Posts Tagged ‘bunlar’

Fenerbahçe’nin 29 yıl Kupa Geyikleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Fenerbahçe Türkiye Kupası Geyikleri,Sosyal medyada kupa geyikleri

Fenerbahçe’nin 29 yıl aradan sonra kupayı kazanması sosyal medyada yankı buldu

29 yıllık hasreti gidermek için Bursaspor ile karşı karşıya gelen Fenerbahçe 4-0′lık bir skorla Bursaspor’u devirdi. 29 yıl sonra Türkiye Kupası’nı müzesine götüren Fenerbahçe’de büyük sevinç yaşanıyor.

İşte sosyal paylaşım sitelerinde Türkiye Kupası hakkında yapılan yorumlar şöyle.

-Rahat uyu Fred Çakmaktaş, Fenerbahçe Türkiye Kupasını aldı.

-Tarihe tanıklık ettim!

-ATV’nin yayın yönetmeni olsam, hemen alt köşeye “TV’de ilk kez” yazısı koyardım.

-Renkli televizyonda ilk kez kupa kaldıracaklar.

-Fenerbahçe Türkiye Kupası’nı alıyor, ben de dahil 37.552.835 kişi ilk kez Fenerbahçe’yi Türkiye Kupasını kaldırırken gördü.

-FB’nin 29 yıl sonra kupa alması ile dalga geçenler averajla kümede kaldıklarını ve 13-14 yıl şampiyon olamadıklarını unutmasınlar.

-Real’in Barça’yı yenmesi, Messi’nin penaltı kaçırması, Real-Barça’nın Şampiyonlar Ligi’nden elenmesi… Bunlar Fenerbahçe’nin kupayı alacağının göstergesiydi

-Maçı kaydedin hemen. Arşivlere alın. Saklayın. Print alın. Caps alın bi şey yapın. Fenerbahçe Türkiye Kupası alıyor. Mucizeeeee

-Süper Kupa’da görüşürüz Galatasaray. Orada beraberlik yetmiyor.

-Fenerbahçe’nin kupayı alması kesinleşince, kullanma kılavuzu verileceği açıklandı.

-Fenerbahçe kupayı aldı. Hala Mayalara inanmayan var mı?

Kaynak:trthaber.com

Sağlık Şiirleri Kısa

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kısa Sağlık Şiirleri,
Kısa Sağlık ile ilgili şiir,
Sağlık Şiirleri Kısa

Sağlıklı sanıyordum kendimi

Sağlıklı sanıyordum kendimi
Neden buralardayım şimdi?
İyice hasta olmadıysam eğer
Bu garip yatakta işim ne?

Ortalıkta koşuşturanlar
Neden toplandılar başıma?
Karşımda dikilerek
Neden dik dik bakmaktalar?

Sağlık şiiri

Ne apartman,hamamlar,nede hanlar,
Sağlığı en büyük nimet bilelim,
Hani nerde krallar,nerde hakanlar,
Sağlığı en büyük nimet bilelim.

Kanuniydi saltanat sürerdi,
Krallar önünde tir tir titrerdi,
Bir nefes sıhhate dünyayı verdi,
Sağlığı en büyük nimet bilelim.

Strese girme,herşeyi etme tasa,
Mirasçın sevinsin doluysa kasa,
Dünya çok güzeldir,hayatsa kısa,
Sağlığı en büyük nimet bilelim.

Dert düşürür yatağa,süründürür,
AYDIN`i sözlerin çok düşündürür,
Ağacı kurt,insanı dert öldürür,
Sağlığı en büyük nimet bilelim.

Sağlik

mevsime göre giyin,
Hiç üşütme kendini.
Zamanında aşı ol,
Sık sık yıka elini.
Yüreğini rahat tut,
Her şeyi dert edinme.
Olumsuzluğu unut,
Önemlidir beslenme.
Kızartma,yağlı,acı,
Sağlığı bozmaktadır.
Sebze,meyve baş tacı
Süt en doğal gıdadır.


YEŞİLAY

İçme sigarayı,
Kullanma uyuşturucuyu
Dokunma alkola
Gel sende katıl yeşilaya.

Zararlıdır bunlar,
Alışkanlık yapar,
Bir kere içsen
Bir daha iç diye zorlar.

Sakın kullanma bu maddeleri
Bunlar sağlığını bozar,
Katıl sende yeşilaya
Veda et sigaraya, uyuşturucuya…

sağlık öğütleri

Seviyorsan canını
Vücuduna iyi bak
Kuvvetlendir kanını
İstersen çok yaşamak

Sen yaşarsan
Bu vatan
Ancak yaşar yükselir
Bunu bil böyle inan sağlık varlıktan gelir

Öyle İçimdesin Ki

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Öyle İçimdesin Ki

Öyle içimdesin ki. Yanağımda dolaşan rüzgardan daha gerçek dokunuşların. Küçük, ürkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın. Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasıl anlatsam. Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var.
Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor. Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler cılız.

Taşımıyor, anlatmıyor, tanımlamıyor bu duyguyu. Ben de. Çok başka bir şey. Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan? Aydınlık gülümsemelerin içine, hüznü yerleştirir mi durup dururken? Gözlerine buğu, diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı asırlarca?

Gelmeyeceğini bildiği mektup için, posta kutusunu hep aynı heyecanla açar mı? Dedim ya, başka bir şey bu. Ne kadar yalnızsam, o kadar seninleyim şu günlerde. Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar. Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollara götürdüm seni. En derinlerde tuttum. Bana sakladım. Derine, hep daha derine.

Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım. Paylaşamadım yanlış yaptım. Sana ulaşan yolları kaybettim diye bütün bu şaşkınlıklar. Kendimi oradan oraya vurmam. Sağımda, solumda, ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara çarpmam, hiç görmediğim çukurlarla boğuşmam. Denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu dehlizlerin, acılı duvarları gibiyim.

Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan hiç tükenmeyen sular sızıyor. Tutunamıyorum. Renklerim, gün içinde değişiyor. Soluyorum, soğuyorum. Güneş ulaşmıyor içerilerime. Küfleniyorum, yaşlanıyorum. Yalnızlıklar peşimde. Dokunduğum her ıslak duvardan, pis kokulu bir yalnızlık bulaşıyor üstüme. Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum.

Seni sakladığım yere ulaşamaz oldum. Yollar, gitgide uzadı ve karıştı. Ümidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var. Ah onun ne olduğunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin. Her şeyin başında içinde ve sonundasın. Bu değişmiyor. Öyle içimdesin ki. Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dün.

Çok mutluydum. Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım. Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım.

“Yine zamansız yağmurlar” dedim, “Daha önce, hiç bu kadar zayıf değildi güneş ışınları” dedim, “Gerçekten buradaki şarkıları hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?” dedim. Çok uzun bir mektup oldu. Başından sonuna kadar okudum.

Neler yazmışım diye merakımdan.

Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım. Büyük harflerle, yalnızca adını. Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende.

Kalp Krizi Anında

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Diyelim ki, mesai saati bitti ve siz de akşam 18:30 civarında, alışılmadık derecede zorlu bir iş gününün ardından (tabii ki tek başınıza) arabanıza binip evin yolunu tuttunuz.
Çok yorgunsunuz ve canınız da
fena halde sıkkın.

MÜTHİŞ GERGİN VE SİNİRLİ BİR HALDESİNİZ…

Birdenbire göğsünüzde,
kolunuza ve çenenize doğru yayılmaya başlayan
korkunç bir ağrı
hissediyorsunuz.
En yakın hastaneye sadece on dakikalık mesafedesiniz ama hastaneye ulaşmayı başarıp başaramayacağınızdan bile emin değilsiniz.

NE YAPACAKSINIZ???
İLK YARDIM KURSLARINA KATILACAK KADAR AKLI BAŞINDA BİRİYDİNİZ AMA KURSTAKİ EĞİTMEN, SİZİN BAŞINIZA BİR ŞEY GELDİĞİNDE NE YAPACAĞINIZI ÖĞRETMEDİ!!!

YALNIZ BAŞINIZAYKEN KALP KRİZİ GEÇİRİRSENİZ NASIL HAYATTA KALIRSINIZ?
PEK ÇOK İNSAN KALP KRİZİ GEÇİRDİĞİ SIRADA TEK BAŞINA OLUYOR; ETRAFTA YARDIM EDECEK KİMSE BULUNMUYOR. KALP ATIŞLARI DÜZENSİZLEŞEN VE KENDİSİNİ BAYILACAKMIŞ GİBİ HİSSEDEN BİRİNİN
BİLİNCİNİ YİTİRMEDEN ÖNCE
YALNIZCA 10 SANİYE KADAR ZAMANI VARDIR.
BU DURUMDA NE YAPMANIZ GEREKİR?

CEVAP:
PANİĞE KAPILMADAN ÜST ÜSTE KUVVETLİCE ÖKSÜRMEYE BAŞLAYIN.
ÖKSÜRMEDEN ÖNCE HER SEFERİNDE DERİN BİR NEFES ALIN; ÖKSÜRÜKLERİNİZ GÜÇLÜ OLSUN, DERİNDEN GELSİN VE UZUN SÜRSÜN, TIPKI GÖĞSÜNÜZDE BİRİKMİŞ BALGAMI ATMAYA ÇALIŞIR GİBİ ÖKSÜRÜN.
HER İKİ SANİYEDE BİR DERİN NEFES ALIP ÖKSÜRÜN VE BUNU YA YARDIM GELENE DEK YA DA KALP ATIŞLARINIZ TEKRAR NORMALE DÖNENE DEK SÜREKLİ YAPIN.

• DERİN NEFES ALMAK CİĞERLERİ OKSİJENLE DOLDURUR.
• ÖKSÜRMEK KALBE TAZYİK YAPAR VE KAN DOLAŞIMINI RAHATLATIR.
• KALBE UYGULANAN BU TAZYİK, KALBİN NORMAL RİTMİNE DÖNMESİNİ KOLAYLAŞTIRIR.
• BÜTÜN BUNLAR SİZE, BİLİNCİNİZİ KAYBETMEDEN ÖNCE HASTANEYE YETİŞECEK ZAMANI TANIR.

Anjiografi

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Koroner anjiografi nedir, nasıl yapılır ?
Anjiografi, kalbi besleyen koroner damarların opak madde verilerek filminin çekilmesi olarak tanımlanabilir. Hasta bayıltılmaz. Lokal anestezi ile kasıktan girişim yapılacak olan bölge uyuşturulur ve bacak arterine bir kanül konularak katater tabir ettiğimiz özel borularla kalp damarlarına ulaşılır ve bu damarların ağzına opak madde enjekte edilerek, damarları gösteren çeşitli pozisyonlarla filmler çekilir. İşlem sırasında hasta acı duymaz. İşlem sona erdikten sonra, bir engel durum yoksa örneğin özel bir kan sulandırıcı kullanılmamışsa hastanın kasığındaki kanül çekilerek kanama durana kadar kompres-yon yapılır.

Anjio ameliyat değildir

Birçok hasta, Anjio olmaktan korkuyor ve bunu bir kalp ameliyatı sanıyor. Oysa anjioda hasta bayıltılmaz. Sadece kasığından küçük bir keşi yapılıyor.

Hasta 6 saat kadar tam kanama kontrolü sağlamak üzere sırt üstü yatarak istirahat eder ve bol su içerek verilen opak maddeyi idrarla atar. 6 saat sonra yürüyerek taburcu olabilir. 6 saat boyunca ayağa kalkmaması istenir.

Anjio teşhisin son aşaması mı ?

Hayır. Ancak Anjio damarları görmede altın standartlardan biridir.

Anjio sırasında kalp krizi geçirilir mi ?
İşlem sırasında damarda yırtılma, plakta yırtılma ve spazma bağlı olarak ritim bozuklukları ve kalp krizi, hatta ölüm riski olabilir. Ancak bunlar her işlemin riski olduğu gibi göze alınabilir oldukça nadir görülen (% 0.5 civarında) olaylardır. Sonuçta yarar-zarar oranında işlemin riski oldukça düşüktür.

Anjioda hangi sonuç çıkarsa ameliyat kararı alınır ?
Üç damarı tıkalı hastalarda, ana damar hastalıklarında, kritik LAD (Sol ön inen dal) darlıklarının eşlik ettiği 1 veya 2 damar hastalıklarında (balon tedavisine uygun olmamak koşulu ile) ameliyat uygun görülür. Ayrıca ileri derecede damar genişlemesi olan hastalarda, ciddi kapak rahatsızlığı olan hastalarda da operasyon kararı alınır.

Anjioyu kimler yapar, ameliyat kararını kimler verir ?
Anjiyoyu kardiyologlar yapar, operasyon kararı da yine kardiyolog ve cerrahi branşlarca birlikte alınır.

Kalp krizi anında neler oluyor ?

Kalp ağrısı tipik tarifi ile göğüste yaygın olarak hissedilen bir ağrıdır. Hasta, sanki göğsünün üzerine yumrukla baskı yapılıyormuş gibi hisseder. Göğüs kafesinin ön kısmında duyulan bu aşırı basınç, göğüs kafesinin arkasında da hissedilebilir. Hastaların birçoğu “boğazımı sanki bir el sıkıyor gibi” ifadesini kullanır. Bu ağrı, çoğunlukla 20 dk’yı aşar. Ağrı sırta, çene ve sol kola da yayılabilir. Ancak karakteri batıcı, iğneleyici şekilde değildir, anlık ve vücudun başka yerlerini de gezen bir ağrı da değildir. Kalp krizi anında koroner damarlar yani kalbi besleyen damarlardaki yağ yüklü plaklar yırtılıp, üstleri pıhtı ile kapanıp darlık % 100 hale gelir. Bu tıkanıklık kan akımının ilerlemesine engel olur. Kan akımının gidişi engellenince de kan gitmeyen bölgeler beslenemez ve kalp dokusu hasar görmeye başlar. Bazen de tam % 100 tıkanma olmaz. Küçük damarların yaygın olarak önemli derecede daralması ile ilgili olan kalp krizleri vardır, bu durumda da kan akışı tam durmaz, ancak kalbin beslenmesini bozacak kadar kritik düzeylere iner ve yine adale hasarı ortaya çıkar

Kalp krizi geçiren bir kişiye nasıl yardım edilir ?

Kalbe giden damarların tıkanması durumunda uygulanan tedaviler: ilaçlar, balon uygulaması, balon ve stend uygulaması sayılabilir. Balon işlemi 20 dk sürer.

Birisi yanımızda kalp krizi geçiriyorsa ona yardım etmek için neler yapmalıyız ?
Kalp krizi ağrısı başlayan biri, şayet bilinen bir kalp rahatsızlığı sebebiyle ilaç kullanan biri ise hemen dil altı hapı olarak adlandırılan isordil 5 mg ilacının yanında olup olmadığı sorulur. İlaç varsa hemen bir dil altı verilir, ayrıca normal büyük aspirinin (500 mg’lık) yarısı hastaya çiğnetilir. Hastanın rahat bir konuma geçip istirahat etmesi, uzanması sağlanır. Etrafının boşaltılmasıyla temiz hava alması sağlandıktan sonra tansiyon ve nabız sayılabilir. Tansiyonun sistolik 100 mmHg ve üzerinde olması halinde ve ağrının halen devam etmesi durumunda 2′nci dil altı verilir. Tüm bunlar devam ederken acil ambulans çağrılıp en kısa zamanda bir hastanenin acil bölümüne nakli temin edilir. Şayet kalp durması ve solunum durması meydana gelmişse o zaman canlandırma için suni teneffüs ve kalp masajı ile ilk yardım gelene kadar yaşam desteği verilebilir.

Kalp hastalıklarının tedavi yöntemleri nelerdir ?
Bunlar hastalığın türüne göre: Bypasss, balon anjioplasti, stent yerleştirilmesi, kapak tamiri, yapay kapak takılması, kalp defektlerinin onarımı, ritim bozuklukları için ablasyon tedavisi, kalıcı kalp pili yerleştirilmesi, kalp transplantasyonu, kök hücre implantasyonu gibi geniş tedavi spektrumu içerir.

Kalp hastalığını önleyen ya da tedavi etme sürecinde kullanılan ilaçlar var mı ?
Kalp krizini tamamen önleyen bir ilaç yoktur, ancak kalp krizi veya kalp hastalığı risk faktörleri olan etkenleri kontrol eden ilaçlar vardır. Bunlarla kalp krizi riski azaltılır. Örneğin hipertansiyonu olan birinde kullanılan beta blokerler, ACE inhibitörleri, Alfa blokerler, kalsiyum kanal blokerleri, diüretikler gibi, yine aynı şekilde hiperlipidemisi olan kişilerde anti lipit tedavide kullanılan statinler, fibratlar, niasin, safra asidi reçineleri, kan sulandırmada kullanılan antiagreganlar en başta aspirin, clopidogrel, warfarin gibi ilaçlar sayılabilir. Kriz anında ise daha yoğun pıhtı eritici tedaviler kullanılabilir. Bunlar içinde fîbrinolitikler; t-PA, streptokinaz gibi ve damardan verilen kan sulandırıcılar olarak heparin, LMWH’ler, gerekli olan hallerde anti aritmikler sayılabilir. Ayrıca ilaç tedavisi sayılmamakla birlikte kalp krizinde direkt PTCA ve stent ile tıkalı damarı açmak yöntemi de sıkça kullanılmaktadır. Kolesterol ve tansiyon yüksekliğini kontrol altında tutan ilaçlar, kan inceltici ilaçlar, koruyucu ilaçlar olarak tanımlanabilir.

Evlenme Teklifi İçin Şarkı

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Evlenme Teklifinde Hangi Şarkı Çalmalı

Evlenme Teklif ederken hangi müzik uygun olur

Evlenme teklifi türleri günümüzde sınır tanımıyor. Denizin metrelerce altında, Gökyüzünde bulutların üstünde, kimi televizyonda milyonlarca kişinin önünde, kimi internette sanal ortamda sevdiği kişiye evlenme teklifi ediyor. Evlenme teklifini nerde nasıl yapacağınız size kalmış ama hangi müzik uygun olur derseniz size biraz fikir verebiliriz.

İçinde evlilik sözü geçen bir kaç şarkı

1- Umut – Evlenme Teklifi Ediyorum
2- Berdan Mardini- Senden Çocuğum Olsun İstiyorum 🙂
3- Kutsi- İlan-ı Aşk

Bunlar olabilir mi diye düşünürken aklıma daha romantik şarkılar geldi
1 – depeche mode – Somebody
2- Whitney Housten – I’ll always love you
3- Celin Dion – My Hearts Will Go On

Yerli müziklerden ise size Linet Paylaşmak İstiyorum, Mustafa Ceceli Hastalıkta Sağlıkta gibi şarkılar uygun olabilir. En doğru seçim sizin seçtiğinizdir unutmayın!!!

İtici Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

İtici Sözler

Tugbam sitesinde en güzel İtici Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa İtici Sözler
İtici Sözler
İtici Sözler Kısa

Kimseye güvenme güvenirsende belli etme arkandan vurmasın sonra seni.

Benim bütün duygularımı ittin geriye şimdi bakamıyorum sağlıklı geleceğime.

Üzülmüyorum artık! sözlerini kalbime değil aklıma yazdım sen kalbimi hak edicek yeri dolduramadım.

Ne kadar olumsuzluk varsa hepsi sende toplanmış ALLAH vergisi bunlar.

Vazgeçilmez sanma kendini sendende geçer bu kalbim senide unutur gözlerim.

Seven unutmaz unutansa sevmemistir eğer sevipte unutmusa sevmesini bilmemistir.

Ben sevenin seveni olmak isterim sevmeyenin seveni değil.

Yarım kalmış sevgilerimi tamamlamaya çalışma atrık sen benim için bir hiçsin.

Öğretmen Bir Mum Gibidir Kendisi Tükenirken Etrafını Aydınlatır Anlamı

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Öğretmen Bir Mum Gibidir Kendisi Tükenirken Etrafını Aydınlatır Anlamı

Tugbam sitesinde en güzel Öğretmen Bir Mum Gibidir Kendisi Tükenirken Etrafını Aydınlatır Anlamı sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Öğretmen Bir Mum Gibidir Kendisi Tükenirken Etrafını Aydınlatır Anlamı
Öğretmen Bir Mum Gibidir Kendisi Tükenirken Etrafını Aydınlatır Sözünün Anlamı,
Öğretmen Bir Mum Gibidir Kendisi Tükenirken Etrafını Aydınlatır Açıklaması


Öğretmen Bir Mum Gibidir Kendisi Tükenirken Etrafını Aydınlatır

Cenab Şahabettin
“Öğretmen mum misâlidir. Etrafını aydınlatır ancak kendisi erir ve tükenir.” demiştir.

Başöğretmenimiz olan Atatürk’ümüz de milletini aydınlattı, sonunda eridi ve tükendi. Ancak unutmayalım ki tükenen sadece Ata’mızın naçiz vücuduydu. Etrafına saçtığı aydınlık, hâlâ önümüzdeki en kıymetli ve tek kılavuzumuzdur.

“Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana karşı çıkanlar olabilir. Hatta bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki bu fikirler Hindistan’dan, Mısır’dan döner dolaşır, gene gelir, feyizli neticeleri kalplerimizi doldurur.”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk