ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, Suriye sınırına askeri sevkiyatla ilgili olarak, ”basında bahsedilen (askeri) hareketliliklere aşırı anlam yüklemediğini” belirtti.
Panetta, ABD Savunma Bakanlığı’nda (Pentagon) düzenlediği basın toplantısında bir gazetecinin, ”Türk ordusunun, askeri uçağın düşürülmesine yanıt olarak Suriye sınırına askeri birlik sevkiyatı yaptığını anlıyoruz. Türkiye’ye mesajınız nedir? Gerilimin tırmanacağına dair bir kaygınız var mı?” şeklindeki sorusunu yanıtladı.
Suriye’deki gelişmeler hakkında kaygılarının sürdüğünü ifade eden Panetta, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın, bir sonraki atılacak adımları belirlemek üzere müttefiklerle temas halinde olduğuna dikkati çekti.
Panetta, Türkiye’nin ABD’nin bölgedeki müttefiklerinden biri olduğuna işaret ederek, ”Suriye’deki durumu en iyi ne şekilde ele alacağımız hususunda Türklerle yakın temasımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
”Bildiğim kadarıyla, sınır boyunca asker bulunduruyorlar” ifadesini kullanan Panetta, ”Ben, basında bahsedilen (askeri) hareketliliklere aşırı anlam yüklemezdim” dedi.
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Martin Dempsey de, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile bir görüşme yaptığını, Orgeneral Özel’in olaya çok ölçülü yaklaşım gösterdiğini, iki genelkurmay başkanı olarak temasta kalmayı sürdürdüklerini kaydetti.
”Eğer herhangi bir ülke, kendisine yönelik düşmanca bir eylem sonucunda iki pilotunu kaybederse, bu tabi ki gerilimin tırmanması riskini artırır” diyen Orgeneral Dempsey, ”Ancak Bakan Panetta’nın dediği gibi, Türk kara birliklerinin iç hareketliliğini herhangi bir şekilde provokatif olarak değerlendirmezdim. Ancak bunu Türklere sormanız lazım. Ben sordum, provokatif olma çabası içerisinde değiller” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Suriye’de yaşanan son gelişmelerden sonra Türkiye’ye geçişlerde bir artış olduğunu belirterek, ”Son günlerde 400-500 kişilik geçişler oluyor. Bunların arasında çok sayıda subay ve askerler var” dedi.
Atalay, Ekonomi Bakanlığı’nda düzenlenen Türkiye-Bosna Hersek Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 4. Dönem Toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Atalay, bir gazetecinin Suriye’de Türk askeri uçağının düşürülmesiyle ilgili Başbakan Erdoğan tarafından çok önemli açıklamalar yapıldığı ve daha sonra Suriye sınırında askeri hareketlilik yaşandığına dair haberler geldiğini belirterek, yeni bir gelişme olup olmadığını sorması üzerine, Başbakan Erdoğan’ın grup toplantısında bu konuyla ilgili çok geniş bir açıklama yaptığını söyledi.
Suriye’deki olayla ilgili yeni bir gelişme olmadığını ifade eden Atalay, yeni gelişme olması durumunda başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumun gerekli açıklamaları yapacağını kaydetti.
Atalay, ancak Suriye’den Türkiye’ye geçişlerde bir artış olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti.
”Suriye’deki bu son gelişmelerden sonra Türkiye’ye geçişlerde bir artış oldu. Son günlerde 400-500 kişilik geçişler oluyor. Dün de yine 400 civarında bir geçiş oldu. Bunların arasında çok sayıda subay ve askerler var.
Çadırkentlerde ve konteynerkentlerdeki Suriyeli vatandaşların sayısının 33 bine ulaştığını ifade edeyim. Daha önce Suriye’den Türkiye’ye geçişlerde bir azalma olmuştu. Son gelişmelerden sonra Suriye’den gelen vatandaş sayısı 33 binin üzerine çıktı.”
Atalay, bir başka gazetecinin özel yetkili mahkemelerle ilgili Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın açıklamalarını hatırlatması üzerine de bu konuda nasıl bir yeni uygulama olacağına dair henüz verilmiş bir karar olmadığını ifade ederek, ”Başbakanımız, özel yetkili mahkemelerle ilgili çalışma olduğunu açıklamıştı. Bu çalışmalar devam ediyor” dedi.
Bölgedeki Türk radar üssünün kayıtlarına göre, sınır ihlali sırasında uçak Türk radar üssü tarafından uyarıldı ve 5 dakikalık ihlal hemen sona erdirildi.
Uçak bu süreçten tam 11 dakika sonra uluslararası karasularında vuruldu.
Bölgedeki Türk radar üssünün kayıtları ve düşen uçak ile yapılan görüşmelere göre, keşif uçağı saat 11:06’da Kıbrıs ile Hatay arasındaydı ve yaklaşık 21 bin ‘feet’te Hatay istikametine doğru seyir halindeydi.
Uçuşun amacı bölgedeki Türk radar sistemini test etmekti ve bu nedenle Hatay’a yaklaştıkça irtifasını azaltmaya başladı.
11:14’te 8600 ‘feet’e kadar alçalan uçak, 9 dakika sonra Hatay üzerine vardığında 7500 ‘feet’e kadar alçalmıştı.
F4 keşif uçağı 11:23’ten itibaren Hatay üzerinde rotasını değiştirdi ve Akdeniz’e doğru irtifasını düşürerek ilerlemeye devam etti.
Saatler 11:37’yi gösterdiğinde Türk uçağı artık 2 bin feete kadar inmişti fakat test işlemleri için alçalmaya devam etti.
Saat 11:42’de 200 ‘feet’ seviyesine kadar inen keşif uçağı, Suriye hava sahasının sınırına ulaştı ve sınır ihlali tam da bu anda başladı.
Yaklaşık 5 dakika boyunca Suriye hava sahası içinde uçan Türk keşif uçağı, bölgedeki Türk radar üssü tarafından uyarıldı; sınır ihlali yaptığı ve derhal rotasını değiştirmesi gerektiği söylendi.
F4, bu ihtar üzerine saat 11:47’de Suriye hava sahasını terk ederek Hatay istikametinde uçuşa devam etti ve bu sırada iritifasını 3000 bin feete kadar çıkarmıştı.
Ne 5 dakikalık ihlal sürecinde ne de sonrasında Suriye askeri makamlarından hiçbir uyarı ve ihtar gelmedi.
F4 pilotları radar testine devam etmek için istikametlerini bir kez daha Akdeniz’e çevirdiler. Saatler 11:50’yi gösterdiğinde pilotlar yeni bir sınır ihlali yaşanmaması için bölgedeki Türk radar üssünden rota konusunda bilgilendirme istediler ve gelen koordinarlar doğrultusunda uçuşa devam ettiler.
Türk F4 keşif ve eğitim uçağı Suriye hava sahasına yaptığı 5 dakikalık ihladen tam 11 dakika sonra vuruldu.
Vurulma anında Türkiye’deki merkezden aldığı koordinatlar doğrultusunda uluslararası hava sahasındaydı. Aradan geçen surede hiçbir uyarı yapmayan Suriyeli askeri yetkililer, Türk uçağını Suriye’den 13 mil açıkta vurdu.
Uçak patlamanın etkisiyle kontrolden çıktı ve Suriye havasahasına doru savruldu. Uçak saat 12:02’de Suriye karasularında 8 mil açıkta düştü.
Robert Doisneau Fransız fotoğraf sanatçısıdır.Robert Doisneau Paris’te Estienne Okulu’nda gravür ve taşbaskı (litografi) üzerine eğitim alarak bu konuyu kendine meslek edindi.
Robert Doisneau 1931 – 1933 yılları arasında André Vigneau’nun uygulayıcı asistanlığını yaptı. Bir süre Renault fabrikalarının fotoğraf servisinde çalıştıktan sonra, çeşitli dergilerde görev yaptı.
Robert Doisneau Coşkulu bir mizahın, işlediği konuyla sıcak bir atmosferde aynı potada eritilmesi temelinde çektiği fotoğraflar için Paris metro banliyölerini sıkça kullandı. 2005 yılında bir yapıtının 155 bin Euro fiyatla satıldığı Robert Doisneau, II. Dünya Savaşı’nda aktif olarak asker ve savaş fotoğrafları çekti ve bastı.
Asker Arkadaşı öLümüne Arkadaştır, öLüm Arkadaşı Can Arkadaşındır.
Sesini Dünya Duysun Ey Askerim Türk miLLeti Durmaz Daima iLeri…
Şafak Bitince Eve Dönüşünü beklerim Askerim
Tarihim, Şerefim, Şiirim, Her şeyim Yer yüzünde yer beğen nereye dikilmek istersen söyle, seni oraya dikeyim!
Komandolar vurulunca değil unutulunca olürler…..
Şafak her ne kadar zengin olursa olsun elbet bir gün iflas etmeye mahkumdur.
Asker ocağında ayrıyım yârdan gurbet türküsü söyler kalbim gözlerim seni arar, söz veriyorum bir gün döneceğim sevgilim..
kokun sinmiş üzerime gurbet ellerde hasretim sanadır, seni çok özledim bir bilsem içimi nasıl anlatılır, resmine bakarım nöbetlerimde türkülerim sadece sanadır yâr..
askerim seni öyle çok özledim ki sensiz bi uçurumun başında kanatsız kalan bir kuş gibiyim ne olur yap bitir ve sağ salim gel bu deli kızı bi başına bırakma seni seviyorum
Dağlar bizim meskenimiz, Biz komando gençliğiz düşmanlarımız korksun bizden, biz bu vatan için canımızı veririz
Biz denizci değiliz ki her limanda bir sevgilimiz olsun, biz komadoyuz dağlar sağolsun!..
Dağlar bizim meskenimiz, Biz komando gençliğiz düşmanlarımız korksun bizden, biz bu vatan için canımızı veririz
Biz denizci değiliz ki her limanda bir sevgilimiz olsun, biz komadoyuz dağlar sağolsun!..
Bi,z ölüme tuzak kurarız, biz ecelimiz geldiği gün seve seve bu canı vatana feda ederiz çünki biz Askeriz!
nasıl dayanır bu yüreğim yokluğuna?daha elini tutamadan nasıl gönderirim seni?ama askerim hep beklerim seni hep….seni seviyorum…
hasretin içimde kor misali yanar, sensiz gecelerin sogukluğunda hasretinle ısınırım sana kavuşacağım günü beklerim sevgilim…
Vatan için çıktık yola, hayırlısı ne ise olsun hayatımızda, vatan için canım feda biz vatan için doğduk vatan için ölürüz bu yolda…
acı çekmek ölmekten daha cesaretlidir, askerler vurulunca değil unutulunca ölürler unutma beni sevgilim senin için döneceğim,
Adını Şafağıma yazdım, geçen her gün senin için şiirler yazdım, bir gün biticek bu hasret ve bir gün gelecek şafak sevdiğim..
Ben askere vatan için geldim ama unutma ki güzelim senin için döneceğim…
ne kadar uzun olursa olsun Şafağım günün birinde senin adınla bitireceğim bu günleri..
Nöbet saatlerimde yazdığım şiirlerde buldum seni, soğuk silahımın namlusunda hissettim gurbetin gecelerini, ama her hayalin geldiğinde aklıma anladım ki bir gün kavuşacak ellerimiz bebeğim..
Önce vatan dedim askere gittim ve şimdi SEN diyorum senin için döneceğim sevgilim…
Asker asker,korkusuz bir kahraman asker,cesaretli bir kaplan asker,milletini satmayan, asker,vatanın huzurunu sağlayan asker,gece gündüz bizi koruyandır.
Güven Aşık
Türk Askeri Asker,güçlüklere göğüs geren, Asker,umduğunu değil bulduğunu yiyen, Asker,soğuk gecenin karanlığında nöbet tutandır.
Asker,birlik beraberliği bilen, Asker,tanımadığına kardeşim diyen, Asker,karşısındakine güven verendir.
Asker,bizi koruyan, Asker,yeri geldiğinde hüzünlenen, Asker,sevdiği için canını verendir.(Filozof)
Canım Askerim
Tarihte yazılı şerefin, şanın Her şeyden kıymetli sana vatanın Uğruna verirsin severek canın, Tarihi kanınla yazdın askerim.
Canından çok sever, korur vatanı Çekinmeden verir vatana canı. Her karış toprakta, bayrakta kanı Bayrağı kanınla çizdin askerim.
Vatan, bayrak, millet, namus uğruna Kurşun gelse kaçmaz açık bağrına Ümitle bakarım senle yarına. Düşmanı çizmenle ezdin askerim.
Nereye bakarsam anın var senin Tarihler boyunca şanın var senin, Bayrakta, toprakta kanın var senin Dilde türkü şarkı sözdün askerim.
Biz rahat yatarken sıcak yatakta Siz savaşırsınız Kuzey Irak’ta Hakkari de bizim, bizim Şırnak da Ayrım diyenlere kızdın askerim.
Dün Kardak’ta idin bugün Irak’ta Ölürsen şehitsin kanın bayrakta. Bedenin çürümez yatsan toprakta Ne yazık bizleri üzdün askerim.
Durmuş Yığman
Asker Ocağı
Sabah kalk düzelt yatağını giy üstünü 15 dakikada Burası ana kucağı değil asker ocağı Bir saat boyunca mıntıka sonra işdimaya Burası ana kucağı değil asker ocağı
Sabah kahvaltısı beş zeytin çay kaşar Öğle akşam yemekte değişik bir koku var Pilavları hiç karıştırma içinde taşlar Burası ana kucağı değil asker ocağı
Akşam bot boya birde traş var Bir yandan soğuk bir yandan rüzgar Üst değiş saat on deyince herkes yatar Burası ana kucağı değil asker ocağı
Yağmurda çamurda eğitim yapıyor Soğuk kış demeden çalışıyor Çamur içerisinde bıkmadan geziyor Burası ana kucağı değil asker ocağı
Mektup bekliyor uzaktaki sevdiklerinden Nöbet tutarken türkü söylüyor içinden Yarini özlemiş belli oluyor gözlerinden Burası ana kucağı değil asker ocağı
550 Gün geçer mi geçer diyorlar Bu askerlik biter mi biter diyorlar Sayılı günler çabuk geçer diyorlar Burası ana kucağı değil asker ocağı
Üşümez donmaz yorulmaz asker Sevdiğinin hasretiyle yanıyor asker Gün sayıyor şafak sayıyor asker Burası ana kucağı değil asker ocağı
En güzel Asker şiirleri Kısa asker şiirleri Asker şiirleri
Asker asker,korkusuz bir kahraman asker,cesaretli bir kaplan asker,milletini satmayan, asker,vatanın huzurunu sağlayan asker,gece gündüz bizi koruyandır.
Güven Aşık
Çanakkale Askeri
Adına binlerce destan yazılan Yıllar sonra bir bir anılan Toprağına taşına yazılan Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Adım adım koşan asker Düşmanını yenen asker Vatanını seven asker Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Tüm dünya’ya örnek asker Komutanıyla yürek asker Vatan millet diyen asker Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Çanakkale geçilir mi sandın Topuna tüfeğine mi kandın Türk’ü yenilir mi sandın Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Al bayrakla koşan asker Ölüm emrini alan asker Yaralı düşmanı saran asker Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Bu destan anlatılmaz yaşanır Bu şehitler unutulmaz anılır Koca Seyit Bismillah der kaldırır Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Ramazan Bilgin Çelik
Mehmetçik Benim mehmedim Savaşır vatanı için Vermez kimselere Benim mehmedim Savaşır bayrağı için İndirmez göklerden
Benim mehmedim Savaşır ulusu için Düşmanı girdirmez Benim mehmedim Savaşır namusu için Düşman eli değdirmez
30 ağustos şiirleri kısa 30 ağustos şiirleri 30 ağustos ile ilgili şiirler
30 Ağustos Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos İçime bir ordu havası dolar. Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos, Bayrak imil imil, geçer ordular…
Geçer tunç adımlar demir göğüsler, Geçer Mehmetçikler, geçer subaylar, Hepsinin alnında zaferden süsler. Geçer hayalimde bir bir alaylar.
Geçer toplar, geçer atlar, yağız, al, Geçer dağlar, geçer yollar, şehirler… Yangınlar üstünde ince bir hilal!.. Yaralılar düşe kalka geçerler.
Çılgın bir istekle bu şan akını Afyon’dan, İzmir’e kaçlar çağıldar. Unutmuş at gemi, kılıçlar kını, Can canı unutmuş zafere kadar.
Ne var bu dünyada sana yakışan, Alnında bir zafer sabahı kadar; Sen Mehmetçik, söyle büyük kahraman, Sana zafer kadar yakışan ne var?
Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos, İçime bir zafer havası dolar. Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos, Bayrak imil imil, geçer ordular…
Ahmet Kutsi TECER
30 Ağustos Otuz Ağustos… Ufukta bir duman, bir toz. Türk süvarisi yürüyor; uzakta, Top sesleri homurdanmakta. Köpük içinde, tere batmış atlar… Bunlar at değil. Ayaklı kanatlar. Sisli tepelerde gölgeler boğuşuyor Gölgeler düşüyor, kalkıyor, koşuyor Süngüler parlıyor, Eziyor, vuruyor; Mehmetçik yeni Türkiye’yi yuğuruyor. Bir sürünün dağılışı. Boğulan bir boğazın kısık nefesi… Bir el, Akdeniz’i gösteriyor. Bir el ki, bütün cihana bedel. Uçuyor atlar, Köpüklü kanatlar. Kaçıyor gölgeler, Eriyor mesafeler… Dokuz Eylül, İzmir, Sanki bir Gelincik tarlası, İki sevgilinin kavuşması, Gözler yaşlı, denizler sapsarı, Sevinç içinde çırpınıyor, Akdeniz’in Dalgaları.
Server ZİYA
30 Ağustos Kocatepe’nin büyük düşünceleri, Doğuyor kalplere aydınlık, zamanlı. Uyku tutar mı ağustos geceleri, Bu ay cümle fetihlerle heyecanlı, Heyecanlı hey.
Mustafa Kemâl’in dudağında eli, Gözlerine vurmuş vaktin en güzeli. Bu dağlar, askeri deli eder deli. Vermiş omuz omza destanlı destanlı, Destanlı hey.
Hazır ol vaktinde şafaklar! Hazır, yürümeye topraklar, Tepe tepe kımıldanıyor…
Endişeli, uzakların benzi uçuk, Düşman, düşman ama çocuk kadar küçük. Yirmi altı ağustos, saat beş buçuk. Dram, Dumlupınar’da başlıyor, kanlı, Alkanlı hey.
Mustafa Necati KARAER
30 Ağustos Ey isimsiz meçhul asker, Ağustosun otuzunda Kazandığın büyük zafer, Karşısında: Cihan titrer.
Yüreğinde ateş yandı, Mecbur oldun harp etmeye. Elin kana bir boyandı, Destanını cihan andı.
Tarihlere dönüm yaptı; Demir elin: -Dur, diyerek… Bütün dünya hisse kaptı; Huzurunda irkilerek.
Meçhul asker; alkış sana, Yaşıyorum sayende ben… Vazifedir her an bana, Hürmet etmek mezarına.
Şehitlerle İlgili Kısa Şiirler Şehitler Hakkında Şiirler Kısa Şehit Şiirleri
Can Asker
Yollara düşmüş asker Eline silahını almış,vatan uğruna canını yola koymuş can asker Ayrılır anasından ocağından Arkasına dönemez can asker Sevgilisinden ayrılmıştır zorunludur göreve gidecek can asker Dudağımda türkün,vatanın evladı Şapkan bende saygı duyulacak asker Kucak açmışsın vatana Seni bekler memleketin can asker Gözlerin çakmak çakmak bakar Yakar yüreğimi derinden yaralar can asker Vatanın seni bekliyor seni istiyor Atatürk’ün evladı can asker Yemenim başımda namaz kılarken,gözümden yaş akarken Seni düşünürüm mehmedim Seninle gurur duyar,şehit olsan bile yüreğimde yaşayacaksın can asker Canım benim meleğim Ulaşayım sana yıldızını takayım Anan seni bekler,vazgeçme yurdundan Kanınla besle vatanı can asker
Şiiri Yazan : Gülçin Şahin
Şehit Oğlu Şehit Adım!
Ay yıldızım al üstünde, Atam ceddim baş üstünde, Neferlerim iz üstünde, Şehit oğlu şehit adım!
Allah yolu aynı yoldur, Sağı solu yine koldur, Akan yaşlar bana kordur, Şehit oğlu şehit adım!
Doğu batı, hep bir olduk, Nerde hain pusu kurduk, İnlerine çomak soktuk, Şehit oğlu şehit adım!
Yaramız var, derman vatan, Bırak sürsün koyun güden, Pişman olur aciz beden, Şehit oğlu şehit adım!
Ezeldendir vatan sevgim, “İman“ dedi `Nur`um benim, Hak nakşetti ilmiklerim, Şehit oğlu şehit adım!
Bir öldüm ben bin ölürüm, Hakikate can sunarım, Döktüm kanım, al vatanım, Şehit oğlu şehit adım!
Şiiri Yazan : Kübra Aytürk
ŞEHİTLERİMİZ
Ölüm!ALLAH’ın emri biliriz. Bu konuda asla!şüpelenmeyiz. Vatan için,namus için can verdiniz. Nur içinde yatasınız,KAHRAMAN ŞEHİTLERİMİZ.
Siz yaşıyorsunuz.Ölmediniz. Hala peşlerinde mehmetçiklerimiz. Nesilleri tükenecek.Bunu bilesiniz. Ruhunuz şad olsun,KAHRAMAN ŞEHİTLERİMİZ.
Her zaman vatan sağolsun deriz. Hiç kimseye bir karış toprak vermeyiz. Bu vatan sizin, bize emanetiniz. Nur içinde yatasınız.KAHRAMAN ŞEHİTLERİMİZ.
Hey! siz mehmetçikle baş edemezsiniz. Ancak kalleşçe,gizlice vurmayı becerirsiniz, Karşı,karşıya gelin erkekseniz, Ruhunuz şad olsun.KAHRAMAN ŞEHİTLERİMİZ.
asker, mehmetçik, asker şiirleri, asker hakkında güzel yazı
Belki aramızda asker arkadaşlarımız belkide asker bekleyen kardeşlerimiz, anneler, babalar, abla, abilerimiz vardır. Asker olmak o kadar şanlı birşeydir ki onlara bu yazı yaraşır.
Ey Şanlı Askerim!
Dağlarda yaşar gerekirse Vatan için Ey Şanlı Askerim Sen Birtanesin! Sen Vurmuşsun Yüregime Mauzer Vız Gelir Bedenime.. Senin Sayemde uyuruz huzurla Mehmedim Canım benim… Asker Arkadaşı öLümüne Arkadaştır, öLüm Arkadaşı Can Arkadaşındır. Sesini Dünya Duysun Ey Askerim Türk miLLeti Durmaz Daima iLeri… Şafak Bitince Eve Dönüşünü beklerim Askerim.. Ne Hitler Verdik Ne Savaşlar Geçirdik Türkiye Cumhuriyetine Canım fena Türk Askeri Sen Çok Yaşa. her Askerin uLaşmak istediği O Mertebede Rahat uyu Askerim gece Nöbetinde Askerim Vatanı Korur Askerim Bize Bulaşan Düşmanları Nöbette Avlar Askerim. Geceleri Nöbet Tutarsın Vatan için Sabahları Eğitim Yaparsın ulus için Ey Askerim Vatanım benim. Askerim Canım benim Türk miLletinin Kalbi Sensin..
Mehmet Akif Ersoy Çanakkale şehitlerine Şiiri Mehmet Akifin Çanakkale Şiiri
Mehmet Akif Ersoy un Çanakkale şehitleri için yazdığı muhteşem şiiri;
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle ‘bu: bir Avrupalı’ Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihânın duruyor karşında, Avusturalya’yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ… Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ! Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil, Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz… Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz. Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbâb, Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.
Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a’mâkı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer… Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler… Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal’â mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm? Çünkü te’sis-i İlahi o metin istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler, Beşerin azmini tevkif edemez sun’-i beşer; Bu göğüslerse Hudâ’nın ebedi serhaddi; ‘O benim sun’-i bedi’im, onu çiğnetme’ dedi. Asım’ın nesli…diyordum ya…nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek. Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar… O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi… Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın? ‘Gömelim gel seni tarihe’ desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb… Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. ‘Bu, taşındır’ diyerek Kâ’be’yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, Yedi kandilli Süreyyâ’yı uzatsam oradan; Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına, Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana… Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin’i, Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran… Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın; Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın…Heyhât, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât… Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.
Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar. Her karış torağında bin,şehit bir mezar. Yeryüzünde yaşadıkça,tek dişi canavar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Sen rahat uyu ey şanlı şehit. Gölgesinde gölgelen al bayrağın. Hangi kem göz sana edebilir nazar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Yedi cihana yeter yazdığın destan. Gök kubbe ay,yıldız sana verir selam. Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez. Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez. Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Şefik Aydemir EY KAHRAMAN TÜRK ORDUSU
Çanakkale için akan kanlar Denizdeki dalgalara vurmuş Türk ordusunun zaferi Esir milletlere bir umut olmuş Ey Kahraman Türk Ordusu
Yurdun dörtbir yanından Toplanmış asker Bir istiklal uğruna Canlarını feda etmiş Çanakkale yolunda Ey Kahraman Türk Ordusu
FATMA NUR GEDİK
Çanakkale geçilmez
Kim geçebilir ki!? Bu iman,bu gönül zenginliğiyle, Geçebilir ki kim!?
Geçilmez Çanakkale, Bu vatan sevdasıyla, Kim geçebilir ki!? Gönülde zenginlik var.
Bir dakika bekle, Düşün biraz. Kaç bin asker, Can verdi senin 1 dakikan için
Bu canlar feda olsyn! Vatanını sevip sayana! Sonuna kadar feda, Sevip sayana!
Çanakkale Destanım Çanakkale şanımsın, En büyük destanımsın. Binlerce Mehmetçiğe, Bağrında kabristanımsın.
Çanakkale şerefim, Binlerce neferlerim. Dalgalanır rüzgarıyla, Bayrağım nefeslerinin.
Gökyüzünden hilal düştü, Al olmuş ten üzerine. Yıldız kopardı melekler, Sundular şehitlerime.
Ay yıldız kucaklaştı, Kanlarımızla bayraklaştı. Çanakkale geçilemedi, Şehitlerimle destanlaştı.
Erdinç Sert
ÇANAKKALE DİYARINDA
Denize takılan kilit Dünyayı kaldıran yiğit Alaylar var toptan şehit Çanakkale diyarında
Kahraman şehit cavuşlar Şehitliğe uçan kuşlar Savaşta yeni buluşlar Çanakkale diyarında
Çanakkale Şavaşı
Bir şavaş vardı Çanakkale’de Şehit kan verdi göz göre göre! Yaş 5-65 demedi, Şehit etti Türkiye’yi!
Gazisi var şehidi, Canını verdi bu vatana! Gerçek bir imanla, Kazandı bu savaşı.
Yenilgiye düştü karşı taraf, Silah bol,iman az. Vatan sevgisi yoktu, Gönülde büyük eksik var.
ÇANAKKALE
Çanakkale özeldir , Ayna gibi güzeldir. Ne kadar şehit verdik, Ama yine biz kazandık. Kaderimizde olurmuydu ulaşmak bu güzel ülkeye, Karadenizden esti geldi . Adı Mustafa Kemal idi, Layık mıyız şimdi biz bu güzel ülkeye. Ey atam rahat uyu,izindeyiz.
Zafer Türküsü
Yaşamaz ölümü göze almayan, Zafer, göz yummadan koşana gider. Bayrağa kanının alı çalmayan, Gözyaşı boşana boşana gider!
Kazanmak istersen sen de zaferi, Gürleyen sesinle doldur gökleri, Zafer dedikleri kahraman peri, Susandan kaçar da coşana gider.
Bu yolda herkes bir, ey delikanlı, Diriler şerefli, ölüler şanlı! Yurt için dövüşen başı dumanlı, Her zaman bu şandan, o şana gider.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL Çanakkalede otuzbin şehit
Çanakkalede otuzbin şehit, Hepsi bir birbirinden yiğit, Bundan sonrasını tarihler yazar, Çanakkale de analar ağlar.
Derdim derdim garip halim, Kanı içmiş dağlar sanki düşmanım, Ne analar ne bacılar, Çanakkalede zaferler yatar.
Düşman pusu atmış çanakkale yollarına, Yol vermiyor dağlar nice yiğit aslanlara, Yol vermesen küserim yara, Deli gönlüm gitmek ister şanıyla.
Mermiler yağıyordu yağmur gibi yiğitlerimizin üstüne, Ay yıldızlı bir bayrak dalgalanıyordu gök yüzünde, Mekanınız cennet olsun ebediyetde, Çanakkalede şehitler yatar diz dize.
Haydar Turan
18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı, Kapkara bir geceydi, Yağmur,bardaktan boşalırcasına, Sağnak gibi yağıyordu, Yedi düvelin gemilerinden yükselen, Top,tüfek sesleri, Her yanı inletiyordu, Mustafa Kemalin askerleri, Aslanlar gibi dövüşüyordu, Ve Çanakkale kahramanca, Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden, Mustafa Kemal, Vatanıma ayak basacaksa düşman, Yaşamanın ne gereği var, En son nefer ölünceye kadar, Dövüşeceksiniz aslanlar, Görecek bütün dünya, Ne aslanlar doğururmuş, Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.
Ali Osman Yılmaz Çanakkale ile Atam
Atam senin sayende herşey oldu, Sana minnettarız Atam Çanakkale savaşında Düşmanları yenip Vatanı milleti kurtardın Atam O,düşüncelerine,fikrine, Sevgine,saygına, Cesaretine,yeteneğine, Hayranım Atam
Tugbam sitesinde en güzel Arabanın Arkasına Yazılan Asker Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Arabanın Arkasına Yazılan Asker Sözleri Araba Arkasına Yazılan Asker Sözleri
Arabanın Arkasına Yazılan Güzel Asker Sözleri
Arabanın Arkasına Yazılan Asker Sözleri O Şimdi Asker
20 senelik film 15 aylık reklama gırdı
Dedikya oda simdi asker
Dönecek birgün
Vatan için gidiyorum
vatan için gidiyorum senin için döneceğim
460 gün vatan için gerisi senin için gülüm
Dönerim dediysem..! Dönerim GÜLÜM..!
Vedalar zamansızdır
Gün gelir geçer senide bulur seninde benden ne farkın olur
Askerlik mi zor gelecek sevene
eğer bir gün öleceksem oda vatan için olsun
Türkün askeri şanlı,var mı benden delikanlı
Rahat uyu Türkiyem bizler tetikteyiz
Aşk masaldır bundan gayri tek aşk Vatandır
Askerin emaneti Vatan bize kızlar size emanet. Aradığınız kişiye ulaşılamıyor, 460 gün sonra tekrar deneyin
Tugbam sitesinde en güzel Asker Sözleri 2012 sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Asker Sözleri 2012 2012 Asker Sözleri 2012 2012 Asker yollama sözleri en güzel asker sözleri 2012
Sesini Dünya Duysun Ey Askerim Türk miLLeti Durmaz Daima iLeri
Şafak Bitince Eve Dönüşünü beklerim Askerim
Ne Hitler Verdik Ne Savaşlar Geçirdik Türkiye Cumhuriyetine Canım fena Türk Askeri Sen Çok Yaşa
her Askerin uLaşmak istediği O Mertebede Rahat uyu Askerim
Bir Ulusun Kuvvetini Belirleyen En çnemli faktör Askeri Kuvvetidir.
Tugbam sitesinde en güzel Asker Mesajları sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Asker Mesajları Asker Mesajları
_BU VATAN BIZIMDIR FERMAN GEREKMEZ, ASKERIN OLDUGU YERE YABANCI GIREMEZ.
_DAGLARIN TEPESINE, ESKIYANIN ALNINA, KIZLARIN KALBINE OLUMSUZ MEHMETCIK YAZACAGIM.SAFAK DEGIL SENSIZLIK BENI ACITAN! SENI COK OZLEDIM BIRTANEM.
_Biz komando değilizki her dağda leşimiz olsun biz bahriyeli değiliz ki her limanda sevgilimiz olsun biz jandarma değiliz ki sırtımızda çantamız olsun biz HAVACI yız kızım bırak bizimde havamız olsun.
_Dağlara çizmişler resmimi komando koymuşlar ismimi belki birgün geri dönemem diye göndermişler sana resmimi. Dağlarda çiçekler soldu zaman, göklere bulutlar doldu zaman, yağmurlar sel olup aktığı zaman inanki bir tanem ben ağlıyorum..
_Sevme kızım ben ‘ASKERİM’ ben toz toprak kokarım. Elini uzatsan silah gibi tutarım, benim gözlerime bakma sana düşman gibi bakarım, ben uyku nedir bilmem geceleri nöbet tutarım, gece gelme bana parola işaret sorarım, ben disko dans bilmem yürüyüş kararı sayarım. Çünkü ben JANDARMA’yım. Elbet biter sayılı günler
_eyy bizi korumak icin topraga düsmüs asker… 1000 kere öpsem o pak anlini deger kandili muhaber tasindan aksin gel tarihe gömelim desem seni sigmasin.
_BILMEDIN YAR YAGMUR GIBI INMEDIN YAR SEN BELKI BASKAYDIN BASKA BIR ASKA INANMADIN KANATLANIP UCSAN O KUSU DA TUTSAN KAFESINI ACSAN DA BENI ALDATTIN BANA GOZUN GIBI BAKSAN EL USTUNDE TUTSAN BANA DOST BILE OLSAN DA BENI ALDATTIN BENI ALDATTIN..