Danzigden gelerek Prusyanın başkenti Berline yerleşmiş bir yahudi ailesinin oğluydu. Babası demiryolu makinisti, amcası Aaron Bernstein ise işçi çevrelerinde çok sayıda okuru olan Berliner Volk Zeitung gazetesinin editörü idi. Bu ortamda pek çok kültürlü Almanın ulusal birlik ve demokrasiye duyduğu özlemi daha genç yaşta kolayca paylaştı. 1872de genç bir banka memeru iken Sosyal Demokrat Partiye girdi. Prusyanın 1871de Fransayı yenilgiye uğratmasını izleyen çalkantılı yıllar, siyasi inançlarının oluşmasında önemli rol oynadı.
Partiye girince sosyalist yayın organı Die Zukunftta çalışmaya başladı.1890’lara değin süren 1873 ekonomik bunalımı kapitalizmin zayıflığı yolundaki inancını pekiştirdi. Ama onu daha radikal bir tutum almaya zorlayan Şovalye Otto von Bismarck’ın antisosyalist yasaları oldu. Almanya dışına sürülünce İsviçreye yerleşti. Die Zukunftun varlıklı koruyucusu Karl Höchberg’in “ahlakçı sosyalist” görüşlerinden uzaklaştı. Burada gizli sosyalist partinin toparlayıcı odağı durumunda olan Der Sozialdemokratie dergisinin Zürich baskısının editörlüğünü Karl Marxın onayıyla üstlendi. 1888de Bismarck’ın başvurusu üzerine İsviçreden de sınırdışı edilince derginin yayımını Londrada sürdürdü. Orada Marxın çalışma arkadaşı Friedrich Engelsin yakın dostu oldu; sosyalizmin adım adım gelişeceğini savunan etkili Fabian Derneğinin önderiyle de yakın ilişki kurdu. Giderek değişen görüşlerini bir dizi makale ile 1898’de Stuttgartta Sosyal Demokrat Parti toplantısına gönderdiği bir mektupla sergiledi. Ertesi yıl Die Voraussetzungen de Sozialismus und die Sozialdemokratieyi (Evrimsel Sosyalizm,1891’de) yayımladı.
1901de Almanyaya dönen Bernstein reformcu işçi hareketinde giderek gelişen revizyonist okulunun kuramcısı durumuna geldi. Sosyalizmin kapitalist orta sınıfa karşı bir ayaklanmanın doğrudan ve katışıksız bir ürünü değil, insan tutkularının ayrılmaz içsel bir parçası olan liberalizmin nihai sonucu olduğunu savundu. Kapitalizmin hemen çökeceği ve burjuvazinin yalnızca ve baskıcı bir sınıf olduğu yolundaki görüşten vazgeçti. Ayrıca üretken sanayinin belirli ellerde toplanmasının her alanda Marxın öngördüğü ölçüde eksiksiz ya da daha hızlı biçimde gerçekleşmediği sonucuna vardı.
1902de Reichsraga (parlemento) seçildi ve üyeliği 1928e değin sürdü . Sosyalist kuramcı Karl Kautskynin dogmatik marxizmi ile Alman işçi önderi Agust Bebel’in eklektik Marxizmi giderek etkisini yitirdikçe revizyonizm sosyal demokrasinin ideolojisi durumuna geldi.
Sonunda sosyal demokrasi Bernsteinın 20 yıldır özlemini çektiği büyük bir reformcu halk hareketi durumuna geldi. Artık partisinin saygın bir yol göstericisi olan Bernstein sosyal demokrat programın büyük bölümünün fikir babalığını yaptı. Alman halkını 1917 Rus örneğinden caydırmakta önemli rol oynayan Bernstein, 1922de İtalyan faşist modelinin Almanyaya sıçramasını önleyemedi. Nazilerin kanlı saldırılarını, dengesiz kafaların düşüncesiz davranışları olarak değerlendirdi. Nasyonel Sosyalizmin özünü kavrayamadı ve Nazilerin iktidarı ele geçirmesini önlemekte çaresiz kaldı. Bersteinin ölümünün üzerinden daha altı ay geçmeden , tüm umutlarını bağladığı demokratik devlet, kapılarını Adolph Hitlerin diktatörlüğüne açtı.