Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bazı adliyelerin kapatılmasına ilişkin, ”Herkes farklı şeyler söylüyor ama Türkiye’de bazı tasarrufları yapmamıza ihtiyaç var. Eğer bir aksaklık olursa bu şekilde adli hizmetlerin görülmesinde, tekrar bazı şeyleri dikkate almak durumunda kalabiliriz. Bu çok kötü bir şey değil. Bir ihtiyaçtan doğdu. Uygulamayı görmemiz lazım” dedi.
Arınç, AK Parti Elazığ İl binasında, kentte yerel yayın yapan Kanal E Televizyonu’nun canlı yayınına katıldı. Elazığ’ı ve Elazığlıları çok sevdiğini ifade eden Arınç, ”Gakkoşları seviyoruz. Elazığlılar dürüst, mert, kahraman, ahlaklı insanlar. Bunlara şahidim, küçüklüğümden bu yana. Böyle kişilikli insanları, kişilikli bir şehri sevmemek mümkün değil. Tabi tüm Elazığ’ı şu açıdan da tebrik ediyorum. Elazığspor bu yıl Süper Lig’e çıktı. İnşallah orada da başarılı olacaktır” diye konuştu.
”Çok çalıştılar, gayret ettiler, amatör bir heyecanla çok önemli maçları kazandılar” diyen Arınç, şöyle devam etti:
”Bu yıl benim bir memleketim de Manisa’da Akhisar Belediyespor… İnşallah Elazığ’a gelecek, Elazığımız oraya gidecek. Fenerbahçe, Beşiktaş derken… Ben inşallah Elazığspor’un Süper Lig’de başarılı olmasını, kalıcı olmasını diliyorum. Belediye başkanımız, siyasetçilerimiz ona sahip çıkıyorlar. Güzel bir stadyum yapılacak ve artık Elazığ’ı Süper Lig sebebiyle inşallah önce Türkiye’de sonra da belki Avrupa’da tanıma imkanı bulacağız.”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Elazığ’a kamu yatırımlarının mümkün olan en güzel şekliyle geldiğini söyledi. Kent hakkında taleplerin kendisine iletildiğini ifade eden Arınç, ”Doğruluğuna inandığımız her şeyi mutlaka yapacağız. Biz güçlü bir iktidarız. Herkes bizden bunu bekliyor. Biz de kimsenin ümidini boşa çıkartmayacağız” ifadelerini kullandı.
-Bazı adliyelerin kapatılması-
Bülent Arınç, bazı ilçe adliyelerinin kapatılması hakkındaki görüşünün sorulması üzerine, şöyle dedi:
”Bildiğim kadarıyla 2005 veya 2006’da Cemil Çiçek beyin Adalet Bakanlığı döneminde 143 adliye kapatılmıştı. Bunlar, ilçelerde dosya sayısı az olan ve büyük il merkezilerine yakın olan ilçeler içindi. Bu kez de zannediyorum HSYK, Adalet Bakanlığımız değil, son kararnameyle birlikte 100’den fazla ilçe adliyesini başka merkeze taşıdı. Bunun amacı şudur. Eğer bir yerin Ağır Ceza merkezine uzaklığı 15 kilometrenin altındaysa, bu bağlanıyor. İkincisi, dosya sayısı azsa, nüfusu ne olursa olsun, o da bir tarafa bağlanıyor. Bununla biz hakim, savcı ihtiyacımızı bir şekilde kazanmış oluyoruz. Bir taraftan o adliyeler için sarf ettiğimiz kamu masraflarını bir başka şekle dönüştürmüş oluyoruz.
Mesela benim eski seçim bölgem Manisa’da 4 ilçe adliyesi bu şekilde kapandı. Bursa çok daha gelişmiştir. Bursa’da da Kestel ilçesinin adliyesi merkeze bağlandı. Elazığ’da da 3-4 ilçe zannediyorum bu şekilde bağlanmış oldular. Herkes farklı şeyler söylüyor ama Türkiye’de bazı tasarrufları yapmamıza ihtiyaç var. Eğer bir aksaklık olursa bu şekilde adli hizmetlerin görülmesinde tekrar bazı şeyleri dikkate almak durumunda kalabiliriz. Bu çok kötü bir şey değil. Bir ihtiyaçtan doğdu. Uygulamayı görmemiz lazım.”
-Yerel medya-
”Yerel medyanın güçlendirilmesi için bir düşünce veya projeniz var mı?” sorusu üzerine Arınç, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü aracılığıyla yerel medyayı çoğu zaman her açıdan güçlendirdiklerini, bölgesel eğitim seminerleri yaptıklarını, bazen teknik imkanlar hazırladıklarını kaydetti.
Bazı illerde çok az sayıda basılan, satılıp satılmadığı belli olmayan gazetelerin olduğunu, ayrıca çok sayıda gazetenin olmasının güçlü bir medya olduğu anlamına gelmediğini ifade eden Arınç, şunları söyledi:
”Aslında bunların sahipleri 3-4 kişidir. Bir patron bazen 3 veya 4 gazete çıkarabiliyor. Mesela Bursa’da bir patron 4, bir patron 3 gazetenin sahibi. Bunların hepsi aynı haberlerle çıkıyor. Gazeteci kimlikli olduğu sanılan bazı insanlar o patronların özel hizmetlerinde bile çalışabiliyor. Dolayısıyla bizim yerel medyaya destek dediğiniz zaman, resmi kanallardan yapacağımız ilan ve reklam aktarmasından başka bir şeklimiz yok. Ama basın kartında, o medyanın güçlü bir teknikle basılmasında, orada çalışan gerçek gazetecilerin haklarının verilmesinde de biz büyük bir gayret içerisindeyiz.”
Bülent Arınç, ”Elazığlılar yerel televizyonlarını uyduda görmek istiyor. Bu hususta da bir çalışma yapabilir misiniz?’ sorusuna ise, şöyle cevap verdi:
”Patronlarımıza buradan sesleniyorum. Ey bu televizyonların sahibi olan patronlar. Size kolaylık sağlıyoruz. Uydu lisansı almak üzere RTÜK’e müracaat edin. Size 6 taksit imkanı vereceğim. Hadi bakalım. Biraz ceplerinize elinizi sokun. Ayda 30 bin lira. Baba evladına vermez. Gelin hepinizi uyduya çıkaralım. Haydi Elazığ’lı patronlar. Hadi bakalım. Kanal E mi? Uyduya çıkacak mısınız? Gel 6 taksit. Başka var mı? Herkes gelsin. Yapacağız inşallah, bizim görevimiz bu. Uyduda izleyelim sizleri. Uydudan bir bakacağız ki, Belediye Başkanımız Süleyman Selmanoğlu Elazığ’ı anlatıyor. Bakacağız (AK Parti Elazığ Milletvekili) Sermin hanım Elazığ ile ilgili projelerini anlatıyor. Almanya’daki, Irak’taki, Yunanistan’daki seyredecek inşallah. Gelin 6 taksit. Bugüne kadar kimse yapmadı, biz yapıyoruz.”