VSD’li hastaların cerrahi tedavisi için gerekli kriterler defektin büyüklüğüne, şikayetlerin mevcudiyetine ve hastanın yaşına göre belirlenir. Yenidoğan döneminde şikayeti olmayan küçük VSD si mevcut hastalara6 aylık aralıklarla takip önerilir.
Çünkü küçük çaplı VSD yaşamın ilk yılında küçülerek kendiliğinden kapanabilir . 5 yaşından sonra kapanma ihtimali gittikçe düşer. Küçük çaplı VSD li hastalar kendiliğinden kapanma özelliğinden dolayı 10 yaşına kadar takip edilirler.
Şikayeti olmayan orta VSD li hastalar da akciğer atardamar basıncı 50 mmhg dan küçük ise kendiliğinden kapanma özelliğinden dolayı 5 yaşına kadar 6 aylık takipler önerilir. Değişim olmuyorsa cerrahi tedavi ile VSD kapatılır. Yaşamın ilk 3 ayında kalp yetmezlikli hastalar ilaç tedavisi ile 6 aya kadar beklenebilir. İlaç tedavisine yanıt alınamıyorsa cerrahi tedavi ile VSD kapatılır .
Kalp yetmezliği kalbin kanı pompalama yeteneğinin kaybolması yani dokulara yeterli kan ve oksijenin gitmemesi durumudur. Kendi basma özgül bir hastalık olmamakla birlikte, yaygın ve ciddi sorunlara yol açabileceği için önemlidir.Kalp yetmezliği kalbin yeterince çalışmaması anlamına gelir. Kalbin işlevsel yeteneklerinin azaldığı bazı kalp hastalıklarında kalp yeterli çalışabilmek için düzenleyici süreçler geliştirir. Bu durumda kalp yetmezliği engellenmiş olur. Örneğin taşikardi, yani kalbin dakikada atım sayısının hızlanması böyle bir süreçtir. Her kasılmada gerekli miktarda kanı vücuda pompalayamayan kalp, bu yetersizliği karşılamak için daha sık kasılır. Bir başka düzeltici süreç de kalp karıncıklarının genişlemesidir. Böylelikle karıncıklardaki kan miktarı artar. Bu durumda, güçsüz kalmış olan kalbin, normal miktardaki kanı bile atmakta zorluk çekerken, daha çok kanı vücuda pompalamakta yetersiz kalacağı düşünülebilir. Oysa kalp kası liflerinin gerilmesi daha büyük bir güçle kasılmalarına yol açar. Başka bir deyişle kalp boşluklarının genişlemesi sonucunda gerilen kalp kası lifleri yüksek bir güçle kasılır. Ayrıca kalp boşluklarının genişlemesine her zaman aşın büyüme (hipertrofi) eşlik eder. Olağan koşullara göre daha çok güç harcaması gereken kas lifleri büyüyüp kalınlaşırlar; böylece kasılabilme yetenekleri önemli ölçüde artar. Kalp boşluklarının genişlemesi, bir açıdan kalbin yeterli çalışmasını sağlasa da, birçok sakıncayı da birlikte getirir. ikincil önem taşıyan bir başka düzenleyici süreç ise, karaciğer ve dalak gibi organlarda depolanmış durumdaki kanın genel dolaşıma aktarılmasıdır. Dokulara az miktarda kan gelmesi durumunda, kılcal damar ağı bakımından zengin organlarda depolanmış kırmızı kan hücreleri genel dolaşıma aktarılır. Bu süreç de, sonuçta kalbin daha çok çalışmasına yol açar. HASTALIĞIN BELİRTİLERİ Tedavinin zamanında başlamasını sağlamak ve hastalığın ağırlaşmasını önlemek açısından başlangıç belirtilerim bilmek önemlidir. Hastalık ani ve şiddetli bir güç harcandıktan sonra ortaya çıkabilir. Önceleri belirtisiz seyreden hastalık, şiddetli güç harcanması sonucunda dengelerin altüst olmasıyla belirti vermeye başlar. Ama genel olarak yavaş ilerleyen hastalığın önceleri hafif olan belirtileri giderek şiddetlenir. Sağlık durumu iyi olan bir kişi güç harcamayı gerektiren işleri başarıyla tamamlayamaz. Hastalar soğuk havada bir merdiven çıkarken ya da yokuş yukarı yürürken zorlanmaya başlarlar. Solunum zorlaşır ve hasta ya adımlarım yavaşlatmak ya da durmak zorunda kalır. Bu durum önceleri hastayı biraz şaşırtsa da, pek önem vermez, olayı bir anlık yorgunluğa bağlayarak geçiştirir. Bundan sonra, uyarıcı bir başka belirti ortaya çıkar: Yorucu bir günün sonunda ayak bileklerinde şişme (ödem) ortaya çıkar. Şişler hamur kıvamındadır ve sabah saatlerinde kaybolur. Nefes darlığı ve şişme önceleri hafiftir; ileri dönemlerde ise çok şiddetli ve ağır bir tablonun gelişimine yol açarak kalp yetmezliğinin en önemli iki belirtisin! oluştururlar. Daha sonra tabloya eklenen morarma özellikle yüz, el ve ayakların kırmızı-mor bir renk almasına yol açar. Zamanında tedavi edilmezse belirtiler giderek şiddetlenir. Nefes darlığı artık basit hareketlerde de görülür; ayaklardaki şişlikler giderek artar ve bacaktan yukarı doğru yayılır, morarma da iyice belirginleşir. Kalp yetersizliğinin en ileri aşamasında nefes darlığı dinlenme sırasında da görülür; şişme, bacakların dışındaki bölgelere de, örneğin kama, erkeklerde cinsel organlara ve hatta göğse yayılır; morarma ileri derecede yoğunlaşır. Bu belirtilerle birlikte ikincil olarak, kalp astımı ya da akciğer ödemi (akciğerlerde sıvı birikimi) görülür. Ani gelişen bu durum boğulmaya benzer bir izlenim yaratan ciddi bir tablodur. Belirtilerin nasıl ortaya çıktığım anlayabilmek için, yetersizlik halindeki kalp ve dolaşım sisteminin hangi koşullar altında bulunduğunu açıklamak gerekir. Kalp, içerdiği kanın tümünü pompalayamaz. Her kasılmada gerekenden daha az miktarda kanı damarlara vererek daha az enerji harcar. Sonuçta kanın dolaşma hızı giderek azalır ve morarma gelişir. Hastalığın ağırlığına göre, kalbin pompalayamadığı az ya da çok miktarda kanın karıncık içinde kalması sonucunda karıncık içi basınç artar. Bu basınçtan ötürü, dokulardan gelen toplardamar kanının sağ karıncığa, akciğer toplardamarından gelen kanın da sol karıncığa boşalması engellenir. Sonuçta büyük dolaşımın toplardamar sisteminde basınç artışı ve ödemler ortaya çıkar. Küçük dolaşımdaki basınç artışı ise akciğer ödemine ve nefes darlığına neden olur.
-Nefes Darlığı Kalp yetmezliğinin hastalık tablosunu başlatan ilk belirti nefes darlığıdır. Hastanın kalp-dolaşım sistemindeki bozukluk açısından büyük önem taşır. Bazı olgularda ise oksijen azalması ve karbon dioksit artışının (çok ağır olgular dışında kan gazları değerleri normaldir) solunum merkezlerim uyarması da nefes darlığına yol açabilir. Ama nefes darlığının temel nedeni, akciğerde kan göllenmesi, yani akciğer damarlarında aşın kan birikmesidir. Benzer bir durum olan, büyük dolaşımın toplardamar sistemindeki basınç artışı da, daha önce belirtildiği gibi, kalbe gelen bütün kanın vücuda pompalanamamasının sonucudur. Aynı süreç kanın küçük dolaşımdan kalbe gelmesini de engeller. Solunum sistemindeki gaz alışverişi ve akciğer hareketleri de önemli ölçüde engellenir; solunum güçleşir. Kalp hastaları akciğerdeki sıvı birikimim azaltmak için daha uygun bir duruş seçer, yan oturur ya da oturur bir konum alırlar (ortopneik durum). Ağır kalp yetmezliğinde hastalar, geceleri yatakta yatmak yerine koltukta oturmayı tercih ederler.
-Akciğer Ödemi Akut sol karıncık yetmezliği nöbetidir. Kalp yetmezliği, hastalığın nedenine göre, karıncıklardan birinde ortaya çıkar. Kasılma yeteneğinin azalması öncelikle sol karıncığı ilgilendiriyorsa, kalbe toplardamarlar ile vücuttan önemli miktarda kan geldiğinden sağ karıncık bu kam akciğerlere yollamayı başarabilir, akciğer engelim aşan kan sol karıncığa ulaşabilir, ama sol karıncık bu kanın hepsini aorta pompalayamaz. Böylece sol karıncığın gerisinde yani akciğer ağacında kan göllenmeye başlar, yani akut akciğer ödemi (göllenmesi) gelişir. Bu koşullarda kalp astımı adı verilen bir nefes darlığı nöbeti ortaya çıkar. Bu nöbet hemen durmazsa, aşırı miktarda kan birikiminden ve oksijen eksikliğinden ötürü çok büyük bir yük altında bulunan akciğer damarlarından açığa çıkan sıvı hava keseciklerim (alveol) doldurur ve kan ile hava arasındaki normal alışverişi önemli ölçüde bozar; böylece kanın oksijen içeriği daha da azalır. Bu duruma akciğer ödemi denir. Solunum giderek zorlaşır ve hastanın boğulmaya karşı verdiği korku dolu bir mücadeleye dönüşür. Vücut yatar durumdayken toplardamarlardan kalbe dönen kan miktarı arttığından, nefes darlığı nöbetleri daha çok geceleri görülür. Aynı koşullarda vücudun alt bölümüne giden kan miktarı da azalır ve hasta bu durumu gidermek için oturur vaziyet alarak ayaklarını yatağın kenarından sarkıtır. Nöbet oldukça ağır seyretmekle birlikte, uygun ilaçlarla denetlenebilir niteliktedir. Altta yatan kalp yetmezliği ne kadar hafifse tablonun düzeltilmesi de o ölçüde kolaydır. Belirtiler olguların çoğunda kısa sürede düzelir ama hasta bitkin düşer.
HASTALIĞIN NEDENLERİ Daha önce belirtildiği gibi kalp yetmezliği, kalbi olumsuz etkileyen çeşitli hastalıklar sonucunda gelişmektedir. Bunların en önemlileri doğrudan kalbi ilgilendiren mitral kapak (sol kulakçık ile sol karıncık arasındaki kapak) yetmezliği ve darlığı ile aortun (daha doğrusu aortun yarımay kapağının) yetmezliği ve darlığıdır. Bu kapak bozukluklarının nedeni genellikle frengi ya da başka enfeksiyon hastalıkları, özellikle de akut romatizmal ateştir. Uygulanacak tedavinin amacı kalp yetmezliğim yenmektir. Günümüzde önlenmesi oldukça zor olan bir rahatsızlık da vücudun bütünü-nü etkileyen damar sertliğidir. Bu hastalık atardamar duvarlarının sertleşmesi-ne, damarların esnekliklerinin azalma-sına yol açar. Kalbin bu sert damarlara kanı pompalaması güçleşir. Ama damar sertliğinin en önemli etkisi kalp kasım besleyen atardamarların (kroner atardamarlar) etkilenmesiyle kalbin kan akımının ve kalbe gelen oksijen miktarının azalmasıdır. Kalp kası iltihapları ve tiroit bezinin aşın hormon salgılaması da (hipertiroidizm) belli oranlarda kalp yetmezliğine yol açan hastalıklardır. HASTALIĞIN TEDAVİSİ Kalp yetmezliği olgularında kullanılan oldukça etkili ilaçlar vardır. Bu ilaçlar birçok insanın yaşamım kurtarmıştır. Bunların en önemlisi dijitaldir. Kalp yetmezliği hastaları için beslenmenin büyük önemi vardır. Öncelikle alınan besin miktarı az olmalıdır. Hekimler ilk günlerde daha çok şekerli su, portakal suyu, açık çay, sebze sulan gibi sulu besinler önerir. Alınan besinler daha sonra aşamalı olarak artırılır ve günlük besinler birkaç öğüne bölünerek verilir. Sindirim işlevi, kalbin yükünü önemli ölçüde artırdığından besinlerin iyice çiğnenerek ve az miktarda alınma-sı gerekir. Öncelikle yağlar önemli ölçüde kısıtlanmalıdır ve hekim gerekli görürse ödemli olgularda tuz sınırlama-sı uygulanır. Beslenmede tuz sınırlama-sı uygulandığında idrarla atılan su miktarı artar, ödemler kaybolur ve kalbin yükü azalır. Kalp kası dokusunun oksijenlenmesini engelleyen sigara bütünüyle kesilmelidir; kahveye izin verilebilir. Hekimin önerilerin! düzenli olarak uygulayan ve ilaçlanm alan bir hasta başanyia tedavi edilebilir. Tedavi başa-nlı da olsa, kalpte hastalık olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla kalp yetmezliğim ağırlaştıracak ağır bedensel güç harcamaktan kaçınmak gerekir. Gerekli önlemleri alan hasta uzun yıllar yaşayabilir.
VSD tipleri sol karıncık ile sağ karıncık arasındaki duvarda ki defeklerin anatomik yerleşimine ve defektin büyüklüğüne göre sınıflandırılmaktadır. VSD tipleri tıbbi literatürde anatomik yerleşime göre şu şekilde ifade edilmektedir.
VSD tipleri tıbbi literatürde defektin büyüklüğüne göre şu şekilde ifade edilmektedir.
1. Geniş VSD
ü Defektin çapı 1 cm den büyüktür. ü Defektin alanı 0,8 cm² / m² ( vücut alanı ) den büyük ü Akciğer damar kan akımı / sistemik kan akımı ( Qp/ Qs oranı ) : 2 den büyük
2. Orta VSD
ü Defektin çapı 0,5-1 cm arası. ü Defektin alanı 0,4-0,8 cm² / m² ( vücut alanı ) arası ü Akciğer damar kan akımı / sistemik kan akımı ( Qp/ Qs oranı ) : 2 den küçük
3. Küçük VSD
ü Defektin çapı 0,5 cm den küçük. ü Defektin alanı 0,4 cm² / m² ( vücut alanı ) den küçük ü Akciğer damar kan akımı / sistemik kan akımı ( Qp/ Qs oranı ) : 1.75 den küçük
Kalp Kapakçığı Ameliyatı Riskleri nedir Kalp kapakçık ameliyatının riskleri
Kalp Kapakçığı Ameliyatı Riskleri
Kalp kapakçık ameliyatının riskleri Akciğer sorunları ve solunum sıkıntısı ve yetmezliği ,Aşırı kanama Kalp ritminde ilaç veya kalp pili gerektiren bozukluklar ,Enfeksiyon Kanı sulandırıcı ilaçlardan dolayı ortaya çıkabilecek sorunlar ,Kalp krizi, beyin kanaması
Kalp Yetmezliği nedir, kalp yetmezliği hastalığı, kalp yetmezliği nedenleri
Kalp yetmezliği; kalbin sağ, sol ya da her iki karıncığının içindeki kanı, her vuruşunda damarlara yeterli miktarda gönderememesi sonucu oluşur.
Kalp Yetmezliği Üç şekilde görülür.Bunlar;
Sol kalp yetmezliği: Hastada nefes darlığı ve kuru öksürük vardır. Geceleri daha zor nefes alır. Çarpıntı, baygınlık ve terleme görülebilir. Buna kalp astımı adı verilir. Nedeni; aort veya mitral kapaklarının hastalanması veya koroner rahatsızlığıdır.En önemli bulgusu akciğer ödemidir.
Sağ kalp yetmezliği: Hastanın ayak ve ayak bilekleri şişer. Buralara, parmakla bastırılınca bir süre çukur kalır. El, ayak ve yüzde morarmalar; hazımsızlık ve iştahsızlık görülür. Nedeni, mitral kapağı hastalığı, müzmin bronşit veya doğuştan olan kalp hastalığıdır.En önemli bulgusu pozitif venöz dolgunluktur.
Konjestif Kalp Hastalığı: Sağ ve sol kalp yetersizliği bir arada olduğu zaman görülür. Nedeni aort veya mitral kapaklarının hastalanması,mitral stenoz, müzmin bronşit veya akciğer hastalıkları, romatizma ve tiroid hastalıklarıdır.
Kalp yetmezliği hangi yaşlarda görülür?
Kalp yetersizliğinin görülme oranı, hastanın yaşıyla birlikte artar. Genel olarak % 25 dolayındayken 60 yaşından sonra % 50′yi bulan bir seviyeye yükselir. Bu çok yaygın hastalık karşısında doktorun görevi çok geniş ve önemlidir.
– Şizofreni (İçe kapanıklık, gerçeklere kayıtsızlık ve şahsiyet ikileşmesi, zihin bölünmesi, içe yönelik düşünce yapısının yerleşmesi şeklinde beliren tablo)
– Mani (kişinin kendisini olağanüstü iyi hissettiği bir hastalık tablosu)
– Reflü (mide içeriğinin yemek borusuna kaçması ile oluşan göğüste yanma hissi)
– Koah (kronik obstrüktif akciğer hastalığı)
– Astım
– Apne (uykuda nefes durması)
– Beyin tümörleri (Dikkat edin lütfen her uykusuz olanda beyin tümörü vardır anlamına gelmiyor. Eğer tümör varsa bu sizde uykusuzluğa neden olabilir.)
Kanser riskini azaltma yolları Kanser riskini azaltmanın 9 etkili yolu
Son yıllarda oldukca yaygın olan bir hastalık Kanser her türlü kanser hastalığından korunabilmek için uyulması gereken bir çok kural ve öneri var biz konumuzda sizlere bu önerilerden 9 unu sizlerle paylaşıyoruz.Günlük yaşantımızda alacağımız önlemler ve yapacağımız basit şeylerle çağın hastalığı kanserden korunmak ve riski azaltmak mümkün.Kanser riskini azaltmak için
Sigara ve diğer tütün ürünlerini kullanmayın Sigara ve diğer tütün ürünleri, tüm kanser ölümlerinin 0’undan sorumludur. Sigara kullananlarda akciğer kanseri gelişme oranı, kullanmayanlara göre 20 kat fazladır.
Güneşten ve radyasyondan korunun Solar ultraviyole radyasyon; malign melanom, yassı hücreli kanser ve bazal hücreli kanser gibi deri kanserlerinin riskini arttırır.
Yaşadığınız çevreyi iyi seçin ve denetleyin Yaşadığınız çevrede, toprakta ve binada asbestoz olmamasına dikkat edin. Bazı coğrafi bölgelerde topraktaki asbest nedeni ile akciğer, akciğer zarı ve karın zarında mesetelioma kanseri görülmektedir.
Hareket edin, kilo verin Obezite ve menopoz sonrası şişmanlama meme kanseri için ciddi bir risk faktörüdür. Düzenli egzersizler ve yürüyüş, hafif spor gibi fiziksel aktiviteler meme ve kolon kanseri riskini azaltır.
Günde en az 8 saat uyuyun Bağışıklık hormonları uykuda artar. İmmün hücreler dinlenir. Kesintisiz derin bir uyku, düzenli beslenme, stresten uzak huzurlu bir aile yaşamı, iş ortamı dışında eğlenceli hobiler edinmek ve iyi bir dost çevresi, düzenli fiziksel aktivite ile desteklenirse kanserden korunmak için optimal ortam sağlanmış olur. Erken tanıyı ciddiye alın Yılda en az bir kez check-up yaptırın. Doktora gitmek için mutlaka hastalanmayı ve hastalığın belirtilerini beklemeyin. Biyolojik kanserojenlerden korunmak için aşı yaptrın Hepatit B virüsü kronik karaciğer hastalığına ve karaciğer kanserine neden olabilir. B hepatit aşısı olarak, karaciğer kanserinden tamamıyla kurtulmak mümkün.
Alkolü ölçülü tüketin Alkol doğrudan bir kanserojen olmamakla birlikte, aynı zamanda tütün ürünleri kullananlarda üst solunum yolları, Kilo almayın, Kilo almayın. İdeal kilonuzu korumaya çalışın. Yağlı ve yüksek kalorili gıdalardan uzak durun. Hayvansal proteinleri ve özellikle kırmızı eti az tüketin.