Alman mühendis Benz, Gottfried Daimler ile birlikte, otomobilin babası sayılmaktadır. Teknik çalışmalarıyla Daimler, Benz şirketinin 20. yüzyıldaki yükselişi için temel taşı koymuş oldu. Benz, Karlsruhe’de bir makinistin oğlu olarak 25 Kasım 1884 tarihinde dünyaya geldi. Babası öldükten sonra, doğduğu kentte liseye devam ederken doğa bilimlerinde üstünlük gösterdi. Politeknik okulda birkaç yıl okuduktan sonra makine mühendisliği eğitimi aldı. Ardından da lokomotif, binek araçları ve köprü inşasında pratik bilgisini ilerletti.
İlk Girişimi
26 yaşındaki genç, kendisine Mannheim’de demir dökümcü olarak bir yaşam kurdu ve aynı zamanda mekanik aletler üreten küçük bir imalathane işletti. Ne var ki buradan beklediği geliri sağlayamadı. Birlikte beş çocuk sahibi oldukları karısı Bertha’nın drahoması 70’li yılların başında tükenince, Benz o tarihlerde yeni yükselen bir branş olan motor üretimine yöneldi.
Hemen hemen hiç parası olmadığı halde Benz, 1 beygir gücünde iki zamanlı bir gaz motoru inşa etmeye yönelik düşüncesini gerçekleştirmek için, deli gibi çalışmaya başladı. 1880/81 yılbaşına kadar karısıyla birlikte bütün teknik problemleri çözdü ve kısa bir zaman sonra, gerekli anaparayı sağlamak amacıyla bir anonim şirket kurdu. Hissedarlarla tartışınca Benz şirketten ayrıldı ve 1883’te Benz & Cie Gazlı Motor Fabrikasını Mannheim’de kurdu. Sabit makinalar için motor üreten bu şirketi son derece başarılı olunca, kılı kırk yaran bir yaratıcı olan Benz, geleneksel motorlara karşı ilgisini çabuk kaybetti ve çocukluk düşüne yöneldi. Benz, yollarda raysız çalışabilen bir binek aracı üretmek istiyordu.
İlk Patenti
Yorulmaksızın çalışan Benz 1885’e kadar üç tekerlekli motorlu bir araba inşa etti, onu giderek geliştirdi ve 1886 yılının Ocak ayında bu araç için 37435 numaralı devlet patentini aldı. Benz dünyada ilk kez bir otomobil `Lingroin gazıyla çalıştırılan bir Velosipet’ icat etmişti. Arabalarını karısıyla birlikte ilk kez yazın Mannheim’de göstermeye cesaret ettiler. Bundan birkaç ay sonra Suebyalı Gottlieb Daimler Stuttgart yakınlarında Cannstatt’ta benzin motorlu, dört tekerlekli bir binek arabası üretti. Birbirleriyle hiç karşılaşmamış olan bu iki mucit, o zamandan beri otomobilin babası sayılmaktadır.
“Kendi kendilerine hareket edebilen” bu yeni araçlar daha çok kuşkuyla karşılandı. Benz motorlu aracını 1888’de Münih’te bir makine fuarında sergileyince ve karısı Bertha Benz, kocasına haber vermeden Mannheim’dan Pforzheim’a ilk kez uzun mesafeli bir yol katedince, basının dikkatlerini çekerek başarıya ulaştılar. Bu başarısıyla yetinmeyen Benz, direksiyonu daha iyi olan dört tekerlekli bir binek aracı üzerinde çalıştı ve onu 1892 sonunda sunabildi. Bunu izleyen zaman içinde Benz otomobillerinin bütün parçaları olabilecek en iyi hale getirildi. Taleplerin giderek artması karşısında şirketin üretimi arttı ve 90’lı yıllarda kamyon üretimine de başladı.
1899’da anonim şirket haline getirilen kuruluş, rakipleriyle baş edemeyince, yeni konstrüksiyonlar geliştiren Fransız mühendislerini işe aldı. Bu yüzden etkisi azalıp şirket içi huzursuzluklar baş gösterince, Benz 1903’te hisselerini satarak firmadan çekildi. Her ne kadar bir yıl sonra yeniden denetim kuruluna girdiyse de bundan böyle şirket işlerinde büyük bir etkisi olamadı. Oturduğu Ladenburg’ta iki oğlu ile birlikte “Benz Söhne” (Benz Oğulları) firmasını kurdu. Bu firma da 1925’te kapandı.
Kurduğu şirketin uluslararası bir kuruluş olarak yükselişini ve Daimler Motorengesellchaft ile 1926’da birleşerek Daimler-Benz AG oluşunu, Benz ancak bir seyirci olarak görebildi. Benz, 4 Mart 1929’da 84 yaşında Ladenburg’da öldü.