Demir, nikel, kobalt gibi maddeleri çekme özelliği gösteren cisimlere mıknatıs denir.
Üç çeşit mıknatıs vardır. Doğal mıknatıs : Doğada oluşan ve taş olarak bulunan mıknatıslardır. Yapay mıknatıs : Demir, nikel ya da kobalttan yapılır. Çubuk, pusula iğnesi, U şekline ve at nalı şekline benzeyen çeşitleri vardır. Bu mıknatıslara daimi ya da geçici mıknatıslık kazandırılabilir.
Mıknatısın Kutupları
Mıknatısların uçları çekme ve itme özelliği gösterirler. Mıknatıslık etkisinin en şiddetli olduğu bu uçlara kutup adı verilir. Bir mıknatısın şekli nasıl olursa olsun iki kutbu bulunur. Bir mıknatıs ortadan iple asılırsa, kuzey-güney doğrultusuna yönelerek durur. Kuzeyi gösteren kutba N, güneyi gösteren kutba ise S kutbu denir. Elektrik yüklerinde olduğu gibi, mıknatıslarında aynı kutupları birbirini iter, zıt kutupları ise birbirini çeker.
Mıknatıslar, demir, nikel, kobalt gibi maddeleri ve bunların alaşımlarını çeker. Bu nedenle bu maddelere magnetik maddeler denir. Cam, kağıt, tahta, plastik gibi maddeleri mıknatıs çekmez. Mıknatısların Kullanıldığı Alanlar Mıknatıslar; pusula yapımında, kapı zilinde, telefon, radyo, televizyon, voltmetre, ampermetre, elektrik motorları, bazı oyuncakların yapısı gibi bir çok yerlerde kullanılmaktadır. Sanayide demir parçalarını diğer maddelerden ayırmak için yine mıknatıslar kullanılır.
gecedir calarsın kapıyı acan olmaz gecedir hemde yıldızsız gözgözu gormez bir ses duyar ırkılırsın sarar korkusu yanlızlıgın ruzgar eser savrulursun dusersın kucagına karanlıgın
gecedır ararsınyolların bulunmaz gecedır kalbının gurultusunden durulmaz üşürrsün sevdiğini dusunur ısınırsın gözleri gelır aklına bir çift yıldız gıbı asılır kalır o karanlık göğe
gecedır an olur yenersın korkuyu an olur canın ceker oturursun bır koseye dinlersın geceyı hissedersın… gözlerını yumup susarsın an olur gece olursunn……
bu yolu bilmezsin maçoyum ben hem severşim hemde döverim ben gün gelir sende tanirsin beni dişarda gözlerim görmesin seni
ben de bu dağların nesine geldim meleşir kuzular sesine geldim bir garip ölmüş de yasına geldim geldim emmoğlu
her akşam hasretinle yarılıyorum yastığa yorgana sarılıyorumm ben ilk kez seni sevmiştim haaiiin söylemiştim sana hatırlıyorumm benim kadar aptalını bulamazsın yarrrrr
.
sen bana bir gul versen inadi birakip sevsen olur musun be sevgili azicik ucundan versen
hadi hadi şeker canım seni çeker hadi hadi şeker içim seni çeker allısı morlusu kaça kilosu?
ona buna cok fazla bakarsan ola ki sen beni aldatirsan benden baskasina varirsan bak cakarsam oturturum
o eline yuzugu sen takarsan ansizin yoluma da cikarsan benden baskasina varirsan bak cakarsam oturturum
cepten ara beni cepten ara beni kapsama disindaysam evden ara beni
Pozitif alanlarda imge olmaktansa negatif alanlarda simge olurum
Ben sana adam olamazsın demedim, kardan adam olmazsın dedim
Aşk bir kum saati gibidir, kalp dolarken beyin boşalır
Dün gece avatarını öptümde yattım
Baltayla rus ruleti oynayan kabile üyeleri :”Adil bir düello oldu” dedi.
Frodo sende göz var.
Alışala geldiği gibi işte Biraz ukala, biraz alıngan, Saklarcasına sulugöz Geçmişin ahmaklıklarıyla boğuşan, Gelecek güzelliklere hep geç kalan bir ben
Kasaba küçük, ben küçük Büyük olan tek bir şey, Tabi hatıralardan hatırlayabildiğim kadarıyla; Sen Yüreğimde isimsiz bir kahraman
Gizliden gizliye kemiriyor yüreğimi sevdam Ve her bir gözyaşım yenisinin önünü acıyor Bitmedi, bu gidişle bitmez de zaten anlamsız kavgam Ben mutlululuğu yakalasam, mutlular benden kaçıyor
Mesajlarim anlamsız, Gülüşlerim zamansız
Sana değiyor ömrümdeki her bir güzel şey üstelik Senden geçiyor yaşam pınarlarım.
Öyle ya, vakit geç oldu… Gitmek lazım
Issız bir kasabanın sokaklarında, Umutsuzca seni aramak, Hayallerinle boğuşurken, Yaşamaya çalışmak, Ve her bir güzel şeyi sen sanmak.