Atilla Olgaç 28 Temmuz 1944 İstanbul doğumludur.Atilla Olgaç Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Yüksek Bölümü mezunu.Atilla Olgaç Kıbrıs Barış Harekatına katılmıştır. Gazi ünvanı olan tek sanatçıdır.
Atilla Olgaç Televizyon dizisi Kurtlar Vadisi’nde Kılıç rolü ile yer almıştır.
Atilla Olgaç Yaptığı On Rum’u öldürdüm açıklamasıyla gündeme bomba gibi düşmüş ve rumların büyük tepkisine neden olmuştur. Ayrıca bu açıklaması ile bazı türk mizah dergilerine de kapak olmuştur. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı, söylediği sözlerle ilgili olarak Atilla Olgaç’la ilgili soruşturma başlattı. Sözleri tepki toplayınca sözlerini geri almıştır. Ve espri yaptığını söylemiştir.
1958 yılında İstanbul’da doğdu. 1980 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. 1987 yılında aynı bölümde “XVI. Asra Kadar Anadolu Sahası Mevlevilerinde Edebi Tasvirler” konulu teziyle doktora çalışmasını tamamladı. Halen aynı fakültenin Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
1994-1995 yıllarında Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu “Türk Dünyası Edebiyat Terimleri Komisyonu” üyeliği yaptı. Ayrıca 1995 yılından beri de Osmanlı Araştırmaları Dergisi’nin editörlüğünü yapmaktadır.
Atilla Koç ; Türkiye 59. Hükümet Kültür ve Turizm Bakanı, TBMM 22. ve 24. Dönem AKP Aydın milletvekillerindendir.
Atilla Koç, orta öğrenimini İzmir Özel Türk Koleji’nde tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan Koç, Ulubey, Nusaybin ve Bayındır’da kaymakamlık, Siirt ve Giresun’da valilik, Konya’da Emniyet Müdürlüğü yaptı.
Bir dönem Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in Genel Sekreterliğini de üstlenen Koç, İçişleri Bakanlığı Müşavirliği ve Refahyol Hükümeti nde Başbakanlık Müsteşarlığı görevinde bulundu.
3 Kasım 2002 seçimlerinde AKP’den milletvekili seçilen Koç, 21 Şubat 2005’te Erkan Mumcu’dan boşalan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na atandı. Evli ve 3 çocuk babasıdır.
Atilla Sandıklı 1957 yılında İzmir’de doğdu. 1976 yılında İzmir Atatürk Lisesi’nden mezun olduktan sonra Kara Harp Okulu’na girdi. Sırasıyla Kara Harp Okulu, Kara Harp Akademisi ve Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde eğitimine devam etti. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ve Marmara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Enstitüsü’nde doktora derslerine iştirak etti.Atilla Sandıklı İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde doktora eğitimini tamamladı. 2010’da Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği Anabilim dalında doçent oldu.
Atilla Sandıklı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çeşitli kademelerinde karargâh subayı ve komutan olarak görev yaptı. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’nde müşavirlik, Harp Akademileri Komutanlığı’nda uluslararası ilişkiler öğretim üyesi ve uluslararası ilişkiler bölüm başkanlığı görevlerinde bulundu.
Atilla Sandıklı Harp Akademileri Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin kuruluşunda görev aldı ve bir süre bu enstitünün müdürlüğünü yaptı. Kur. Kd. Alb. rütbesinde kendi isteğiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden emekli olduktan sonra Türkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM’ın kuruluşunda genel müdür olarak görev aldı ve bu merkezi kurdu. Bu görevi ve Stratejik Öngörü Dergisi’nin editörlüğünü 4 yıl sürdürdü. TASAM’dan ayrıldıktan sonra Türkiye’nin akil adamlarını bir platform içinde bir araya getirmek maksadıyla Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’ni (BİLGESAM) kurdu. Halen BİLGESAM başkanlığı görevini sürdürmektedir.
Atilla Sandıklı Çok sayıda ulusal ve uluslararası sempozyum ve kongrenin düzenlenmesinde birinci derece görevler üstlendi. Çeşitli makaleleri ve 15 kitabı yayınlandı. Askeri ve sivil yaşantısında madalya dahil çok sayıda başarı ödülü aldı.
Atilla Sandıklı İngilizce ve Fransızca bilen Atilla SANDIKLI evli ve iki çocuk babasıdır.
Atilla Yayla, 3 Mart 1957 Kırşehir doğumlu. Türk siyaset bilimci, akademisyen.
Atilla Yayla, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden lisans (1980), yüksek lisans (1982), doktora derecesi aldı (1986). Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı (1986-2000) Profesör Yayla Gazi Üniversitesinde uzun yıllar öğretim üyesi sıfatıyla bulunmuştur. TDV, LDT, TSİD, MontPelerin cemiyeti gibi kurumlarda üyelikleri vardır. Liberal Düşünce Topluluğu kurucularındandır ve uzun süre başkanlığını yürütmüştür. Yorktown Internet University ve Center for New Europe üyesidir. Britanya ve ABD’de birkaç defa farklı üniversitelerde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bulunmuştur. Yeni Şafak ve Zaman gazetelerinde düzenli yazıları yayınlanmaktadır. İngiltere Buckingham üniversitesinde misafir öğretim üyeliği yapmıştır. Atilla Yayla, Sinan Çetinle birlikte Plato Film Okulu’nu meslek yüksek okuluna dönüştürerek,Gazi üniversitesi öğretim üyeliğine son vermiştir. Halen Plato Meslek Yüksekokulu Müdürlük görevini yürütmektedir.
Atilla Yeşilada Global Menkul Değerler eski strateji uzmanı..Atilla Yeşilada Halen CNBC-e’de borsa ve finans konusunda yorum yapıyor.. Atilla Yeşilada NTVMSNC’de de yazıyor..
ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var sımsıcak bir merhaba diyecektim başımı usulca dizine koyacaktım dört gün dört gece susacaktım yağmur sönecekti yanacaktı sameland seferden dönecekti duvardaki saat duracaktı kalbim kendiliğinden duracaktı ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var emperyal otelinde bu sonbahar bu camların nokta nokta hüznü bu bizim berheva olmuşluğumuz bir nokta bir hat kalmışlığımız bu rezil bu çarşamba günü intihar etmiş kötümser yapraklar öksürüklü aksırıklı bu takvim ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var sesleri liman sislerinde boğulur gemiler yorgun ve uykuludur sabahtır saat beş buçuktur sen kollarımın arasındasın onlar gibi değilsin sen başkasın bu senin gözlerin gibisi yoktur adamın rüyasına rüyasına sokulur aklının içinde siyah bir vapur kıvranır insaf nedir bilmez otelin penceresinde duracaktın şehri karanlıkta görecektin karanlıkta yağmuru görecektin saçların ıslanacak ıslanacaktı kış geceleri gibi uzun uzun tek damla gözyaşı dökmeksizin maria dolores ağlayacaktı istanbul’u yağmur tutacaktı bütün bir gün iş arayacaktım sana bir türkü getirecektim kulaklarımız çınlayacaktı emperyal oteli’nin resmini çektim akşam saçaklarından damlıyordu kapısında durmanı söylemiştim yüzün zambaklara benziyordu cumhuriyet bahçesi’nde insanlar geziyordu tepebaşı’ndaki küçük yahudiler asmalımesçit’teki rum kemancı böyle rüzgarsız kalmışlığımız bu bizim çektiğimiz sancı el ele tutuşmuş geziyordu gazeteler cinayeti yazıyordu haliç’e bir avuç kan dökülmüştü emperyal oteli’nde üç gece kaldık fazlasına paramız yetmiyordu gözlerin gözlerimden gitmiyordu dördüncü gece sokakta kaldık karanlık bir türlü bitmiyordu sirkeci garı’nda sabahladık bilen bilmeyen bizi ayıpladı halbuki kimlere kimlere başvurmadık hiçbiri yüzümüze bakmıyordu hiç kimse elimizden tutmuyordu ben hiç böylesini görmemiştim vurdun …. kanıma girdin ….. kabulümsün.
Gözlerin, gözlerime değince, felaketim olurdu, ağlardım Beni sevmiyordun, bilirdim Bir sevdiğin vardı, duyardım Çöp gibi bir oğlan, ipince Hayırsızın, hayırsızın, biriydi fikrimce
Ne vakit, karşımda görsem Öldüreceğimden korkardım Felaketim olurdu, ağlardım Ne vakit, Maçka’dan geçsem limanda, hep gemiler olurdu, ağaçlar, kuş gibi gülerdi, Sessizce bir cigara yakardın parmaklarımın ucunu yakardın Kirpiklerini eğerdin, bakardın Üşürdüm, içim, ürperirdi Felaketim olurdu, ağlardım, Akşamlar, bir roman gibi biterdi Jezabel, kan içinde yatardı Limandan bir gemi giderdi, sen, sen kalkıp ona giderdin Benzin, mum gibi giderdin, sabaha kadar kalırdın,
Hayırsızın, biriydi fikrimce, güldü mü, cenazeye benzerdi Hele, seni kollarına aldı mı, felaketim olurdu, ağlardım, ağlardım …
AYSEL GİT BAŞIMDAN Aysel git başımdan ben sana göre değilim Ölümüm birden olacak seziyorum. Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim Aysel git başımdan istemiyorum.
Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün Dağıtır gecelerim sarışınlığını Uykularımı uyusan nasıl korkarsın, hiçbir dakikamı yaşayamazsın. Aysel git başımdan ben sana göre değilim. Benim için kirletme aydınlığını, hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Islığımı denesen hemen düşürürsün, gözlerim hızlandırır tenhalığını Yanlış şehirlere götürür trenlerim. Ya ölmek ustalığını kazanırsın, ya korku biriktirmek yetisini. Acılarım iyice bol gelir sana, sevincim bir türlü tutmaz sevincini. Aysel git başımdan ben sana göre değilim. Ümitsizliğimi olsun anlasana hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Sevindiğim anda sen üzülürsün. Sonbahar uğultusu duymamışsın ki içinden bir gemi kalkıp gitmemiş, uzak yalnızlık limanlarına. Aykırı bir yolcuyum dünya geniş, Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki. Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş. Sakın başka bir şey getirme aklına. Aysel git başımdan ben sana göre değilim, ölümüm birden olacak seziyorum, hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim. Aysel git başımdan seni seviyorum…