Euro krizine çözüm aranan zirvede Merkel ile liderler arasında çetin müzakereler yapılıyor.
AB’nin geleceğinin konuşulduğu ve Euro krizine çözüm aranan liderler zirvesi, Brüksel’de tartışmalarla başladı. Borçların üstlenilmesinde daha fazla “dayanışma” isteyen ülkeler ile katı tasarruf önlemleri ve denetimde ısrar eden ülkeler arasındaki tartışma AB’deki çatlağı derinleştirdi.
“Gücümüz bir yere kadar”
Anlaşmazlık özellikle Almanya Başbakanı Angela Merkel ile İtalya Başbakanı Mario Monti’yi karşı karşıya getirdi. İspanya ve Fransa’nın da desteğini alan Monti, rekor borçlanma faizleri nedeniyle zor durumda olan ülkeler için kurtarma fonundan yararlanmada esneklik talep ederken, Merkel bu öneriye karşı çıktı.
AB liderlerinin bir an önce harekete geçmemesi durumunda Euro Bölgesi’nde felaket yaşanabileceğini söyleyen Monti’ye Alman hükümeti tepkili. Alman basınına konuşan bir hükümet yetkilisi, İtalya Başbakanı’nı “felaket tellallığı” yapmakla suçlayarak, faizlerde dalgalanmalar yaşanmasının doğal olduğunu ifade etti.
Yüksek bütçe açıkları nedeniyle zorluk yaşayan İtalya, uluslararası piyasalarda son dönemde yüzde 6 gibi yüksek faiz oranlarıyla borçlanabiliyor. İspanya’nın borçlanabildiği faiz oranı da yüzde 7’lere ulaşıyor.
İtalya Başbakanı Monti, yüksek faiz oranlarına karşı, zordaki ülkelerin tahvillerinin AB’nin kurtarma fonu tarafından alınmasını önerirken; Almanya Başbakanı Merkel bunun yanlış bir adım olacağını savunuyor. Berlin, zor durumdaki hükümetlerin, ekonomik ve mali koşullardan kaçmadan, doğrudan kurtarma fonuna başvurmaları gerektiğini vurguluyor. Almanya’nın yaklaşımına Finlandiya ve Hollanda’nın da destek verdiği belirtiliyor. AB içinde yaşanan çatlak, kulislerde Kuzey ve Güney ülkeleri arasında büyüyen bir ayrışma şeklinde yorumlanıyor.
“Büyüme paktı” yolda
AB liderleri, Euro krizinin başlamasından bu yana 20. kez zirvede bir araya geldi
Euro krizine karşı kısa vadede atılması gereken adımlar konusunda görüş ayrılıkları yaşayan AB ülkeleri, büyüme konusunda ise fazla iddialı olmayan yeni bir girişim üzerinde anlaşmaya yaklaşmış durumda.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın ısrarlı girişimleri ve Merkel’in geri adım atmasının ardından üzerinde genel olarak uzlaşma sağlanan Büyüme Paktı girişimine son şeklinin verilmesi ve yapılacak açıklamayla piyasalara olumlu bir mesaj verilmesi amaçlanıyor.
Fransa, İtalya ve İspanya’nın başı çektiği ülkeler, Merkel’in krize çözüm olarak savunduğu kemer skma önlemlerini uzun süre eleştirmiş, krizden çıkış için büyüme ve istihdam adımlarının atılması gerektiğini savunmuştu. Yaklaşık 130 milyar euroluk büyüme paktı, birçok uzman tarafından yetersiz bulunuyor.
Ortak vizyon yok
Brüksel’de iki gün sürecek zirvenin bir diğer önemli başlığı olan, AB’nin geleceğinde köklü değişiklikler öngören plan da ülkeler arasında bir başka tartışma konusu oldu.
Çözüm konusunda artan baskılar ve piyasaların beklentisi nedeniyle, liderler bu kez zirveden somut kararlarla ayrılması istiyor
AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun da katkılarıyla hazırlanan taslak plan, AB’nin parasal birliğin de ötesine geçerek artık bir “mali birlik” haline gelmesini hedefliyor. Bu kapsamda mali politikalarda Brüksel’e daha fazla yetki verilmesi, ülkelerin bütçeleri için Brüksel’e veto hakkı getirilmesi, bir AB Hazinesi ve Bankalar Birliği kurulması gibi öneriler sıralanıyor.
Ancak taslak rapor Almanya Başbakanı Angela Merkel tarafından sert bir dille eleştirilerek zirvede yeni tartışmaların kaynağı oldu. Brüksel’deki zirve cuma günü devam edecek müzakerelerin ardından, çalışma yemeğiyle sona erecek. Zirvede alınacak kararların basın toplantısıyla duyurulması planlanıyor. Zirvenin ardından hemen Berlin’e dönecek olan Merkel, ayağının tozuyla Federal Meclis’te Mali Pakt ve kalıcı kurtarma fonu Avrupa İstikrar Mekanizması hakkında yapılacak oylamaya katılacak.