Posts Tagged ‘böyle’

Hamilelik Lekeleri Nasıl Geçer

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Gebelik Lekeleri Nasıl Geçer
Hamilelik de olan lekeler Nasıl Geçer

Hamilelik Lekeleri Nasıl Geçer

Kaynak Hamilelikte Oluşan Lekeler Nasıl Geçer

Bazı anne adaylarında başta yüz olmak üzere vücudun çeşitli yerlerinde çok sayıda lekeler oluşabilir. Gebelikte cilt değişikliklerinin sorumlusu bu dönemde artan hormonlardır. Hamilelik döneminde gebelik maskesi denilen yüzdeki pigment (cilt rengi) değişiklikleri sıklıkla yanaklar, alın, üst dudak, burun ve çenede düzensiz sınırlı kahverengi lekeler şeklindedir.Bu lekeler doğumdan sonra genellikle ortadan kalkar.

Ender durumlarda pigment artışı adeta bir dövme yaptırılmış gibi cildin derin katmanlarındadır. Böyle durumların tedavisi bu konuda tecrübeli bir cildiye uzmanı tarafından gerçekleştirilir. Yoğun bir ultraviyole ışık kaynağı olan güneşten uzak durmak ve güneşe çıkıldığı zamanlarda en az 15 faktörlü bir krem kullanmak lekelenmelerin azaltılmasında oldukça etkilidir. Yazın bulutlu havalarda bile güneşin UV ışınlarının cilde etki gösterebileceği unutulmamalıdır. Lekelenme olan bölgelerin makyajla kapatılmasında bir sakınca yoktur.

alıntı

Oscar Wilde Şiirleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Oscar Wilde En Güzel Şiirleri

Oscar Wilde’nin Şiirleri

Her İnsan Öldürür Gene De Sevdigini

Her insan öldürür gene de sevdigini
Bu böyle bilinsin herkes tarafindan,
Kiminin ters bakisindan gelir ölüm,
Kiminin iltifatindan,
Korkagin öpücügünden,
Cesurun kilicindan!

Kimisi askini gençlikte öldürür,
Yasini basini almisken kimi;
Biri sehvet’in elleriyle bogazlar,
Birinin altindir elleri,
Yumusak kalpli biçak kullanir
Çünkü ceset sogur hemen.

Kimi pek az sever, kimi derinden,
Biri müsteridir, digeri satici;
Kimi vardir, gözyaslariyla bitirir isi,
Kiminden ne bir ah, ne bir figan:
Çünkü her insan öldürür sevdigini,
Gene de ölmez insan.
Oscar Wilde

Readıng Zindanı Baladı’ndan
Kulak verin sözlerime iyice,
Herkes öldürebilir sevdiğini
Kimi bir bakışıyla yapar bunu,
Kimi dalkavukça sözlerle,
Korkaklar öpücük ile öldürür,
Yürekliler kılıç darbeleriyle!

Kimi gençken öldürür sevdiğini
Kimileri yaşlı iken öldürür;
Şehvetli ellerle öldürür kimi
Kimi altından ellerle öldürür;
Merhametli kişi bıçak kullanır
Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.

Kimi aşk kısadır, kimi uzundur,
Kimi satar kimi de satın alır;
Kimi gözyaşı döker öldürürken,
Kimi kılı kıpırdamadan öldürür;
Herkes öldürebilir sevdiğini
Ama herkes öldürdü diye ölmez.

Yasaların yargısı doğru mudur
Ya da yanlış mıdır bunu bilemem;
Bildiğim tek şey bu hapishanede
Demir gibi sağlamdır tüm duvarlar,
Bir yıl kadar uzundur her geçen gün
Yıl bitmek bilmez, uzadıkça uzar.

Kabil’in Habil’i öldürdüğü
Günden beri hiç dinmedi acılar
Çünkü insanların insanlar için
Koymuş olduğu bütün yasalar
Tıpkı adaletsiz bir kalbur gibi
Taneyi eleyip samanı tutar.

Bildiğim başka bir şey daha var
-Ki bilmeli benim gibi herkes de-
İnsanın kardeşlerine ettiğini
İsa Efendimiz görmesin diye
Utanç tuğlalarıyla, parmaklıklarla
Örüldü yapılan her hapishane.

Parmaklıklar güneşi engelledi,
Kararttılar tatlı ay ışığını,
Cehennemi böyle ört bas ettiler
Yaptıkları bütün iğrenç şeyleri
İnsanoğlundan, tanrının oğlundan
Gizlemeyi ustaca başardılar.

Zehirli otlar gibi kötülükler
Büyür hapishanenin havasında,
Yok olur burada harcanıp gider
İyi olan ne varsa insanda:
Kapıyı tutar soluk bir keder
Umutsuzluk bekçiliğini yapar.

Yet Each Man Kills The Thing He Loves
Yet each man kills the thing he loves
By each let this be heard,
Some do it with a bitter look,
Some with a flattering word,
The coward does it with a kiss,
The brave man with a sword!

Some kill their love when they are young,
And some when they are old;
Some strangle with the hands of Lust,
Some with the hands of Gold:
The kindest use a knife, because
The dead so soon grow cold.

Some love too little, some too long,
Some sell, and others buy;
Some do the deed with many tears,
And some without a sigh:
For each man kills the thing he loves,
Yet each man does not die.

Oscar Wilde

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Cahit Sıtkı Tarancı Şiiri

Cahit Sıtkı Tarancı’nın Şiirleri

YÜREK

Şiire Yorum Yapın
Yumruk biçiminde bir şey
Kan kırmızı et parçası
Gümbür gümbür atar durur
Göğsümün sol tarafında

Hayat, aşk, iyilik, cesaret
Ne varsa bu yürektedir
Bu yürek durmayagörsün
Kodunsa bul dünyaları

Yüreğim benim bir tanem
Velinimetim, efendim
Durma, çarp, vur, ses ver aman
Aşık kulağım sendedir.

ABBAS
Şiire Yorum Yapın
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.


AKŞAM VAKTİ

Şiire Yorum Yapın
Neden öyle sessiz duruyorsun öyle?
Şarkın mı tükendi dersin, biten günle,
Yoksa gün mü bitti şarkınla beraber?

Çığlıklar, içinde can verdiği bu an,
N’olur, gözlerine geceler dolmadan,
Bana altın gibi bakışlarını ver…

ŞAŞIRDIM KALDIM
Şiire Yorum Yapın
Şaşırdım kaldım nasıl atsam adım;
Gün kasvet gece kasvet.
Bulutlar, sisler içinde bunaldım;
Gök mavisine hasret.

Olmuyor seni düşünmemek Tanrım,
Ummamak senden medet.
Suyun dibine vardı ayaklarım;
Suyun dibinde zulmet.

Kalmadı ümidin soluk ve cılız
Işığında bereket.
Ve ölüm, kapımda kişner, sabırsız
Bir at oldu nihayet.

TREN
Şiire Yorum Yapın
Nereye bu gece vakti?
Güzel tren, garip tren?
Düdüğün pek acı geldi,
Hatıra neler getiren.
Çokmudur mendil sallamam;
Her yolcu az çok aşinam,
Haydi, yolun açık olsun;
Geçtiğin köprüler sağlam,
Tüneller aydınlık olsun.

ANNE NE YAPTIN?
Şiire Yorum Yapın
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı
Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim.

Bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün?
Kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı?
Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün.
Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı?

Sütünden tatlı mıdır anne sanki bu hayat?
Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi?
El aç yalvar gündüze geceye boyun uzat
Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi?

Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim
Anne istemiyordum ne tacı ne sarayı
Anne karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?

AŞK ADAMI

Şiire Yorum Yapın
Dolaştığım denizlerce düşünüyorum,
Bineceğim son gemi değil midir
Hayır sahibi omuzlarda giden tabut.
Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer,
Derdim ki: ‘Elbet bir ağlayanım olur benim de;
Ramazan geceleri Yasin okuyanım,
Baharda kabrime menekşe getirenim de.’

Fakat bütün bunlar da olur,
Yine tasa etmem,
Yine kırılmam kimseye.
Ben aşk adamıyım,
Sevmeye geldim insanları,
Gönlümle, elimle, kafamla sevmeye;
Hesapsız, karşılıksız,
Ayrılık gayrilik gözetmeden.
Gün gelip gidersem şayet,
Öyle severekten gideceğim ki,
Karanlık kıyılardan bile olsa,
Candan selamlarım,
Civarımdan geçecek gemileri;
Güneşli gemileri;
Şarkılı gemileri;
İçlerinde kendim varmışım gibi!

AŞK İLE
Şiire Yorum Yapın
Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut
Unut diyor o güzel günleri unut
Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman
Kuşlar av peşinde balıklar pusuda
Çok gerilerde kalmış çıktığım liman
Yok görünürde sığınacak bir ada

Baktım ki musibet gün gelip çatmış
Yolcusunda tayfasında şafak atmış
Ne yelken kâr eder ne kürek ne istim
Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi
Aşk ile koskoca dağları düz ettim
Avladım sonunda o civân kekliği

BAHAR SARHOŞLUĞU
Şiire Yorum Yapın
İlk sevgilimin gülüşüne benzer
Bir Nisan havası değil mi esen?
Zincirlere, kelepçelere inat,
Kanatlarımı açmak zamanıdır;
Allahaısmarladık kaldırımlar.

Giyenler düşünsün dar elbiseyi;
Ölçülü sözü, hesaplı adımı
Ben kurtuldum kafeste kuş olmaktan;
Saltanat sürer gibi uçuyorum,
Erk ağacı gelin olduğu gün.

Hayranım bu şehrin bacalarına.
İrili ufaklı, hep bir ağızdan,
Nasıl derinden gökyüzüne doğru
Bir türkü söylüyorar öyle sessiz!
Dmanı daim olsun güzel baca!

Yuvası saçakta kalan kırlangıç,
Yuvası dallara emanet serçe.
Derken camiler üstünde güvercin,
Minareler katında geçiyorum,
Gökyüzü mahallesi istanbul’un.

Süt beyaz bir martıyım açıklarda.
Gemilere ben yol gösteriyorum,
Buğday ve ilaç yüklü gemilere.
Bir kanat vuruşta bulutlardayım;
Bir süzülüşte vatanım dalgalar!

BATAN GEMİ

Şiire Yorum Yapın
İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim!
Sağa sola sallanıp,bakın,çırpınıyorum;
Fakat bilmem ki sarhoş onlar mıdır,ben miyim;
İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim!

Deliklerim açıldı tazyikinden suların;
Kudurmuş denizinde hakkın çırpınıyorum!
Güverteyi yıkıyor çığlığı yolcuların.
Kudurmuş denizinde hakkın çırpınıyorum!

Gittikçe kabarıyor,amanın,bu dalgalar;
Ufuk sise gömülü,ne gelen var ne giden.
Kaptan imdat düdüğü durmadan çalar!
Kaptan imdat düdüğü beyhude çalar!

Ne zaman kara yüzü göreceğim,ne zaman!
Bir ümit dağılıyor çıkan her nefesimden.
Batacağım galiba bir limana varmadan!
Ne zaman kara yüzü göreceğim,ne zaman.

BAHAR YELİ

Şiire Yorum Yapın
Nihayet damlarda leylekler göründü
Upuzun gagalarını takırdatan
Vefasız sandığımız turnalar döndü
Geçen yıl gittikleri meçhul diyardan

Çiçek açmış ağaçlara bak ne güzel
Gel bizim olsun serçelerin neşesi
Gel seninle kırlara açılalım gel
Neler vadetmiyor akar suyun sesi

Şu yeşilliğin ta sonuna gideriz
Ne olduğumuzu unutuncaya dek
İstersen havadan sudan bahsederiz
Yalnız adımlarımızla sevişerek

Uzamaya başladı günler sahiden
Güneşin batmak istemediği belli
Eteğini havalandırarak esen
Kış boyunca düşündüğüm bahar yeli

AŞK!

Şiire Yorum Yapın
Açınca baharın dişi gülleri
Bir başka rüzgar eser bahçelerde
Dinle çılgınca öten bülbülleri
Sorma niçin düştüğünü bu derde

De ki: -Aşktır şadeden gönülleri
Perişan, berbat eden gönülleri
Aşk söyletir en yanık türküleri
Ay buluta girdiği gecelerde

Necip Fazıl Kısakürek Sakarya Türküsü Sözleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Necip Fazıl Kısakürek Sakarya Şiiri

Sakarya Türküsü Şiiri Necip Fazıl Kısakürek

SAKARYA TÜRKÜSÜ

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat?

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.

Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

Sakarya; sâf çocuğu, mâsum Anadolu’nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..

Necip Fazıl KISAKÜREK

Matematik İle İlgili Atasözü

Salı, Haziran 19th, 2012

Matematik İle İlgili Atasözü

Tugbam sitesinde en güzel Matematik İle İlgili Atasözü sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Matematik İle İlgili Atasözü
Matematik İle İlgili Atasözleri

Matematik İle İlgili Sözler

– Matematiğin hiçbir dalı yoktur ki, ne kadar soyut olursa olsun, bir gün gerçek dünyada uygulama alanı bulmasın. LOBACHEVSKY

– Bir teoremin zerafeti onda görebildiğin fikirlerin sayısıyla doğru, o fikirleri görebilmek için harcadığın çabayla ters orantılıdır. George Polya

– Eksi çarpı eksi artı edecek, Böyle yazılacak, böyle bilinecek, Kimse “neden?” demeyecek.

– Matematikte bir şeyleri asla anlamazsın, sadece onlara alışırsın. John von Neumann

– Matematik matematikçiler için yazılır.Nicolaus Copernicus

– Bir karenin kenarlarıyla köşegenlerinin rasyonel orantılı olmadığı gerçeğinden habersiz olan, insan sıfatına layık değildir. Plato

– “Dünyadaki en mâsum uğraş matematiktir” G. H. HARDY

– “İnsanlar sayılar gibidir, o insanın değeri ise o sayının içinde bulunduğu sayı ile ölçülür.” NEWTON

– Matematikte bir şeyleri asla anlamazsın, sadece onlara alışırsın. John von Neumann

– Matematikte büyük olmanın iki yolu vardır: İlki herkesten zeki olmak, ikincisi de herkesten aptal, fakat sebatlı olmak. Raoul Bott

– Matematik ne neden söz ettiğimizi, ne de söyledğimiz şeyin doğru olup olmadığını bilmediğimiz bir konudur. Bertrand Russell

– “Hayat sadece iki şey için güzel;matematiği keşfetme ve öğretme” Simeon Poisson

– Sık sık “matematik, teoremleri isbatlamaktan ibarettir” sözünü işitiriz. Bir yazarın temel işi cümle yazmak degil midir? Rota, Gian-carlo


alıntı

En Damar Sözler

Salı, Haziran 19th, 2012

En Damar Sözler

Tugbam sitesinde en güzel En Damar Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa En Damar Sözler
En Damar Sözler Kısa

Damar Sözler

Sevmek Güzel Şey Kıymet Bilene Ver. Ne Zor Ol Kırıl Nede Yumuşak ol Ezil. Bir GüL Kadar Sevil Ve Benden Yana Çok Sevildiğini Bil.

Gün Batımında Ararken Seni, Gördüm Yollarda Ayak İzlerini, Anladım Faydasız Boşa Gözyaşlarım, Terkedip Gitmiştin Zalimce Beni.

Daha Kapıyı Açmadan Anladım Kapıda Senin Olduğunu Çalışından Tanıdım Beni Terkettiğinde Bende Böyle Çalmıştım Kapını. Bir Gece Vakti Ansızın Terkedildin Dimi. Tıpkı Beni Terkettiğin Gibi. Kahpece Sırtından Vuruldun Dimi. Tıpkı Beni Vurduğun Gibi. Dokunma Uzak Dur Benden Çek O Pis Ellerini.

Bir Rüzgarlık Ömrü Olan Ben Dağlarda Bir Dumanım Bir Varmış Bir Yokmuş Gibi Farzet ki Ben Bir Yalanım.

Benim Yüreğimde Batar Her Güneş, Benim Yüreğimde Yanar Her Ateş, Bu İsyanımı Hor Görme Kardeş, Gidene Ağlamak Benim Kaderim.

Bir Karanlık Geliyor Yokluğunun Ardından, Ne Zaman Güneş Batsa Bu Son Gecem Diyorum, Bu Ne Bitmez Ayrılık Böyle, Bu Ne Bitmez Özlem Diyorum.

Benim Kaderimde Binlerce Çile Yorgun Bedenimi Taşır Mechule Sevdiğim Sende Git. Git Güle Güle. Gidene Ağlamak Benim Kaderim.

Giderken Bir Adres Bırakmadı mı, Gözünden Yaş Döküp Ağlamadı mı, Yalvarırım Söyleyin Bir Bilen Varmı, Nereye Gitti O Bana Söyleyin.

Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!

Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen vur kır kalbimi kalbimden akan kan yazacaktır ismini o zaman anlarsın sana olan sevgimi

Vücudun otobüs, beynin şöfördür kalbin şöför maaline geçerse aşık oldun demektir

Tesadüfen doğduk mecburen yaşıyoruz.

Güzelsin, şirinsin, şahanesin Çektiğim çileme tek bahanesin Melek mi? şeytan mı? bilmem ki nesin Tuzaktan tuzağa atsan da olur ben seni seviyorum sen sevmesende olur

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez

Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

Senin Gözlerin Değil varlığım yeter Nefes Almama..

Hayatımı Ellerine, Duygularımı Kalbine Bırakıyorum Aşkım.

Sen Damarlarımın En Kırmızı En Koyu Sevdasısın bebeğim.

Seni Hasretle Değil Sevgimle Bekliyorum Aşkım

Seni Kalbime Hasretini Gecelerime Gömdüm Aşkım..

Hayatımın Yönetmeni Benim, Ben Yazar Oynarım Sen izlersin Güzelim.

alıntı

Ölümle İlgili Sözler 2012

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Ölümle İlgili Sözler 2012

Tugbam sitesinde en güzel Ölümle İlgili Sözler 2012 sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Ölümle İlgili Sözler 2012
Ölümle İlgili Sözler 2012
Ölümle İlgili Sözler kısa

Ölümle İlgili Sözler 2012

Sen Ölümü Bile Göze Aldığım Sevgili, Sen hayatımı Hiçe Saydığım Sevgili, Sendin Beni Bırakıp Giden Zalim Sevgilim..

Feryadima sahit gökteki yildizlar gelinlik kefenii giyiyorum, kabrime melekler gösyasi döküyor unut beni be can ölüyorum …

Gönül bu ne dert dinler ne keder sadece sözlerin yeter ölmem için güLüm!

Kimler Geldi Kimler Gecti Hayatımdan, Sen yaşam Gibi Geldin Ölüm Gibi Gittin Yanımdan..

Ayrılıktan Zor belleme öLümü Gülüm Ben Seninle Hayatı Sevmişken neden bana bu zuLüm?

Seni Dinlerken Severdim hayatı ve hayatın renklerini sen gidince anladım ızdırab ve ölümün çilesini…

Sevmek seninle yaşamak isterdim seni yazıp seni çizmek isterdim hayatıma, şimdi sadece ölümü düşünüyorum sensizliğimde..

Biz Ne hayata bağlı kalırız Bu Alemde Neden Hayat Bizi Yaşatır bu Alemin içinde, öLümle Arkadaş Olmuş gecelerimiz Biz gecelerin Adamıyız.

Yarınsız sabahlarımın, tatlı rüyaları olsaydın keşke, sadece yarınlarımda yeni ölümler getirdin bana..

Ne Derdime Çaresin Ne Geleceğime Vesile, Senin iÇin öLürüm her gece…

ÖLüceksem Senin için ÖLürüm Yaşarsamda Senin için yaşarım gülüm, Senin için yaşarken öLmeyide severim..

Gitsemde kalbim seninle, gülsemde göyaşlarım ağlar içimde, hatıraların içinde ağlarım her gece ölüm bile güzel gelir sensiz geçirdiğim günlerde..

Hayatımın bir anlamı vardı, gözlerimin bir rengi vardı, sevdamın bir adı vardı, Ölüm hepsini Aldı Gittin ya öldüm gülüm…

Çaresizlik vurdu bedenimi, sensizlik bitirdi düşüncelerimi, güzel hayallerim yarıda kaldı, ölüm gibi geldin gittin sevdiğim..

Ölüm ile ilgili düşüncelerimsin, sen benim yaşama sebebim ve ölüm sebebim olucak tek varlıksın sevgilim..

Hayatı Seninle buLmuşken öLümü Seninle Yaşadım neden böyle OLdu insafsız Neden!

Nefessiz kalmamak için sevdim gözlerini üşümemek için tuttum ellerini, ağlamamak için inandi saf duygularım sana, ya sen ? ölüm’ü emanet ettin gittin bana…

ÖLüm Kalbime işliyor her gece sen benden gittin gideli!

Yaşarken ölmek böyle birşey olsa gerek seni sensiz yaşarken bana attığın yalanlarla ızdırap çekerken ölümü yaşamak böyle birşey olsa gerek!

Toprak Olarak geldik Toprak oLarak Göçeceğiz Bu yalan Dünyadan..

Hani Sevenler Vardır birbirine yeminli, hani yeminli insanlar vardır birbirine sevdalı, keşke ölüm olmasaydı bizde yaşasaydık Bu Aşkı…

Sevenler Gece öLürmüş derler ya bebeğim ben senin için ne gece ne gunduz oluyorum her saniye senin için hayata küsüyorum!

Şiir sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Şiir sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Şiir sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Şiir sözleri
*Duymak nedir bilir misin?
Duymak, ama anlatamamak
Çemberini kıramamak kelimelerin.
Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
“Seviyorum” diyememek
Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?

*Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye
Biliyorum
Sen de bir daha dünyaya gelsen
Yine beni sevmezdin
Kahrımdan öleyim diye

*Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar…

*Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren birşey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin…

*denize düştüğün için boğulmazsın
denizden çıkamadığın için boğulursun

*Çaldı mı…?
Davullar yetmemişti kalbinin sesini bastırmaya,
Sazlar yetişmemişti öykünü anlatmaya…
Ve kanunlar ağlamıştı henüz yapamadıklarına
Gürültüde kendinden geçenler
Sessizlikte korkup kaçtı mı?Bir ses verin ne olur
Ecel kapıyı çaldı mı?

*yanımda sanırım bakarım düştür,
güldüm zannederken gözlerim yaştır,
umduğum ne varsa hepside boştur
yinede bekliyor onu gözlerim…

*sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır

*Ne zaman sen gelsen aklıma,
Kaldıramayacağım bir ağırlık
Çöküyor yapraklarıma.
Umutlara taş basıyor yokluğun,
Kar düşüyor
Henüz tomurcuk umutlarıma…

*”Gönlüm uçma isterken semavi ülkelere,
Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere…”

*Seni senden de yakın yalnız ben tanıyorum
Sana seni en sıcak ben anlatıyorum
Kimse varamaz senin ben kadar yanına
Çoğu zaman kendimi sanki sen sanıyorum
Sana seni anlatsam,anlatırım kendimi…

*Eflatun esintiler içinde titredi incecik
Aynı içten kokuyla iki ayrı erguvan
Birisi bir küçük evin içedönük bahçesinde
Süsledi sevgisini iki pembe avucun
Öbürü bir mezar başında öksüz
döktü rengini sessizce.