla turizmi için elverişli olan Uludağ’ın, yazın sadece piknik alanı olarak kullanılması zaman zaman eleştiri konusu oluyor. Altyapı, yol gibi temel sorunlarını hala çözüm bekleyen Uludağ’da, spor kamp merkezleri, kongre turizmi için elverişli oteller, sağlık turizmi için tesislerin yapılması gerektiği savunuluyor. Uludağ’da 15 özel tesis ile kamu tesislerinde toplam 6 yatak kapasitesi bulunuyor.