Bir yerde küçük insanların, büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.
Dünyada üç şey saklanamaz: aşk, duman ve parasızlık!
Herkes yüzlerce hayat taşır. Ama, bunların sadece biri, hatırlanmaya değer. Bu, sizinki olabilir… Sakın harcamayın.
Bir kişiye balık verirsen, o gün karnını doyurursun. Balık tutmayı öğretirsen, her gün karnını doyurursun.
Kadına inanan, kendini aldatır. İnanmayan da kadını aldatır.
Bütün dünyada bir tek güzel çocuk vardır. Bütün annelerde ona sahiptir.
Derin olan kuyu değil kısa olan iptir
Fazilete giden kapiyi açmak güçtür…..
Kitapsız büyüyen çocuk, susuz yetişen fidana benzer. (Çin atasözü) İnsan bir kitabı her açışında yeni bir şey öğrenir.
Sevinçli anında kimseye vaatte bulunma. Öfkeli anında kimseye cevap verme.
Zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür.
Çok neşeli anınızda kimseye bir şey vaad etmeyin, çok öfkeli anınızda kimseye yanıt vermeyin.
Gülerken göbeği oynamayan adamdan kork
Çocuklarınız sizlerin değildir Onlar bizzat yaşamın çağrısının kızları ve oğullarıdır. Elinizden geçerler, sizden gelmezler… Eğer sizlerle birlikteyseler Bu sizindir anlamına gelmez! Onlara sevginizi verin, fikirlerinizi değil… Çünkü onların kendi fikirleri vardır Bedenlerini barındırın, ruhlarını değil… Çünkü ruhları bize ve hayallerimize Yasaklanan yarınlardadır… Sizler onlara benzemeye çalışın… Onları kendinize benzetmeye değil!
Tugbam sitesinde en güzel Amerikan Atasözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Amerikan Atasözleri Amerikalılara Ait Atasözleri Yabancı Atasözleri
Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir.
Birleşmek başlangıçtır, birliği sürdürmek gelişmedir; birlikte çalışmak başarıdır.
Cesur adamın bakışı, korkağı kılıcından daha çok düşman titretir.
Zorluk seni zorlayıncaya kadar, sen zorluğu zorla.
Balayı, genç gelinin omzunuzda ağlamayı bırakıp; ensenizde boza pişirmeye başladığı gün biter.
Bir kadının yüzündeki ifade,sırtındaki elbiselerden daha mühimdir.
Dehanın bir bölümü ilham,üç bölümü terdir.
Durgun sular derin akar.
Eski zaman genç kızı,utanınca kızarırdı;şimdiki genç kız,kızarınca utanıyor.
Kaybetmekten yılmayan,kazanmanın eşiğindedir.
Komşunu sev,ama bahçe duvarını yıkma.
Odununu kendi kesen,iki kere ısınır.
Sır dolu kalp zindan,kalbin sahibi gardiyandır.
Talih bir defa güldü mü,talaşla beyin arasında fark yoktur.
Hata işlemeyen hiçbirşey yapmıyor demektir
Kaybetmekten yılmayan, kazanmanın eşiğindedir.
Balık ve konuk üç günde kokar.
Bir insan sana “eşek ” derse umursama, ama 5 kişi sana “eşek” derse git kendine bir semer al.
Tugbam sitesinde en güzel Kazakistan Atasözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Kazakistan Atasözleri Kazakistan Atasözleri Kazak Türklerine Ait Atasözleri
Açın karnı doyar, gözü doymaz.
Önce düşün, sonra söyle.
Sakınan göze çöp batar.
Baş yarılır börk içinde, kol kırılır yen içinde.
Beş parmak bir değildir.
Birlik olmayınca, dirlik olmaz.
Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
Dostun bin ise azdır düşmanın bir ise çoktur.
İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik er kişinin karı.
Kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle.
Çok isteyen azı bulamaz.
Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.
Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır.
Altın pas tutmaz.
Hasta yatan ölmez eceli yeten ölür.
Boyuma göre boy buldum, huyuma göre huy bulamadım.
Yatan aslandan gezen tilki yeğdir.
Misafir kısmetiyle gelir.
Ağaç yaprağıyla güzeldir.
Misafirin yüzsüzü ev sahibini ağırlar.
Çocuğa iş buyur ardından sen git.
Ergen gözüyle kız, gece gözüyle bez alma.
Bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez.
Demir tavında dövülür.
Yiğit meydanda belli olur.
Ucuz etin yahnisi yavan olur.
Emanete hıyanet olmaz.
Açın karnı doyar, gözü doymaz.
Önce düşün, sonra söyle.
Sakınan göze çöp batar.
Baş yarılır börk içinde, kol kırılır yen içinde.
Beş parmak bir değildir.
Birlik olmayınca, dirlik olmaz.
Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
Dostun bin ise azdır düşmanın bir ise çoktur.
İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik er kişinin karı.
Kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle.
Çok isteyen azı bulamaz.
Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.
Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır.
Altın pas tutmaz.
Hasta yatan ölmez eceli yeten ölür.
Boyuma göre boy buldum, huyuma göre huy bulamadım.
Yatan aslandan gezen tilki yeğdir.
Misafir kısmetiyle gelir.
Ağaç yaprağıyla güzeldir.
Misafirin yüzsüzü ev sahibini ağırlar.
Çocuğa iş buyur ardından sen git.
Ergen gözüyle kız, gece gözüyle bez alma.
Bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez.
Demir tavında dövülür.
Yiğit meydanda belli olur.
Ucuz etin yahnisi yavan olur.
Emanete hıyanet olmaz.
Altay Türkleri Atasözleri
Gökte Tanrı, yerde Kağan.
Taze ota yağış gerek Küçük çocuğa yaramazlık gerek.
Sönen ateş yanmaz, ölen kişi dirilmez.
Yaşlının yanında alçak, itibarlının yanında mütevazi ol.
Barışçı başı kılıç kesmez.
Geniş ağaç ota zararlı, kötü kişi yurda zararlı.
Kötünün eline verene kadar, iyinin yoluna koy.
Kötü kişinin ayağı sekiz başı dokuzdur.
İyi misafir geldiğinde ev sahibi doyar.
Kendisiyle övünenin tabanı incedir.
Atmayanın oku altı kulaç.
Akıllı altı günde yapar, kurnaz beş günde yapar.
Çalışanın ağzı yağlı, Tembelin içi kuru.
Boş tenekenin sesi fazla, boş kişinin lafı fazla uzun olur.
Yürüme bilmeyen yolu bozar, söyleme bilmeyen sözü bozar.
Büyük söyleyen akşama yetmez, Geniş adımlayan eve ulaşamaz.
Öfkeliye kızma, sevinçliye sevinme.
Bilen kişiye bir söz, bilmeyene bin söz.
Elinle verdiğinde ayağınla dürtersin.
Kavgacının burnu kanlıdır.
Halkın kadını elbisenin düğmesi.
Anası kötünün kızını alma, kapısı kötünün evine gitme.
Soğukla savaşsan kulağın yok olur, beyle savaşsan başın yok olur.
Açın halini tok bilmez, fakirin halini zengin bilmez.
Zengin hediye verse sıyırıp alır.
Karacanın boynunu ok keser, yiğidin boynunu yokluk keser.
Beyin bildiğini kul da bilir, söylemeye gücü yok.
Geniş elbise yırtılmaz, Ata sözü bozulmaz.
Çok sözde hakikat yok, ata sözünde yalan yok.
Büyük sözde yanlış yok, ulu sözde ayıp yok.
Dil yarası iyileşmez, ağaç yarası iyileşir.
Tazeyken soğan da tatlı.
Demir olsa kısa kes, ağaç olsa uzun kes.
Ağacın çürüğünü kurt basar, kişinin yumuşağını söz bozar.
Acıkan kurt altını yer.
Deve kadar kötü düşünceden fare kadar iyi düşünce iyidir.
Ava gitsen akçe alma, avlanmadan önce iti besleme.
Kaşıkla yığsa kap dolar, taneyle yığsa yük olur.
Yeniyi süsleyerek giy, eskiyi tamir ederek giy.
Suyu görmeyince çizmeyi çekme.
Çok olup çöp olacağına az olup iyi olsun.
Dağ gibi kesmik olacağına, tabak kadar tane olsun.
Atılan ok taştan dönmez, giden elçi yoldan dönmez.
Tugbam sitesinde en güzel Kırgızistan Atasözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Kırgızistan Atasözleri Kırgızistan Atasözleri Kırgız Türklerine Ait Atasözleri
Evinin zenginliğini göçerken bilirsin.
Halkını özlemeyen yiğit olmaz, yerini özlemeyen hayvan olmaz.
Herkes her biri üçün, Her biri, herkes üçün.
Vatanına bağlanmayan halk olmaz, halkını sevmeyen yiğit olmaz.
Bahadır ölse, bir ölür, Korkak ölse, bin ölür.
Yiğit ölse adı kalır, korkak ölse nesi kalır.
Yiğit evde doğar, savaşta ölür.
Az kaygıyı aş bastırır, çok kaygıyı dost bastırır.
Yüz dost az, bir düşman çok.
Kaygı ömür bitirir, yalan bahtı bitirir.
İşi yürüyenin köpeği ot yer, işi yürümeyenin gelini hırsızlık yapar.
Kötü insan kendi kızkına kendi tükürür.
Su içtiğin kuyuya tükürme.
Doğru söz demiri keser, keskin söz kılıcı keser.
Sabrın sonu sarı altın.
Yedi defa ölçüp, bir defa kes.
Hakikat eğilir fakat kırılmaz.
Yiğit babasız olmaz, insan hatasız olmaz.
Sarhoşun gücü dilinde.
Kendi başındaki deveyi görmeyen, başkasının başındaki çöpü görür.
Aç gözlüden ayran istesen, paran var mı, der.
Danışılarak kesilen parmak ağrımaz.
Yedi milletin dilini bil, yedi türlü bilim bil.
İlmin padişahı, akıl; sözün padişahı atasözü.
Kavak gibi boy vereceğine, iğne gibi akıl versin.
Sağlam vücudun, ruhu da sağlam.
Kurnaz tilki, parasız kalmaz.
Zenginlik gaye değil, fakirlik ayıp değil.
Sofu soğan yemez, yiyince de kabuğunu bile bırakmaz.
Komşu iyi olursa, kör kız koca bulur.
Çağrılmamış konuk, süpürülmemiş yere oturur.
Çıktığın dağ yüksek ise, attığın taş uzağa gider.
Ecel gelince demir sandık giysi değil.
Tembele iş bulsan, kendine akıl öğretir.
Yağmur ile yer yeşerir, emek ile millet gelişir.
Kapısını görüp baş köşeye geç, anasını görüp kızını al.
Suyun girdabı, ihtiyarın bedduası tehlikelidir.
Şapka altında kurt yok deme, çene altında düşman yok deme.
Atına saygı gösteren, yaya gitmez.
Kurt yavrusu, köpek olmaz.
Bayram günü kadın alma, yağmurlu gün at koşturma.
İnsan istese taştan su, balçıktan gül çıkarır.
Güneş bekleyen soğuktan donar, zengin bekleyen açlıktan ölür.
Tugbam sitesinde en güzel Kuşlarla İlgili Atasözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Kuşlarla İlgili Atasözleri Kuşlarla İlgili Atasözleri Kuşlar İle İlgili Atasözleri
Horoz ötüp su içerse, yağmur yakındır. ( İspanyolca konuşulan ülkeler )
Kümes hayvanları kanatlarını gerince şiddetli yağmur bekle ( Hindistan)
Tavuk tek ayağını kaldırıp, başını kanadının altına sokarsa, yağmur yağacaktır. ( İran )
Çulluk çığırırsa, yağmur yakındır. ( İrlanda)
Kümesdeki kazlar güneyden kuzeye doğru yürürlerse yağmur yağacaktır. ( İran)
Kırlangıçlar yüksekden uçarsa, hava iyi olacaktır; alçaktan uçarsa yağmur yağacaktır. (İspanya, Fransa )
Turnalar yüksekten, ağır ve gagalarını tıkırdatarak uçarlarsa, sonbahar güzel olacak demektir. ( Rusya )
Ördekler uçmaktan ürküyorsa, yağmur yakındır. ( İngiltere)
Ördekler büyük ırmakları aşmak için uçarlarsa hava değişecek demektir; güneye doğru uçarlarsa hava soğuk olacaktır, kuzeye doğru uçarlarsa sıcak. ( A.B )
Tarla kuşu yükselinve hava güzel olur. ( Fransa ve Japonya )
Kargalar suya girerse, yarından önce yağmur yağar. ( İspanyolca konuşulan ülkeler)
Baharda leylekleri kuzeyde görürsen, öbür gün yağmur yağar. (Almanya, İtalya, Arap Ülkeleri ).
Tugbam sitesinde en güzel Karadeniz’e Özgü Atasözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Karadeniz’e Özgü Atasözleri Karadeniz Atasözleri Karadenize Özgü Atasözleri
Ananın koti (kötü) kızi olmaz, kaynananın ey (iyi) gelini: Anneler kızlarını hep överek evlendirirler ancak kaynanaların gelinlerinden memnun oldukları pek görülmez.
Arli arından korhar, arsuz da sanar ki benden korhiyer: Namuslu, saygın kişi, saygınlığını yitirmemek için, haklı da olsa arsız kişiye bulaşmak istemez. Arsız kişi onun kendisinden korktuğunu sanır.
Aşuh (âşık) gezgan (gezegen) olur, dertli söylagan (söylegen): Halk ozanları, diyardan diyara gezerek, duygularını sazla dile getirirler. Dertli kişi de, derdini anlatarak, içini dökerek rahatlamaya çalışır.
Ayın on beşi karanluğisa, on beşi aydinnuhtur: İnsanın üzüntülü, sıkıntılı günleri sürüp gitmez ardından güzel günler de gelir.
Bahar güneşi gelinıma, guz (güz) guneşi kızıma: Bahar ve yaz güneşi cildi çabuk yakar, esmerleştirir. Güz güneşi ise fazla etkili olmaz. Kızların beyaz tenli olması yöremizde beğenilen bir nitelik olduğundan anneler kızlarının yaz güneşinden yanmalarını istemezler. Ayrıca baharda işler daha çok olduğundan anneler, kızlarına kıyamazlar.
Bizim gelin hali (halı) geturur, gendi serar, (kendi serer) gendi oturur: Şaşkın ev sahibi, konuklarını değil de kendini ağırlar.
Dünya kadar malın olacağın, zerre kadar ihbalın (şans, talih) olsun: Varlıklı olup şanssız olmaktansa, yoksul olup şanslı olmak iyidir.
Fukareya (fukaraya) taş yohuşta yerişur (yokuşta yetişir): Şanssız, yoksul kişinin işi hep ters gider.
Gelin, kaynana toprağından yaradılmiştur: Gelinle kaynananın huyları birbirine benzer.
Hırhız (hırsız) hırhızdan çalar, Allah’ın güleceği gelur: Haksız kazanç, aynı yoldan geri çıkar.
Kahvenın da yuzi karadur ama yuz ağardur: Önemli olan dış görünüş değil, niteliktir.
Kızım seni, gelinim seni, beşiğin dibunda sinarım seni: Genç kızların, çocuksuz kadınların temiz ve düzenli olmaları kolaydır. Ancak çocuk sahibi olduklarında onlar da düzenlerini sürdüremezler.
Muhtar muhtar olmaz, koy (köy) muhtar olacah: Köyde birlik beraberlik, katılım olmazsa muhtarın çabası bir işe yaramaz.
Olisi (ölüsü) olan bir gun, delisi olan her gun ağlar: Yakınlarınızdan biri ölse, birkaç gün ağlarsınız, sonra acınız küllenir. Ama yakınlarınızdan biri deli olsa, bu durum hep gözünüzün önünde olur derdiniz her gün tazelenir.
Gozala (güzele) goz (göz) ağrisi bila yahişur: Güzel ne giyerse giysin yakışır.
Tağda (dağda) okuz, dugunda kız saraflanmaz: Dağdaki (yayladaki) öküz besili olur, alacak olan kişiyi yanıltır. Düğündeki kız da süslü, güzel giyimli olacağından, beğenen kişi yanılabilir.
Taş taşi, laf taşima: Laf taşımak, insan ilişkilerinde en büyük ahlak zayıflığıdır.
Yetim demiş “Ben gülarım”, Allah demiş “Ben nerdayım!..”: Yoksulun işleri hep ters gider, sıkıntı çeker, yüzü gülmez.
Ağa diya diya maldan, yiğit diya diya candan edarlar: Eloğlu insanı ağa, yiğit diyerek pohpohlar. Bundan hoşlanan kimse de ya malından ya da canından olur.
Eva lazım olan camiya haramdur: Bir kimsenin kendisine ve benimsediği yere gerekli olan şeyi, başkasına vermesi doğru değildir.
İşin yohuş (yokuş) tut da eniş (iniş) gelursa ihbala (şansa): Başladığın işin güç olacağını, zorluklarını düşünerek önlemini al. Engel çıkmazsa o da senin şansına.
Kurdun adi (adı) çıhar, tilki dünyayi yıhar: Öyle sinsi, kurnaz kimseler vardır ki, adı kötüye çıkmış kimselerden daha tehlikelidir.
Tugbam sitesinde en güzel Umut ile ilgili Sözler Umut Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Umut ile ilgili Sözler Umut Sözleri
* Umut insanı uyandıran bir rüyadır. Aristoteles
* Az kork, çok umut et; az ye, çok çiğne; az homurdan, çok nefes al; az konuş, çok anlat; az nefret et, çok sev ve en güzel şeyler seninle olsun. İskandinav atasözleri
* Umut fakirin ekmeğidir. Türk atasözleri
* Acılı bir hayatla hayatsızlık arasında bir seçim yapmamı söyleseler, hiç duraksamadan acılı hayatı seçerim. İnsanlar hayatın ne kadar kötü olduğunu söylerse söylesinler, ben umudumu asla kaybetmedim. Henüz nasıl umut kaybedileceğini öğrenmedim. William Faulkner
* Umut, uyanık adamın rüyasıdır. Aristoteles
* Umut sadece eziyetin süresini artırır. Friedrich Nietzsche
* Beraberinde getirdikleri umutlar ve korkularla akın akın gelen arzulara teslim olduğumuz sürece… kalıcı mutluluğa ya da huzura hiçbir zaman kavuşamayız. Arthur Schopenhauer
* insanların çoğu hayatlarının sonunda geriye dönüp baktıklarında molalarda yaşadıklarını görürler. Takdir etmeden ve zevk almadan geçip giden şeyin aslında hayatları olduğunu gördüklerinde şaşırırlar. Ve böylece umutlarla kandırılan insan ölümün kollarına koşar. Arthur Schopenhauer
* Gözlerin yaşları olmasa ruhun gökkuşağı olmazdı.Anonim
Tugbam sitesinde en güzel Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri
Edeb-Erkân Tasavvuf yolunun yolcusu, her an, uyurken, uyanıkken, kendisine kendisinden daha yakın olan Rabbinin huzurunda bulunduğunu hatırlayacak, bütün hareketlerini, sözlerini edebe uygun olarak yapacak, söyleyecektir. Direkler anlamına gelen “Erkân” sözü de yol törelerini bildirmektedir; bu bakımdan her hususta, tarikat erkânına da riayet etmesi gerektir. Bu çeşit harekette bulunmayanlar hakkında “Edeb-erkân bilmez” sözü kullanılır. * * * Edeb erenlere Bu deyim, biraz ayıp bir şey söyleneceği, toplulukta bahsedilmeme¬si gereken utanılacak bir söz edileceği zaman, “Hâşâ huzurdan, hâşâ huzurunuzdan, sözüm meclisten dışarı” deyimleri yerine kullanılır. * * * Edeb Yâ Hû Edebi edebsizden öğren * * * Tasavvufun en mühim unsurlarından biri, belki de birincisi “Edeb”tir. Tasavvufta edeb, her şeye ve her hususa teşmil edilmiştir.
Ehl-i irfan arasında aradım, kıldım taleb, Her hüner makbul imiş, illâ edeb, illâ edeb
sözü, sûfîlerin hareketlerinde en mühim şiardır. Canlıya, cansıza -ki zaten onlarca her şeyin canı vardır- insana, hayvana karşı sûfî, daima edebi koruyacaktır. Mesela kapı hızlı örtülemez; mümkün olduğu kadar sessiz örtülecektir. “Kapıyı kapat, kapattım” denemez; Allah kimsenin kapısını kapamasın, kapatmasın; “Kapıyı ört”, yahut “sırla” denecektir. Lambayı, mumu, elektriği söndümek sözü, edebe aykırıdır; kimsenin ışığı sönmesin; “Lambayı, elektriği dinlendirmek”, “Sırlamak” sözleri kullanılacaktır. Elektriği yakmak gibi bir sözde de anlam bakımından iltibas vardır; bu sözler yerine “uyarmak, uyandırmak” sözü söylenir. Hızlı konuşmak, birisi konuşurken sözünü kesmek, yahut bir başkasıyla konuşmaya kalkışmak, gizli konuşmak, kulağa bir şey söylemek, işaret etmek, bütün bunlar, edep haricidir. Gezerken yere, ayak sesi duyurmadan basılacaktır; çünkü yerin de canı vardır ve bizi başının üstünde taşımaktadır. Kapıdan içeriye girilirken, hele dışarıya çıkılırken arka dönülemez. Bunun için de ayakkabılar, dışarıya değil, içeriye doğru çevrilir; dışarıya çevirmek, git, bir daha gelme demektir. Odadan çıkılırken de arka çevrilemez, uyuyan kişinin uyandırılması gerekirse, hafifçe yastığına, parmaklarla vurularak ve hafif sesle “Agâh ol erenler” denir, bu suretle uyandırılır. Yatan, yastığını öpüp yorganıyla da görüşerek, yani üste gelen ucunu öperek sağ yanına yatar; kalkarken de böyle kalkar. Bir şey alınır, verilirken mutlaka onunla görüşülü, yani hafifçe bir yanından öpülü, yahut öpülü gibi dudağa götüülü. Yemek yenirken ağız şapırdatılmaz; çay, kahve içilirken ses çıkarılmaz. Fincan, kadeh, tabağa konurken görüşülerek ve ses çıkarmadan konur; alınırken de görüşülerek alınmıştır zaten. Gülünürken kahkaha, edebe aykırıdır. Bir yere gidilip makam sahibiyle görüşüldükten sonra yerine diz çöküp oturana makam sahibi “Aşk olsun” deyince gelen kişi, yere şükü secdesi eder ve “Eyvallah” der. Kalkarken de öyle kalkar. Hasılı tasavvuf ehli, her halini daima gören, bilen sahibinin, Rabbinin murakabası altındadır; bu yüzden de her hususta edebe riayet etmesi şarttır. iktizâ ederse sûfî, müşit, yahut tarikatte ulu tanınan birisi tarafından “Edeb Yâ Hû” diye uyandırılır. Hemen her dergâhta da ta’lıyk, yahut Celi sülüsle yazılmış bir “Edeb Yâ Hû” levhası bulunur.
Gaybî Sun’ullah, bir şiirini,
Edebdir tac-ı Rabbânî, komazlar her başa ânı, Olagör Gaybî ruhanî, edeb gözle, edeb gözle
beytiyle bitirir . “Edebi edebsizden öğren” atasözü de edebe riayet etmeyenlerin sözlerinden, hareketlerinden ibret alınmasını öğütleyen bir atasözüdü.
Tugbam sitesinde en güzel Atasözleri – Kalıplaşmış Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Atasözleri – Kalıplaşmış Sözler
Atasözleri
Ömer Asım Aksoy,atasözlerinin tarifini şöyle yapmıştır: ”Atalarımızın, uzun denemelere dayanan yargılarını genel kural,bilgece düşünce ya da öğüt olarak düsturlaştıran ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş sözlerdir.”
Türk kimliğine ait ilk atasözü kitabı, Fatih’teki Millet Kütüphanesi’nde bulunan “Teshil” adlı tıp kitabın sonuna eklenmiş el yazısı ile kaydedilen bir risalede yer almaktadır.Toplam 698 adet olup; yazılış tarihi itibariyle hicri 885,miladi 1420 yıllarına denk düşmektedir.
Atasözlerinin özellikleri şöyle sıralanabilir:
1. Halkın düşüncesini anlatır. 2. Ulusaldırlar. 3. Kişinin ruhuna hitap ederler. 4. Kesin tavırlıdırlar. 5. İnandırıcıdırlar. 6. Geniş halk kitlelerinin yüzyıllardan beri geçirdiği denemelerden ve bu denemelerden oluşan düşüncelerden doğmuşlardır. 7. Yalın sözlerdir,anlatımları açıktır. 8. Doğa olaylarının oluşunu bildirirler. 9. Ahlak aşılarlar,ahlaklı olmayı öğretirler. 10. Bir veya iki cümleden meydana gelirler. 11. Bir çoğunda mecaz vardır. 12. Atasözlerinde söz sanatları vardır. 13. Kelimelerin yerleri değiştirilemez.Değiştirildiği zaman değişik anlamlar ortaya çıkabilir. 14. Denenmiş sözler olduğu için doğruluğu herkes tarafından kabul edilir.