Posts Tagged ‘baktım”’

Kozasında kaldı kelebek

Cuma, Haziran 22nd, 2012
KOZASINDA KALDI KELEBEK

Sessizce geldim
Hiç sesim çıkmadı baktım her yana
Sus pus gönüller
Bir şaşkınlık mı bu
Yoksa yaşanmışlıkların suskunluğu mu?
Sessizce baktım her yana
Susmuştu herkes
Ne de olsa kabulümüz der gibi
Olmaz, bu suskunluk kötü
Hırçınlık içimizde
Karanlık gecelerde hüsranlar
Hep bizde an ve an yaşanılanlar
Soğuk rüzgâr titretti içimizi.

Kuş misali olsak
Uçsak bilinmeyen diyarlara
Sahilde uzansak sorgusuz sualsiz
Kanat açsak hür kelebekler misali
Kim kırdı kolunu kanadını
Dün niye yoktun sen
Nerdeydin kimlerde saklandın.
Kozanda çıkacaktın hani
Kelebek gibi uçacaktın
Kanat vuracaktın özgürlüğüne
Kozandan çıkmadın kelebek.

Bitkinlik, yorgunluk, yokluk,
Savaş devam ederken yüreğinde
Düşlerini gömdün
Kimse görmedi seni
Sen kaldın kozanın içinde;

Çıkabilseydin eğer
Uçardın ya… yoktu kanadın
Hayaller öyle çok ki
Uçmak kadar güzeldi yaşamda kalabilmek
Onu da başaramadı kelebek.

Sessizce aldım avuçlarımda kaldı öylece….

Sevgi Duvari…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa

Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi

Dilimizde akşamdan kalma bir küfür

Salonlar piyasalar sanat-sevicileri

Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni

Yakanda bir amonyak çiçeği

Yalnızlığım benim sidikli kontesim

Ne kadar rezil olursak o kadar iyi

Kumkapı meyhaneler…ine dadandık

Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisi

Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar

Sabahlan açıklarda bulurlardı leşimi

Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri

Çöpçülerin elleriyle okşardım seni

Yalnızlığım benim süpürge saçlım

Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

Baktım gökte bir kırmızı bir uçak

Bol çelik bol yıldız bol insan

Bir gece Sevgi Duvarını aştık

Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki

Başucumda bi sen varsın bi de evren

Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi

Yalnızlığım benim çoğul türkülerim

Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

Can Yücel

Atatürk benim başöğretmenim şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Başöğretmenim Şiiri
Atatürk Benim Baş Öğretmenim



Başöğretmenim

Atatürk benim
Başöğretmenim.
Ne öğrendimse
Ondan öğrendim

Baktım ki asker,
Ben de askerim,
Kars’ta Kore’de
Nöbet beklerim…

Baktım kürsüde,
Nutuk söylüyor,
O’nun sesini,
Dünya dinliyor.

Ne heyecanlı
Ne heybetli O,
Türk tarihinde
En kudretli O.

Tarih okudum,
Baktım başa O.
Her iyi işte,
Her savaşta O.

Bu devrimleri
Hep O düşünmüş,
Milleti için,
Ağlamış gülmüş.

O semamızda
Ebedi güneş,
O gönlümüzde
En harlı ateş.

Çocuk kalbimle,
İlk O’nu sevdim.
Atatürk benim,
Başöğretmenim…

Turan GÖKMENOĞLU

Ahmet Haşim Parıltı Şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Parıltı Ahmet Haşim
Ahmet Haşim Parıltı
parıltı şiiri Ahmet Haşim

Parıltı

Ateş gibi bir nehir akıyordu
Ruhumla o ruhun arasından
Bahsetti derinden ona halim
Aşkın bu unutulmaz yarasından.
Vurdukça bu nehrin ona aksi
Kaçtım o bakıştan, o dudaktan
Baktım ona sessizce uzaktan
Vurdukça bu aşkın ona aksi…

Aldırmazlık İle İlgili Şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aldırmazlıkla İlgili Şiirler

Aldırmazlık Şiirleri

Aldırma Şiiri
Olsun..
Bu sevdada böyle bitsin
Ölüm yok ya bunun ucunda
Üzülürmüşüm, ağlarmışım
Boş ver..
Ne çıkar ki benim ağlamamdan
Koca koca ağaçlar bile
Ağlamıyorlar mı dalı kırıldığında?
Olsun ..
Bu sevdada böyle bitsin
Kahırlanırmışım, kahrolurmuşum
Alkol duvarını aşarmışım
Boş ver..
Dikenli dalda gülüm
Aldırma…
Çek bir kalem
Bir lokmaydı yedik
Bir yudumdu içtik
Pekmezsiz kar helvası tadımında
Tatsız, tuzsuz bir şeydi
De geç…
Ne yapabilirim ki?
Kocaman bir hiç
Çünkü bilirim,
Ölsem öldüğümle kalacağım
Sevdiğimle kaldığım gibi…

Mehmet Tuncer

Aldırma gönül aldırma şiiri
parmaklarını kaldırıp
bayrağı sallamak olmasın ünün
toprağa bir fidanmı diktin,bir karışmı ekledin
sallama gönül sallama

mevcut olduğun kudret damarlarında
yediğin önünde yemediğin arkanda
bilmem ki hala elden ne beklersin
uyanma gönül uyanma

güneş doğudan doğar
battığı yeri sanma
ne doğusu kaldı cihanın ne batısı sana
kandırma gönül kandırma

ortalık sesiz saman üstte
suyu durgun mu,akmaz mı sanırsın
fırtana öncesi sessizlik bu hava
su uyur düşman uyumaz unutma
davranma gönül davranma

omuz omuza savaştık ta
şimdi bana gerimi satarsın,
alıştık nasılsa deyip kulakmı tıkarsın
bana dokunmayan yılan bin yılmı yaşasın
saklanma gönül saklanma

mirasınlamı övünürsün
bir mezar taşından başka
parsel parsel eğlenmiş,sayılı
bir avuç pamuk,bir metre kumaştan
geriye neyin kalır ki başka
bırakma gönül bırakma

her halk hakkettiği gibi yaşasada
üzgünüm,yaşta yanıyor kurunun yanında
benden alıp bana satmayasın
içimde kalmasın diye yazıyorum bende
inanma gönül inanma

iyi bir izleyici olmaktansa
kötü bir oyuncu olmayı seçtim
seçim benim cezamıda kendim çekerim
korkma gönül korkma
sen en iyisi bana
aldırma gönül aldırma

Orhan Yılmaz

ALDIRMA GÖNÜL ALDIRMA

Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül, aldırma

Dışarda deli dalgalar
Gelip duvarları yalar
Seni bu sesler oyalar
Aldırma gönül, aldırma

Görmesen bile denizi
Yukarıya çevir gözü
Deniz dibidir gökyüzü
Aldırma gönül, aldırma

Dertlerin kalkınca şaha
Bir sitem yolla Allah´a
Görecek günler var daha
Aldırma gönül, aldırma

Kurşun ata ata biter
Yollar gide gide biter
Ceza yata yata biter
Aldırma gönül, aldırma

Aldırma Reis

Sen içerdeyken ben
Sinemalara gittim
Bütün filmlerini seyrettim
O sevdiğimiz artistin
Sen içerdeyken ben
Vita kutularında çiçek yetiştirdim
Sokakta top oynadım çocuklarla
Ayakkabılarımı eskittim
Güneşe karşı durdum sabahları
Geceleri bir başıma yıldızları bekledim
Annenin gönlüne su serptim
Aldırma dedim aldırma
Bir şarkı söyle, bir dilek tut herkes için
Bir ada rüzgarı gibi
Sürtünerek geç hayata
Bir sarmaşık gibi tutun
Ve değer ver hatıralara
Aldırma dedim
Sen annesin, aldırma

Sen içerdeyken ben
Kiramı ödedim, pijamalarımı giydim
Haber bültenlerini izledim
Gazetelerden kupon kestim
Sen içerdeyken ben
Sigara içtim, öksürdüm
Otobüse bindim
Fotoğraflarımıza baktım
Acıyan yanlarımı körelttim
Deniz kıyısında yürüdüm
Manavdan soğan aldım
Yeni çıkan şarkıları dinledim
Kafeste beslediğimiz kuşu saldım
Islık çaldım
Sen içerdeyken ben
Hep uyandım, sayıkladım
Kanadım boyuna
Takvimler aldım
Her gün bir yaprağını kopardım
Deli ayrılığın

Sen içerdeyken ben
Gömleğimi ütüledim
Sobada elimi yaktım
Bir şiir yazdım
Bir hercai menekşe aldım çiçekçiden
Hani o alnına kader değmiş
Hani o dudaklarına deniz tuzu dokunmuş
Hani o erken vurulmuş
Gençliğimiz gibi dağıldım
Sen içerdeyken ben

Bir adını söyleyemedim
Şöyle bağıra bağıra
Bir yüzünü göremedim
Görüş günlerinde
Bir de eline değemedim
Bir de yüreğine
Şöyle kucaklayamadım bir de
Ölümüne

Sen içerdeyken ben
Kapı kapattım, pencere açtım
Mutfakta oyalandım
Kanepede yattım
Hatta bir yolluk aldım odaya
Çok da kulak asmadım
Çok da koymadı bu bana
Alt tarafı içerdeydin
Alt tarafı bir yanımı alıp götürmüştün
Bir yanımı
Yani adamlığımı
Yani gözlerimin ferini
Yani canımı
Alt tarafı şarkılar ölecekti
Alt tarafı kanayacaktı kalbim
İşte sensiz
İşte nefessiz
İşte kimsesiz bir sesti alt tarafı
Her tarafım

Yıldızlar yine oradaydı oysa
Yazdıklarım
Gözden kaçan o defter yapraklarında
Boşver 128
Hayat bir gemi
Yürüt onu göreyim seni
Boşver 128
Boşveriyor ya
Aldırma reis
Reis aldırmıyor ya

Bir adını söyleyemedim
Şöyle bağıra bağıra
Bir yüzünü göremedim
Görüş günlerinde
Bir de eline değemedim
Bir de yüreğine
Şöyle kucaklayamadım bir de
Ölümüne

Sen içerdeyken ben
Vitrinlerin önünden geçtim
Minibüs duraklarında bekledim
Simitçilerle yarenlik ettim
Üstüme bir ceket aldım
El tezgahlarında kitaplara baktım
Sen içerdeyken ben
Hiç oturup ağlamadım
Hiç karartmadım umudu
Hiç bulandırmadım onuru
Öyle dimdik durdum ortada
İşte burada ulan işte burada
Böyle burada
Hiç yıkılmadan
Hiç utanmadan
Ve hiç unutmadan

Sen içerdeyken ben
Gülen resmimi yaptırdım
Sokaktaki ressama
Her zaman yaptığım gibi
Buzdolabını ayağımla kapadım
Parkların banklarına adını kazıdım
Adını kazıdım duvarlara
Adını, adımın yanına yazdım
Hiç unutmadım, utanmadım
Korkmadım
Parmaklarımı şıklattım Fidayda’da
Hani vardı ya
Fidayda’da hanım kızım Fidayda
Gelip geçen her tren bağırtısında
Kalkıp aynaya baktım sonra

Sen içerdeyken ben
Perdeleri hiç kapatmadım
Hiç bakmadım arkama
Başını ellerinin arasına alan
Üç-beşinin arasında olmadım
Öyle bıraktığın gibi
Öyle yaşadığımız gibi yaşadım
Sen içerdeyken ben

Bir adını söyleyemedim
Şöyle bağıra bağıra
Bir yüzünü göremedim
Görüş günlerinde
Bir de eline değemedim
Bir de yüreğine
Şöyle kucaklayamadım bir de
Ölümüne
Sen içerdeyken ben…

İbrahim Sadri

Cahit Sıtkı Tarancı Kısa Şiirleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Cahit Sıtkı Tarancı Kısa Şiirler


Cahit Sıtkı Tarancı Kısa Şiir

Yalan Dünya

İlk günden alıştığımız emektar dünya,
Anne yüzünde dost yüzünde evlat yüzünde.
Her sabah yeniden başlayan şeye doymadık,
Düşümüz gerçeğimiz ne varsa yeryüzünde.

Gökyüzü belledik şu ürperen maviliği,
Başımız darda kalınca el açtığımız yer.
Gökyüzüdür avutan akıllıyı deliyi,
Gökyüzünde bulutlar uçurtmalar ümitler.

Her mevsimiyle insanı ayrı ayrı saran,
Bunca güzelliği nasıl koyup gideceğiz.
Yaman çalacak o çalmayası saat yaman,
Geçmiş ola bir kez yumuldu mu gözlerimiz.

Esmer Güzeli Yarim

Bu meltemli geceler,
Su sesi, ayışığı,
Uzayan türküleri
Cırcır böceklerinin,
Bu cümbüş, bu muhabbet
Bu tatlı uykusuzluk,
Hep senin şerefine,
Esmer güzeli yarim.

Aşk İle

Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut
Unut diyor o güzel günleri unut
Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman
Kuşlar av peşinde balıklar pusuda
Çok gerilerde kalmış çıktığım liman
Yok görünürde sığınacak bir ada

Baktım ki musibet gün gelip çatmış
Yolcusunda tayfasında şafak atmış
Ne yelken kâr eder ne kürek ne istim
Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi
Aşk ile koskoca dağları düz ettim
Avladım sonunda o civân kekliği

Can Yoldaşı

Can yoldaşın olmazsa olmasın
Yalnızım diye hayıflanmayasın,
Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi
Bir anne şefkatine musavi.
Üç adım ötede deniz
Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz.
Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara
Ağac yaprak verir, sır vermez rüzgara
Ve kış yaz,
Dalda kuş eksik olmaz
Dağ başında duman
Yalnızlık nedir göreceksin
olduğun zaman.

Bir Güzel

Bir güzel bilirim, bir daha bilmem
Onda gör cilve nedir, eda nedir
Öyle satar kendini dirhem dirhem
Ondan bu gönül deli divanedir

Nerden çattım böylesi bir güzele
Netsem, neylesem o kız geçmez ele
Kaptırdım kendimi bir kere sele
Bana sor dalga nedir, kaya nedir

Gündüz işimde beni şaşkın eder
Gece düşümde beni çılgın eder
Ayrılığı başımdan aşkın eder
Bir sevda ki yanmaktan başka nedir?

Gündüz

Ey sâkin suları karıştıran el,
Balıklara huzur vermiyen dalgıç,
Ey zenginle fakir, çirkinle güzel
Arasında keskin parlayan kılıç.

Gündüz, ey sızlayan kalb, ağrıyan diş,
Ey yaşamaktaki tükenmez tasa,
Git sor niçin sana düşman kesilmiş,
Geceden geceye uçan yarasa.

Bir Lahzam

Aynadaki aksim, gölgem, bir de ben.
Var mıdır, yok mudur onlar sahiden?
Aşina değiller çektiklerime;
İçlerinden biri gelse yerime.

Ben bir gölge olsam, yahut bir hayal,
Onlar gibi hissiz, onlar gibi lal.
Olsa bütün ömre bedel bir lahzam;
Var görünsem, onlar gibi yok olsam!

Kar Ve Ben

Esiyor tane tane yine beyaz bir rüzgar.
Söyleyin hangi kuşun kanatları yolundu?
Yine hangi ağaçtan döküldü bu yapraklar?

Yağan beyaz bir sükut, bir mahşerdir sanki kar!

Bir hicret sevdasıdır ruhumu sardı yine.
Ruhum gibi pervasız yoldaşlar da bulundu.
Ruhum karıştı gitti bu kar tanelerine;

Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine.

Enterasan Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Enterasan Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Enterasan Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Enterasan Sözler
Anlamlı Enterasan Sözler,

En Güzel Enterasan Sözler;

Bİz 3 kİşİyDiK BeN KeYfİm wE kAhYaSı …. (KaÇıRdInIz) bİz yİnE 3 kİşİyİz bEn. TePeM.We tAsI AtTıTmAyInIz… HAtİcE KüÇüK 😀

Ben güzele güzel demem kafam güzel olmayınca

Pinokyoyu yapan gepetto değilim ki her odunu adam edeyim:)))

Soğuk denen bir şey yoktur sadece sıcaklığın yokluğudur.

Her şeyi bilmene gerek yok haddini bil yeter

Gel ne olursan ol gene Gel! ama Ben Mevlana Değilim ADAM OL DA GEL!!

Beni kaybetmeyi seçeni ben kazanmak için uğraşmam…

Alkol gbisin seninle ancak kafa bulabilirim!…

Her doĞruyu sÖylemek doĞru deĞildir….

Senin hava attĞIN yerde benim rÜzgarIm eser.

Hayat 3,5 ile 4 arasında geçer.Ya 3,5 atarsın yada 4-4 lük yaşarsın…

Hissediyorum öyleyse varım.

Babama değerimi sordum; dünyalar kadar dedi. dünyanın değerini sordum; beş para etmez dedi .

Hakkımı aradım meşgul çıktı.

Bitkisel hayata girdim, maksat yeşillik olsun

Her problemin bir çözümü vardır.fakat asıl sorun çözmenin zaman almasıdır…

Sabrın sonu reset’tir.

Ne kadar az dusunursen hayatta o kadar basarili olursun

İşi olmayan giremez çünkü içerde yeterince işsiz var

Sevgili gelecegim, ben postaneye kadar gidiyorum. gelirde evde bulamazsan, anahtar
paspasin altinda.

Acele mail’e virüs karisir

Kadın hakkı diye birşey olmaz. hakkı erkek ismi…

İlk bakışta aşık olmamak için iki kere baktım.

Gelecek bizim de. yaaaa gelecek nerede.

Eğer bir sorun varsa, kesin çözümü de vardır. çözümü yoksa zaten sorun değildir!

Uzun olan kuyu değil , kısa olan iptir!!

Sen seni bil sen seni sen seni bilmezsen patlatırlar enseni

Nazar etme ne olur, gasp et senin de olur..

Hor görme grabi,zor atlattı gribi

Sakla samanı inekler yesin.

Sabır taşı depremden değil acıdan çatladı!

Hayatta dik durmayı öğren maksat gölgenin imajı düzelsin…

Yazılıdan sıfır aldım ama önemli olan katılmaktı.

Aşkta zafer kazanan, kaçıp giden erkektir.

Çok sıkı bir şekilde denetlendiği sürece, özgür ifadeden yanayım.

Siyasi partilere bayılıyorum. İnsanların siyasetten konuşmadığı tek yer orası kaldı.

Murathan Mungan sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Murathan Mungan sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Murathan Mungan sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Murathan Mungan sözleri
Murathan mungan şiirleri
Murathan Mungan yazıları
en güzel Murathan mungan sözleri

“ Nur içinde yat kalbim,
Ben katilini çok sevdim…“

Bir tek gece vardır insanın hayatında. Ömür boyu sürer nöbeti. Bu da öyleydi. İyi ol, sağ ol, uzak ol. Ama bir daha görme beni!

“ben sende bütün aşklarımı temize çektim”

“hayat bazılarına mutsuz olmakla duygusuz olmak arasında bir tercih hakkı tanır, daha fazlasını değil”

“ben 50 yıldır çocukluğuma ‘çocuğum’ gibi baktım”

“Kimse benim kadar sevmedi” diye bağırıyordu adam. Gözlerin geldi aklıma gülümsedim, geçtim.

Sessizliğe borcum var, birkaç kelime.

Kanayan yaralarına, kan dursun diye başka bedenler basarsan, mikrop kaparsın.

Şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza. Biliyorum ne sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana.