Posts Tagged ‘Atasözleri’

Çin Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Çin Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Çin Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Çin Atasözleri
Çinlilere Ait Atasözler
Yabancı Atasözleri

Ağaç ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakları yine de yere dökülür.

Başkalarını azarlar gibi kendini azarla, kendini affeder gibi başkalarını affet.

Başarı insana çok şey öğretmez, fakat başarısızlık çok şey öğretir.

Başarısızlık, başarıdan daha çok şey öğretir.

Bir anlık hiddet sırasında sabırlı olursanız, yüz günlük kederden yakayı kurtarırsın.

Dağın tepesine hangi yoldan çıkarsan çık, manzara aynıdır.

Dağlara çıkmayan, uzakları göremez.

Satın alırken kulaklarını değil, gözlerini kullan.

Sıcak, herkese aittir; soğuk, insanın elbisesine göre değişir.

Akılsız bir adam yalnız kendi tecrübelerinden, çok akıllı bir adam başkalarının da tecrübelerinden yararlanır.

Ancak durgun su,yıldızları yansıtır.

Bir adamdan şüphe ediyorsan ona iş verme;bir adama iş veriyorsan ondan şüphe etme.

Bir sual soran beş dakika müddetle bilgisiz görünür,sual sormayan ilelebet bilgisiz kalır.

Bilen konuşmaz,konuşan bilmez.

Dağın tepesine hangi yoldan çıkarsan çık ,manzara aynıdır.

Dünyada kusursuz iki kadın vardır; biri ölmüştür,diğeri hiç doğmamıştır.

Eğer Allah yağmur yağdırmak ve anan ikinci kez evlenmek isterse,buna kimse mani olamaz.

Evlilik kale gibidir, dışındakiler girmeye,içindekiler çıkmaya uğraşır dururlar.

Fısıldanan sözler,çok kere yüksek sesle söylenenden daha uzağa giderler.

Geleceğin tüm çiçekleri, bugünün tohumları içindedir.

Güneşin doğuşundan batışına kadar acele edenler uzun yaşamazlar.

Hiçbir iğnenin iki sivri ucu yoktur.

İyi cins ata hafif bir darbe,akıllı insana da ufak bir söz ya da işmar yeterlidir.

Akıllı adam deliyi azarlamaz.

Küçük olaylar karşısında sabırlı olmazsan, büyük planları gerçekleştiremezsin.

Akla sırt çevirmektense ölmek daha iyidir.

Başarısızlık başarıdan daha çok şey öğretir.

Başkalarını affet, ama kendini asla.

Başkalarının bilmesini istemiyorsan yapma.

Nasıl yapabileceğini bilmek, yapmaktan daha zordur.

Zenginlik gübredir. Yalnız saçıldığında yararlı olur.

Gül sunan bir elde daima bir miktar gül kokusu kalır.

Evlilik bir kale gibidir. Dışardakiler oraya girmek için, içerdekiler de çıkmak için uğraşır dururlar.

Bilmeyen, bilmediğini bilmeyen aptaldır, uzak durun!

Bilmeyen, bilmediğini bilen eğitimsizdir, eğitin!
Bilen, bildiğini bilmeyen uykudadır, uyandırın!
Bilen, bildiğini bilen liderdir, izleyin!

Anlatırsanız unuturum,
Gösterirseniz hatırlarım,
Yaptırırsanız anlarım.

Bir yerde küçük insanların, büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.

Dünyada üç şey saklanamaz: aşk, duman ve parasızlık!

Herkes yüzlerce hayat taşır. Ama, bunların sadece biri, hatırlanmaya değer. Bu, sizinki olabilir… Sakın harcamayın.

Bir kişiye balık verirsen, o gün karnını doyurursun.
Balık tutmayı öğretirsen, her gün karnını doyurursun.

Kadına inanan, kendini aldatır. İnanmayan da kadını aldatır.

Bütün dünyada bir tek güzel çocuk vardır. Bütün annelerde ona sahiptir.

Derin olan kuyu değil kısa olan iptir

Fazilete giden kapiyi açmak güçtür…..

Kitapsız büyüyen çocuk, susuz yetişen fidana benzer. (Çin atasözü)
İnsan bir kitabı her açışında yeni bir şey öğrenir.

Sevinçli anında kimseye vaatte bulunma. Öfkeli anında kimseye cevap verme.

Zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür.

Çok neşeli anınızda kimseye bir şey vaad etmeyin, çok öfkeli anınızda kimseye yanıt vermeyin.

Gülerken göbeği oynamayan adamdan kork

Çocuklarınız sizlerin değildir
Onlar bizzat yaşamın çağrısının kızları ve oğullarıdır.
Elinizden geçerler, sizden gelmezler…
Eğer sizlerle birlikteyseler
Bu sizindir anlamına gelmez!
Onlara sevginizi verin, fikirlerinizi değil…
Çünkü onların kendi fikirleri vardır
Bedenlerini barındırın, ruhlarını değil…
Çünkü ruhları bize ve hayallerimize
Yasaklanan yarınlardadır…
Sizler onlara benzemeye çalışın…
Onları kendinize benzetmeye değil!

Açlık yemekle, bilgisizlik okumakla giderilir.

Ağaç yıkılınca gölge olmaz.

Akıllı bir adam deliyi azarlamaz.

Başarmak istersen üç yaşlıdan öğüt al.

Bilgi sahibiyle her yeri dolaşan bir hazinedir.

Fransız Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Fransız Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Fransız Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Fransız Atasözleri
Fransızlara Ait Atasözler

Fırsatlar çıkmadıkça kabiliyetler pek az işe yarar.

Her akılsıza hayran olacak, başka bir akılsız bulunur.

İdealler yıldızlar gibidir, onları tutmak mümkün olmaz ama karanlık gecelerde yolumuza onlar rehberlik ederler.

Babalar, doğanın yarattığı bankerlerdir.

Büyük zekalar birlikte düşünürler.

Temiz bir vicdan kadar yumuşak bir yastık yoktur.

Beklemeyi bilmek başarının sırrıdır.

Unutulanlar hariç yeni bir şey yok.

Başkalarının arzusuna göre değil, sırf kendiniz için düşünün.

Aşk için dökülen gözyaşı ve savaşta akan kana bedel biçilmez.

Ses çıkarmayan ve gürültü yapmayanlar tehlikelidir.

En düzgün işleyen saat midedir.

Güzellik, bakan kimsenin gözündedir.

Adalet yorumlarımız saatlerimize benzer:

Çoğu başka başka yerler gösterir ve herkes kendininkine itimat eder.

Adalet topaldır.

Çerkez Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Çerkez Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Çerkez Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Çerkez Atasözleri
Çerkez Atasözleri

Güzel; iyi olandır.

Çerkesler misafiri severler.

Misafir her şeyden önde gelir.

Fakirin dünyası sonbahar gibidir.

Utanması olmayandan daha kıymetsiz yoktur.

Utanması olanın nasibi de vardır.

Güzeli güzelleştiren huyudur.

Kalp kalbe karşıdır.

Gözün beğendiğini kalp de beğenir.

Candan önce onur gelir.

Su akacağı yolu kendi bulur.

Geçmişi olmayanın geleceği de yoktur.

İhtiyar kimse çocuk gibidir.

Söylenmeyen şey duyulmaz.

Güzel söylersen güzel cevap alırsın.

Kafa bomboşsa ayağa yazık olur.

Yoldaşın korkaksa ayı ile boğuşma.

Bulgar Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Bulgar Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Bulgar Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Bulgar Atasözleri
Bulgaristan Atasözleri
Yabancı Atasözleri

Gökteki yıldızları değil, yerdeki sürülerini bir kere daha say.

Güler yüz altından anahtardır.

Altın leğenin kan kusana ne faydası var.

Bir ama pir.

Bir çıplağı bin zırhlı soyamaz.

Boklu ,çamurluya mana bulur.

Büyük ambar,küçük ölçekle dolmaz.

Delilere çan takmaya kalksalar,demirin kilosu yüz milyon olur.

Eti tadan çoban köpeğinden hayır gelmez.

Kış güneşine,kadın gülüşüne inan olmaz.

Torbada ne varsa,çorbada da o vardır.

Aç köpekle sürü beklenmez.

Kış güneşine, kadın gülüşüne inan olmaz.

Mandayı nalladıklarını gören kurbağa da ayağını kaldırmış.

Parlayan her şey altın değildir.

Arnavut Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Arnavut Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Arnavut Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Arnavut Atasözleri
Arnavutluk Atasözleri
Yabancı Atasözleri

Borç verirken ya paranı, ya dostunu kaybedersin.

Çabuk gelen kötü şans, geç gelen iyi şanstan iyidir.

Akıl insanın külahında bir çividir.Yumruk yemeden içeri girmez.

Akıllı başta aptal saçın işi ne?

Araba kırılınca yol gösteren çok olur.

Dilinden bülbül, kalbinden katil.

Fareye aslan nedir demişler, kediyi göstermiş.

Kasabı sormadan hesabı yapma.

Arap Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Arap Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Arap Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Arap Atasözleri
Araplara Ait Atasözler

Kabahatini itiraf ederek affını iste; zira bir suçu gizlemek o suçu ikileştirir.

Yiğit harpte, dost dertte, olgun adam hiddette belli olur.

Ağaç ve kitabın yaprağı ne kadar çoksa, meyvası o kadar az olur.

Bir baba kudretinden aşağı derecede,çocukları kudreti nisbetinde,kadını da kudretinin fevkinde giyinmelidir.

İki karısı olan erkek,iki ateş arasında kalmış gibidir.Hangi tarafa sokulsa yanar.

Kadın, kokusunu yalnız tenhada veren bir çiçektir.

Mide hastalığın evi,perhiz tedavinin başıdır.

Sanat,sırrını bilenler için bir tutam otun altında saklıdır.Bu sırrı bilmeyenler onu,bir dağın altında sanırlar.

Sır,saklarsan esirin,kaybedersen efendindir.

Talihsizlikler,meziyetleri imtihan eder.

Kadın gölge gibidir, kendisini takip edenden kaçar, önünden gidenin arkasından koşar.

Beni anla da istersen öldür.

Konuşulanlar kalpten çıkarsa kalbe kadar girer, ama dilden çıkarsa kulağı aşamaz.

Söz kalpten çıkarsa kalbe kadar gider, dilden çıkarsa kulağı aşamaz.

Yiğit harpte, dost dertte, olgun adam hiddette belli olur.

Kitap, insanın cebinde taşıdığı bir bahçe gibidir.

Aç eşek semerini de yer.

Ağızla göz yüreğin aynasıdır.

Ay çıkınca yıldızların ne yararı olur.

Demiri kızgınken döv.

Dünyada 3 şey gizlenmez: Duman, aşk, parasızlık

Hapishane bir bahçe içinde de olsa, yine hapishanedir.

İki karısı olan erkek, iki ateş arasında kalan birine benzer. Hangi yana sokulsa yanar.

İstediğin olmuyorsa olanı iste.

Mide boş sağlık düzgün, kese boş ahlak düzgün.

Varlıklı adam küllüğe benzer, ne denli doluysa o denli pistir.

Yılanın ısırdığı kedi, ip görse yılan sanıp kaçar.

Amerikan Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Amerikan Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Amerikan Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Amerikan Atasözleri
Amerikalılara Ait Atasözleri
Yabancı Atasözleri

Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir.

Birleşmek başlangıçtır, birliği sürdürmek gelişmedir; birlikte çalışmak başarıdır.

Cesur adamın bakışı, korkağı kılıcından daha çok düşman titretir.

Zorluk seni zorlayıncaya kadar, sen zorluğu zorla.

Balayı, genç gelinin omzunuzda ağlamayı bırakıp; ensenizde boza pişirmeye başladığı gün biter.

Bir kadının yüzündeki ifade,sırtındaki elbiselerden daha mühimdir.

Dehanın bir bölümü ilham,üç bölümü terdir.

Durgun sular derin akar.

Eski zaman genç kızı,utanınca kızarırdı;şimdiki genç kız,kızarınca utanıyor.

Kaybetmekten yılmayan,kazanmanın eşiğindedir.

Komşunu sev,ama bahçe duvarını yıkma.

Odununu kendi kesen,iki kere ısınır.

Sır dolu kalp zindan,kalbin sahibi gardiyandır.

Talih bir defa güldü mü,talaşla beyin arasında fark yoktur.

Hata işlemeyen hiçbirşey yapmıyor demektir

Kaybetmekten yılmayan, kazanmanın eşiğindedir.

Balık ve konuk üç günde kokar.

Bir insan sana “eşek ” derse umursama, ama 5 kişi sana “eşek” derse git kendine bir semer al.

Çaydanlık bakmakla kaynamaz.

İtle yatan bitle kalkar.

Kafkas Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Kafkas Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Kafkas Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Kafkas Atasözleri
Kafkas Türklerine Ait Atasözleri

Fakirin ipini zengin eskitirmiş.

Fakirin lambası ay’ dır.

Hem Başta yiyor, hem ağlıyor.

Aklı olmayan fakirdir. (zavallıdır)

Aklı olanın bilmediği yoktur.

Delinin suçu az değildir.

Deli renkli şeyleri sever (giymeyi).

Deliye kandıysan gerçekten delisin demektir.

Bazen delinin de akılıca laf ettiği görülür.

Deliye iş buyurursan işin arkasında koşarsın.

Kendi söylediğine gülen delidir.

Önce öleni, önce kaldırırlar (cenazesini).

Kefen önce ölenin olsun.

Dökülen şey geri dolmaz.

Diri, ölüye değişilmez.

Öleni diriltemezsin (ölenle ölünmez anlamında).

Genç yaşlı olur ama yaşlı bir daha genç olamaz.

Burnu(önderi, lideri) olanın kuyruğu da olur.

Vakit altından da daha kıymetlidir.

Topluma girmesini bilen, çıkmasını da bilir.

Duyurulmayan(duyurmazsan bir şeyi)şey duyulmaz.

Olmayan şey kaybolmaz.

Ölü evine ziyaret adettir.

Dil kalptekini söyler.

Gönül yaşlanmaz.

Ümit yok olunca at koşmaz.

Kalp ağlamazsa göz ağlamaz.

Güzel; iyi olandır.

Gönlün beğendiği kendine güzeldir.

Irak Türkmenleri Atasözleri

Açı bırakma herhiz (hırsız) olu, çok seleşme (söyleme) arsız olu (…r)

Adam adama bir kere aldanı (…nır)

Adamın adı haraba (kötüye) çıkacağına canı çıksın.

At almadan ahır yapılmaz.

Bağ bakkalsız, çem çakkalsız olmaz.

Bilene bir sele (söyle), bilmeyene bin.

Bor torbaydan (..la) at tutulmaz.

Candan sonra cihan harab olsun.

Çok söz yalansız çok mal haramsız olmaz.

Deliye yel ver, eline bel ver.

Demir kapının ağaç kapıya işi düşer.

Dost dem (zor) günlerde bilini (belli olur).

Eski bez yorgan olmaz, eski dost düşman olmaz.

Eşeğe gücü yetmeyen palanı taptar.

Farz dururken sünnet boştur.

Gül ağacından odun olmaz.

Her aşıkın beş gün davranı var.

Her kap içindekini sızar.

İnsan her düşende bir akıl kazanır.

İşten artmaz, dişten artar.

Kıskanan göze çöp düşer.

Köpek öz sahibini dişlemez.

Kul azmayınca Hak yazmaz.

Lokmayı çiğnemeden yutma.

Mahkemeye (kazıya) kadıya mal olmaz.

Malı aziz olanın canı zelil olur.

Ne olacağa, ne öleceğe çare olmaz.

Ok öz kökü üstüne biter.

Ölen kimseden şeytan bile vazgeçer.

Paranın üzü sıcağdı (yüzü sıcaktır)

Pilav yen kaşuğunu yanında tutar.

Ramazanda yalan diyen bayramda üzü (yüzü) kara cıhar (çıkar).

Sabır acıysa da ahırı da datlıdı (acı ise de sonu tatlıdır).

Seçe seçe düştü hiçe.

Sözü, ya deliden ya uşahtan (çocuktan) al.

Şeytanın dostluğu dar ağaçına kadardı (…dır).

Talihsiz deve üstünde ilan çalar (yılan sokar).

Tek el çaphun çalmaz (tek elle alkış olmaz).

Ucuz alınan bahalıya (pahalıya) mal olu (olur).

Ürüyen köpek dişlemez (ısırmaz),

Ver kırkı (parayı) çekmek korku.

Yel eken fırtana (fırtına) biçer.

Yoldaş tanı yola var,yolda yüz bin bela var.

Zehmetsiz lokma yenmez.

Zenginin malı her aybını örter.

Zaman sana uymazsa sen zamana uy.

Karaçay – Malkar Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Karaçay – Malkar Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Karaçay – Malkar Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Karaçay – Malkar Atasözleri
Karaçay Atasözleri
Malkar Atasözleri

Açha açhanı tartadı.
(Para parayı çeker)

Açnı amanı bolmaz
Toknu imanı bolmaz.
(Acın kötüsü olmaz)
(Tokun imanı olmaz)

Adamnı kılıgı işde belgili boladı.
(Adamın karakteri işte belli olur)

Agaç çirise özeginden çiriydi.
(Ağaç çürüse özünden çürür)

Akılı bolmaganga sakalı boluşmaz.
(Aklı olmayana sakalı yardım etmez)

Akıllı sagış etginçi teli işin bitdirir.
(Akıllı düşününceye kadar deli işini bitirir)

Alga çıkgan kulaknı artda çıkgan müyüz ozar.
(Önce çıkan kulağı sonra çıkan boynuz geçer)

Alma tereginden keng ketmez.
(Elma ağacından uzağa gitmez)

Anasına karab kızın al.
(Anasına bakıp kızını al)

Artık mal köz çıgarmaz.
(Fazla mal göz çıkarmaz)

At iyesin tanır.
(At sahibini tanır)

At urmaz deme, it kabmaz deme.
(At vurmaz deme, it kapmaz deme)

Ata şohu tas bolmaz.
(Ata dostu kaybolmaz)

Asıl azmaz, gemha tozmaz.
(Asil bozulmaz, ipekli kumaş eskimez)

Arba avgandan sora col körgüztüvçü köb bolur.
(Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur)

Arbanı allı kalay barsa artı da alay baradı.
(Arabanın önü nasıl giderse, arkası da öyle gider)

Ayıbsız teng izlegen tengsiz kalır.
(Ayıpsız arkadaş arayan arkadaşsız kalır)

Az bergen cürekden, köb bergen baylıkdan.
(Az veren yürekten, çok veren zenginlikten)

Aznı almagan köbden kuru kalır.
(Azı almayan çoktan mahrum kalır)

Bal-bal degen bla avuzga tatuv kelmez.
(Bal-bal demekle ağza tat gelmez)

Bal bolsa çibin tabılır.
(Bal olsa sinek bulunur)

Bal tuthan barmagın calar.
(Bal tutan parmağını yalar)

Baş carılsa börk içinde, kol sınsa ceng içinde.
(Baş yarılsa börk içinde, el kırılsa yen içinde)

Baş kalay barsa, ayak da alay baradı.
(Baş nasıl gitse, ayak da öyle gider)

Baynı malı carlını avzun avrutur.
(Zenginin malı fakirin ağzını ağrıtır)

Borçha içgenni başı eki kere avrur.
(Borca içenin başı iki kere ağrır)

Boş cürügenden ese boşuna işle.
(Boş yürümektense boşuna çalış)

Börünü azıgı boranda.
(Kurdun azığı fırtınada)

Börü da honşu koşuna çabmaydı.
(Kurt bile komşu ağıla saldırmaz)

Buday cetse orak bagalı bolur.
(Buğday yetişince orak kıymetli olur)

Bügüngü işni tamblaga kaldırma.
(Bugünkü işi yarına bırakma)

Cel keltirgenni suv eltir.
(Yelin getirdiğini su götürür)

Cılamagan caşha anası emçek salmaz.
(Ağlamayan çocuğa anası meme vermez)

Çakırılmagan cerge barma, çakırılgan cerden kalma.
(Çağırılmayan yere gitme, çağırılan yerden kalma)

Çakırılmagan konak törge atlamaz.
(Çağırılmayan misafir başköşeye geçmez)

Çıkmagan candan umut kurumaz.
(Çıkmayan candan umut kesilmez)

Eki harbız bir uvuçha sıyınmaz.
(İki karpuz bir avuca sığmaz)

Ertde turgan col alır, ertde üylengen töl alır.
(Erken kalkan yol alır, erken evlenen döl alır)

Eki kama bir kınga sıyınmaz.
(İki kama bir kına sığmaz)

Eşekge altın cükleseng da eşekley kalır.
(Eşeğe altın yüklesen de eşek olarak kalır)

Eşekge mingen birinçi ayıb, andan cıgılgan ekinçi ayıb.
(Eşeğe binmek birinci ayıp, ondan düşmek ikinci ayıp)

Har gokka hansnı iyisi başha.
(Her çiçeğin kokusu başkadır)

Kama cara bitelir, avuz cara bitelmez.
(Kama yarası kapanır, ağız yarası kapanmaz)

Karga karganı közün almaz.
(Karga karganın gözünü çıkarmaz)

Kazanda bolsa çolpuga çıgar.
(Kazanda olsa kepçeye çıkar)

Keleçige ölüm cok.
(Elçiye ölüm yok)

Kızıng honşu üyde catmasın
Caşıng bazar hant tatmasın.

(Kızın komşu evde yatmasın)
(Oğlun pazar yiyeceği tatmasın)

Kögetni igisin ayü aşar.
(Meyvenin iyisini ayı yer)

Közden ketgen kölden keter.
(Gözden giden gönülden gider)

Kuru tuluk süyelmez.
(Boş tulum dik durmaz)

Külme kartha kelir başha.
(Gülme yaşlıya gelir başa)

Kündüz çırak candırgan keçe karangıda kalır.
(Gündüz mum yakan gece karanlıkta kalır)

Mahtangan iynek çelegine boyar
(Öğünen inek kovasına pisler)

Mart ketmey dert ketmez
(Mart gitmeden dert gitmez)

Mejgit ullu bolsa da afendi bilgenin aytır.
(Cami büyük olsa da imam bildiğini söyler)

Ortak ögüzden buzov aşhı.
(Ortak öküzden buzağı iyidir)

Ot bolmagan cerden tütün çıkmaz.
(Ateş olmayan yerden duman çıkmaz)

Ölgen eşek börüden korkmaz.
(Ölmüş eşek kurttan korkmaz)

Ölgen ölse da kalgan kalır.
(Ölen ölse de kalan kalır)

Sabiyni cumuşha iy, ızından kesing bar.
(Çocuğu işe gönder, peşinden kendin git)

Sen biy, men cüyüshan,
Kayda bizni eşekge kuvuşhan.
(Sen bey, ben prens)
(Nerede bizim eşeğe kolan kayışı)

Suv çelekni tübü suvda kalır.
(Su kovasının dibi suda kalır)

Sütden avzu küygen suvnu ürüb urtlar.
(Sütten ağzı yanan suyu üfleyip içer)

Tama tama köl bolur.
(Damlaya damlaya göl olur)

Tav ne miyik bolsa da avuş tabılır.
(Dağ ne kadar yüksek olsa da geçit bulunur)

Tav tavga tübemeydi, adam adamga tübeydi.
(Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur)

Tavuk tüşü tarı bürtük.
(Tavuğun düşü darı tanesi)

Teli kolannı süyer.
(Deli alacayı sever)

Teli şohungdan akıllı cavung aşhı.
(Deli dostundan akıllı düşmanın iyidir)

Temir suvugunçu cazıladı.
(Demir soğuyuncaya kadar şekil verilir)

Tengizni malın tonguz aşar.
(Denizin malını domuz yer)

Terekni alması köb bolsa başın enişge tutar.
(Ağacın meyvesi çok olsa başını aşağı tutar)

Teşikli taş cerde kalmaz.
(Delikli taş yerde kalmaz)

Töngeregen taşha tük çıkmaz.
(Yuvarlanan taşta yosun çıkmaz)

Ullu söleşme da ullu kab.
(Büyük konuşma büyük ye)

Azerbeycan Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Azerbeycan Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Azerbeycan Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Azerbeycan Atasözleri

Azeri Atasözleri
Azarbaycan Atasözleri

Aç eşek katırdan tez yürür.

At ölür, itlere bayram olur.

Aşıka Bağdat uzak değil.

Ata evi er evi; er evi zindan evi.

Dünya bir yağlı kuyruktur, yiyebilene aşkolsun.

Helva helva demekle ağız şirin olmaz.

Türkmenistan Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Türkmenistan Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Türkmenistan Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Türkmenistan Atasözleri
Türkmen Atasözleri

Ak gün ağartır, kara gün karartır.

Akıldan iyi zenginlik, sağlıktan kıymetli şey yoktur.

Bal tatlı, baldan çocuk tatlıdır.

Balığın dirliği su ile mümkündür.

Cefayı çeken vefa görür.

Çocuk düşe kalka büyür.

Çobanın ayağı yetişmezse, sopası yetişir.

Dağı taşı yel bozar; dostların arasını söz bozar.

Damla damla göl olur; hiç damlamazsa çöl olur.

El eli yıkar, iki el birleşip yüzü çıkar.

Eski dost düşman dost olmaz.

Sabah kalk atanı gör; atandan sonra atını gör.

Kazana yanaşırsan karası bulaşır; kötüye yanaşırsan belası bulaşır.

Geç yatıp erken kalk; altı yayığı fazla vur.

Gönlü açık olanın yolu da açık olur.

Kurt yavrusu evcil olmaz.

Her yurdun avını kendi tazısı ile avla.

Cahil bir yaşar, bilgili bin yaşar.

Keskin kılıç yanan ateştir.

Gönül sığarsa gövde de sığar.

Misafirin önüne aş koy; iki elini boş bırak.

Ateşi karıştırırsan söner; komşunu rahatsız edersen göçer.

Çocuğu büyüten, atı yetiştiren bilir.

Ölü arslandan diri sıçan iyidir.

Kendisini övenin ipi çürük olur.

Serpilmeyen tohum yeşermez.

Suyun yavaş akanından, yiğidin yere bakanından kork.

Yabani gül ya da olsa dikeni kurudur.

Yarinden ayrılan yed iyıl ağlar.

Uyuyan yılanın kuyruğuna basma.

Yazın yatan kışın ağlar.

Rüzgarlı gün yürü, yağışlı gün yat.

Sahtekarın yedi millete zararı dokunur.

Yenilen güreşe doymaz.

Yiğide, bin türlü hüner de azdır.

Yiğide savaş bayramdır.

Yola çıkarsan yoldaşını hazırla.

Emeğin olduğu yerde daima bereket vardır.

Özbekistan Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Özbekistan Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Özbekistan Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Özbekistan Atasözleri

Ünlü Türk Atasözleri
Özbekistan Atasözleri
Özbek Atasözleri

Akıllı kişi atını, ahmak karısını över.

Akıllının atı da yorulmaz, giysisi de eskimez.

Aç kurt, hızlı koşarak gelir.

Acele etmeyen, tavşana yetişir.

At alırsan, binip al, evleneceksen kadını görüp al.

At yaşlanırsa, deliye düşer.

Bal tutan parmağını yalar.

Can çıkadı, huy çıkmadı.

Boş çuval dik durmaz.

Büyük ye, büyük söyleme.

Dağ dağa kavuşmaz, adam adama kavuşur.

Bağa bülbül, adama akıl yakışır.

Kazakistan Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Kazakistan Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Kazakistan Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Kazakistan Atasözleri
Kazakistan Atasözleri
Kazak Türklerine Ait Atasözleri

Açın karnı doyar, gözü doymaz.

Önce düşün, sonra söyle.

Sakınan göze çöp batar.

Baş yarılır börk içinde, kol kırılır yen içinde.

Beş parmak bir değildir.

Birlik olmayınca, dirlik olmaz.

Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.

Dostun bin ise azdır düşmanın bir ise çoktur.

İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik er kişinin karı.

Kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle.

Çok isteyen azı bulamaz.

Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.

Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır.

Altın pas tutmaz.

Hasta yatan ölmez eceli yeten ölür.

Boyuma göre boy buldum, huyuma göre huy bulamadım.

Yatan aslandan gezen tilki yeğdir.

Misafir kısmetiyle gelir.

Ağaç yaprağıyla güzeldir.

Misafirin yüzsüzü ev sahibini ağırlar.

Çocuğa iş buyur ardından sen git.

Ergen gözüyle kız, gece gözüyle bez alma.

Bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez.

Demir tavında dövülür.

Yiğit meydanda belli olur.

Ucuz etin yahnisi yavan olur.

Emanete hıyanet olmaz.

Açın karnı doyar, gözü doymaz.

Önce düşün, sonra söyle.

Sakınan göze çöp batar.

Baş yarılır börk içinde, kol kırılır yen içinde.

Beş parmak bir değildir.

Birlik olmayınca, dirlik olmaz.

Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.

Dostun bin ise azdır düşmanın bir ise çoktur.

İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik er kişinin karı.

Kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle.

Çok isteyen azı bulamaz.

Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.

Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır.

Altın pas tutmaz.

Hasta yatan ölmez eceli yeten ölür.

Boyuma göre boy buldum, huyuma göre huy bulamadım.

Yatan aslandan gezen tilki yeğdir.

Misafir kısmetiyle gelir.

Ağaç yaprağıyla güzeldir.

Misafirin yüzsüzü ev sahibini ağırlar.

Çocuğa iş buyur ardından sen git.

Ergen gözüyle kız, gece gözüyle bez alma.

Bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez.

Demir tavında dövülür.

Yiğit meydanda belli olur.

Ucuz etin yahnisi yavan olur.

Emanete hıyanet olmaz.

Altay Türkleri Atasözleri

Gökte Tanrı, yerde Kağan.

Taze ota yağış gerek Küçük çocuğa yaramazlık gerek.

Sönen ateş yanmaz, ölen kişi dirilmez.

Yaşlının yanında alçak, itibarlının yanında mütevazi ol.

Barışçı başı kılıç kesmez.

Geniş ağaç ota zararlı, kötü kişi yurda zararlı.

Kötünün eline verene kadar, iyinin yoluna koy.

Kötü kişinin ayağı sekiz başı dokuzdur.

İyi misafir geldiğinde ev sahibi doyar.

Kendisiyle övünenin tabanı incedir.

Atmayanın oku altı kulaç.

Akıllı altı günde yapar, kurnaz beş günde yapar.

Çalışanın ağzı yağlı, Tembelin içi kuru.

Boş tenekenin sesi fazla, boş kişinin lafı fazla uzun olur.

Yürüme bilmeyen yolu bozar, söyleme bilmeyen sözü bozar.

Büyük söyleyen akşama yetmez, Geniş adımlayan eve ulaşamaz.

Öfkeliye kızma, sevinçliye sevinme.

Bilen kişiye bir söz, bilmeyene bin söz.

Elinle verdiğinde ayağınla dürtersin.

Kavgacının burnu kanlıdır.

Halkın kadını elbisenin düğmesi.

Anası kötünün kızını alma, kapısı kötünün evine gitme.

Soğukla savaşsan kulağın yok olur, beyle savaşsan başın yok olur.

Açın halini tok bilmez, fakirin halini zengin bilmez.

Zengin hediye verse sıyırıp alır.

Karacanın boynunu ok keser, yiğidin boynunu yokluk keser.

Beyin bildiğini kul da bilir, söylemeye gücü yok.

Geniş elbise yırtılmaz, Ata sözü bozulmaz.

Çok sözde hakikat yok, ata sözünde yalan yok.

Büyük sözde yanlış yok, ulu sözde ayıp yok.

Dil yarası iyileşmez, ağaç yarası iyileşir.

Tazeyken soğan da tatlı.

Demir olsa kısa kes, ağaç olsa uzun kes.

Ağacın çürüğünü kurt basar, kişinin yumuşağını söz bozar.

Acıkan kurt altını yer.

Deve kadar kötü düşünceden fare kadar iyi düşünce iyidir.

Ava gitsen akçe alma, avlanmadan önce iti besleme.

Kaşıkla yığsa kap dolar, taneyle yığsa yük olur.

Yeniyi süsleyerek giy, eskiyi tamir ederek giy.

Suyu görmeyince çizmeyi çekme.

Çok olup çöp olacağına az olup iyi olsun.

Dağ gibi kesmik olacağına, tabak kadar tane olsun.

Atılan ok taştan dönmez, giden elçi yoldan dönmez.

Aşım, tuzum az oldu, başım kel oldu.

Baş yarılsa börk içinde, kol kırılsa yeni içinde.

Bal tutan parmağını yalar.

Tatlı yiyecek çabuk tükenir.

Kırgızistan Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Kırgızistan Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Kırgızistan Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Kırgızistan Atasözleri
Kırgızistan Atasözleri
Kırgız Türklerine Ait Atasözleri

Evinin zenginliğini göçerken bilirsin.

Halkını özlemeyen yiğit olmaz, yerini özlemeyen hayvan olmaz.

Herkes her biri üçün, Her biri, herkes üçün.

Vatanına bağlanmayan halk olmaz, halkını sevmeyen yiğit olmaz.

Bahadır ölse, bir ölür, Korkak ölse, bin ölür.

Yiğit ölse adı kalır, korkak ölse nesi kalır.

Yiğit evde doğar, savaşta ölür.

Az kaygıyı aş bastırır, çok kaygıyı dost bastırır.

Yüz dost az, bir düşman çok.

Kaygı ömür bitirir, yalan bahtı bitirir.

İşi yürüyenin köpeği ot yer, işi yürümeyenin gelini hırsızlık yapar.

Kötü insan kendi kızkına kendi tükürür.

Su içtiğin kuyuya tükürme.

Doğru söz demiri keser, keskin söz kılıcı keser.

Sabrın sonu sarı altın.

Yedi defa ölçüp, bir defa kes.

Hakikat eğilir fakat kırılmaz.

Yiğit babasız olmaz, insan hatasız olmaz.

Sarhoşun gücü dilinde.

Kendi başındaki deveyi görmeyen, başkasının başındaki çöpü görür.

Aç gözlüden ayran istesen, paran var mı, der.

Danışılarak kesilen parmak ağrımaz.

Yedi milletin dilini bil, yedi türlü bilim bil.

İlmin padişahı, akıl; sözün padişahı atasözü.

Kavak gibi boy vereceğine, iğne gibi akıl versin.

Sağlam vücudun, ruhu da sağlam.

Kurnaz tilki, parasız kalmaz.

Zenginlik gaye değil, fakirlik ayıp değil.

Sofu soğan yemez, yiyince de kabuğunu bile bırakmaz.

Komşu iyi olursa, kör kız koca bulur.

Çağrılmamış konuk, süpürülmemiş yere oturur.

Çıktığın dağ yüksek ise, attığın taş uzağa gider.

Ecel gelince demir sandık giysi değil.

Tembele iş bulsan, kendine akıl öğretir.

Yağmur ile yer yeşerir, emek ile millet gelişir.

Kapısını görüp baş köşeye geç, anasını görüp kızını al.

Suyun girdabı, ihtiyarın bedduası tehlikelidir.

Şapka altında kurt yok deme, çene altında düşman yok deme.

Atına saygı gösteren, yaya gitmez.

Kurt yavrusu, köpek olmaz.

Bayram günü kadın alma, yağmurlu gün at koşturma.

İnsan istese taştan su, balçıktan gül çıkarır.

Güneş bekleyen soğuktan donar, zengin bekleyen açlıktan ölür.

İnsan demirden sert, gülden nazik.

Kuşlarla İlgili Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Kuşlarla İlgili Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Kuşlarla İlgili Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Kuşlarla İlgili Atasözleri
Kuşlarla İlgili Atasözleri
Kuşlar İle İlgili Atasözleri

Horoz ötüp su içerse, yağmur yakındır.
( İspanyolca konuşulan ülkeler )

Kümes hayvanları kanatlarını gerince şiddetli yağmur bekle
( Hindistan)

Tavuk tek ayağını kaldırıp, başını kanadının altına sokarsa, yağmur yağacaktır.
( İran )

Çulluk çığırırsa, yağmur yakındır.
( İrlanda)

Kümesdeki kazlar güneyden kuzeye doğru yürürlerse yağmur yağacaktır.
( İran)

Kırlangıçlar yüksekden uçarsa, hava iyi olacaktır; alçaktan uçarsa yağmur yağacaktır.
(İspanya, Fransa )

Turnalar yüksekten, ağır ve gagalarını tıkırdatarak uçarlarsa, sonbahar güzel olacak demektir.
( Rusya )

Ördekler uçmaktan ürküyorsa, yağmur
yakındır. ( İngiltere)

Ördekler büyük ırmakları aşmak için uçarlarsa hava değişecek demektir; güneye doğru uçarlarsa hava soğuk olacaktır, kuzeye doğru uçarlarsa sıcak. ( A.B )

Tarla kuşu yükselinve hava güzel olur.
( Fransa ve Japonya )

Kargalar suya girerse, yarından önce yağmur yağar.
( İspanyolca konuşulan ülkeler)

Baharda leylekleri kuzeyde görürsen, öbür gün yağmur yağar.
(Almanya, İtalya, Arap Ülkeleri ).

Karadeniz’e Özgü Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Karadeniz’e Özgü Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Karadeniz’e Özgü Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Karadeniz’e Özgü Atasözleri
Karadeniz Atasözleri
Karadenize Özgü Atasözleri

Ananın koti (kötü) kızi olmaz, kaynananın ey (iyi) gelini: Anneler kızlarını hep överek evlendirirler ancak kaynanaların gelinlerinden memnun oldukları pek görülmez.

Arli arından korhar, arsuz da sanar ki benden korhiyer: Namuslu, saygın kişi, saygınlığını yitirmemek için, haklı da olsa arsız kişiye bulaşmak istemez. Arsız kişi onun kendisinden korktuğunu sanır.

Aşuh (âşık) gezgan (gezegen) olur, dertli söylagan (söylegen): Halk ozanları, diyardan diyara gezerek, duygularını sazla dile getirirler. Dertli kişi de, derdini anlatarak, içini dökerek rahatlamaya çalışır.

Ayın on beşi karanluğisa, on beşi aydinnuhtur: İnsanın üzüntülü, sıkıntılı günleri sürüp gitmez ardından güzel günler de gelir.

Bahar güneşi gelinıma, guz (güz) guneşi kızıma: Bahar ve yaz güneşi cildi çabuk yakar, esmerleştirir. Güz güneşi ise fazla etkili olmaz. Kızların beyaz tenli olması yöremizde beğenilen bir nitelik olduğundan anneler kızlarının yaz güneşinden yanmalarını istemezler. Ayrıca baharda işler daha çok olduğundan anneler, kızlarına kıyamazlar.

Bizim gelin hali (halı) geturur, gendi serar, (kendi serer) gendi oturur: Şaşkın ev sahibi, konuklarını değil de kendini ağırlar.

Dünya kadar malın olacağın, zerre kadar ihbalın (şans, talih) olsun: Varlıklı olup şanssız olmaktansa, yoksul olup şanslı olmak iyidir.

Fukareya (fukaraya) taş yohuşta yerişur (yokuşta yetişir): Şanssız, yoksul kişinin işi hep ters gider.

Gelin, kaynana toprağından yaradılmiştur: Gelinle kaynananın huyları birbirine benzer.

Hırhız (hırsız) hırhızdan çalar, Allah’ın güleceği gelur: Haksız kazanç, aynı yoldan geri çıkar.

Kahvenın da yuzi karadur ama yuz ağardur: Önemli olan dış görünüş değil, niteliktir.

Kızım seni, gelinim seni, beşiğin dibunda sinarım seni: Genç kızların, çocuksuz kadınların temiz ve düzenli olmaları kolaydır. Ancak çocuk sahibi olduklarında onlar da düzenlerini sürdüremezler.

Muhtar muhtar olmaz, koy (köy) muhtar olacah: Köyde birlik beraberlik, katılım olmazsa muhtarın çabası bir işe yaramaz.

Olisi (ölüsü) olan bir gun, delisi olan her gun ağlar: Yakınlarınızdan biri ölse, birkaç gün ağlarsınız, sonra acınız küllenir. Ama yakınlarınızdan biri deli olsa, bu durum hep gözünüzün önünde olur derdiniz her gün tazelenir.

Gozala (güzele) goz (göz) ağrisi bila yahişur: Güzel ne giyerse giysin yakışır.

Tağda (dağda) okuz, dugunda kız saraflanmaz: Dağdaki (yayladaki) öküz besili olur, alacak olan kişiyi yanıltır. Düğündeki kız da süslü, güzel giyimli olacağından, beğenen kişi yanılabilir.

Taş taşi, laf taşima: Laf taşımak, insan ilişkilerinde en büyük ahlak zayıflığıdır.

Yetim demiş “Ben gülarım”, Allah demiş “Ben nerdayım!..”: Yoksulun işleri hep ters gider, sıkıntı çeker, yüzü gülmez.

Ağa diya diya maldan, yiğit diya diya candan edarlar: Eloğlu insanı ağa, yiğit diyerek pohpohlar. Bundan hoşlanan kimse de ya malından ya da canından olur.

Eva lazım olan camiya haramdur: Bir kimsenin kendisine ve benimsediği yere gerekli olan şeyi, başkasına vermesi doğru değildir.

İşin yohuş (yokuş) tut da eniş (iniş) gelursa ihbala (şansa): Başladığın işin güç olacağını, zorluklarını düşünerek önlemini al. Engel çıkmazsa o da senin şansına.

Kurdun adi (adı) çıhar, tilki dünyayi yıhar: Öyle sinsi, kurnaz kimseler vardır ki, adı kötüye çıkmış kimselerden daha tehlikelidir.

Umut ile ilgili Sözler Umut Sözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Umut ile ilgili Sözler Umut Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Umut ile ilgili Sözler Umut Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Umut ile ilgili Sözler Umut Sözleri

* Umut insanı uyandıran bir rüyadır. Aristoteles

* Az kork, çok umut et; az ye, çok çiğne; az homurdan, çok nefes al; az konuş, çok anlat; az nefret et, çok sev ve en güzel şeyler seninle olsun. İskandinav atasözleri

* Umut fakirin ekmeğidir. Türk atasözleri

* Acılı bir hayatla hayatsızlık arasında bir seçim yapmamı söyleseler, hiç duraksamadan acılı hayatı seçerim. İnsanlar hayatın ne kadar kötü olduğunu söylerse söylesinler, ben umudumu asla kaybetmedim. Henüz nasıl umut kaybedileceğini öğrenmedim. William Faulkner

* Umut, uyanık adamın rüyasıdır. Aristoteles

* Umut sadece eziyetin süresini artırır. Friedrich Nietzsche

* Beraberinde getirdikleri umutlar ve korkularla akın akın gelen arzulara teslim olduğumuz sürece… kalıcı mutluluğa ya da huzura hiçbir zaman kavuşamayız. Arthur Schopenhauer

* insanların çoğu hayatlarının sonunda geriye dönüp baktıklarında molalarda yaşadıklarını görürler. Takdir etmeden ve zevk almadan geçip giden şeyin aslında hayatları olduğunu gördüklerinde şaşırırlar. Ve böylece umutlarla kandırılan insan ölümün kollarına koşar. Arthur Schopenhauer

* Gözlerin yaşları olmasa ruhun gökkuşağı olmazdı.Anonim

Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri

Edeb-Erkân
Tasavvuf yolunun yolcusu, her an, uyurken, uyanıkken, kendisine kendisinden daha yakın olan Rabbinin huzurunda bulunduğunu hatırlayacak, bütün hareketlerini, sözlerini edebe uygun olarak yapacak, söyleyecektir. Direkler anlamına gelen “Erkân” sözü de yol törelerini bildirmektedir; bu bakımdan her hususta, tarikat erkânına da riayet etmesi gerektir. Bu çeşit harekette bulunmayanlar hakkında “Edeb-erkân bilmez” sözü kullanılır.
* * *
Edeb erenlere
Bu deyim, biraz ayıp bir şey söyleneceği, toplulukta bahsedilmeme¬si gereken utanılacak bir söz edileceği zaman, “Hâşâ huzurdan, hâşâ huzurunuzdan, sözüm meclisten dışarı” deyimleri yerine kullanılır.
* * *
Edeb Yâ Hû
Edebi edebsizden öğren

* * *
Tasavvufun en mühim unsurlarından biri, belki de birincisi “Edeb”tir. Tasavvufta edeb, her şeye ve her hususa teşmil edilmiştir.

Ehl-i irfan arasında aradım, kıldım taleb,
Her hüner makbul imiş, illâ edeb, illâ edeb

sözü, sûfîlerin hareketlerinde en mühim şiardır. Canlıya, cansıza -ki zaten onlarca her şeyin canı vardır- insana, hayvana karşı sûfî, daima edebi koruyacaktır. Mesela kapı hızlı örtülemez; mümkün olduğu kadar sessiz örtülecektir. “Kapıyı kapat, kapattım” denemez; Allah kimsenin kapısını kapamasın, kapatmasın; “Kapıyı ört”, yahut “sırla” denecektir. Lambayı, mumu, elektriği söndümek sözü, edebe aykırıdır; kimsenin ışığı sönmesin; “Lambayı, elektriği dinlendirmek”, “Sırlamak” sözleri kullanılacaktır. Elektriği yakmak gibi bir sözde de anlam bakımından iltibas vardır; bu sözler yerine “uyarmak, uyandırmak” sözü söylenir. Hızlı konuşmak, birisi konuşurken sözünü kesmek, yahut bir başkasıyla konuşmaya kalkışmak, gizli konuşmak, kulağa bir şey söylemek, işaret etmek, bütün bunlar, edep haricidir. Gezerken yere, ayak sesi duyurmadan basılacaktır; çünkü yerin de canı vardır ve bizi başının üstünde taşımaktadır. Kapıdan içeriye girilirken, hele dışarıya çıkılırken arka dönülemez. Bunun için de ayakkabılar, dışarıya değil, içeriye doğru çevrilir; dışarıya çevirmek, git, bir daha gelme demektir. Odadan çıkılırken de arka çevrilemez, uyuyan kişinin uyandırılması gerekirse, hafifçe yastığına, parmaklarla vurularak ve hafif sesle “Agâh ol erenler” denir, bu suretle uyandırılır. Yatan, yastığını öpüp yorganıyla da görüşerek, yani üste gelen ucunu öperek sağ yanına yatar; kalkarken de böyle kalkar. Bir şey alınır, verilirken mutlaka onunla görüşülü, yani hafifçe bir yanından öpülü, yahut öpülü gibi dudağa götüülü. Yemek yenirken ağız şapırdatılmaz; çay, kahve içilirken ses çıkarılmaz. Fincan, kadeh, tabağa konurken görüşülerek ve ses çıkarmadan konur; alınırken de görüşülerek alınmıştır zaten. Gülünürken kahkaha, edebe aykırıdır. Bir yere gidilip makam sahibiyle görüşüldükten sonra yerine diz çöküp oturana makam sahibi “Aşk olsun” deyince gelen kişi, yere şükü secdesi eder ve “Eyvallah” der. Kalkarken de öyle kalkar. Hasılı tasavvuf ehli, her halini daima gören, bilen sahibinin, Rabbinin murakabası altındadır; bu yüzden de her hususta edebe riayet etmesi şarttır.
iktizâ ederse sûfî, müşit, yahut tarikatte ulu tanınan birisi tarafından “Edeb Yâ Hû” diye uyandırılır. Hemen her dergâhta da ta’lıyk, yahut Celi sülüsle yazılmış bir “Edeb Yâ Hû” levhası bulunur.

Gaybî Sun’ullah, bir şiirini,

Edebdir tac-ı Rabbânî, komazlar her başa ânı,
Olagör Gaybî ruhanî, edeb gözle, edeb gözle

beytiyle bitirir .
“Edebi edebsizden öğren” atasözü de edebe riayet etmeyenlerin sözlerinden, hareketlerinden ibret alınmasını öğütleyen bir atasözüdü.

Yahya Kemal Beyatlı

Atasözleri – Kalıplaşmış Sözler

Pazar, Haziran 17th, 2012

Atasözleri – Kalıplaşmış Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Atasözleri – Kalıplaşmış Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Atasözleri – Kalıplaşmış Sözler

Atasözleri

Ömer Asım Aksoy,atasözlerinin tarifini şöyle yapmıştır: ”Atalarımızın, uzun denemelere dayanan yargılarını genel kural,bilgece düşünce ya da öğüt olarak düsturlaştıran ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş sözlerdir.”

Türk kimliğine ait ilk atasözü kitabı, Fatih’teki Millet Kütüphanesi’nde bulunan “Teshil” adlı tıp kitabın sonuna eklenmiş el yazısı ile kaydedilen bir risalede yer almaktadır.Toplam 698 adet olup; yazılış tarihi itibariyle hicri 885,miladi 1420 yıllarına denk düşmektedir.

Atasözlerinin özellikleri şöyle sıralanabilir:

1. Halkın düşüncesini anlatır.
2. Ulusaldırlar.
3. Kişinin ruhuna hitap ederler.
4. Kesin tavırlıdırlar.
5. İnandırıcıdırlar.
6. Geniş halk kitlelerinin yüzyıllardan beri geçirdiği denemelerden ve bu denemelerden oluşan düşüncelerden doğmuşlardır.
7. Yalın sözlerdir,anlatımları açıktır.
8. Doğa olaylarının oluşunu bildirirler.
9. Ahlak aşılarlar,ahlaklı olmayı öğretirler.
10. Bir veya iki cümleden meydana gelirler.
11. Bir çoğunda mecaz vardır.
12. Atasözlerinde söz sanatları vardır.
13. Kelimelerin yerleri değiştirilemez.Değiştirildiği zaman değişik anlamlar ortaya çıkabilir.
14. Denenmiş sözler olduğu için doğruluğu herkes tarafından kabul edilir.