Posts Tagged ‘boyunca’

Charles Darwin Biyografisi

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Charles Darwin Kimdir,

Charles Darwin Hayatı,

Charles Darwin

Charles Darwin 12 Şubat 1809 tarihinde Shrewsbury’de, Robert Darwin ve Susannah Darwin’in altı çocuğundan beşincisi olarak doğdu. Baba tarafından Erasmus Darwin’in , anne tarafından da Josiah Wedgwoods’un torunuydu. Her iki aile de üniteryan inanışı tercih etmişlerdi ancak Darwin agnostik denilen bilinmezci bir düşünce yapısına sahipti.

15 Haziran 1817 annesini kaybetti. Bir sene sonra Shrewsbury okulunda eğitim görmeye başladı.

Darwin 1825 yılının yazını, Shropshire’ın fakir insanlarını tedavi etmeye çalışan babasına asistanlık yaparak geçirdi. Sonbaharda İskoçya’daki Edinburg Üniversitesi’nde eğitim görmeye başladı. Amelyatları acımasız bulmasından dolayı tıp okuluna bir türlü ısınamadı. Okulda çalışan ve azledilmiş bir köle olan John Edmonstone’ dan hayvan doldurma sanatını öğrendi. Edmonstone Darwin’e, Güney Amerika Yağmur Ormanları ile ilgili ilgi çekici hikayeler anlattı. Daha sonra bu süreçteki deneyimlerinden, “İnsan Türeyişi ve Cinsiyete Mahsus Seçme” kitabında, siyahların ve Avrupa’lıların farklı dış görünüşlere sahip olmalarına rağmen, yakın ilişkili olduklarını söyleyerek yararlandı.

1822 yılında kardeşiyle birlikte bir kimya laboratuarı kurdu. Bu laboratuar sayesinde Darwin, bilimsel deneylerin prensiplerini öğrendi.

Okuldaki ikinci senesinde doğa tarihiyle ilgilenen bir topluluğa katıldı. Burada Jean-Babtiste Larnarck’ın evrim teorisini öğrendi ve öğretmeni Robert Edmund Grant’le beraber deniz canlılarını inceledi. Bu araştırmalar sırasında Darwin, “homoloji” yi, yani birbirnden tamamen farklı türlerin aynı temel yapıya sahip organlarının bulunduğunu keşfetti. Darwin ayrıca Robert Jameson’dan bitkilerin sınıflandırılmasıyla ilgili dersler aldı ve Avrupa’nın en büyük müzelerinden biri olan Edinburgh Kraliyet Müzesi’nin bitki koleksiyonunun düzenlenmesinde öğretmenine yardımcı oldu.

1827 yılında babası Darwin’i tıp okulundan alarak, teoloji eğitimi alması için Cambridge Üniversitesi’ne bağlı Christ’s College’a kaydettirdi. Darwin burada tıp okulundan daha başarılı olsa da, biniciliği ve atıcılığı derslerine tercih etti. Bu dönemde kuzeni William Darwin Fox ile beraber böcek toplamaya başladı.

1828 yılında botanik profesörü John Stevens Henslow ile tanıştı ve yakın arakadaş oldu. 1831 yılında Henslow’dan aldığı dersler sayesinde okulundan başarıyla mezun oldu. 21 Şubat 1829 tarihinde ünlü böcekbilimci Frederick Hope ile tanıştı. Böcekler hakkında konuştukları uzun günler geçirdiler. Hope, Darwin’e koleksiyonu için yüzden fazla tür verdi.

İkametle ilgili mecburiyetlerden dolayı Darwin Haziran ayına kadar Cambridge’de kaldı. Öğretmeni Henslow’un tavsiye ve örneklerini takibeden Darwin, din eğitimi konusunda aceleci davranmamaya karar verdi.

1831 yılında Henslow, Darwin’i İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri Gemisi olan HMS Beagle’ın kaptanı Robert FitzRoy ile tanıştırdı. Gemi, Aralık 1831’de iki senelik bir Güney Amerika yolculuğuna çıkacaktı ve kaptan FitzRoy, kendisiyle birlikte gelecek iyi bir doğabilimci istiyordu. Henslow’un tavsiyesiyle Darwin gemiye kabul edildi.

6 Ocak 1832 tarihinde gemi, Tenerife Adası’ndaki Santa Cruz limanına ulaştı. Ancak İngiltere’deki kolera salgını yüzünden gemi mürettebatının karaya ayak basmasına izin verilmedi. 12 gün boyunca gemide, karantina altında tutuldular.

Darwin’in iki yıl sürmesi planlanan yolculuğu beş yıl sürdü. Bu yolculuk sırasında birçok canlı türü, jeolojik oluşum ve fosil keşfetti, bunlardan örnekler topladı. Bu bilgileri ve örnekleri zaman zaman Cambridge’e yolladı ve bu sayede kendisi orada olmamasına rağmen ünü doğabilimciler arasında yayıldı. Seyahatiyle ilgili ailesine yazdığı yazılar daha sonra “The Voyage of The Beagle” adıyla yayınlandı.

Darwin’in bu yolculuğu onu epey zorladı. Yolculuk boyunca deniz tutması ve ateşli hastalıklarla mücadele etti. 1834 Temmuz aynında, And Dağları’ndan Valparaiso’ya dönerken yakalandığı hastalık yüzünden, bir aya yakın zaman yataktan çıkamadı.

Kaptan FitzRoy’un Darwin’e yolculuğun başında verdiği, Charles Lylell’ın “Principles of Geology” (Jeolojinin Prensipleri ) kitabında, jeolojik oluşumların bugünkü hallerine çok uzun ve yavaş bir süreçten sonra geldiği yazmaktaydı. Darwin, yolculuğu boyunca yaptığı keşiflerde, bu bilgilerin doğruluğunu anladı. Şili’de yaptığı gözlemler sonucu, depremler ve volkanik faliyetlerle, birzamanlar deniz olan kıyının yükseldiğini fark etti. Darwin, And Dağları’nın yamaçlarında da, kumlu sahillerde yetişen ağaçların ve bitkilerin fosillerini buldu.

2 Ekim 1836’ da HMS Beagle dört yıl, dokuz ay ve beş günlük yolculuğun ardından İngiltere’ye ulaştı. 4 Ekim 1836’da Darwin yeniden evindeydi. 1836 kışını türlerle ilgili topladığı büyük koleksiyonunu düzenleyerek geçirdi.

4 Ocak 1837 Darwin için çok önemli bir gündü. Bu tarihte Darwin, Londra’daki “Royal Geological Society” önündeki ilk konuşmasını yaptı. Bütün önemli jeoloji uzmanlarının yer aldığı bu toplantı, Darwin’in kendini kanıtlaması için çok büyük bir fırsat oldu. Konuşmasının konusu, Güney Amerika’nın tarihsel jeolojik oluşumuydu. Gemiyle yaptığı seyahat sırasında elde ettiği bilgileri bu toplantıda katılımcılarla paylaştı. Bu konuşma toplantıya katılan bütün bilim adamlarından büyük ilgi gördü.

6 Mart 1837’de Darwin, kardeşiyle beraber Londra’ya taşındı. Birkaç hafta boyunca kardeşi Darwin’i Londra’daki önemli bilim adamlarıyla tanıştırdı. Bunlardan biri de ilk hesap makinesinin mucidi olan Charles Babbage’dı. Babbage Darwin’ i doğadaki her olayın belli kurallara dayandığı fikriyle tanıştırdı. Bu fikir Darwin’i türlerin geçirdikleri değişimlerle ilgili doğa kanunlarını öğrenmeye yöneltti. Bu sırada, Darwin’in Galapagos Adaları’ndan getirdiği kuşları inceleyen ornitolog John Gould, bu kuşların, Darwin’in düşündüğü gibi ispinoz ya da çalıkuşu olmadığını, hepsinin ispinozun farklı türleri olduğunu anladı. Darwin’in Beagle yolculuğu sayesinde keşfettiği hayvan fosilleri arasında, tembel hayvan benzeri memeliler, hipopotam benzeri otobur bir memeli ve armadillo benzeri zırhlı bir memeli de vardı. Darwin bu hayvanların düşündüğü gib anatomik olarak Afrika hayvanlarına değil, Güney Amerika hayvanlarına benzediğini anladı. Darwin’in bu çalışmaları sırasında Edinburgh Üniversitesi’nden hocası olan Robert Edmund ve Dr. James Gully gibi bir grup bilim adamı, toplum tarafından sapkınlık ve dinsizlikle suçlanmalarına rağmen, türlerin birbirine dönüşebileceği fikri üzerinde çalışmaya başladılar.

Darwin 1837 yılının yaz aylarını türlerin değişim geçirmeleri üzerinde düşünerek geçirdi. Anakıtalarda bulunan bazı bitki ve hayvan türlerine, okyanusun uzak yerlerinde nasıl rastladığını anlamay çalıştı. Bu sürecin tamamını kardeşiyle türlerin dönüşümü üzerine yeni fikirler üreterek geçirdi.

1837 Eylül ayında, stres ve aşırı çalışma temposu yüzünden kalbiyle ilgili sorunlar yaşamaya başladı. Kısa bir süre için çalışmalarına ara verdi ve Shrewsbury’e gitti. Burada geçirdiği zamanının çoğunu kuzeni Emma Wedgewood’a ayırdı.

Şubat 1838’ de, H.M.S Beagle gemisinde yazmaya başladığı günlüklerinin ilk cildini yayınladı. Aynı ay içinde Entomoloji Topluluğu’nun başkan yardımcısı oldu. 28 Mart 1838’de Londra Hayvanat Bahçesi’ne getirilen yeni bir canlı çok ilgisini çekti. Bu, Jenny adı verilen bir orangutandı, saatlerini Janny’i izleyerek ve küçük bir çocukla olan duygusal davranış benzerliklerini inceleyerek geçirdi.

1838’in yaz aylarında, Darwin evliliği düşünmeye başladı, ama onun için evlilik yapacağı çalışmalar için büyük bir zaman kaybı olacaktı, diğer taraftan ona bakacak ve sohbet edebileceği biri fikri cazip geliyordu. Kuzeni Emma’ya olan ilgisinden babasına bahsetti, babasından onay aldı. 29 Ocak 1839’da evlendi.

1838 Haziran’ında Darwin’in sağlık problemleri arttı. Kalbi ve midesi daha sık ve ağır rahatsızlıklar geçiriyordu. Bunun üzerine İskoçya’ya tatile gitmeye karar verdi. Burada ünlü “Paralel Yollar” üzerinde çalıştı.

27 Aralık 1839 tarihinde ilk çocukları olan William Erasmus Darwin dünyaya geldi.2 Mart 1841 tarihinde ikinci çocukları Anne Elizabeth Darwin dünyaya geldi.

1940 yılının büyük bir kısmını hastalıkları yüzünden yatakta geçirdi. Bu süreç içinde çok az çalışabildi.

Mayıs 1842’de, araştırma serilerinden “The Structure and Distribution of Coral Reefs” yayınlandı. Aynı yıl darwin türlerin değişimi ve doğal seleksiyon ile ilgili yazılar yazdı. Bu yazılarında Darwin, doğa kanunlarının oluşumunu dinle temellendirdi.

23 Eylül 1842 tarihinde, Mary Eleanor Darwin doğdu ancak 18 Ekim’de öldü. 25 Eylül 1843 tarihinde Henrietta Darwin dünyaya geldi. Aynı yıl Beagle yolculuğunu anlatan serisini tamamladı. Bu seri; “Fosiller”, “Memeliler”, “Kuşlar”, “Balıklar” ve “Sürüngenler” olarak beş bölüme ayrılıyordu.

1844 sonbaharında, “Geological Observations on South America” yı yazmaya başladı. Bu kitap And Dağları’nın oluşumuyla ilgili incelemelerini anlatıyordu. Eylül 1846’da kitabı tamamladı.

9 Temmuz 1845 tarihinde diğer oğlu George Darwin, 8 Temmuz 1847’de Elizabeth Darwin, 16 Ağustos 1848’de Francis Darwin dünyaya geldi.

13 Kasım 1848’de, babası Dr. Robert Darwin öldü. Darwin bu sırada geçirdiği ağır hastalık yüzünden babasının cenazesine katılamadı. Gördüğü tedavilerden sonra toparlandı ve araştırmalarına geri döndü. Ocak 1850’de sekizinci çocukları olan Leonard Darwin doğdu.

Darwin türlerin bukadar geniş bir coğrafyaya nasıl yayıldığını merakediyordu. Bu konuyla ilgili yaptığı deneylerde, bir bitki tohumunu bir aya yakın bir süre suda bırakıp, daha sonra toprağa diktiğinde filizlendiği sonucuyla karşılaştı. Bu sonuca göre türler buşekilde çok uzak bölgelere gidebilirdi.

13 Mayıs 1851’de Horace Darwin ve 6 Aralık 1856’da son olarak Charles Waring Darwin doğdu. Charles Waring 1858’de öldü.

1853’te deniz kabukluluarıyla ilgili yaptığı araştırmalarıyla, İngiliz “Royal Society” tarafından madalya ile onurlandırıldı. Bu tarihe kadar jeolog olarak bilinen Darwin, bundan sonra biyolog olarak anılmaya başlandı. Bu çalışmalarında Darwin, deniz kabuklularının değişen şartlara göre küçük değişimler geçirebileceğini gözlemledi.

22 Kasım 1859 tarihinde “Origin of Species” (Türlerin Kökenleri) yayınlandı. Büyük bölümü piyasaya çıktığı ilk gün satıldı. Bu büyük başarısının ardından Darwin, ikinci baskının hazırlıklarını yapmaya başladı. 1860 yılında Thomas Huxley isimli bir gazeteci, “Darwinizm” kelimesini ilk defa kullandığı bir yazı yazdı. 1867 yılında Darwin’in evrim teorisi Avrupa’da yayılmaya başladı.

Mart 1871’de “Descent of Man” yayınlandı. Bu kitabı da “Origin of Species” gibi büyük ilgi gördü. 1875 Temmuzunda da “Insectivorous Plants” yayınlandı.

1880 yılının başından itibaren rahatsızlıkları giderek artan Darwin, geçirdiği kalp krizi sonucu, 19 Nisan 1882’ de Londra’da hayatını kaybetti.

Charles Robert Darwin yaşamı boyunca bilime büyük katkılarda bulunmuştur. Evrim teorisiyle özdeşleştirilmesine rağmen, birbiriyle ilişkili birçok farklı bilim dalının gelişmesine ve temellerinin atılmasına önayak olmuştur. Oluşturduğu evrim teorisi bugün, paleontoloji, genetik ve embriyoloji gibi bilimler tarafından geliştirilmektedir.

Çapkınlar için Sözler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Çapkınlar için Sözler
Erkek: Bana isminizi bağışlarmısınız?
Kadin: Neden? Sizin yok mu?

Erkek: Size bir içki ısmarlayabilirmiyim?
Kadin: Aslinda içkinin parasını direk alsam daha iyi olur.

Erkek: Ben bir fotoğraçıyım ve ne zamandir sizinki gibi bir yüz ariyordum.
Kadin: Ben de estetik cerrahim ve ne zamandir sizinki gibi bir yüz ariyordum.

Erkek: Sanirim sizinle daha önce bir kez çıkmıştık ya da iki kez
Kadin: Sadece bir kez çıkmış olabiliriz, çünkü ayni hatayi ikinci kez yapmam.

Erkek: Nasıl bu kadar güzel olabiliyorsunuz?
Kadin: Sanirim doğarken sizin payinizi da ben almışım

Erkek: Bu cumartesi benimle çikarmısınız?
Kadin: Üzgünüm, bu cumartesi başım ağrıyor.

Erkek: Birçok erkeğin basini döndürüyor olmalısınız?
Kadin: Siz de birçok kadinin midesini bulandiriyor olmalisiniz.

Erkek: Sizi çok mutlu edebilirim.
Kadin: Nasıl gidiyormusunuz?

Erkek: Size evlenme teklif etsem, ne cevap verirdiniz?
Kadin: Bir sey diyemezdim muhtemelen, çünkü gülerken konusamam.

Erkek: Sizi sinemaya davet edebilir miyim?
Kadin: Ben o filmi gördüm.

Erkek: Hayatım boyunca neredeydiniz?
Kadin: Sizden saklaniyordum.

Erkek: Hayatim boyunca neredeydiniz?
Kadin: Hayatinizin geri kalaninda da olacağım yer rüyalarınızdır.

Erkek: Sizi daha önce bir yerde görmüş gibiyim?
Kadin: Evet, o yüzden artik oraya gitmiyorum.

Erkek: Bu koltuk bos mu?
Kadin: Evet, ama oturursaniz bu boşalacak.

Erkek: Ne ile mesgulsünüz?
Kadin: Kadin taklidi yapiyorum.

Erkek: Sizi çıplak görebilseydim çok mutlu ölürdüm herhalde.
Kadin: Ben sizi çıplak görseydim gülmekten ölürdüm herhalde

RampaLarın UstasIyIm Gözlerinin HastasıyIm…

Bir Sana Bakarım Bir Hayaline Dalarım Güzelim…

Seni Bugun Gördüm Bugün Hayata Döndüm…

Takarım Senin Gibi Hatunu Koluma Çıkarım Caddeye Olurum 10 Numara..

Resimli Asker Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Asker Şiirleri Resimli
Asker Şiirleri kısa

Asker
asker,korkusuz bir kahraman
asker,cesaretli bir kaplan
asker,milletini satmayan,
asker,vatanın huzurunu sağlayan
asker,gece gündüz bizi koruyandır.

Güven Aşık


Türk Askeri

Asker,güçlüklere göğüs geren,
Asker,umduğunu değil bulduğunu yiyen,
Asker,soğuk gecenin karanlığında nöbet tutandır.

Asker,birlik beraberliği bilen,
Asker,tanımadığına kardeşim diyen,
Asker,karşısındakine güven verendir.

Asker,bizi koruyan,
Asker,yeri geldiğinde hüzünlenen,
Asker,sevdiği için canını verendir.(Filozof)

Canım Askerim

Tarihte yazılı şerefin, şanın
Her şeyden kıymetli sana vatanın
Uğruna verirsin severek canın,
Tarihi kanınla yazdın askerim.

Canından çok sever, korur vatanı
Çekinmeden verir vatana canı.
Her karış toprakta, bayrakta kanı
Bayrağı kanınla çizdin askerim.

Vatan, bayrak, millet, namus uğruna
Kurşun gelse kaçmaz açık bağrına
Ümitle bakarım senle yarına.
Düşmanı çizmenle ezdin askerim.

Nereye bakarsam anın var senin
Tarihler boyunca şanın var senin,
Bayrakta, toprakta kanın var senin
Dilde türkü şarkı sözdün askerim.

Biz rahat yatarken sıcak yatakta
Siz savaşırsınız Kuzey Irak’ta
Hakkari de bizim, bizim Şırnak da
Ayrım diyenlere kızdın askerim.

Dün Kardak’ta idin bugün Irak’ta
Ölürsen şehitsin kanın bayrakta.
Bedenin çürümez yatsan toprakta
Ne yazık bizleri üzdün askerim.

Durmuş Yığman

Asker Ocağı

Sabah kalk düzelt yatağını giy üstünü 15 dakikada
Burası ana kucağı değil asker ocağı
Bir saat boyunca mıntıka sonra işdimaya
Burası ana kucağı değil asker ocağı

Sabah kahvaltısı beş zeytin çay kaşar
Öğle akşam yemekte değişik bir koku var
Pilavları hiç karıştırma içinde taşlar
Burası ana kucağı değil asker ocağı

Akşam bot boya birde traş var
Bir yandan soğuk bir yandan rüzgar
Üst değiş saat on deyince herkes yatar
Burası ana kucağı değil asker ocağı

Yağmurda çamurda eğitim yapıyor
Soğuk kış demeden çalışıyor
Çamur içerisinde bıkmadan geziyor
Burası ana kucağı değil asker ocağı

Mektup bekliyor uzaktaki sevdiklerinden
Nöbet tutarken türkü söylüyor içinden
Yarini özlemiş belli oluyor gözlerinden
Burası ana kucağı değil asker ocağı

550 Gün geçer mi geçer diyorlar
Bu askerlik biter mi biter diyorlar
Sayılı günler çabuk geçer diyorlar
Burası ana kucağı değil asker ocağı

Üşümez donmaz yorulmaz asker
Sevdiğinin hasretiyle yanıyor asker
Gün sayıyor şafak sayıyor asker
Burası ana kucağı değil asker ocağı

Sefer Kurt

Kalp Damar Hastalıkları Nedir?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalp Damar Hastalıkları Nedir?

Organlarımızın çalışmaları için gerekli olan maddeleri taşıyan kanı pompalamakla görevli olan kalp, bu görevini yapmak için dakikada ortalama 70 kere kasılır ve her defasında ortalama 70 ml kanı organlarımıza gönderir. Ortalama bir insan ömrü boyunca, kalbimiz yaklaşık 2.5 milyar kez kasılmakta ve bu süre boyunca 180 milyon litre kanı vücudumuza pompalamaktadır.

Organların canlılığını koruyabilmeleri ve görevlerini yapabilmeleri için besin maddelerine ve oksijene gereksinimleri vardır. Bunlar organlarımıza kan ile ulaştırılır. Kan ise organlara atardamarlar (arter) yolu ile taşınır. Kanın atardamarlara pompalanması işini kalbimiz yapar. Her organ gibi kalbin de beslenmesi gereklidir. Kalbin kendisini besleyen damarlara “koroner damar” (koroner arter) denmektedir. Koroner damarlarda olabilecek hastalıklar doğrudan kalbin çalışmasını ve verimini etkileyeceğinden dolayı hayati öneme sahiptir.

Ateroskleroz
Koroner damarların en çok görülen ve en önemli hastalığı koroner aterosklerozdur (damar sertliği). Bu hastalıkta, koroner damarlarda yer yer, başta kolesterol olmak üzere bir takım maddeler birikmekte ve buralarda darlıklar ve tıkanıklıklar oluşmaktadır.

Burada kalp damar kesitlerinde ateroskleroz (damar sertliği) gelişmesini görmekteyiz. Damardaki ateroskleroz sonucu oluşan plak dediğimiz yapılar zaman içinde büyüyebilir ve damar boşluğunu daraltır. Damardaki daralma da, içinden geçen kan miktarını azaltacağından dolayı kalbin beslenme bozukluğuna bağlı problemler gelişir.

Oluşan tabloya, koroner arter hastalığı veya koroner kalp hastalığı denir. Bunun sonucu olarak kalbin beslenmesi bozulmakta, kalbin ritmik çalışmasında ve kasılmasında hastalığın ciddiyetiyle orantılı olarak bozukluklar oluşmaktadır. Koroner arter hastalığı, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de erişkinlerde başta gelen ölüm ve iş gücü kaybı nedenidir.

ALINTI

Sirkenin Faydaları Nelerdir

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Sirkenin Faydaları Nedir,

Sirkenin Yararları Nelerdir,

Sirke sağlığımızın en iyi dostu, en değerli yardımcısıdır. Onu her derde deva yapan sayısız faydaları Vardır.İşte Size bunlardan bazıları;

Anemi
Sirke, anemiye karşı birebir olan demir, B12 vitamini ve folik asidi, vücudun kolayca emebileceği bir formda barındırır. Günde bir defa ılık ballı suyun içinde bir tatlı kaşığı elma sirkesi koyup içmeniz yeterlidir.

Astım ve solunum hastalıkları
Tüm vakalarda bal (doğal, işlenmemiş ve ısıtılmamış olmalı) ve elma sirkesi karışımı iyi sonuç vermektedir. Buğday balı daha etkili olabilmektedir.
Bir kaşık sirke bir kaşık balla karıştırılıp ılık suya eklenir. Günde 3-4 defa içilir.

Ateş
Bir ölçü sirkeyi beş ölçü suyla karıştırın. Bu karışımız kompres yapmak ve sarmalamak için kullanın. Bu sirkeli su, yüksek ateşle yanan kimseyi rahatlatacağı gibi, vücuttaki toksinlerin deri yoluyla atılmasını sağlayacaktır.

Ayak sağlığı
Ayaklarınızı sirke banyosuyla rahatlatın! Banyo küvetinizin içini bileklerinize kadar soğuk suyla doldurun. İçine bir bardak elma sirkesi ile biraz işlenmemiş deniz tuzu ekleyin. Birkaç dakika boyunca ayaklarınızı suyun içinde hareket ettirin. Bu uygulamayı bir leğende de yapabilirsiniz.

Bacaklardaki varisler
Bacaklarınızı elma sirkesi emdirilmiş bir bezle sararak yukarı kaldırıp dinlendirin. Bu süreçte büyük bir tas içinde bir yemek kaşığı elma sirkesi karıştırılmış ılık suyu için. Yorgunluğu da alması için bu suyun içine bir yemek kaşığı bal ekleyin. Rahatlamayı hemen hissedeceğiniz gibi gözle görülür iyileşme de birkaç hafta içinde gelecektir. Bunu günde bir veya iki defa, yarım saatlik sürelerle uygulayın.

Ayrıca yemeklerden önce düzenli olarak sulandırılmış elma sirkesi için.
Orta büyüklükte bir kese kağıdının dibini sirke ile ıslatıp, aşçı şapkası gibi kafanıza geçirip yarım saat ile bir saat arasında bekletin.
Ya da 50 gr dövülmüş biberiye ve ½ litre elma sirkesini karıştırıp 3 hafta boyunca dinlendirerek biberiye sirkesi oluşturun. Bunu bir tas kaynayan suya bir çorba kaşığı damlatarak koklayın.

Kalp Krizinden Nasıl Korunulur?

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kalp ve damar hastalarının, egzersiz sayesinde ve stresi azaltarak kalp krizi riskini asgariye indirebileceği bildirildi.

ABD’nin Kuzey Carolina eyaletindeki Duke Üniversitesi Tıbbi Araştırma Merkezi tarafından yürütülen bir araştırmada, egzersiz yapan ve rahatlama seanslarına katılan kalp ve damar hastalarının, kalp krizi tehlikesinin azalmasını sağladığı belirlendi.

Amerikan Tıp Derneği’nin dergisi JAMA’da bugün yayımlanan araştırma sonuçlarında, kalp ve damar hastası 40-84 yaşlarında 92 erkek ve 42 kadın gözlendi.

Araştırmada hastaların üçte birine rutin tıbbi tedavi uygulanırken, üçte biri rutin tedavinin yanı sıra 4 ay boyunca haftada üç kez 35 dakika boyunca uzman denetiminde aerobik yaptı.

Araştırmaya katılan diğer hasta grubuna ise tüm bunlara ek olarak 4 ay boyunca haftada 1,5 saat stres azaltma seansı uygulandı.

Araştırma sonunda, egzersiz ve rahatlama seansı yapan hastaların, diğer iki gruba oranla daha fazla güçlendiği ve kalp-damar risk belirleyicilerinin belirgin şekilde iyileştiği tespit edildi.

Sabır İle İlgili Şiirler

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Sabır Konulu Şiirler

Sabır Şiirleri

Biri Sabır Biri Şükür Bir Dua

Muhammed’in üç beni var yüzünde
Biri sabır biri şükür bir dua
Kudret ile yanar anın çırağı
Biri sabır biri şükür bir dua

Şükür imiş her işleri bitiren
Mümin kulu rahmetine yetiren
Sabır imiş şu dünyayı götüren
Biri sabır biri şükür bir dua

Sabır imiş şu dünyanın temeli
Verdiği nasibe şükür demeli
İsteyen kullara hayır ameli
Biri sabır biri şükür bir dua

Sabr edelim gönül ne gelir elden
Sabırlı kulunu sevmez mi sultan
Yusuf’u kurtardı kuyudan gölden
Biri sabır biri şükür bir dua

Pir Sultan Abdal’ım gönlüme giren
Suçluyu suçsuzu bakmadan gören
İsteyen kulların muradın veren
Biri sabır biri şükür bir dua

Pir Sultan Abdal

SABIR

Bu Dünyada,
Yapılan Hiç Bir İyilikte,
Kötülükte Karşılıksız Kalmas,
Herkes Hakettiğini,
Fazlasıyla Bulur…

Eğerki Birileri,
Sizlere Gizlice Veya Eşgare,
Düşmanlık Yapıyorsa,
Bırakın Yapsın,
Yapa Bildiği Yere Kadar…

Sakın Şeytanın,
Kötü Emellerine Aldanıp,
Karşınızdaki İnsanın,
Canına Kastetmeye Kalkmayın,
Zamana Bırakın Herşeyi…

Yüce Rabbime Sığının
Ve Zaman içinde,
Yaşadıkça Göreceksiniz Ki,
Ömrünüz Boyunca,
Ettiğiniz Sabırdan Dolayı,
Sonsuza Dek Mükafatlandıralacaksınız…

Unutmayın Ki,
Sabırda Çok büyük Bir,
Keramet Vardır,
Nezaman Dara Düşseniz,
Açıp Ellerinizi Kıbleye Doğru,
Rabbim Sen Herşeyi Bilensin Deyip…

Yaşadığınız Herşeyi,
Size Yapılan İhanetleri,
Yavaşça Sineye Çekip,
Oturup Bir Köşeye,
Sessizce Uzaktan İzleyin…

Sabrın Sonu,
Selamet Olduğunu,
Acıları yaşadıkça,
Herşeye Göğüs Gerdikçe,
Hakikati Göreceksiniz…

Belki Siz İçinizde,
Çok İyi Bir İnsan Olabilirsiniz,
İyilikler Yapabilirsiniz,
Merhametli Davranabilirsiniz,
Karşınızdaki İnsanı Tanımadan…

Unutmayın Ki,
Nezaman Birilerine,
Yardım Etmeye Kalksanız,
Kimileri Çok Mutlu Olur,
Kimisi İse Nankörlük Yapar…

Bana Hayat,
Yaşadığım Süreç İçinde,
Bir Tek Şunu Öğretti,
Can Dediğimiz Kim Varsa,
İlk Önce Canımıza Kast Edenin,
Can Bildiklerimiz Olduğunu Öğretti…

Nekadar Çok,
Yaşarsak Yaşayalım,
Ömrümüz Boyunca,
Bedenlerimiz Yaralar İçinde Kalsada,
Yapılan Tüm Kötülüklere Rağmen…

Cennetin Anattarının,
Sonsuza Dek Sabır Ederek,
Onsekiz Bin Alemin Sayibi Olan,
Yüce Rabbime Sığınarak,
Kazanıldığını Anladım…

Ufuk Güney

,,,….Sabır Eyle Gönül Sabır

Sabır et her şey geçecek
Sabır eyle gönül sabır.
Ağlayan gözler gülecek
Sabır eyle gönül sabır.

Kavım gardaşlar kaçtılar
Geldiler konup göçtüler
Dert ekip çile biçtiler
Sabır eyle gönül sabır.

Dünya fani ölüm haktır
Neydek ona çare yoktur.
İşte ilaç işte doktor
Sabır eyle gönül sabır.

Aşık Şahmedim yorulma
Kurumuş dala sarılma
Şerefsize hiç darılma
Sabır eyle gönül sabır.

Asik Sahmedi

Sabır sabır

Şavat uzayıp gidiyor
Urgenç bağrımı deliyor
Gurbetlik artık bitiyor

Sabır sabır dostum sabır
Zannetmeki bitmez kahır

Tünelin ucu göründü
Gönlüm neşeye büründü
Gurbetlik yerde süründü

Sabır sabır dostum sabır
Zannetme ki bitmez kahır

İnanacan direnecen
Sabretmesini bilecen
Sonunda elbet gülecen

Sabır sabır dostum sabır
Zannetme ki bitmez kahır

Dost dediğin dar zamanda
Fosforlaşır karanlıkda
Bulamadım onu burda

Sabır sabır dostum sabır
Zannetme ki bitmez kahır

Her şey burda biter sanan
Kendi ateşiyle yanan
Bulamaz inan ki bir can

Sabır sabır dostum sabır
Zannetme ki bitmez kahır

Sinanım inandın sabra
Düşürmez Rabbin bir dara
Selam olsun yüce Yara

Sabır sabır dostum sabır
Zannetme ki bitmez kahır

Sinan Karakaş

Çapkınlar için Sözler

Çarşamba, Haziran 20th, 2012

Çapkınlar için Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Çapkınlar için Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Çapkınlar için Sözler
Çapkınlar için Sözler
Erkek: Bana isminizi bağışlarmısınız?
Kadin: Neden? Sizin yok mu?

Erkek: Size bir içki ısmarlayabilirmiyim?
Kadin: Aslinda içkinin parasını direk alsam daha iyi olur.

Erkek: Ben bir fotoğraçıyım ve ne zamandir sizinki gibi bir yüz ariyordum.
Kadin: Ben de estetik cerrahim ve ne zamandir sizinki gibi bir yüz ariyordum.

Erkek: Sanirim sizinle daha önce bir kez çıkmıştık ya da iki kez
Kadin: Sadece bir kez çıkmış olabiliriz, çünkü ayni hatayi ikinci kez yapmam.

Erkek: Nasıl bu kadar güzel olabiliyorsunuz?
Kadin: Sanirim doğarken sizin payinizi da ben almışım

Erkek: Bu cumartesi benimle çikarmısınız?
Kadin: Üzgünüm, bu cumartesi başım ağrıyor.

Erkek: Birçok erkeğin basini döndürüyor olmalısınız?
Kadin: Siz de birçok kadinin midesini bulandiriyor olmalisiniz.

Erkek: Sizi çok mutlu edebilirim.
Kadin: Nasıl gidiyormusunuz?

Erkek: Size evlenme teklif etsem, ne cevap verirdiniz?
Kadin: Bir sey diyemezdim muhtemelen, çünkü gülerken konusamam.

Erkek: Sizi sinemaya davet edebilir miyim?
Kadin: Ben o filmi gördüm.

Erkek: Hayatım boyunca neredeydiniz?
Kadin: Sizden saklaniyordum.

Erkek: Hayatim boyunca neredeydiniz?
Kadin: Hayatinizin geri kalaninda da olacağım yer rüyalarınızdır.

Erkek: Sizi daha önce bir yerde görmüş gibiyim?
Kadin: Evet, o yüzden artik oraya gitmiyorum.

Erkek: Bu koltuk bos mu?
Kadin: Evet, ama oturursaniz bu boşalacak.

Erkek: Ne ile mesgulsünüz?
Kadin: Kadin taklidi yapiyorum.

Erkek: Sizi çıplak görebilseydim çok mutlu ölürdüm herhalde.
Kadin: Ben sizi çıplak görseydim gülmekten ölürdüm herhalde

RampaLarın UstasIyIm Gözlerinin HastasıyIm…

Bir Sana Bakarım Bir Hayaline Dalarım Güzelim…

Seni Bugun Gördüm Bugün Hayata Döndüm…

Takarım Senin Gibi Hatunu Koluma Çıkarım Caddeye Olurum 10 Numara..

Çapkınlar İçin Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Çapkınlar İçin Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Çapkınlar İçin Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Çapkınlar İçin Sözler
Çapkınlar İçin Sözler Kısa,

Çapkın Sözleri,


Erkek:
Birçok erkeğin basini döndürüyor olmalısınız?
Kadin: Siz de birçok kadinin midesini bulandiriyor olmalisiniz.

Erkek: Sizi çok mutlu edebilirim.
Kadin: Nasıl gidiyormusunuz?


Erkek:
Size evlenme teklif etsem, ne cevap verirdiniz?
Kadin: Bir sey diyemezdim muhtemelen, çünkü gülerken konusamam.


Erkek:
Sizi sinemaya davet edebilir miyim?
Kadin: Ben o filmi gördüm.

Erkek: Hayatım boyunca neredeydiniz?
Kadin: Sizden saklaniyordum.

Erkek: Hayatim boyunca neredeydiniz?
Kadin: Hayatinizin geri kalaninda da olacağım yer rüyalarınızdır.


Erkek:
Sizi daha önce bir yerde görmüş gibiyim?
Kadin: Evet, o yüzden artik oraya gitmiyorum.

Erkek: Bana isminizi bağışlarmısınız?
Kadin: Neden? Sizin yok mu?

Erkek: Size bir içki ısmarlayabilirmiyim?
Kadin: Aslinda içkinin parasını direk alsam daha iyi olur.

Erkek: Ben bir fotoğraçıyım ve ne zamandir sizinki gibi bir yüz ariyordum.
Kadin: Ben de estetik cerrahim ve ne zamandir sizinki gibi bir yüz ariyordum.

Erkek: Sanirim sizinle daha önce bir kez çıkmıştık ya da iki kez
Kadin: Sadece bir kez çıkmış olabiliriz, çünkü ayni hatayi ikinci kez yapmam.

Sıcak Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Sıcak Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Sıcak Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Sıcak Sözler
Sıcak Sözler
En Güzel Sıcak Sözler

Sıcacık sözlerinle kalbimi fethettin temiz duygularınla beni bağladın ben mecburum sana bunu anla.

Gözlerindeki ışık yok bu dünyada seviyorum seni ve seveceğim ömrüm boyunca.

Seninleyken kimseyi görmez gözlerim yaşayan herkes ölür benim için sadece sen ve ben kalırız dünyada senin yanında.

Kimi sevdiğini sözlere kimi şarkılara koyar ben seni kalbime bedenime ruhuma yazdım ilham oldun hayatıma.

Sonbahar ayrılığını tatmasın ellerimiz bir bir elmanın yarısıyız ayrı olamayız ayrılırsak olmayız.

Ketçap ve mayonez gibiyiz birbirimizin tadını tamamlıyoruz aşkım.

Sen benim bu hayatta vaz geçemeyeceğim ölüme yanında güleceğim tek varlığımsın hayatım.

Hayata küsücek kadar derdim olmadı gidersen hayatımdan ozaman hayatla barışmak için nedenler arıyacağım.

Herşey bomboş sen yokken içimdeki tek gerçeksin beni benden alan tek olağanüstü varlıksın.

Seninle zaman geçmesin hayatım dursun o an seni yaşayayım istiyorum.

Yüzünde gördüm hayatı sesinle yaşadım bu dünyayı gülüşünle mutluyum artık sensiz olamam.

Aşkın en güzelini yaşamak bu olsa gerek sensiz kaldığımda telefonumda resimlerine bakıp konuşurum hayalinle.

Sıcacık sözlerinle kalbimi feth ettin temiz duygularınla beni bağladın ben mecburum sana bunu anlamalısın.

Gözlerindeki ışık yok bu dünyada seviyorum seni ve seveceğim ömrüm boyunca.

Seninleyken kimseyi görmez gözlerim yaşayan herkez ölür benim için sadece sen ve ben kalırız dünyada senin yanında.

alıntı

Çapkınlar İçin Sözler 2012

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Çapkınlar İçin Sözler 2012

Tugbam sitesinde en güzel Çapkınlar İçin Sözler 2012 sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Çapkınlar İçin Sözler 2012
2012 Çapkınlar Sözleri
Çapkınlar İçin Sözler kısa facebook

RampaLarın UstasIyIm Gözlerinin HastasıyIm…

Bir Sana Bakarım Bir Hayaline Dalarım Güzelim…

Seni Bugun Gördüm Bugün Hayata Döndüm…

Takarım Senin Gibi Hatunu Koluma Çıkarım Caddeye Olurum 10 Numara..

Erkek: Bana isminizi bağışlarmısınız?
Kadin: Neden? Sizin yok mu?

Erkek: Size bir içki ısmarlayabilirmiyim?
Kadin: Aslinda içkinin parasını direk alsam daha iyi olur.

Erkek: Ben bir fotoğraçıyım ve ne zamandir sizinki gibi bir yüz ariyordum.
Kadin: Ben de estetik cerrahim ve ne zamandir sizinki gibi bir yüz ariyordum.

Erkek: Sanirim sizinle daha önce bir kez çıkmıştık ya da iki kez
Kadin: Sadece bir kez çıkmış olabiliriz, çünkü ayni hatayi ikinci kez yapmam.

Erkek: Nasıl bu kadar güzel olabiliyorsunuz?
Kadin: Sanirim doğarken sizin payinizi da ben almışım

Erkek: Bu cumartesi benimle çikarmısınız?
Kadin: Üzgünüm, bu cumartesi başım ağrıyor.

Erkek: Birçok erkeğin basini döndürüyor olmalısınız?
Kadin: Siz de birçok kadinin midesini bulandiriyor olmalisiniz.

Erkek: Sizi çok mutlu edebilirim.
Kadin: Nasıl gidiyormusunuz?

Erkek: Size evlenme teklif etsem, ne cevap verirdiniz?
Kadin: Bir sey diyemezdim muhtemelen, çünkü gülerken konusamam.

Erkek: Sizi sinemaya davet edebilir miyim?
Kadin: Ben o filmi gördüm.

Erkek: Hayatım boyunca neredeydiniz?
Kadin: Sizden saklaniyordum.

Erkek: Hayatim boyunca neredeydiniz?
Kadin: Hayatinizin geri kalaninda da olacağım yer rüyalarınızdır.

Erkek: Sizi daha önce bir yerde görmüş gibiyim?
Kadin: Evet, o yüzden artik oraya gitmiyorum.

Erkek: Bu koltuk bos mu?
Kadin: Evet, ama oturursaniz bu boşalacak.

Erkek: Ne ile mesgulsünüz?
Kadin: Kadin taklidi yapiyorum.

Erkek: Sizi çıplak görebilseydim çok mutlu ölürdüm herhalde.
Kadin: Ben sizi çıplak görseydim gülmekten ölürdüm herhalde.