Tesadüf ya, yıllardan sonra seni tekrardan gördüm Geçen gün, geçen zaman seni ne çok değiştirmiş Elin elini tutmuş bir de erkek çocuk gördüm Demek ki son aşkın şirin bir meyvesini vermiş
Otuz metre ileriden aheslice yürüdünüz Bir an dayanamayıp, koşup gelmek istedim Lakin, siz ne benim karım, ne de çocuğumdunuz Ve herşeyden habersiz yürüdünüz sakin sakin
Çocuğun da sana benziyor, senin kadar güzel Saçları siyah, yanağı al…Burnu sen değilsin Görmedim ama, belki de babasına çekmiş Bırak şimdi babasını ..Sen, hala çok güzelsin
Hani bizim de böyle çocuğumuz olacaktı Hani kaşları saçları sana, burnu da bana Hani gözü sana, eli bana benzeyecekti Hani, elinden tutup gezdirecektik parkları
Böyle olmadı bir tanem, böyle olmamalıydı Yine geldiğim gibi, geri gitmek zorundayım Sen ellerin olmuşsun, benim umudum kalmadı Gitmeliyim bir tanem, burada kalmamalıyım
Sen unut beni, unut aramızda geçenleri Beni nasıl da seviyordun, öyle sev onları Kocanı sev, çocuğunu sev, koy kenara beni Ben unutmalıyım, unutmalıyım buraları
Yalnız! ..Belki bir gün, ölüm haberimi duyarsan Mezarıma beklerim, unutma seni beklerim Gül gibi yanaklarını toprağıma koyarsan Mezarda bile onu gözyaşlarımla beslerim
Bu adam neyin oluyordu diye sorarlarsa Sevdalımdı de, ben aşağıda seni dinlerim O’nu bu kadar da çok mu seviyordun derlerse Sevdamla öldürecek kadar demeni beklerim
Sağım sensin , solum sen . Her adımımı sana doğru atar , Sana doğru koşarım her marş marşta . Her selam verişimde karşımdadır hayalin . Gözlerim gözlerinde , Dudağından çıkacak emri bekler kulağım . İsterim ki gel diyesin ; Kaç gel , her ne cezası varsa . Zaten , cezanın en ağırını çekiyorum , Senden ayrı kalmakla .
Bir boru sesi yoklar yüreğimi . Bir perde iner gözlerime , bulut bulut ; Sana yollarım , Benim için ağlasın diye .
Bir kalem alır , hançerlerim yüreğimi . Bir kurşunda beynim param parça , Bir dalışta gözlerim kör , Kulaklarım sağır olur ; Sen can verirsin bana .
İstemem omuzlarım dolusu yıldızı . İstemem , saman yolu bile benim olsa . Güneşe hükmetsem , istemem . Denizleri kara , karaları deniz yapsam , Geceyi gündüz , gündüzü gece kılsam , Irmakların akışını değiştirsem , Tüm dağları düzlesem , istemem . Yeter ki sen gelip kon omuzlarıma Ve Şarkılar fısılda kulaklarıma . Güzelliğini yalnız ben göreyim . Yeter ki Sen ver tüm komutlarımı ; Ö l de Ö l e y i m .
Öyle içimdesin ki. Yanağımda dolaşan rüzgardan daha gerçek dokunuşların. Küçük, ürkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın. Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasıl anlatsam. Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var. Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor. Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler cılız.
Taşımıyor, anlatmıyor, tanımlamıyor bu duyguyu. Ben de. Çok başka bir şey. Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan? Aydınlık gülümsemelerin içine, hüznü yerleştirir mi durup dururken? Gözlerine buğu, diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı asırlarca?
Gelmeyeceğini bildiği mektup için, posta kutusunu hep aynı heyecanla açar mı? Dedim ya, başka bir şey bu. Ne kadar yalnızsam, o kadar seninleyim şu günlerde. Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar. Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollara götürdüm seni. En derinlerde tuttum. Bana sakladım. Derine, hep daha derine.
Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım. Paylaşamadım yanlış yaptım. Sana ulaşan yolları kaybettim diye bütün bu şaşkınlıklar. Kendimi oradan oraya vurmam. Sağımda, solumda, ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara çarpmam, hiç görmediğim çukurlarla boğuşmam. Denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu dehlizlerin, acılı duvarları gibiyim.
Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan hiç tükenmeyen sular sızıyor. Tutunamıyorum. Renklerim, gün içinde değişiyor. Soluyorum, soğuyorum. Güneş ulaşmıyor içerilerime. Küfleniyorum, yaşlanıyorum. Yalnızlıklar peşimde. Dokunduğum her ıslak duvardan, pis kokulu bir yalnızlık bulaşıyor üstüme. Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum.
Seni sakladığım yere ulaşamaz oldum. Yollar, gitgide uzadı ve karıştı. Ümidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var. Ah onun ne olduğunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin. Her şeyin başında içinde ve sonundasın. Bu değişmiyor. Öyle içimdesin ki. Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dün.
Çok mutluydum. Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım. Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım.
“Yine zamansız yağmurlar” dedim, “Daha önce, hiç bu kadar zayıf değildi güneş ışınları” dedim, “Gerçekten buradaki şarkıları hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?” dedim. Çok uzun bir mektup oldu. Başından sonuna kadar okudum.
Neler yazmışım diye merakımdan.
Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım. Büyük harflerle, yalnızca adını. Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende.
Gülmek güldürmekti niyetim Aldın gözlerimde ki ışığı Baktım gülüşler yok Ne yaptım ben sana Hayat ver cevabını Hayat bana borcun var Ver hesabını Sevdim ben Çok sevdim duyuyor musun Geri istiyorum aşkımı Senden bir tek onu istedim Aldın yüreğimdeki Aşkımı sevdamı Yalnız bıraktın bu bedende canımı Ne yaptım ben sana Hayat ver cevabını Hayat bana borcun var Ver hesabını Bir beklentim vardı Oda sevdamdı mutlu olacaktık Düşünceler hayalde kaldı Uçurdun onu avucumdan Gökyüzüne benim canımdı Şimdi özlem ve hasret beni sardı Ne yaptım ben sana Hayat ver cevabını Hayat bana borcun var Ver hesabını Şimdi ümidim var benim Sevdiğimi yaşamak Nerde olursa olsun Onun yanında olmak Bir kere olsa yeter Onunla nefes almak Son gün desen razıyım Gözlerimi kollarında kapamak Hayat bekliyorum hadi Ver bana cevabını Hayat; Ya cevap ver Ya da sevdiğimi ver Artık Yeter…
En Güzel Aşk Şiiri Sözleri En Güzel Aşk Şiirleri Şairlerden En Güzel Aşk Şiirleri Aşk Şiirleri
Bana Kalbini Ver
Avuçlarımla tutacağım mayınların yerine Acele giden gece zamanlarında,çarpacağım bir duvar emniyetinde gülüşünü ver bana. Düşerken dibe,soluklanacağım ama asla tutmayacağım ellerini ver bana. Tercüme edilmiş öfkeler seyrelsin ömrümde. Yüksek sesler alçakça dinlenir. Bana usul sessizliğini ver. Lütuflar karşılık ve karışıklık için sunuluyor hayatın asil isimlerince. Adının anlamını ver bana. Telaffuzunda özlemlerimin dindiği adını ver bana. Başkaları,bu aşkı oyalamak için var olur, Ne kadar durdururlarsa nefsini,o kadar hızlanır. Bana kendini ver. Her şeyden ayıkladığın kendini… En iyi ölüm berbat bir yaşamın kıyısında bekler. Seninle,gerçeklerin intizamlı duruşunda yalanlar yumağını çözmek için varım.bana gücünü ver. Yaralar değil canı yakan. izin tendeki çirkinliği ve merhemin kabadayı yardım severliği… yaralarını göster ve bana izlerini ver. Günün bütün aynaları beni gösterdi aksinde. Baktıkça seni gördüm. Bana varoluşunun sırrını ver. Gün batımlarında gözümün değdiği yerlere kurul. Senden olma güneşlere kamaşsın bakışım. Bana zamanını ver. Atlardan daha hızlı koş oraya. Soluk soluğa kaldıkça koş… Yarını ertelediğim geçmişin geçmezliğine inat, Vaktinde yetişmek için bana,bir kez olsun yok et geç kalışını ve durmadan koş oraya. Bana verdiklerinle bekliyorum seni. Düşsüz ve sonuna kadar gerçekli bir aşkın içinde… Kuşlara takılmasın ayakların. Takatini zorla ve koş… Oraya… Kent soysuzlarının ,aşk eşkıyalarının,gurur kırmak için hendek kazanların,dokunuşun esrarından acizlerin,kontrol edilmeyen sevilerin,intiharla harlanmayan yaşamların olmadığı oraya…koş… Ben bütün gemileri uğurladım. Gitmeyeceğim. İçilmiş yeminleri kustum şehrin meydanına. Yıldız sağanağına bağır açmış bir yeryüzündeyim. Yazılmış sözleri susuyorum, Konuşarak yazılmamışları siliyorum. Bana hecelerini ver… Yarım kalan öykülerimin noktası olmaktan vazgeç. Bana başlangıçlara yeter hevesini ver. ‘susacak var’ edilen bir yemin,sözle tutulamayan. Bana yüzünden çizgiler ver,gülüşünle belirginleşen ve hiçbir gamzeye yer açmayan. Suya yazılmaktan kurudu kelimeler.
Değmeyin feryadıma figanıma değmeyin eğer sevda bu demekse… Ben vazgeçtim
SEVMEYİN BENİ…
Sevgi oyuncak oldu herkesin elinde.! Kalpler hep yaralıgözler yaşlı.! Seven bırakıyorsevilen hergün kırılıyor parçalanıyor… Neden bütün bunlar? Cesaret istemez mi aşk? Biraz tutkuşevkatsadakat istemez mi aşk? Sahip değilseniz bu özelliklerekorkuyorsanız sevmeye sakın sevmeyin beni. Seni seviyorum diyip kaçacaksanız hiçbir şey olmamış gibi birde dostum olmaya çalışacaksınız
SEVMEYİN BENİ
Ben herşeyi göze alabilecek mutluluğun cisimde değil ruhta bulunduğuna inanan insanları kabul ederim gönlüme. Biraz cesur her daim dürüst olamıyorsanız gelmeyin bana.
Aşk kolay mı? Aşk doğruluk isteraşk emek isterbiraz çılgınlık ister. Yaşama sevinciniz yoksa sevmiyorsanız hayatı beni de sevmeyin. Yalan sevgilere ihtiyacım yok benim. Yalan bir sevgidense ömür boyu yalnız kalmayı tercih ederim ben. Aldatmamaldanmamyıkılırım ama çabuk toparlanırım. Paylaşmayısevgi dolu olmayı severim.
KALDIRAMAYACAKSANIZ BENİM SEVGİMİ
SEVMEYİN BENİ…
Hani kardelen güneşe aşık olur da karlar altından kafasını çıkarır ya bir kardelen kadar cesaretiniz yoksa aşık olmayın.
Kaçmaya çalıştığın gerçek, Birgün karşına çıkacak. Ve işte o gün Kaçacak yerin olmayacak. Ben senin varlığını seviyorum, Yokluğunu seviyorum Sana ulaşamadığım dakikalarda. Seni duymayı Seni özlemeyi Hiç görmesem bile seninle olmayı seviyorum. Hiç korkmuyorum seni sevmekten. Senin gülüşünü seviyorum. Her bana bakışında Gözlerinede okuduğum o duyguyu Gözlerindeki gözlerimi seviyorum. Gönlünü seviyorum Özünü seviyorum senin Dudaklarındaki sözlerimi seviyorum Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Ben sendeki o sıcaklığı Sana olan uzaklığı seviyorum. Yanaklarından akan göz yaşlarını En çok, dağınık olduğunda saçlarını Beni arayan ellerini seviyorum. Yalnızlığımı seviyorum sebebi sensen Ayrılığını seviyorum, En çok yalnız kaldığımda Beni bulan gönlünü seviyorum. Ben en çok senin bana olan Sevgini seviyorum. İçimden haykırmak geliyor. Dünyaya sığdıramadığım seni Kalbime sığdırmak geliyor. Ağlamak geliyor seni görmezsem Özlemek geçiyor içimden seni Sevmek geçiyor. İçimden sana doğru giden Bin bir türlü yol geçiyor. İçimden sen mutlu olacaksan Ölmek bile geçiyor gülüm. Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Ben yalnızca seni seviyorum, Ne o muhteşem güzelliğin Ne kalbimdeki özelliğin Ne de sevdiğim için değil, Seni yalnızca sen olduğun için, Ruhun için Kalbin için Aklın ve sevgin için seviyorum seni. Ben seni en çok kendim için seviyorum Belki de ilk defa bencil oluşumu Sana borçlu olduğum için. Seni her şey için seviyorum. Ve sahip olmadığım Hiçbir şey için. Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Her dakika seninle olmayı seviyorum. Gözlerimi her açtığımda Aklıma gelişini seviyorum. Her gece uyumadan önce Seni sevdiğim aklıma gelince Sensiz uyumayı bile seviyorum Uyumadan önce seni düşününce. Ben seni en çok Umutsuzluğumda beni bulduğun için seviyorum. Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Ben seni bu şehirde olduğun için değil Benimle aynı toprağa ayak bastığın için Benimle aynı gökyüzünü paylaştığın için seviyorum. Geceleri benim yüzüme vuran ay ışığı Senin de gözlerine vurduğu için seviyorum. Benim kemiklerimi ısıtan yaz güneşi Sana da sıcaklık veriyor diye seviyorum seni. Beş bin yaşındaki bu dünyada Benimle aynı zamanı paylaştığın için seviyorum. Ben seni benimle yaşadığın için Benden hiç gitmediğin için seviyorum Beni hiç terketmediğin için. Ellerini seviyorum tanrıya açıldığında Kalbini seviyorum kapıları açıldığında Ve gözlerini seviyorum Her karşımda kapanıp açıldığında. Bana baktığında İçimde yakaladığın coşkumu seviyorum, Her bana baktığında Seni sevdiğimi hatırlamayı seviyorum. Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Her kibrit çaktığımda Alevin içinde seni görmeyi seviyorum. Her sigara yaktığımda Dumanın şeklinde seni görmeyi seviyorum. Her bana baktığında O kadar çok seviyorum ki seni sevmeyi Yalnızca sen olduğun için hayatımda Kendimi bile seviyorum Sen olunca aklımda. Kalbimi seviyorum seni seviyor diye Gözlerimi seviyorum seni görüyor diye. Ruhumu seviyorum, senin ruhuna Bu kadar yakın diye. Varlığımı seviyorum, Sırf sana borçlu olduğum için Mutluluğumu seviyorum. Gülümsememi seviyorum seni düşününce Ayakta kalışımı seviyorum sebebi sen olunca Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Ben sana olan sevgimi yazan Kalemimi seviyorum. Senin adını yazdığım kağıdı seviyorum. Sana olan sevgime benzettiğim Her sevgiyi seviyorum. Bana seni hatırlatan herşeyi Sana giden yolları seviyorum. O kadar çok seviyorum ki seni Seni kaybetmek korkusunu bile, İçinde yalnızca, sen olduğun için Sana karşı duyduğum bir duygu olduğu için Korkumun sebebinde sen olduğun için seviyorum. Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Seni seviyorum.
Kimseye söyleme gidişini, ben söylemedim. Elimde senin siparişin olmayan torbalarla geliyorum eve.. Ağlaya ağlaya öpüyorum yattığın yastığı yorganı Sanki beni az önce yolcu etmişsin gibi çıkıyorum sokaklara.. Üst komşuya hava atarak, bi fiyaka bi görsen.. Ne garip bu insanlar! Bütün mahalle, hatta alttaki bakkal bile seni geçen kasım öldü sanıyor… Ne garip bu insanlar! Hala her sabah bana selam veriliyor.. Sanki yaşıyormuşum gibi.. Ceyhun YILMAZ
Günlerin gecelere bağlanışında bir Gecelerin günlere uzanışında iki Birikmemi tamamlanmaktan koruyorum şöyle ki:
önce bir şeyler yitiriyorum somut şeyler Çakmak tarak kalem çanta saat para gibi Önemsiz şeyler. Alışkanlığım tükenmiyor Biriktirmeyi sürdürüyorum gene Usanmıyorum. Biçimler renkler şişeler eskiler. Unuttuklarımı saymıyorum çünkü unutmuyorum. Azala azala yitmekten Bir de bütünlenmekten ötede Hüzünlü bir gecikme içine dalıyorum Yalnız başıma Özel yoluma sapıyorum.. Seziyorum Birileri özenle bana bakıyor. Uykum kaçıyor ne iyi diyorum Soyut şeyler karışıyor yaşantıma. Elimi kesiyorum kan akıyor Gizliden gizliye seviniyorum. Öyle yalanlar saklanıyor ki gözlerime Canım acıyor Deliriyorum; Seviyorum neden sonra anlıyorlar Acı acı seviniyorum.
Mehtap çok güzel Yakamozlar ise Daha farklı bu gece
Kumsal da tek başıma yürüyorum
Bir tek seni almışım yüreğime Yalnız değilim Yüreğimde ki sen eşlik ediyorsun bana Yakamozlar dans ederken denizde Kavalyelik yapıyorsun sende yüreğimde
Martılar çığlık atıyor Kalbimin seni çağırışı gibi Kayalar dalga beklemekte Seni beklediğim gibi Gökyüzü mehtapla eşleşmiş Başka güzel Gözlerin gibi Rüzgar kumları savuruyor Sevdam gibi Uzakta gençler ateş yakmışlar Alev alev Kalbim gibi
Kumsalda tek başıma yürüyorum Yüreğimde ki sen Eşlik ediyorsun bana…
Dedi sana falcı kadın, bunun huyu güzel diye. Dedi para yoktur bunda, hamurunda mutluluk var. Dedi sana dünya güzel, varsa da yüzlerce el. Sevgisinde şüpheler yok, seni sever senden de çok.
Yazma dedin artık bana, kadın dedi yazıl ona. Dedim küsmüş dargın bana, dedi dertli harlı içi. Dedim ana nedir derdi, evlat bekler bugün yarın. Dedi bana üzülme sen, o da seni candan sever.
Dedi kadın sabır size, bekleyin hep metanetle. Okuması yazması yok, aklı senden benden de çok. Gül’ü verdi elimize, oturun der hep diz dize. El âlemden sizlere ne, fayda varsa sizden size.
Torba değil büzesin ki, gözyaşların süzülmesin. Hayat bize dersler verir, falcı dedi sonuncu ders. Dedim falcı kader nedir, dedi senin yanındadır. Dedim falcı alev sarar, dedi bana gönlündedir.
Dedim falcı çare nerde, dedi bana esmerdedir. Dedim falcı esmer nerde, dedi yazan alevdedir. Dedim falcı köz ola ben, söyleyesin kınalıya. Nazım geçer sana sade, sorar ise nazlı yâre.
Dedi falcı, oğlum kör sen; dedim falcı her yer siyah. Dedi baksan dışı siyah, ama dedi içi beyaz. Dedi nazdır kadın evi, mutlu olur düğün günü. Bilemezsin adetleri, hadi dedi önden yürü.
Dedi ona be hey kadın, anla artık yas da adam. Görüntüsü bitmiş ama gönlü gençtir yaşlı adam. Yaşamının tecrübesi, yoktur artık hevesleri. Sever seni deli gönül, yaşayın der kalan ömür.
Falcı ana!
Nerde diye sorar belki, taşı tarif olsun işin. Kalan gülle işaretle, beyaz olsun goncaları. Yazan biri garip adam, çok görmesin Fatiha’yı. Sevdi içi yanaraktan, sulasın göz damlaları.
Kapak Aşk Şiirleri , Aşıklar İçin Kapak Aşk Şiirleri , Sevgililere Kapak Aşk Şiirleri
Kapak Aşk Şiirleri Sevgililere Kapak Aşk Şiirleri
KoLaY DeĞiLdİr SeNi SevİyoRUm DemeK… aSLa DüşünMEden SöyleMeMeK GeREk… Senİ SevİyOruM DeDiySe YüRek… öLenE DeK SözÜnDe DuRMAsı GeReK…
Benim en güzel süsüm; YILDIZ gözüm, HİLAL kaşım, TÜRK bakışım.. Bundan gayrisine ne özenmiş, ne bezenmiş nede inanmışım.
Güzellik sözde ise sözün en güzeli sende Güzellik yüzde ise yüzün en güzeli sende Ama bana göre güzellik KALPTE Kimseye söyleme ama KALBİN de en Güzeli sende…
CeSaretin Varmı GeCeye Kafa Tutmaya, KaranLıĞa Meydan Okumaya. eĞeR VarSa ßenimde Söz’üm Var Gecene, KaranLıĞına Işık oLmaya.. CeSaretin Varmı DikenLi yoLLarı aŞıp Yanımda oLmaya, eĞeR VarSa ßenim de Söz’üm Var O DikenLeri kaLßime ßatırmaya.. CeSaretin Varmı Gökyüzündeki yıLdızLarın ArkaSına ßakmaya… eĞeR VarSa ßenim…de Söz’üm Var ßaktıĞın Her yıLdızın ArkaSına ” Seni Çok SeviyORuM ”…
Ey deli gönül aşk mı istiyorsun.. Yaradan sana Yâr değil mi? Hep soğuk mu geçti ömrün.. Kışın sonu bahar değil mi? Dünya sana neden hoş geldi ki.. Kabir kapısı dar değil mi? Sevgilinin senden istdiğini ne çabuk unuttun böyle.. Ak bir alın bir de Ar değil mi
İstanbul sana susamalı Benim sana susadığım kadar Bu hasret İstanbul’a da koymalı bana koyduğu kadar
Can Yücel Sevgi Şiirleri, Aşk Şiirleri Can Yücel, Can Yücel’in Sevgi Şiirleri
Can Yücel den Sevgi Şiirleri
Sevgi Duvarı
Sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi Dilimizde akşamdan kalma bir küfür Salonlar piyasalar sanat sevicileri Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni Yakanda bir amonyak çiçeği Yalnızlığım benim sidikli kontesim Ne kadar rezil olursak o kadar iyi
Kumkapı meyhanelerine dadandık Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisi Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi Öyle sıcaktı ki çöpcülerin elleri Çöpcülerin elleriyle okşardım seni Yalnızlığım benim süpürge saçlım Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
Baktım gökte bir kırmızı bir uçak Bol çelik bol yıldız bol insan Bir gece Sevgi Duvarını aştık Dustuğum yer öyle açık seçik ki Başucumda bi sen varsın bi de evren Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi Yalnızlığım benim çoğul türkülerim Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
Can Yücel
SEN SENİ
sen seni seveni görmeyecek kadar körsen seni seven seni sevdiğini söyleyecek kadar gururludur Can Yücel
ANLADIM
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını kendimi bulduğumda anladım. Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış Kendi yolumu çizdiğimde anladım.. Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat okuyarak dinleyerek değil.. Bildiklerini bana neden anlatmadığını anladım. Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.. Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden Neden hiç ağlamadığını anladım..
Ağlayanı güldürebilmek ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.. Bir insanı herhangi biri kırabilir ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş Çok acıttığında anladım.. Fakat hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım.. Yalan söylememek değil gerçeği gizlememekmiş marifet Yüreğini avucuma koyduğunda anladım.. ”Sana ihtiyacım var gel ! ” diyebilmekmiş güçlü olmak Sana ”git” dediğimde anladım.. Biri sana ”git” dediğinde ”kalmak istiyorum” diyebilmekmiş sevmek Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.. Özür dilemek değil ”affet beni” diye haykırmak istemekmiş pişman olmak Gerçekten pişman olduğumda anladım.. Ve gurur kaybedenlerin acizlerin maskesiymiş Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. Ölürcesine isteyen beklemez sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.. Sevgi emekmiş Emek ise vazgeçmeyecek kadar ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş… CAN YUCEL
KÖRÜKÖRÜNE YAŞAMAK
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. “O olmazsa yaşayamam” demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o’nu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem. Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini.. Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları.. Mesela Kuzey Yıldızı, senin yıldızın olacak. “O benim” diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin.. Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya, ya da pembeye. Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak… Can Yücel
SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN
Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin Yaşadıklarını Kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün Gülebildiğin kadar mutlusun üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın Bir Gün yalan söyleyeceksen eğer Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin işte budur hayat! işte budur yaşamak Bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun çiçek sulandığı kadar güzeldir Kuşlar ötebildiği kadar sevimli Bebek ağladığı kadar bebektir Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin Kadar Sevilirsin Can YüCEL
BOŞVER BE YAŞI BAŞI
Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver! Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan, sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver! Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını, gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna. Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda, ama aklını kaybedecek bir aşk varsa avuçlarında, bırak aksın yollarına. Yağ geç, yık geç, kimse inanmazsa inanmasın. Sen inan yüreğine, hem ona geçmezse kime geçer sözün? Büyü, büyü.. Bak ellerin, ayakların kocaman, aklın da maaşallah yerinde, e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye. Akıllı ol, yüreğin gelir peşinden, boşver yaşı başı, aşk var mı aşk, sen ondan haber ver!
Takılmışsın yüzündeki, gözündeki çizgilere. O çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün, atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk bir kış günü, öl gitsin.. Parayı pulu savurup, bir balıkçı köyünde balık tutmak mıdır isteğin, savrul gitsin.. Boş ver be yaşı başı, kim tutar seni kim, kendi yüreğinden başka kim? Aklını al da öyle git, ister bir duvara, ister bir odaya, ister kıra bayıra vur da git. Dert etme ellerini, onlar da gelir seninle bırakmadıkça birine. O biri de gelir gerçekten istediğin oysa, seveceksen ve öleceksen uğruna.. Yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen toprağa..
Yaş 70′e gelse bile, hayat daha bitmemiş, sen mi biteceksin? Çekeceksen bile bayrağı, yaşadım ulan dibine kadar diyemiycek misin? Can Yücel
Uzun Sevgi Şiirleri, En güzel Sevgi Şiirleri Uzun, Sevgi Üzerine Şiirler
SEVGİLİYE
Ah o aşk deden duygu Hepimizin yüreğini içten içe yakmıyo mu? Evet yakıyo hemde öle bir yakıyo ki Katlanıyosun o yangına katlanmak zorundasın onu istiyosn
Ben aşık olduğum zaman yanmıyo bu yüreğim her zman Çünki benim yüreğim sevdiğim için yanıyor bir başkasına yanmıyor Ama bu yüreğim ne zman yanar blior musun? Ben seviosam ve onun sevgisni görmüyorsam
İşte o zman yüreğim yanmaz acı çeker ve bu acı giderek büyür Kimse ama kimse dindiremez bu yürekteki acıyı Bunu anca bir tek şey dindire blir Ölüm…Evet ölüm
Ben o kadar çok sevmişken Onun uğruna canımı bile ortaya koymuşken Onun sevmediğini anlarsam aklıma tekşey gelir Ben bunca zaman kimi sevdim?
Kimin için attı bu kalp… Sorarım kendi kendime kimin için yandı bu yürek Son mektubumu bıraktım sana sevgilim Sen bunu okuduğunda ben hayatta olmicam
Seninle başladığım bu hayata Seninle tanıştığım ilk yerde veda ediyorum Ama şunuda bilmeni isterimki Ben seni sevdim ve sevmeyede devam edeceğim.
Sevgi Nedir
Gecenin bir saatinde uykuya inat Ağlayan bebesini emzirmektir sevgi. Bülbülün güle figan edişi, Gülün umursamaz tavrıdır sevgi. Sevgi merhamet demek. Sevgi çile çekmek..
İhtiyacı olana yalvartmadan vermek, Masum bir tebessümdür sevgi. İçi dolu sımsıcak bir bakış, Yumuşak bir dokunuştur sevgi. Sevgi dokunuş demek. Sevgi almadan vermek.
Bir kuşun özgürlüğe kanat çırpışı, Kardelenin inanılmaz çıkışıdır sevgi. Avın avcıya yalvaran bakışı, Tuzaktan salıverilişidir sevgi. Sevgi bedel ödemek. Sevgi acı çekmek.
Derviş Yunus’un kırk yıl of demeden, Tekkeye odun taşıyışıdır sevgi. Yusuf’un kör kuyudaki sabrı, Mısır’a sultan oluşudur sevgi. Sevgi sabırla beklemek, Sevgi istemeyi bilmek.
Hallac-ı Mansur’un Ene’l Hak deyişi, Mevlana’nın Mecusi’ye çağrısıdır sevgi. Çölde kalmışa bir testi su, İdam mahkumunun son arzusudur sevgi. Sevgi ateşten gömlek, Sevgi sehpaya gitmek.
Ferhat’ın aşılmaz denen demir dağı, İnanarak sabırla delişidir sevgi. Mecnun’un Leyla’da kainatı görüşü, Çöle kendini vuruşudur sevgi. Sevgi sırrı keşfetmek, Sevgi emek sarfetmek.
Tomurcuğun patlayıp toprağı zorlayışı, Rüzgarın bulutu taşımasıdır sevgi. Derenin yatağını kendi buluşu, Kıvrım kıvrım akışıdır sevgi. Sevgi çekip gitmek, Sevgi özgürlük demek.
Çaresiz kaldığı anlarda tıbbın, Hastanın Rab’bine yönelişidir sevgi. Çalınmadık kapı bırakmamak, Yelkensizde denize açılmaktır sevgi. Sevgi umut demek, Sevgi beklemeyi bilmek.
Bebeğimsin
Sen bana küsebilir misin bebeğim Hasta olursun göremediğin anlarda Eririm gözlerinde yanar yüreğim Bakışlarını kaçırsan da yakalanırsın gizli bakışlarında
Nasıl ertelersin göz yaşlarını gözümden Kanaryalar kanatırken yaramı bestelerinde Sen ki cansın canansın biricik özümden Baharısın ömrümün içine düşen esintilerinde
Haydi koş kollarıma boşluğumdaki can Yasla başını omuzum özleminle yanar Damladın yüreğime minik bir odayken oldun han Kalk kırdığın bu kalbi gülümseyerek onar
Haydi bebeğim biricik sevdam
BEN SENLE VARIM
Ben seni senden çok uzakta sevdim ben bir yıldızdım evrende sense varlıgımdan habersiz dönen dünya yanındaydım bilki her anında sevincinde de hüznünde de gamında da ama sen bilemezdin bunları asla ve asla içimde kopardıda tufanlar ardı ardına şimşekler çakardı da sen yine aldırmadan dönerdin yanımda bense yalnız seni izlerdim evrenin başıboşluğunda işte benim hayatımın masalı burda geçmişimde sen hayalimde sen ve bilki her anımda yine sen SENSİZLİK ÖLÜM BANA ÜLÜM ACIR SENLEYKEN DESİNLERKİ ECELİNDİR GELEN GELEN SEN OLDA GÜLEREK ÖLEYİM BEN GÜL YÜZÜNE BAKAMAZSAM SON KEZ SARILAMAZSAM ÇIKAR MI Kİ BU CAN BU BEDENDEN bilki bu kalp senin ölesiye sevildin ÇÜNKÜ BİTANEM
Nebatım, şekerim, hazinem, cihanda hiç örselenmemiş, el değmemiş sevgilim. Gönlümdeki Mısır’ın Sultanı, Hazret-i Yusuf’um, varlığımın anlamı,
İstanbul’um, Karaman’ım, Bütün Anadolu ve Rum ülkesindeki diyara bedel sevgilim. Değerli lal madeninin çıktığı yer olan Bedahşan’ım ve Kıpçağım, Bağdad’ım, Horasan’ım.
Güzel saçlım, yay kaşlım, gözleri ışıl ışıl fitneler koparan sevgilim, hastayım! Eğer ölürsem benim vebalim senin boynunadır, çünkü bana eza ederek kanıma sen girdin, bana imdad et, ey Müslüman olmayan güzel sevgilim.
Kapında, devamlı olarak seni medhederim, seni överim, sanki hep seni öğmek için görevlendirilmiş gibiyim. Yüreğim gam ile, gözlerim yaşlarla dolu, ben Muhibbi’yim, sevgi adamıyım, bana bir şeyler oldu, sarhoş gibiyim. Bir hoş hale geldim.
Shakespeare Aşk Şiirleri, Aşk Şiirleri Shakespeare, Shakespeare Şiirleri Aşk
Shakespeare Soneler şiiri SEVGİLİM
Ey sevgilim, nerelerde dolaşıyorsun böyle? Geliyor seni candan seven aşığın dur onu dinle. Elemi de, neşeyi de beste yapmış diline. Uzaklaşma şirin yarim. Yolculuklar ,aşıkların buluşmasıyla nihayetlenir. Her tanrı kulu bunu bilir.
Aşk nedir? Ahret demek değildir her halde. Çınlamalıdır neşesi bu anın gene bu anın kahkahalarıyla Çünkü ne olacağı yarının meçhulümüzdür hala, Boş yere vakit geçirmekten artık yoktur bir salah: Öyle ise gel öp beni,genç ve tatlı sevgilim, Ömrü pek azdır gençliğin.
SONE 1
Benzetebilir miyim bir yaz gününe seni? Sen daha sevimlisin, daha sakinsin ondan. Sert rüzgarlar Mayısın narin çiçeklerini. Hırpalar ;Yaz ise pek çabuk geçer…Durmadan! Bazan, kızgın olarak,parlar gözü semanın… Bir karartıyla sık sık söner altın bakışı ; Her güzel,güzelliğini kaybeder: Tabiatın- Sebep olur da bazan bu kararsız akışı!
Fakat senin ebedi yazın hiç sönmeyecek, Dönmeyecek sendeki güzellik bir yalana. Ölüm sana yaklaştı diye, öğünmeyecek:
Sen eşitken ebedi mısralarla zamana Yaşadıkça insanlar, görebildikçe gözler, Seni yaşatmak için yaşayacak bu sözler
SONE 2
Usluluk, usluluk, usluluk, ah, ne güzeldir! Bırak biraz dinlensin bu alevli arzular. En doyumsuz anında bile sevdanın, ey yar Kadın bizi ablaca terkedebilmelidir.
Öpsün yorgun tenimi uykulu okşayışlar, Sıcak soluğun, salınan bakışın bence bir Git, uzun bir öpücüğün tadında değildir Inatçı titreyişler, çılgın kucaklayışlar!
Ama sen haylaz çocuğum, diyorsun ki bana: “Yüreğinde tutkunun boruları çalmada!” Aldırma sen borular bildiği gibi çalsın!
Alnını alnıma koy, ellerini elime Yarın bozsan bile gel andiçelim seninle, Ve ağlayalım sabaha dek, ey küçük çapkın!
Shakespeare den muhteşem bir aşk ve sevgi şiiri daha…
Gün gelip artık bana değer vermez olduğunda, Senin yanında yer alıp kendime karşı çıkacağım, Hor görüp yüz çevirdiğini gördüğüm zaman bana; Haksızlık etsen de, senin hakkını savunacağım. En zayıf yanlarımı en iyi ben bildiğime göre, Çekinmeden açığa vurup arka çıkabilirim sana, Kusurlarımdan hangisi benim için en büyük lekeyse Beni kaybederken büyük şan kazanırsın aynı anda. Üstelik bu işte benim için de kazanç var; Çünkü seven düşüncelerim sana yöneldikçe daima, İster istemez kendime vereceğim zararlar, Sana yarar sağlarken, kat kat yarar getirecek bana. Öyle bağlıyım ki ben sana, öyle ki benim sevgim,
Benim Günahım Aşktır
Benim günahım aşktır, senin erdemin nefret: Sevgi günahtır diye günahımdan nefret bu. Gel, kendi durumunu benimkine kıyas et, Görürsün siteminin ne haksız olduğunu. Haklıysa da, o sözler kızıl süsünü bozan Ve benimkiler kadar bol sahte aşk senedi Düzüp başkalarının yataklarını talan Eden dudaklarından işitilmemeliydi. Seni sevmem yasaldır; bak, seviyorsun sen de: Gözüm sırf sana düşkün, senin gözün onlara; Merhamet yüreğinde kök salıp boy versin de Acımanla hak kazan sana acınanlara. Aramağa kalkarsan kendi gizlediğini Senin kendi örneğin yoksun bırakır seni.