50 Cent, 6 Temmuz 1975 yılında dünyaya gelmiştir.Ünlü bir ABD’li rap müzik sanatçısı, albüm yapımcısı ve oyuncu olan şarkıcı, 2000’li yılların en çok satan siyahî sanatçıları arasında yer almaktadır.
Hayatı: Curtis Jackson, New York’un Queens mahallesinde zor şartlar altında büyümüştür. Küçüklükten beri en iyi arkadaşı Gaolrp Kemr’dir. Babasını tanımayan Curtis, 8 yaşına kadar annesinin yanında büyür. Annesi bir uyuşturucu satıcısıydı ve Curtis 8 yaşında iken annesi öldürüldü. Annesinin bir arkadaşı onu uyuşturucu konusunda bir sorun çıkartmış ve onu öldürmüştür. Annesinin ölümünden sonra Curtis büyükannesinde kalmaya başlar. Annesinin sayesinde uyuşturucu satıcılarına bağlantısı olan Curtis 12 yaşında iken o da uyuşturucu satmaya başlar. Lise yıllarında birkaç defa kısa süre için hapise düşen Curtis ilk ağır cezasını 19 yaşında alır. 21 yaşında iken şu an 13 yaşında olan oğlu Marquise dünyaya gelir. 50 Cent, ilk önce rap camiasında tanınmış prodüktör ve Run-DMC grubunun üyesi olan Jam Master Jay ve daha sonra dünyaca ünlü olan prodüktör Dr.Dre tarafından keşfedilir. Jam Master Jay’in yardımıyla ilk müzik anlaşmasını Columbia Records ile imzalar. İlk klip çekiminden önce 9 kurşun yiyerek hastanelik olan Jackson’un anlaşması bu olaydan sonra Columbia Records tarafından iptal edilir ve “Power of the Dollar” adlı albümü piyasaya sunulmaz. Azmini kaybetmeyen Curtis Jackson demo ve mixtape çıkarmaya devam eder. Tesadüfen cd’lerden birtanesi Eminem’in eline geçer. Jackson’un cd’sini beğenen Eminem, onunla bir anlaşma yapar. Bu kontrattan Jackson 1.000.000 $ alır ve “Get Rich or Die Tryin'” adlı ilk resmi albümünü müzik piyasasına sürer. “In da Club”, “P.I.M.P.” ve “If I Can’t” gibi şarkılarıyla rap ve hip-hop dünyasında kendisine bir isim yapar. 2006 yılında 32 milyon dolar, 2007 yılında 34 milyon dolar kazanarak yılda en fazla para kazanan 2. rapçidir.Forbes dergisinin 2007 ‘de belirlediği “En Zengin Hip-Hop”çılar sıralamasında Jay-Z ve Eminem’den sonra üçüncü sıradadır. Forbes’in Ağustos 2008’de açıkladığı geçen yıldan bu zaman geçen zaman dilimi içerisindeki kazançlarına göre sıralama yaptığı hip&hop yıldızları sıralamasında 50 cent 150 milyon $’lık kazancıyla Jay-Z ve P.Diddy’i geride bırakmıştır.Son Albümü Curtis’ide Ailenin üçüncü oğlu ve kendisinin üçüncü albümü olduğu için Curtis koymuştur.
Deniz körpeliğinden sıyrılırken Bir esrik düş büyür de büyür Ve güneşten daha çok kavurur bizi Upuzun olsa da gece Uykularımız şafağa varma telaşına teslim olur
Ve iki ayrı ürperiş Usulca çıkar uzaklardan Sarmaşıklar gibi dolambaçlıdır özlem Ilık ilk yaz sabahının birinde Kavuşma sevinciyle parlar gözlerimiz… Bir bulut beyazlığı altında buluşur ellerimiz
Hangi seher Sıcaklığında konuk eder bizi Ve hangi esrarlı dokunuş Böylesine apak yapar Geceden arta kalan esmerliğimizi Hangi şairin şiirlerinde vardır böylesi vuslatlar? Hangi ressamın tablosunda Birbirine bakan mahmur gözlerden Lime lime dökülür yaşlar Sevi başlıbaşına bir tümlenişse eğer Bizden başka kim bilebilir Nerden gelir ve nasıl başlar?
Sesler ulaşır zambak kokuları gibi usuldan usuldan Sonsuzluğa doğru birlikte dolanır akreple yelkovan Dalgalar can bulduğu yerden vururken körfeze Islanır ayak Rengarenk çakıl taşlarına düşer gölgeler Kızıllıkta belirir iki silüet, Arzuları sivriltiyorken kutsanmış sözler Sevi’nin sağanaklarından ıslanır tüm bölgeler
Kaç günlük uzaklıkta saklanır durur ayrılık Kaç arşındır yol gözleyen nar kırmızısı yakınlık. Bir duman seli kalkmaya görsün Bir tını cömertçe kurar sofrasını İşte o an sunulur ötelerden tutunuşlara katık
Ordaydık Ağırdan ağırdan yırtılılırken yalnızlık Bir çarpışma an’ıyla büyür demlenişler Bir var oluşla dile gelir hiç söylenmemişler Alçalıp yükselirken iç çekişler Gün kurusu kıvamından alırız haz Yeni bir muştuyla avutulur yaz Bir kıvılcımla başlar ya orman yangınları Biz de öylesine yanarız biraz
O ses bizimdir O kıvılcım biziz Odlarla kavrulan hevesi barındırır nedenlerimiz İlk seherde yaralı yürekler demlenir O yerlerden semaya uzanırken eller Ertelenen zaman için kimsenin bilmediği Göklere uzanan bir yakarı filizlenir
Sen ne soylu can eriğisin ey gülüş O öyle bir mayadır ki sevinin gizine bulanır Tüm dereler boz bulanık akarken Gerçeğin ritmiyle bezenir diriliş…
Uzanır boylu boyunca efkar Kumsala düşer sızı Oyuna kanmaz çocuklar gibi afacan Tutuşur iki gönül hırsızı
Uğradığı yurtlara bereketler sunan his Sonrasızlığı barındıran nankör sis Gölgede yürüyen düş O şarkıyı çalan ıslık O son öpüş… O olan her nefes An biterken suskunlukta yorulur Odlarda kavrulan iki heves.. Eşkalini bırakmadan kaybolur
Artık Deniz işvelidir,kumsalda oynaşır Ortalıkta öksüz bir güneş dolaşır Ortalıkta öksüz bir güneş dolaşır
MONNA ROSA Mona roza siyah güler ak güller Geyve’nin gülleri beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah senin yüzünden kana batacak Mona roza siyah güller ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa Mona roza bu gün bende bir hal …var Yağmur iğri iğri düşer toprağa Ulur aya karşı kirli çakallar Açma pencereni perdelerini çek Mona roza seni görmemeliyim Bir bakışın ölmem için yetecek Anla mona roza benbir deliyim Açma pencereni perdelerini çek Zeytin ağaçları söğüt gölgesi Bende çıkar güneş aydınlığına Bir nişan yüzüğü bir kapı sesi Seni hatırlatır her zaman bana Zeytin ağaçları söğüt gölgesi Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ve vardır her vahşi çiçekte gurur Bir mumun ardında bekleyen rüzgar Işıksız ruhumu sallarda durur Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ellerin ellerin ve parmakların Bir nar çiçeğini eziyor gibi Ellerinden belli olur bir kadın Denizin dibinde geziyor gibi Ellerin ve parmakların Zaman nede çabuk geçiyor mona Saat on ikidir söndü lambalar Uyuda turnalar gelsin rüyana Bakma göğe tuhaf tuhaf bu kadar Zaman nede çabuk geçiyor mona Akşamları gelir incir kuşları Konarlar bahçemin incirlerine Kiminin rengi ak kiminin sarı Ah beni vursalar bir kuş yerine Akşamları gelir incir kuşları Ki ben mona roza bulurum seni İncir kuşlarının bakışlarında Hayatla doldurur bu boş yelkeni O masum bakışlar su kenarında Kırgın kırgın bakma yüzüme roza Henüz dinlemedin benden türküler Benim aşkım uymaz öyle her saza En güzel şarkıyı bir kurşun söyler Kırgın kırgın bakma yüzüme roza Artık inan bana muhacir kızı Dinle ve kabul et itirafımı Bir garip bir soğuk bir mavi sızı Alev alev sardı her yanımı Artık inan bana muhacir kızı Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Meyveler sabırla olgunlaşırmış Bir gün gözlerimin ta içine bak Anlarsın ölüler niçin yaşarmış Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Altın bilezikler o kokulu ten Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne Bir tüy ki can verir bir gülümsesen Bir tüy ki kapalı geceye güne Altın bilezikler o kokulu ten Mona roza siyah güler ak güller Geyve’nin gülleri beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah senin yüzünden kana batacak Mona roza siyah güller ak güller MONNA ROSA niçin yazıldı? Belki de mahşeri kalabalığa okunan bu şiirin hangi hislerle yazıldığını tahmin bile edemezsiniz? Bilinen gerçekleri arda, arda sıralamak sizleri aydınlatabilir. Dilenirse şairimiz hakkında kısaca bilgi vererek konuya girmek istiyorum. Şöyle ki; şiirimizin yazarı Sezai Karakoç ilk, ortaokulu ve liseyi Diyarbakır, Gaziantep, K.Maraş’ta tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal bilimler fakültesini kazanır. Ve gider, gider ama başına geleceklerden veya başına getireceği olaylardan habersizdir. Neden sonra başlar okula dersler devam ederken şairimim gönlünü kaptırır bir muhacir kızına ve işte bütün mesele başlar, başlar ki ne başlar. Sonu olmayan bir başlangıçtır. Kısa bir süreden sonra dayanamaz ve kendini o kıza açmaya karar verir. Uzun bir tasavvurdan sonra İstediği gibi yapar ve gönlünde biriktirdiği aşkı artık kaldıramaz olmuştur.teklifine ret cevabı alma riski yüksek olduğu halde bırakır kendini uçsuz bir ummana.istediği cevabı alamamıştır,bu samimi Anadolu çocuğu kırılmıştır işte o an. Lakin bu kırgınlık uzun sürmez (çünkü uzunu daha başlamamıştır.) azimle tekrar deneyecektir.lakin istediği gibi hiç olmayacaktır.Ve bu hep böyle sürer gider. Ta ki gelir ,gelir ve bir yerde tıkanır işte bu tıkandığı yer 4. sınıf olur.ama o samimi delikanlı hiç pes etmemiştir.tam dört yıl hep istemiştir onu ,kendinden. Ama istediği hiç olmamıştır.belkide bir gün olacaktır.! Artık okul bitmek üzeredir.tam dört yıl geçmiştir .Geçmiştir ,ya delmişte geçmiştir kimi sineleri. Mezuniyet merasimi düzenlenmektedir Ankara üniversitesinde öğrenciler 4 yılın yorgunluğunu ,bitirmenin sevinciyle bu merasimde birleştirecektir.lakin birleştiremeyenlerde vardır o mahşeri kalabalıkta onlar gerçekle yapışmış yüreklerini koyacaklardır ortaya. İşte burada Sezai Karakoç onların hepsine tercüman olacaktır o mükemmel ve emsalsiz sevgisiyle . Bu program da Sezai Karakoç yazdığı şiiriyle yerini almıştır.ve de işte o beklenen an gelir çatar. O yılların gerçekleri bir şamar gibi patlar ortada ve sesi yankılanır Ankara sokaklarında. Sezai Karakoç anons edilir. Yazdığı şiiri okumak üzere. Ankara siyasalın önü ana baba günü gibidir herkes ordadır bütün hocalar öğrenciler ve hatta misafirler lebalep dolup taşmıştır.merasim alanı.Sezai Karakoç şöyle bir kalabalığa bakar o buğulu gözlerle ,gönlünde yer alamadığı insanı aramaktadır mahşeri kalabalık içinde ve şiirini okumaya başlar. Mona roza siyah güler ak güller Geyve’nin gülleri beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah senin yüzünden kana batacak Mona roza siyah güller ak güller … Şiir bitene kadar kalabalıktan hiç ses gelmez olur, ta ki son kıtayı okuyana dek ve kalabalıkta müthiş bir uğultu patlar. Herkes bir birine bir şeyler sormaktadır ama sadece bilinen bir gerçek var ki herkes bu şiirden çok etkilenmiştir hele biri var ki gönlünde fırtınalar kopmuştur tam dört yıl sonra geçte olsa anlamıştır ve işte o uğultunun arasından bir kız öğrenci sıyrılır kürsüye yaklaşır dört yılı harabeden ve sonrasını da edecek olan kişidir O,O MUAZZEZ AKKAYA’ dır.Ağlayarak ve yalvarmalı bir sesiyle -ben seni kabul ediyorum der. Ama çok geçtir artık çünkü bu samimi genciz bu ağır aşka dayanacak takati kalmamıştır kürsüye dönerek -şimdi de ben kabul etmiyorum der ne derece yürekten gelerek söylediği tartışılır ama beklide bir intikamdır ,beklide ilk defa gururu aşkının önüne geçmiştir delikanlının Ve bir daha Muazzez Akaya’yı hiç kimse görmemiştir çünkü o ret cevabının ardında intihar etmiştir. ve karakoç da bu şiirin ikincisini yazar (YAZAR HALA HAYATTA VE BEKARDIR…) Ve Monna Rosa Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi. Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara: Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi. Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara, Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara… Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü Ve boğazımı sıktı parmaklar ince, uzun. Günahkar toprağıma saçından bir tel düştü; Sana ne olmuş Rosa, bir derde tutulmuşsun. Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti: Noel ağaçları ve manolyalar kahrolsun, Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü… Şu şapkayı çıkarıp atıyorum ırmağa; Her şeyim sizin olsun, hep sizin kesik başlar. Rüyasında örümcek başlarsa ağlamağa, İçine gül koyduğum tüfek ölmeye başlar. Günahını sırtına yüklenen kaplumbağa Gibi ölüm önünde öz benliğim yavaşlar. Öyleyse şu şapkayı fırlatayım ırmağa. Bu erkekler kokuyu kediler gibi alır Ve kediler her gece sürünür yastıklara. Denizleri bahtiyar eden günler kısalır; Satılmayan çiçekler, zehirli ve kapkara, Unutulmuş erkekler ve kadınlara kalır. Bir geyiğin gözleri düşer eriyen kara Ve erkekler kokuyu kediler gibi alır. Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık! Ve toprağın rüyaya yılan gibi girişi. Sana da Monna Rosa, taş bebeği bıraktık. Ellerinde kılçıklı balıkların bir dişi. Senin hatıran gibi büyük, yeni, karanlık; Senin hatıran kadar Allah ve şeytan işi… Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık! Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim; Ta boğazıma kadar çıkan deli yağmura. Tüyüme horozdan çok itimat edeceğim, İtimat edeceğim şu belalı yağmura. Ruhumu bayrak yapıp ben teslim edeceğim Asılmış bir adamın iki eli yağmura. Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim. Bir tren ışığına, güneşe çekmek seni Ve bir şehir yaratmak, ruhundan Gülce diye. Parçalanan gemiyi ve yırtılan yelkeni Katıvermek sessizce söylenen bir türküye. Ve sonra bir köşede öldürmek ölmeyeni Ve son vermek bitmeyen, bu bitmeyen şarkıya, Bir tren ışığına, güneşe çekmek seni. Sana tavuskuşunun içime girdiğini Son, en son söz olarak söylemek istiyorum. İçime girdiğini, tüyünü yolduğunu Son, en son söz olarak söylemek istiyorum. İçimde tavusların bir bir kaybolduğunu, Bana da bir çift ak kanat kaldığını Son, en son söz olarak söylemek istiyorum. Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi. Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara: Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi. Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara, Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara… (1952, Kış, Yılbaşı Gecesi) Sezai Karakoç
İyi Akşamlar Akrostiş şiir İyi Akşamlar ile Akrostiş
İyi günler ile başlar Yeni bir gün İyi akşamlar ile biter
Akşamlar hüznü getirir yanında biraz Karamsarlık kaplar bazen içini Şen şakrak olursun bazen Anlarsın gün güzel geçmiş Mutluluk bırakmış geride Lâl kesilirsin görünce Akşam güneş batışını Rüzgar uzakların kokusunu getirir sana ve akşam olur…
Zamansız ölüm kadar yakındır ayrılık Hücum sözüyle kalbe akındır ayrılık Kaşındıkça kanayan acındır ayrılık Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine
Doğduğun gün yazılan kaderdir ayrılık Nöbetini bekleyen askerdir ayrılık En beterinden bile beterdir ayrılık Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine
Muhterem Aslan Ayrılık Ayrılık
Kaderin prangası değil mi ayrılık, Gözünde ki o yaşlar zaten ayrılık, Baharını kışa çevirir ayrılık ayrılık, Kaderin prangası değil mi ayrılık.
Gözlerinin dalıp gitmesidir ayrılık, Yârin, selamı salıp gitmesi ayrılık, Sıradağlarla yollar değilmi ayrılık, Kaderin prangası değil mi ayrılık.
Bacadan tüten, değilmidir ayrılık, Gözünde tüten, değilmidir ayrılık, Eriyip biten biten değil mi ayrılık, Kaderin prangası değil mi ayrılık….
Yusuf Önder Bahçeci Ayrılık iki sevgiliye
Ayrılık afet gönüllere Ayrılık hasret gözlere Ayrılık uzak diyarların nağmesi Ayrılık sevgililere bir ceza Ayrılık başa düşen ateş Ayrılık bir fırtına limanda Ayrılık çıkmaz sokaklar Ayrılık ağlayan bir iç dünya Ayrılık erezyon iki sevgiliye Ayrılık muhabbete felaket Ayrılık bir kılıç duygulara Ayrılık bekleyiş iki sevgiliye Ayrılık dinmeyen yara iki sevgiliye
Durdu mehmet güneş AYRILIK
Özlemi derinlemesine yaşamaktır ayrılık Hüzünlerin kesiştiği uzak noktadır ayrılık
Hatırlanacak güzelliklerin belirsizliğinde Geride ne bıraktığını bilememektir ayrılık
Sevda üstüne türküler hayal etmek Söyleyecek söz bulamamaktır ayrılık
Bülbülün güle yanışını hissiz seyretmek Nedenini bilmeden iç çekmektir ayrılık
Aynı hayat boyutunda yatay seyretmek ama Hava boşluğunda gibi vurgun yemektir ayrılık
Kış gecesi ıssız sokakta üşürken Yüreğinde çöl ateşini hissetmektir ayrılık
Bir gayeye yönelip doğru yolda yürürken Nereye gittiğini bilememektir ayrılık
Sevda ateşinden kurtulmaya bir bahane Boğulmak için aşk denizine dalmaktır ayrılık
Eline kalem alıp şairlere özenmek Gülmeye ya ağlamaya karar verememektir ayrılık
Mehmet Akif Çeçen
Ayrılık
Ayrılık Derdinin Dermanı Nedir Uğrum sıra giden Boz Atlı Hızır Ayrılık derdinin dermanı nedir Şu iki aleme olmuşsun nazır Ayrılık derdinin dermanı nedir
Sığanmıştır ağca kolda bilekler Hak katında kabul olsun dilekler Arş yüzünde secde kılan melekler Ayrılık derdinin dermanı nedir
Küseyim de ben yarime küseyim Siyah zülfün mah yüzüne asayım Kerbela’da yatan İmam Hüseyin Ayrılık derdinin dermanı nedir
Hani şu dünyanın toprağı taşı Akıttım gözümden kan ile yaşı Urum illerimin Hacı Bektaş’ı Ayrılık derdinin dermanı nedir
Ak saya giyinmiş incedir beli Ben pirimi gördüm tatlıdır dili Tanrı’nın arslanı Hazret-i Ali Ayrılık derdinin dermanı nedir
Gıcılar da dağlar başı gıcılar Çıkmaz oldu içerimden acılar Arafat Dağı’ndan gelen hacılar Ayrılık derdinin dermanı nedir
Dünyayı sorarsan bir dipsiz anbar Ali’nin yoldaşı Zülfikar Kanber Kabe’yi yaptıran Halil Peygamber Ayrılık derdinin dermanı nedir
Deryanın yüzünde dönen üç gemi Yiyelim içelim sürelim demi Geminin sahibi ol Hızır Nebi Ayrılık derdinin dermanı nedir
Pir Sultan Abdal’ım içtim cür’adan Okudum ağını bilmem karadan Yeri göğü cüml’alemi Yaradan Ayrılık derdinin dermanı nedir
Pir Sultan Abdal
SENSİZLİK ÇOK ACI
Sensizlik öğle acı veriyor ki bana Dalıp dalıp gidiyorum bak uzaklara Kalbim derinden sızlıyor ağrıyor işte Küsüyorum işte ben bu yalnızlığıma Perişan olsam da yaşadığım bu hayatta Mutlu olacağım belki öbür dünyada Senden önce yaşamadım ki ben sevdayı Sen öğrettin bana sevmeyi ve de aşkı Bense kıymetini bilemedim belki de Bilmelisin sen varsın sadece hayatımda Sensizlikten ötesi nedir ki zaten bana Ben bir kere sevdim bunu anlasana Başkasına nasıl veririm kalbimi bir daha. Onun sadece sende olduğunu anlasana Beni sevecek bir başkası olamaz hayatımda Sensizlik çok acı veriyor inan ki bana. Bir kez daha benim yanımda olsana.
Ayrılık
Ayrılık kıskançlığın ta kendisidir Ayrılık güvensizlikten kaynaklanır Ayrılık savaşın en büyük göstergesidir Ayrılık ölümdür, ölüme kucak açmaktır Ayrılık gururdandır, onurdandır Ayrılık sevimsizdir Ayrılık göreslemektir Ayrılık düşünmektir Ayrılık yolculuktur Ayrılık gitmektir Ayrılık şaşkınlık yaratır Ayrılık en değersiz unsurdur Ayrılık kavgayla başlar Ayrılık umuda kaçmaktır Ayrılık dört duvar arasındadır Ayrılık aykırılıktır Ayrılık bedeninden kopmasıdır insanın Ayrılık deniz milidir, insanın pusulasıdır Ayrılık zamandır Ayrılık üzülmektir Ayrılık şımartılmıştır Ayrılık iki ipin ucuna tutunamamasıdır Ayrılık sevdadan başlar Ayrılık bir ezgiden başlar Ayrılık bir anlamda doğruluktur Ayrılık yanlışa neden olur Ayrılık bir öyküde, bir şiirde, bir kitapta başlar Ayrılık dağların tomurcuklarındadır Ayrılık çiçek açtırmaz Ayrılık yitirmektir Ayrılık gece olunca başlar Ayrılık gündüzün konuşmalarıdır Ayrılık tutuklu kelimelerin imgesidir Ayrılık şairlerin başını yakar Ayrılık edebi yolculuğa çıkarır insanı Ayrılık kimsesizliktir Ayrılık beyazdan kararır Ayrılık mutluluğa yol açacağını düşünür Ayrılık kendini kandırmasıdır insanın Ayrılık yabancılaştırılmıştır Ayrılık eser, estirir Ayrılık çözümsüzlüğü bitirir Ayrılık ihtiyaç duyarsın Ayrılık değişimdir Ayrılık insanın elini şaraba uzatır Ayrılık gözetmeksizin… Ayrılık ilktir Ayrılık hiç düşünmediğin yerde karşına çıkar Ayrılık pazarlıktır Ayrılık öfkeden başlar Ayrılık mektuptadır Ayrılık cesarettir Ayrılık yasalara karşı değildir, içindedir Ayrılık kanundur Ayrılık insanın insana verdiği cezadır Ayrılık gözyaşıdır Ayrılık gül değil, gülün dikenidir Ayrılık inanmaktır Ayrılık yalnızlaştırmaktır Ayrılık inadınadır, inadına… Ayrılık küfürdür, küfürden başlar Ayrılık insanı hasta eder, ilaçlaştırır Ayrılık kültablasının içine sığınmasıdır insanın Ayrılık yazmaktır Ayrılık bu şiir gibi saçmalıktır
Kalb gevşeme ve sıkışma (sistol ve diyastol) nöbetleri içindeçarparlar. Kulakçıkların sistolu esnasında karıncıklar gevşemehalindedir. Bu hareketi şöyle sıralıyabiliriz:
Büyük toplar damardan kan kulakçıkları dolar. O zaman kulakçıklar kasılır ve kanı o esnada gevşek halde bulunan karıncıklara iter. Bu sırada kulakçıklarla karıncıklar arasında bulunan kapaklar açık bulunurlar. Kulakçık kasılmasının bitiminden sonra gevşer, karıncıklar kasılmaya başlar. Bu esnada kalb kapakları kapanır.
Karıncık kasılması en yüksek seviyesine varınca damar kapakları açılır ve böylece kan damarlara atılır. Karıncık kasılması bitince kalbin istirahat devri başlar ve damar kapakları kapanır.
Her vuruşta kalbimiz elli altmış santimetre küb kan fırlatır. Bir vuruşta kalbin gördüğü iş 1,4 kilogram metredir. Kalb dakikada 4-6 litre kan fırlatır. Kan dakikada bütün vücudu 6 defa dolaşır. Böylece kalbin bir günde gördüğü iş 20 bin kg. metreye varır. Yâni bu enerji ile 20 kilogram bir yük bin metreye kaldırılabilir.
Çağdaş teknik bile yumruk kadar bir hacim içinde bu kadar iş görebilen bir makine icad edememiştir. îşin mühim tarafı şudur ki kalb bu ağır işi bir ömür boyunca ve bir tamir gör-meksizin yapar.
Kalb adelesinin özelliği, irademize tâbi olmadığı halde çizgili adale neviden olmasıdır. Bu adaleler vücudumuzda en ağır işi gören adalelerdir. Bu sebeple de en çok gıdaya ve oksijene muhtaçtırlar.
Bu gıdayı kalb adalesine taç damarları verir. Sükûn halinde bile bütün dolaşım kanının yüzde onu kalbi beslemek vazifesini alır. Taç damarlarınınö nemi bundan anlaşılır. Budamarardan büyükçe bir dalın âni olarak tıkanması ölüme kadar varabilen vahim akibetler doğurur.
Kalp Büyümesi Nedir Tedavisi, Kalp Büyümesi belirtileri, Kalp Büyümesi Neden olur
Kalp Büyümesi Nedir? Kalp Büyümesi Nedenleri
Kalp büyümesi genellikle kalp boşluklarının büyümesi sonucu oluşur. Burada kalp kapaklarının büyümesi söz konusu değildir. Kalp boşlukları büyük olmaksızın da röntgen filimlerinde kalp büyük görünebilir. Her kalp büyüklüğü ciddi problemlere neden olmayabilir. Önemli olup olmadığı altta yatan nedenle ilgilidir ve tedavi de ona göre değişir. Önemli olanlardan biri kalp yetmezliklerinde görülen kalp büyümesidir. Kalbimiz bildiğimiz gibi yaşamamız için gerekli oksijen ve besin maddelerini taşıyan kanı vücudumuza pompalayan yaşamsal öneme sahip bir organımızdır. KY dendiğinde kalbin çalışmaması anlaşılmamalıdır. Kalbin pompalama gücünün olması gerekenden daha az olması KY olarak bilinir. KY durumunda kalp kanı yeterli miktar ve hızda organlarımıza gönderemez ve kalp içindeki basınç artar. Sonuç olarak kalp vücudun ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda oksijen ve besini vücuda pompalayamaz. Bu duruma karşılık olarak kalp boşlukları gerilip daha fazla kan pompalamak için daha fazla kanı tutmaya başlar. Bu başlangıçta dolaşımın devam etmesine yardımcı olur ancak zamanla kalp kası zayıflar ve güçlü kasılmamaya başlar. Bir korunma mekanizması olarak böbrekler bu duruma sıvı (su) ve tuz tutarak cevap verir. Kollarda bacaklarda ayaklarda akciğerlerde ve diğer organlarda sıvı birikimi olduğunda da konjestif kalp yetmezliği denen durum ortaya çıkar. Kalp krizinde şikayetin esasını göğüs ağrısı oluşturur • Göğüs ağrısı:1 Göğüs kemiğinin arkasındaki göğüs ağrısı kalp krizinin en önemli belirtisidir; fakat özellikle diyabet hastalarında ve yaşlılarda bu ağrı çok belirsiz olabilir yada hiç hissedilmeyebilir (sessiz kalp krizi). Ağrı sıklıkla göğüsten omuz yada kollara ense dişler çene karın veya sırta doğru yayılır. Bazen ağrı sadece bu bölgelerden birinde hissedilir Ağrının özellikleri: • Ağrı 20 dakikadan fazla genellikle saatlerce sürer ve genelde dinlenme yada nitrogliserinle geçmez • Ağrı şiddetli ve künt vasıftadır. Fakat keskin veya belirsiz olabilir • Ağrı sıkıştıran ağırlık baskı yapıcı tarzda olabilir • Göğüste daralma hissi uyandırabilir • “Göğüsde fil oturuyormuş” gibi veya • Hazımsızlık olarak da hissedilebilir. Beraberinde sıklıkla soğuk terleme ve ölüm korkusu da vardır. Kendi başına yada göğüsteki ağrıyla birlikte hissedilebilen diğer belirtiler şunlardır: • Nefes darlığı • Öksürük • Baş dönmesi ve sersemleme • Bayılma • Mide bulantısı ve kusma • “Kıyametin geldiği” hissi • Sıkıntı.
Anne karnındaki bebeğin alyuvarları farklıdır. Bu alyuvarların içerdikleri hemoglobin çeşidi, fetal hemoglobindir. (HbF)Yenidoğan bebeğin, anne karnındaki alyuvarlardan farklı alyuvarlara ihtiyacı vardır. Onun için doğar doğmaz bebeğin kanındaki alyuvarlar hızla yıkılmaya başlar ve yerine yeni hemoglobin (HbA) içeren alyuvarlar yapılır. Ancak, yıkılan alyuvarlardan bol miktarda sarılık maddesi(biluribin) üretilir.
Normalde biluribin karaciğerde işlenerek vücuttan atılacak hale getirilir. Bu kadar fazla üretilen biluribin bebeğin karaciğer kapasitesini aşar ve bebeğin kanında ve dokularında birikmeye başlar ve fizyolojik sarılık ortaya çıkar.Kaynakwh Diğer yandan yenidoğan bebekte, kan yapım hızı anne karnındakine göre oldukça yavaştır. Doğumu izleyen ilk birkaç gün içinde hemoglobin ve alyuvar yapım hızı süratle düşer. Kan yapım hızının düşük, ve alyuvarların yaşam süresinin kısmen kısa oluşu sonucu yaklaşık ikinci ayda hemoglobin değerleri en düşük düzeye ulaşır. (ortalama % 11 gr) bundan sonra yapım hızı artarak üçüncü ayda tekrar yükselir. Çocuklarda yaşa göre normal ortalama kan değerleri:
Alkollü içkilere kişinin tutkunluk derecesinde bağlı olması durumuna alkolizm denir. Alkolizm sorunu olan kişi ise alkolik olarak tanımlanır. Alkolik, alkolün kendisine zararlı olduğunu bildiği halde içmekten, kendini alamayan kişidir. Anne ve babasında alkolizm sorunu olan çocuklarda alkolizm görülme oranı, ebeveyni alkol kullanmayanlara göre, daha yüksektir.
Alkole alışkanlık kazanmış kişinin kontrolü kaybetmesi ve davranışlarını özürlerle kapatmak istemesi kritik devrede olduğunun işaretleridir. Saldırgan olur, içki depolar ve sabahları alkol alma alışkanlığını kazanır. Bu noktadan sonra işini de ihmal etmeye başlar ve kendisinde titremeler, düşünme yetersizliği baş gösterir. Alkol alışkanlığının soya çekime bağlı olduğu söylenmişse de bugün bütün dikkatler olayın psikolojik ve sosyal (toplumsal) sebeplerine çevrilmiştir.
Pek çoğunuz belkide şivliliğin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Üç ayların başlangıcı olan Regaip Kandilinden bir gün önce çocuklar ellerinde fenerlerle akşam sokaklara çıkarlar ve kendilerince eğlenirler. Fener alayları yapılır, kız kaçıranlar, maytaplar, torpiller patlatılır. Büyüklerin kontrolünde ateşler yakılır ve eğlence tüm gece sürer.
Regaib Kandili günü ise çoluk çocuk herkes ellerinde poşetlerle sabahın ilk ışıklarını bekler ve sokaklarda başka bir şenlik başlar. Kapı kapı dolaşılır ve ŞİVLİLİKKKKKK diye bağırarak çikolata, goflet, sakız, şeker toplanır. Tabi zamanımızda çocuklarda uyanık topladıkları şekerlemelerde kalite arıyorlar 🙂 Çocukları mutlu etmek için gofletler yetmeyebiliyor aklınızda bulunsun. Bu gelenek Konya’ya has olarak söylensede farklı yörelerde farklı şekillerde şivlilik günü yapılmaktadır.
Adet kanaması esnasında ya da hemen öncesinde kasıklarda ortaya çıkan rahatsızlık ve kramp tarzında ağrılara dismenore ya da menstrüel kramp adı verilir. Adet sancısı alt karın bölgesine lokalize, sırta ve bacaklara yayılan yaygın bir ağrıdır. Ağrı genellikle adet başlamadan 1 gün önce başlar. Adetin ilk günü çok şiddetlidir ve en çok 2-3 gün sürer. Adet sancısı olan kadınlarda aynı zamanda bulantı, baş ağrısı, kabızlık veya ishal yakınmaları da izlenebilir.
Adet kanamaları 9–16 yaşları arasında başlar. Spor yapan kızların yanında, çok zayıf olan ve gelişmenin başladığı dönemlerde kilo veren kızlarda da menarş gecikebilir.Adet kanaması ayda bir olur. 25–30 gün arasında süren adet siklusları normaldir. Adet kanaması 3–7 gün sürer. İlk günlerde daha fazla olan kanama giderek azalır. Adet kanamalarının başladığı dönemlerde bu kanamalar her ay aynı şiddette olmayabilir. Bir ay daha fazla diğer ay çok daha az olabilir.
Kanamanın fazla ve krampların olduğu ilk günlerde pıhtıların gelmesi normaldir. Vücudunuzda pıhtılaşmayı önleyen faktörler üretilir. Kanamanın çok yoğun olduğu günlerde üretilen bu faktörler yetersiz kalabilir ve pıhtılaşma olur. Fakat her zamankinden büyük pıhtılar geliyorsa hekime başvurulması gerekir.
Adet kanamaları arasındaki dönemde de kanama olur mu? Adet kanmaları arasındaki dönemde lekelenme şeklinde kanamalar olabilir. Bunun en sık görülen nedeni yumurtlama döneminde (yumurta çatladığında) görülen kanamadır. Bu durum endişelenmeyi gerektirmez. Üreme organlarındaki enfeksiyonlar ve tümörler de kanamalara ve lekelenmelere yol açar.
Tugbam sitesinde en güzel Sevgi İle İlgili Özlü Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Sevgi İle İlgili Özlü Sözler Sevgi İle İlgili Özlü Güzel Sözler
Sevgi İle İlgili Özlü Mesajlar
İnsanlar çekici olup olmadıkları sorusuyla gereğinden fazla ilgilenerek esas çekiciliklerinin sevme güçleri olduğunu unuturlar. Erich FROMM Gerçek güç sevgi ile gösterilir.
İnsan kendisini bağışlamadan ve sevmeden kendisi olamaz.
Gerçek sevgi, iyilik gördüğünde artmayan, kötülük gördüğünde eksilmeyendir.
Sevgi ile bakmasını bilen gerçek ibadeti bulandır. Dünyada hiçbir şey insanı kin besleme duygusu kadar yıpratmaz. Nietzsche
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, Rahman onlar için bir sevgi oluşturacaktır. Meryem 96 Sağlıklı birey, çalışan ve sevebilendir. Freud
Yalnızca sevgi dolu bir insanın sözcükleri duyulabilir. H.D.Thoreou Kusursuzu kusursuz yapan tek şey kalbinde taşıdığı sevgidir.
Kendini gerçekleştirme, karşılıksız sevgiyi öğrenmekle başlar. Kalıcı olan tek şey içtenlik ve sevgi ile yapılandır.
Güçsüzlük sevgi üretememektir. Erich Fromm Cehennem, gönüllerde sevmek kabiliyetinin kalmamasıdır. Dostoyeveski
Sevgi herşeyi birleştirir. Abdulkadir Geylani Sevgi her zaman karşılık görür, kin de. Dostoyeveski
Sahiplenmek kadar zehirli hiçbir şey yoktur. Aşkı bulabilmek için sahiplenmekten vazgeçmelisin. Osho Sevgiyi, dünyadaki tüm kötülükler karşı bir zırh gibi giy. Bu zırh, hiçbir silahın delemeyeceği tek kalkandır. Peter Deunov
Sevilmek için büyük iyilikler yapan kişinin çabası boşunadır. Sevilmek için gösterilecek tek çaba, sevmek çabasıdır. Yaşamı sevmenin en iyi yolu birçok şeyi sevmektir. Van Gogh
Psikoterapi, temelde sevgi ile tedavidir. Freud
Aşk, her şeydeki iyiyi ve güzeli görebilmektir. Her şeye ibret nazarıyla bakıp ders alabilmek ve şükredebilmektir. Tebrizli Şems
Sevgin yoksa, dost arama. Sadi Bir insanı sevmekle başlar her şey. Sait Faik Abasıyanık
Sevgi dolu bir yürekle yaşayabildiğimiz, kendimizi onayladığımız ve Tanrısal Gücün tüm ihtiyaçlarımızı sağlayacağına güvendiğimiz zaman, huzur ve mutluluk tüm hayatımızı doldurur, hastalık ve rahatsız edici deneyimler artık bizim deneyimimizde yer almazlar. L.L.Hay
islamiyetin içinde hiçbir zarar yoktur. İslamiyetin dışında hiçbir menfaat yoktur ve olamaz Abdülhakim Arvasi (rahmetullahi aleyh)
Çalışmak insanın hem Bedenini Dinç Tutar Hemde ufkunu Açar.
Veren de O, alanda O, nedir senden gidecek? Telâşını görenler, can senin zannedecek!…
Bir Mümin Fani Dünyada yaptığı Bütün Doğruları Birdahaki Hayatında Gerçek oLarak ve fazlasıyla Alıcaktır.
Hâk ol ki, Hudâ mertebeni eyleye âli.
Kâmil insan; övülmek ve kötülenmekte, hâli değişmeyen kimsedir. Ömer bin Abdülazîz (rahmetullahi aleyh)
Abdullah bin Abdülaziz ; ” insanoğlu gaflete dalar ise, Allahü teâlânın emirlerini yapmaz ve yasakladığı şeyleri yapmaya başlar. İnsanlardan korkarak, emr-i ma’rûf ve nehy-i an-il-münker; iyiliği emredip, kötülüklerden alıkoyma farzını terk eder.”
Bir kişinin ki yardımcısı Allah ola, Var kıyas eyle ki ol ne şah ola.
Hakîki sevgi, iyilik gördüğünde artmayan, kötülük gördüğünde de eksilmeyendirYahyâ bin Muâz-ı Râzî (Rahmetullahi aleyh)
Er odur ki dünyada koya bir eser; Esersiz kişinin yerinde yeller eser.Barbaros Hayreddin Paşa
Elden geldiği kadar kaç kötü arkadaştan, Kötü ahbâb kötüdür, en zehirli yılandan. Yılan zehir akıtıp, insanı candan eder, Ama kötü arkadaş, can ve imandan eder. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî (Rahmetullahi aleyh)
Tugbam sitesinde en güzel Hayatla İlgili Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Hayatla İlgili Sözler Hayatla İlgili Sözler kısa Hayat Sözleri facebook
Hayat Bir Pamuk ipliğine Bağlı Zamanın Geçmesidir.
Bulunduğun Kıyıdan Ayrılmazsan Okyanusun Ötesindeki Adalara Asla Ulaşamazsın.
Hayat Göz Açıp Kapayana Kadar Geçer…
Dünya 3 günlüktür.Dün, bugün ve yarın.Dün gecti, yarının geleceği belli değil, öyleyse bügünün kıymetini bil…
Hayat Yaşayabildiğin Sürece Yaşanmıştır.
Başarıl insan zor olabilir, ama imkansiz değil der. Başarısız insan, mümkün olabilir ama çok zor der.
Yaşamak insanın Dünyadaki Faaliyetlerini Gösterir..
Gerçek başarı başarısız olma korkusunu yenmektir.
Hayat 3 Evrimdir Doğar, Büyür Ve öLürsün…
Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirlerini yiyiyorlar.
Hayata Dair Şeyler Sevgiyle Başlar Nefretle öLür…
Hayatı Sonuna Kadar Yaşamak istiyorsan önce Yaşamayı Hak Ediceksin.
Herkezin Hayattan Beklentileri Vardır önemLi OLan o Bekletiler içindeki Mücadelen..
Bu Hayatta herkez Bir Birinden üstün Yada üstün OLmaya Çalışıyor Ya Diğer hayatta?
Bu hayatta Sorumluluklarini Görevlerini Yapki Diğer Dünyada Rahat Edesin.
Hayat Mucizelerle Doludur ” Bugün Varız Yarın Yokuz ” Gibi…
Hayat Kumar Gibidir Sonuna Kadar Gitmek için Cesaret Göstermelisin Yaşadığın Her Saniye.
Tugbam sitesinde en güzel Lao Tzu Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Lao Tzu Sözleri Lao Tzu güzel sözleri,Lao Tzu tüm özlü sözleri,Lao Tzu’nun Sözleri,
* Binlerce kilometrelik bir yolculuk bile, tek bir adımla başlamak zorundadır.
* Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır.
* Başkalarını bilen kimse bilgili, kendini bilen kimse bilgedir.
* Kötülüğü adaletle, iyiliği iyilikle karşıla
* Acele karar vermeyin. o zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir, karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. bir yol biterken yenisi başlar. bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.
* Bilenler konuşmuyor, konuşanlar bilmiyor.
* En büyük fetih mücadele etmeden kazanılır, en başarılı yönetici emretmeden yönetir.
* Yontu ustasının işini yapmaya kalkan elini sakatlamazsa şanslı sayılır.
* Gerçek akıl çok öğrenmekle elde edilmez,bilge istifçilik yapmaz.
Tugbam sitesinde en güzel Shakespeare Sözleri Aşk sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Shakespeare Sözleri Aşk Shakespeare den sözler Shakespeare sözleri nelerdir?
Öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.
Ölçülebilen sevgi zavallı bir sevgidir
Bütün dünya bir sahnedir.
Umut, aşıkların değneğidir.
bedenimiz bahçemizdir bizim, isteklerimiz de bahçıvanımız.
ah ne haşmetlidir,bir dev gibi güçlü olmak.ama zalimliktir,o gücü bir dev gibi kullanmak
bazen yıldızları süpürürsün farkında olmadan, güneş kucağındadır, bilemezsin. bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür göğsünde kuruludur orkestra, duyamazsın koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın uçar gider, koşsan da tutamazsın.
* Acaba bu yarayı hep ağır ağır iyileştiren de nedir? * Ah! Bu kadar okudum, bu kadar öykü ya da destan duydum, aşkın yolu asla düz gitmiyor. * Aklın bağlamadığı dostluğu, akılsızlık kolayca çözebilir. * Aslında hiç bir şey iyi veya kötü değildir. Her şey bizim onlar hakkında düşündüğümüze bağlıdır. * Aslında bizler rüyaların yapıldığı kumaştanız! * Aşk bir deliliktir.
* Bazı yıkılışlar, daha parlak kalkınışların teşvikcisidir. * Bir iftira başka iftiraları doğurur. * Buz kadar lekesiz, kar kadar temiz olsan bile iftiradan kurtulamazsın.
* Cehalet Tanrının laneti olduğuna göre, bilgi göklere uçabileceğimiz kanatlardır. * Cehennem boş.Tüm şeytanlar buradadır..
* Daha iyi, iyinin düşmanıdır. * Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın.
Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için Shakespeare’e gönderdiğinde yazarın verdiği cevap
* Dünya bir sahnedir.
* Felaket dost sayısını sıfıra indirir.
* Geçmiş bir dost için yakınmak yeni dertler edinmektir. * Geçmiş bir felakete üzülmek, bir yenisini davet etmenin en emin yoludur. * Gözyaşı ile yıkanan yüzden daha temiz bir yüz olamaz.
* Hayat, gelip geçen bir gölgedir. * Hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz. * Herkese kulağını, ama çok azına sesini ver. * Hiçbir miras, doğruluk kadar zengin değildir. * Her dost dosdoğru dost olmuyor.
* İnsanların yaptıkları fenalıklar arkalarından yaşar, iyilikler çok zaman kemikleriyle beraber gömülür. * İyimser, yaranın üstünde artık kabuk, kötümser ise kabuğun altında yine yara görür.
* Konuşmadan önce düşün, hareket etmeden önce ölç. * Kadın çok defa hoşlandığı şeye dudak büker. * Kadınlar güller gibidir, bir defa açıldılar mı; yaprakları hemen dökülmeye başlar. * Kendi başına iyi veya kötü birşey yoktur, bunu düşüncelerimiz yapar. * Konuşmadan önce düşün ki konuştuktan sonra düşünmeyesin…
* Nasıl bir at, üzerindeki zengin koşumların farkına varmazsa insan da içinde yaşadığı nimetlerin öyle farkına varmaz. * Ne kadar da fakirdir sabrı olmayanlar.
* Ölçülebilen bir sevgi zavallı bir sevgidir. * Özgürlük dışarıdaysa sürgün sizin yanınızdır.
* Peşine düşülen kadın, bir melek görünür erkeğin gözüne; elde edilmeye görsün, şeytan kesilir.
* Uykumda bir kraldım, ama bir hiçim uyandığımda.
* Yiğitlik intikam kazanmakta değil, tahammül göstermektedir. * Yağmuru sevdiğini söylüyorsun ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun, güneşi sevdiğini söylüyorsun ama güneş açınca gölgeye kaçıyorsun, rüzgarı sevdiğini söylüyorsun rüzgar çıkınca pencereni örtüyorsun. İşte bundan korkuyorum çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun.
* Şeytan bir günah işleteceği zaman, işe, bu günahı kutsallık zırhına sarmakla başlar.
Tugbam sitesinde en güzel AnLamLı SözLer sizler için hazırlandı . Buyurun AnLamLı SözLer
ßaşımıza qeLmesİ imKanSız die düşündüqümz şeyLeri yaşamakLa qeçior hayat aşk önce dmardan qirior snra burnundan qetirior insanı en yakışıkLı caqLarında kanıor her yanın fiLmin sonu hiç deqişmior sarıLmAmIş yaraLarLa doLuor hEr yAnın…
ßuqünü ömründen ßir qün dha qittqni düşünerek ii deqerLendr hayat qercekten cok kısa,herqünü ii ve mutLu qeçirerek hayatı sevdikLernLe ve deqer verdkLernLe yaşa bunu 1 snye bLe oLsa düşündüqünü beLLi et..
seni senden başka kim doLdurabiLir içindeki boşLuğu sen istemezsen kim mutLu edebiLir seni hazır değiLsen kim yıkar yıpratır seni izin vermezsen kim sever seni kendini sevmezsen herşey sende başLar sende biter yeterki yürekLi ol tükenme tüketme tükettirme içindeki yaşama sevgisini…
Dön arkana bir kez düşün o zmn anLayacaksın ki sevmiorum dediqn kişileri asLında cok seviorsun ona hissettigin asLında nefret deiLde onu anLayamamakTIr gözüm kapaLı seviorum dediqin kişiLeri bidha düşün seviormusun yoksa öle oLmasını mı istiyorsun !!
insanı yaşLandıran yaşadıqı yıLLar deiL uLsamadıqı arzuLarıdır hayatta en acı şey öLüm deİL yasanması mümkÜn ikEN yasanmayan mutLULuKLardır!!
Tugbam sitesinde en güzel Düşünce ile ilgili Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Düşünce ile ilgili Sözler
Düşünce İle İlgili Sözler – Düşünce Sözleri
*Biz düşüncelerimizi çoğu zaman omuzlarımızda taşırız. A.Hamdi Tanrıpınar
*Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır. Eflatun
*Ayıp olan, bir düşünceyi gizlemek değil, o çeşit bir düşünceyi edinmektir. Alain
*Başkalarının istediğine göre değil, yalnız kendimiz için düşünürüz. Voltaire
* Zeki bir insan yalnızlıkta, düşünceleri ve hayal gücüyle mükemmel bir eğlenceye sahiptir. – Arthur Schopenhauer
* Dili bir kelime daha fakir kılmak, bir ulusun düşüncesini bir kavramdan yoksun kılmak demektir. – Arthur Schopenhauer
* Başkalarının düşüncelerine göre hareket edeceksek kendi düşüncelerimizin ne anlamı kalır. – Oscar Wilde
* İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün. – Doris Lessing
* Düşünmek zor bir sanattır onun için çoğunluk tek karar verir. – Carl Gustav Jung
* İki şey dünyaya hükmeder; biri kılıç, diğeri düşünce. Kılıç, eninde sonunda düşünceye yenilir. – Napoléon Bonaparte
* Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır. – Victor Hugo
* Düşünceye câzip ve parlak bir biçim vermek küçültür düşünceyi. Büyük yazar içinden gelen sesi olduğu gibi haykırandır. Kelimeleri kullanırken avamın hoşuna gidip gitmeyeceğini düşünmez. – Cemil Meriç
* Düşünce şüpheyle başlar. Düşünce, tezatlarıyla bütündür. Zıt fikirlere kulaklarımızı tıkamak, kendimizi hataya mahkûm etmek değil midir? – Cemil Meriç
* Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür… Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür… Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür… Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür… Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür… Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür… Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür… – Mahatma Gandhi
* Saf mantıksal düşünce, dünyayı anlamamız için yeterli değildir. Gerçeğe ilişkin tüm bilgiler deneyimle başlar, deneyimle biter. – Shirley Mc Laine