Posts Tagged ‘çiçekler’

Günaydın Şiirleri Facebook

Cuma, Haziran 22nd, 2012

kısa Günaydın Şiirleri
Facebook Günaydın Şiirleri

Güzel yarim, sen bana,
Sorma. “Bu saat niçin?”
Uykulardan vaz geçtim,
“Günaydın!..” demek için…

Aşkım, güneşin olsun.
Gönlün, huzurla dolsun.
Bundan böyle sevdiğim,
Günlerin aydın olsun!..

Günaydın

şimdi vakit
senli bir şiirdir doğan günde…
bayram sabahı telaşlarımdır
sana gelen yollarda…
toplayıp en çocuksu yanlarımı
mavi patiskalar içinde
uzak hayaller kurmaktır
gözlerine dair..

şimdi vakit…
yeniden başlamak gibidir hayata
neresinden başlarsan orasından kâr…
günaydın…
günün aydın olsun..

Uyandıracağım seni,
Dudağımda adınla…
Buselerim teninde,
Binlerce “Günaydın!”la…

Günaydın

Günaydın o gül yüzlü sevdiğime,
Günaydın yeryüzünü aydınlatan yeni güne,
Günaydın gün görmek için bekleyene,
Günaydın, günaydın, günaydın.

Günaydın benim derdime derman dostlarıma,
Günaydın, dert ortağım komşularıma,
Günaydın yardan uzak sevgiliye,
Günaydın, günaydın,günaydın.

Günaydın güle hasret bülbüle,
Günaydın bülbülün aşkı güle,
Eyy dostlar,
Uyandığınızda öyle bir günaydın deyin ki,
Yazıklar olsun,
Ömründe bir kez günaydın demeden ölene

Candır, cana can veren.
Ümit veren, şevk veren.
Hayatıma renk veren,
Cana, candan “Günaydın”!..

Günaydın Yaşamak

Bu sabah neşeliyim, harika bir gün,
Olmasın istiyorum, bir damla hüzün,
Çözün gönlünüzü, özgürlüğe çözün,
Günaydın çiçekler, günaydın güller…

Hayat çok kısadır, üzülmeye değmez,
Sevdası olmayan kalp, asla sevinmez,
Bırakın aşkı gelsin, sevgiler silinmez,
Günaydın yüzyıllar, günaydın günler…

Tebessümle bak, aynadaki kendine,
Sevdaları kat, çırpınan deli kalbine,
Bir oh çekip, el salla mavi gökyüzüne,
Günaydın bulutlar, günaydın kuşlar…

Güneş seninle doğsun, mehtap seninle,
Yıldızlar dans etsin, bir tek işaretinle,
Aşık et evreni kendine, güzel sözlerinle,
Günaydın gönüller, günaydın aşklar.

Günaydın Sevgili

Günaydın seninle başlayan bu güzel güne,
günaydın kalbimin deli atışı,gözümün hayran baktığı günaydın.
Ellerinin sıcaklığına,yüreğine,o saf masumiyetine günaydın…
Günaydın şu an senden uzak olsamda yüreğimde olduğun için günaydın…
Beni kuşlar misali göklere çıkardığın için günaydın…
Sana evet sana günaydın sevgili
yürekçe günaydın.

Alıntı

Mavi Bir Ölüm

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yine sana sesleneceğim
Senin kim olduğunu hiç bilmeden
Senin kim olduğunu en çok bilerek
İsyankar zambakların çılgın nilüferlerin
Dört nala açan kiraz çiçeklerinin
Dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım
Sarı bir hüzün kızıl bir gurur
Ve siyah bir öfkeyle konuşacağım sana
Sana oklardan değil yaylardan bahsedeceğim
Gülün dikeninden değil
Gülleri ve dikenleri doğurmaktan yorulmayacağım
Topraktan söz açacağım
Akan su gelmeyecek kelimelerime
Suyu şefkatle kucaklayan damlaları dinlendireceğim
Yine sana sesleneceğim
Senin kim olduğunu hiç bilmeden
Bilmek istemeden
Alaattin’in sihirli lambasından çıkan cin bana gelseydi
Ve ne dilersem dilememi isteseydi
Hiçbir şeyi elde etmeyi dilemezdim
Bir şeyden vazgeçmek isterdim sadece
Hayatta bir şeyden vazgeçmek lutfedilseydi
Bedeli her şeyim olsa bile
Sana seslenmekten vazgeçmek isterdim
Garip değil mi sana seslenmekten vazgeçtiğimi
Bundan hoşlandığımı düşünüyorsun belki de

Oysa sana seslenmek bütün hesaplarımı gördüğüm şu dünyadaki
Tek geride kalmış hesap benim için
Bu dünyadaki tek yük
Bu seslenişin kalbini avucumda tutabilmek
Kürek mahkumu için kürek neyse
Benim için de sana seslenmek o
Bir yandan gemiyi ufka ulaştırmanın tek yolu
Öbür yandan bileklerimden sızan kanların
Gönlümü işgale yönlendiği bir rotanın can suyu
Oysa ben sana kürekten değil gemiden bahsetmek isterdim
Atalarım bana kadınlara gökyüzünü
Gemileri ve yelkenleri anlatmayı öğrettiler
Sen kürekleri yağlı urganları
Geceyi siyaha gömen fırtınaları öğretmeye çalışıyorsun
Sana ellerimle dokunarak gözlerimle okşayarak
Göstermek istedim
Rüzgarla şişen beyaz yelkenleri
Ama senin vaktin yoktu
Ben bunu hiç anlayamadım
Kavmimin kadınları bana öğretmediler ki
Bazı kadınların beyaz apletlerden daha çok
Siyah apletleri sevebileceğini

Sana sesleniyorum
Ve gözlerin bileklerimden parmak uçlarına
Toplanmış kan pıhtılarını seyrediyor
Kürekleri bırakamıyorum
Önce yücelttiğin sonra terkettiğin aşkın onuru için
Kalemi bir an elimden düşürmüyorum
Ankara Kalesi’nin önünde
Sana sesleniyorum
Benden kaçıp cennete gitmek isteseydin
Seni cennetin kapısına kadar götürürdüm
Bana gelmek için seni korkutan cehennem olsaydı
Cehennemle konuşur Seni ona anlatabilirdim
Oysa sen ne cenneti isteyebilecek kadar aşık oldun
Ne de cehennemi isteyebilecek kadar ayrılık
Seviyorum seni ama dedin
Hoşçakal diye ekledin
Şimdi gitmeye mecburum
Belki yine gelirim, umarım gelirim
Son söz oldu

Cennet ve cehennemin dillerini
Savaş naralarını ve aşk şiirlerini
Gazelleri ve boleroları öğreten atalarım
Senin sözlerinin anlamını öğretmediler
Hiçbir şey söylemeden gittin
Ayrılığın dilsiz olduğunu ben senden öğrendim
Dilsiz olanın yaşayabileceğini sen öğrettin bana
Ve kalemimle ilk defa yavan gözlerle baktın
Yine yeniden sadece sana sesleneceğim
Müebbet bir aşk dışında
Bildiğim tüm duygularımı terkedeceğim
Sana sesleneceğim yine
Seni sadece kuru bir sevgiyle değil
Derin bir hüzünle binlerce yıllık bir gururla
Ve pervasız bir öfke ile sevdiğimi duyuyor musun
Mütevazi bir sevgiyle değil
Küstah bir aşkla sevdim seni
Ben Osmanlı gibi
Kollarımın yetişmediği bir aşkı kucaklamaya çalışırken
Ölen köprülerin ülkesindeki Venedikteki son sancağı
Kışın üşümemek için şal yaptın kendine
Neden bilmiyorum özlemin artıyor içimde
Gün geçtikçe eksilir demiştim oysa
Atalarımın öğrettiklerine de ters düşse de
Sana inanırım bilirsin
Zamanla unutursun demiştim
Niye daha derinleşiyor öyleyse
Derinleşiyor özlemin
Ve gönlümde bir iç savaşta dökülen kanları
Coşturuyor ayrılık sözlerin
Öfkelerimin kararlılığını
Aşka katık ederek konuşacağım
Bedenim bu dünyayı terkedene kadar

Öyle sanıyorum ki
Hüzünle ve acıyla pek barışık olmadığın için
Benden uzun yaşayacaksın
Benden sonra kelimelerim gelecek gönlüne
Onların benden geldiğini bir tek sen bileceksin
Küstah bir aşkla seveceğim seni
Ben savaş ve ölümle haşir neşir olan
Kelimeler dışındakileri unutmaya gayret edceğim
Ömrün geri kalınında
Sana sesleneceğim yine
Ben seni beyrut gibi sevdim ama
Sana ne Mağribi ne de Manhatten’i anlatamadım
Bağdat ve Şam’ı işgale yeltenmişken
Venedik! ten gelen ihanet tarumar etti ordularımı
Sarı bir keder, kızıl bir kibir, siyah bir isyanla konuşacağım sana
Senin kim olduğunu hiç bilmeden
Ağlayan zambakların dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım
Senin kim olduğunu en çok bilerek
Kavmimin bana vaadettiği tüm aşkları terkedeceğim
Müebbet bir aşk, Sarı bir hüzün
Kızıl bir gurur ve siyah bir öfkeyle konuşacağım
Bu dünyayı terketme müjdesi gelene kadar
Hüznü, gururu ve öfkeyi bilseydin keşke
Hüznün beni aşan taşkınlığını
Gururumun binlerce yıl önceden miras kalmış hoyratlığını
Öfkelerimin hiçbir zaman sona ermeyecek ve azalmayacak kararlılığını
Anlayabilseydin
Anlatabilirdim sana
Seninle yaşanan bir aşktan sonra
Ayrılığın ölüm bile olsa
Mavi bir ölüm olacağını

Ömer ÇELİK

Aşka Dair_şiir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

DUA

Senin ak alnından gök gözlerinden
Önce dallar sonra yapraklar öpsün.
Eğilsin yıldızlar tutsun elinden
Gecelerden sonra şafaklar öpsün.

Aşk diyorlar en mukaddes hayale
Ve sen de düşesin o sonsuz hale
Hazdan dudakların olsun bir lale
Güller, karanfiller, zambaklar öpsün.

Sende kemal bulmuş renk, şekil, biçim
Yaşamanın öz suyusun bir içim
Olanca suların sağlığı için
Seni her gün göller, ırmaklar öpsün.

Kumral saçlarında nisan yağmuru
Yazın ak yüzünden gölgenin moru
Ağzından en serin, hem de en duru
Kayalardan akan kaynaklar öpsün.

Çimenler okşasın ayaklarını
Çiçekler koklasın parmaklarını
Ben öpmeden önce yanaklarını
Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün.

Kıskançlık çakılı kazıktır serde
Bölünsün bu rüya en tatlı yerde
Seni canlı kullar öpmesinler de
Kefenler sarılsın, topraklar öpsün.
A.Karakoç


aşk külü

Cuma, Haziran 22nd, 2012

~~AŞK KÜLÜ~~

aşk bu kolaymı geldiği gibi gidermi sanıyorsun bir başladımı kalbine işler
dantel gibi nakış nakış sökemesin söktüğün zaman için acır öyle acır ki ölmek
istersin aşk bu kolaymı geldiği gibi gidermi sanıyorsun o ayrılık ölümden beter
o öyle bir duygudur ki yüreğini yakar öyle bir yakarki söndüremesin söndürsen
bile
külü kalır o kül bile yüreğini tekrar yakar ve yüreğin
yangın yeri olur gider
o öyle bir duygudur ki içini dalgalı fırtınayı bir deniz
haline kalbini ise başından karı eksik olmayan
ağrı dağı haline getirir aşk bu kolaymı geldiği gibi gidermi sanıyorsun
geldiğinde bahar gelir yüreğine çiçekler açtırır ruhunda gittiğinde günlünde
sonbahar rüzgarları estirir döker açtırdığı çiçekleri yaprakları savurur her bir
yana her düktüğü çiçekle yapraklar içinde bir şeyler alır götürür ve buda sana
dayanılması zor acılar yaşatır aşk bu kolaymı geldiği gibi gidermi sanıyorsun

Cemal Süreya/Sevgilim ben şimdi

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sevgilim ben şimdi

Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara
Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz
”Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz”.
Çiçekler, çiçekler…
Su verdim bu sabah çiçeklere
O gülün yüzü gülmüyor sensiz
O köklensin diye pencerede suya koyduğun deve tabanı
Hepten hüzünlü bu günlerde
Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye
Masada tabaklar neşesiz
Koridor ıssız
Banyoda havlular yalnız
Mutfak dersen – derbeder ve pis
Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş
Vantilatör soluksu
Halılar tozlu
Giysilerim gardropta ve şurda burda
Memo’nun oyuncak sepeti uykularda
Mavi gece lambası hevessiz
Kapı diyor ki açın beni, kapayın beni
Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi
Radyo desen sessiz
Tabure sandalyalardan çekiniyor
Küçük oda karanlık ve ıssız
Her şey seni bekliyo,r her şey gelmeni
İçeri girmeni
Senin elinin değmesini
Gözünün dokunmasını
Ve her şey tekrarlıyor
Seni nice sevdiğimi….

Cemal Süreya

arılar rondu

Cuma, Haziran 22nd, 2012

arı rondu
arılar rondu Şiir,


ARI RONDU


Yaz geldi çiçekler açtı
Arılar hep çelıştı
Arı vız vız vız
Arı vız vız vız
Diye çalışır.

Önce menekşeyi koklar.
Sonra gülü severiz.
Arı balını
Arı balını
Biz çok severiz.

Fırtınalı havalarda
Karlı buzlu günlerde
Arı uyuklar
Arı uyuklar
Sıcak havada.

Yaz geldi nazlı çiçekler
Güzel güzel açalım
Haydi arılar
Haydi arılar
Biz çalışalım.

Kalp Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalp İle İlgili Şiirler,

En Güzel Kalp Şiirleri,

İKİ KALP

İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.

Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.

Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

CEMAL SÜREYA

Kırık Kalp

En iyleşilmez yaramdır aşk benim
Çileden,dertten bir habercidir
Bir ömrün dökülen son yaprağı
Gece kadar uzun,hayat kadar eskidir

Kimbilir bozulan kaçıncı tövbedir bu
Bu kaçıncı sancıdır içime saplanan bazen
Yağmur yüklü bulutlara benzer
Sağanak sağanak dökülür gözlerimden

Firari bir mahkumdur,içimde saklanan
Boynum bükük,kalbim kırık,darmadağınım
Bir sır saklı gözlerinde,anlamadığım

Hasret yüre, derin sızı
Gönlümün sultanı,ömrümün yazı
Yaşamak seninle güzel,ölmek seninle
Sevmek,sevilmek,dünya seninle güzel
Kırdığın kalbimi hasretinle sardım
Bir ateş yaktın ki,yandıkça yandım

YASEMİN

Kırık Kalp

Bir başlangıçtı ayrılık
Yalnız adımlarım için
Düzendi bu kaçık hayat
Açılan bir pencere
Kırılan bir kalp

Ayrılıkdı ders olan
Yalnızlıktı konu
Yoktu parlayan yıldız
Gülen insanlar
Kırılan bir kalp

Yoktu parlayan güneş
Kıyıya vuran hırçın dalgalar
Umutsuz yaşam
Direnecek bir hayat

Yaşamak vardı, kaçamak hayatı
Duygusuz bu zamanı
Direnmek vardı, mutsuzluğa
Yakalamalı, yeni hayatı

Orhan Eren Uncu

KALBİM DİNAMİT KUYUSU

Beni, gözlerin götürür
Gözlerin
Aşkla, acıyla…
Kuşatmışlar
Sesimi, soluğumu
Kesilmiş
Tuz-ekmek payım
Vurgunum
Ve darda,
Gözaltındayım.
Dal, kor keser
Penceremde açarsa
Kuş, vurulur
Üzerimden uçarsa.
Ve hal böyle böyle,
Yol bu yöndeyken
Gelir,
Ki her gelişinde
Daha da içten
Gelir,
Soluk soluğa
Benim olursun.
Amansız sarmasında
Kollarımın
Esrik,
Çığlık çığlığa
Erir, kar gibi vücudun…
Nicedir,
Kahpe ağzında
Bir salgın,
Bir deprem gibi künyemiz.
Nicedir,
Başımıza zindan dünyamız.
Biz ki
Yarınıyız halkın,
Umudu, yüzakıyız,
Hıncı, namusu…
Şafakları,
Taa şafakları
Hey canım,
Kalbim
Dinamit kuyusu…

AHMED ARİF

DAYAN KALBİM

Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık.
Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!

NECİP FAZIL KISAKÜREK

KALBİM UNUT BU ŞİİRİ

Uğuldayan ve hep uğuldayan
bir orman kadar üşüyorum şimdi
yanlış rüzgarlar esiyor dallarımda
yanlış ve zehirli çiçekler açıyor
Kanımda kocaman gözleriyle bir çığlık

Su ve ses kadar beklediğim
ne kaldı geride,bilmiyorum
uzanıp uyumak istiyorum gölgeme
ve sarınmak o kocaman gözlerin
uğuldayan rüzgarlarına

Bir acıyı yaşarım ben zehirden
çiçekler üretirim kömür karası
uçurum kadar bir yalnızlık
yaratırım kendime,atlarım
Anısı yoktur küçük rüzgarların

Yapraklarım yok artık kuşlarım yok
büsbütün viran oldu dağlarım
ezberimdeki türküler de savrulup gitti
ömrümün karşılığı kalmadı sesimde
sesimde yalnız ormanların gümbürtüsü

Yanlış.. daha baştan yanlış
bir şiirdi bu, biliyorum
ve belki ömrümüzün yakın geçmişi
bu kadar doğruydu ancak, kimbilir
Kalbim unut bu şiiri

AHMET TELLi

AŞK VE KALP

Bir kalb ki onun sevmesi aldanması yok
Tutkunluğu yok , bir güzele yanması yok
Bin kez yazık olsun sevisiz yüreğe
Aşksız geçecek günlerin faydası yok

ÖMER HAYYAM

Bomba Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Bomba Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Bomba Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Bomba Sözler
Bomba Sözler 2012,

-UNUTMA! Giden Günü,Geri Getiremezsin. Bulandırdığın Suda,Suretini Göremezsin. Burnun Bu Kadar Kaf Dağındayken,Önünü Göremezsin!

-Aslında çok konuşan kadın yoktur. Karşıdaki hiç bir şey anlamadığı için açıklama yapmak zorunda kalan kadın vardır.

-İyi geçinmek iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur…!

-Biz çocukken; yollar bozuktu, musluklar bozuktu, ziller bozuktu, paralar bozuktu ama adamlar sağlamdı.

-İnsan, hayata iki anlam yükler: Biri ağlarken, diğeri gülerken ve tek bir kere kıymet bilir; O da elindekini kaybederken….

-SEVGİNİN Hakim olduğu EV, Küçük de olsa, Hiç Bir Zaman DAR gelmez İNSANA

-Havalara giren birine hiç dokunmayın.. bırakın, Ne kadar yükselirse o kadar sert düşecektir. .İzleyin ve keyfini çıkarın!!

-Hayatın en güzel anı herşeyden vazgeçtiğiniz ZamanSizi hayata bağlıyan biri olduğunu düşündüğünüz andır….

-ılık bir rüzgar esti, nereden geldi bilmiyorum. nereye gidiyorsun diye sordum özlenen herşeye dedi an aklıma sen geldin çünkü özlenen bir tek sendin!!!

-Baskalarini avutmakla kendi acilarini unutursun!

-Tek tesellim kadehler başka birşey istemez sarhoş etsin yeter ki rakı şarap fark etmez…

-Gönül kimsesiz yapamaz sevebiLeceği bir dost arar. Taşin kaLbi yoktur ama onu biLe yosun sarar….

-Bu masaLar boş kaLmaz gidenin yeri doLar. Bu vazoLara birşey oLmaz yaLniz cicekLer soLar….

-Bazen; susarak ettiğimiz laflar, konuşarak harcadığımız sözlerden daha çok şey anlatır…

-Yüreğini göremeyenlere en güzel hikayeni yaşatma, sen ki birçok kisinin en güzel hayalisin değmeyenlerin hikayesi olma…!

-Vay be !!! İçimizdeki çocuk da gayrı meşru çıktı

– Bir destan yazar gibi durmadan gündüz gece ben hep seni yazmışım yüreğime gizlice

– Aslında insan iki şeyi unutamaz; Sevdiği kişiyi ve onun yokluğunu. İki şeyi de asla saklayamaz: Sarhoşluğu ve aşık olduğunu.

– Seveceksen, yalnız kaldığında aklına geleni değil, Hiç aklından çıkmayanı seveceksin!

İnsan Üzerine Güzel Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

İnsan Üzerine Güzel Sözler

Tugbam sitesinde en güzel İnsan Üzerine Güzel Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa İnsan Üzerine Güzel Sözler
İnsan Üzerine özlü sözler
insanla ilgili sözler
insan ile ilgili güzel sözler
insanlık sözleri

Küçük insanlar küçük şeylere çok kırılırlar, büyük insanlar bunların hepsini görür, fakat kırılmazlar

La Rochefoucauld

Büyük olmak iyidir ama, insan olmak daha iyidir

Albert Schweiter

İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler

Montaigne

İnsanların hepsi maskelidir, yalnız bazılarınki incedir

Anonim

Başlıca üç çeşit insan vardır:
Bilgisever, ünsever ve parasever

Platon

İnsanlığa olan güveninizi hiç kaybetmemelisiniz Çünkü insanlık bir okyanustur; okyanusa damlayan birkaç damla onu kirletmez

Budha

Hiçbir varlık, insan kadar yükselemez ve onun kadar alçalamaz

Friedrich Holderin

En kötü insanlar, birine muhtaç olduklarında, dünyanın en iyi insanı kesilirler

Ebner Eschenbach

İnsanlar size karşı değildirler Sadece kendilerinden yanadırlar, o kadar

Gerald Fowler

Olgun insan, güzel söz söylemesini bilen değil, söylediğini yapan ve yapabildiğini söyleyen insandır

Confucius

İnsanlar her zaman bir kahraman olamazlar ama, her zaman insan olabilirler

Benjamin Franklin

İnsan, düşünmek, inanmak ve sevmek için dünyaya gelmiştir

J J Rousseau

Kendini olduğu gibi kabul etmek istemeyen tek varlık insandır

Aristo

En çok hoşlandığımız insan, kendimize benzettiğimiz insandır

Montaigne

İnsanlık her gün ilerliyor, fakat insan hep aynı kalıyor

E Gebiel

Geleceğin bütün çiçekleri,

bu günün tohumlarındadır

Çin ata sözü

Neşeli olmanın hiçbir maliyeti yoktur,ama her şeyi satın alır

Tebessüm insanlar,

Güneş ise çiçekler içindir

Hiç kimse sahip olduğu

Kafasından sorumlu

Değildir,

Ama herkes

Kafasının yaptığından

sorumludur

Ekilen her sevgi er veya geç çiçek açar Raoul Follereau

Tebessüm sözlere kanat takar…Jacques Gauthier

Çok nadir bir gülü bulabilmek için dünya turuna çıkan bir adam,

on yıllık bir aramadan sonra onu kendi bahçesinde

buldu…

Konuşmayı öğrenmek

için iki yıl,

Susmayı öğrenmek için ise

Bir ömür gerekir

Çiçekler güzel olmak,

İnsanlar ise iyi olmak için vardırlar

Phil Bosman

Aramaya çıkmadan önce mutluluğun olduğunu kabullenmek gerekir

Gerçek mutluluk kendisini gizler

O önce insanının içinde bulunur

Joseph Addison

Nereden gelindiğine bakmak yerine,nereye

nereye gidildiğine bakmak daha önemlidir C Ponder

Dünyada ne ekersen onu biçersin

Fars atasözü

Zayıflar arasında en güçlüsü,zayıf olduğunu

unutmayandır Skandinav atasözü

Bir çiçek tohumlarını vermeden asla