uyuz Sözler Söz : anne merak etme, akşama dönerim. sabaha da iskenderim
Kardesim sizin disinizin içi iyice oyulmus dolgu gu gu kurtarmaz maz maz cekmemiz lazim lazim zim zim m m magara gibi olmus mus mus ss..
hiç birşeyi gururuna yediremiyodu, gururu açlıktan öldü
Her isi harfi harfine uygulardi sonunda çik çak çik çak diye daktilo sesi çikartmaya basladi.
Geçmişimi hep arıyorum ama hep meşgul
Şu dj lerin konusmalarına hiçbir d j im yok
Bu musluk sulari ile daha iyi kafa yapilir hey barmen bana bir I.S.K.I
Meraba burdan anneme selam söyleyebilirmiyim anne bak been nabeeer
Ne! sizin paspas bagiran cinsten degilmi, Ne! sizin bir kediniz mi var.
Bankalardan başka fonda olan bir şey söyleyin Cevap:Jane Fonda
Su musluk sesınden acaaip tirsssssssiyorum.
BU guzellik,bu guluş,bu zeka,bu akıl,hele şu anlam dolu gozlerin buyusu,Allah butun bu guzellikleri bi arada toplamış,neyse benden cok bahsettik, senden ne haber.
Shekspierre’in trakyali bi hemserimiz oldugunu biliyormuydunuz. To be or not to be bre.
Kanımda çok fazla alkol WAR..
Ah marie..Senin için herşeyi yaparım..Dağları delerim..Ölüme atarım kendimi..Ateşlerde yanarım..Cumartesi günü görüşürüz sevgilim(eğer yağmur yağmazsa..)
Dogustan yetenekliyim. Parmaklarimdan üçünü makineye kaptirmasaydim şimdi on parmagimda on marifet var
Ben isime çok bagliyimdir ne GREV verilirse yaparim
Unuttum Sanma ihanetini Sana en büyük Mutluluğu Veriyorum Ayrılıklarımla Sana Güle Güle..
Adını yazdığım Yollarda Şimdi Ağlıyorum Nefret ediyorum Senden Dünyamı Yıktın Zalim!
Ben Yıkılmış Dünyamın içinde Kazazedeyim Senin Sayende hayatımdaki göçül Duygularımın Altında Can Çekişiyorum.
Güzel Olan Neye Yarar Artık hayatımda Sözlerinle Yıktın Yaşama Sevincimi Şimdi bana gel Diyorsun Buna Kendin inanıyormusun?
Aşkı Seninle Değil Yıkılmış dünyamda Yaşamak istiyorum Yıkılan hayallerime Gülerek inanmak istiyorum kendi dünyamda Yıkılmak istemiyorum Artık Çıktın hayatımdan.
Bir Kalbim Vardı umutlar besleyen gözlerim vardı geleceğe inanan şimdi yıkılan umutlarımı topluyorum tek tek! bırak çek git istemiyorum seninle geleceğe yürümek!
Küçük umutlarla baktığım geleceğime şimdi yıkılmış gözlerle bakıyorum senden bir medet ummuyorum hayatımda olma bunu istiyorum!
insan yaşamak için savaşlara girer hayatında, sevmek için kalbine sözler yazar her gece! sen kalbimi yaşayacak kadar mükemmel değilsin hayatımı zehir edicek kadar şerefsizsin.!!!
Müzikler Şiirler Artık olmaz yıkılan hayallerime çare sadece duygularım kaldı bir tek elimde hayata gülüyorum yinede…
Yıkıcı Sözlerine Ağlasada Bu GönüL, unutup Giderim gülüm! sen bak eğlenmene yıkılacaksın sende günün birinde, ozaman görücem seni bende!!!
Çektim Duygularımı hayatından şimdi git kime istiyorsan ver duygularını sormam neden diye! Ama Unutma Adımı Hatırlıyacaksın Her Hareketinde!
Yıkıcı Değil yapıcı Olamaya Çalıştım bu hayatta beni Bir Sen Anlamadın Birde Sevgi bilmeyen kalbin Anlamadı, Günün birinde Anlasanda geç Olucak Ağlıyacaksın…
unutma beni Kırdığın Sözleri çıldıracaksın gözlerinden yaş dinmeyecek üzülüceksin her gece ozaman Beddualarımla hayatına Çizgi Çekeceğim bunu unutma!
ben Seni Nasıl Sevmişim Şimdi Anlıyorum Kör Olmuşum Seninle Geçirdğim hayata yanıyorum! Zaman Ağlıyor Bana Derlet Çoğalıyor Dünyamda Ama Sana lanetim bitmeyecek Bunu Asla Asla unutma!
Sen Artık Kısa Cümlelerimin Sonunda Keşke Olmasaydın Hitabında Cümlelerimsin, Sen Asloında Keşke Olamayacak kadar Aciz Hatırlanmayacak kadar Değersizsin!
Başkasını Sevdinde Mutlumu Oldun Gözlerinden Yaşlar eksikmi Oldu? Seni Seveni Değil Seni Kötü Amaçları için Sevenle mutlumu Oldun Şimdi Anladınmı Sevenin Değerini Şerefsiz!
Yoluma Çıkma Sakın üzülürsün! Adımı Anma Sakın Sana Olan nefretimle Yanarsın! Senin Adını Sildim ben Artık tek başınasın!
Gece öldürdün beni yarınlarımda Süründüm Ama Sonunda Yürümeyi yeniden öğrendim! Şimdi Git Başka Kucaklara üzüldüğünde Anlıcaksın Neler Sildiğini Sosyetik Aşklar Adına..
ben Seni Temiz Yüreğimle Sevdim! Sen Beni Kötü Emellerinle hep süründürdün, Kalbe Söz Geçmesede güLüm Nefretim Seninle Adım takıntı Olacak hayatında!!!
Kime Kullandıysan bana Kullandığın Aşk Nagmelerini Şimdi Git Kullandığında Ara Sevgiyi, Sen bana Ulaşamazsın Artık! Yıktım Seninle birlikte yalan Hayallerimi Şimdi yeni gerçek geleceğe Yatırım yapıyorum.
Ne Oldu boşmu çıktı yalan Sevdaların, üzülme Sen Bunlara layıksın Dert etme Zaten Sende yalansın!
Sen hayatıma Güneş gibi Doğsanda, Yanlışların Affedilmez Artık Sabrım taştı Ne güneş ne Ay umrumda Değil Battın hayatımda, yeni Aşklara yelken Açtım..
Sen yalansın Sözlerin Duman, Sen hayalsin yalan dünya içinde kalmış yalan dünyaya bağlanmış birisin benim için..
Boşuna yalan Sözler Söyleme Bana Sözlerin Destekli yalan Söylesede gözlerin Açıklıyor herşeyi Sana elveda…
Benden Kaçırıyorsun Gözlerini cesaret edemiyorsun Duygularını Açıklamaya Yalan Yok benşm hayatımda Sana Elveda!
Sen şarkılarımda Ne bi Prens Olabilirsin Neden Şiirlerime Destan Olabilirsin Sen Sadece yalan Sevgilerin yalan insanı Olursun YALANCI!
Benden uzaklarda yaşamaya Alış Artık, Sana Kalmadı kalbimde bir ışık, Sana yeni Yılışık Sevdalarında Mutluluklar Diliyorum…
Sen Benim için Bir ışık Değilsin Sen Sadece Bir ışığın Yansıması olmuşsun hayatımda, Sana Değil Sana Verdiğim Zamana Acıyorum…
Yalnızlığım kalıcı Olsada Beddualarım hem Seninle Olucak, O Vicdanın Asla rahat Durmucak geceleri Kabusun Gündüzleri Yürüdüğün Yollarda Lanetin olucam!!!
Cemal Süreya çok güvendim galiba çok güvendim galiba şiiri cemal süreya
Çok güvendim galiba… Çok inandım… Hep yanımda kalırsın sandım. Bir gittin… Boşluğunu doldururken yerine koyduğum her sureti SEN sandım! … Gözlerine baktığımda kayboluşumun nedeni gözlerindir sanma… Her insan kendini kaybolmuş hisseder boşluğa bakınca!..
‘Hayat…’ Dur bekle beni Dizlerimde derman kalmadı ardından koşacak!
‘Aşk…’ Her geçen gün öldürme yüreğimi; Bi can daha kalmadı verecek!
‘Mutluluk…’ Kaçma benden her defasında Bu sefer değerini bileceğim senin!
‘Acı…’ Uzak dur benden Hiç sevemedim ben seni!
‘Hüzün’ Esir etme artık beni Ben zamanıyla çok büyüttüm seni Ve
”Sen…” Daha fazla yorma beni! Ben fazlasıyla ödedim Senin uğruna kaybettiklerimin bedelini!
Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan özlenen sen, özleyen sen, özleten sen Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki Bu ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum
Beni çağırdığını bir defa duyabilsem Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum
Dün kopan bir yapraktı,düşen bir kuru daldı Bugünden güzel değil bulacağın yarında Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı
Demek o beni sevmiyor demek o beni anlamıyor bana içkimi verin bana kadehimi verin bir daha ölmek istiyorum
Sussun bütün şarkılar, Son bulsun hepsi, Seni hatırlatan ne varsa, Ne kaldıysa geriye, Neyle yetinmişsem bu güne, Yaşamımla birlikte son bulsun, Yeter ki
Günü gece olsun diye yaşıyorum, Çünkü gece hayallerime geliyorsun, Seni beklemiyorum çünkü sen hep benimlesin, Hayallerimde ve kalbimdesin
İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi Paramparça, kırık dökük aşkımız çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü Büyük aşkımız
Unut benden kalan ne varsa Unutmak tesellidir yalnızlığın Güneşi bir kadeh şarap gibi içip Delicesine sarhoş olmak En güzel tarafı imkansızlığın
Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin? Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var; Kııysındaymış gibi en sakin denizlerin…
Ne olurdu saadetlerin en büyüğü İşte ellerimde al, diyebilseydim Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi Bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim.
Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri En karanlıklarda bile uzanır bir el Kendiliğinden açar sabaha perdeleri
Sevdiğine söylenen her söz yürekten gelir Yüreği sevgi dolu, sevgisi süreklidir Kalmazki gönlünde hiçbir şeyin korkusu Aşk yine aşk sevenin ömrüne hayat verir
Şarkıdaki melodi, doğadaki bahar. Kalbimdeki yara, hepsi senin için. Çoğu kez duygular anlaşılmaz ifadeler tutuk. Eğer söyleseydin sevdiğini benim olurdu mutluluk
Düşlerin kanarsa benden sonra Çocuk haylazlığımı al sen koynuna Şarkıların rengine yağmur yağarsa Salma gözlerini uçurumlara
Yine sana sesleneceğim Senin kim olduğunu hiç bilmeden Senin kim olduğunu en çok bilerek İsyankar zambakların çılgın nilüferlerin Dört nala açan kiraz çiçeklerinin Dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım Sarı bir hüzün kızıl bir gurur Ve siyah bir öfkeyle konuşacağım sana Sana oklardan değil yaylardan bahsedeceğim Gülün dikeninden değil Gülleri ve dikenleri doğurmaktan yorulmayacağım Topraktan söz açacağım Akan su gelmeyecek kelimelerime Suyu şefkatle kucaklayan damlaları dinlendireceğim Yine sana sesleneceğim Senin kim olduğunu hiç bilmeden Bilmek istemeden Alaattin’in sihirli lambasından çıkan cin bana gelseydi Ve ne dilersem dilememi isteseydi Hiçbir şeyi elde etmeyi dilemezdim Bir şeyden vazgeçmek isterdim sadece Hayatta bir şeyden vazgeçmek lutfedilseydi Bedeli her şeyim olsa bile Sana seslenmekten vazgeçmek isterdim Garip değil mi sana seslenmekten vazgeçtiğimi Bundan hoşlandığımı düşünüyorsun belki de
Oysa sana seslenmek bütün hesaplarımı gördüğüm şu dünyadaki Tek geride kalmış hesap benim için Bu dünyadaki tek yük Bu seslenişin kalbini avucumda tutabilmek Kürek mahkumu için kürek neyse Benim için de sana seslenmek o Bir yandan gemiyi ufka ulaştırmanın tek yolu Öbür yandan bileklerimden sızan kanların Gönlümü işgale yönlendiği bir rotanın can suyu Oysa ben sana kürekten değil gemiden bahsetmek isterdim Atalarım bana kadınlara gökyüzünü Gemileri ve yelkenleri anlatmayı öğrettiler Sen kürekleri yağlı urganları Geceyi siyaha gömen fırtınaları öğretmeye çalışıyorsun Sana ellerimle dokunarak gözlerimle okşayarak Göstermek istedim Rüzgarla şişen beyaz yelkenleri Ama senin vaktin yoktu Ben bunu hiç anlayamadım Kavmimin kadınları bana öğretmediler ki Bazı kadınların beyaz apletlerden daha çok Siyah apletleri sevebileceğini
Sana sesleniyorum Ve gözlerin bileklerimden parmak uçlarına Toplanmış kan pıhtılarını seyrediyor Kürekleri bırakamıyorum Önce yücelttiğin sonra terkettiğin aşkın onuru için Kalemi bir an elimden düşürmüyorum Ankara Kalesi’nin önünde Sana sesleniyorum Benden kaçıp cennete gitmek isteseydin Seni cennetin kapısına kadar götürürdüm Bana gelmek için seni korkutan cehennem olsaydı Cehennemle konuşur Seni ona anlatabilirdim Oysa sen ne cenneti isteyebilecek kadar aşık oldun Ne de cehennemi isteyebilecek kadar ayrılık Seviyorum seni ama dedin Hoşçakal diye ekledin Şimdi gitmeye mecburum Belki yine gelirim, umarım gelirim Son söz oldu
Cennet ve cehennemin dillerini Savaş naralarını ve aşk şiirlerini Gazelleri ve boleroları öğreten atalarım Senin sözlerinin anlamını öğretmediler Hiçbir şey söylemeden gittin Ayrılığın dilsiz olduğunu ben senden öğrendim Dilsiz olanın yaşayabileceğini sen öğrettin bana Ve kalemimle ilk defa yavan gözlerle baktın Yine yeniden sadece sana sesleneceğim Müebbet bir aşk dışında Bildiğim tüm duygularımı terkedeceğim Sana sesleneceğim yine Seni sadece kuru bir sevgiyle değil Derin bir hüzünle binlerce yıllık bir gururla Ve pervasız bir öfke ile sevdiğimi duyuyor musun Mütevazi bir sevgiyle değil Küstah bir aşkla sevdim seni Ben Osmanlı gibi Kollarımın yetişmediği bir aşkı kucaklamaya çalışırken Ölen köprülerin ülkesindeki Venedikteki son sancağı Kışın üşümemek için şal yaptın kendine Neden bilmiyorum özlemin artıyor içimde Gün geçtikçe eksilir demiştim oysa Atalarımın öğrettiklerine de ters düşse de Sana inanırım bilirsin Zamanla unutursun demiştim Niye daha derinleşiyor öyleyse Derinleşiyor özlemin Ve gönlümde bir iç savaşta dökülen kanları Coşturuyor ayrılık sözlerin Öfkelerimin kararlılığını Aşka katık ederek konuşacağım Bedenim bu dünyayı terkedene kadar
Öyle sanıyorum ki Hüzünle ve acıyla pek barışık olmadığın için Benden uzun yaşayacaksın Benden sonra kelimelerim gelecek gönlüne Onların benden geldiğini bir tek sen bileceksin Küstah bir aşkla seveceğim seni Ben savaş ve ölümle haşir neşir olan Kelimeler dışındakileri unutmaya gayret edceğim Ömrün geri kalınında Sana sesleneceğim yine Ben seni beyrut gibi sevdim ama Sana ne Mağribi ne de Manhatten’i anlatamadım Bağdat ve Şam’ı işgale yeltenmişken Venedik! ten gelen ihanet tarumar etti ordularımı Sarı bir keder, kızıl bir kibir, siyah bir isyanla konuşacağım sana Senin kim olduğunu hiç bilmeden Ağlayan zambakların dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım Senin kim olduğunu en çok bilerek Kavmimin bana vaadettiği tüm aşkları terkedeceğim Müebbet bir aşk, Sarı bir hüzün Kızıl bir gurur ve siyah bir öfkeyle konuşacağım Bu dünyayı terketme müjdesi gelene kadar Hüznü, gururu ve öfkeyi bilseydin keşke Hüznün beni aşan taşkınlığını Gururumun binlerce yıl önceden miras kalmış hoyratlığını Öfkelerimin hiçbir zaman sona ermeyecek ve azalmayacak kararlılığını Anlayabilseydin Anlatabilirdim sana Seninle yaşanan bir aşktan sonra Ayrılığın ölüm bile olsa Mavi bir ölüm olacağını
Gözlerine yüreğimi astım dün gece Kirpiğinden sevgi damlıyordu karanlığıma Süzülüyordu saçlarından hayat Bir Peri gibi gülümsüyordu Dudakların al al…
Teninde gördüm ayrılığı Utandım yaşamışlığımdan, kocamışlığımdan Utandım senden sonra yaşıyacaklarımdan.
Bir Yıldız kadar yorgundum ve Rüzgar kadar yanlız Istesen kalırdım,yanardım, yakardım, tenini tuz gibi. Yanardım istesen sönerdim Islaklığınla… Sense ayrılığı sevdin benden ziyade… Oysa ki sen degil miydin çölümde çiçek açtıran Sen değil miydin dilimi dolandıran.
Ah yanlızlığımın heyulası, madem bitecek içimdeki bu nefes Soluk soluğa sana vermeliyim..
Zaten ben ne zaman Süt içmeye kalksam Hep üstüme dökerim, Anamdan emdiğimi burnumdan getirir Hayat.. Ne zaman bir yudum şarap içsem zehirlenirim Ve zaman sevsem birini Dağılırım ipi kopmuş tesbih gibi….
Gözlerimi Yüreğine astım dün gece Sormadım kendime son isteğimi Sormadım ayrılık yangınlarının küllerini Kim süpürecek diye, Yanlızlığın dar ağacıydı Kirpiklerin Yağlı bir ilmek gibi gecirdiğim,sesindi, kokundu, rengindi
Duasız bir ayindi sesizliğin Sesizliğinden anladim ayrılığı İstesen silerdin şulesiz bir fenerin izini siler gibi Silerdin istersen Öperdin, anlıma vuran Kara yellerin izini Sense ayrılığı sevdin benden ziyade Ve umutlarım karanlığında söndü
Bir Yıldız kadar yorgundum ve rüzgar kadar yanlız. Hasret bir Pencereydi tamamlanmış yanlızlığıma Sınırını çizemediğim,ayrılık Ülkesiydi Şimdi bir lokmadır yasamak,demir bir yumruk gibi boğazıma takılan Ve yitik bir yüreğin gözlerinde,iki damladır var olmak.
Ey yanlızlığın Heyulası, madem bitecek içimdeki bu nefes Soluk soluğa sana vermeliyim, sana vermeliyim…
gitme desem; kalır mısın? benden gitme. şehrin tüm ışıklarını yakıp söndürme içimde. gerekli olduğun için değil; sevdiğim için kal. özleyeceğim için değil; özlediğim için kal.
okuma bunu… aşkdan söz ediyor bu şiir. sözcüklerin en tehlikelisinden. yalnızlıktan söz ediyor. okuma bunları… kimsesizlikten söz ediyor bu şiir. karanlıktan. ansızın çıkacak gibi durma içimde şaşırtma beni.
okuma bunu… sensizlikden söz ediyor bu şiir… okuma bunu… senden söz ediyor bu şiir… içimdeki karanlıktan ansızın geçip giden senden söz ediyor bu şiir… korkularımdan söz ediyor. okuma beni. sen beni okudukça. gelmeyen mektuplardan söz ediyor… içimdeki senle karşılaşınca neden şaşkınım… sana söylemeden kaç söz sildim yaşamımdan bilmiyorum bir sevdaya kaç şiir sığar.. okuma bunları bunlar benden söz ediyor… eksikliğimden hep bir yanımın kırık oluşundan söz ediyor… sen beni gördükçe ben karşındaki; ben gözlerine bakarkenki çaresizliğimden utanıyorum. arada gözlerini kapa. kapa ki bir anda olsa silineyim yaşamımdan… biten şarkılardan söz ediyorum sana geçmeyen yazlardan susma. devrik cümlelerin yalnızlığı gibi bırakma beni. sen benim, dilimin ucunda. söyleyemediğim sözcüğümsün. en sevdiğim sözcüğü tekrarlamaksın içimde.. tüm sözlerimi rehine bıraktım görebilmek için seni.. içimin kalabalığısın içime göçmen kuşlar gibi konuyorsun bir yanın tetikte.. kendimi zamana rehinliyorum aklımdan geçip gitme.. utanıpda insanlardan GİZLİ AĞLAMALARIMSIN..
Yokluğunda ne ateşleri hasretinle yaktım da Bir seni yakamadım,beni yaktığın gibi Çölde su,mahpusta gün,oruçta ekmek gibi bekledim seni. Sense araya korkular koydun Yasaklar koydun Şimdi neredesin diye sorma! Sen çağırdın da ben gelmedim mi? Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara, Yağmurlu havalara,kasvetli akşamlara Sen varken, Bakıp iç çekmezdim tren istasyonlarına, Otobüs duraklarına Sen varken ayrılanlara ağlamazdım. Yıkılmazdım biten sevdaların ardından Gidenlere küsmezdim,kalanlara acımazdım Sen varken böyle üşümezdim,titremezdim. Masumdum,çocuklar gibi Böyle delirmezdim,küfretmezdim Hele ölmeyi hiç düşünmezdim Şimdi soruyorum sana Adı sevmekse bu cehennemin, Sen yaktın da ben yanmadım mı? Biliyorsun, Bütün acılarına “yeşil ışık” yaktım olmadı, Bütün korkularına “arka çıktım” olmadı, Dağlara merdiven dayadım, olmadı. Haziran´da Kar oldum yağdım avuçlarına,olmadı. Sevdim olmadı,yandım olmadı,taptım olmadı Artık benden pes! Bu aşkın biletini istediğin gibi kes! Nasılsa gidiyorsun Biliyorum,git! Ama ardında, Ağlayan bir çift göz, Paramparça bir yürek, Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan; Çek silahını daya sırtıma! Titrersem namerdim SEN VURDUN DA BEN ÖLMEDİM Mİ?
Bir damla yagmur düstü bugün avucuma gökten. Onu tuttum, sikica kapattim avucumu. Tuttum cunku, bir daha düsmesin avucuma istedim. Bu damla bana gözümden akittigim damlalari hatirlatti. Onlarda avucuma akardi. Hissederdim gözyaslarimin sicakligini. O gözyaslarimda bir seyler gizliydi. Gözyaslarimin sicakligi kadar yaniyordu icim. Keske gözyaslarimi tutan biri olsaydi. Ama olmadi, bulamadim onlari tutacak birini. Bulamadim cunku gözyaslarimin sayisini tutamiyordum, onlari tutacak birini bulamak okadar kolay miydi?
–
En güzel tarafı imkansızlığın
Unut benden kalan ne varsa Unutmak tesellidir yalnızlığın Güneşi bir kadeh şarap gibi içip Delicesine sarhoş olmak En güzel tarafı imkansızlığın
–
büyük aşkımız
İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi Paramparça, kırık dökük aşkımız Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü Büyük aşkımız
Cahit Sıtkı Tarancı Bütün Şiirleri – Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri
Aşk İle Cahit Sıtkı Tarancı
Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut Unut diyor o güzel günleri unut Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman Kuşlar av peşinde balıklar pusuda Çok gerilerde kalmış cıktığım liman Yok görünürde sığınacak bir ada
Baktım ki o musibet gün gelip çatmış Yolcusunda tayfasında şafak atmış Ne yelken kar eder ne kürek ne istim Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi Aşk ile koskoca dağları düz ettim Avladım sonunda o civan kekliği
Kulak Ver Ki… Cahit Sıtkı Tarancı
Kulak ver ki havasında bahçemizin, Gök maviliğinden, dal yeşilliğinden Bir türkü söylenmede kendiliğinden; Nasıl dinlersen öyle, sen veya hazin.
Kulak ver, dolaşan ruhumuzu tel tel; Dallardaki tomurcukları ürperten Bir türkü söylenmede kendiliğinden; Dinlenmedikçe ömrün artar, öyle güzel!
Korktuğum Şey Cahit Sıtkı Tarancı
Gün çekildi pencerelerden; Aynalar baştan başa tenha. Ses gelmez oldu bahçelerden; Gök kubbesi döndü siyaha.
Sular kesildi çeşmelerden; Nerden dolacak bu taş nerden, Nergislerin açtığı yerden Ey kuş uçurtmıyan ejderha?
Ne yardan geçilir, ne serden; Korkuyorum bu gecelerden. Bel bağladığım tepelerden
Karasevda Cahit Sıtkı Tarancı
Bir kere sevdaya tutulmaya gör; Ateşlere yandığının resmidir. Aşık dediğin, Mecnun misali kör; Ne bilsin alemde ne mevsimidir.
Dünya bir yana, o hayal bir yana; Bir meşaledir pervaneyim ona. Altında bir ömür döne dolana Ağladığım yer penceresi midir?
Bir köşeye mahzun çekilen için, Yemekten içmekten kesilen için, Sensiz uykuyu haram bilen için, Ayrılık ölümün diğer ismidir. İlk Aşk / Cahit Sıtkı Tarancı
Felek ne kadar kahretse kalbimize, Zaman zaman hatırladığımız olur, Hangi dilber ilk aşkı tattırdı bize; Bir bahtiyarla yaşadığımız olur.
Ah o yaz gecesi, o mehtap, o havuz! Balkonundan gül atan cömert sevgili! Aşkınla deli divane olduğumuz, Sarmaşığa tırmandığımızdan belli.
Belki bugün bu yaşta tekrar olunmaz, İlk aşk gecesinin masum yeminleri, Fakat nerde ilk öpüşün verdiği haz? Saadet bilmiyorum o hazdan gayri.
Abbas / Cahit Sıtkı Tarancı
Haydi abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu kalp ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun. Aya haber Sal çıksın bu gece; Görünsün söyle gönlümce. Bas kırbacı sihirli seccadeye, Göster hükmettiğini mesafeye Ve zamana. Katıp tozu dumanı, Var git, Böyle ferman etti Cahit, Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan; Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
Otuz Beş Yaş / Cahit Sıtkı Tarancı
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünüyorsunuz; Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim: Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim Yalandır kaygısız olduğum yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış. Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! Her yıl biraz daha benimsediğim. Ne dönüp duruyor havada kuşlar? Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim? Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar. N’eylesin ölüm herkesin başında. Uyudun uyanamadın olacak Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak. Taht misali o musalla taşında
Sait Faik Abasıyanık eserleri Sait Faik Abasıyanık şiirleri
Kılıç Balığının Öyküsü
bu bir kılıç balığının öyküsüdür yazılmasa da olurdu ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu uskumrunun arkasından gidiyordu sürünün içinde bende vardım sırtımda bir zıpkın yarası mutlu olmasına mutluydum nedense gitmiyordu kulağımdan; bir türlü ağ var! sesleri deniz kızı girmiş düşüme ben iflah olmam dalyanları birbirine katmak orkinosların harcı dolanınca ağa çok geçmeden küserim bir çocuk bile çeker sandala beni bu kadar ağır olmasam beni böyle koşturan yaşama sevinci kanal boyunca bir oyana bir bu yana siz yok musunuz siz; derya kuzuları kestim kılıcımla karanlığımı dibin yakamoz içinde bıraktım suları Ah! aysız gecelerde olur ne olursa sırtımda bir zıpkın yarası atın beni mor kuşaklı bir takaya götürün iğ gözlerimde; kılıcımda hüzün satın beni satın beni rakı için!
SÖZ AÇINCA
Fırtınaları ayağınıza Meltemleri saçınıza yollayacağım. Yakamozlar tırmanacak göğsünüze Martılara söyleyeceğim gelsinler. Sivriada’nın boz tavşanları Kulağınıza fısıldayacak. Sandalsız balıkçılar da gelecek. Ay ışığını Martının sırtından alıp Akşam üstlerini Kordela balığından Karabataklardan karanlığı Ben alıp getirsem…
Nisan yağmurları yağmış Levent’e Onlar tanıklık etsinler olmazsa. Nisan yağmurları tane tane. Benden yana konuşacaklar bakın Cümle balıkçılar Karidesler, pavuryalar, böcekler İstakozlar.
Akdeniz adalarına haber yolladım Sardunya Adası benden yana çıkacak Yırtık yelkenler benden yana. Benden yana bu yas dökülmüş sandallar Medarı Maişet, Şemşiri Hücum, Maksut Kaptan Ceylanı Bahri, Denizkızı, Bereket motorları benden yana.
Ama ben yine de tavşanları Sivriada’nın boz renkli tavşanlarını Kimselere değişmem. Onları göndereceğim kulağınıza Fısıldamaya Meremet yapan Ermeni kadınları var ya Kumkapı’da.
Arslan gibi kadınlar Memelerinden sert balıkçılar süt emmiş Ak düşmüş saçlarına erkek yürekleri açılmış.
Meremet yapan kadınlar Onlara da açtım bu sevdadan. Hepsi Marmara O canım su Sivriada O yalnızlık, kimsesizlik, balıkçının hürriyet heykeli.
Dülger balığı O canavar görünüşlü O uysal balık. O sandallar, o tavşanlar, o motorlar Hepsi hepsi gelecekler. Deniz diplerinden yakamozlar Dikenleri batan süngerler Hepsi hepsi gelecek. Benim için konuşmaya, dinlersen Onlara da açtım bu sevdadan.
YEİS
Akşam üstleri geliyor Tam insanlar işten çıkarken. Salkım salkım tramvaylardan Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor Namussuz, akşam üstleri geliyor.
Neremden yakalıyor, bilmiyorum Ben tam sevmeye hazırlanırken On altı yaşındaki sevgilimi. Elini elimle tutmak Yirmi dört saatte bir Sıcak bir laf dinlemek isterken Rezil… Tam o saatlerde geliyor
Kadınlar günü ile ilgili tiyatrolar, Kadınlar günü piyesleri,
Gülsümün kısmeti :
BABA : Biliyor musun Hanım, Gülsüm’e ne çıktı? ANNE : Piyango mu çıktı yoksa bey? BABA : Onun gibi bir şey, bil bakalım. ANNE : Kısbet mi çıktı? BABA : Pehlivan mı bu? Ne kısbeti? Kısmet demek istedin herhalde. ANNE : He ya, tam onu diyecektim. BABA : Aferin sana, evet ondan çıktı. ANNE : Peki kim? BABA : Kim kim? ANNE : Herif, kısmet kim? BABA : Kısmet de kim? ANNE : Ayol, Gülsüm´e çıkan kısmet kim? BABA : Düşünüyorum, sen de düşün. ANNE: Olur. GÜLSÜM : Ana, baba, ne oluyor burada? ANNE : Ne bağırıyorsun kız! Otur sen de düşün. GÜLSÜM : Oluur. BABA : Yahu Hanım, ne düşünüyoruz biz? ANNE : Gülsüm´e çıkan kısmetin adını… GÜLSÜM : Nee! Bana kısmet mi çıktı? BABA : He ya… GÜLSÜM : Ne duruyorsunuz öyleyse, verin gitsin. BABA : Kime vereceğiz kız? GÜLSÜM : İsteyen adama… BABA : O kim? îşte onu düşünüyoruz. GÜLSÜM : Baba, beni kim istedi? BABA : Karşı köyden biri. ANNE : Herif, madem biliyordun neden söylemedin? BABA : Ne düşünüyorduk demin biz? ANNE : Gülsüm´ün kısmetini düşünüyorduk! BABA : Hay Allah ben de ne düşünüyoruz diye düşünüyordum. GÜLSÜM : Peki kim bu adam baba? BABA : Çiftçi. Seni de şehzade istemez ya… GÜLSÜM : Nerede görmüş beni? BABA : Görmemiş ki… ANNE : Bey, bu nasıl iş? Kızı görmeden mi alacak bu adam? BABA : Görmeden olur mu kadın? Görecek tabi. ANNE : Ne zaman? BABA : Nerdeyse gelir. GÜLSÜM : Amanın! Ana kız, hemen ortalığı toparlayalım. BABA : Kapı çalınıyor, kim o? DÜNÜR : Benim, haber yollamıştım. Aldınız mıydı? BABA : Haber bu, kaybolur mu? Aldık tabi. ANNE : Gülsüm! Gel kız buraya! GÜLSÜM : Süsleniyorum ayol, herif gelip beni böyle mi görsün? BABA : Şeey, bizim kızımız biraz şeydir… ANNE : Akılsız… DÜNÜR : Aman efendim, akıllı kadın daha tehlikeli olur. BABA : Zaten ben hiç akıllı kadın görmedim. GÜLSÜM : İşte geldim. Deminden beri ne bağırıp duruyorsunuz yahu? Bu da kim? BABA : İşte, bu kısmetin… DÜNÜR : Adım İsmet. ANNE : Kızım hele bi sor. Kısmet efendi ne içmek ister? GÜLSÜM : Ne içecek! Şıra tabii. DÜNÜR : Neden? GÜLSÜM : Bizim şıramız iyi de ondan. Aptal değilsen şıra içersin. BABA : Kusura bakma oğul bizim kız kıt akıllıdır. DÜNÜR : Aman aman, böylesi daha iyi. GÜLSÜM : Anaaaa, anaaaaa, üüüüüüüüü,üüüüü… ANNE : Ne oldu kız? Niye ağlıyorsun? GÜLSÜM : Ağlarım tabi. ANNE : Kız, kocaya gidiyorum diye ağlanır mı? GÜLSÜM : Ona ağlamıyorum. Şu baltaya ağlıyorum. ANNE : Baltanın nesine ağlıyorsun? GÜLSÜM : Ben evlenince çocuğum olmayacak mı? ANNE_ : Olacaak! GÜLSÜM : Çocuk buraya şıra olmaya gelmiyecek mi? ANNE_ :Geleceek! GÜLSÜM : O balta yavrumun kafasına düşerse ya… ANNE : Essahtan kuz. Vah benim torunum. Vay talihsiz yavrum! BABA : Nooluyor orada be! ANNE : Beey, bey yetiş! BABA . :Noldu? ANNE : Bu balta ilerde torunumuzun kafasına düşerse nolur halimizİ bir düşünsene… BABA : Amanın, bunu ben hiç düşünmemiştim yahu. Vay torunum/ DÜNÜR : Yahu sabahtan beri sizi dinliyorum oradan. Çok safsınız ha… BABA : Vay yavrum, oy torunum, ooy! DÜNÜR : Yahu kesin şu ağlamayı. Bakın baltayı aldım oradan. Artık çocuğunuza bir şey olmaz. BABA : Vaay, ne kadar akıllıymış bu kısmet yav! Allah razı olsun evladım. DÜNÜR : Bakın, ben Gülsüm´ü akıllı değil diye alacaktım ama, dünyanın en aptal kızıyla da evlenemem. GÜLSÜM : Ana, ana, almayacak bu adam beni! DÜNÜR : Belki en aptal değildir. Bunu öğreneceğim. BABA : Nereden öğreneceksin? DÜNÜR : Şimdi yola düşeceğim. Eğer kızınızdan daha aptal birini görürsem gelir kızınızla evlenirim. Beni beklesin. BABA : Zaten kim alır ki onu? Mecbur bekleyecek. GÜLSÜM : Benden aptal insan yoktur dünyada. Bulamaz. Evlenemiyeceğim. DÜNÜR : Sözüm söz. Hadi hoşça kalın BABA : Merak etme kızım, buralar aptal doludur. Döner alır seni.
DÜNÜR : Kolay gelsin hemşerim! ÇOBAN : Kolaysa başına gelsin. Anamdan emdiğim süt burnumdan geldi. DÜNÜR : Ne yapmaya çalışıyorsun? ÇOBAN : Eşeği yukarı, ağaca çıkaracağım. DÜNÜR : Zor bir iş ama, eşek ağaçta ne yapacak? ÇOBAN : Görmüyor musun, hayvanın karnı aç. Hadi aslanım, çık yukarı. DÜNÜR : İyi de eşek ağaçta ne yapacak? ÇOBAN : Manzara seyredecek! Tövbe yarabbi! Karnını doyuracak karnını! DÜNÜR : Yani ağaca karnını doyurmak için mi çıkacak? ÇOBAN : Len git işine! Sorgu meleği misin sen? DÜNÜR : Kızma, sahiden merak ettim. ÇOBAN : Ağaçta ne var? DÜNÜR : Yapraak… ÇOBAN : Haa, demek kör değilsin. Ya kör olmalıydın ya aptal. Demek ki kör değilsin. DÜNÜR : Eşek ağaçta ne yapacak? ÇOBAN : Len hemşerim, “hayvan aç” diyorum. DÜNÜR : Haa, anladım. Çıkarıp onları yedireceksin. ÇOBAN : Afferin sana. DÜNÜR : Ama şöyle yapsan, dalı tutup aşağı çeksen öyle yedirsen daha kolay olmaz mı? ÇOBAN : Vaay canına!… DÜNÜR :Yaa!… ÇOBAN : Yahu sen sandığım gibi aptal değilmişsin be. DÜNÜR : Sana bu kadarı yeter. Hadi eyvallah. ÇOBAN : Uğurlar ola!
GÜLSÜM : Hoş geldiniz. Bak geçen gün şıranı içmemiştin. Sakladım. îç. DÜNÜR : Yani sen üç gündür elinde bardakla beni mi bekledin? GÜLSÜM : Ne var bunda? Başka işim mi var ki?… DÜNÜR : Ya hiç gelmeseydim? GÜLSÜM : Babam “mutlaka geri döner” dedi. Benden daha aptal insan çokmuş. Söyle bakalım beni alacak mısın? DÜNÜR : Alacağım Gülsüm GÜLSÜM : Yaşasın, demek benden aptallar da var şu dünyada. Ne gördün, anlatsana. DÜNÜR : Bir adam gördüm. Aç olan eşeği zorla ağaca çıkarmaya çalışıyordu. Eşek ağaca çıkınca oradaki dalları yiyecekmiş. Zavallı hayvanı itip duruyordu. GÜLSÜM : Hah hah hah ha! Aptal adam. Eşek öyle itmeyle ağaca çıkar mı? Önce kendi ağaca çıkıp, sonra iple eşeği yukarı çekseydi ya!.
Tugbam sitesinde en güzel Yıkıcı sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Yıkıcı sözler Unuttum Sanma ihanetini Sana en büyük Mutluluğu Veriyorum Ayrılıklarımla Sana Güle Güle..
Adını yazdığım Yollarda Şimdi Ağlıyorum Nefret ediyorum Senden Dünyamı Yıktın Zalim!
Ben Yıkılmış Dünyamın içinde Kazazedeyim Senin Sayende hayatımdaki göçül Duygularımın Altında Can Çekişiyorum.
Güzel Olan Neye Yarar Artık hayatımda Sözlerinle Yıktın Yaşama Sevincimi Şimdi bana gel Diyorsun Buna Kendin inanıyormusun?
Aşkı Seninle Değil Yıkılmış dünyamda Yaşamak istiyorum Yıkılan hayallerime Gülerek inanmak istiyorum kendi dünyamda Yıkılmak istemiyorum Artık Çıktın hayatımdan.
Bir Kalbim Vardı umutlar besleyen gözlerim vardı geleceğe inanan şimdi yıkılan umutlarımı topluyorum tek tek! bırak çek git istemiyorum seninle geleceğe yürümek!
Küçük umutlarla baktığım geleceğime şimdi yıkılmış gözlerle bakıyorum senden bir medet ummuyorum hayatımda olma bunu istiyorum!
insan yaşamak için savaşlara girer hayatında, sevmek için kalbine sözler yazar her gece! sen kalbimi yaşayacak kadar mükemmel değilsin hayatımı zehir edicek kadar şerefsizsin.!!!
Müzikler Şiirler Artık olmaz yıkılan hayallerime çare sadece duygularım kaldı bir tek elimde hayata gülüyorum yinede…
Yıkıcı Sözlerine Ağlasada Bu GönüL, unutup Giderim gülüm! sen bak eğlenmene yıkılacaksın sende günün birinde, ozaman görücem seni bende!!!
Çektim Duygularımı hayatından şimdi git kime istiyorsan ver duygularını sormam neden diye! Ama Unutma Adımı Hatırlıyacaksın Her Hareketinde!
Yıkıcı Değil yapıcı Olamaya Çalıştım bu hayatta beni Bir Sen Anlamadın Birde Sevgi bilmeyen kalbin Anlamadı, Günün birinde Anlasanda geç Olucak Ağlıyacaksın…
unutma beni Kırdığın Sözleri çıldıracaksın gözlerinden yaş dinmeyecek üzülüceksin her gece ozaman Beddualarımla hayatına Çizgi Çekeceğim bunu unutma!
ben Seni Nasıl Sevmişim Şimdi Anlıyorum Kör Olmuşum Seninle Geçirdğim hayata yanıyorum! Zaman Ağlıyor Bana Derlet Çoğalıyor Dünyamda Ama Sana lanetim bitmeyecek Bunu Asla Asla unutma!
Sen Artık Kısa Cümlelerimin Sonunda Keşke Olmasaydın Hitabında Cümlelerimsin, Sen Asloında Keşke Olamayacak kadar Aciz Hatırlanmayacak kadar Değersizsin!
Başkasını Sevdinde Mutlumu Oldun Gözlerinden Yaşlar eksikmi Oldu? Seni Seveni Değil Seni Kötü Amaçları için Sevenle mutlumu Oldun Şimdi Anladınmı Sevenin Değerini Şerefsiz!
Yoluma Çıkma Sakın üzülürsün! Adımı Anma Sakın Sana Olan nefretimle Yanarsın! Senin Adını Sildim ben Artık tek başınasın!
Gece öldürdün beni yarınlarımda Süründüm Ama Sonunda Yürümeyi yeniden öğrendim! Şimdi Git Başka Kucaklara üzüldüğünde Anlıcaksın Neler Sildiğini Sosyetik Aşklar Adına..
ben Seni Temiz Yüreğimle Sevdim! Sen Beni Kötü Emellerinle hep süründürdün, Kalbe Söz Geçmesede güLüm Nefretim Seninle Adım takıntı Olacak hayatında!!!
Kime Kullandıysan bana Kullandığın Aşk Nagmelerini Şimdi Git Kullandığında Ara Sevgiyi, Sen bana Ulaşamazsın Artık! Yıktım Seninle birlikte yalan Hayallerimi Şimdi yeni gerçek geleceğe Yatırım yapıyorum.
Ne Oldu boşmu çıktı yalan Sevdaların, üzülme Sen Bunlara layıksın Dert etme Zaten Sende yalansın!
Sen hayatıma Güneş gibi Doğsanda, Yanlışların Affedilmez Artık Sabrım taştı Ne güneş ne Ay umrumda Değil Battın hayatımda, yeni Aşklara yelken Açtım..
Sen yalansın Sözlerin Duman, Sen hayalsin yalan dünya içinde kalmış yalan dünyaya bağlanmış birisin benim için..
Boşuna yalan Sözler Söyleme Bana Sözlerin Destekli yalan Söylesede gözlerin Açıklıyor herşeyi Sana elveda…
Benden Kaçırıyorsun Gözlerini cesaret edemiyorsun Duygularını Açıklamaya Yalan Yok benşm hayatımda Sana Elveda!
Sen şarkılarımda Ne bi Prens Olabilirsin Neden Şiirlerime Destan Olabilirsin Sen Sadece yalan Sevgilerin yalan insanı Olursun YALANCI!
Benden uzaklarda yaşamaya Alış Artık, Sana Kalmadı kalbimde bir ışık, Sana yeni Yılışık Sevdalarında Mutluluklar Diliyorum…
Sen Benim için Bir ışık Değilsin Sen Sadece Bir ışığın Yansıması olmuşsun hayatımda, Sana Değil Sana Verdiğim Zamana Acıyorum…
Yalnızlığım kalıcı Olsada Beddualarım hem Seninle Olucak, O Vicdanın Asla rahat Durmucak geceleri Kabusun Gündüzleri Yürüdüğün Yollarda Lanetin olucam!!!
Tugbam sitesinde en güzel uyuz Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa uyuz Sözler uyuz Sözler Söz : anne merak etme, akşama dönerim. sabaha da iskenderim
Kardesim sizin disinizin içi iyice oyulmus dolgu gu gu kurtarmaz maz maz cekmemiz lazim lazim zim zim m m magara gibi olmus mus mus ss..
hiç birşeyi gururuna yediremiyodu, gururu açlıktan öldü
Her isi harfi harfine uygulardi sonunda çik çak çik çak diye daktilo sesi çikartmaya basladi.
Geçmişimi hep arıyorum ama hep meşgul
Şu dj lerin konusmalarına hiçbir d j im yok
Bu musluk sulari ile daha iyi kafa yapilir hey barmen bana bir I.S.K.I
Meraba burdan anneme selam söyleyebilirmiyim anne bak been nabeeer
Ne! sizin paspas bagiran cinsten degilmi, Ne! sizin bir kediniz mi var.
Bankalardan başka fonda olan bir şey söyleyin Cevap:Jane Fonda
Su musluk sesınden acaaip tirsssssssiyorum.
BU guzellik,bu guluş,bu zeka,bu akıl,hele şu anlam dolu gozlerin buyusu,Allah butun bu guzellikleri bi arada toplamış,neyse benden cok bahsettik, senden ne haber.
Shekspierre’in trakyali bi hemserimiz oldugunu biliyormuydunuz. To be or not to be bre.
Kanımda çok fazla alkol WAR..
Ah marie..Senin için herşeyi yaparım..Dağları delerim..Ölüme atarım kendimi..Ateşlerde yanarım..Cumartesi günü görüşürüz sevgilim(eğer yağmur yağmazsa..)
Dogustan yetenekliyim. Parmaklarimdan üçünü makineye kaptirmasaydim şimdi on parmagimda on marifet var
Ben isime çok bagliyimdir ne GREV verilirse yaparim
Tugbam sitesinde en güzel Arabanın Arkasına Yazılan Asker Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Arabanın Arkasına Yazılan Asker Sözleri Araba Arkasına Yazılan Asker Sözleri
Arabanın Arkasına Yazılan Güzel Asker Sözleri
Arabanın Arkasına Yazılan Asker Sözleri O Şimdi Asker
20 senelik film 15 aylık reklama gırdı
Dedikya oda simdi asker
Dönecek birgün
Vatan için gidiyorum
vatan için gidiyorum senin için döneceğim
460 gün vatan için gerisi senin için gülüm
Dönerim dediysem..! Dönerim GÜLÜM..!
Vedalar zamansızdır
Gün gelir geçer senide bulur seninde benden ne farkın olur
Askerlik mi zor gelecek sevene
eğer bir gün öleceksem oda vatan için olsun
Türkün askeri şanlı,var mı benden delikanlı
Rahat uyu Türkiyem bizler tetikteyiz
Aşk masaldır bundan gayri tek aşk Vatandır
Askerin emaneti Vatan bize kızlar size emanet. Aradığınız kişiye ulaşılamıyor, 460 gün sonra tekrar deneyin