Wolverhampton Wanderers kulübünde forma giyen ve aynı zamanda Fransa Milli Takımı’nda da kendisine zaman zaman yer bulan Ronald Zuber’in bonservisi yaklaşık 2 milyon Euro civarında. 26 yaşında, 1.87 boyundaki Zuber transferinde Siyah-Beyazlılar’ın son aşamaya geldiği kaydedildi.
Archive for Temmuz, 2012
Beşiktaş’ta Fransalı stoper iddiası
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Beşiktaş’ta Fransalı stoper iddiası
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Wolverhampton Wanderers kulübünde forma giyen ve aynı zamanda Fransa Milli Takımı’nda da kendisine zaman zaman yer bulan Ronald Zuber’in bonservisi yaklaşık 2 milyon Euro civarında. 26 yaşında, 1.87 boyundaki Zuber transferinde Siyah-Beyazlılar’ın son aşamaya geldiği kaydedildi.
Egemen Korkmaz Fenerbahçe’ye doğru
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Ahmet Ercanlar’ın haberi
Sarı lacivertliler, bu sezon transfer piyasasında fırtına gibi esiyor. Sezona Hollanda Milli Takımı ve Liverpool’un tecrübeli oyuncusu Dirk Kuyt transferi ile başlayan Fenerbahçe, ardından sol bekte Hasan Ali Kaldırım bombasını patlatmıştı. Son olarak dün Valencia’dan Mehmet Topal’ı da renklerine katan Fenerbahçe, geçtiğimiz sezonu ikinci sırada tamamlayan kadrosunu 3 güçlü isimle takviye etmişti. Sarı-lacivertli ekibin 4. bombası da Beşiktaş’ta istediği parayı alamadığı için yol ayrımına gelen Egemen Korkmaz oldu.
Transferin ilerleyen saatlerde resmi siteden açıklanacağı öğrenildi.
Egemen Korkmaz kimdir? Doğum tarihi: 3 Kasım 1982 (30 yaşında) Doğum yeri : Balıkesir, Türkiye Boyu: 1,83 m Mevkii: Defans Oynadığı takımlar: Balıkesirspor, Kartalspor, Bursaspor, Trabzonspor, Beşiktaş
2011-2012 sezonunun başında Trabzonspor’dan Beşiktaş’a transfer olan Egemen Korkmaz, siyah-beyazlı forma altında 50 maça çıktı. 4 gol atan Egemen Korkmaz, 15 sarı, 1 de kırmızı kart gördü.
(hürriyet)
Egemen Korkmaz Fenerbahçe’ye doğru
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Ahmet Ercanlar’ın haberi
Sarı lacivertliler, bu sezon transfer piyasasında fırtına gibi esiyor. Sezona Hollanda Milli Takımı ve Liverpool’un tecrübeli oyuncusu Dirk Kuyt transferi ile başlayan Fenerbahçe, ardından sol bekte Hasan Ali Kaldırım bombasını patlatmıştı. Son olarak dün Valencia’dan Mehmet Topal’ı da renklerine katan Fenerbahçe, geçtiğimiz sezonu ikinci sırada tamamlayan kadrosunu 3 güçlü isimle takviye etmişti. Sarı-lacivertli ekibin 4. bombası da Beşiktaş’ta istediği parayı alamadığı için yol ayrımına gelen Egemen Korkmaz oldu.
Transferin ilerleyen saatlerde resmi siteden açıklanacağı öğrenildi.
Egemen Korkmaz kimdir? Doğum tarihi: 3 Kasım 1982 (30 yaşında) Doğum yeri : Balıkesir, Türkiye Boyu: 1,83 m Mevkii: Defans Oynadığı takımlar: Balıkesirspor, Kartalspor, Bursaspor, Trabzonspor, Beşiktaş
2011-2012 sezonunun başında Trabzonspor’dan Beşiktaş’a transfer olan Egemen Korkmaz, siyah-beyazlı forma altında 50 maça çıktı. 4 gol atan Egemen Korkmaz, 15 sarı, 1 de kırmızı kart gördü.
(hürriyet)
Şike Davası’nda karar açıklanıyor! / CANLI
Pazartesi, Temmuz 2nd, 20123 Temmuz sabahı baskınlarla başlayan ve 1 yıldır gündemin en önemli maddelerinden biri olan şike iddialarının doğurduğu Futbolda Şike Davası’nda karar verildi…
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yönetici İlhan Ekşioğlu tahliye oldu
(ayrıntılar geliyor)
Şike Davası’nda karar açıklanıyor! / CANLI
Pazartesi, Temmuz 2nd, 20123 Temmuz sabahı baskınlarla başlayan ve 1 yıldır gündemin en önemli maddelerinden biri olan şike iddialarının doğurduğu Futbolda Şike Davası’nda karar verildi…
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yönetici İlhan Ekşioğlu tahliye oldu
(ayrıntılar geliyor)
2. Tuna Nehri Bisiklet Turu başladı
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Bisikletçilerin Atatürk Anıtı’ndan hareketi öncesi, grup adına açıklama yapan İlhan Balkan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’den başlayarak Tuna Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü Köstence’de turlarını tamamlayacaklarını söyledi.
Balkan, bisiklet sporunun vatandaşlara sevdirilmesi gerektiğini belirterek, ”Yaklaşık 13 gün sürecek 2. Tuna Nehri Bisiklet Turu ile nehrin doğduğu yerden döküldüğü yere kadar bisikletle geçen ilk Türk ekip olarak tarihe geçeceğiz” dedi.
Tura katılan bisiklet sporcularından Ali Kanar da, bisiklet sporunun dünyanın birçok yerinde yapılmasına rağmen, Türkiye’de yeterince bilinmediği savundu.
Kanar, bisiklet sporunun devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini belirterek, ”Az gelişmiş ülkelerin dahi bisiklet yolları bizden daha fazla. Devletten bu konuda destek bekliyoruz” diye konuştu.
Daha sonra bisikletçiler, Atatürk Anıtı’ndan bisikletleriyle hareket ettiler. Ekibe, tur süresince teknik destek için bir de araç eşlik edecek.
Ergun Gözet, Ali Kanar ve İlhan Balkan’dan oluşan EDOSK bisiklet ekibi, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’den başlayarak Mohaç, Osijek, Belgrad, Vidin, Silistre, Giurgiu’dan geçerek Tuna Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü Köstence’de turlarını tamamlayacak.
Bursa, Pınar Cankarpusat’ı transfer etti
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Bursa Büyükşehir Belediyespor Başkan Yardımcısı ilhan Satık, yaptığı açıklamada, 1981 doğumlu 1,92 boyundaki Pınar Cankarpusat ile her konuda anlaştıklarını bildirdi.
Kulüp olarak tüm branşlarda başarılı olmak istediklerini ifade eden Satık, ”Alt yapıdan yetişecek oyucuların yanında tecrübeli oyuncuları da kadromuza katarak uzun yıllar Bursa ve Türk voleyboluna hizmet etmeyi amaçlıyoruz” dedi.
Pınar Cankarpusat da başarılı bir sezon geçirerek Bursa Büyükşehir Belediyespor’a katkı sağlamayı ve Bursa’da kalıcı omayı istediğini belirtti.
Bursa, Pınar Cankarpusat’ı transfer etti
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Bursa Büyükşehir Belediyespor Başkan Yardımcısı ilhan Satık, yaptığı açıklamada, 1981 doğumlu 1,92 boyundaki Pınar Cankarpusat ile her konuda anlaştıklarını bildirdi.
Kulüp olarak tüm branşlarda başarılı olmak istediklerini ifade eden Satık, ”Alt yapıdan yetişecek oyucuların yanında tecrübeli oyuncuları da kadromuza katarak uzun yıllar Bursa ve Türk voleyboluna hizmet etmeyi amaçlıyoruz” dedi.
Pınar Cankarpusat da başarılı bir sezon geçirerek Bursa Büyükşehir Belediyespor’a katkı sağlamayı ve Bursa’da kalıcı omayı istediğini belirtti.
PKK’nın kaçırdığı şoför serbest bırakıldı
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Ar
Tunceli’nin Ovacık ilçesinde askeri karakola ekmek taşıyan araç, dün akşam saatlerinde Kuşluca köyü yolunda, yasa dışı bir sol örgütün militanları tarafından durdurulmuş, sürücü M.V. kaçırılmıştı. Kaçırılan M.V., yaklaşık bir saat önce serbest bırakıldı. Şahıs, Ovacık İlçe Jandarma Komutanlığı’nda ifade verdi.
Öte yandan, yakıldığı iddia edilen ekmek aracı, Büyükköy yakınlarında sağlam bir şekilde bulundu.
PKK’nın kaçırdığı şoför serbest bırakıldı
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Ar
Tunceli’nin Ovacık ilçesinde askeri karakola ekmek taşıyan araç, dün akşam saatlerinde Kuşluca köyü yolunda, yasa dışı bir sol örgütün militanları tarafından durdurulmuş, sürücü M.V. kaçırılmıştı. Kaçırılan M.V., yaklaşık bir saat önce serbest bırakıldı. Şahıs, Ovacık İlçe Jandarma Komutanlığı’nda ifade verdi.
Öte yandan, yakıldığı iddia edilen ekmek aracı, Büyükköy yakınlarında sağlam bir şekilde bulundu.
Prof. Dr. İlber Ortaylı veda etti
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Prof. Dr. İlber Ortaylı, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanlığı’ndan emekli oldu.
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanlığı’nı 2005’ten bu yana yürüten İlber Ortaylı, yaş haddinden emekliye ayrıldı. İlber Ortaylı, akşam 19.00’da Topkapı Sarayı Mecidiye Köşkü’nde verilen kokteyle saraya veda etti. Kokteyle Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye Büyük Millet Meclisi TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik katıldı. İlber Ortaylı Galatasaray Üniversite’si Hukuk Fakültesi’nde bilimsel çalışmalarına devam edeceğini söyledi.
Veda gecesinde bir konuşma yapan Ortaylı, Türk bürokrasisinin sandığından daha müspet olduğunu söyledi. Ortaylı, “Şunu belirtmek isterim ki Türk bürokrasisinin sandığımdan daha müspet ve göz yaşartıcı, gurur verici yönlerini de bu görev sırasında tanıdım. Onun için yaptığım işe beni buraya tayin edenlere, bazı istisnai görünen tavırlarıma tahammül eden başta sayın Bakanımız olmak üzere bakanlık mensuplarına ve arkadaşlarıma teşekkürü bir borç biliyorum.” dedi.
Ortaylı, Topkapı Sarayı’na olan hizmetlerin asla bitmeyeceğini sonsuza kadar devam edeceğini söyledi. Ortaylı, “Buraya gelenlerin burayı sevmesi ve basit bir hizmetkar olması gerekir. Tarihte de böyle olmuştur. Biz buranın efendisi değiliz. Efendisi olan sadece zamanın padişahlarıydı. 1952’de çocuk olarak ilk adımımı attığımdan itibaren burada sürprizler ile karşılaştım. Dışarıda görmediğim kadar kibar, dışarıda duymadığım kadar zarif Türkçe konuşan memurlar vardı. Fakir Türkiye’ye rağmen insanlar bu saray için gayret ediyorlardı. Aynı şeyin devam etmesini ümit ediyorum.” şeklinde konuştu.
Veda gecesinde konuşan Bakan Günay, Topkapı Sarayı’nın kendisinin Kültür Bakanlığına geldiği dönemde, birçok kamu kurumunun işgali altında olduğunu belirtti. Günay, “Sağlık Bakanlığının, Milli Savunma Bakanlığının, Milli Eğitim Bakanlığının, aklınıza gelen birçok kurumun işgali vardı. Zaman içinde bu kurumların hepsinin işgalini ortadan kaldırdık. İlber hoca değindi. Sürü sultanın içinde gecekondu işgali vardı. İnanılmaz kötü kullanımlar vardı. Bir tarihi mekana bir İmparatorluk merkezine yakışmayacak işgaller vardı.Daha önce sürü sultanın içine otobüsler giriyordu. Arkadaşlarımız onu ortada kaldırdı. Bizde gecekonduları çıkarmaktan başladık. Bu mekana kadar adım adım geldik.” dedi.
Bakan Günay, İlber Ortaylı’nın kendisine söz verdiğini ve kendisine Türkiye’yi temsil etme görevi vereceklerini söyledi. Günay, ”Sayın İlber Ortaylı eğer benim kendisine verdiğim ricadan sonra verdiği sözü bir süre sonra yorulup vazgeçmezse kendisine Türkiye içinde ve dışında ülkemizi temsil etme görevi vereceğiz.” şeklinde konuştu.
Kokteylin sonunda İlber Ortaylı’ya Bakan Günay, çini işlemeli bir seramik hediye etti.
Prof. Dr. İlber Ortaylı veda etti
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Prof. Dr. İlber Ortaylı, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanlığı’ndan emekli oldu.
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanlığı’nı 2005’ten bu yana yürüten İlber Ortaylı, yaş haddinden emekliye ayrıldı. İlber Ortaylı, akşam 19.00’da Topkapı Sarayı Mecidiye Köşkü’nde verilen kokteyle saraya veda etti. Kokteyle Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye Büyük Millet Meclisi TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik katıldı. İlber Ortaylı Galatasaray Üniversite’si Hukuk Fakültesi’nde bilimsel çalışmalarına devam edeceğini söyledi.
Veda gecesinde bir konuşma yapan Ortaylı, Türk bürokrasisinin sandığından daha müspet olduğunu söyledi. Ortaylı, “Şunu belirtmek isterim ki Türk bürokrasisinin sandığımdan daha müspet ve göz yaşartıcı, gurur verici yönlerini de bu görev sırasında tanıdım. Onun için yaptığım işe beni buraya tayin edenlere, bazı istisnai görünen tavırlarıma tahammül eden başta sayın Bakanımız olmak üzere bakanlık mensuplarına ve arkadaşlarıma teşekkürü bir borç biliyorum.” dedi.
Ortaylı, Topkapı Sarayı’na olan hizmetlerin asla bitmeyeceğini sonsuza kadar devam edeceğini söyledi. Ortaylı, “Buraya gelenlerin burayı sevmesi ve basit bir hizmetkar olması gerekir. Tarihte de böyle olmuştur. Biz buranın efendisi değiliz. Efendisi olan sadece zamanın padişahlarıydı. 1952’de çocuk olarak ilk adımımı attığımdan itibaren burada sürprizler ile karşılaştım. Dışarıda görmediğim kadar kibar, dışarıda duymadığım kadar zarif Türkçe konuşan memurlar vardı. Fakir Türkiye’ye rağmen insanlar bu saray için gayret ediyorlardı. Aynı şeyin devam etmesini ümit ediyorum.” şeklinde konuştu.
Veda gecesinde konuşan Bakan Günay, Topkapı Sarayı’nın kendisinin Kültür Bakanlığına geldiği dönemde, birçok kamu kurumunun işgali altında olduğunu belirtti. Günay, “Sağlık Bakanlığının, Milli Savunma Bakanlığının, Milli Eğitim Bakanlığının, aklınıza gelen birçok kurumun işgali vardı. Zaman içinde bu kurumların hepsinin işgalini ortadan kaldırdık. İlber hoca değindi. Sürü sultanın içinde gecekondu işgali vardı. İnanılmaz kötü kullanımlar vardı. Bir tarihi mekana bir İmparatorluk merkezine yakışmayacak işgaller vardı.Daha önce sürü sultanın içine otobüsler giriyordu. Arkadaşlarımız onu ortada kaldırdı. Bizde gecekonduları çıkarmaktan başladık. Bu mekana kadar adım adım geldik.” dedi.
Bakan Günay, İlber Ortaylı’nın kendisine söz verdiğini ve kendisine Türkiye’yi temsil etme görevi vereceklerini söyledi. Günay, ”Sayın İlber Ortaylı eğer benim kendisine verdiğim ricadan sonra verdiği sözü bir süre sonra yorulup vazgeçmezse kendisine Türkiye içinde ve dışında ülkemizi temsil etme görevi vereceğiz.” şeklinde konuştu.
Kokteylin sonunda İlber Ortaylı’ya Bakan Günay, çini işlemeli bir seramik hediye etti.
3 ilçeyi bekleyen büyük deprem tehlikesi
Pazartesi, Temmuz 2nd, 201217 Ağustos Depremi’nin vurduğu illerden biri de Yalova’ydı. Yaklaşık 2 bin 500 kişi yaşamını yitirdi. Deprem sonrası pek çok hasarlı bina yıkıldı. Ancak Yalova’da halen çürük binalar var. 2003’ten bu yana kentteki yapıların beton ve demir testlerini yapan laboratuvarın müdürü, İnşaat Mühendisi İkram Yaralı’nın sözleri düşündürücü. Yeni binalarda sıkıntı yaşanmadığını belirten Yaralı, ’30-35 yıllık binalarda büyük sorun var. Deniz kumu kullanılan binalarda demirin, özelliğini tamamen yitirdiğini gördük. Bırakın test yapmayı, demir parçalarının elimize ufalandığı oldu. Özellikle Çınarcık, Esenköy ve Armutlu tarafında ciddi derecede sıkıntıda olan binalar var. Birçok bina boyanıp makyaj yapılıp insanlara kiralanıp satıldı’ diyor.
Akşam Gazetesi’ne konuşan Yaralı şunları söyledi: ”Van’da beton kalitesi düşük olabilir ama en azından dere kumu kullanmışlar. Burada durum Van’dakinden daha iç karartıcı. Demiri zamanla sıfıra indiren deniz kumu kullanılmış. Betonların içi boş. 2003’te test yaptığımız 200’den fazla 30 yaş üstün binanın yüzde 98’i çürük. 2008’den beri raporları yasal olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletiyoruz. Yaklaşık 16 bin kişi çürük binalarda yaşıyor. Test için girdiğimiz bazı binalar o kadar kötüydü ki yıkılmasa bari diye dua ettiğimiz anlar oldu.
7 BİN BİNAYA İNCELEME YOLDA
Deprem sonrası yapılan karot testinin yetersizliğine dikkat çeken Yaralı, ‘Kentsel dönüşüm kapsamında Bakanlığın 14 bin konuttan 7 binini mercek altına almaya hazırlandığını öğrendim. Bu sevindirici. Yalova, depremi yaşayan bir kent” dedi.
‘BİZİM BİNADA ÇÜRÜK YER BAKIYORUZ’
Mimarlar Odası Yalova Şubesi Başkanı İsmail Hakkı Gületekin: Son 10 yılda yapılan binalarda sorun yok. Ancak 25-30 yıllık binaların birçoğu hasarlı. Bina sahipleri bunları boya ve mantolama ile süsleyip göz boyuyorlar. Buna Yalova Ticaret ve Sanayi Odası’nın binası dahil. Hatta Mimarlar Odası’nın bulunduğu bina bile aynı durumda. Biz de kendimize yer arıyoruz.
‘O ZAMANKİ ŞARTLARA GÖRE NORMALDİ’
Yalova Belediye Başkanı Yakup Bilgin Koçal: Deprem sonrası yaptığımız çalışmalarda Yalova’nın genel olarak ‘karot’ testlerini yaptırdık. Beton değerleri 10-12 aralığında çıktı. O zamanın şartlarına göre bu normaldi. Şu anda bu değerler düşük sayılıyor. Biz çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bağlarbaşı Mahallesi’ne 385 konutluk ve belediyenin 5.5 milyon desteğiyle TOKİ’ye ev yaptıracağız.
Gıdada mide bulandıran bir hile daha!
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Son olarak da tavuktan yapıldığını sandığımız nugget, köfte, dürüm, sosis ve salam gibi işlenmiş ürünlere kemik, kemik zarı, kan ve sakatat karıştı.
Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Trakya Sorumlusu, Gıda Mühendisi Selim Sücüllü, çarpıcı açıklamalarda bulundu: “Bazı firmalar, tavuğun piyasa değeri olan ürünleri alındıktan sonra kalan, kemik, kemik zarı gibi kısımları öğütüyor. Kemikleri unlaştırıyor. Kemikle birlikte tavuğun kanı da ürüne karışıyor. Bunlardan mekanik kıyma elde ediyorlar. Rengi de tavuk etine benzesin diye pembemsi gıda boyası ile boyanıp, piyasaya sürülüyor.”
BAKTERİ YUVASI
Atık parçalarda aşırı bakteri olduğunu, bunun için de ürünlerin işlenmeden önce amonyak ve türevleri ile yıkandığını söyleyen Sücüllü, “Bu şekilde sağlığımızla oynanıyor” dedi.
KARACİĞER İFLAS EDİYOR
Üzeri bakteri toplayan ürünler amonyakla yıkanıyor. Bu da karaciğerde birikme yapıp, zamanla işlevini yitirmesine yol açıyor.
Bakan Ergün’ün hayalindeki sanayici tipi
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, gelişme ve kalkınma için insan potansiyelinin çok önemli olduğunu belirterek, ”Onun değerini bilmek, o girişimci ruhu canlı ve dinamik tutmak lazım” dedi.
Ergün, Denizli Valisi Abdülkadir Demir ve Belediye Başkanı Osman Zolan’ı makamlarında ayrı ayrı ziyaret etti.
Denizli Valiliği’ni ziyaretinde yaptığı konuşmada, Denizli’nin en büyük sermayesinin müteşebbis insan gücü olduğunu ifade eden Ergün, ”Bir ülkenin, şehrin kendi girişimcileri varsa o zaman bu güzellikler bir zenginliğe dönüşür” dedi.
Ergün, Türkiye’nin 81 ilinin hepsinin aynı girişimci ruha sahip olmadığını belirterek, şunları söyledi:
”Bazı vilayetler sadece mevcut coğrafyaların avantajından yararlanarak birtakım zenginlikler elde edebiliyorlar, yatırımlar çekebiliyorlar. Bazı vilayetlerimizin hem coğrafi dezavantajları var, üstüne bir de girişimcilik olmayınca çok sayıda göç vermekle karşı karşıya kalabiliyorlar. Orada ilerlemek mümkün olamayabiliyor. Hatta Türkiye’nin bütün teşviklerini, oraya verseniz yine de bir ilerleme kaydetmek mümkün olmayabiliyor. Onun için insan potansiyeli çok önemli, onun değerini bilmek, o girişimci ruhu canlı ve dinamik tutmak lazım.”
-Yeni sanayici profili-
Bakan Ergün, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan’ı ziyaretinde de belediye hizmetlerinin söylem bazında kalan bir iş olmadığını, bir şehrin fiziki yapısının değişmesinde ve ekonomik kalkınmada önemli role sahip olduklarını dile getirdi.
Ülke kalkınmasında en önemli görevi yerine getiren sanayicilerin, yatırımcıların yerel yönetimlerce önünün açılması gerektiğini, bununla birlikte bakanlık olarak yeni sanayici profilini, teknolojiye, rekabete açık, çevreye duyarlı, sosyal sorumluluk sahibi kişiler olarak tarif ettiklerini ifade eden Ergün, şunları kaydetti:
”Sadece kazandığını cebine koyan, bankada istifleyen değil, kazandığını teknolojiyi geliştirmek, rekabet gücünü artırmak, daha çok istihdam, daha çok üretim, daha çok ihracat yapmak için kullanan, havayı, toprağı, suyu koruyan bir sanayici profili istiyoruz. Sosyal sorumluluk projelerine, okul yapımına katılan, özürlülere destek veren sanayici istiyoruz. Kazandığı paranın bir kısmının sosyal işlere gitmesinden insanın kendisi huzur bulur zaten.”
Arap sermayesi artık Türkiye’ye akacak
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Türk ve Arap ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliğini artırmayı hedefleyen 7. Türk-Arap Ekonomi Zirvesi İstan-bul’da gerçekleştirildi. Zirve kapsamında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir araya gelen Katar, Irak ve Tunus maliye bakanları, istikrar ve refah için birlikte hareket etmenin önemini vurguladı.
Zirvenin ikinci günü olan dün yapılan panelde konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yabancıların Türkiye’de mülk edinmesini kolaylaştıran yeni mütekabiliyet kanunu ile daha fazla yatırım çekmeyi amaçladıklarını vurguladı. Şimşek, “Önemli olan Türkiye’ye yatırımları çekmek. Çok uzun bir süre Ortadoğu’da yaratılan kaynak fazlası Batı’da değerlendirildi. Bugün Türkiye gibi çok önemli cazibe merkezleri var. Bu trendin değişeceğine inanıyorum.” açıklaması yaptı. Arap katılımcılara mütekabiliyet kanunu değişikliğini hatırlatan Şimşek, “Geçenlerde parlamentoda Türkiye’de bir kanun çıkardık. Arap dostlarımız, Türkiye’den arsa ve ev alacak.” dedi. Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını da cevaplayan Şimşek, “Mütekabiliyet değişikliği Türkiye’nin menfaatine. Şu an dünyanın tüm zenginleri New York’tan, Londra’dan, Paris’ten yer alabiliyor.” dedi. “Bedelli askerlikten ne kadar gelir elde edilebilir?” sorusuna ise Şimşek, “Başvuru sayısı 69 bini aştı. Bedellide öngörülen gelir 2 milyar lirayı aşıyor. 480 bin bireyden 69-70 bini yararlanıyor.” cevabını verdi. Forumda Iraklı bakan tarafından açıklanan yatırım ayrıcalıklarıyla ilgili soruya karşılık ise Şimşek şunları kaydetti: “Irak, bizim için Almanya’dan sonra en büyük market. Yatırımlar adına büyük artılar sunuyor. Irak Maliye Bakanı Rafe Al-Essawi, bu sene 100 milyar dolar bütçeleri olduğunu bildirdi. Bunların 35 milyar doları yatırım projeleri. Gelecek sene bu rakam 120 milyar dolara çıkacak. Yine bunun da yüzde 35’i yatırımlara dönük olacak. Irak ile bağlarımız şu an güçlü, dolayısı ile burası ülkemize önemli fırsatlar vaat ediyor.” Türk-Arap Ekonomi Forumu için ise Bakan Şimşek şu değerlendirmeyi yaptı: “Forum çok önemli. Çünkü Türkiye’ye daha çok yatırım getirecek. Arap ülkeleri ile ekonomi alanında daha iyi bir diyaloğa imkân tanıyacak. Gelecek senelerde yatırımlar artacak. Şu an petrol fiyatları arttı. Bundan dolayı bölgede bir fon fazlası var. Bu fazla bundan böyle gelişmiş ülkelere değil Türkiye’ye akmalı. Kanaatimce ilerleyen dilimde öyle de olacak.”
Özelleştirme İdaresi Başkanı Ahmet Aksu ise, 6 otoyol ve 2 köprünün özelleştirmesine komşu ülkelerden de ilgi olduğunu söyledi. Aksu, “Bu ihalenin açılışı ekim sonuna kadar halledilecek.” dedi. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı İbrahim Turhan da, “Yakın bir gelecekte dikey ve yatay entegrasyonumuzu güçlendireceğiz. Dikey dediğim kardeş borsalarla entegrasyonumuzu güçlendireceğiz.” diye konuştu.
Katar Maliye Bakanı Yusuf Hüseyin Kamal ise “Bana refakaten gelen arkadaşlarımız, bazı projeleri inceliyorlar. Bugünlerde yaklaşık 3 milyar dolarlık bir yatırımla ilgili paket üzerinde çalışmalarını sürdürüyorlar. İstanbul’a ne kadar sık gelirsek o kadar yararlı olur.” açıklaması yaptı. Ülkesindeki vatandaşların Türkiye’den ev almaya başladığını da belirten Katarlı Bakan Kamal, “Katarlılar daha evvel gayrimenkul alamıyordu. Yakınlarda 16 Katarlı İstanbul ve etrafında gayrimenkul satın aldı. Kuşku yok bu önemli bir aşama. Gelecek 10 senede bağlarımız daha kuvvetli olacak.” dedi.
Irak Maliye Bakanı Rawwfe Al-Essawi ise konuşmasında, Irak’ın henüz Türkiye’ye yatırım yapmaya hazır hale gelmese de, bu süreç içinde Türkiye’den gelecek yatırımcılara her türlü kolaylığı sağlayacaklarını söyledi. Al-Essawi, yabancı yatırımcılara ücretsiz arazi tahsis edileceğini kaydetti. İnşaat sektöründe büyük açık olduğunu belirten Al-Essawi, ülkede 3-4 milyon konut ihtiyacı olduğunu ve bu rakamı ülke olarak tek başına karşılamalarının mümkün olmadığını ifade etti. Altyapı yatırımları ile birlikte toplam 500 milyar dolar değerinde yatırım planladıklarını açıklayan Al-Essawi, Türk işadamlarına bir an önce yatırıma gelmeleri yönünde çağrıda bulundu. Bank Audi CEO’su Samir Hanna ise Türkiye için şunları söyledi: “Türkiye en iyi modeldir. Türkiye’de halkın 60 milyon kişisel banka hesabı var. 2002 yılından 2012 yılına kadar Türkiye’nin büyüme hızı fenomendir.”
Türk Borç Kanunu’yla neler değişecek?
Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012Çoğu zaman aile facialarına yol açan kefalet konusunda aileyi korumaya yönelik getirilen hükümler bir yandan da özellikle aile şirketlerinin elini kolunu bağlayacak. Eşinden yazılı izin almayan kişi, kendi şirketi için bile artık şahsi kefalet veremeyecek. Bundan böyle eşlerden biri herhangi bir borca kefil olurken, eşinden yazılı izin almak zorunda kalacak. Bunun sadece iki istisnası bulunuyor. Mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı varsa veya yasal olarak eşlerin ayrı yaşama hakkı doğmuşsa izin alınması gerekmeyecek. Bir başka ifadeyle, eşi izin vermeyen bir işadamı veya işkadını boşanmadığı takdirde kendi şirketine şahsi kefalet veremeyecek. Sözleşmede, kefilin sorumluluğunu artıran her değişiklikte de yazılı izin aranacak. Diğer taraftan bu düzenleme sayesinde, kullanacağı kredi için kendisine kefil olmasını isteyen arkadaşlarını kırmak istemeyenler “Kusura bakma karım istemiyor” ya da “Kocam izin vermiyor” diyebilecek.
ÖMÜR BOYU KEFALET BİTTİ
Alacaklı, borçluya başvurmadıkça kefil hakkında icra takibi başlatamayacak. Borçlunun mali durumu kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun, kefilin iyi niyetle varsaydığından çok daha kötü olduğu sonradan ortaya çıkmışsa kefil alacaklıya yazılı bildirimde bulunarak borç doğmadığı sürece her zaman kefillikten vazgeçebilecek. Ömür boyu kefalet dönemi de sona erecek. Kredi kartı alırken arkadaşına kefil olanlar artık yıllarca “Acaba işi bozulursa, işsiz kalırsa” korkusu yaşamaktan kurtulacak. Birisinin borcu için kefil olan şahısların sorumluluğu 10 yılla sınırlı olacak. Kefalet 10 yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, yeni bir kefalet verilmedikçe kefil hakkında ancak 10 yıllık süre doluncaya kadar icra takibi yapılabilecek.
BORÇLUYA CAN SİMİDİ
Yeni yasayla mevzuata, borçlular için bir can simidi girdi. Uzun vadeli krediyle bir ev ya da otomobil aldınız. Gelir durumunuz da iyi. Ancak iki yıl sonra büyük bir ekonomik kriz çıktı. İşinizi kaybettiniz ve daha düşük gelirli bir işte çalışmak zorunda kaldınız. Ya da yüksek oranlı bir devalüasyon yaşandı ve normalde 1.85 TL’den ödediğiniz dolar borcu taksitinizi 2.85 TL’lik kur üzerinden ödeme yükümlülüğüyle karşılaştınız. İşte bu tür durumlarda borçlular mahkemeye başvurarak borcun “aşırı ödeme güçlüğü” ortaya çıktığı gerekçesiyle, borç ödemeleri için daha uygun faiz ve vade koşulları belirlenmesini isteyebilecek.
TAPU VERİLİNCEYE KADAR MÜTEAHHİT SORUMLU MEVCUT
Borçlar Kanunu’nda satılan bir malda doğabilecek hasar, sözleşmenin imzalandığı andan itibaren alıcıya geçerken yeni kanun bu konuda alıcıyı koruma altına alıyordu. Yeni yasayla, satın alınan bir dairenin tapusu alıcıya geçinceye kadar dairede meydana gelecek hasardan müteahhit sorumlu tutulacak. Satın alınan dairenin tapu devri önceden gerçekleştirilmekle birlikte teslimi daha sonra yapılacaksa, müteahhidin sorumluluğu yine teslim anına kadar sürecek. Televizyon, buzdolabı gibi evde teslimi gereken mallarda da satıcının sorumluluğu, eve kadar devam edecek.
İŞÇİYE MOBBİNG TAZMİNATI
Artık işverenler işçilerine yönelik psikolojik taciz (mobbing) iddialarına karşı daha dikkatli olmak zorunda olacak. Yasaya göre, işveren, işçilerin psikolojik tacize (mobbing) ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlü olacak. Aksi takdirde, mobbing gören işçi işverenden tazminat alabilecek.
FAHİŞ FAİZE SINIR
Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa o tarihte yürürlükte olan yasal faiz oranını aşamayacak. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı ise yasal faizin yüzde 50 fazlasını aşamayacak. Halen yasal faiz yüzde 9 olduğu için sözleşmeyle belirlenen yıllık faiz bugün için yüzde 13.5’i geçemeyecek. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı da yüzde 18 ile sınırlı olacak.
SEVGİLİ DE TAZMİNAT ALABİLECEK
Yeni yasa tazminat konusunda da önemli yenilikler getiriyor. Bunlardan en dikkat çekici olanı ise sevgili ve nikâhsız eşlere getirilen tazminat hakkı. Bu yeniliğin özellikle sanat dünyasında uzun zamandır birlikte yaşayan çiftlere tazminat hakkı getirmesi, bu kişilerce müjdeli haber olarak benimsendi. Başta Kadir İnanır-Jülide Kural, Ferhat GöçerÖmür Gedik, Orhan Gencebay-Sevim Emre ve Necati Şaşmaz-Nur Fettahoğlu yeni yasadan yararlanacak çiftler olarak gösterildi. Örneğin bir kişi işverenin yeterli tedbiri almaması nedeniyle ölürse, ölüme sebebiyet vermekten dolayı tazminat ödenmesinin söz konusu olduğu durumlarda önceden sadece aile fertleri tazminat alabiliyordu. Yeni yasada ‘aile’ ifadesi yerine ‘yakınları’ ifadesi konuldu. Böylece, ölen kişinin ailesinin yanı sıra uzun yıllar birlikte yaşadığı sevgilisi, nişanlısı veya nikâhsız eşi de tazminat talebinde bulunabilecek.
Habertürk