Posts Tagged ‘alıp’

Farmville Ribbonlar

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Farmville Kurdele Görevleri
Farmville Ribbon Kazançları

1.Arkadaş Ekleme Görevi (Kişi ekleme 8 de ve 10 da tarla büyür.sonrası açık değil ama yinede
çok kişi eklemek lazım)

2.Arkadaş Tarlasına Yardım Görevi (ekrana gelen arkadaşlara yardım etme sayımız)

3.Para Kazanma Görevi (biriktirdiğimiz para)

4.Para Harcama Görevi (marketteki harcama tutarımız)

5.Tarla Hasat Görevi (Toplamdaki tarla hasadı)

6.Ağaç Hasat Görevi (Toplamdaki ağaç hasadı)

7.Hayvan Hasat Görevi (Toplamdaki hayvan hasadı ile ilgili)

8.Bina alma Görevi (Ana binalardan alıp ilgili sayıya ulaşmaya çalışıyoruz Dekorasyon bölümünde ki Tentelerden alıp Madalyaları tamamlayabilirsiniz.)

9.Dekorasyon Malzemesi Alma Görevi (çitler,yayık,havuz v.b alıp ilgili sayıya ulaşmak Dekorasyon bölümünden sayıya ulaşmak için Saman alıp satmanız Kurdelaları tamamlamanıza yardımcı olacaktır.)

10.Hayan Yardım Görevi (Arkadaşlarının ana sayfasında görürsen Adopt Yapıp kazanabiliyorsun Kahverengi inek, Çirkin Ördek yavrusu, Kara Koyun)

11.Tarla Resim Çekme Görevi (Değişik arkadaşlarının tarlalarının resmini çekmek)

12.Değişik Ürünler Hasat Etme Görevi (17 değişik ürünü ekip hasadını yapmak)

13.Değişik Ağaçlar Hasat Etme Görevi (15 değişik ağacı ekip hasadını yapmak)

14.Değişik Hayvanlar Hasat Etme Görevi (8 değişik hayvanı tarlaya koyup hasadını yapmak)

15.Hediye Kutusu Görevi (Gelen hediyeleri saklayıp belirli sayıya ulaşınca madalya verir. herbiri farklı olmalı)

16. Komşunun Tarlasını Gübreleme Görevi ( Bu da kaybolan hayvanlara yardım görevi gibi Oyuna girdiginizde karşınıza çıkacak yani sistem sizlere otomatik olarak Gübre verecek bu gübreleri komşularınızın tarlasına kullandıgınızda hem size XP kazandıracak hemde Komşunuzun Mahsüllerinin daha iyi olmasını sağlayacak.)

Alıntı

Kurdele İsmi Sarı Kurdele Beyaz Kurdele Kırmızı Kurdele Mavi Kurdele
Local Celebrity 10 exp

1000 Altın 20 exp

2500 Altın 50 exp

5000 Altın 100 exp

10.000 Altın
Good Samaritan 25 exp

1000 Altın
50 exp

2500 Altın

100 exp

5000 Altın

250 exp

10.000 Altın
High Roller 50 exp

500 Altın

Hediye (Haybale) 100 exp

2500 Altın

Hediye(Butter Churn) 250 exp

5000 Altın

Hediye(Wheelbarrow) 1000 exp

10.000 Altın

Hediye(Hay wagon)
A Pretty Penny 50 exp

Hediye(Rest Tent) 100 exp

Hediye(Well) 250 exp

Hediye(Toolshed) 1000 exp

Hediye(Fruit Stand)
Cream of

the Crop 25 exp

500 Altın 50 exp

1000 Altın 1000 exp

5000 Altın 250 exp

10.0000 Altın
Knock on Wood 25 exp

1000 Altın

Hediye(Fig tree) 50 exp

2500 Altın

Hediye(Apricot) 100 exp

5000 Altın

Hediye(Banana) 250 exp

10.000 Altın

Hediye(pomegranate)
Zoologist 250 exp

1000 Altın

Hediey(sheep) 50 exp

2500 Altın

Hediye(duck) 100 exp

5000 Altın

Hediye(goat) 250 exp

10.000 Altın

Hediye (horse)
Architect 100 exp

500 Altın 250 exp

2500 Altın 500 exp

5000 Altın

1000 exp

10.000 Altın
Pack Rat 25 exp

Hediye(picnic set) 50 exp

Hediye(stone mailbox) 100 exp

Hediye(covered wagon) 250 exp

Hediye(small pond)
Green Thumb 10 exp

500 Altın 20 exp

2500 Altın 50 exp

5000 Altın 100 exp

10.000 Altın
Tree Hugger 10 exp

500 Altın 20 exp

2500 Altın 50 exp

5000 Altın 100 exp

10.000 Altın
Noah’s Ark 10 exp

500 Altın

Hediye(chicken) 20 exp

2500 Altın

Hediye(pig) 50 exp

5000 Altın

Hediye(duck) 100 exp

10.000 Altın

Hediye(horse)
Not Spoiled, Gifted 10 exp

500 Altın

Hediye(haybale) 20 exp

2500 Altın

Hediye(barrel) 50 exp

5000 Altın

Hediye(crate) 100 exp

10.000 Altın

Hediye(woodpile)

Crop Whisperer 25 exp

500 Altın 50 exp

1000 Altın 100 exp

5000 Altın 250 exp

10.000 Altın

Flower Power 25 exp

500 Altın 50 exp

1000 Altın 100 exp

5000 Altın 250 exp

10.000 Altın

hiç sevmedim

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Hiç sevmedim kimseyi senin kadar
Yüreğim yanmadı hiç bu kadar
Çok yanlızım seninle bir yarım
Yok söylemeden olmaz
Ben sana aşığım ahhh ah ben sana aşığım

Eğer elindeyse ne olur çal kapımı
Eğer yüregindeysem ne olur sil göz yaşımı

Sen bilmezsin alırım haberini
Yollara küsmüşsün hissettin mi gittiğimi
Ahhh hissettin mi gittiğimi..
Buralar cehennem oldu inan bana
Yanıp kavrulsamda seninle güzel ankara
Ahhhh seninle güzel ankara
Güneşimiz bu aşk yakar yüreğimizi
Her dolmuş gözlerimizle göremeyiz hiçbirşeyi

Eğer elindeyse ne olur çal kapımı
Eğer yüreğindeysem ne olur sil gözyaşımı..

Benim kara haberim senindir
Eğer Leylan ölmüş derseler gelme sakın İstanbul’a
Bulamazsın ki beni buralarda
Bir bulut olup git Ankara’ya
Yağ istediğin kadar toprağıma
Ben bizim bahçede olacağım
Tam siyah kordonlu saatin yanında
O zaman bensiz dünyaya istediğin kadar bağırabilirsin
Sensiz bu dünyayı sevmiyorum sevmiyorum sevmiyorum diye
Ama şimdi ne olursun gel
Leylan hayatta ve İstanbul’da
Nefes almakta zor gelecek mi bir gün bana?
Tek hayalim hissettiğim son nefesleri seninle alıp vermek
Hissettiğim son nefesleri seninle alıp vermek nefeslerimi seninle alıp vermek
Ahhhhhh ben sana aşığım…


Aşk,İki Kişiliktir..

Cuma, Haziran 22nd, 2012


Değişir yönü rüzgârın
Solar ansızın yapraklar.
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar.
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini,
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir.
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk, iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten.
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir.
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk, iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar.
Boşanır keder zincirlerinden
Sular, tersin tersin akar.
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar.
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk, iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken.
Çünkü, hiç bir kelebek
Tek başına yaşamaz sevdasını.
Severken hiçbir böcek,
Hiç bir kuş yalnız değildir.
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk, iki kişiliktir.

Ataol Behramoğlu

Ask ıkı kısılıktır

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aşk iki kişiliktir

Değişir rüzgarın yönü
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşayamaz sevdasını,
Severken hiçbir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Ataol Behramoğlu

Eğer Seni Sevmeseydim…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Her an “ölecekmişim” gibi içimde titreyip duran korkudan…

Ve her an yeni bir hayata “doğacakmışım” gibi içimde çarpıp duran heyecandan habersiz…

Ve sevdiğimi zannedip…

Sevgiyi bildiğimi zannedip…

Yaşayacaktım…

Yaşamak denirse…

Seni sevmeseydim…

***

Mevsimleri sevmeyecektim…

Sevdiğimi zannedip…

Yağmurun mahzun kalbimi okşamasını…

Nefes almakta zorlandığımda rüzgarın yetişmesini…

Güneşi…

Yıldızları…

Gülü ve bülbülü bilmeyecektim…

Ve gizlice ağlamayı…

Bildiğimi zannedip…

Aşkı bilmeyecektim…

***

Seni sevmeseydim…

***

“Bir ömür boyu” yetmezdi bana…

Ben seni severek…

Cenneti istemeyi öğrendim; ve sonsuzluğu…

Uykuyu uysal bir kedi gibi yanıma alıp, şafak vakti ettiğim dualarda…

Sana ve sevgime bakıp…

Rabbimi öğrendim…

O’nun büyüklüğünü öğrenmenin mümkün olmadığını öğrenip…

Hayreti öğrendim…

***

Eğer seni sevmeseydim…

Yaşadığımı zannedip…

Murat Başaran

Seni Çok Özledim

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yagmur da var
Çok sevdigim rüzgar da
Bugün Pazar
Daha uyanmadi komsular
Damlarin üzerinde kuslar
Daha rahatlar
Radyolarda eski sarkilar çaliyorlar bu saatlerde
Gönül penceresinden ansizin bakip geçenlere dogru
Yagmur da var
Çok sevdigim rüzgar da
Daha uyanmadi komsular
Bugün Pazar
Ve ben seni çok özledim

Disarı çikmak istiyor canim
Tek basina haytalik etmek
Islanmak Pazar sabahinda yagmurda
Bos caddelerde dolasmak
Vitrinlerine bakmak magazalarin
Sinemalarin afislerine
Sokaklarin isimlerine
Telefon kulübelerinde uyuyan çocuklara
Bir merhaba demek sessizce
Sahilde martilara simit atmak
Otobüslerin ilk seferlerine binmek
Gitmek istiyor canim
Hayatin gittigi yere…

Islik çalip sarkilar uydurmak kendi kendine
Firindan taze ekmek alip
Bugusunu çekmek içine
Ve ben seni çok özledim

Tam böyle bir sey
Çiçege su yürümesi
Bebegin aglamasi
Topragin uyanmasi
Yagmurun yagmasi
Atesin sicagi
Bu Pazar sabahi
Tam böyle bir sey
Bir sabahçi kahvesine ugramak
Bir bardak çay
Taze dem kokusu
Hayatin atardamarlarinda dolasmak
Bölmeden sehrin uykusunu
Bir siir yazmak
Pazar bulmacasinin bos karelerine
Siirde tam da bunu anlatmak delice
Tam böyle bir sey
Hesapsiz gölgesiz bedelsiz kimsesiz
Bir siir yazmak
Bir bardak çay içmek
Sokaklarda gezmek
Yagmurda islanmak
Ve ben seni çok özledim!.

İbrahim SADRİ

Erozyon şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Erozyon İle İlgili Şiirler
Erozyon Hakkında Şiir
Erozyon Şiir

Erozyon

Doğanın renkleri,
Soldu bugün.
Boyunları bükük,
Yapraklarında hüzün.

Bakındım etrafıma,
Suçluyu aradım.
Çok geçmeden anladım,
Suçluydu toprağım.

Toprak dediğin yemektir çiçeğime,
Dedim nasıl kıydın güzellerime.
Toprak dedi ki ben ne yapayım?
Erozyon dediğin gerçeğe.

Sıla Naz ORKUT

Erozyon

Ağaçlar dikelim nefes alalım
Erozyon belası bitsin gardaşım.
Gelin hep beraber birlik olalım,
Erozyon belası bitsin gardaşım.

Yeşile hasretiz toprak bitiyor,
Her yıl iki milyar toprak gidiyor.
Sanki vatanıma düşman giriyor.
Aymazlık belası bitsin gardaşım.

Sel, yel toprağımı alıp gidiyor
Düşmanlar bir olup kıs kıs gülüyor.
Sanki tabiatın canı gidiyor,
Kuraklık belası bitsin gardaşım.

Çorak toprağada tohum ekilmez,
Kuruyan ağaçlar geri dikilmez.
Yanan ormanlara evler yapılmaz,
Kirlilik belası bitsin gardaşım.

Tema’yı kuranlar cennet erleri,
Yemyeşil edelim kurak yerleri.
Her insan olmalı TEMA neferi,
Kuru çöl belası bitsin gardaşım.

İNCE yeşil ile sevgiye hasret,
Yeşil pehlivanlar giysinler kısbet,
Vatanım yemyeşil toprağa hasret,
Hasretlik belası bitsin gardaşım.


Erozyon

İnatla tutunurum
Kaybetmemek için
Diken sevdana,
Avuçlarım kanar…
Yinede kayıp gidersin
Ellerimden…

Yaşanmış her acı
Her yalan
Sarfedilmiş
Her zehir söz
Ve inançlarımın
Yok oluşu…
Bir parça alıp götürür
Yüreğimden…

Aysun Elagöz

DURDUR EROZYONU

Kesilir ağaçlar ormanlar yanar
İçimde yaradır kapanmaz kanar
Sanma ürün olur ne kuşlar konar
Durdur erozyonu toprak gidiyor

Rüzgar parça parça alır süpürür
Yağsa yağmur seller gelir götürür
Dünya çoraklaşır hayat bitirir
Durdur erozyonu toprak gidiyor

Kurudu akmıyor coşan dereler
Topraklar taş olur beni yaralar
Dikmezsen ağacı gelmez çareler
Durdur erozyonu toprak gidiyor

Bak Adnan Yetimi bir çare arar
Dikersen yeşili dünyayı sarar
Kucaklar toprağı veremez zarar
Durdur erozyonu toprak gidiyor

Adnan Durdağı

Hüzün ile ilgili şiir,Hüzünle ilgili şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Hüzün Şiirleri
Hüzün Konulu Şiirler
Hüzünlü Şiirler

Mor Hüzün

mor bir hüzün indi karakış akşamına
kendi alevlerinde üşüdü ateş çiçekleri

zangoçları yorgun çanları suskun uzak kulelerin
sisli sokak lambalarına asılan ışığım donuk
şehrin yalnızlığına gömülü çocuksu yüreğim

kar duvaklı çatılarda gri bulutlar gibi çoğalan
serçeler
ürkek ve telaşlı alıp başlarını nerelere gittiler

maziden topladığım çileli yollar
binlerce kez yaşanmış ömür kadar kaygan
ruhum kadar kırılgan dökülüyor gözlerimden

-tanıdık yangınları yoklayan sol yanım
kül olmayı da öğrenir elbet-

zaman girdabında boğulan bu kaçıncı düş
bu kaçıncı bahar
buz kırığı sularda titreyen salkım söğüt gölgesi
yoksa seni de mi dallarından vurdular

küf kokulu korunağında zehir biriktiriyor
geceye akrep
kurşun gibi hayal kırığı döküyor umuda
son mevsimde son tufan

ilk değil kutsal bağımdaki bu yağma
bu harami vurgun ilk değil
şimdi çok uzağındayım mutlu coğrafyanın
müzmin yarayım batık kentin kuytularında
gayrı dört yanım çalkantılı deniz
ah düşlerim
yok olmayı çok mu istediniz

HÜZÜN KOYDUN GÖZLERİME

Titrek bir pırıltı ile hüzün koydun gözlerime
Akmasın diye tuttuğum
Gözyaşlarımın coşkusudur
Dalgalanışıdır bu
Ve bu yüzümdeki gülümseyiş
Acı bir sitemdir
Sensizliğimdir
Giderken, hüzün bıraktın gözlerime
Bu dalıp dalıp gidişler
Yağmur bulutlarına el edişler
Ve bu çileler, kahredişler
Sensizliğimdendir
Kolay mı sanıyorsun
Sen
Sensizliği
Kolay mı sanıyorsun bunu
Getirirken o acı sonu
Hüzün doldurdun gözlerime ıslak ıslak
Bak
Alıp, giderken gözlerimden o güzel görüntünü
Paramparça ettin sol yanımda atan bütünü
Hüzün koydun gözlerime
Artık sana bakmıyor, seni göremiyorlar ya
Vah vah! Yazık bu kara gözlerime
Titrek bir ışıltı ile
Hüzün doldurdun
Hüzün koydun gözlerime sıcak sıcak
Ah! Gözlerime
Hüzün
Hüzün koydun…

Komik mesaj!

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Komik mesaj!

Tugbam sitesinde en güzel Komik mesaj! sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Komik mesaj!

Bir ömür saklayacaksan
eskitip atmayacaksan
sevip..!Saygı duyacaksan
Alip koklayacaksan
al Çoraplarım
senin olsun.:-

Akıl Dolu Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Akıl Dolu Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Akıl Dolu Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Akıl Dolu Sözler
Ünlü Düşünürlerden Sözler
Tarihe Geçen Akıl dolu Sözler

Napolyon savaşta İspanya’yı yenmiş.İspanya kralı siz ancak para ve mal için savaşırsınız biz ise namusumuz ve şerefimiz için savaşırız demiş…

Bunun üzerine Napolyon; -Evet insanın neyi eksikse onun için savaşır…

————–

Churchill avam kamarasında konuşurken muhalif partiden
bir kadın milletvekili Churchill’ e kızgın kızgın şöyle seslenir:
– “Eğer karınız olsaydım kahvenizin içine zehir karıştırırdım.”
Churchill oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır:
– “Hanımefendi eğer karım siz olsaydınız o kahveyi seve seve içerdim.”

————–

Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates’e verip
veriştirmiş ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.Sokratesgayet sakin:
– “Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum” demiş.

—————

Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş.
Bernard Shaw bir oyununun ilk gecesine Churchill’ i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
– “Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu
alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.” Churchill hemen cevap göndermiş:
– “Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu
seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa.”

—————

Bir gün Eflatun talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle
azarlamış. Talebesi: – “İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum” diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş:
– “Ben seni kaybettiğin para için değil kaybettiğin zaman için azarlıyorum.”

—————-

Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi
olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin hor gördüğü filozofa:
– “Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem” der.
Diyojen kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
– “Ben çekilirim.”

—————

Meşhur bir filozofa: – “Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?” diye sorulduğunda: – “Ona ulaşmak için eğilmek lazımda ondan” demiş.

—————-

Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile’ ye hasımlarından biri: – “Efendim” demiş “Kulaklarınız bir insan için biraz büyük değil mi?”
Galile: – “Doğru” demiş “Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mi?”

—————-

Bir toplantıda bir genç Mehmet Akif’ i küçük düşürmek ister: “Affedersiniz siz veteriner misiniz?” Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlamış: – “Evet bir yeriniz mi ağrıyordu?”

—————-

Yavuz Sultan Selim birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir
sefer hazırlığında vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca Yavuz ona: – “Sen sır saklamayı bilir misin?” diye sormuş Vezir: – “Evet hünkarım bilirim” dediğinde Yavuz cevabi yapıştırmış: – “İyi ben de bilirim.”

—————

Abbasi Halifesi Me’mun İmam-ı Azam’ı Kûfe’ye kadı yapmak istiyordu. İmamı çağırdı ve bu niyetini açıkladı. İmam-ı Azam yönetimin yanlışlıklarına alet olmamak için bu teklifi kabul etmedi.
-Ben kadılık yapamam dedi.
Halife de herkes de kabul ederdi ki ondan iyi kadılık yapacak bulunamazdı. Bu nedenle Halife sert çıktı:
-Yalan söylüyorsun sen kadılık yaparsın!
İmam-ı Azam akıllıca bir cevap verdi:
-Eğer ben yalan söylüyorsam yalan söylediğim için kadılık yapamam çünkü yalancıdan kadı olmaz. Eğer “yapamam” dediğim zaman doğru söylüyorsam sözümün gereği olarak kadılık yapamam. O halde her iki halde de kadılık yapamam.