Posts Tagged ‘bugün’

Cuma Günü Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Cuma Günü Şiirleri

Cuma Günü İle İlgili Şiirler

Cuma Bayramı
Şafak vakti nurlu mürekkep,
Not yazmak için avucuma,
Gözlerim açık olmalı hep,
Bugün hafta bayramı cuma

Temizlik, koku, ayna, tarak
Bakım gerekir pabucuma,
Zerafet almalı tartarak,
Bugün hafta bayramı cuma

Yedim içtim hafta boyunca,
Göz attım fakire borcuma
Şenlenirim ezan duyunca
Bugün hafta bayramı cuma

Selamı doldurdum koynuma,
Kapı açtım gönül burcuma
Hatır sormak borçtur boynuma,
Bugün hafta bayramı cuma

Katı kalbim bugün yumuşak,
Anlayış sürdüm gözucuma,
Yediyüz verecek tek başak,
Bugün hafta bayramı cuma

Dağlar gibi yığıldı günahım
Tevbe ettim her bir suçuma
Müminleri affet Allah’ım!
Bugün hafta bayramı cuma

Ekrem Şama

*******************************

HER CUMA GÜNÜ

Allahın gördüğünün
Edemem kullarından inkâr:
Hummalı bir hisle
Tutuşan gözlerimde
Yıldız yıldız sevinç var

Her Cuma günü…

Önce Lala Mustafa Paşa
Heybetle görünür
Bulutlar dağılır ufuklara,
Hakikate bürünür
Hâtıralar

İçimde yaşa… yaşa…

Her Cuma günü
Şehitler kalkar yerinden
Bayrak bayrak dalgalanır hasret…
Sukûtla gurur
Okunur yüzlerinden,
Bakışlar gerçeğe resmeder gördüğünü,
Müezzinler tutar elini Bayraktar’ın
Her Cuma günü.
Ve bayrak yükseliyorken minarelere
Yeniden fethederim Kıbrıs’ı
Diner o lâhza içimdeki sızı,
Seninle yaşıyorum yarın!…

Engin GÖNÜL

****************************

Cuma

Bugün günlerden bilirmisin
Cuma gönüllerin huzur bulduğu gündür
Cuma haftanın bittiğini bildirir
Cuma müslümanların bayramıdır
Cuma sen günlerin içerisinde kıymetlisin
Cuma senin uğruna neler feda edilmezki
Cuma kainatın ilk yaratıldığı gündür
Cuma ah keşke sana ulaşabilsem cuma

Fikret Gürsoy

23 Nisan 1920 Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

23 Nisan Şiirleri

23 Nisan 1920 En Güzel Şiirleri

23 NİSAN 1920

Kara bir bulut çökmüştü,ülkemize
Kara kapkara bir bulut;
Yıldırımlar koptu,şimşekler çaktı,
Vatanımız parça parça yaptı.

Olamazdı,böyle şey
Bu kara bulutlar dağılmalıydı.
Evet dağılmalıydı,bu bulutlar;
Bu vatan kurtulmalıydı.

Ülkemize bir güneş doğdu uzaklardan
Taa,uzaklardan,Selanik’ten,
Sap sarıydı,saşları güneş gibi;
Mas mavi gözleri vardı,Gökyüzü gibi

Kara bulutlar korktu,güneşten;
Dağıldı,dağıldı paramparça oldu.
Gözleriyle bir baktı,gök mas mavi oldu,
Vatan kurtuldu,meclis kuruldu.

Tarih 23 nisan1920,vatan hür oldu….
Atatürk’ten,bütün çocuklara;
Bu mutlu gün armağan oldu.
Hakketti bu vatan,Helal oldu!

23 Nisan 1920 Ulusal Egemenlik Bayramı

Bak yine akıyor zaman;zamanım “Yirmi Üç Nisan”
Bir zamanlar çocuklarımız idi,büyük her insanım
Çocuklarımız kutsal;iyi yetiştir,annesi ile babası
Çocuklara Atatürk hediyesi;Dünyada yoktur eşi

“Yirmi Üç Nisan”la gün koşar;Türk bayrağı coşar
Küllerinden doğmuş asil millet,mekanı Çanakkale
Nice imparatorluk kurmuş,tarihe vurmuş damga
Çocuklara Atatürk hediyesi;Dünyada yoktur eşi

Sağlık,eğitim ve adalet ile yetiştir,olsun Atatürk
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ışık geleceğe
Asker,aydını ile hukuk vermeli;Atatürkçü eğitim
Çocuklara Atatürk hediyesi;Dünyada yoktur eşi

Zaman çok karanlık diye,bir başka parlıyor mumu
Laik Atatürkçü yetiştir;asil çocuktur umudumuz
İçli dışlı düşmanlarım azmış;Atatürk tarih yazmış
Çocuklara Atatürk hediyesi;Dünyada yoktur eşi

“Ne Mutlu Türküm Diyene!” demeliyiz,haykırarak
Zamanın ruhu,kara karanlıktan çok acılar çekiyor
Kamuda Laik, Milliyetçi Türk,ibadeti ise Müslüman
Çocuklara Atatürk hediyesi;Atatürk’ün yoktur eşi


23 Nisan bayramı

23 Nisan bayramı.

Milletin malı.

En güzel bayram 23 nisan bayramı

En eğlenceli bayram 23 Nisan bayramı

Millet asla ondan vazgeçmiycek

Ulusal Egemenlik bitmiycek

Hem çocuk,hem de ulusal egemenlik bayramı.

23 Nisan bayramı.

23 NİSAN 1920

Sanki her tarafta bir düğün
Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

İşte bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün yirmi üç nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Bugün, ATATÜRK’ten bir armağan,
Yoksa tutsak olurduk sen inan.
Bugün yirmi üç nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.



23 Nisan 1920 ve Dünya Çocukları

Mustafa Kemal gibisi bir daha gelmez
Gelmiş geçmiş en büyük liderdir Atatürk
Çocuklara,çocuk demeden önem vermiş
Yarınların yöneticisi görmüş kalpten

Ulusal Egemenlik,sağlam Türk ellerde
Özgürlük olmadan,bayram bile kutlanmaz
Özgürlükten daha büyük bayram bile olamaz
Sağlık,eğitim ve adalettir her çocuk

Çocuk bugün değildir,yarındır bizlere
Yarını görmeyen ulusların sonu yok
Laik Atatürkçü taze kuvvettir çocuk
Gençlikten yoksun toplum,mutlaka yıkılır

Her çocuk,yarının gençliğidir bizlere
Yaşlı dede ve neneleri koruyacak
Yönetici olacak,kanun çıkaracak
Asker olacak,vatana bayrak olacak

Bir anne ile babanın istikbalidir
Vatanı,vatan yapan bayraktır her çocuk
En büyük emaneti çocuklara verdik
Yarınlarımız sağlam ellerde Atam! ..

23 Nisan

Bugün ayrı bir gün
Ayrı bir hüzün
Bambaşka bir duygu ile
Yürüyelim el ele

Ay yıldızlı bayraklar
Atamdan kalan
Bize bırakılan
23 Nisan

Herkesin ağzında aynı türkü aynı marş
Herkesde bir başka umut var
Toplanır beraberce küçük çocuklar
Neden toplanmasınlar? bugün 23 Nisan

Ayşegül Akın



Dünya Çocuk Bayramı

Kiminin saçı siyah,
Kiminin saçı sarı…
Ankara’da buluştu,
Dünyanın çocukları.

Her Yirmi Üç Nisan’da
Tekrarlanır bu olay.
Buluşma nedenini,
Açıklamak çok kolay.

Bu kocaman dünyada
Ülke sayısı çoktur.
Oysa ki hiç birinin
Çocuk Bayramı yoktur.

Dünyanın çocukları
Yurdumuza koşuyor,
Her Yirmi Üç Nisan’da
Cıvıldaşıp coşuyor.

Türkiye konuklarla,
Kalpler sevgiyle dolsun.
Dünya Çocuk Bayramı
Herkese mutlu olsun!

Altan Özyürek

Egemenlik Ulusundur

Egemenlik ulusun olduğu günden beri,
Hergün daha çok artan bir zevkle yaşıyoruz.
Biz seyredenlerin kamşıyor gözleri,
Asırları yılların içinde aşıyoruz…

Artık maziye gömdük mesafeyi, zamanı;
Her geçen gün andırır bir 23 Nisanı.
Kalplerde inkılâbın bilinçli heyecanı,
Mukaddes hedeflere hızla yaklaşıyoruz.

Yolumuzda ışıktır demokratik meş’ale,
Biz milletçe bağlıyız ulusal ülkülere.
Heybetli bir çığ gibi bütün ulus el ele.
Yeni bir medeniyet için uğraşıyoruz.

Bugün yirmi milyon Türk bir tek kalp, bir tek vücut;
Hepsinde aynı hamle, aynı güvenli umut.
Yuvalar şenlik dolu, gönüller ferah, mesut…
En kutlu bir hayatın zevkini taşıyoruz.

Halil Refet TANIŞIK



DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ

rengimiz farklı olsun,
ayrı olsun dilimiz.
ne de olsa dünyamız,
ortak gezegenimiz.

aynı kıtadan gelip,
hep el ele verelim.
büyüklere barışı,
gelinde biz gösterelim.

silahlar gece olsun,
çiçekler ise gündüz.
kimleri çoktan sildik,
hep bir olsun gücümz.

aç kalmasın çocuklar,
şu üç günlük dünyada.
bir dilim ekmeğini,
gel bölüş lokma lokma.

sevgi ve dayanişma,
ortak ilkemiz olsun.
sağlıklı ve özgürce,
gönüller sevgi dolsun.

Beytullah Hatoğlu

23 Nisan Çocuk Bayramı

Gelecek senin olsun küçüğüm.
Koş, gül, oyna.
Horoz şeker ye, kucaklaş arkadaşınla.
Doya doya.
Unutmadan dünün kahrını, zulmünü.
Al bir adım öte götür,
Yaşadığın bugünü.
karış karış,
adım adım elle tırnakla.
Bugünü yarına, yarını yıllara.
Dağıt mutluluğu çocukça.
Tüm dünyaya.
Sevmeyi öğret, koca ahmaklara.
silaha inat.
bu bir savaştır.
Böyle savaş yüce sanat.

Gelecek senin küçüğüm.
O gün şarkınız her dilden çalınsın.
İçinde acı, kin, kan ve zulüm olmasın.
Ayrılık üstüne şarkılar söyle.
İnsanlar birleşsin diye.
Olduğun yerde yaşat sevgiyi
sor yetmişiki dilden.
Niye şavaşır ahmaklar niye?

Metin Erk

23 Nisan Şiirleri Üç Kıtalık

Cuma, Haziran 22nd, 2012

23 Nisan Şiirleri Üç Kıtalık

Üç Kıtalık 23 Nisan Şiirleri

23 NİSAN

Gün aydın, gözün aydın,
Sayısız devrim saydın.
Dünyaya bin ün yaydın.
O mutlu Nisan bugün
Buldun taze can bugün.

İşte neşe, işte haz,
Sevincin çok, derdin az.
Bundan ünlü gün olmaz:
Her lezzete kan bugün,
O mutlu Nisan bugün,

Seyir için bu töreni,
Durma aç pencereni,
Sana onu vereni,
Saygıyla an bugün,
O mutlu Nisan bugün,

RIZA POLAT AKKOYUNLU

———————————-

23 NİSAN

Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

İşte, bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Bugün, Atatürk’ten bir armağan,
Yoksa, tutsak olurduk sen inan.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Saip EGÜZ

————————————-

BİZİM BAYRAMIMIZ

Bu gelen bizim bayram
Yükseldi bak ünümüz,
23 Nisan bizim
En şerefli günümüz.

Al bayrağı açalım
Gel gidelim törene
Bin teşekkür bizlere
Bugünleri verene.

Bizim için harcanan,
Boşa gitmez bu emek
Çünkü her Türk çocuğu,
23 Nisan demek.

İSMAİL HAKKI SUNAT

———————————–

23 Nisan

Biz dünyaya gelmeden
Her yeri düşman almış.
Atatürk düşmanları,
Yurdumuzdan çıkarmışlar.

23 Nisan günü
Meclis kuruldu diye,
Büyük bayram verilmiş
Çocuklara hediye.

Gülelim eğlenelim,
Kutlayalım bayramı
Verelim hep el ele
Yükseltelim vatanı.

MELAHAT UĞURKAN

Anlamlı 19 Mayıs Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Anlamlı 19 Mayıs Şiiri


19 Mayıs Şiirleri


O Geliyor

Yıl 1919
Mayıs’ın on dokuzu.
Kızaran ufuklardan kaldırıyor başını
Yeryüzüne can veren,
Cana heyecan veren
Al yüzlü Oğan güneş.
Takanın burnu nasıl Karadeniz’i yırtar?
Siz de bir an öyle yırtınız uykunuzu.
Uyanın Samsunlular!
Kurutacak gözlerde umutsuzluk yaşını
Al yüzlü Oğan güneş.
Bugün Çaltıburnu’ndan gülerek doğan güneş.

Yıl 1919

Mayıs’ın on dokuzu.
Uyanın Samsunlular.
Uyumak ölüme eş.
Diriltir ruhunuzu,
Ufukta bir gemi var.
Fakat bu gemi niçin böyle yavaş geliyor?
Fakat yolu mu az, yoksa yükü mü ağır?
Bu gemi umut yüklü, insan yüklü, hız yüklü!
İçinde bu vatanın derdiyle yanan bağır.
Kurulacak yarını düşünen baş geliyor.
Bir baş ki, gökler bir küme yıldız yüklü.
Bu gemi onun için böyle yavaş geliyor.

Yıl 1919
Mayıs’ın on dokuzu.
Ufukta duran gitgide yaklaşıyor.
Sanki harlı bir ateş
Yakıyor ruhumuzu.
Beklemek üzüntüsü her gönülde taşıyor.
Üzülmemek elde mi?
Hız yüklü, iman yüklü, umut yüklü bu gemi.

O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak,
O hız, doldukça bütün damarlara kan gibi,
Gizli inleyen her yürek canlanacak.
Ateşler püskürecek uyuyan volkan gibi.
Gittikçe büyükleşen
Gölgene dikilmekten karardı gözlerimiz.
Koş, atıl gemi, sana engel olmasın deniz.
Ak saçlı dalgaları birer birer kes de gel!
Kuşlar gibi uç da gel, rüzgar gibi es de gel!

Celal Sahir EROZAN

19 Mayıs

Yıl 1919 Mayıs’ın ondokuzu
İşgal altında ülkem dağıtılmış ordusu.
Anadolu perişan şimdi gözler yollarda,
Bandırma vapuruyla Atam azgın sularda.

Karadeniz hırçın kız Karadeniz dalgalı
Bir yürek çırpınıyor vatanına sevdalı.
O yürekle değişti milletimin kaderi.
Kölelik olamazdı yaşamanın bedeli.

Bir güneş doğuyor bak Samsun ufuklarından!
Bir ışık yükseliyor o kapkara sulardan.
Öyle muhteşem bir nur ki ulaşıyor semaya,
Yeniden hayat verdi o nur Anadolu’ya.

Samsun’da atan yürek Erzurum’dan duyulur.
Bebelerin sütüyle Türk ordusu kurulur.
Havza, Erzurum, Sivas kurtuluşu müjdeler.
Vahdettin, Damat Ferit hani şimdi nerdeler?

Milletin iradesi Ankara’da buluştu.
Bu ne güzel bir haber bu ne muhteşem muştu.
Artık zafer yakındır yakındır güzel günler.
Sakarya, Kocatepe top sesleriyle inler.

İzmir’in kurtuluşu düşmanın sonu oldu.
Yurduma göz koyanlar kanlarında boğuldu.
Şimdi anıyor millet ecdadını şükranla.
Gerekirse tarihi yazarız yine kanla!

Sinan ORHAN


19 MAYIS GENÇLİK MARŞI

Bir şerefli milletin şanlı çocuklarıyız.
Kalplerimiz, nabzımız, vatan diyerek atar.
Ayrılmadan yürürüz, aynı yolda erkek, kız.
Ruhumuzda ateş var, göğsümüzde iman var…

Vücudumuz yay gibi, bacaklarımız çevik,
Kalplerde cumhuriyet, başımızdadır bayrak,
Bir emanet taşırız, Ata’mıza söz verdik.
Kuvvetimizi, gücümüzü, kanımızdadır kaynak…

Bilgi ile sporu, yürütürüz atbaşı,
Çalışkanlık, çeviklik atalardan mirastır.
Türk olmanın amacı kazanmaktır savaşı…
Bize ülkü yaraşır, bize hamle yaraşır.

19 Mayıs bizim en kutsal bayramımız.
Tarihlerde var mıdır, böyle bir günün eşi ?
Bu pınardan içiyor, alıyoruz kuvvet, hız,
Bu ocaktan yakıyor bütün gençlik ateşi…

İ. Hakkı TALAS

19 Mayıs

Bugün 19 Mayıs
Gençlik bayramı var
Bugün samsun ufkundan
Yeni bir güneş doğar

Karanlığa gömülmüş
Vatana nur oldu o
Yas bağlayan ruhlara
Yüreklere doldu o

O bir yaman volkandı
Baş buğdu kahramandı
Bu günü kuran odur
Yurdu kurtaran odur

Bugün 19 Mayıs
Gençlik bayramı var
Bugün samsun ufkundan
Yeni bir güneş doğar

19 Mayıs

Gözü parladı Mustafa Kemal’in
İlk hedefi ulaşmaktı Samsun’a
Bir 19 mayıs sabahı erkenden
Ayaka bastı Samsun’a

Takvim 19 Mayıs’ı gösterecek
Sonzuza dek sürecek
İçimizd yanan ateş
Hiçbir zaman sönmeyecek

Geldi Samsun’a Mustafa Kemal’im
Halk ondan haber bekliyor
Şahlanır anadolum
Tek vücut olur millet

O eşsiz bir kahraman
Türk gençliğine komutan
Neslimize ışık tutan
Çağlar boyu sensin atam

Hiç kuşkusuz umutlu gelecek
Halk onu arkasında hep
Merak etme Mustafa Kemal’im
Yarınlar bizimdir elbet

Cumhuriyeti ilan ettin
Türk gençliğine sundun
Gözün kalmasın arkada
Canımız feda cumhuriyet yolun

19 mayıs

Yol aldın hırçın Karadeniz’de
Umuda ve geleceğe doğru
İnandı sana Türk milleti
Ve uyandı derin uykusundan
İşte bak! geliyor ardından

Başlattığın bir savaştı
Esaretten özgürlüğe,
Karanlıktan aydınlığa ve…

Bir sözün yetti,
inançla doldu yürekler
adımlar uygun adım
yürüyüş başladı Samsun’dan

19 mayıslar kutlanıyor, kutlanacak
Atam, bu yürüyüş hiç durmayacak

Samsun

Bir daha bir daha;
Çarpsın dalgalar kayalar!..
Beyaz köpükler gülsün yüzüme
Merhaba Samsun yine geldim sana.

Hoş gör sevdamı,
Yosun gözlü, sarı benizli kız!
Ayrılığa katlanamam,
Yaşayamam sensiz!..

Sokakların denize yan,
Denize karşı.
Beyaz evlerinle daha güzel, daha temiz
Park, sokak, çarşı.

Nice şehirler gördüm,
Nice heykeller seyrettim
Sende ki Anıtın şahlanışını görmedim
Hiçbir şehirde.

Samsun Samsun!
Sen kurtuluşun ilk adımısın.
Samsun sen başlı başına,
19 Mayıs’sın!..

İbrahim Minnetoğlu

19 Mayıs’ın Sesi

Ağlıyordu saçı ak dedem,
Ağlıyordu ocak başında ninem,
Ağlıyordu elinin kınası solmamış gelin,
Ağlıyordu bir koca ülke sahipsiz.

Dal uçlarında tomurcuklar olgun,
Çakıl taşlarına değin mutlu deniz,
Dağ doruklarında bulutları eskidi Erzurum’un.
Eskimeyen gündür 19 Mayıs 1919.

Düşüncesi mavilikler örneği geniş,
Köyler, kentler acısına uzanır;
Dağ doruklarına varır bakışları.
Yıllar önce ay mayıs, gün 19.

Yeni doğan güneşle aydınlanmış
Samsun’da bir deniz.
Kıyısında tek yürek bir millet, haykırır kıt’alara;
Anadolu toprağında biz varız!..

Hasan Atabaş

Şu Sonsuz Koşu

Samsun’a ayak basmış Kahraman bugün,
Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda
Davul zurna sesinde şahlanır düğün,
Gönlüm coşup öter bir bahar dalında.

Ata’nın rüyasına gelincikler sun,
Emek bahçelerinin güzel gülünü…
Biz sonsuz bir sabahtayız… O uyusun,
Sevincimiz coşturur O’nun gönlünü.

Nasıl çıkmış bir sabah Samsun’dan yola,
Dağlardan dağlara o zafer türküsü,
Şahlanıp bayrak çekmiş her eski kola,
Taze bir bahar açmış yurdun gözünü.

Al bayrağın Ankara Kalesi’nde hür,
Dalgalanmakta altın bir çağa doğru,
Yeni kahramanlar kol kol, boy boy yürür,
Şu karlı dağlardaki bayrağa doğru.

On dokuz Mayıs’ın hür başına çelenk,
Kiraz mevsimi, gençlik ay’ı, gül ay’ı,
Bir bahar bahçesinde gönüller renk renk,
Şu sonsuz koşuya bak, sarmış yaylayı.

Ceyhun Atuf KANSU

Bayram

Bağımsız, hür Türkiye,
Senin eserin Atam,
19 Mayıs’lar her sene
Coşku dolu bir bayram.

Öyle mutlu sevinçli,
Huzurluyuz ki Atam,
19 Mayıs’lar her sene
Sevgi dolu bir bayram.

Yürüyoruz izinde,
Başarılıyız Atam,
19 Mayıs’lar her sene
Sevinç dolu bir bayram.

Birkan Soylu

19 Mayıs

Samsun’da o gün doğdu
Türk’ün eşsiz güneşi,
Arasalar bulunmaz
Dünyada onun eşi.

Bütün yurt inliyordu,
Vatan gidiyor diye.
O sanki Türk yurduna
Gökten geldi hediye.

Samsun, Sivas demedi
Bütün yurdu dolaştı,
Türk’ün bu öz evlâdı
Vatanla kucaklaştı.

Bin dokuz yüz on dokuz
Türk’ün temel taşıdır.
Ardından gelen savaş
İstiklâl Savaşı’dır.

Temiz Türk gençliğine
Armağan olsun diye
Bu büyük ve şanlı gün
Bırakıldı hediye.

Ramazan Gökalp ARKIN
19 Mayıs Şiirleri

19 Mayıs Bayramı

Atatürk verdi bizlere
En güzel armağanı,
Millete kutlu olsun
19 Mayıs bayramı.

Dikelim en tepeye
Ay yıldızlı bayrağı,
Millete kutlu olsun
19 Mayıs bayramı.

Haydi herkes törene
Dolduralım alanı,
Millete kutlu olsun
19 Mayıs bayramı.

Birkan SOYLU

Bir Kurtuluş Destanı

Osmanlıydı bir zaman tarihler yazan,
Dört bir yana kök salmış, kükreyen aslan.

Asırlarca yaşadı, nesil geçti aradan,
Zayıfladı kuvvetçe, dediler “hasta adam”.

Asiler çıktı, Osmanlıya başkaldıranlar,
Fitneyle parçaladı hain düşmanlar.

Küçüldü topraklar savaşlarda bir yandan,
Atmak istediler Türk’ü Anadolu’dan.

Bir inançla gürledi, yüce Türk milleti,
Önder seçti kendine Mustafa Kemal’i.

Millet birlik oldu, koştu düşman üstüne,
Nice canlar verildi, Maraş, Urfa, Antep’te.

Cephelerde Mehmetçiğin Allah sedası,
Temizlendi düşmandan güney, doğu, batısı.

Ay ve yıldız dalgalandı akan kanlar üstüne,
Ve ölümsüz marşımız doğdu Mehmet Âkif’le.

Büyük harpler yaşadı bu vatan, bu topraklar,
Yine de bir nebze susmadı gök kubbede ezanlar.

Büyük Ata önder oldu, açtı Millet Meclisi,
Daha sonra kuruldu Milletin İradesi.

Binlerce şehidiyle aldı, Türk milleti vatanı,
Tarihe şerefiyle yazıldı, bu “Kurtuluş Destanı”.

Bu “Kurtuluş Destanı”dır kuşak boyu sürecek,
İlelebet, yok etmeye kimsenin gücü yetmeyecek

Erdoğan GÜNEŞ

Yeni 19 Mayıs Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yeni 19 Mayıs Şiirleri

19 Mayıs Şiirleri Yeni

O GELİYOR

Yıl 1919
Mayıs’ın on dokuzu.
Kızaran ufuklardan kaldırıyor başını
Yeryüzüne can veren,
Cana heyecan veren
Al yüzlü Oğan güneş.
Takanın burnu nasıl Karadeniz’i yırtar ?
Siz de bir an öyle yırtınız uykunuzu.
Uyanın Samsunlular!
Kurutacak gözlerde umutsuzluk yaşını
Al yüzlü Oğan güneş.
Bugün Çaltıburnu’ndan gülerek doğan güneş.

Yıl 1919
Mayıs’ın on dokuzu.
Uyanın Samsunlular.
Uyumak ölüme eş.
Diriltir ruhunuzu,
Ufukta bir gemi var.
Fakat bu gemi niçin böyle yavaş geliyor ?
Fakat yolu mu az, yoksa yükü mü ağır ?
Bu gemi umut yüklü, insan yüklü, hız yüklü !
İçinde bu vatanın derdiyle yanan bağır.
Kurulacak yarını düşünen baş geliyor.
Bir baş ki, gökler bir küme yıldız yüklü.
Bu gemi onun için böyle yavaş geliyor.

Yıl 1919
Mayıs’ın on dokuzu.
Ufukta duran gitgide yaklaşıyor.
Sanki harlı bir ateş
Yakıyor ruhumuzu.
Beklemek üzüntüsü her gönülde taşıyor.
Üzülmemek elde mi ?
Hız yüklü, iman yüklü, umut yüklü bu gemi.

O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak,
O hız, doldukça bütün damarlara kan gibi,
Gizli inleyen her yürek canlanacak.
Ateşler püskürecek uyuyan volkan gibi.
Gittikçe büyükleşen
Gölgene dikilmekten karardı gözlerimiz.
Koş, atıl gemi, sana engel olmasın deniz.
Ak saçlı dalgaları birer birer kes de gel !
Kuşlar gibi uç da gel, rüzgar gibi es de gel !

Celal Sahir EROZAN

————————————

19 MAYIS TÜRKÜSÜ

On dokuz Mayıs,
En yüce bayram.
Bize armağan,
Bıraktı Ata’m.

Sağız vatanca,
Kafamız zinde,
Tek bir kitleyiz,
Ata izinde.

Ata’yı sevmek,
Kutsal ülkümüz,
O’na benzemek,
Coşkun türkümüz.

Ata her yerde,
Yol gösteriyor,
Koşun güzele,
Bilime diyor.

Samsun’a O’nun,
Çıktığı bugün.
Vatanda düğün,
Çocuğum övün!

Halim YAĞCIOĞLU

————————–

19 MAYIS

Coşuyor Karadeniz,
Çarpıyor yüreğimiz,
Açıldı Türk’ün önü,
Bekliyor Ata’yı
19 Mayıs günü.

Ata’m Samsun’a çıktı,
Yumruklarını sıktı,
Kurtuluşa hız oldu.
Savaştı içte, dışta,
Dünyaya yıldız oldu.

Ali ERTAN

—————————

19 MAYIS

19 Mayıs günü,
Yaşıyor kalbimizde,
Atatürk güneş gibi,
Her zaman içimizde.

Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan Türk gençleri.

Ülkü verir, hız verir.
Bize 19 Mayıs.
Yurdumuzu kurtaran,
Ata’yı unutmayız.

Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan TÜRK GENÇLERİ

F. ELMALI

Duygulu 19 Mayıs Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

19 Mayıs Şiirleri



19 Mayıs Şiirleri Duygulu

O GELİYOR

Yıl 1919
Mayıs’ın on dokuzu.
Kızaran ufuklardan kaldırıyor başını
Yeryüzüne can veren,
Cana heyecan veren
Al yüzlü Oğan güneş.
Takanın burnu nasıl Karadeniz’i yırtar ?
Siz de bir an öyle yırtınız uykunuzu.
Uyanın Samsunlular!
Kurutacak gözlerde umutsuzluk yaşını
Al yüzlü Oğan güneş.
Bugün Çaltıburnu’ndan gülerek doğan güneş.

Yıl 1919
Mayıs’ın on dokuzu.
Uyanın Samsunlular.
Uyumak ölüme eş.
Diriltir ruhunuzu,
Ufukta bir gemi var.
Fakat bu gemi niçin böyle yavaş geliyor ?
Fakat yolu mu az, yoksa yükü mü ağır ?
Bu gemi umut yüklü, insan yüklü, hız yüklü !
İçinde bu vatanın derdiyle yanan bağır.
Kurulacak yarını düşünen baş geliyor.
Bir baş ki, gökler bir küme yıldız yüklü.
Bu gemi onun için böyle yavaş geliyor.

Yıl 1919

Mayıs’ın on dokuzu.
Ufukta duran gitgide yaklaşıyor.
Sanki harlı bir ateş
Yakıyor ruhumuzu.
Beklemek üzüntüsü her gönülde taşıyor.
Üzülmemek elde mi ?
Hız yüklü, iman yüklü, umut yüklü bu gemi.

O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak,
O hız, doldukça bütün damarlara kan gibi,
Gizli inleyen her yürek canlanacak.
Ateşler püskürecek uyuyan volkan gibi.
Gittikçe büyükleşen
Gölgene dikilmekten karardı gözlerimiz.
Koş, atıl gemi, sana engel olmasın deniz.
Ak saçlı dalgaları birer birer kes de gel !
Kuşlar gibi uç da gel, rüzgar gibi es de gel !

Celal Sahir EROZAN

19 MAYIS GENÇLİK MARŞI

Bir şerefli milletin şanlı çocuklarıyız.
Kalplerimiz, nabzımız, vatan diyerek atar.
Ayrılmadan yürürüz, aynı yolda erkek, kız.
Ruhumuzda ateş var, göğsümüzde iman var…

Vücudumuz yay gibi, bacaklarımız çevik,
Kalplerde cumhuriyet, başımızdadır bayrak,
Bir emanet taşırız, Ata’mıza söz verdik.
Kuvvetimizi, gücümüzü, kanımızdadır kaynak…

Bilgi ile sporu, yürütürüz atbaşı,
Çalışkanlık, çeviklik atalardan mirastır.
Türk olmanın amacı kazanmaktır savaşı…
Bize ülkü yaraşır, bize hamle yaraşır.

19 Mayıs bizim en kutsal bayramımız.
Tarihlerde var mıdır, böyle bir günün eşi ?
Bu pınardan içiyor, alıyoruz kuvvet, hız,
Bu ocaktan yakıyor bütün gençlik ateşi…

İ. Hakkı TALAS

ŞU SONSUZ KOŞU

Samsun’a ayak basmış Kahraman bugün,
Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda
Davul zurna sesinde şahlanır düğün,
Gönlüm coşup öter bir bahar dalında.

Ata’nın rüyasına gelincikler sun,
Emek bahçelerinin güzel gülünü…
Biz sonsuz bir sabahtayız… O uyusun,
Sevincimiz coşturur O’nun gönlünü.

Nasıl çıkmış bir sabah Samsun’dan yola,
Dağlardan dağlara o zafer türküsü,
Şahlanıp bayrak çekmiş her eski kola,
Taze bir bahar açmış yurdun gözünü.

Al bayrağın Ankara Kalesi’nde hür,
Dalgalanmakta altın bir çağa doğru,
Yeni kahramanlar kol kol, boy boy yürür,
Şu karlı dağlardaki bayrağa doğru.

On dokuz Mayıs’ın hür başına çelenk,
Kiraz mevsimi, gençlik ay’ı, gül ay’ı,
Bir bahar bahçesinde gönüller renk renk,
Şu sonsuz koşuya bak, sarmış yaylayı.

Ceyhun Atuf KANSU

19 MAYIS

19 Mayıs günü,
Yaşıyor kalbimizde,
Atatürk güneş gibi,
Her zaman içimizde.

Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan Türk gençleri.

Ülkü verir, hız verir.
Bize 19 Mayıs.
Yurdumuzu kurtaran,
Ata’yı unutmayız.

Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan TÜRK GENÇLERİ

F. ELMALI

19 MAYIS

Gençlik şölenimiz var,
Yurdumun dört bucağında.
Meşaleler yanıyor,bandırma vapurunda.
Güneş doğuyor,o güzelim Samsun’un ocağında…

Denizler artık dar geliyor,
Zalim düşmanların yaptıkları,ar geliyor.
Bakın; bakın enginlere,
Mustafa Kemal’imiz geliyor…

Yeşeriyor artık umutlarımız,
Şenleniyor artık otağımız evimiz.
Bakın; bakın,enginlere…
Mustafa Kemal’imiz geliyor


19 MAYIS

Coşuyor Karadeniz,
Çarpıyor yüreğimiz,
Açıldı Türk’ün önü,
Bekliyor Ata’yı
19 Mayıs günü.

Ata’m Samsun’a çıktı,
Yumruklarını sıktı,
Kurtuluşa hız oldu.
Savaştı içte, dışta,
Dünyaya yıldız oldu.

Ali ERTAN


19 Mayıs’da Samsun

Bu gün ne güzel Samsun
Güneş daha aydınlık
Genç, ihtiyar, kadın, kız,
Ulusca Samsun’daydık

Bin dokuz yüz on dokuz
19 Mayıs bu gün
Atatürk’ün Samsun’a
Ayak basmıştı bu gün

Kurtuluş Savaşı’nı
Atam bu gün başlattı
Bandırma vapuruysa
Şanlı bir gürev yaptı

19 MAYIS ŞİİRİ

Yıl 1919 Mayıs’ın ondokuzu
İşgal altında ülkem dağıtılmış ordusu.
Anadolu perişan şimdi gözler yollarda,
Bandırma vapuruyla Atam azgın sularda.

Karadeniz hırçın kız Karadeniz dalgalı
Bir yürek çırpınıyor vatanına sevdalı.
O yürekle değişti milletimin kaderi.
Kölelik olamazdı yaşamanın bedeli.

Bir güneş doğuyor bak Samsun ufuklarından!
Bir ışık yükseliyor o kapkara sulardan.
Öyle muhteşem bir nur ki ulaşıyor semaya,
Yeniden hayat verdi o nur Anadolu’ya.

Samsun’da atan yürek Erzurum’dan duyulur.
Bebelerin sütüyle Türk ordusu kurulur.
Havza,Erzurum, Sivas kurtuluşu müjdeler.
Vahdettin, Damat ferit hani şimdi nerdeler?

Milletin iradesi Ankara’da buluştu.
Bu ne güzel bir haber bu ne muhteşem muştu.
Artık zafer yakındır yakındır güzel günler.
Sakarya, Kocatepe top sesleriyle inler.

İzmir’in kurtuluşu düşmanın sonu oldu.
Yurduma göz koyanlar kanlarında boğuldu.
Şimdi anıyor millet ecdadını şükranla.
Gerekirse tarihi yazarız yine kanla!

Sinan Orhan

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı

19 Mayıs 1919 Müjdeli gün,
Türk çocuğu unutma,ne oldu dün.
Türk’ün uyanıp şahlandıgı o gün,
Özgürce yaşamanı sağladı bugün.

Türk’ün Bayrağı karalar bağlamış,
Gitmeden esaret dalgalanmam diyor.
İstanbul Fatihi Mehmet Han ağlamış,
Mezarında Ruh’u yatmam diyor.

Fransızlar Adana benim diyor,
Doganbey Vatan için can veriyor.
Urfa,Maraş ve Antep’te İngilizler,
Namus ve şerefime göz dikiyor.

Yunan Ordusu çıkmış İzmir’ime,
Hançerini saplamak ister Yüreğime.
Antalya ve Konya’da İtalyanlar,
El uzatmış Ay-Yıldızlı Bayrağıma.

Samsun’da İngiliz cirit atıyor,
Ermeni-Rum Türk’ü satıyor.
Irak ve Filistin’i İngiliz almış,
Suriye -Lübnan Fransız’a kalmış.

İngiliz Bayragı Yürekleri dağlıyor,
Evliyalar şehri İstanbul ağlıyor.
Eyüp Sultan’da toplanmış Şehitler,
Başta Gençosman ferman dinliyor.

Ermeni-Rum Çeteleri silahlanmış,
Anne karnında bebeleri Süngülüyor.
İngiliz – Fransız destekli Sülükler,
Türk’ün Kan’ını içerek besleniyor.

Şahin bey Antep’ten seslenir,
Yakışmaz Türk’e Esaret Ar gelir.
Adana’dan Sinan Paşa cevap verir,
Esir yaşamaktansa ölüm hoş gelir.

19 Mayıs 1919 Kutlu sabahında,
Mustafa Kemal’im Bandırma Vapurunda.
Özgürlük Meşalesi tutuştu Samsun’da,
Yayıldı dalga dalga Anadolumda.

Mustafa Kemal’im Bayrak olup,
Esti Samsun’dan Yurdum üzerine.
Zulmün kahredici Güneşi olup,
Çöktü Emperyalist güçlerin üzerine.

Savunmasız Yurdum işgal selinde,
Esaret ölümdür gönül telinde,
Kefen teninde,Şehitlik dilinde,
Toplandı Milletim Ata’nın emrinde.

Ondokuz Mayıs Gençlik Bayramı,
Gençler Sporla kutlar Bayramı,
Atatürk’ün gençliğe büyük armağanı,
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı.

Zulmün sonu,Özgürlüğün başı,
Cumhuriyet yolunun ilk yapı taşı,
Türk’ün kurtuluş umudunun gözyaşı,
Ezilmişliğe başkaldırının sembolü bugün.

İshak Özlü

19 MAYIS

19 Mayıs günü,
Yaşıyor kalbimizde,
Atatürk güneş gibi,
Her zaman içimizde.

Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan Türk gençleri.

Ülkü verir, hız verir.
Bize 19 Mayıs.
Yurdumuzu kurtaran,
Ata’yı unutmayız.

Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan TÜRK GENÇLERİ

F. ELMALI

ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞI’NDA

Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparası, takası,
Selam durdu tayfası.

Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.

Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan anayurda
Kemâl Paşa’nın kollarıydı.

Selam vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz’in hâlini görmeliydi.

Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemâl Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum’a kadar.

Cahit KÜLEBİ

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı

19 Mayıs 1919 Müjdeli gün
Türk çocuğu unutma,ne oldu dün.
Türk’ün uyanıp şahlandıgı o gün,
Özgürce yaşamanı sağladı bugün.

Türk’ün Bayrağı karalar bağlamış,
Gitmeden esaret dalgalanmam diyor.
İstanbul Fatihi Mehmet Han ağlamış,
Mezarında Ruh’u yatmam diyor.

Fransızlar Adana benim diyor,
Doganbey Vatan için can veriyor.
Urfa,Maraş ve Antep’te İngilizler,
Namus ve şerefime göz dikiyor.

Yunan Ordusu çıkmış İzmir’ime,
Hançerini saplamak ister Yüreğime.
Antalya ve Konya’da İtalyanlar,
El uzatmış Ay-Yıldızlı Bayrağıma.

Samsun’da İngiliz cirit atıyor,
Ermeni-Rum Türk’ü satıyor.
Irak ve Filistin’i İngiliz almış,
Suriye -Lübnan Fransız’a kalmış.

İngiliz Bayragı Yürekleri dağlıyor,
Evliyalar şehri İstanbul ağlıyor.
Eyüp Sultan’da toplanmış Şehitler,
Başta Gençosman ferman dinliyor.

Ermeni-Rum Çeteleri silahlanmış,
Anne karnında bebeleri Süngülüyor.
İngiliz – Fransız destekli Sülükler,
Türk’ün Kan’ını içerek besleniyor.

Şahin bey Antep’ten seslenir,
Yakışmaz Türk’e Esaret Ar gelir.
Adana’dan Sinan Paşa cevap verir,
Esir yaşamaktansa ölüm hoş gelir.

19 Mayıs 1919 Kutlu sabahında,
Mustafa Kemal’im Bandırma Vapurunda.
Özgürlük Meşalesi tutuştu Samsun’da,
Yayıldı dalga dalga Anadolumda.

Mustafa Kemal’im Bayrak olup,
Esti Samsun’dan Yurdum üzerine.
Zulmün kahredici Güneşi olup,
Doğdu Emperyalist güçlerin üzerine.

Savunmasız Yurdum işgal selinde,
Esaret ölümdür gönül telinde,
Kefen teninde,Şehitlik dilinde,
Toplandı Milletim Ata’nın emrinde.

Ondokuz Mayıs Gençlik Bayramı,
Gençler Sporla kutlar Bayramı,
Atatürk’ün gençliğe büyük armağanı,
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı.

Zulmün sonu,Özgürlüğün başı,
Cumhuriyet yolunun ilk yapı taşı,
Türk’ün kurtuluş umudunun gözyaşı,
Ezilmişliğe başkaldırının sembolü bugün

19 MAYIS

Samsun’da o gün doğdu
Türk’ün eşsiz güneşi,
Arasalar bulunmaz
Dünyada onun eşi.

Bütün yurt inliyordu,
Vatan gidiyor diye.
O sanki Türk yurduna
Gökten geldi hediye.

Samsun, Sivas demedi
Bütün yurdu dolaştı,
Türk’ün bu öz evlâdı
Vatanla kucaklaştı.

Bin dokuz yüz on dokuz
Türk’ün temel taşıdır.
Ardından gelen savaş
İstiklâl Savaşı’dır.

Temiz Türk gençliğine
Armağan olsun diye
Bu büyük ve şanlı gün
Bırakıldı hediye.

Ramazan Gökalp ARKIN

19 MAYIS’TA DÜŞÜNCELER

Sen, geceyi gündüze katan
Kaputa sarınıp karda yatan
Sen, müstesna ölümsüz kahraman
Çanakkale’nin çelik kalesi
Sen, düşmandan kaçılmaz, diyen
Bir avuç, cephanesiz, keşif koluyla
Dağ gibi zırhların karşısında duran
Duru durup, Dumlupınar’da
Turnayı gözünden vuran
Çarıksız, tüfeksiz, ekmeksiz
Kağnıyla, Ayşeyle, Fatmayla
Ordulara Akdeniz’i gösteren
Senin yolundayız bugün de…
Yorulmaz Usanmayız
Yenilmeyiz, dönmeyiz
Senden aldık ışığımızı,
Gökte bile kalmasa bir kıvılcım
Yine sönmeyiz.
Gözlerin güneş bize,
Sözlerin ateş bize,
Bir kavuşturdun sevdiğimize,
Hürriyet, vatana.

Bugün 19 MAYIS

Senin yolundayız.
Dönmeyiz bir adım sağa, sola,
Dönmeyiz bir adım geri.
Hep aynı heyecanla görüyoruz seni
At üstünde,
Parmağın ufukta
Ordular, Hedefiniz Akdeniz’dir, İleri!
Hep böyle görüyoruz seni,
Hep aynı heyecanı taşıyoruz,
Hep aynı heyecanla
9 Eylül’de İzmir’e girer gibi
Yaşıyoruz.
Hep dev gibiyiz
Hep aslan gibi,
Şimdi hep senin gibiyiz.
Kimse yan bakamıyor artık bize,
Hattı müdafaa yok,
Sathı müdafaa var.
Edirne’den Kars’a,
İzmir’den Rize’ye kadar
Akdeniz’den Karadeniz’e,
Yalın kılıç,
Kükremiş,
Bekliyoruz.
Bugün elle tutuyor, gözle görüyoruz
Yurtta sulh, cihanda sulh dediğini.
Dumlupınar’da yatıyor şehitler,
Her gün gidip geliyoruz
Senden onlara mekik dokuyoruz.
Silah çatıyor, süngü takıyoruz…
19 Mayıs’ta Samsun’a çıktığın gibi heyecanla
Her yıl okuldan çıkıyoruz.
Biz de sen olduk şimdi
Her köyde, her okulda, her fabrikada
Cumhuriyeti emanet ettiğin
GENÇLİK VAR!…

23 Nisan Şiirleri Uzun

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Uzun 23 Nisan Şiirleri
23 Nisan Uzun Şiirleri
23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı Şiirleri Uzun

DÜNYA ÇOCUK BAYRAMI

Kiminin saçı siyah,
Kiminin saçı sarı…
Ankara’da buluştu,
Dünyanın çocukları.

Her Yirmi Üç Nisan’da
Tekrarlanır bu olay.
Buluşma nedenini,
Açıklamak çok kolay.

Bu kocaman dünyada
Ülke sayısı çoktur.
Oysa ki hiç birinin
Çocuk Bayramı yoktur.

Dünyanın çocukları
Yurdumuza koşuyor,
Her Yirmi Üç Nisan’da
Cıvıldaşıp coşuyor.

Türkiye konuklarla,
Kalpler sevgiyle dolsun.
Dünya Çocuk Bayramı
Herkese mutlu olsun!
Altan ÖZYÜREK

23 NİSAN GÜNÜ

Bayram yapar çocuklar,
23 Nisan günü
Büyük bir sevinç kaplar,
Bütün yurdun üstünü

Bin dokuz yüz yirmide
Duyuldu halkın sesi
Açıldı bu tarihte
Büyük Millet Meclisi

Bugün edildi ilan
Yeni bir Türk devleti
Bundan, 23 Nisan
Sevindirir milleti
İ. Hakkı SUNAT

BİZİM BAYRAMIMIZ

Bu gelen bizim bayram
Yükseldi bak ünümüz.
23 Nisan bizm
En şerefli günümüz!

Al bayrağı açalım,
Gel gidelim törene.
Bin teşekkür, bizlere
Bugünleri verene…

Bizim için harcanan
Boşa gitmez bu emek,
Çünkü her Türk çocuğu
23 Nisan demek…
İsmail Hakkı SUNAT

EGEMENLİK ULUSUNDUR

Egemenlik ulusun olduğu günden beri,
Her gün daha çok artan bir zevkle yaşıyoruz.
Biz seyredenlerin kamaşıyor gözleri,
Asırları yılların içinde aşıyoruz…

Artık maziye gömdük mesafeyi, zamanı;
Her geçen gün andırır bir 23 Nisanı.
Kalplerde inkılabın bilinçli heyecanı,
Mukaddes hedeflere hızla yaklaşıyoruz.

Yolumuzda ışıktır demokratik meş’ale,
Biz milletçe bağlıyız ulusal ülkülere.
Heybetli bir çığ gibi bütün ulus el ele.
Yeni bir medeniyet için uğraşıyoruz.

Bugün yirmi milyon Türk bir tek kalp, bir tek vücut;
Hepsinde aynı hamle, aynı güvenli umut.
Yuvalar şenlik dolu, gönüller ferah, mesut…
En kutlu bir hayatın zevkini taşıyoruz.
Halil Refet TANIŞIK

23 NİSAN

Bu ne duru sabah, ne temiz hava,
Geliyor her yandan Nisan kokusu.
Sevinçten deliye dönmüş her yuva,
Sarmış gönülleri vatan duygusu.

Gelincikler gibi al al bayraklar,
Evlerden sarkıyor, gökler de dolu.
Nabızlar pek hızlı, coşkun yürekler,
Sanki aslan bugün her Türk’ün oğlu!

Şu mini miniler tombul yanaklı,
Yerlerinde bile duramıyorlar.
Hepsinin elleri çifte bayraklı,
Gözlerinde şimşek şimşek sevgi var.

Yeniden oluyor her şey, yeniden,
Yanıyor Atatürk içimizde bak!
Atatürk, bu kara günü ak eden,
Atatürk; andımız, en kutlu sancak.

Eğlenin yavrular, gülün çocuklar.
Coşsun gönlünüzde Türklük duygusu.
Havanın bile bir coşkun hâli var,
Her yönden geliyor nisan kokusu.
Hasan Lâtif SARIYÜCE

23 NİSAN

Bugün bir başka aydınlık yeryüzü,
Bir başka ağaçların, evlerin yüzü.
Bugün çocuklar güzel.
Bugün sokaklar güzel…
Elimizden tutan her el
Daha sağlam
Daha mavi gökyüzü;
Bayraklar daha yakın.
Bakın: geçiyor yarının büyükleri;
Şarkılar tutuyor gökleri.
Adnan ARDAĞI

23 NİSAN

Dün sabah anneciğim
Öperek, dedi: Uyan
Bugün senin bayramın,

Kalk, bak süslendi her yan.
Baktım her taraf süslü,
Sokaklar dolu insan.

Dedim: Anne bu neden
Dedi: 23 Nisan.

Temel bayrammış, inan
Kutlu olsun kardeşim
Geldi 23 Nisan.
R. Gökalp ARKIN

23 NİSAN

Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

İşte, bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Bugün, Atatürk’ten bir armağan,
Yoksa, tutsak olurduk sen inan.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.
Saip EGÜZ

ATATÜRK ÇOCUK OLMUŞ

Çocuk Bayramı’nda
Gelmiş katılmış aramıza,
Atatürk çocuk olmuş bakın:
Sallanıyor salıncakta!

Gülüyor gözlerinin içi,
Gülüyor,
Gökler, denizler kadar mavi.
Diyor ki: “Çocuklar, ben verdim size
Bayramların en güzelini”.

“Dilerim, yurdumun çocukları,
Tüm çocukları dünyanın
Gülüp oynasınlar bugünkü gibi;
Acıda, sevinçte kardeş olsunlar…
Çınlasın yeryüzünde barış türküleri”.
Aziz SİVASLIOĞLU

ÇOCUK BAYRAMI

Arkadaşlar, sevinelim,
Hep gülelim, eğlenelim;
Sıkılmasın hiç canımız;
Çünkü bugün bayramımız…
Oyun, alay, dernek düğün,
Hepsi bizim işte bugün…
Çocuklara hor bakmayın;
İncitmeyin, esirgeyin…
Ana yurdun oğlu, kızı,
Umut veren şen yıldızı.
Yarınları parlatacak;
Şenlenecek her bir ocak…
Korunacak cumhuriyet,
Yükselecek bu memleket…
Ekrem ŞENOZAN

ÇOCUKLARIN DİLEĞİ

Çocuklar şarkı söylerken
Kanatlanır gökyüzüne
Melek olur.
Çocuklar şarkı söylerken
Sarı saçlı, mavi gözlü
Bebek olur.
Çocuklar şarkı söylerken
Bulut olur,
Gökkuşağı olur
Deniz olur.
Çocuklar şarkı söylerken
23 Nisanlarda
Pırıl pırıl saydam kanatlı
Kelebek olur.
Çocuklar şarkı söylerken
23 Nisanlarda
Dillerinde, gözlerinde
Yüreklerinde yalnızca
Bir dilek olur.
Teşekkürler Atatürk
Teşekkürler Atatürk
M. Macit TAŞ

EGEMENLİK BAYRAMI

Egemen bir milletin,
Coştuğu bir gündür bu!
Yurduma hürriyetin,
Koştuğu bir gündür bu.

Başımızda Atatürk,
Ülkümüz yüce Türklük,
Milletimin en büyük,
Sevdiği bir gündür bu.

23 Nisan’ı veren,
Bugünleri gösteren,
Büyük Atam diyor ki:
“Türk, çalış, övün, güven!”
ALİ PÜSKÜLLÜOĞLU

ÇOCUKLAR KARDEŞ OLDU MU…

Daha bir ballanır uyku
Çocuklar kardeş oldu mu
Barışır artık kurt kuzu
Çocuklar kardeş oldu mu.

Düşler denizine doğru
Mutluluk bir yelken açar
Her yürek bir altın pınar
Çocuklar kardeş oldu mu.

Daha bir ışıldar akarsu
Çocuklar kardeş oldu mu
Kucaklaşır batıyla doğu
Çocuklar kardeş oldu mu.

Ne açlık kalır ne korku
Korudaki fidanlar gibi
Sevip sevip birbirini
Çocuklar kardeş oldu mu.
TAHSİN SARAÇ

23 NİSAN SÖYLEDİ

Bu yurdun, bu devletin,
Yüce Cumhuriyetin
Sahibiyiz çocuklar.
Bunları koruyacak,

Bu ülkeye uyacak
Yine biziz çocuklar!
Yirmi Üç Nisanların
Zevki çok, fakat yarın

Güç işimiz çocuklar!
Bu göklerin, bu yerin,
Kutlu emanetlerin
Bekçisiyiz çocuklar!

Atalardan şan alan,
Böyle temiz kan alan
Yalnız biziz çocuklar!
Türk’üz, ne mutlu bize!

Bu bayram kutlu bize!
Eğleniriz çocuklar!
RAKIM ÇALAPALA

3 Kıtalık Anne Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Anneler günü Şiirleri 3 Kıtalık

Üç Kıtalık Anne Şiirleri

ANNE

Annemi ben çok severim,
Melek annem, güzel annem,
Üzülmesin sakın derim
Melek annem, güzel annem.

İyi doğru sözler onda,
Şefkat dolu gözler onda,
Sevgi, ışık var yolunda,
Melek annem, güzel annem.

Anne yüzü ne asil yüz,
Anne gözü ne derin göz,
Anne özü, pırlanta öz,
Melek annem, güzel annem.

ANNEM

Annelerin en güzeli,
Sensin, benim güzel annem.
Ilık esen bahar yeli,
Sensin, benim güzel annem.

Güneş yüzlü, altın kalpli,
Ağır başlı, tatlı dilli,
Meleklerin eşi sanki
Sensin, benim güzel annem.

Açan çiçek, çağlayan su,
Gülümseyen engin duygu,
Evimizin mutluluğu
Sensin, benim güzel annem.

Anneciğim
Ne sevimli bir annesin!
Ne tatlıdır senin sesin!
Benim canım mısın nesin
Sen olmazsan yapamam ben!..

Senden yakın kim var bana?
Kalbim, canım bağlı sana!..
Üzüntüm yok ondan yana
Seviyorsun beni de sen.

Gülsem güler yüzün
Ağlamamdan alır hüzün…
Senin gecen ve gündüzün
Işık alır sanki benden!

ANNEM

Bağım olsa, bahçem olsa
İpek kumaş bohçam olsa,
Sabah olsa, akşam olsa
Annem gitmese yanımdan

Her zaman baksam yüzüne,
Uyurum yatsam dizine.
Rastlamadım kem sözüne
Sesi çıkmaz kulağımdan.

Bir sözünü iki etmem.
Canımı verir incitmem
Annemsiz cennete gitmem
Onu severim canımdan

İbrahim Şimşek

ANNE SEVGİSİ

Sıcağın sinmiş bana,
Seni severim ana.

Sensin bana can veren,
Sensin bana kan veren.

Küçükken yudum yudum,
Sütlerinle uyudum.

Kulağıma ninniler,
Neler söyledin, neler.

Beni büyüttün ana,
Beni yürüttün ana.

M.Necati ÖNGAY

Anam

Sen yoksun,martılar uçmuyor anam
Tek bir kul kapımı açmıyor anam
Yıllanmış şaraba döndü gözyaşım
Kimseler bir yudum içmiyor anam

Talihim olsaydı doğmazdım anam
Çorak gönüllerde solmazdım anam
Gözlerin zamansız kapanmasaydı
Böyle tek başıma kalmazdım anam

Kabrinde bırakıp gidemiyorum
Hoşça kal,elveda diyemiyorum
Bu nasıl ayrılık bilemiyorum
Ne olur yanına al canım anam

Tuncer Önal

Anneler Günü

Anneciğim bugün sen dur,
Ben bakayım sana n’olur..
Ne istersen pişireyim,
Evi silip devşireyim.

Ben doldurdum aklarını,
Ödeyemem haklarını.
Bugün senin günün anne,
Bak kendini yordun gene.

Canım kadar sevdiğim kim
Benim canım anneciğim.
Canım kadar sevdiğim kim?
Benim canım anneciğim.

ANACIĞIM
Dünyada apayrı yeri olan bir sevgi
Anne sevgisi.
Artık ben de bir anayım.
Anam seni dünden daha çok seviyorum!
Çocukluğumda dua ederdim Allah’a
Anam ölmesin diye.
Tanrım kabul etti dualarımı,
Göstermedi bana senin acını.
Bu yıl da geldi ‘Anneler Günü’
Ne alsam sana yetmez,
Senin hakkın ödenmez!
Sana duygularımdan bir demet.
Anneler günün kutlu olsun.
Ellerinden öptüm, canım anacığım!

Nuray Zaralı

Anneler Günü

Anneciğim bugün sen dur,
Ben bakayım sana n’olur
Ne istersen pişireyim,
Evi silip devşireyim

Ben doldurdum aklarını,
Ödeyemem haklarını
Bugün senin günün anne,
Bak kendini yordun gene

Canım kadar sevdiğim kim
Benim canım anneciğim
Canım kadar sevdiğim kim?
Benim canım anneciğim

Hüseyin KALABA

Volkan Konak Şiirleri-Kuzeyin Oğlu Volkan Konak şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Volkan Konak Şiirleri-Volkan konak martı yüzlü-volkan konağın şiirleri,volkan konak konserlerinde okuduğu şiirler,volkan konak en güzel şiirleri,volkan konak resimli şiirleri

MARTI YÜZLÜ

Deniz kıyısında bir martıyla konuşurken görüyormuş dostlarım beni sürekli,
Bir kaptanım çünkü, kağıt gemilerden emekli

Gülemedim ki hiç hasta yatağının başında
Haberi bu yüzden yoktur annemin sol yanağımdaki gamzeden

Komidinin stündeki ilaçların sayıları arttıkça
Kutularından yaptığım gökdelenin uzamasına seviniyorum
Ve bilmezdim
Annemin yaşantısındaki renkliliğin
Yalnızca raflara dizili kavanozların içindeki reçeller olduğunu

Bilerek mi yanına almadın giderken
Başının yastıkta bıraktığı çukuru
Güveniyordum oysa ben sevgimize
Vapur iskelesi ya da tren istasyonundaki saatin doğruluğu kadar

Beni senin gibi bir de annem terketmişti
Ki göbeğimde durur onun yokluğundan bana kalan çukur
Sıralanmış saksılar vardı limana bakan penceremizin önünde
Ve çiçekler arkasında ekmek kırıntıları serpen martı yüzlü bir anne

Terasta toplanan kadınlar limandaki beyaz geminin ışıkları yanınca
Dedikodusunu yapmayı unuturlardı
Tam o saatte sokaktan geçen yazlık sinemadaki biletçi kızın
Annesinin dizlerinin dibinden hiç ayrılmayan uslu bir çocuk gibidir
Limandaki deniz
Ama sokağa çıkıp dalga olmak geçer yüreğinden

Hiç bir bardakta dudak payı bırakmadınız bana
Bir kaşık sesini bile çok gördünüz şekersiz içerek çaylarınızı
İki çocuk rahatlıkla oturduğumuz kapının eşiğine
Kendi başıma zor sığıyorum bugün
Büyüdükçe insan yalnız mı kalıyor ne?

Kabuğunu koparmadan ne bir elmayı soyabildim
Ne de iyileştirebildim bir yaramı
Ama karşıma çıkınca kızmadım hiç elma kurduna
Bendim çünkü bıçağı saplayan onun yurduna

Büyüklerle ben yapamıyorum
Çocuklar da almıyor beni oyunlarına
Devlet dairesinde yangından kurtarılmayacak sıkışmış bir çekmece gibiyim
Açılamıyorum sana

Kardeşiyle sokaklarda hep bir örnek giydirilen
Sen nasıl sevmezsin eşitliği
Yürürken düşen çoraplarınıaynı hizaya getirmek için
Annen değilmiydi önünde diz çöken

Yol kenarlarındaki yağmur mazgallarını kumbara sanıp
Harçlığımı atardım
Bu yüzden en çok denizden alacaklıyım…

Sunay Akın

Anneler Günü İçin Şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Anneler Günü Şiirleri,

En Güzel Anneler Günü İçin Şiirler,


Anneme Mektup

Ben bu gurbete ile düştüm düşeli,
Her gün biraz daha süzülmekteyim.
Her gece, içinde mermer döşeli,
Bir soğuk yatakta büzülmekteyim.
Böylece bir lâhza kaldığım zaman,
Geceyi koynuma aldığım zaman,
Gözlerim kapanıp daldığım zaman,
Yeniden yollara düzülmekteyim.
Son günüm yaklaştı görünesiye,
Kalmadı bir adım yol ileriye;
Yüzünü görmeden ölürsem diye,
Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.

Necip Fazıl Kısakürek


Benim Annem

Ana:su,hava,topraktır yeryüzünde
Ana:yıldız, ay,güneştir gökyüzünde
Ana:bulut, yağmur, dalgadır denizde
Doğa kokan bir çiçektir benim annem

Yüzünde hayatın yaşam çizgileri var
Ellerinde çekilen çilelerin nasırları var
Bedeninde geçen ömrün günlüğü var
Söylenen bir destandır benim annem

Doymadan doyuran yanların da var
Uyumadan da uyandıranların da var
Koruyan kolalayan kanatların da var
Bir huridir bir melektir benim annem

Acılara,yoksulluğa hep göğüs gerdin
Yemedin,giymedin,yinede üzülmedin
Tok tuttun; haram lokma yedirmedin
Kaşıktır,aştır,nimettir benim annem

Mevsimler gelip geçti saçında karlar
Gezsem dünyayı arasam diyar diyar
Bulsam da bulamam ki anam gibi yar
Duygudur,sevgi,aşktır benim annem

Sultanım diyiyor of bile deme anana
Ne yapsam ödenmez ki hakkın sana
Ana hakkını helal edecek misin bana
Cennet bahçesindendir benim annem

Emrah SARIKAYA

Üşüyorum Anne

Üşüyorum bu soğuk kış gecelerinde
Garip bir duygu var yorgun bedenimde
Bir ölüm korkusu var yüreğimde
Üşüyorum Anne can yok gözlerimde

Anne ellerim soğuk vücudum titrek
Belkide bu acım hiç bitmeyecek
Kar tipi boran gözlerim ürkek
Üşüyorum Anne derman yok dizlerimde

Anne üşüyorum sıcak yurdumda
Bedenim donuyor Erzurum ayazında
Gözlerim süzülüyor Ayyıldızlı bayrakta
Üşüyorum Anne hal kalmadı yüreğimde

Kaldırın yerden soğuk bedenimi
Anlatın herkese Vatan Bayrak sevgimi
Sahipsiz koymayın güzel ülkemi
Üşüyorum Anne can kalmadı bedenimde

Arif Arifoğulları

Anneler Günü

Anneciğim bugün sen dur,
Ben bakayım sana n’olur..
Ne istersen pişireyim,
Evi silip devşireyim.

Ben doldurdum aklarını,
Ödeyemem haklarını.
Bugün senin günün anne,
Bak kendini yordun gene.

Canım kadar sevdiğim kim
Benim canım anneciğim.
Canım kadar sevdiğim kim?
Benim canım anneciğim.

Hüseyin KALABA


Anacığım

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Kaç geceler bana ninni söylerdi
Hasta olunca oydu başucumda bekleyen
Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen
Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi.

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Uzun kış geceleri masal masaldı
Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar
Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar
Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı.

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Yıkayan oydu mürekkep lekeli parmaklarımı
Akşam biraz geciksem yollara düşerdi
Sokağa çıkarken «Yavrucuğum üşütme» derdi.
Hemen bir kazak örerdi biraz boş kaldı mı.

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Bilirim yine kalbinde yerim anacığım
Selam sana Anneler Günü İstanbul’dan
Yeni dönmüşçesine bir akşam okuldan
Vefalı ellerinden öperim anacığım.

Ümit Yaşar oğuzcan

Anam

iş uyku bırakıp beni emzirdin,
Ekmeği çiğneyip bana yedirdin
Üşümesin diye sıkı giydirdin,
Fedakarlıkların sembolü anam

Dünyada Ananın yeri başkaymış,
Gönüllerdeki Ana aşkıymış
Çekemeyenlerin hali başkaymış.
Kalp tahtım seninmiş Anam

Fesatlar ağzından lafmı aşırdın.
Elinden yavrunu nasıl kaçırdın
Gurur edipte içmi geçirdin,
El etsen uçardı kurbanın Anam

Doymadım dünyada Ana sevgine.
Sıktın elimi gidiyon diye
Dilin varmadımı geliver diye,
Dertlerde bıraktın beni Anam .

Dilim dolandı bağıramadım,
Gözlerim dolduda ağlayamadım
Geceler yok oldu uyuyamadım.
Ufaktan öksüzmüş Mustafan Anam .
Yemyeşil sandıkta salınır gider,
Mustafan gönülden feryad eder
İçersi yanar dışarsı güler,
Meleklerin temsili Anam

Mustafa Yazka

Anneler

Rahmet üstüne rahmet iner annelerin üstüne
Görülmemiştir annelerin evladına küstüğüne
Darılsa, kırılsa da görse evladının düştüğüne
Ölümüne de olsa, hemen koşar sarılır üstüne

Hiçbir sevgi, gelmez onun sevgisinin üstüne
Kalbimizi yaptırmak lazım annelerin büstüne
Nadiren görülse de evladın anneye küstüğüne
Görülmemiştir, annelerin evladına küstüğüne

Annelere verilen paya, kimseye verilmedi
Belki de hediyelerin en güzeli annelerindi
Cennet, annelerin ayakları altında denildi
Anneye bu payeyi kazandıran acep neydi

Annenin fedakarlığını, hiçbir şey ölçemez
Annenin mükâfatını hiçbir beşer veremez
Onun içindir ki; Onlarınkini Rabb’imiz verdi
Cennet, annelerin ayakları altındadır dendi

Her kalemin, tam manasıyla yazamadığı gibi
Her kelamın da tam olarak anlatamadığı gibi
Bayram’ın kalemi de yazamaz, onun kıymetini
Şairin kelamı da kifayet etmez, onu anlatmayı

Her zaman, selam çakılması gereken anneyi
Ancak bu kadar anlatabildi, bu şairin kelamı
Ancak bu kadar yazabildi, Bayram’ın kalemi
En güzel Allah kelamı Kur-an anlatır anneyi

Tün annelere, en güzel yüce Allah verir, paye
Başka her kimin sözü olursa olsun kalır yaya
Anneye her kim öf derse, başına düşer iri kaya
Her kim annesinin rızasını alırsa, kalmaz yaya

Bayram TUNCA

ANNEM için

Bir günümüz bile sensiz geçmezken,
Şimdi mezarına hasretiz anne..

Issız bir mezarlık, kimsesiz bir yer,
Gölgesinde ulu, loş bir mâbedin,
Bir yığın toprakla bir parça mermer,
Sırrıyla haşr olmuş orda ebedin.

Bir yığın toprakla bir parça mermer,
Üstünde yazılı yaşınla, adın;
Baş ucunda matem renkli serviler
Hüznüyle titreşir sanki hayatın.

Seni gömdük anne, yıllarca evvel,
Göz yaşlarımızla bu ıssız yere,
Kimsesiz bir akşam ziyaya bedel,
Matem dağıtırken hasta kalblere.

Kimsesiz bir akşam, ezelden yorgun,
Hüznüyle erirken Dicle de sessiz,
Öksüzlük denilen acıyla vurgun
Bir başka ölüydük bu toprakta biz…

Ahmet Hamdi Tanpınar

Sakla Beni Anne

Sen ninni söylerken anne
Ak güvercinler evimize
Gelinböcekleri konuyor
Saçımın tellerine

Sen masal söylerken anne
Mor menekşeler açıyor sesinde
Yüzünden kalkan kelebekler
Yavaşça konuyor kirpiklerime

Sen ninni söylerken anne
Başucumda mı uykum
Yastığımın altında mı
Söyle girsinler gözlerime

Söyle şu kedilere anne
Miyavlamasınlar eğri büğrü
Oyuncağımı korkutmasınlar
Girmesinler düşüne

Yumuyor gözlerimi gizli bir el
Yüzünü göremiyorum anne
Sar beni sakla beni
Sıcak sevgiler içine

Tavan nere gitti anne
Nere gitti evimizin duvarları
Daya ellerini anneciğim
Kediler düşmesin üstüme

Ali YÜCE

Anne

Kırklar meydanı mahşer,cümlesi anne arar,
Diller, Aziziye’den Nene Hatun’u söyler.
Gülistan yüzlü bebek,emmeye anne arar,
Yıllar, idam fermanlı,Halide Edip söyler.

Pamuklar arasında,gülşende açmış bir gül,
Seherde tütün kırar,çay tarlasında bülbül.
Keçi çobanlığına şahitlik eder sümbül,
Dağlar ana deyince,Şerife Bacı söyler.

Çamaşırı tokmakla,kin’i sevgiyle yıkar,
Gelin olur şansına,hicran güftesi çıkar.
Yaz-kış tandır başında,ekmeğin ter’i akar,
Yollar,Tarsus’lu ana,Kara Fatma’yı söyler.

Kuyulardan su çeker,pancarda çapa vurur,
Ölümünede olsa,koca evinde durur,
Yüreği ah-u zar’da,dil’i hal hatır sorar,
Güller,ana deyince,Emir Ayşe’yi söyler.

Tencerede taş kaynar,kiraz çiçeği ağlar,
Kilosunca yük taşır,göğsüne bebek bağlar.
Kışlık tezeği yapar,kalkar koyun’u sağar,
Çağlar,ana deyince,Asker Nezehat söyler.

Tarlada burçak toplar,kapı önüne konur,
Üstüne kuma gelir,harman terinden tanır.
Töre’ye kurban verir,baharda kış’ı solur,
Bağlar,ana deyince,Halime Çavuş söyler.

Anam yoğu var eder,yetmez tozu alınır,
Zorla dağ’a kaldırılır,sırça köşkler yıkılır.
Hayvanca saldırılır,yağlı kurşun sıkılır,
İnler,ana deyince,Tayyar Rahmiye söyler.

İlk öğretmenim anam,ilmin peşinde gezer,
Sırdaşım olur gönlü,sevdama türkü yazar.
Yüreği gülistandır,her kötülüğü ezer,
Küller,ana deyince,Sultan hanımı söyler.

Sokağa tek çıkamaz,nazenin gül’dür evde,
Asla fikri sorulmaz,açık hapishanede.
Başında kır saçları,siyaset sahnesinde,
Teller,ana deyince,Zübeyde hanım söyler.

Yolda kalsam duadır,başımın tacı anam,
Yetim kalsam dağ gibi,yerine göre babam.
Kar’ları yorğan yapan,hangi derdini yanam,
Tüller,ana deyince,Satı Çırpanı söyler.

İmkan verilse vali’dir,cevher dolu özünde,
Akrep sancısı çeker,güller açar yüzünde.
Kitabı yüreğidir,sırlar gizli sözünde,
Yeller ana deyince,Amine hanım söyler.

Anam üretir bol bol,anam yaşatır can can,
Anam sever derinden,anam büyütür han han,
Manğal gibi yürekli,yeniden doğar tan tan,
Eller ana deyince,Evren annemi söyler.

İshak der,Veysel olsam,hac’ca taşısam yetmez,
Gönlüne ateş düşse,kır çiçekleri bitmez.
Cennette adın geçer,şan’ın cihan’a sığmaz,
Kollar ana deyince,asırlar Havva söyler.

İshak Özlü

Anneler Günü

Anneciğim bugün sen dur,
Ben bakayım sana n’olur..
Ne istersen pişireyim,
Evi silip devşireyim.

Ben doldurdum aklarını,
Ödeyemem haklarını.
Bugün senin günün anne,
Bak kendini yordun gene.

Canım kadar sevdiğim kim
Benim canım anneciğim.
Canım kadar sevdiğim kim?
Benim canım anneciğim.

Hüseyin KALABA

ANNELER GÜNÜ

yeşildir artık yüreğinde kara bulut
bugün anneler günü annem beni unut

evde acılar koynuna yangelip yatmış
inadına giyin sen de mayısa batmış
yürü sokakta çocukların düşü aksın
yürü ki saksıda çiçekler sana baksın

diline genç anılarından bir türkü seç
beş yıl büyüdüğüm okulun önünden geç
ıslanırsa anıların güneşte kurut
senin günün bugün unutma beni unut
gök mavi deniz mavi tam kıyısında dur
durma eteğinden beni bir daha savur

annem yıldız kayıyor içinden dilek tut
koşuyor sana kısa pantolunlu çocuk
gözünde gözümde gözlerinde bin umut

Nevzat Çelik

ANNEM

Bağım olsa, bahçem olsa
İpek kumaş bohçam olsa,
Sabah olsa, akşam olsa
Annem gitmese yanımdan

Her zaman baksam yüzüne,
Uyurum yatsam dizine.
Rastlamadım kem sözüne
Sesi çıkmaz kulağımdan.

Bir sözünü iki etmem.
Canımı verir incitmem
Annemsiz cennete gitmem
Onu severim canımdan

İbrahim ŞİMŞEK

CANIM ANNEM

Momiyim diye diye saldın beni gurbete
Her geçen gün hasretini çekiyorum elbette
Yalnız yaşıyorum ağlıyorum gurbette
Benimle ağladığın günleri unutamam elbette.

Her yıl köye geldiğimde ağlarsın
Beni benden alıp beni de ağlatırsın
Seni görmek için geliyorum köye canımsın
Canım annem unutulmaz aşkımsın.

Gurbette özlemin çekilmiyor
Yalnızım hasretin bitmiyor
Yüreğim seni yaşıyor
Momiyin seni özlüyor.

Her gelişimde ağlarsın
Beni de ağlatırsın
Yüreğimdeki sevgimsin
Sevgimi bilirsin Canım ANNEM.

Muhammet PINALOĞLU

Gül Ve Annem

Anam gül gibidir her mevsim açıktır, sanki nevbahar,
Gönül bahçesi dopdoludur, sevgisinin rengi gül nar,
Ahvalimizin en zor durumunda bile, gönlümüzde yar,
Gül çiçektir solar bir gün, anamsa gönlüde daima yaşar.

Gül mevsimi gelince, gül kokusunu getirir badı sabalar,
Oysaki dört mevsim başımızda güller gibi kokar analar,
Figana düştüğümde evlat derdinin dermanıdır onlar,
Gül çiçektir solar bir gün, anamsa gönlümde daima yaşar.

Yavrusu için gözyaşlarını şebnem gibi akıtır yanağından,
Acı çekerse yavrusu, o gülemez çare yaratır bağrından,
Gündüzleri yaratır sevgisiyle, gecelerin karanlıklarından,
Sevgisini cuybar eder akıtır, gönlündeki pınarlarından.

Gül dalında tek renktir, başkası güzeldir bir başka dalda,
Oysa anamın yüreğinde çok çeşitlidir her türlü sevda,
Çok çeşidi bulunur güllerin, kokar elvan, elvan koynunda,
Gül çiçektir solar bir gün, Anamsa gönlümde ömrümce yaşar.

Bülbülün sevdası güledir gülistanda öter o güllerin dalında,
Gül rengi bir başka hoştur solmadıkça, bahçelerde bağında,
Anamın teni en güzel gülden güzel kokar benim burnumda,
Resulüm bile demiş çünkü cennet anaların ayağının altında.

Anam beni bin bir eziyetle doğurup, dünyaya getiren kadın,
Adın tespihattır dillerimde, yüreğimde, gönlümde sultansın,
Sığınacak liman, ak sütünle yavrulara, helalinden membasın
Gül çiçektir solar, oysa sen yaşam boyu yüreğimde yaşarsın,

Selahattin Ölmez

Uzun 19 Mayıs Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Uzun 19 Mayıs Şiiri

19 Mayıs Şiirleri Uzun

BOYNUMUZUN BORCUDUR

Atamızdan bize emanet oldu bu vatan,
Onu ebedî yaşatmak boynumuzun borcudur.
Bil ki her zaman plân yapıyor düşman,
Vatanı korumak boynumuzun borcudur.

İnmesin, göklerde dalgalansın bayrağım,
Verilir mi şehit kanıyla sulanmış toprağım?
Ölürüm de bırakmam, burası benim yatağım,
Sancağı korumak boynumuzun borcudur.

Şerefsiz hayat için, bu toprağı satanlar,
Bu milletin içine fesat ruhu katanlar,
Bunu bize yakıştırır mı toprakta yatanlar?
Türklüğü yaşatmak boynumuzun borcudur.

Tarih okusun ki, mazimiz ne imiş görsün
Her bir kötülüğü kalbinden silsin,
Düşmanımız, Türk gençliği ne imiş bilsin.
Cumhuriyeti korumak boynumuzun borcudur.

Mehmed’im ne söylese hepsi haktır,
Cumhuriyetçi gençlikte hile yoktur,
Atatürkçü olanda vatan sevgisi çoktur,
Vatanı korumak boynumuzun borcudur.

Mehmet SARIOĞLAN

ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞI’NDA

Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparası, takası,
Selam durdu tayfası.

Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.

Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan anayurda
Kemâl Paşa’nın kollarıydı.

Selam vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz’in hâlini görmeliydi.

Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemâl Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum’a kadar.

Cahit KÜLEBİ

19 MAYIS GENÇLİK MARŞI

Bir şerefli milletin şanlı çocuklarıyız.
Kalplerimiz, nabzımız, vatan diyerek atar.
Ayrılmadan yürürüz, aynı yolda erkek, kız.
Ruhumuzda ateş var, göğsümüzde iman var…

Vücudumuz yay gibi, bacaklarımız çevik,
Kalplerde cumhuriyet, başımızdadır bayrak,
Bir emanet taşırız, Ata’mıza söz verdik.
Kuvvetimizi, gücümüzü, kanımızdadır kaynak…

Bilgi ile sporu, yürütürüz atbaşı,
Çalışkanlık, çeviklik atalardan mirastır.
Türk olmanın amacı kazanmaktır savaşı…
Bize ülkü yaraşır, bize hamle yaraşır.

19 Mayıs bizim en kutsal bayramımız.
Tarihlerde var mıdır, böyle bir günün eşi ?
Bu pınardan içiyor, alıyoruz kuvvet, hız,
Bu ocaktan yakıyor bütün gençlik ateşi…

İ. Hakkı TALAS

ŞU SONSUZ KOŞU

Samsun’a ayak basmış Kahraman bugün,
Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda
Davul zurna sesinde şahlanır düğün,
Gönlüm coşup öter bir bahar dalında.

Ata’nın rüyasına gelincikler sun,
Emek bahçelerinin güzel gülünü…
Biz sonsuz bir sabahtayız… O uyusun,
Sevincimiz coşturur O’nun gönlünü.

Nasıl çıkmış bir sabah Samsun’dan yola,
Dağlardan dağlara o zafer türküsü,
Şahlanıp bayrak çekmiş her eski kola,
Taze bir bahar açmış yurdun gözünü.

Al bayrağın Ankara Kalesi’nde hür,
Dalgalanmakta altın bir çağa doğru,
Yeni kahramanlar kol kol, boy boy yürür,
Şu karlı dağlardaki bayrağa doğru.

On dokuz Mayıs’ın hür başına çelenk,
Kiraz mevsimi, gençlik ay’ı, gül ay’ı,
Bir bahar bahçesinde gönüller renk renk,
Şu sonsuz koşuya bak, sarmış yaylayı.

Ceyhun Atuf KANSU

BU GELEN BANDIRMA VAPURU

Tekmil Anadolu ayakta,
Bu gelen Bandırma vapuru.
Mustafa Kemâl’in bakışı
Göklerden duru.
Boz kalpağın hele bir çıkarsın Mustafa Kemâl
Altın saçları pırıl pırıl uçuşur rüzgarda.
Mustafa Kemâl’in elbisesi
Rütbesiz, nişansız…
Ve avuçlarında
Kaderi yazılmış Türkiye’nin.
Karadeniz sereserpe uzanmış önünde
Bandırma vapuru yavaş yavaş yol alır,
Gazi Anadolu divan kurmuş bekleşir
Mustafa Kemâl geliyor.
Vapur yaklaşır, yaklaşır;
Secde eder dağlar taşlar.
Selam verir Gazi Anadolu’m;
Bandırma vapurunun içinde.
Güneşten süt emmiş
Bir sarışın kahraman var.
Mustafa Kemâl, ölümsüz kahraman,
Sen Samsun’a ayak bastığın an,
Al bir bayrak gibi açılıp rüzgarınla,
Dalgalandı vatan.

Özker YAŞIN

RENKLERDE 19 MAYIS

Ak 19 Mayıs ak
Mustafa Kemal Samsun’a çıkacak.
Al 19 Mayıs al
Sivas’ta Mustafa Kemal…
Yeşil 19 Mayıs yeşil
Çimenlerde çocuklar oynaşır.

Mavi 19 Mayıs mavi
Ordular hedefimiz uygarlık, ileri.
Mor 19 Mayıs mor
Sonrasını anlatmak zor.

Sarı 19 Mayıs sarı
10 Kasım’da bayraklar yarı.
Ak 19 Mayıs ak
Atatürk vatan, Atatürk bayrak.

Pembe 19 Mayıs pembe,
Atatürk aklım sende.

19 MAYIS’TA DÜŞÜNCELER

Sen, geceyi gündüze katan
Kaputa sarınıp karda yatan
Sen, müstesna ölümsüz kahraman
Çanakkale’nin çelik kalesi
Sen, düşmandan kaçılmaz, diyen
Bir avuç, cephanesiz, keşif koluyla
Dağ gibi zırhların karşısında duran
Duru durup, Dumlupınar’da
Turnayı gözünden vuran
Çarıksız, tüfeksiz, ekmeksiz
Kağnıyla, Ayşeyle, Fatmayla
Ordulara Akdeniz’i gösteren
Senin yolundayız bugün de…
Yorulmaz Usanmayız
Yenilmeyiz, dönmeyiz
Senden aldık ışığımızı,
Gökte bile kalmasa bir kıvılcım
Yine sönmeyiz.
Gözlerin güneş bize,
Sözlerin ateş bize,
Bir kavuşturdun sevdiğimize,
Hürriyet, vatana.
Bugün 19 MAYIS
Senin yolundayız.
Dönmeyiz bir adım sağa, sola,
Dönmeyiz bir adım geri.
Hep aynı heyecanla görüyoruz seni
At üstünde,
Parmağın ufukta
Ordular, Hedefiniz Akdeniz’dir, İleri!
Hep böyle görüyoruz seni,
Hep aynı heyecanı taşıyoruz,
Hep aynı heyecanla
9 Eylül’de İzmir’e girer gibi
Yaşıyoruz.
Hep dev gibiyiz
Hep aslan gibi,
Şimdi hep senin gibiyiz.
Kimse yan bakamıyor artık bize,
Hattı müdafaa yok,
Sathı müdafaa var.
Edirne’den Kars’a,
İzmir’den Rize’ye kadar
Akdeniz’den Karadeniz’e,
Yalın kılıç,
Kükremiş,
Bekliyoruz.
Bugün elle tutuyor, gözle görüyoruz
Yurtta sulh, cihanda sulh” dediğini.
Dumlupınar’da yatıyor şehitler,
Her gün gidip geliyoruz
Senden onlara mekik dokuyoruz.
Silah çatıyor, süngü takıyoruz…
19 Mayıs’ta Samsun’a çıktığın gibi heyecanla
Her yıl okuldan çıkıyoruz.
Biz de sen olduk şimdi
Her köyde, her okulda, her fabrikada
Cumhuriyeti emanet ettiğin
GENÇLİK VAR!…

O GELİYOR

Yıl 1919
Mayıs’ın on dokuzu.
Kızaran ufuklardan kaldırıyor başını
Yeryüzüne can veren,
Cana heyecan veren
Al yüzlü Oğan güneş.
Takanın burnu nasıl Karadeniz’i yırtar ?
Siz de bir an öyle yırtınız uykunuzu.
Uyanın Samsunlular!
Kurutacak gözlerde umutsuzluk yaşını
Al yüzlü Oğan güneş.
Bugün Çaltıburnu’ndan gülerek doğan güneş.

Yıl 1919

Mayıs’ın on dokuzu.
Uyanın Samsunlular.
Uyumak ölüme eş.
Diriltir ruhunuzu,
Ufukta bir gemi var.
Fakat bu gemi niçin böyle yavaş geliyor ?
Fakat yolu mu az, yoksa yükü mü ağır ?
Bu gemi umut yüklü, insan yüklü, hız yüklü !
İçinde bu vatanın derdiyle yanan bağır.
Kurulacak yarını düşünen baş geliyor.
Bir baş ki, gökler bir küme yıldız yüklü.
Bu gemi onun için böyle yavaş geliyor.

Yıl 1919
Mayıs’ın on dokuzu.
Ufukta duran gitgide yaklaşıyor.
Sanki harlı bir ateş
Yakıyor ruhumuzu.
Beklemek üzüntüsü her gönülde taşıyor.
Üzülmemek elde mi ?
Hız yüklü, iman yüklü, umut yüklü bu gemi.

O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak,
O hız, doldukça bütün damarlara kan gibi,
Gizli inleyen her yürek canlanacak.
Ateşler püskürecek uyuyan volkan gibi.
Gittikçe büyükleşen
Gölgene dikilmekten karardı gözlerimiz.
Koş, atıl gemi, sana engel olmasın deniz.
Ak saçlı dalgaları birer birer kes de gel
Kuşlar gibi uç da gel, rüzgar gibi es de gel

Celal Sahir EROZAN

BİR KURTULUŞ DESTANI

Osmanlıydı bir zaman tarihler yazan,
Dört bir yana kök salmış, kükreyen aslan.

Asırlarca yaşadı, nesil geçti aradan,
Zayıfladı kuvvetçe, dediler “hasta adam”.

Asiler çıktı, Osmanlıya başkaldıranlar,
Fitneyle parçaladı hain düşmanlar.

Küçüldü topraklar savaşlarda bir yandan,
Atmak istediler Türk’ü Anadolu’dan.

Bir inançla gürledi, yüce Türk milleti,
Önder seçti kendine Mustafa Kemal’i.

Millet birlik oldu, koştu düşman üstüne,
Nice canlar verildi, Maraş, Urfa, Antep’te.

Cephelerde Mehmetçiğin Allah sedası,
Temizlendi düşmandan güney, doğu, batısı.

Ay ve yıldız dalgalandı akan kanlar üstüne,
Ve ölümsüz marşımız doğdu Mehmet Âkif’le.

Büyük harpler yaşadı bu vatan, bu topraklar,
Yine de bir nebze susmadı gök kubbede ezanlar.

Büyük Ata önder oldu, açtı Millet Meclisi,
Daha sonra kuruldu Milletin İradesi.

Binlerce şehidiyle aldı, Türk milleti vatanı,
Tarihe şerefiyle yazıldı, bu Kurtuluş Destanı.

Bu Kurtuluş Destanı’dır kuşak boyu sürecek,
İlelebet, yok etmeye kimsenin gücü yetmeyecek

Erdoğan GÜNEŞ

19 MAYIS TÜRKÜSÜ

On dokuz Mayıs,
En yüce bayram.
Bize armağan,
Bıraktı Ata’m.

Sağız vatanca,
Kafamız zinde,
Tek bir kitleyiz,
Ata izinde.

Ata’yı sevmek,
Kutsal ülkümüz,
O’na benzemek,
Coşkun türkümüz.

Ata her yerde,
Yol gösteriyor,
Koşun güzele,
Bilime diyor.

Samsun’a O’nun,
Çıktığı bugün.
Vatanda düğün,
Çocuğum övün!

Halim YAĞCIOĞLU

19 Mayıs Şiirleri 2012

Cuma, Haziran 22nd, 2012

2012 19 Mayıs Şiirleri

19 Mayıs Şiirleri

19 MAYIS

Bugün 19 Mayıs
Gençlerin bayramı,
Kurdular bandoları,
Yürüdüler cadde,sokak.

Kimi balkonda,kimi dışarda,
Seyrediyor onları,
Herkez bağırğyor
19 Mayıs diye.

Bir baktım çevreme,
Herkez neşe içinde
Yaşasın Gençlik Bayramı,
Yaşasın 19 Mayıs.

19 Mayıs

Samsun’da o gün doğdu
Türk’ün eşsiz güneşi,
Arasalar bulunmaz
Dünyada onun eşi.

Bütün yurt inliyordu,
Vatan gidiyor diye.
O sanki Türk yurduna
Gökten geldi hediye.

Samsun, Sivas demedi
Bütün yurdu dolaştı,
Türk’ün bu öz evlâdı
Vatanla kucaklaştı.

Bin dokuz yüz on dokuz
Türk’ün temel taşıdır.
Ardından gelen savaş
İstiklâl Savaşı’dır.

Temiz Türk gençliğine
Armağan olsun diye
Bu büyük ve şanlı gün
Bırakıldı hediye.

Ramazan Gökalp ARKIN


19 MAYIS

Bugün türk e bir şeref,tarihlere bir ündür
Tutsaklıktan Türklüğünkurtulduğu ilk gündür
Bugün ezdiköz yurda ecel olan başları
bugün çıktı ağzından Ata`mın son kararı

Neydi ah…o karanlık,o günlerdeki acı
Sarmıştı dört yanını yurdun yüz bin umacı
Padişah saltanatı kurtarmak davasında
Memleket tek başına kalmış kendi yasına

Gökler türk ün derdinden yas tutmuş kara bağlar
Ateşten bir çemberin içinde türklük ağlar
Gül kurumuş saksıda bülbül atmış sazını
mevsimler değiştirmiş baharını yazını…

19 mayıs günü

Yaşıyor kalbimizde,
Atatürk güneş gibi,
Her zaman içimizde

Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan Türk gençleri

Ülkü verir, hız verir
Bize 19 Mayıs
Yurdumuzu kurtaran,
Atayı unutmayız

Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan TÜRK GENÇLERİ


19 MAYIS 1919

19 Mayıs,
Türk’ün temel taşıdır,
Onun ardından gelen
Kurtuluş Savaşı’dır.

İşte Türk gençliğine,
Sağlam temeldir, diye,
Türk’ün bu şanlı günü
Bırakıldı hediye.

Dünya 19 Mayıs
Bir kurtuluş düğünü.
Bugün 19 Mayıs
Gençlik ve Spor günü.

19 mayıs

Bin dokuz yüz on dokuz,
On dokuz mayısında,
ATATÜRK`ÜM Samsun`da,
Millete seslenmişti.

Tarihte bir lekesi,
Bulunmayan milletin.
Bundan önce seması,
Kararıp islenmişti.

İşte bu kara günde,
Bu sisi silmek için,
Atatürk`üm Samsun`dan,
Millete seslenmişti.

19 mayıs

Yine karanlık bulutlar,
Çökmüştü,Türkiyemin üstüne,
Atam çıktı,Samsun’a,
Dedi,bu millet tutsak edilemez.

Atası ile milleti kaynaştı,
Verdi el ele,
Kurtuluş meşalesini,
Yaktı Samsun’da,

19 Mayıs’ta kız kızan hepimiz,
İlerliyoruz Atanın,
Çizdiği aydınlık ufuklarda,
Mutlu Türkiye’miz.

Mehmet Remzi Güven

19 mayıs gençlik ve spor bayramı

19 Mayis genclik ve spor bayrami
Spor yapsin gencler demis Ataturk
Istemem evde bos durupta yatani
Spor yapsin gencler demis Ataturk

Sporcu dedigin centilmen olmali
Zeki cevik ve atilgan olmali
Guzel ahlakli ve mutevazi olmali
Spor yapsin gencler demis Ataturk

Sigara ickiyi icmeyin demis
Sporu genclere tavsiye etmis
Bu bayrami genclere hediye etmis
Spor yapsin gencler demis Ataturk

Saglam vucutta saglam kafa istemis
Cumhurriyeti genclere emanet etmis
Sporun faydasini yillar once soylemis
Spor yapsin gencler demis Ataturk

Spor kardesliktir yaris bahane
Hem kulturdur hem orf hemde anane
Spor yapmayan ya delidir yada divane
Spor yapsin gencler demis Ataturk

alıntı

Önemli olan sağlık

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Mangal yaparken aniden Sinem’in ayağı takıldı ve düştü. Hemen Ambulans’a haber vermek istedilerse de Sinem buna karşı çıktı – kendisini iyi hissettiğini ve düşmesine sepeb olarak da ayakkabılarının yeni olduğunu gösterdi.

Biraz titrek ve solgun göründüğünden, arkadaşları üstünü başını temizlemeye yardımcı oldular ve önüne dolu bir tabak koydular, çünkü elindeki tabağı düşürmüştü. Sinem akşama kadar diğerleriyle birlikte eğlenmeye devam etti.

Eşi akşam olduğunda hepimizi arayıp Sinem’in hastaneye kaldırıldığını haber verdi.

Akşam saat 23:00’te Sinem vefat etmiş. Meğer Mangal yaparken Beyin Kanaması geçirmiş.

– Eğer herhangi biri bunun bir Beyin kanaması olduğunu anlasaydı Sinem bugün hayatta olurdu.

Bir Nöroloji Uzmanı şöyle der: Önemli olan Beyin kanaması teşhisini koymak ve 3 saat içerisinde bunu tedavi ettirmek, ki bu hiç de kolay değil.

Beyin kanaması olduğunu anlamak için aşağıdaki dört adımı uygulamak gerekir:

Beyin kanaması semptonlarını anlamak çok zor olabilir. Fakat bu konuda bilgisiz olup beyin kanaması geçiren kişiye müdahale edilmezse, beyini çok ciddi zararlar görebilir.

Doktorlar, artık herkesin aşağıdaki 4 adımı uygulamakla, bunu kolayca anlayabileceğini söylemektedir.

· Kişinin gülümsemesini istemek (eğer yapamazsa = Felç demektir)

· Kişinin çok basit bir cümle söylemesini istemek (“Bugün çok güzel bir gün”) gibi.

· Kişiden her iki kolunu birden kaldırmasını istemek.

· Kişiden dilini dışarı çıkartmasını istemek. Eğer yamulmuşsa bu da felç geçirdiğine işarettir.

Eğer kişi bu dört adımdan birini yerine getiremiyorsa – “lütfen” derhal acil Servise haber veriniz ve Doktora telefonda durumu izah ediniz.

Ünlü bir Kardiyolog – “Eğer bu açıklama 10 kişiye ulaşırsa, emin olun ki en az birkişinin hayatı kurtulur” demiş.

Tarihte Bugün 14 Ocak

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Tarihte Bugün
14 Ocak
Tarihte Bugün 14 Ocak

14/01/1850 Bir süre İstanbul’da da yaşamış olan Fransız romancı Pierre Loti.

14/01/1861 Son Osmanlı Sultanı Mehmed Vahideddin.

14/01/1875 1952 Nobel Barış Ödülü sahibi Alman din bilgini, filozof, orgcu, ve misyoner doktor Albert Schweitzer.

14/01/1892 Tanınmış Nazi karşıtı dinbilgini ve vaiz, Bekennende Kirche’nin (İtiraf Kilisesi)kurucusu Friedrich Gustav Emil Martin Niemöller.

14/01/1896 Birinci Dünya Savaşı sonrası “kayıp kuşak”ın önde gelen yazarlarından, ülkesinin yaşam tarzına yönelik sert eleştirilerini yansıttığı Amerika üçlemesiyle tanınan Amerikalı yazar John Dos Passos.

14/01/1923 Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, İzmir’de öldü.

14/01/1923 Mustafa Kemal, Batı Anadolu’da geziye çıktı.

14/01/1923 Londra- New York arası ilk telefon görüşmesi yapıldı.

14/01/1923 Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanım.

14/01/1932 Amerika Birleşik Devletleri’nde işsizlerin sayısının 8,2 milyona ulaştığı açıklandı.

14/01/1938 Türkiye- Irak – İran – Afganistan arasında imzalanan Sadabad Paktı Türkiye Büyük millet Meclisi’nde onaylandı.

14/01/1938 Dışişleri Bakanlığı kuruluş kanunu kabul edildi.

14/01/1941 İstanbul Valiliği Üniversite Talebe Birliği tüzüğünü onayladı; Talebe Birliği faaliyete geçti.

14/01/1941 Gergin ve izleyiciyi kendine çeken icrasıyla ünlü Amerikalı kadın sinema oyuncusu Faye. Dunaway.

14/01/1941 Türkiye’de ilk sinemayı açan ve filmcilik konusunda ilk girişimde bulunan, Kemal Film’in sahibi Kemal Seden.

14/01/1943 Sir Winston Churchill, Franklin Roosevelt ve Charles De Gaulle Casablanca Konferansı’nda bir araya geldiler.

14/01/1944 Şair Mehmet Emin Yurdakul.

14/01/1945 Ekmek istihkakı kişi başına 450 grama çıkarıldı.

14/01/1953 Josip Broz Tito Yugoslavya devlet başkanı oldu.

14/01/1957 “Casablanca” filmindeki performansıyla film dünyasının unutulmazları arasında yer alan Amerikalı sinema oyuncusu Humphrey Bogart.

14/01/1963 Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle İngiltere’nin Ortak Pazar’a girmesini reddetti.

14/01/1964 Meclis, Ortak Pazar anlaşmasını onayladı.

14/01/1966 Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Lyndon Johnson’ın eski Başbakan İsmet İnönü’ye gönderdiği mektup Meclis’te görüşüldü. Mektupların kamuoyuna açıklanması istendi.

14/01/1970 Mahkum aileleri “genel af” için yürüyüş yaptılar.

14/01/1970 Milli Mücadele kahramanlarından, Genelkurmay ikinci başkanlarından Orgeneral Asım Gündüz öldü.

14/01/1974 Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Başkanı Seyfi Demirsoy.

14/01/1974 Antalya Gazeteciler Cemiyeti kuruldu.

14/01/1975 Tüm Üniversite, Akademi ve Yüksek Okullar Asistanları Birliği (TÜMAS) kuruldu.

14/01/1977 Güncesiyle tanınan Frnasız kökenli Amerikalı yazar Anais Nin.

14/01/1983 Cumhurbaşkanı Kenan Evren’e fahri profesörlük ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin fahri hukuk doktorluğu unvanları verildi.

14/01/1986 Yazar Enver Naci Gökşen.

14/01/1987 Yapımcı ve film yönetmeni Turgut Demirağ.

14/01/1987 Uluslararası Ticaret Odası Vehbi Koç’u “Dünyada Yılın İşadamı” seçti.

14/01/1990 Eski Milli kaleci, iş adamı Sabri Dino, Boğaziçi Köprüsü’nden atlayarak intihar etti.

14/01/1993 Nubar Terziyan, Ankara Uluslararası Film Festivali’nde “Emek Ödülü”ne değer bulundu.

14/01/1994 4 şehirlerarası yolcu otobüsüne yerleştirilen bombaların patlaması sonucu 3 kişi öldü,17 kişi yaralandı. Eylemleri PKK’nın (Kürdistan İşçi Partisi) askeri kanadı ARGK (Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu) üstlendi.

14/01/1994 Sinemamızın karakter oyuncusu Nubar Terziyan.

14/01/1995 İlk kez düzenlenen Uluslararası Nazım Hikmet Şiir Ödülü, İstanbul’da yapılan bir törenle Lübnan’lı şair Adonis’e verildi.

14/01/1996 Besteci Onno Tunç, Bursa’dan İstanbul’a gelirken kullandığı tek motorlu uçağın Armutlu, Bozburun’da düşmesi sonucu yanındaki Hasan Kanık’la birlikte öldü.

14/01/1998 Ses sanatçısı Safiye Ayla.

14/01/2005 Afganistan’daki Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti harekatına katılarak, Kabil Çok Uluslu Tugay Komutanlığı görevini 27 Ocak’ta 6 ay süreyle üstelenecek 28’inci Mekanize Piyade Tugayı için uğurlama töreni düzenlendi.

14/01/2005 Avrupa Uzay Ajansına (ESA) ait Huygens sondası, Satürn’ün gizemli uydusu Titan’a inişe geçti.

İslamiyette Doğum Günü

Perşembe, Haziran 21st, 2012

İslamiyette doğum günü önerileri
İslamiyette doğum günü kutlamaları

Doğum gününe önem vermeyi Hıristiyanlar, Müslümanlardan öğrenip, almışlardır. Yaş günü kutlamak ibadet değil âdettir. Bu âdet Hıristiyanlardan gelmiş olsa bile, ibadet olmadığı için Müslümanların, doğum günü tertip etmesinde mahzur yoktur. Fakat gayrı müslimlerin ibadet olarak yaptıkları şeyleri, mesela bayramlarını kutlamak caiz olmaz. Örneğin; faydası olmayan âdetleri almak, Batıyı körü körüne taklit etmek, onlara özenmek uygun sayılmaz.

İslamiyet’te doğum gününü kutlamak vardır, Allahü teâlâya şükretmek olur. Mevlid kandili, Peygamber efendimizin doğum günüdür. Peygamber efendimiz, Pazartesi günü oruç tutardı. Sebebini sorduklarında, (Bugün dünyaya geldim. Şükür için oruç tutuyorum) buyurdu.

Nevruz’un Tarihcesi

Perşembe, Haziran 21st, 2012

nevruzun tarihi kaynakları
Nevruz’un Tarihi Kaynakları nedir
nevruz bayramı tarihi

Nevruz’un Tarihcesi

En eski Türk bayramı olan Nevruz`u, Türkler aracılığıyla Avrasya’ya yayılmıştır. Eski Doğu geleneklerinin devamı olarak yaşamıştır. Çin kaynaklarına dayanarak Hunların milattan yüzlerce yıl önceleri 21 Mart’ta hazır yemeklerle kıra çıktıklarını, bahar şenlikleri yaptıklarını, bugün Nevruz kutlamalarındaki geleneklerin o zamanda da yer aldığını biliyoruz. Aynı gelenekler, Hunlardan sonra Uygurlarda da görülmüş ve bugüne kadar uzanmıştır. Çağdaş Uygur resminde Uygurların Nevruz kutlamalarını temsil eden tablolar yapılmıştır. ‘u İran geleneğine bağlayan Firdevsi’nin Şehnamesi ve diğer kaynaklar yanıltıcıdır. Çünkü Nevruz hakkındaki bilgiler orada XI. yüzyıldan itibaren görülür. Milâttan önceki yıllardaNevruz hakkında İran metinlerinde herhangi bir iz ve kayıt yoktur. Ancak Hunlarda bu kayıtlar mevcuttur.
Nizamü’l-Mülk de XI. yüzyıl yazarı olarak Siyasetnâme adlı eserinde bu bayramdan söz eder. Bu bayramın aynı zamanda yılbaşı olduğunu belirterek Nevruz geleneklerini anlatır. Aynı zamanın yazarlarından Kaşgarlı Mahmut da Divân-ı Lügati’t-Türk’te Türklerde yıl başlangıcının Nevruz olduğunu ifade eder. Ayrıca, 12 Hayvanlı Türk Takvimi‘nin başlangıcının da 21 Mart olduğu bilinmektedir. Selçuklularda Nevruz bayramı eğlencelerinin kutlandığı, şenlikler yapıldığı, özel yemekler pişirildiği, özel hediyeler alınıp verildiği de bilinmektedir. Selçuklularda yılbaşı, güneşin koç burcuna girdiği gün olan Nevruz günü olarak kabul edilmiştir. Osmanlı devrinde de Nevruz, çok canlı biçimde kutlanmaktaydı. Osmanlı ailesini çıkarmış olan Kayı Boyu’na mensup Karakeçililerin, Karakeçili aşireti mensuplarının 21 Mart tarihinde Ertuğrul Gazi’nin türbesi etrafında toplanarak burada bayram yaptıklarını biliyoruz. Bu bayramın bir diğer adı da “Yörük Bayramı”dır. Osmanlı Devrinde 21 mart günü özellikle padişahın yani sultanın nevruz tebriklerini kabul ettiği, halkın Nevruz’unu kutladığı, Nevruzşenliklerinde bulunduğu gün olmak hasebiyle, 21 Mart tarihinin Nevruz-ı Sultanî, yani sultana mahsus, sultan tarafından veya sultanın katılmasıyla kutlanan Nevruz günü olmak bakımından böyle bir isim aldığı söylenilebilir.
Osmanlı devrinde kutlanan Nevruz kutlamaları Cumhuriyetin ilk yıllarında da resmî olarak devam etmiştir. Bu konuda Prof. Dr. Reşat Genç şu bilgileri veriyor: “Geri planlarda bırakılmış ve unutulmaya yüz tutmuş olan Türk insanına kendi kültür kimliğini, kişiliğini, benliğini, hüviyetini kazandırmak hareketi Atatürk’ün başlattığı bir hareketti. Bu ne ile mümkün olurdu? İşte bu, öze dönmekle, kendi kültürel değerlerimize, örfümüze, âdetimize, geleneğimize dönmekle mümkün olurdu. Bu yüzden Atatürk diyor ki “Bilelim ki, kendi benliğine sahip olamayan milletler başka milletlerin şikârıdır”, yani yaşayamaz. O yüzden, yine, Atatürk der ki, “Gençlerimize, çocuklarımıza görecekleri eğitimin hududu ne olursa olsun en evvel ve herşeyden evvel kendi geleneklerine, millî ananelerine ve Türkiye’nin bağımsızlığına düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.” Millî hareketin özü bu. Diğer taraftan kendi kimliği, kişiliği, millî benliği kazandırılmış olan millete çağdaş olma yolunu açıklamak da Atatürk hareketinin temellerindendir.
İşte bu öze dönme, kendi tarihine, kültürüne dönme hadisesi millîciliğin özü idi. Bu yüksek idrakinin icabı olarak , O’nun milli kültür unsurlarının her biri üzerinde, en küçük ayrıntısına kadar çok büyük bir dikkatle durduğunu biliyoruz. Nitekim, Nevruz ile ilgili hassasiyeti bunun bir göstergesi olmuştur. Bilindiği gibi Atatürk 22 Mart 1922 tarihinde Ankara’nın Keçiören semtinde Nevruzşenlikleri düzenletmiş ve kendisi de bu şenliklerde hazır bulunmuştur.
Netice itibariyle görülmektedir ki, kaynağı neresi olursa olsun M.Ö. 3. Yüzyıldan, Mete Han zamanından beri Türklerde var olan bir bayram, bir bahar bayramı geleneğidir. Özellikle 1200 yıldır öbür Türk gruplarının hemen hiç birisi ile ilgisi kalmamış olan Saha yani Yakut Türklerinde Nevruz geleneklerinin izlerinin kuvvetli bir şekilde bugün de var oluşu dikkate değer. Doğrusu, eğer Nevruz batı kaynaklı bir gelenek idiyse, bu, Nevruz bayramının Sahalara kadar nasıl gittiğini ve 1200 yıldır, diğer Türk boylarıyla ilgisi olmayan bu Sahalara nasıl etki ettiğini de tarihî olarak, kaynaklara müracaat ederek açıklamak gerekir. Değilse şimdi kaynak Hunlar olarak veya daha eski bir tarihte Türkler olarak ağır basar görülmektedir. Ama neticesi itibariyle bugün Afganistan’da da yaşatılmaktadır, İran’da da yaşatılmaktadır, Irak’ta, Suriye’de en azından belli kesimlerde ve bütün diğer Türk dünyasında; Çin Seddi’nden Adriyatik’e kadar, Hindistan’dan, Afganistan’dan, Yakutistan’a, Çuvaşistan’a, Tataristan’a, Moldova’ya, Macaristan’a ve Balkanlara kadar geniş bir coğrafyada bugün canlı bir şekilde yaşamakta ve yaşatılmaktadır.

Nevruz duası:

Ya mügallib’el gulubi vel ehsar
Ya müdebbire’el hevli vel-ehval
Hevvil halena ila ehsen’in hal.
Nevruz

Manası:

Ey kalpleri ve gözleri cevirip döndüren,
Ey gece ve gündüzü çeviren!
Ey güc ve halleri degistirip, döndüren,
Halimizi en güzel hale döndür…

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Cahit Sıtkı Tarancı Şiiri

Cahit Sıtkı Tarancı’nın Şiirleri

YÜREK

Şiire Yorum Yapın
Yumruk biçiminde bir şey
Kan kırmızı et parçası
Gümbür gümbür atar durur
Göğsümün sol tarafında

Hayat, aşk, iyilik, cesaret
Ne varsa bu yürektedir
Bu yürek durmayagörsün
Kodunsa bul dünyaları

Yüreğim benim bir tanem
Velinimetim, efendim
Durma, çarp, vur, ses ver aman
Aşık kulağım sendedir.

ABBAS
Şiire Yorum Yapın
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.


AKŞAM VAKTİ

Şiire Yorum Yapın
Neden öyle sessiz duruyorsun öyle?
Şarkın mı tükendi dersin, biten günle,
Yoksa gün mü bitti şarkınla beraber?

Çığlıklar, içinde can verdiği bu an,
N’olur, gözlerine geceler dolmadan,
Bana altın gibi bakışlarını ver…

ŞAŞIRDIM KALDIM
Şiire Yorum Yapın
Şaşırdım kaldım nasıl atsam adım;
Gün kasvet gece kasvet.
Bulutlar, sisler içinde bunaldım;
Gök mavisine hasret.

Olmuyor seni düşünmemek Tanrım,
Ummamak senden medet.
Suyun dibine vardı ayaklarım;
Suyun dibinde zulmet.

Kalmadı ümidin soluk ve cılız
Işığında bereket.
Ve ölüm, kapımda kişner, sabırsız
Bir at oldu nihayet.

TREN
Şiire Yorum Yapın
Nereye bu gece vakti?
Güzel tren, garip tren?
Düdüğün pek acı geldi,
Hatıra neler getiren.
Çokmudur mendil sallamam;
Her yolcu az çok aşinam,
Haydi, yolun açık olsun;
Geçtiğin köprüler sağlam,
Tüneller aydınlık olsun.

ANNE NE YAPTIN?
Şiire Yorum Yapın
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı
Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim.

Bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün?
Kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı?
Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün.
Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı?

Sütünden tatlı mıdır anne sanki bu hayat?
Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi?
El aç yalvar gündüze geceye boyun uzat
Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi?

Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim
Anne istemiyordum ne tacı ne sarayı
Anne karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?

AŞK ADAMI

Şiire Yorum Yapın
Dolaştığım denizlerce düşünüyorum,
Bineceğim son gemi değil midir
Hayır sahibi omuzlarda giden tabut.
Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer,
Derdim ki: ‘Elbet bir ağlayanım olur benim de;
Ramazan geceleri Yasin okuyanım,
Baharda kabrime menekşe getirenim de.’

Fakat bütün bunlar da olur,
Yine tasa etmem,
Yine kırılmam kimseye.
Ben aşk adamıyım,
Sevmeye geldim insanları,
Gönlümle, elimle, kafamla sevmeye;
Hesapsız, karşılıksız,
Ayrılık gayrilik gözetmeden.
Gün gelip gidersem şayet,
Öyle severekten gideceğim ki,
Karanlık kıyılardan bile olsa,
Candan selamlarım,
Civarımdan geçecek gemileri;
Güneşli gemileri;
Şarkılı gemileri;
İçlerinde kendim varmışım gibi!

AŞK İLE
Şiire Yorum Yapın
Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut
Unut diyor o güzel günleri unut
Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman
Kuşlar av peşinde balıklar pusuda
Çok gerilerde kalmış çıktığım liman
Yok görünürde sığınacak bir ada

Baktım ki musibet gün gelip çatmış
Yolcusunda tayfasında şafak atmış
Ne yelken kâr eder ne kürek ne istim
Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi
Aşk ile koskoca dağları düz ettim
Avladım sonunda o civân kekliği

BAHAR SARHOŞLUĞU
Şiire Yorum Yapın
İlk sevgilimin gülüşüne benzer
Bir Nisan havası değil mi esen?
Zincirlere, kelepçelere inat,
Kanatlarımı açmak zamanıdır;
Allahaısmarladık kaldırımlar.

Giyenler düşünsün dar elbiseyi;
Ölçülü sözü, hesaplı adımı
Ben kurtuldum kafeste kuş olmaktan;
Saltanat sürer gibi uçuyorum,
Erk ağacı gelin olduğu gün.

Hayranım bu şehrin bacalarına.
İrili ufaklı, hep bir ağızdan,
Nasıl derinden gökyüzüne doğru
Bir türkü söylüyorar öyle sessiz!
Dmanı daim olsun güzel baca!

Yuvası saçakta kalan kırlangıç,
Yuvası dallara emanet serçe.
Derken camiler üstünde güvercin,
Minareler katında geçiyorum,
Gökyüzü mahallesi istanbul’un.

Süt beyaz bir martıyım açıklarda.
Gemilere ben yol gösteriyorum,
Buğday ve ilaç yüklü gemilere.
Bir kanat vuruşta bulutlardayım;
Bir süzülüşte vatanım dalgalar!

BATAN GEMİ

Şiire Yorum Yapın
İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim!
Sağa sola sallanıp,bakın,çırpınıyorum;
Fakat bilmem ki sarhoş onlar mıdır,ben miyim;
İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim!

Deliklerim açıldı tazyikinden suların;
Kudurmuş denizinde hakkın çırpınıyorum!
Güverteyi yıkıyor çığlığı yolcuların.
Kudurmuş denizinde hakkın çırpınıyorum!

Gittikçe kabarıyor,amanın,bu dalgalar;
Ufuk sise gömülü,ne gelen var ne giden.
Kaptan imdat düdüğü durmadan çalar!
Kaptan imdat düdüğü beyhude çalar!

Ne zaman kara yüzü göreceğim,ne zaman!
Bir ümit dağılıyor çıkan her nefesimden.
Batacağım galiba bir limana varmadan!
Ne zaman kara yüzü göreceğim,ne zaman.

BAHAR YELİ

Şiire Yorum Yapın
Nihayet damlarda leylekler göründü
Upuzun gagalarını takırdatan
Vefasız sandığımız turnalar döndü
Geçen yıl gittikleri meçhul diyardan

Çiçek açmış ağaçlara bak ne güzel
Gel bizim olsun serçelerin neşesi
Gel seninle kırlara açılalım gel
Neler vadetmiyor akar suyun sesi

Şu yeşilliğin ta sonuna gideriz
Ne olduğumuzu unutuncaya dek
İstersen havadan sudan bahsederiz
Yalnız adımlarımızla sevişerek

Uzamaya başladı günler sahiden
Güneşin batmak istemediği belli
Eteğini havalandırarak esen
Kış boyunca düşündüğüm bahar yeli

AŞK!

Şiire Yorum Yapın
Açınca baharın dişi gülleri
Bir başka rüzgar eser bahçelerde
Dinle çılgınca öten bülbülleri
Sorma niçin düştüğünü bu derde

De ki: -Aşktır şadeden gönülleri
Perişan, berbat eden gönülleri
Aşk söyletir en yanık türküleri
Ay buluta girdiği gecelerde

Doğum günü mesajları

Çarşamba, Haziran 20th, 2012

Doğum günü mesajları

Tugbam sitesinde en güzel Doğum günü mesajları sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Doğum günü mesajları
♥Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı,sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin, iyiki doğdun birtanem.

♥ Bir yıl daha bitti, ama sakın üzülme zaman çabuk geçiyor diye… Unutma ki herkes aynı şeyi yaşıyor. Bu yılın sonunda geriye baktığında umarım “harika bir yıldı” dersin.. Dileğim bugün dilediğin tüm dileklerinin gerçek olması. Geleceğini oluşturacak her yeni gün, bir önceki günden daha güzel, isteklerine uygun ve seni mutlu edecek şekilde olsun! Belki yanında değilim ama bil ki kalbimin en derin yerinde bugünü seninle kutluyorum. Nice yaşlara…

♥ Bugün belki de çok kişiden doğumgünü mesajı alacaksın, ancak şu an okuduğun içlerinde en farklısı çünkü tümüyle sevgiden ve dostluktan oluşmuş bir mesaj. Sesim güzel olmadığından sana bir doğumgünü şarkısı söyleyemiyorum. Bu yüzdendir ki böyle kısa bir mesaj çekiyorum. Hep olduğun gibi sevgi dolu ve neşeli kal. Nice mutlu yaşlara…

♥ Dikkat! Bu mesaj sevgi, neşe ve iyi dilekler içermektedir. Bir dakika için yaşamın ve seni düşünen birinin olduğunun sevincini hisset ve mutlu ol! Şimdi bu mutluluğuna sımsıkı sarıl ve ümidini koskoca bir yıl boyunca hiç yitirme! Aşkta, parada, sağlıkta her zaman kazanmanı dilerim. Sensiz bir hayatta kime gerçekten “dostum” diyebilirdim bilmiyorum. İyi ki dogdun. Nice mulu yaslara…

♥ Arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsin ama senin için her zaman varolduklarını ve seni düşündüklerini bilirsin. Bugün beni göremesen de bil ki yanındayım… Senin gibi dosta sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Hayatın tüm kötülüklerinin senden uzak olmasını dilerim. İyi ki varsın ve iyi ki dostumsun! Hep birlikte nice senelere… Doğumgünün kutlu olsun!

♥ Bir yıl daha bitti, ama sakın üzülme zaman çabuk geçiyor diye… Unutma ki herkes aynı şeyi yaşıyor. Bu yılın sonunda geriye baktığında umarım “harika bir yıldı” dersin.. Tüm dileklerinin gerçekleşmesi dileğimle.. Nice yıllara…

♥ Biraz şans, biraz sevgi ve sabır, birer parça zaman, başarı ve memnuniyeti de eklersek malzemelere, hepsini karıştırıp senin için uzun ve dileklerinin gerçekleştiği bir “hayat pastası” yapabiliriz sanırım… Nice yaşlara!

♥ Dilerim yeni yaşında mutlulukların en güzelini yaşar, başarı merdivenlerini rahatlıkla tırmanırsın ve dilerim yüzün hep güler, neşeni hiç yitirmezsin. Sevgi dolu kalman ve mutlu olman dileğiyle… Doğumgünün kutlu olsun!

♥ Sakın üzülme hayatın hızına, en güzel yıllar çabuk geçenlerdir… Geleceğini oluşturacak her yeni günün bir önceki günden daha güzel, isteklerine uygun ve seni mutlu edecek şekilde olmasını dilerim. Yüzünde her zaman bir gülümseme olsun çünkü sana çok yakışıyor. Daha nice mutlu yıllara…

♥ Bugün belki de çok kişiden doğumgünü mesajı alacaksın, ancak şu an okuduğun içlerinde en farklısı. Çünkü bu mesajın her harfi tamamen sevgiden oluşuyor. Hayatının her döneminde mutlu ve sağlıklı olmanı diliyorum. Tüm hayallerin gerçekleşsin, hayat güneşi her daim seni aydınlatsın! İyi ki doğdun ve iyi ki varsın…

♥ Dikkat! Bu mesaj sevgi, neşe ve iyi dilek içermektedir. Bir dakika için yaşamın ve seni düşünen birinin olduğunun sevincini hisset ve mutlu ol! Bu mutluluğun her zaman sürsün. İyi ki doğdun. Nice mutlu yaşlara…

♥ Arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsin ama senin için her daim varolduklarını ve seni düşündüklerini bilirsin. Bugün beni göremezsen de bil ki yanındayım! Doğumgünün kutlu olsun… İyi ki varsın varsın.. Birlikte daha nice yaşlara…

♥ Kısa bir mesaj olmalı bu. Sana binlerce öpücük ve sevgi yolluyorum buradan.. Bil ki unutulmadın.. Doğumgünün kutlu olsun!

♥ Bugün bir yaşını daha doldurmanın mutluluğunu yaşarken geleceğin sana kalbindeki tüm dilekleri vermesini diliyorum. Doğumgünün kutlu olsun.

♥ Yaşa . Sev . Gül! Bunlar eksik olmasın yaşamında. Yaşın kaç olursa olsun her şeyin en güzeli seninle olsun. Nice mutlu, neşeli ve yaşam dolu yaşlara…

♥ Dünyada eşsiz bir güzellik varsa o da kalbindedir. Hayatının bundan sonrası kalbinin güzelliği gibi geçsin. İyi ki varsın ve iyi ki doğdun!

♥ Dilerim yeni yaşında mutlulukların en güzelini yaşar, başarı merdivenlerini tırmanırsın ve dilerim yüzün hep güler, neşeni hiç yitirmezsin. Doğumgünün kutlu olsun!

♥ Geleceğini oluşturacak her yeni günün bir önceki günden daha güzel, isteklerine uygun ve seni mutlu edecek şekilde olmasını dilerim. Nice seneler…

♥ Doğduğun gün bulutları yırtarak, bir güneş gibi etrafına aydınlık saçarak girdin hayata. Hep sevgiyle yaşa! Nice yaşlara…

♥ Bugün doğumgünün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun sen? Oysa sen benim için sadece bugün değil her gün farklı ve özelsin. İyi ki varsın…

En Etkileyici Sevgi Sözleri

Salı, Haziran 19th, 2012

En Etkileyici Sevgi Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel En Etkileyici Sevgi Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa En Etkileyici Sevgi Sözleri
En Etkileyici Aşk Sözleri,

En Güzel Sevgi Sözleri,

Dünyada ki bütün çöller bir avuç kalırcasına birer tanecik insan olsalar ve bütün denizlerde ki sular bir yudum kalırcasına birer damla insan olsalar unutma ki tek seveceğim kişi sensin..

Seni dünyada seven on kişi varsa bunlardan biri benim seni dünyada seven beş kişi varsa bunlardan biri gene benim seni dünyada seven bir kişi varsa o mutlaka benim seni dünyada seven hiç kimse yoksa bilki ben ölmüşüm.

Yeni bir aşka başlıyorum sanmıştım galiba çok yanılmışım. Bu aşkın sonuda ayrılık olacak,ve yaşadıklarım geride kalacak. Geriye acı ve güzel hatıralar kalsa bile,onları hatırlamak ayrılık kadar acı olmayacak..

Bugün benim için yepyeni bir gün doğuyor; herşey capcanlı, herşey hayat dolu, herşey benimle duygularım hakkında konuşuyor, herşey beni duygularıma değer vermeye davet ediyor…

Eğer bir gün hayatımın son nefesini verirde bu dünyanın güzelliklerinden vazgeçecek olursam hep yanımda ol ki sana sessizliğin ölüm demek olduğunu göstereyim..

Duygular vardır anlatılmayan sevgiler vardır kelimelere sığmayan bakışlar vardır insanı ağlatan insanlar vardır ki asla unutulmayan,işte sende onlardansın!!!

Yaprak döken gençliğimin satır aralarında altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğumun baş harflerisin. Dün gece sen uyurken kızıla boyadım denizleri, uçurumdan attım sessizliği, haber saldım rüzgarlara, fısıldasınlar kulağına seni ne kadar çok özlediğimi…

Sana doğru bir kelebek uçurdum, dağları denizleri aştı seni buldu, yanağına ufacık bir öpücük kondurdu. Hissettin mi?

Uykudan uyanınca insanı uyandığına pişman eden, geri dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten delirten, hayatta bir defa görülebilen harika bir rüyasın!..

Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz.

Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!..

Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var..

Bugün her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim olmadı yine sana defalarca aşık olup seni düşündüm

Sevmiyorum şu saatin sesini,akmasın dursun zaman.herşeyin bir öncesi ve sonrası vardır derler ya; YALAN. senden önce vardım belki ama aşkım senden sonra olmayacağım inan.

Seni dünler için sevmedim.dünler yaşanıp bitti.seni bugünler içinde sevmedim bugünlerde bitecek.seni yarınlar için sevdim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek ..

Yalan Sözler

Salı, Haziran 19th, 2012

Yalan Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Yalan Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Yalan Sözler

Memeleketin Bütün Kızları bana hastaydı Zamanında.

Sensiz Olunca hayat ile Bağlantımı Koparıyorum Adeta.

Askerliğim Süresince Hiç Dayak yemedim.

Sensiz Zaman geçmiyor Zaman geçsede Sensiz hayat çekilmiyor.

Aşkım Sen OLmayınca hiçbirşeyden Zevk Alamıyorum Yaşamak Anlamsız Sen Olmayınca yanımda.

Sensiz Yaşayamam Sensiz öLürüm Ben Aşkım Gözlerinde Buluyorum Anlamsız Hayatı.

Lise basketbol takımında iken çekilmiş bir takım fotoğrafının altına el yazınızı değiştirerek “en iyi oyuncumuz Kemal’e” diye yazarak ortalık yere bırakın.

Beni en çok üzen, bana yalan söylemen değil; bir daha sana inanmayacak olmam.

Bugün de mutlu gözüktüm, görev tamam.

Dünyanın ne kadar ufak olduğunu ‘seni dünyalar kadar seviyorum’ deyip de gidenler öğrettiler.

Yalan söylediğini anlayacak kadar tanımak istemiyorum hiç kimseyi!

Birini çok sevdiğinizde, o size bin kere de yalan söylese, yine herkesten çok ona inanmak istersiniz.

alıntı