Posts Tagged ‘bunlari’

İnsanın ekonomideki yeri ve önemi hakkında kısa yazı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

insanın ekonomideki yeri hakkında kısa yazı
insanın ekonomideki önemi hakkında yazı


EKONOMİ VE İNSAN

İnsan ve ekonomi artık birlikte düşüneceğimiz iki kavram.Sistemin yürümesi için kredi sisteminin rantabl çalışması gerek ancak bankalar kriz endişesi içinde kredi taleplerinde nazlı davranıyor , geri çeviriyor oysa bankaların yaşam kaynağıda kredi faizi.Sadece kamu çalışanlarına verilecek ihtiyaç kredisiyle yürümez sistem.
Zarar eden şirketlere devletin el koyması doğru değildir derken tüm devlet işletmelerinin kar ediyoruz deseler bilanço gösterseler de reel de sürekli zarar ettiğini unutmayalım.
Çünkü devlet işletmesi batsa da asla zarar etmez patron devlettir para basma yetkisi devlettedir zararı para basarak karşılar , size enflasyon olarak döner.
Enflasyon yasal emek hırsızlığıdır.
Türkiye de yıllardır enflasyonist politika denen uygulama buydu.
Devletin işlettiği tüm kurumlar zarar ediyordu yani geliri giderinden azdı.
Bunu reel olarak söylüyorum tekelci zihniyetle elde edilen gölge karların adı kar değildir zorunlu gasptır. Bir liraya üreteceğin malı beş liraya üretir on liraya satarsın verimsizlikten kar edemezsin bir sürü aracı tefeci yolunu bulur stok karaborsa vesaire ile haksız sektör yaratırsın.
Bunları yaşadık.
Devlet zarar eden şirketleri satın alsın deniyor peki nasıl yapacaktır devlet. Bir kendi bütçesinden şirketin zararını kapatmak için batan şirketi satın alacak yani içeriden borçlanacaktır kimden halktan. İki: dışardan borç alacaktır yani IMF den borç talep edece-k şartlarına razı olacaktır eskiden olduğu gibi, Üç : para basacaktır basılan para enflasyon getirecektir eskisi gibi …Biz bunları yaşadık .
Her fatura sadece ve sadece bütçeyi verdikleriyle dolduran emekçi üretici kesime yani halka çıkar .Zenginlere yada kira ve rant yiyenlere çıkmaz.
Devlet şimdilik sermayenin yani egemen sınıfın yani burjuvanın egemenlik ve politik mücadele alanıdır yöneten onlardır ve onlar yapacaklarını yaparlar buna engel olacak herhangi bir güç henüz yoktur belki beş senede bir sahnedekiler değiştirilebilir o kadar.
Demokrasi bu arenada sadece bir oyundur.
Cumhuriyet denilen halk yönetimi ise henüz bir kandırmacadır.
Özelleştirmek demek kar denilen gelirlerin özelleştirmesidir ki devlet vergi yoluyla bir kısmını alır ve sosyal hizmetleri genelleştirir , ne kadar yaparsa o kadar, devletleştirmek kötü işletmecilikten kaynaklanan zararların devletleştirilmesidir ki buda zararın üreten kesimin halkın sırtından çıkması demektir ki buda sosyalleşmeyi engeller.
Yani ak kara yada kara ak diye kolayca gösterilir ekonomide.
İnsan ve ekonomi iç içedir.
Kısaca kapitalist sistemde devlet işletmeciliği felakettir .
Keynesçi yaklaşımlar geçici bir köprüdür.
Devlet ne kadar egemen sınıfların elinde olsa da ücretli kölelik sistemini değiştirmek için mutlaka çoğunluk lehine çaba gösterecektir bunun içinde yeterli baskı unsurları oluşturmak kitlenin görevidir ve devletin egemen sınıflar yerine halkın istekleri doğrultusuna yönlenmesi de herhalde sosyal demokrasi dediğimiz geçiş süreçlerindeki işbirlikçi rejimlerin görevidir.
Elimize verenlerin elimizden tutanlardan az olacağı bir dünya için.

Okuma Bunu…

Cuma, Haziran 22nd, 2012
gitme desem;
kalır mısın?
benden
gitme.
şehrin tüm ışıklarını
yakıp söndürme
içimde.
gerekli olduğun için değil;
sevdiğim için kal.
özleyeceğim için değil;
özlediğim için kal.

okuma bunu…
aşkdan söz ediyor bu şiir.
sözcüklerin en tehlikelisinden.
yalnızlıktan söz ediyor.
okuma bunları…
kimsesizlikten söz ediyor bu şiir.
karanlıktan.
ansızın çıkacak gibi durma içimde
şaşırtma beni.

okuma bunu…
sensizlikden söz ediyor bu şiir…
okuma bunu…
senden söz ediyor bu şiir…
içimdeki karanlıktan ansızın geçip giden senden
söz ediyor bu şiir…
korkularımdan söz ediyor.
okuma beni.
sen beni okudukça.
gelmeyen mektuplardan
söz ediyor…
içimdeki senle karşılaşınca
neden şaşkınım…
sana söylemeden kaç söz sildim
yaşamımdan bilmiyorum
bir sevdaya kaç şiir sığar..
okuma bunları
bunlar benden söz ediyor…
eksikliğimden
hep bir yanımın kırık oluşundan
söz ediyor…
sen beni gördükçe
ben karşındaki;
ben gözlerine bakarkenki çaresizliğimden utanıyorum.
arada
gözlerini kapa.
kapa ki
bir anda olsa
silineyim yaşamımdan…
biten şarkılardan söz ediyorum sana
geçmeyen yazlardan
susma.
devrik cümlelerin yalnızlığı gibi
bırakma beni.
sen benim,
dilimin ucunda.
söyleyemediğim
sözcüğümsün.
en sevdiğim sözcüğü
tekrarlamaksın içimde..
tüm sözlerimi
rehine bıraktım
görebilmek için seni..
içimin kalabalığısın
içime
göçmen kuşlar gibi konuyorsun
bir yanın tetikte..
kendimi
zamana rehinliyorum
aklımdan geçip gitme..
utanıpda insanlardan
GİZLİ AĞLAMALARIMSIN..

[DIPNOT]Alıntıdır..[/DIPNOT]

Mirildandiklarim

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kırdın mı incittin mi birilerini
Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler?
Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda?
Yeniden düşünmeliyim
Dostluklarımı, ilişkilerimi
Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
Borçlarımı ödedim mi?
Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış,
Giysilerim ütülü, odam düzenli mi?
Geri verdim mi aldıklarımı:
Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları,
Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi?
Yokladım mı duygularımı
Hâlâ sevebiliyor muyum insanları?
Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma
Ovmalı umutları
Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan
Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım
Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar
Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar
Gece telefonları, ıssız konuşmalar
Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler
Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey
O kadar çok anlattım ki
Kendime kaldım anlatmaktan…
Bunaldım kendisiyle boğuşmasını
Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan
Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
Ofset duyarlılıklardan
Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum
‘İçtenliğin’ ya da ‘dünya görüşünün’ kirletmediği
Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum
Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları
Vitrin camlarına yansıyan yüzlerde
Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar
Hâlâ bir umut var mıdır
Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde
Ne çıkmaz sokaktayım ne de mutsuz
Sadece rüzgârlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar
Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken
Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız
Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim
Senin ve benim , yani bizim için…

Murathan MUNGAN

Acemi Ev Hanımlarının Bilmesi Gerekenler

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Acemi Ev Hanımlarının Bilmesi Gerekenler

Bazı ev Hanımları evi çekip çevirmek konusunda Allah vergisi bir yeteneğe sahip olabilirler. Gelgelelim yeni jenerasyonunun önemli bir kısmı evlenip evinin hanımı olduğunda mesleğin inceliklerine vakıf değildir. Biz de hazır düğün sezonu açılmışken acemi ev hanımlarının imdadına yetişelim ve bilmeleri gereken temel şeyleri özetleyelim dedik.

BAHAR TEMİZLİĞİ

smi bahar temizliğidir, ama ev hanımlarının çoğu bunu kaloriferlerin/sobaların tamamen söndüğü zamana bırakırlar ki bu da neredeyse yaz mevsiminin başına denk gelir. Kıyı köşe her yerin elden geçirildiği, evin boyandığı ya da duvarların silindiği geniş çaplı bir temizliktir. Mutfak dolapları, varsa hurçlar, yatak-yorgan işte bu temizlikte dökülür ortaya. Oldukça zahmetli ama bittiğinde evin kendine geldiği bir iştir.

KIŞ HAZIRLIKLARI

Kış hazırlığı, yaz sebzelerini farklı usullerle bozulmadan uzun süre dayanır hale getirmektir. Turşu, reçel, konserve yapmak ve dondurucuyu sebzeyle doldurmak gibi. Bazı yeni nesil ev hanımları her şey mevsiminde güzel diyerek bu işe yanaşmasalar da çoğu evde her yaz sonunda atlanmayan bir ritüel olarak kışa hazırlık yapılır. İşte size birkaç kış hazırlığı önerisi:
• Bezelye ve barbunyaları ayıklayıp yıkayın ve hiçbir işleme tabi tutmadan buzdolabı poşetlerine koyup derin dondurucuya kaldırın.
• Domateslerin kabuklarını soyup rondodan geçirin ve isterseniz buz kalıplarında isterseniz buzdolabı poşetlerine paylaştırarak yine derin dondurucuda saklayın. Ya da kaynatma usulü ile konserve yapıp dışarıda serin bir yerde muhafaza edin.
• Fasulye ve bamya gibi sebzeleri kaynar suda birkaç dakika bekletip alın ve soğuduktan sonra buzdolabı poşetlerine koyup derin dondurucuya yerleştirin. Yine bu tür sebzeleri domatesle hafifçe kavurduktan sonra da dolaba kaldırabilirsiniz.
• Patlıcanı karnıyarık için kızartıp dondurucuda saklayabilirsiniz.
• Karışık sebze kızartması yapıp domates sos ilave ederek konserve usulünde pratik aperatifler hazırlayabilirsiniz.

MUTFAK MİTLERİ

Yemek yapmak ne kadar keyif verici olursa olsun her zaman bu işe yeterince vakit ayıramayabilirsiniz. Ev hanımları pek çok zor günü önceden yaptıkları hazırlıklarla kurtarmışlardır. Birkaç tanesini sıralayalım:
• Derin dondurucuda haşlanmış nohut, fasulye, buğday gibi besinler bulundurun. Bunları pilava ya da çorbalara ilave edebilir yahut acil durumlarda bunları kullanarak yemeğin pişme süresini kısaltabilirsiniz.
• Bir miktar eti kavurup dondurucuda muhafaza edin. Ani misafir geldiğinde çıkarıp ısıtmanız ve yanına bir pilav pişirmeniz yeterli olur. Aynı zamanda bu eti ve aynı usulde sakladığınız kıymayı sebze yemeklerine de ilave edebilirsiniz.
• Bir demet maydanozu ince ince kıyın ve bir buzdolabı poşetine koyup derin dondurucuda dilediğiniz kadar saklayın. İhtiyacınız oldukça buradan kullanabilirsiniz.
• Evde hazırladığınız tavuk veya et sularını buz kalıplarına döküp dondurun ve daha sonra kalıptan çıkardığınız donmuş suları bir buzdolabı poşetine koyun. Pilavlara, yemeklere “ev yapımı bulyon” olarak bunları ilave edebilirsiniz.
• Yeşil yapraklı sebzeler çok çabuk çürür. Bunları yıkayıp iyice kuruttuktan sonra hava almayacak şekilde bir kaba koyarsanız uzun süre saklayabilirsiniz. Ya da pişirme sırasında onlara öncelik verin ve poşette değil de bir kağıt havluya sarılı olarak muhafaza edin.
• Her yemeğin sarımsağını ayrı ayrı hazırlamaktansa birkaç saatinizi bu işe ayırın: sarımsakları soyup yemeklik doğrayın ve bir cam kaba alın, üzerini geçecek kadar zeytinyağı ilave edip kapağını sıkıca kapatın. Bu şekilde uzun süre buzdolabında saklayabilirsiniz.
• Bakliyatları kapaklı cam kaplarda saklayın ve mutfağın birkaç yerine defneyaprağı koyun. Sevimli kelebeklerin evi istila etmesini engellemiş olursunuz.
• Uyumlu yemek menüleri hazırlayın. Kimse önüne gelen her yemekte biraz pirinç bulunmasından hoşlanmaz.
• Bayat ekmekleri rondodan geçirin ve hava almayan bir kaba koyup buzdolabında saklayın. Galeta unu yerine yahut köftelerde ekmek yerine kullanabilirsiniz.

ASLA YAPMAYIN!

• Mutfakta ustaca keşifler yapacak kadar iyi değilseniz ilk defa deneyeceğiniz bir yemekle misafirlerinizin önüne çıkmayın.
• Evi temizleme işini misafirlerinizin geleceği güne bırakmayın. Bu işi ve hatta yiyecek hazırlıklarınızdan mümkün olanları (zeytinyağlılar gibi) bir gün önceden halledin.
• Deterjanları birbirine karıştırmayın. Özellikle çamaşır suyunu diğer kimyasallarla beraber kullanmaktan kaçının.
• Tuz ruhu kullanmadan önce bir kez daha düşünün. Derz aralarını beyazlatayım derken tüm dolguyu kaybedebilirsiniz.
• Süpürmeden silmeyin. Bu, yerdeki kirleri bir yerden diğer yere taşımak gibi bir şeydir. Aynı zamanda işinizi zorlaştırır.
• Patates ve soğanları güneşten koruyun. Fazla aydınlık yeşillenmelerine sebep olur.
• Yumurtaları buzdolabına koymadan önce yıkamayın. Daha temiz olsunlar diye yaptığınız bu işlem yumurtanın üzerindeki gözenekleri açar ve daha çabuk bozulmalarına sebep olur. Bunun yerine yumurtaları kendi karton kutularında ve çiğ yenecek yiyeceklerden uzakta muhafaza edin.
• İyi çekmeyen elektrikli süpürgenizi hemen tamirciye götürmeyin. Emiş gücündeki azalma büyük ihtimalle toz torbasının ya da metal aksamlarının kirle dolmasından kaynaklanıyordur.

Hatice Çalış /Semerkandaile

En Etkileyici Aşk Sözleri 2012

Salı, Haziran 19th, 2012

En Etkileyici Aşk Sözleri 2012

Tugbam sitesinde en güzel En Etkileyici Aşk Sözleri 2012 sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa En Etkileyici Aşk Sözleri 2012
2012 En Etkileyici Aşk Sözleri ,

En Etkileyici Aşk Sözleri ,

Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz.

Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!..

Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var..

Bugün her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim olmadı yine sana defalarca aşık olup seni düşündüm

Sevmiyorum şu saatin sesini,akmasın dursun zaman.herşeyin bir öncesi ve sonrası vardır derler ya; YALAN. senden önce vardım belki ama aşkım senden sonra olmayacağım inan.

Seni dünler için sevmedim.dünler yaşanıp bitti.seni bugünler içinde sevmedim bugünlerde bitecek.seni yarınlar için sevdim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek ..

Dünyada ki bütün çöller bir avuç kalırcasına birer tanecik insan olsalar ve bütün denizlerde ki sular bir yudum kalırcasına birer damla insan olsalar unutma ki tek seveceğim kişi sensin..

Seni dünyada seven on kişi varsa bunlardan biri benim seni dünyada seven beş kişi varsa bunlardan biri gene benim seni dünyada seven bir kişi varsa o mutlaka benim seni dünyada seven hiç kimse yoksa bilki ben ölmüşüm.

Yeni bir aşka başlıyorum sanmıştım galiba çok yanılmışım. Bu aşkın sonuda ayrılık olacak,ve yaşadıklarım geride kalacak. Geriye acı ve güzel hatıralar kalsa bile,onları hatırlamak ayrılık kadar acı olmayacak..

Bugün benim için yepyeni bir gün doğuyor; herşey capcanlı, herşey hayat dolu, herşey benimle duygularım hakkında konuşuyor, herşey beni duygularıma değer vermeye davet ediyor…

Eğer bir gün hayatımın son nefesini verirde bu dünyanın güzelliklerinden vazgeçecek olursam hep yanımda ol ki sana sessizliğin ölüm demek olduğunu göstereyim..

Ay ışığının aydınlattığı bir kumsala küçük bir dal parçasıyla seni seviyorum yazmak isterdim ama sen hırçın bir dalga olup silersin diye yazmaktan korktum!!!

Mevsim ağlıyor bugün, özlüyor o aydınlık günlerini, ayrılıyor yapraklar ağaçlardan bir hasret rüzgarıyla. Bana Eylül’ü yaşatma ey sevgili!!

Buruk bir duygu yuklenirse yuregine, gøzlerin zaman zaman dalarsa uzaklara, kulaklarin zamansiz deli gibi cinlarsa, bilki bir yerlerde deli gibi özlenmissindir.

Yildizlar gøkyuzunde kayarken, melekler ise oynasirken, sen ise dalip beni dusunurken, seni daima kalbimin derinliklerinde izleyecegim

Bir umut kusu ciz yuregime beyaz olsun tuyleri kalbin kadar temiz olsun Bır kanadı senın icin diger kanadıda sevdigin icin çırpsın.

Aşkların en soylusu birken birçok olandır sevginin en güzeli paylaşılan EMEKTİR Aşkların en soylusu birken birçok olandır çıkarsız ve sınırsız paylaşılan YÜREKTİR..

Deli bir yagmur olsam seni YAGDIGIM yerler kadar severdim. Deli bir rüzgar olsam seni ESTİGİM yerler kadar severdim. Ama ben sadece DELİYİM ve seni ALDIGIM HER NEFES KADAR ÇOK SEVİYORUM !!!!

Gecemin gündüzümden farkı yok alaca karanlık karanlığa ferman yazsam yüzbin satırlık beni bu karanlıktan kurtaracak aydınlık senin o gözlerinde ki sönmez ışık

Bu arta kalan hangi yaz akşamının hüzünleri oysa birbirimizin yaralarıyla sarmalıydık kanayan yerlerimizi yokluğuna dayanabilirim sandım,oysa yokluğun bir şiir ve ben şair olamadım

Farklı Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Farklı Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Farklı Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Farklı Sözler
Farklı Sözler 2012,

Farklı Sözler Kısa,

-İki kelime yetiyor seni seven kalbi kirmaya, sonra roman yazsan ne faydaa

-Gittin evet , gitmez yapmaz dediklerim gibi hemde.
Ve geceler soguk olmaya başladı ama ben ısınmanın bir yolunu buldum , gelme artk geleceksende.

-İki şarkı okundu birisi çok dokundu ,
Dönme derse gururun ona uyma olur mu ?

-Artık üzülmüyorum , çünkü o benim üzüldüğümü anlayamıycak kadar aptal.

-Gordugum her uc kisiden birine sapik, birine hirsiz, birine terorist diye bakiyorum. Tesekkurler Turkiye

-Bazılarına ‘pardon canım bi bakar mısın’ deyip ŞAK diye tokadı indirmek istiyorum. Evet bunu istiyorum.

-“O öyle şey yapmaz” dediğim ne varsa yaptınız. Teskkurler

-Geç kalkıyorum, geç kalıyorum. erken kalkıyorum, yine geç kalıyorum. hiç uyumuyorum, hala geç kalıyorum. yetenek benim!!

-Yalan söylediğini biliyorum. Yalan söylediğini bildiğimi biliyosun. Hala yalan söylüyosun. Gerizekalısın biliyorum, gerizekalısın bilmiyosun.

-Yuzum kirisacak,sacim beyazlayacak,ellerim burusacak bunlari ben de biliyorum. Bunlar olurken sen yanimda olacak misin iste bunu bilmiyorum.

-Çamaşır makinası şu an darbuka solo atıyo.

uzuncası= tabi canım eğlenmek en doğal hakkın git eğlen. Kısacası= gitme.

-Bu aşkta bir sensizlik var. Bensizlik de. Densizlik de olabilir, bilmiyorum. Kafam karıştı şimdi.

-Dizinin sağ altında “4 dakika ara” yazıyoduu. Tamam arıyim 4 dakika konuşalım daa numara nerdee ?

-En anlamlı yemin söz vermektir, En büyük intikam affetmektir, en adi söz hiç sevmedim demek ve en güzel cevap gülüp geçmektir.