Posts Tagged ‘Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’

Erdoğan, Bakan Yıldırım’ın oğlunun nikah şahidi oldu

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Başbakan Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım ile Eskişehir’in önde gelen ailelerinden İskender Sarı’nın kızı İlknur Sarı’nın bu akşam Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen nikah törenine katıldı.

Törene, eşi Emine Erdoğan ile gelen Başbakan, damadın nikah şahitliğini yaptı. İstanbıul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın kıydığı nikahta gelinin nikah şahidi ise Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek oldu. Siyaset, iş ve spor camiasından çok sayıda davetlinin yer aldığı nikah törenine, kabinenin büyük bir bölümü katıldı.

Törende Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanı sıra, iş adamı Rahmi Koç, Nazif Zorlu ile Galatasaray Spor Kulübü eski Başkanı Adnan Polat, Türkiye Futbol Federasyonu eski başkanları Haluk Ulusoy ve Mahmut Özgener’de hazır bulundu.

Düğüne yaklaşık 5 bin davetlinin katıldığı öğrenildi.

Erdoğan, Bakan Yıldırım’ın oğlunun nikah şahidi oldu

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Başbakan Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım ile Eskişehir’in önde gelen ailelerinden İskender Sarı’nın kızı İlknur Sarı’nın bu akşam Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen nikah törenine katıldı.

Törene, eşi Emine Erdoğan ile gelen Başbakan, damadın nikah şahitliğini yaptı. İstanbıul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın kıydığı nikahta gelinin nikah şahidi ise Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek oldu. Siyaset, iş ve spor camiasından çok sayıda davetlinin yer aldığı nikah törenine, kabinenin büyük bir bölümü katıldı.

Törende Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanı sıra, iş adamı Rahmi Koç, Nazif Zorlu ile Galatasaray Spor Kulübü eski Başkanı Adnan Polat, Türkiye Futbol Federasyonu eski başkanları Haluk Ulusoy ve Mahmut Özgener’de hazır bulundu.

Düğüne yaklaşık 5 bin davetlinin katıldığı öğrenildi.

Erdoğan-Zana görüşmesine BDP’den ilk yorum

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Leyla Zana’nın TBMM’deki basın toplantısının hemen ardından Diyarbakır’da kameraların karşısında geçen BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Zana-Erdoğan görüşmesi için “Umarız hayırlı olur” yorumunu yaptı.

Demirtaş, Leyla Zana’nın dünkü görüşmesinin temelini oluşturan “Başbakan’ın bu işi çözeceğine inanıyorum” sözlerine tepki göstererek, “Her kim Başbakan’dan umutluysa bu saflıktır, AKP gibi düşünmektir” demişti.

Haber 7

Zana, Erdoğan’la ne konuştuklarını anlattı

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dün yaptığı görüşmenin, barışın gelmesine olumlu bir etki yapacağına inandığını belirterek, görüşmede, Abdullah Öcalan’ın ev hapsine alınabileceğini, Oslo görüşmelerinin yeniden başlaması gerektiğini dile getirdiğini söyledi.

Zana, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Erdoğan ile dün yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi verdi.

Erdoğan’a ilettiği konuları satır başlarıyla aktaran Zana, bu görüşmeye zemin yaratan iki önemli konuyu gündeme getirmekte yarar bulunduğunu belirtti.

GÖRÜŞMENİN MİLADI 2004

Zana,  2004’te cezaevinden çıktıklarında bir dizi görüşme talebinde bulunduklarını, sivil toplum kuruluşlarından iş çevrelerine, Başbakan’dan Meclis Başkanı’na, ana muhalefet partisinden sendikalara kadar herkesle görüşme talebinde bulunduklarını belirtti. Zana, Erdoğan ile dün gerçekleşen görüşmenin, böyle bir miladı bulunduğunu dile getirdi.

TÜRK VE KÜRT HALKINA SÖZÜMÜ HATIRLATTIM

Erdoğan ile görüşmesinin başında, 21 yıl önce, parlamentoda, halkların kardeşliği üzerine yemin eden bir milletvekili olarak, Türk ve Kürt halkları için verilen bir sözünün olduğunu söylediğini aktaran Zana, öncelikle Kürtler’in halk olmaktan kaynaklı haklarından söz ettiğini anlattı.

Türkiye’nin sürdürülebilir bir barışa ve diyaloğa ihtiyacı olduğunu, bunun en temel koşulunun güven ortamı olduğuna tekrar tekrar dikkat çektiğini ifade eden Zana, şunları kaydetti:

ARTIK SÖYLEM VE SÖZ YETMİYOR

”Korkularıyla yüzleşme çabalarına rağmen, süregelen tutuklamalar ve davalarla tedirgin olan toplumun küçük adımlara değil, ileri ve samimi adımlara ihtiyacı olduğunu dile getirdim. Bu adımların da tüm bileşenlerin sürece dahil edilmesiyle atılabileceğini, kesintisiz barış ortamı için herkesin katkı sağlaması gerektiğini ifade ettim. Roboski katliamı, cezaevlerinde yaşananları ve süregelen polis şiddeti. Bunların hepsinin açık yaralarımızı kanattığını söyledim. Yaşananların ve yaşanmakta olanların tüm çıplaklığıyla ortaya konmasına ve çözüm aranmasına ihtiyaç var. Kendisine de ilettiğim gibi, halklarımıza artık söylem ve söz yetmiyor. Bu aşama geride kaldı.”

ÖCALAN’A EV HAPSİ

Leyla Zana, ”İdam gibi bir tabuyu yıkan bu ülkenin Sayın Öcalan’ı pekala ev hapsine alabileceğini ve bunun hayati bir önem taşıdığını belirttim” dedi.

OSLO GÖRÜŞMELERİ YENİDEN BAŞLAMALI

Türkiye’de onlarca yıldır denenen güvenlikçi politikaların sonuç vermediğini gördüklerini ifade eden Zana, denenmeyen tek yolun sürdürülebilir müzakere olduğunu söyledi. Zana, görüşmede, bu anlamda, Oslo görüşmelerinin milat olduğunu ve bu görüşmelerin yeniden başlaması gerektiğini ifade ettiğini kaydetti.

DEVLET VATANDAŞINDAN ÖZÜR DİLEMELİ

Zana, devletler kendi yurttaşlarından özür dilemeyi bir zafiyet olarak görmemesi, özür dilenmesi talep edilen halkın, bir başka devlet değil kendi yurttaşları olduğunu dile getirdiğini belirtti.

ANADİL PARA ÖDEYEREK ÖDENMEZ

Seçmeli dersler arasında Kürtçe’nin yer almasının, olumlu bir gelişme olduğunu kaydeden Zana, ancak  Kürtler’in anadilde eğitim taleplerini karşılamaktan uzak olduğunu savundu. Zana, ”Dünyada hiçbir halk, kendi ana dilini para ödeyerek öğrenmez dedim ve anadilde eğitim hakkı vurgusu yaptım.” diye konuştu.

“SİLAH BIRAKIN OPERASYONLAR DURUR” GERÇEKÇİ DEĞİL

Terör örgütü PKK’nın silah bırakması taleplerine de değindiklerini kaydeden Zana, “Yaralarımız açık ve kanıyor. Bu nedenle de gerçekçi olmayan talepler karşılık bulamaz. ‘Silahları bırakın operasyonlar durur’ söylemi gerçekçi olmayan taleplerden. Bunun altını çizdim” şeklinde konuştu.

SAYIN BAŞABAKAN’A TEŞEKKÜR EDİYORUM

Bu görüşmenin, kesintiye uğrasa da, 2004’den bu yana ortaya konan çabaların ve kazanımların bir ürünü olduğunu dile getiren Zana, sözlerini şöyle tamamladı: ”Toplumsal beklentinin sonucunda gerçekleşti. Görüşme son derece nazik bir ortamda gerçekleşti. Başbakan tüm taleplerimizi büyük bir dikkat ve nezaketle dinledi. Bu görüşmenin kesintiye uğrayan sürecin açılmasına katkı sağlayacağına, halklar için umutvar bir sürecin yaratılmasına ve barışın gelmesine olumlu bir etki yapacağına inanıyorum. Sayın Başbakan hem görüşme süresince hem de sonrasında görüşmeyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, diyalog sürecini açık tutmak konusundaki samimi tavrını göstermiştir. Bunun için teşekkür ediyorum.

AKLIM, VİCDANIM VE YÜREĞİMLE HAREKET ETTİM

Bilinmesini isterim ki; aklım, vicdanım, yüreğim, politik deneyim ve öngörümle hareket ettim. Tarihsel olarak bu görüşmenin kimler arasında gerçekleştiğinin ötesinde, olası sonuçları çok önemli. Sormak isterim; tıkanan bu sürecin önünü açmak için kaç kuşak, kaç ölüm daha bekleyeceğiz? HEP, DEP, HADEP, DEHAP, DTH, DTP, BDP ve diğer tüm bileşenlerin verdiği mücadele göstermiştir ki; bu topraklarda herkesin barışa ihtiyacı var. Bunun için, ben, o, diğeri fark etmez. Herkes hem Türkiye halkları hem de Kürt halkı barış sürecinin oluşmasında yer almalı. Zira barışın ortak bir çabaya ihtiyacı var. Umutların günbegün büyümesi ve yeşermesi dileğiyle.”

Leyla Zana, soru almayacağını belirterek basın toplantısını bitirdi.

İşte Zana’nın basın açıklamasının görüntüsü:

Leyla Zana’dan 21 yıl sonra bir ilk!

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Bağımsız Milletvekili Leyla Zana dün Başbakan Erdoğan’la yaptığı görüşmesini TBMM’de yaptığı bir basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı. Uzun yıllar siyasi yasaklı olan Kürt siyasetçi Leyla Zana’nın 21 sene sonra ilk defa bir basın toplantısı düzenlemesi dikkatlerden kaçmadı. Zana da toplantının başında bu durumdan bahsetti: “İlk defa bu basın odasına toplanıyorum. 21 yıl sonra bir ilki başlatıyoruz. Bu ilkin genel bir barışa vesile olması dileğiyle konuşmama başlıyorum.”

LEYLA ZANA’NIN BASIN TOPLANTISINDAN NOTLAR İÇİN TIKLAYINIZ!

Erdoğan-Zana görüşmesi sonrası açıklama

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Atalay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Leyla Zana’nın görüşmesine ilişkin AA muhabirine bilgi verdi.

Başbakanlık Resmi Konutu’ndaki görüşmede kendisinin de bulunduğunu hatırlatan Atalay, ”Tabii genel manada görüşme verimli olmuştur ve çok samimi bir hava içinde gerçekleşmiştir” dedi.

Hükümet olarak görüşme taleplerine olumlu cevap verdiklerini anlatan Atalay, konuya ilişkin pek çok kişi, kurum ve siyasi partiyle görüşme yaptıklarını anımsattı.

Terör ve diğer sorunların çözümünde her zaman paylaşmacı olduklarını ve nerede faydalı bir görüş varsa o görüşü almayı gerekli gördüklerini ifade eden Atalay, Başbakan Erdoğan’ın Zana’nın talebini olumlu karşıladığını söyledi.

Atalay, şunları kaydetti:

”Görüşmede sayın Zana kendi düşüncelerini ifade etti. Yani şahsi düşüncelerini ifade etti. Genel manada tabii herkesin dileği bu sorunların bir çözüme kavuşması, şiddetin ve kanın sona ermesi. Ama bizim genel olarak bakışımız, Başbakanımızın bakışı, tabii ifade ettiği, silahlar bırakıldığında sorunun çözümü kolaylaşacaktır. Yahut da zaten bizim demokratikleşme adımlarımız var. Zaten bütün vatandaşlarımızın hak ve hukukunu koruma yönünde yürüttüğümüz politikalarımız var bu politikalarımız daha etkili bir şekilde yürüyecektir. Burada sayın Zana’nın bugün basın toplantısında ifade ettiği gibi başlayan görüşmelerin devam etmesi, diyaloğun sürmesi konusunda Başbakanımıza özel, doğrusu hem iltifat etmiştir hem de ‘Bunu siz yapabilirsiniz. Bu konuda miletin sizden büyük beklentisi var, umudu var ve siz bu milletin başbakanısınız, ilk adımı siz atmalısınız, bu görüşmelerde daima siz öncü olmalısınız, yani bu konuda sizden beklenti var’ diye ısrarla bunu ifade etmişti. Zaten bunu daha önce basında ifade etmişti. Bunlar bir anlamda yinelenmiştir.”

”Özür dileme Uludere ile ilgili değil”

Zana’nın işin özünü ilişkin de bazı düşünceleri olduğunu dile getiren Atalay, şöyle konuştu:

”(Devlet vatandaşından özür diler). Yani o Uludere bağlamında değildi. Genel manada bu ülkede değişik vatandaş kesimlerine karşı devletin geçmişte yanlış tutumu olmuştur veya devlet adına uygulamalarda bulunan insanların yanlışlıkları olmuştur. Geçmişte olup bitenlerle ilgili devletin bir anlamda özür dilemesi gibi bir konu orada gündeme getirilmiştir. Bugün bazı yorumlarda bunun Uludere olayı ile ilgiliymiş gibi. Uludere olayı hiç gündeme gelmedi, ama bu vesileyle şunu da ifade edeyim, devlet gerektiğinde tabii özür diler biz de o düşüncedeyiz. Yani Başbakanımız Dersim katliamı ile ilgili devlet adına özür dilemiştir vatandaşlardan. Gerektiğinde yine dilenir, biz dileriz. Esas olan insandır esas olan vatandaşımızdır. Uludere ile ilgili de aslında belki bu manada bir söz söylenmedi ama Başbakanımız, hükümetimiz uygulamasıyla, yaptıklarıyla bir anlamda özür dilemiş oldu, özür yerine geçecek çalışmalar yaptı.

Hükümetin bölgeyle ilgili o olayla ilgili çalışmaları hatırlayın. Bizleri gönderdi, Başbakan Yardımcısı ve bakanlar olarak biz gittik başsağlığı için. Sonra bizzat Başbakan eşini kızını bölgeye gönderdi; benimle birlikte benim eşim diğer arkadaşlarımız gittik orada hem orada hayatını kaybedenlerin yakınlarına, annelerine, kardeşlerine, eşlerine başsağlığı dilendi. Sonra tazminatla ilgili normal belirlenen kanunun belirlediği meblağın üzerinde Başbakanımız buradaki büyük acıyı dindirme açısından geride kalanlara bir anlamda destek manasında 100 bin lira daha fazla miktar ödeyelim dedi fert başına. Bu tür adımlar atıldı. Yani burada da biz hükümet olarak doğrusu vatandaşımızdan özür yerine geçecek bir tutum içinde olduğumuzu düşünüyoruz.”

”Tamamen kendi düşüncesi”

Başbakan Yardımcısı Atalay, Leyla Zana’nın ”Öcalan’a ev hapsi düşünülemez mi?” gibi bir düşüncesini de ifade ettiğini belirterek, ”Tamamen kendi düşüncesidir. Başbakanımız da buna olumlu bakmadığımızı Öcalan’la ilgili böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ifade etmiştir” dedi.

Atalay, şunları kaydetti:

”Yani ortak tabii düşüncelerimiz, dileklerimiz bu konuda daha fazla insanların düşünmesi, çözüme dönük kafa yorması ve her çözüm adımı atılacağı zaman tabii birileri bunu provoke ediyor. Bir yerlerde terör olayları oluyor. Bugün bir terör liderlerinin birinin açıklaması var. Sayın Zana’nın düşüncelerine bile karşı çıkıyorlar. Bir yandan tabii burada diyalog ve çözüm yaklaşımları var ama terör kesimi de Zana’nın bu tür düşüncelerine bile karşı çıkıyor ve aynen şunu diyor; Bu tür düşünceler olduğu için Dağlıca’da 8 askerimizin şehit olduğu olayları meydana getirdik. Ortada yürüyen böyle bir durum var. Onun için biz netice olarak şunu söylüyoruz, Başbakanımız da bunu söyledi; Bizim için hiçbir vatandaşımızın ayrımı yok. Kendi etnik kökeni, vesaire hiçbir ayırıcı unsur değil. Bizde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak yeterli ve devlet de hükümet de her vatandaşının hak ve hukukunu korumak için uğraşıyor. Türkiye’de daha önce yapılan yanlışlıkları gidermek için uğraşıyoruz. Önceki dönemlerdeki asimilasyon, inkar, ret politikaları bugün terk edildi. Her vatandaşımızın kendi dinini, dilini kendi değerini, kültürünü konuşması yaşaması açısından hiçbir engel yok ve biz bütün bu çoğulcu yapının yaşaması için uğraşıyoruz.

Demokratikleşme adımlarımız bunun için. Hiçbir vatandaşın Kürt kökenli olduğu için hiçbir ayrıma tabi tutulmuyor. Bunları da ifade etti Başbakanımız.”

Üç kırmızı çizgilerinin bulunduğunu, ırk, bölge ve dini milliyetçilik yapmadıklarını ifade eden Atalay, AK Parti içinde, kabine içinde Kürt kökenli pek çok arkadaşlarının bulunduğunu söyledi.

Atalay, ”Bir de ülkemizin her köşesinde büyük bir yatırım ve kalkınma faaliyeti yürütüyoruz. Özellikle daha önce bunların yeterince yapılmadığı Doğu ve Güneydoğu bölgelerimize ağırlık veriyoruz. Bu çalışmalarımız da bu vesileyle paylaşılmış oldu. Ama genel manada tabii hepimizin dileği terörün bitmesi. Bizim oradaki en önemli yaklaşımımız son zamanlarda bunu değişik defalarda açıkladık. Silahlar bırakıldığında her şey daha rahat konuşulur ve vatandaşlarımızın diğer sorunları üzerine de daha rahat gidilebilir. Genel manada bu şekliyle de iyi bir diyalog, iyi bir görüşme olmuştur. Onu ifade etmek isterim” diye konuştu.

Özel yetkili mahkemeler

Özel yetkili mahkemelerle ilgili soru üzerine de Atalay, bu konunun uzun süredir hükümetin gündeminde olduğunu, üçüncü paket kapsamında değişiklik önergesinin TBMM’ye sunulduğunu söyledi.

Atalay, şöyle konuştu:

”Burada tabii hükümetin en önemli hassasiyeti, özel yetkili mahkemelerde şu anda mevcut davaların aksamaması ve o davaların yürümesinin buradan olumsuz etkilenmemesi. O konuda da bu teklifte gerekli tedbirleri arkadaşlarımız aldılar, yani düzenlemenin içinde onlar yer alıyor. Mevcut davalarda bir aksama olmayacak, onlar mevcut şekliyle yürüyecek. Verilen önergede de öyle. Ama bundan sonrası için bu mahkemeler kalkıyor ve bazı görevlendirilmiş Ağır Ceza Mahkemeleri bu tür davalara bakmış olacaklar.”

PKK’dan o görüşmeye tehditli yorum!

Pazar, Temmuz 1st, 2012

PKK yöneticilerinden Duran Kalkan, Hükümet ve muhalefetin çözüm arayışlarına rağmen PKK’nın silahlı eylemlerini artıracağını ve artık’ silahlı çözüm sürecine’ girdiklerini açıkladı.

PKK’ya yakınlığıyla bilinen ajansa konuşan Duran Kalkan, son günlerde tekrar gündeme gelen ‘Öcalan’ın durumu’, CHP ’nin çözüm arayışları, Leyla Zana ’nın açıklamalarıyla ilgili terör örgütünün bakış açısını anlattı.

“PKK AK Parti’yi silahla yenilgiye uğratamaz diyenler avuçlarını yalasınlar” diyen Kalkan, kendileri için tek çözümün ‘Kürtlerin kendi kendisini yönetmesi’ olduğunu söyledi. Hakkari’de meydana gelen ve 8 askerin şehit olduğu, 31 PKK ’lının öldürüldüğü eylemi son günlerde CHP ve Leyla Zana tarafından dile getirilen barış arayışlarına cevap olarak yapıldığını açıklayan Duran Kalkan ‘PKK’yı pasif konuma çekme umut ve hesapları Hakkari saldırısıyla tümden kırılmış oldu. Bu AK Parti için bir yenilgidir. İşte CHP projesi böyle ortaya çıktı. Leyla Zana’nın konuşmaları bu temelde gündeme geldi. Çeşitli psikolojik savaş çevrelerinin sanal bir PKK yaratma gayretleri böyle bir ortamda gündeme geldi.’ dedi.

Kalkan, yine Leyla Zana ’nın açıklamaları için “Tayyip Erdoğan ’ın hala sorunu çözecek lider olduğunu söyleyenler geçmiş on yılı bir çırpıda yok sayıyorlar, üstünü çiziyorlar. Neye dayanarak bunu söylüyorlar, kanıtlarını göstersinler. Niye on yıldan bu yana çözülemedi hep oyalandı? Görülmüyor mu bunlar? Bunları yapan AK Parti değil mi, başka bir kuvvet mi yapıyor? Bu konuda gerçekçi olmak lazım, doğru düşünmek gerekli. Bazı basit yaklaşımlar, çıkarlar uğruna gerçekler göz ardı edilmemeli. Herkes bu konuda ciddi olmalı, gerçekçi olmalı, tutarlı olmalı.” dedi. Duran Kalkan, tüm bu yaşanan sürece rağmen ‘silahlı çözüm süreci’adı altında PKK ’nın saldırılarını artırarak devam ettireceğini söyledi.

Başbakan Erdoğan vekillerle görüşecek

Pazar, Temmuz 1st, 2012

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Başbakan Erdoğan’ın bu akşam Meclis’te milletvekilleriyle yemek yiyeceğini söyledi.

Başbakan Erdoğan’a ilginç hediye

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Partisinin il kongresinin ardından toplu açılış töreni için Havuzbaşı’na gelen Başbakan Erdoğan’a ulaşmaya çalışan vatandaşlar yoğun çaba sarf etti. Başbakan’a sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlardan Gül Yaşar, kendisine Kur’an-i Kerim verdi. Yaşar, yaptıkları hizmetlerden dolayı Erdoğan’a minnettar olduklarını söyledi.

Hayati Aslan isimli bir kişi ise, evinde tek kaldığını söylediği civcivini Başbakan Erdoğan’a hediye etti.

Erdoğan, Kılıçdaroğlu görüşmesini anlattı / VİDEO

Cuma, Haziran 29th, 2012

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de düşürülen uçakla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na pazar günü brifing verildiğini hatırlatarak, ”Soracağınız ne varsa sorun. Tavsiyeleriniz varsa buyurun tavsiyelerinizi de söyleyin dedik. İnanır mısınız, ‘pilotlarımız ne oldu ondan bir haber var mı’, bunun dışında hemen hemen ciddi bir soru yok. Toplantıdan çıktı, birbiriyle çelişen ifadelerle Suriye’deki dikta rejiminden ziyade kendi hükümetinin maalesef eleştirisini yaptı. Böyle bir şey olur mu? Sen Suriye’nin Baas Partisi misin? Türkiye’nin Cumhuriyet Halk Partisi misin? Nesin” dedi.

Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:

– Sorumlu bir genel başkan kendi ülkesine şamar oğlanı benzetmesini yapmaz, yapamaz. Kusura bakmasın biz CHP Genel Başkanı’ndan dış politika dersi alacak değiliz. Eğer şamar oğlanı arıyorsa aynaya baksın.

– Biz bu kadar hassasiyet gösteriyoruz. Acaba iktidar muhalefet ne yapabiliriz, bunun inceliğini gösteriyoruz ama incelik, nezaket bunlarda böyle bir şey söz konusu değil. Bu ülkenin milli değerleri diye bir şey bunlarda söz konusu değil. Bakın açık açık söylüyorum. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin bugüne kadar başına gelmiş en büyük talihsizliktir. Hala siyasetçi olamadı. Anamuhalefet partisinin genel başkanı, en azından böyle milli bir meselede kendi ülkesinin yanında olmalıdır, yanında durmalıdır’

AK Parti Eskişehir’de de stadyumda olacak

Cuma, Haziran 29th, 2012

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Eskişehir İl Başkanı Süleyman Reyhan, partisinin Eskişehir 4. Olağan İl Kongresi’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 15 Temmuz’da stadyumda yapılacağını bildirdi.

Reyhan, Saffron Hotel’de düzenlediği basın toplantısında, 2001 yılında kurulduğunda herhangi bir siyasi parti olarak görülen AK Parti’nin, bugün yaptığı icraatlar ve kazandığı seçim zaferleriyle Türk siyasetinin asla unutamayacağı bir hareketi olarak akıllara kazındığını söyledi.

Son üç genel seçimde oylarını artırarak tek başına iktidar olmayı başaran AK Parti’nin, milletin emanetini her dönemde alnının akıyla taşımayı başardığını ifade eden Reyhan, ”Bu unutulmayacak başarıların arkasında birden çok etken vardır. Ancak, bunların başında güçlü bir teşkilat ve dünyaya mal olmuş bir lidere sahip olması gelmektedir. Bu hareket, siyasi yaşamında teşkilatın her kademesinde görev yapan bir genel başkanın önderliğini yaptığı bir harekettir. Her bir üyesi de aynı heyecan ve samimiyet içinde milletin hizmetkarı olarak bu yolda bizlerle beraber yürümektedir. Kadın kollarından gençlik kollarına, mahalle ve köy teşkilatlarına kadar her kademesinde uyum ve gayretle çalışan teşkilatımız, her zaman kendisini yenilemekte ve vatandaşın içinde olmaya devam etmektedir” dedi.

Reyhan, genel merkezin onayıyla 1,5 yıldan bu yana partinin il başkanlığı görevini yürüttüğünü anımsatarak, ”Liderinden aldığı ilhamla, milletin verdiği destekle, milleti için çalışan AK teşkilatımız, bayrak yarışı misali durmadan yenilenerek yoluna devam ediyor. 2011 genel seçimlerinden sonra başlayan kongrelerde, ilçe yönetimlerimiz, gençlik ve kadın kolları yönetimlerimiz yenilenerek bayrağı taşımaya devam ediyorlar. Partimiz için bir bayram niteliği taşıyan kongrelerimiz, teşkilatın her kademesinde görev yapan bizleri de ayrıca heyecanlandırmakta ve gururlandırmaktadır. Teşkilatımızla birlikte omuz omuza yürüttüğümüz bir seçim kampanyası ve arkasından teşkilatımızın kongrelerini hep birlikte tamamladık” diye konuştu.

   -”Bana verilen bu onurlu görevi layıkıyla yerine getireceğim”-

AK Parti Genel Merkezi’nin il kongresi programlarına göre, Eskişehir 4. Olağan İl Kongresi tarihinin 15 Temmuz 2012 olarak kararlaştırıldığını belirten Reyhan, şöyle devam etti:

”Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımlarıyla gerçekleştireceğimiz il kongremiz, ülke genelinde yapılan son kongre olma özelliğini taşıyor. Hemşehrilerimizin Sayın Başbakanımıza olan sevgisini göz önünde bulundurarak, il kongremizi genel merkezimizin de onayıyla Atatürk Stadı’nda yapma kararı aldık. Teşkilatımızın duygu ve düşünce dünyasını anlayan ve onlarla birlikte çalışmaktan heyecan duyan biri olarak, yorulmadan, sıkıntıları dert etmeden çalışmayı ilke edindim. Başta Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güvenine layık olarak, Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı’mızın onayıyla, milletvekillerimizin desteğiyle bana verilen bu onurlu görevi layıkıyla yerine getireceğim. Eskişehir için yapılması gereken her şeyi hassasiyetle, adaletle, kararlılıkla asla rehavete kapılmadan yapacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Türk Dünyası Başkenti’nde Türk Dünyası’nın Lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la buluşmak üzere tüm hemşehrilerimizi 15 Temmuz Pazar günü saat 17.00’de Atatürk Stadı’na davet ediyorum” diye konuştu.

Reyhan, ilk günden beri kendisini destekleyen ailesine, milletvekillerine, kadın ve gençlik kolları, ilçe, belediye başkanlarına ve tüm teşkilat mensuplarına teşekkür etti.

Toplantıya, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı, AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Salih Koca, Ülker Can, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Yapıcı ve parti yöneticileri de katıldı.
   

AK Parti Eskişehir’de de stadyumda olacak

Cuma, Haziran 29th, 2012

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Eskişehir İl Başkanı Süleyman Reyhan, partisinin Eskişehir 4. Olağan İl Kongresi’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 15 Temmuz’da stadyumda yapılacağını bildirdi.

Reyhan, Saffron Hotel’de düzenlediği basın toplantısında, 2001 yılında kurulduğunda herhangi bir siyasi parti olarak görülen AK Parti’nin, bugün yaptığı icraatlar ve kazandığı seçim zaferleriyle Türk siyasetinin asla unutamayacağı bir hareketi olarak akıllara kazındığını söyledi.

Son üç genel seçimde oylarını artırarak tek başına iktidar olmayı başaran AK Parti’nin, milletin emanetini her dönemde alnının akıyla taşımayı başardığını ifade eden Reyhan, ”Bu unutulmayacak başarıların arkasında birden çok etken vardır. Ancak, bunların başında güçlü bir teşkilat ve dünyaya mal olmuş bir lidere sahip olması gelmektedir. Bu hareket, siyasi yaşamında teşkilatın her kademesinde görev yapan bir genel başkanın önderliğini yaptığı bir harekettir. Her bir üyesi de aynı heyecan ve samimiyet içinde milletin hizmetkarı olarak bu yolda bizlerle beraber yürümektedir. Kadın kollarından gençlik kollarına, mahalle ve köy teşkilatlarına kadar her kademesinde uyum ve gayretle çalışan teşkilatımız, her zaman kendisini yenilemekte ve vatandaşın içinde olmaya devam etmektedir” dedi.

Reyhan, genel merkezin onayıyla 1,5 yıldan bu yana partinin il başkanlığı görevini yürüttüğünü anımsatarak, ”Liderinden aldığı ilhamla, milletin verdiği destekle, milleti için çalışan AK teşkilatımız, bayrak yarışı misali durmadan yenilenerek yoluna devam ediyor. 2011 genel seçimlerinden sonra başlayan kongrelerde, ilçe yönetimlerimiz, gençlik ve kadın kolları yönetimlerimiz yenilenerek bayrağı taşımaya devam ediyorlar. Partimiz için bir bayram niteliği taşıyan kongrelerimiz, teşkilatın her kademesinde görev yapan bizleri de ayrıca heyecanlandırmakta ve gururlandırmaktadır. Teşkilatımızla birlikte omuz omuza yürüttüğümüz bir seçim kampanyası ve arkasından teşkilatımızın kongrelerini hep birlikte tamamladık” diye konuştu.

   -”Bana verilen bu onurlu görevi layıkıyla yerine getireceğim”-

AK Parti Genel Merkezi’nin il kongresi programlarına göre, Eskişehir 4. Olağan İl Kongresi tarihinin 15 Temmuz 2012 olarak kararlaştırıldığını belirten Reyhan, şöyle devam etti:

”Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımlarıyla gerçekleştireceğimiz il kongremiz, ülke genelinde yapılan son kongre olma özelliğini taşıyor. Hemşehrilerimizin Sayın Başbakanımıza olan sevgisini göz önünde bulundurarak, il kongremizi genel merkezimizin de onayıyla Atatürk Stadı’nda yapma kararı aldık. Teşkilatımızın duygu ve düşünce dünyasını anlayan ve onlarla birlikte çalışmaktan heyecan duyan biri olarak, yorulmadan, sıkıntıları dert etmeden çalışmayı ilke edindim. Başta Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güvenine layık olarak, Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı’mızın onayıyla, milletvekillerimizin desteğiyle bana verilen bu onurlu görevi layıkıyla yerine getireceğim. Eskişehir için yapılması gereken her şeyi hassasiyetle, adaletle, kararlılıkla asla rehavete kapılmadan yapacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Türk Dünyası Başkenti’nde Türk Dünyası’nın Lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la buluşmak üzere tüm hemşehrilerimizi 15 Temmuz Pazar günü saat 17.00’de Atatürk Stadı’na davet ediyorum” diye konuştu.

Reyhan, ilk günden beri kendisini destekleyen ailesine, milletvekillerine, kadın ve gençlik kolları, ilçe, belediye başkanlarına ve tüm teşkilat mensuplarına teşekkür etti.

Toplantıya, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı, AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Salih Koca, Ülker Can, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Yapıcı ve parti yöneticileri de katıldı.
   

BDP’li Dora: Başbakan tarihe geçebilir!

Cuma, Haziran 29th, 2012

Ömer Süt’ün haberi

Türkiye kritik bir dönemden geçiyor.  Kürt sorunun çözümüne dair yapılan görüşmelere yarın bir yenisi daha eklenecek. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ile görüşecek.

Bu önemli görüşme öncesi, Leyla Zana’nın Kürt sorunun  çözümüne dair yaptığı açıklamaların bir adım ilerisini Barış ve Demokrasi Partisi Mardin Milletvekili Erol Dora yaptı. Zana’nın konuyla ilgili olarak yaptığı “Bu sorunu Erdoğan çözer” açıklamasının bir benzerini haber7.com’a konuşan TBMM’nin ilk Süryani vekili Erol Dora, iktidar partisi olması sebebiyle Başbakan Erdoğan’ın güçlü olduğunu söyledi ve ekledi:

“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürt sorunun demokratik bir şekilde çözerse tarihe geçme şansına da sahiptir. Sayın Başbakan’ın bu şansını da kullanması gerekir. “

“BDP’DE BASKI YAŞAMIYORUM”

Bir Süryani milletvekili olarak Barış ve Demokrasi  Partisi’nde hiçbir zorluk yaşamadığını, düşüncülerini özgürce ifade edebildiğini söyleyen Erol Dora, Türkiye’nin hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak siyaset üretmeye çalıştığını dile getirdi.

Türkiye’nin gerçek sorunu Kürt sorunudur. Bu sorunun temelinde de Kürtlere haklarının verilmeyişidir.  Sorunlarımızı birbirimizi yok ederek, baskı kurarak çözemeyiz. Şu anda her birimizin sahip olduğu dili, etnik yapıyı biz yaratmadık, hepimiz böyle yaratıldık. Bu konuda empati kurulması taraftarıyım, kendi dilimize, etnik yapımıza ne kadar değer veriyorsak başkalarının da diline ve etnik yapısına saygı göstermeliyiz. Sorunlarımızın barışçıl yollarla, müzakereyle, demokratik süreçle çözümüne inanıyoruz, bu şiddet politikaları Türk ve Kürt halkını birbirinden uzaklaştıran politikalardır.

ATEŞKES ÇAĞRISI

Türkler ve Kürtler Mezopotamya ve Ortadoğu’da kültürel olarak birbirine yakın olan, birlikte yaşamayı başarabilen iki halktır. Bir an önce bu çatışmalara son vermek gerekiyor ki bu yöntemle sorunların çözümlenmediğini hep beraber gördük, bir an önce ateşkesin olması gerektiğine inanıyorum. Türkiye’de bu konuyla ilgili olarak bir kamuoyu oluşmuştur.  

“GÖZ YAŞININ RENGİ YOK”

Bir Kürt gencinin öldürülmesiyle bir Türk askerini öldürülmesi arasında bir farkın olmaması gerekiyor.  Eğer biri bu iki ölüm arasında bir fark görüyorsa ben o insanın insanlığından şüphe ederim. Ölen insanlar bu ülkenin vatandaşıdır ve bizim kardeşimizdir. Gözyaşlarının rengi yoktur, ikisinin de rengi aynı. Bireyler, siyasiler, sivil toplum kuruluşları kendilerini sorgulamaları lazım. Eğer birlikte yaşayacaksak, bizim amacımız budur, niçin yıllardır insanlarımız ölüyor.

TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDEKİ FIRSAT

Önümüzde yeni bir anayasa çalışması var, Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarına devam etmektedir.  Bu çalışma bizim için tarihi bir süreçtir, bunu çok iyi değerlendirmek gerekiyor.  Kürt sorunu evrensel anlamda, Kürtlerin ne istediklerini göz önünde bulundurarak barışçıl yollarla çözülmelidir. Hakları bir lütuf olarak değil, hakkı hak olarak vermemiz lazım. Devletin vatandaşa verdiği hakları teşvik edip bunu yaşatması gerekiyor.  Böyle olursa vatandaşlar sorunlu vatandaş olmaz, Türkiyelilik şemsiyesi altında gönüllü vatandaş olur. Birlikte yaşamayı öğrenirsek, Türkiye’nin Ortadoğu ve dünyadaki rolü çok daha etkili olur.

SİYASİLERE ÇAĞRI, MHP’YE MESAJ

Daha demokratik bir cumhuriyeti yaşama ve Ortadoğu’da daha güçlü bir Türkiye için müzakereler başlasın. Bu konuda Barış ve Demokrasi Partisi olarak sorunlarım çözülmesi konusunda samimi bir şekilde her türlü desteğe hazırız, Meclis’teyiz buyursunlar gelsinler, görüşelim.  Ana muhalefet partisi CHP doğru bir adım atmıştır, sorumluluk almıştır, zaten şu ana kadar böyle bir sorumluluğu almadığı için de hata yapmıştır. CHP, AK Parti ile beraber yürüttüğü Kürt sorunun çözümüne dair ısrarını sonuna kadar sürdürmelidir. MHP’yle süreç içerisinde iyi ilişkiler kurmak gerekiyor, bütün partiler bir araya geldiğinde sorunun çözümü kolaylaşacaktır.

“AK PARTİ VE BAŞBAKAN ERDOĞAN’A BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”

Eğer Kürt sorunundan bahsedeceksek, Oslo görüşmelerine de değinmemiz gerektiğini düşünüyorum.  Oslo sürecinden sonra AK Parti seçimlere girdi ve yüzde 50 oy alarak tek başına iktidar oldu.  Demek ki AK Parti seçmeni demokratik süreçten, müzakereden rahatsız değil. Türkiye haklarının dileği de bu sorunun çözüme kavuşması yönünde. Burada en büyük görev iktidar partisi AK Parti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a düşmektedir.

“BAŞBAKAN ERDOĞAN GÜÇLÜDÜR”

Bir partide parlamenterler farklı görüşlerini dile getirebilirler, bu demokrasinin bir gereğidir.  Her politikacı partinin içerisinde farklı görüşler ortaya atılabilir, yeter ki bu görüşler samimi olsun ve o sorunun çözümüne katkı sunsun. Dolayısıyla Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a büyük görev düşüyor, Kürt sorununu çözüme kavuşturacak iktidar gücüne sahiptir. Başbakan Erdoğan’ın CHP, MHP ve BDP’nin de katılacağı bir barış sürecinde birlikte hareket etmesi gerekiyor. Leyla Zana “Bu sorunu çözüme kavuşturacak Başbakan Erdoğan’dır dedi. Başbakan Erdoğan’ın bu sorunu çözmesinde biz büyük bir mutluluk duyarız. Sayın Başbakan Erdoğan güçlüdür. Türkiye bu sorunun demokratik yollarla çözüme kavuşturulmasından yanadır. O zaman şu ana kadar yürütülen politikaların değiştirilmesinde fayda vardır.  BDP’ye mensup 8 bin kişiye yakın insan tutuklandı, bunlar barışa hizmet edecek gelişmeler değildir, bu tutuklamalarla barış süreci ilerlemez.

“ERDOĞAN’IN TARİHE GEÇME ŞANSI VAR”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürt sorunun demokratik bir şekilde çözerse tarihe geçme şansına da sahiptir. Sayın Başbakan’ın bu şansını da kullanması gerekir.  Kürt sorunu çözümlendiğinde, sadece Kürtler değil, Türkiye’deki bütün halklar menfi bir şekilde etkilenecektir. Tekrar söylüyorum, Barış ve Demokrasi Partisi olarak, üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirmeye hazırız.

Erdoğan, MGK üyesi bakanlarla toplandı

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı öncesi kurul üyesi bakanlar ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’la bir araya geldi.

Başbakanlık Resmi Konutu’ndaki görüşme saat 11.30’da başladı.

Erdoğan, MGK üyesi bakanlarla toplandı

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı öncesi kurul üyesi bakanlar ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’la bir araya geldi.

Başbakanlık Resmi Konutu’ndaki görüşme saat 11.30’da başladı.

Kılıçdaroğlu: O fotoğrafa itiraz ettim!

Perşembe, Haziran 28th, 2012

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu CNNTÜRK’te Tarafsız Bölge’nin konuğu oldu. Kılıçdaroğlu başta Suriye olmak üzere güncel konulara ilişkin özetle şunları söyledi:

– Bütün dünya Erdoğan’ın grup konuşmasını izledi. Orada bir çaresizlik gördük. Bir T.C. Başbakanı’nın böyle aciz kalması ağırıma gidiyor. 10 yıl önce Şam’ın üzerinden Türkiye’ye ait bir uçak geçse kimse ağzını açamazdı.
– Türkiye, Ortadoğu’nun şamar oğlanı haline geldi. Bütün bu olaylar yaşanıyor, karizmamız çizilmiş medya bir kahraman yaratıyor: Erdoğan…
– NATO ne yapacak orada? Üye olmasaydık bile NATO aynı şeyi konuşacaktı.
– Görüşmeye gittiğimizde, askeri yetkililerin sunumunu birlikte izleyeceğimizi sanıyorduk. Masada yerlerimiz isimlerimiz yazılarak hazırlanmıştı. Buna itiraz ettik ama orada milli bir mesele vardı, konuyu büyütmedik. Ancak tepkimizi ortaya koyduk. ‘Bir daha bu şekilde düzenleme olursa gelmeyiz’ dedik.
– Sayın Başbakan bize sadece bilgi sundu, ‘öneriniz var mı’ diye sormadı.
– Sayın Başbakan bize bir postal fotoğrafı gösterdi. Diğer 3 postalın fotoğrafını görmedik. Bulunan bot sayısının 4’e yükseldiği söylendi. Eğer pilot kabinindeki koltuklar uçaktan fırlayıp ayrılıyorsa onun çıkardığı bir ses var. Onu mutlaka radar tespit eder. Kokpitte bir maddenin eridiği ve o maddenin de füzeyle erimiş olabileceği söylendi.
– Suriye tek başına Suriye değildir. Denklemde Rusya var. ‘Esad gitsin’ kim gelecek? Arap baharının yaşandığı hangi ülkeye demokrasi geldi?
– (Kürtçe eğitim) Kürtçe öğretime evet ancak Kürtçe eğitimi uygun görmüyoruz. Üst kimliğimiz Türk’tür. Eğer eğitimi çeşitlendirirseniz bölünmeye yol açar. Belçika’nın hali ortada.

Akşam

İşte Suriye’ye karşı eylem planı

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dünkü grup toplantısında “Bu olaydan sonra artık yeni bir aşamaya geçilmiştir” dedi. Erdoğan Şam yönetimini köşeye sıkıştıracak eylem planının ipuçlarını verdi.

1-) Angajman kuralları değişti

“Suriye sınırındaki güvenlik riskleri hiçbir şekilde tolere edilmeyecek, karşılıksız bırakılmayacak. TSK angajman kuralları yeni aşamaya göre değiştirildi. Sınırda güvenlik riski oluşturacak her askeri unsur tehdit olarak değerlendirilip askeri hedef olarakmuamele görecek.”

2-) Muhaliflere her türlü destek

“Suriye halkı eli kanlı diktatör ve çetesinden kurtuluncaya kadar Türkiye gereken her türlü desteği verecektir. Buradan bir kez daha Suriyeli kardeşlerimize yürekten sesleniyorum; muhakkak ki Allah’ın yardımı yakındır. Haklı mücadelelerinde her zaman yanlarındayız.”

3-) “İç ve dış kamuoyu bilgilendirilecek

BM, Arap Ligi ve NATO gibi kuruluşlarla diplomasi trafiği sürecek. Türkiye yerini, zamanını ve yöntemini kendi tayin ederek bu haksızlığa karşı uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanacak. Gereken adımları kararlılıkla atacak.”

Başbakan Genelkurmay’a başsağlığı mesajı gönderdi

Çarşamba, Haziran 27th, 2012

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari’de bir askerin şehit olması dolayısıyla Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e başsağlığı mesajı gönderdi.

Başbakanlık Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Erdoğan, mesajında, üzüntülerini dile getirdi.

Başbakan Genelkurmay’a başsağlığı mesajı gönderdi

Çarşamba, Haziran 27th, 2012

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari’de bir askerin şehit olması dolayısıyla Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e başsağlığı mesajı gönderdi.

Başbakanlık Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Erdoğan, mesajında, üzüntülerini dile getirdi.

Başbakan Erdoğan İstanbul’da

Salı, Haziran 26th, 2012

  Erdoğan, özel uçak ‘DAP’ ile saat 16.25’te Atatürk Havalimanı VIP Salonu’na geldi. Erdoğan’ı havalimanında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu karşıladı. Erdoğan daha sonra havalimanından ayrıldı.