1958 yılında İstanbul’da doğdu. 1980 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. 1987 yılında aynı bölümde “XVI. Asra Kadar Anadolu Sahası Mevlevilerinde Edebi Tasvirler” konulu teziyle doktora çalışmasını tamamladı. Halen aynı fakültenin Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
1994-1995 yıllarında Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu “Türk Dünyası Edebiyat Terimleri Komisyonu” üyeliği yaptı. Ayrıca 1995 yılından beri de Osmanlı Araştırmaları Dergisi’nin editörlüğünü yapmaktadır.
Aydın Yardımcı… Kamuoyunun “pek tanımadığı” bir isim… Mesut Yılmaz tarafından “MKYK üyeliğine” aday gösterildi… Ve “733 oyla” MKYK üyesi oldu.
Ankara’nın Keskin ilçesinin, Konur köyünden. “Dokuz kardeşin” en küçüğü. Ankara’da “teknik okulda” okudu. Öğrenciyken, okul harçlığını çıkarmak için “Güven Park’ta su satardı.” Yılbaşılarda, bayramlarda da, Ulus Postanesi’ninmönünde “kartpostal.” 1970’te “Almanya’ya gitti.” “Magirus” fabrikasında “İşçi” olarak çalıştı. O gün bugündür Almanya’da.
ŞİİR: Kendi Gök Kubbemiz (1961) Eski Şiirin Rüzgârıyla (1962) Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş (1963) Bitmemiş Şiirler (1976)
DÜZYAZI: Aziz İstanbul (1964) Eğil Dağlar (1966) Siyasi Hikayeler (1968) Siyasi ve Edebi Portreler (1968) Edebiyata Dair (1971) Çocukluğum Gençliğim Siyasi ve Edebi Hatıralarım (1973) Tarih Musahabeleri (1975) Mektuplar-Makaleler (1977)
Bu şehri ağlatacak kadar ağırdı gidişin Şimdi yokluğunu koynuma aldım Karanlığın bile hüznümü kaybedemediği bir gecede Hesap soruyorum yüreğime boyundanbüyüksevmek sana mı düştü diye
Her yer senkokuyor işte Her şeyde senden bir parça Böyle çaresiz böyle yarım kaldım işte Sol yanım acıyor Her atışı yokluğunun isyanı şimdi Yanmaktayım işte
Nasıl sevmişim oysa seni Ne kadar sen olmuşum Ne kadar çok ben olmuşsun Nasıl mecburmuşum Nasıl tutulmuşum Sensizlik ölümmüş oysa Oysa ne zormuş ölüm Bir damla sen diye yalvarıyorum
Akşam lisesi genel lise statüsünde olup liselerin 4 yıllık sistemine göre öğrenci almaktadır. Ve öğrenim süresi 4 Yıldır. Öğrencilerimiz 10. sınıftan itibaren yeteneklerine göre; ders seçimleriyapılarak yönlendirilmektedirler.
FarmVillede Hayvanların Yerini Değiştirme FarmVillede Hayvanların Rengini Değiştirme
Farmville oynarken aldığınız evlerin,çitlerin,hayvanların ağaçların (ekim yaptığınız toprak hariç) herşeyin yerini ve yönünü değiştirebilirsiniz. Bunun İçin yerini değiştirmek istediğiniz şeyin üzerine gelip maus sol tuşuna tıklayıp move demeniz yeterli . Move dedikten sonra çiftliğinizde uygun olan heryerine taşıyabilirsiniz.
Farmvillede artık ektiğiniz tohumlarında levelleri var aynı tohumu ne kadar çok ekerseniz o tohumun yıldızı okadar artar ve her yıldızda size daha çok para kazandırır
örneğin sürekli coffee eken biri için coffee tohumu aynı standartlarda ki diğer tohumlardan bir adım öne geçiyor
yukarıdaki resimde olduğu gibi coffe nin 1 yıldızı dolmuş artık ilk halinden daha çok kazanç getirecektir
Facebook Cafe World Facebook Cafe World Zaman Hilesi
– Facebooktan cafeworld oyununu açın – Cheat Engine ile hangi browser’ı kullanıyorsanız onu seçin – Customize > Functional > Stoves bölümüne geçin – Kaç stoves varsa onu aratıyoruz mesela 6 of 6 ise cheat engine den 6 olarak aratıyoruz ( first scan diyerek tabii ki!) – Sonra fırınlardan birini inventory e geri alıyoruz, eğer inventoryde ise dükkana koyuyoruz ve 5 of 6 yazısına dikkat ediyoruz. – Cheat Engine e geri dönüp 5 diye aratıyoruz. Next scan diyerek btw – Bu işlemi yan taraftaki sonuçlar azalana kadar yapıyoruz. 1-2 tane adres sonucu kalana kadar. – Daha sonra çıkan sonuçları alta ekleyerek editliyoruz – Sonuçları 1 yaparak donduruyoruz (freeze ediyoruz)
Artık paranızın yettiği kadar fırın alabilir, 1 ayda yapacağınız işlemi 2 3 günde yapabilirsiniz.
Kısa Hayata Dair Şiirler, Hayata Dair Şiirler kısa, Kısa Şiirler Hayata Dair,
HAYATA DAİR ŞİİRLER
Bu dünyada kimse kimseyi anlamıyor Yapılan iyilikleri yapılmamış sayıyor Dostum deyip acımadan sırtından vuruyor Bu yaşanan kötülükler niye hayat neden böyle
Bir evlat anasını babasını terk ediyor Kardeş kardeşi gün geliyor tanımıyor Aile kavramı gün geçtikçe tükeniyor Anlayamıyorum hayat neden böyle
Savaşlar her gün sebebsizce çoğalıyor Binlerce masum yetim bırakılıyor Anne karnındaki bebeğin bile canı alınıyor Ben bu yaşananları hiç anlamıyorum hayat neden böyle
Coşkunun hükmettiği yerdeysen kıpırdama sakın Yaşa Öyle ki Bir daha ele geçmeyebilir bu anların
Düşün Hep geçmişte aranmaz mı mutlu anlar Güzel zamanlar Sanki çetelesini tutmuşuzdur gibi her anın Oysa Hoş olsa da olmasa da yaşananlar
Dememeli günahtır Dememeli ayıp haa Bil ki yaşanmayan her an Her zaman kayıp olandır
Öyle bir yerdeyim ki hayatın Öyle bir yerindeyim ki Adımımı atsam Derin, sessiz ve korkunç bir uçurum Yutacak beni… Geriye dönüp baksam Farklı mı sanki? Öyle bir yerindeyim ki hayatın O kadar hassas bir yerindeyim ki Kayboluyorum zaman zaman kendi içimde Boğuşuyorum sürekli keşkelerimle Sen yoksun yanımda sonra Neden bıraktın ellerimi Neden sevmiyorsun artık beni Neden, neden, neden? Cevabını bulamadığım Binlerce soru var şimdi aklımda Ben neden diye sorarken sana Ne olur sen de susma, cevapla Gözlerime bakıp söyle Sevmiyorum de, istemiyorum artık seni Kabulümdür yeter ki susma… Öyle bir yerdeyim ki hayatın içinde Bende bilmiyorum tam olarak Nerede olduğumu artık Dolaşıyorum sürekli, etrafıma bakıyorum Bulamıyorum sevdiğimi Bulamıyorum sevdiklerimi… Kayboldum gelinde kurtarın beni bu yalnızlıktan Kayboldum gelinde bulun artık beni…
Gözler ne sabaha açık, ne geceye kapalı
Zaman aşka ayarlı bela…
Mevsimler beşe çıktı,beşinci ağır
Zerrede damla..
Bir ben bilirim, sen bile değil
Gitmek nasıl da ağır aslında…
Bazen bir kuşun kanadındayım Bazende okyanusta bir istiridyenin içinde Bazen çam ağacında bir kozalak Bazende çiçekte çiğ tanesi Bazen kalbimde mutluluk notaları Bazende umutsuz sessiz çığlıklar Bazen karanlıkta bir gölgeyim Bazende denizde yakamoz Bazen bir atın yelesindeyim Bazende bir kozalağın içinde Bazen bir bütünüm Bazende bir yanım eksik Bazen yükseklerdeyim Bazende alçaklarda Bazen yeni bedende bir nefes Bazende toprak altında bir yitik…
Duyguların galerisinde Vitrinleri seyrederdim zaman zaman. Eskilerden bir sevda arardım Saf duru yalansız… Dolanır dururdum kendi kendime. Benim gibi binlerce insanla Dolup taşardı oralar… Devir eski devir değil artık. Bir gülüşle kanın kaynadığı günler geride kalmış. Ekmek para su para yaşamak para… İnsanların kuruş kuruş satıldığı bir dönemde Yaşanacak aşkı aramak Biraz hayalcilik oluyor galiba. Çok zaman oldu uğramamıştım. Yıkıldım…! Duyguların galerisinde Aşkı bile satışa koymuşlar. Üstelik İndirimli…!
“Bir savaştı yıllardır seninle yaşanan Ey hayat sen galipsin eğdin başımı…”
Azat et beni hayat Ateş saçan şimşeklerden ürkerek kuytu saçak altlarına sığınan serçeler misali bezdim yorgun günlere ilticalardan. Ben inatçı bir dalgaydım umut sahiline vurmaya çalışan sense acımasız dalgakıran…
Azat et beni hayat Büyüdü yüreğim masallarına kanmam. Senin ömür dediğin gücenmişlikti kirpiğimin ucunda tutunup kalan. Sevda dediğin yaralı bir gül, hercâi bülbülün nağmeleriyle avunan…
Azat et beni hayat Bir mânâsı yok artık nedâmetlerin. Sararan yapraklar yeniden yeşermez çırp beni dallarından. En yazık yerinden vur avazımı Nâmerdim eğer karşı koyarsam…
Baştan sona muamma hayat denen yolculuk Bir durak çok sıcaksa bir durak çok soğuk Belki zifiri karanlık beklide kabuslu bir rüya Bazen hayatın binbir çilekeşli uzun yolu
Hayat kuru bir yaprak gibi savurur Beklide hiç istemediği bir yöne doğru Tutunacak dalının olmadığı o anı Kim ister ki engebelerle dolu yolu
Bazen sığınacak liman bulamadığında Dost olan kimselere koşamadığında Ufacık engeli bile aşamadığında Nefesin düğümlenir kalır bağrında
Direnç gösterirsin yıkılmamak için Oysa ardı arkası kesilmez artçıların Yalpaladıkça oluverir tepetakla Hayat denilen dipsiz çukurda
etkileyici facebook şiirleri kısa facebook şiirleri kısa etkileyici facebook şiirleri en etkili facebook şiirleri
Ve ne kadar sevinirim bilseniz? Bir yılan girer de mezarıma, Göğüs kafesimin içinde, kış uykusuna yatarsa
Sunay AKIN
Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar Ne de şeytan bir günahı Seni beklediğim kadar
Geçti istemem gelmeni Yokluğunda buldum seni Bırak vehmimde gölgeni Gelme artık neye yarar.
Necip Fazıl Kısakürek
Ağlasam, sesimi duyar mısınız mısralarımda? Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu, Bu derde düşmeden önce Bir yer var, biliyorum. Her şeyi söylemek mümkün, Epeyce yaklaşmışım, Duyuyorum, Anlatamıyorum..
Gökte zamansızlık hangi noktada? Elindeyse yıldız yıldız hecele! Hüküm yazılıyken kara tahtada İnsan yine çare arar ecele!
Gençlik… Gelip geçti… Bir günlük süstü; Nefsim doymamaktan dünyaya küstü. Eser darmadağın, emek yüzüstü; Toplayın eşyamı, işim acele!
Necip Fazıl Kısakürek
Ömrümün güzel çağı! İçimdeki bin heves, Her güzelin ardından, tükendi nefes nefes….! Artık sevda yolunda ne dilimde bir dua, ne mızrabımda şevk var ne sazımda eski ses, her güzelin ardından tükendi nefes nefes….
ALINTI
Tenine dokunabilmek mi..? Haşa..! Gözüm göz menziline girsin yeter..! …Hadi düş düşlerime.. Tutmayana aşk olsun.. (alıntı)
Söylemek istesem gönüldekini Dilime dolanan ızdırap olur Yazsaydım derdimin bir tekini Ciltlere sığmayan bir kitap olur
Ah ne yaman çileli bir insanmışım Sunulan her zehri şifa sanmışım Ah ne aldanmışım Aldanan gönülde aşk serap olur
ALINTI
Niceleri geldi, neler istediler, Sonunda dünyayı bırakıp gittiler: Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler
Normal kalp sesleri olan “lup dup” seslerinin arasında duyulan uğultu veya fısıltı şeklindeki seslerdir. Anormal deliklerden veya daralan kapaklardan kanın geçmesiyle ortaya çıkarlar. Bazen kalpte delik veya damar hastalığı olmadığı halde üfürüm duyulabilir. Buna masum üfürüm denir. Masum üfürümlerde kalpten “lup dup” dışında üfleme sesleri de gelmekte ancak hastalık, delik vs bulunmamaktadır. Masum üfürümlerin bir kısmı ağır kansızlıktan kaynaklanırken bir kısmında kalp karıncıkları içinde embriyonsal önemsiz bir doku artığı ses nedeni olmaktadır. Birçok masum üfürümde ise neden bulunmamaktadır.
Belirtileri: Kalp üfürümlerinin belirtisi yoktur. Ancak üfürüme neden olan kalp hastalığı ağır ise buna ait çarpıntı, morarma, nefes darlığı belirtileri görülebilir.
0 – 1 yaş arası dk 120 – 140 1 – 3 yaş arası dk 90 – 120 3 – 7 yaş arası dk 90 – 100 7 – 20 yaş arası dk 80 – 90 20 yaşından sonra dk 60 – 80 arasında değişir.
Her yaş grubunda; normal atışın 1 fazlası kalbin hızlı attığını gösterir.