Posts Tagged ‘çocuğun’

Temizlik İle İlgili Yazılar

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Temizlik İle İlgili kompozisyonlar
Temizlikle İlgili yazılar

Ağaç yaşken eğilir, demiş geçmişteki bilge atalarımız. Kurumuş ağaç kolay kolay eğilmez, zorlansa da kırılır. İnsanlar da tıpkı ağaç gibidir. Kişilikleri daha küçükken şekillendiği için gelişimin hızlı olduğu dönemde istenilen değişiklik yapılabilir ve verilmek istenen şekil oluşturulabilir. Fakat belli bir yaştan sonra çocuğun kişilik yapısı oturduğu için, artık değiştirmek güç olur, hatta imkânsız olabilir.

Özellikle temizlik alışkanlığı çocukluktan itibaren verilirse, yaşam boyu temizliğe önem veren biri olur; ama bu alışkanlığı kendisi kazanır diye düşünülürse, çocuğun bu alışkanlığı kazanması zor olur.

Çocuklukta temizliğin önemi kavratılmamış birey, bütün yaşamında bu önemi anlayamaz ve temiz olma adına pek bir gayret gösteremez. Yemeklerden önce ellerini yıkama alışkanlığını çocukken edinemeyen kişi, yetişkinlikte de bunu edinemez. Eğer sosyal bir ortamdaysa, mahcup olmamak için yıkar; ama yalnızken ellerini yıkama gereği duymaz. Banyo yapmanın önemini çocukken kavrayan biri, yıkanmak için çok sık banyo yapar, ama bu alışkanlığı olmayan birey, eşinin veya başka birinin dayatmasıyla banyo yapar.

Her konuda olduğu gibi temizlikte de çocuklar, büyüdükleri ortamlardaki insanları model alırlar. Eğer örnek aldığı kişiler düzen ve temizliğe gereken önemi veriyorlarsa, çocukta da bu alışkanlıklar gelişir. Temizlik ve düzen alışkanlığının en iyi edinildiği yer, aile ortamıdır. Ailedeki bireylerin temizliğe verdikleri önem ölçüsünde çocukta temizlik alışkanlığı gelişir. Ailede temizlik fazla önemsenmiyorsa, çocuk da temizliğe gereken önemi vermeyecektir. Eğer okulda çocuğun öğretmenleri temizliğin gerekliliğini çocuğa kavratırlarsa, bu alışkanlık gelişir; ama istenilen düzeyde olmayabilir; çünkü bu tür alışkanlıklar okul öncesi dönemde kökleşir ve kalıcılık kazanır. Ayrıca okulda kazandırılmak istenen alışkanlık evde desteklenmezse, o alışkanlığın olumlu yönde gelişmesi güç olur.

Çocuğa temizlik alışkanlığı kazandırmak çok kolaydır; çocuğun kişilik gelişimi yeni oluştuğu için, söylenen her şeyi çok çabuk kavrar ve birkaç kez tekrar ettirilen davranışı alışkanlık haline getirmekte zorlanmaz. Yediği çikolatanın ambalajını yere atan çocuk, doğru bir biçimde yönlendirilmezse davranışı süreklilik kazanır. Birkaç kez uyarılarak ne yapması gerektiği söylendiğinde ise, çocuk doğru davranışı kısa sürede öğrenir.

Temizlik ve düzen konusunda ebeveyn tarafından obsesif davranışlar sergilenmesi de çocukta olumsuz bir temizlik anlayışı geliştirir. Bu nedenle ölçüyü kaçırmamakta her zaman yarar vardır. Çocuğu takıntılı bir kişilik kazanmasına yol açabilen bazı davranışlar şöyle sıralanabilir:

Bebeğin altını değiştirirken, annenin burnunu kapatma, yüzünü buruşturma gibi davranışlarla tiksindiğini belirtmesi,

Üstü başı kirlenmesin diye çocuğun sokakta oynamasına izin verilmemesi,

Çocuğun üzerindeki küçük ve önemsiz bir lekenin abartılması,

Günde birkaç defa banyo yaptırma,

Bir kere giydiği giysiyi yıkamadan giydirmeme vb.

Belli aralıklarla çocuğa banyo yaptırılmalı, kendi yemeğini yiyecek bir duruma geldiği zaman, yemekten önce ve sonra ellerini yıkaması sağlanmalı, giysileri gerekli durumlarda değiştirilmeli ve temizlikle ilgili diğer temel alışkanlıkları kazanması sağlanmalıdır. Düzenli olmak, temizlikle doğrudan bağlantılı bir alışkanlık olduğundan dolayı, temizlikle beraber düzen alışkanlığının da çocuğa kazandırılması gerekir. Temizlik alışkanlığı gelişen bir çocuk düzenli olur, temizliğe önem vermeyen çocuk, düzenli de olamaz. Çıkardığı çorabı evin herhangi bir köşesine atan, yemek yedikten sonra masayı olduğu gibi bırakan, banyodan sonra banyoyu dağınık halde terk eden, yatağını toplamayan bir çocuğun temizlik anlayışı da sağlıklı gelişmez.

Düzen kavramı da temizlik gibi çocukluktan itibaren kazandırılmalıdır. Çocuk, üç yaşına geldiğinde annesiyle birlikte yatağını toplamaya başlamalıdır. Kullandığı eşyaları olması gereken yerlere bırakmalıdır. Birçok anne vardır ki, bütün zamanını çocuklarının döküntülerini toplamakla geçirir. Bazı anneler çocuklarının yaptıkları işi beğenmezler, çocuk işi yaptıktan sonra, anne aynı şeyi yeniden yapar. Bu durum çocukta özgüven kaybına yol açabilir; çünkü kendisine verilen işi beceremediğini düşünür. Ayrıca kendisinden sonra annesi yaptığı için diğer bütün ev işlerinde de gereken özeni ve önemi

Çocuk, verilen işi istenilen düzeyde bağımsız yapıncaya kadar anne çocukla birlikte yapmalıdır. Örneğin yatağı toplarken, sofrayı kaldırırken, banyoyu temizlerken anne çocuğa yardım etmelidir. Bu tür işlerde çocuk annesiyle birlikte çalışırsa, işi daha çabuk öğrenir ve alışkanlık haline getirir.

Çocuğa verilmesi gereken öncelikli temizlik alışanlığı, kişisel bakımla ilgili olmalı; yani el-yüz, baş, vücut ve giysi temizliği. Sabah uyanır uyanmaz elini-yüzünü yıkamalı, yemeklerden önce ve sonra ellerini yıkamalı, tuvalet temizliğini yapmalı, tuvaletten sonra ellerini bol su ve sabunla yıkamalı, belli aralıklarla banyo yapmalı, kirlenen giysilerini değiştirmelidir.

Diş temizliği de oldukça önemlidir. Diş fırçalama alışkanlığı edinebilmesi için, çocuğa iki yaşından itibaren sadece fırçayla dişlerini fırçalaması öğretilmeli, 3–4 yaşından itibaren de çok az miktarda macunla dişlerini fırçalaması sağlanmalıdır.

Temizlik alışkanlığı, bireyin hem beden sağlığı hem de sosyal hayata uyumu için gereklidir. Temizliğe dikkat etmeyen kişi, hem çok sık hastalanır hem de yaşadığı sosyal çevre tarafından dışlanır.

Alıntı

aşk mı buyur

Cuma, Haziran 22nd, 2012

bari bir acı olarak kal içimde

Madem ki birtanem değilsin
Bari bir acı olarak kal içimde
Ona da razıyım ben

Ölene dek çekerim
Sanma bir gün nefret ederim
Aksine seni öyle de severim
Sırf seni hissetmek için

Ister baş ağrısı ol
Ister kalp ağrısı ol
Istersen de ölümcül bir hastalık ol
Hiç yakamı bırakma
Ama yeter ki bir şekilde içimde ol

Belki çok inlerim
Dayanamaz hale gelirim
Belki de güzel bir şarkı der
Ölene dek dinlerim
Sanma bir iki satırı silerim
Ne varsa içime çekerim
Hemde bir nefes misali

Sana söz veriyorum
Hayat içime siner
Zaten gerçek aşık
Kendini böyle ifade eder

BİTANEM

birtanem sabahı bekledim saatlerce
ama ya sonra
sen yoksun ya şimdi
korktum belki sabah olmaz diye
olsa da sen yoksun diye…

Sevdam İstanbul, kırık hayallerin şehri…
Uzaklara prangasın…
Masum çocuğun hüzünleri sarar yoksan beni…
Yakacağım…
Yoksun sen…
Geçtiğin her yeri…
Huzun ve sevda

Şimdi bir gündönümündeyiz artık
Ve elveda demenin zamanıdır hüzne
Çok zor bir aşk aratıyorsun,
Gözlerine her bakışımda beni ağlatıyorsun. Ben tayfun
Birtanem bu aşkı benim bedenimde parçalıyorsun.

Acımıyorsun söylerken,
Ama sana şunu belirteyim hayatım:
Ben aşkı seninle yüceltip,seninle alçattım.
Kahpe dünyamda,bana gerçeğinde oyun olduğunu anlattın.KN

En tatlı rüyalarımdan birini görüyorum;
Sıcak bir kumsalda,
Ay ve yıldızlar şahidimdirki ben seni çok SEVİYORUM

Tutsak Yüreğim

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Tutsak bu yürek seninle dolu
Sevgisiz öksüz bir çocuğun gözyaşı gibi
Çaresiz sensiz ama benimle
Ben sen olmuşum ben sendeyim
Yokluğunda var olmak zormuş sebebim
Sensiz bir çocuk gibi ağlar gözlerim
Çaresiz ayıplardan gel kurtar beni
Kaybolmuş kayıplarda tutsak yüreğim

Şiirlerle Türkiye

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Şiirlerle Türkiye
Türkiye Şiirleri


Türkiye

Her karış toprağın bir başka cevher
Vatanım vatanım canım Türkiyem
Dağların bir zümrüt, suyun bir güher
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Dörtbiryanda akarsuyun çağlıyor
Mevsiminde bulutların ağlıyor
Senden ayrılması yürek dağlıyor
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Bir tarafın kara, üç yanın deniz
Cennetten parçadır her bir beldemiz
Dört mevsim bulunur güneş, kum, deniz
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Binbirçeşit kuşu barındırırsın
Nice kirlileri arındırırsın
Bütün gönülleri yarındırırsın
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Etlerin lezzetli, avların semiz
Toprakların temiz, denizin temiz
Meyvelerin, sebzen leziz mi leziz
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Her suyun kenarı kavak, söğüttür
Kişileri insan yapan öğüttür
İnsanların çalışkandır, yiğittir
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Cami, kervansaray, örenin, hanın
Buram buram tarih kokar her yanın
Sığmaz kitaplara senin bir anın
Vatanım vatanım canım Türkiyem

ağacın ne güzel, dalın ne güzel
Bülbülün ne güzel, gülün ne güzel
Vadin, ovan, yaylan, yolun ne güzel
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Sayısız bitkiye bağrında yer var
Söyleme yadlara sende çok sır var
Uğruna adanmış milyonca ser var
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Kaplıcan var, dertlilere devadır
Hastalığa çare temiz havadır
Herbir dalın bin tür kuşa yuvadır
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Kışın hoş olursun, yazın başka hoş
Sözün başka hoştur, sazın başka hoş
Sevincin başka hoş, hüzün başka hoş
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Biz sana güvendik, sana inandık
Yıl, ay, gün,saat adını andık
Güneyinde limon, kuzeyde fındık
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Buğday yetiştirir İç Anadolu
Ağ gibi sarmıştır her yanı yolu
Sayısız tarifsiz güzellik dolu
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Yeşilden örtüdür otların senin
Dünyayı bağlıyor hatların senin
Limanların senin, yatların senin
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Yurttaşların güleç olur yüzleri
Şeker gibi tatlı, baldır sözleri
Çalışkandır erkeği ve kızları
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Güreş tutar, ata biner erlerin
Saymakla tükenmez bitki türlerin
Gezilesi, görülesi yerlerin
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Erkeklerin yiğit olur mert olur
Dosta yumşak, düşmanlara sert olur
Ter dökeriz dört bir yanın yurt olur
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Ozanın var, şiirini yazıyor
Yontucun var tarihini kazıyor
Seni mahzun görmek bizi üzüyor
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Pırıl pırıl aydınlansın yüzeyin
Birçok dertler çektin artık düze in
Hoştur doğu, batı, güney, kuzeyin
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Yarışın zamanla çağla yarışın
Ödenmez değerde her bir karışın
Dünyada sembolü sen ol barışın
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Suyun berrak, havan temiz, gün ışık
İnsanların modern birbirinden şık
Kin husumet yoktur herkes barışık
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Minarende hoş bülbüller ötüyor
Fabrikanda bacaların tütüyor
Avların var avcıların tutuyor
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Her günün bir başka neşe kaynağı
Her yolun sılaya hasret ırmağı
Sathının tamamı bir sır yumağı
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Kızları güzeldir ceylan bakışlı
Belleri incedir keklik sekişli
Giysileri binbir çeşit nakışlı
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Dağın ovan yiğit ile doludur
Senin bağrın kahramanlar yoludur
Meyven, sebzen, suyun oğul balıdır
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Envayi tür nebat verir toprağın
Her anda bir başka çağlar ırmağın
Dua ediyoruz boş kalmaz ağın
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Yazmak kifayetsiz hoş gelir göze
Bitmez ömür boyu bil geze geze
Birkere tatil yap gerek yok söze
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Huzur güven senin olma kaygılı
Orduların Peygamberden övgülü
İnsanların birbirine saygılı
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Yeleni hiçbir Türk doyamaz sana
Dünyada başka yer uyamaz sana
Düşmanlar ‘benimsin’ diyemez sana
Vatanım vatanım canım Türkiyem

Bayram Yelen

Balık Yağını Kimler Kullanmalı

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Balık Yağı Özellikle Kimlere Tavsiye Edilir


Balık Yağı
Kimlere Tavsiye Edilir

Özellikle hamilelik dönemindeki ve emzirme dönemindeki anneler ile çocuklara balık yağı tavsiye edilir.

Balık Yağının veya Balık Yağı Hapının Faydaları şöyle sıralanabilir

Anne karnındaki çocuğun nörolojik (beyin) gelişimi ile göz retinası gelişiminde etkilidir.
Hamilelik sonrasında annenin depresyona girme riskini azaltır.
Gebelik zehirlenmesi ve erken doğum riskini önler.
Çocuklarda görülebilecek dikkat eksikliği, hiperaktivite sorunu gibi davranışsal bozuklukları azaltır.
Balık yağı çocuğun genetik yapısının izin verdiği boy, zeka gibi özelliklerin en üst seviyeye çıkabilmesinde faydalıdır.

Erişkinlerin kalp damar hastalıklarından korunmasında etkilidir.
Kan şekeri seviyesinin dengede tutulmasında faydalıdır.
Hem ruh hem de vücut sağlığını korur. Sağlıklı ruh hali, zihin ve hafıza için gereklidir.
Saçları ve saç köklerini besleyerek saçların canlı ve parlak olmasını sağlar.
Peptik ülser, hazımsızlık, mide yanması, bulantı, iştahsızlık, kilo kaybı gibi durumlarda faydalıdır.
Pankreas kanseri hastalarında kilo kaybını önlemede ve kansere bağlı hiperlipidemi artışına karşı koruyucudur.
Akne, sivilce, kuru cilt, ciltte kızarıklık, sedef hastalığı gibi rahatsızlıklarda faydalıdır.

Kürtajın Dini Boyutu

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kürtajın Dini Hükmü

Kürtajın Dini Yönü

Iskat-ı cenîn, döllenme gerçekleştikten sonra rahimde oluşan ceninin dış etki ve müdahale ile düşürülmesi; yani çocuk düşürme demektir. Bu da iki şekilde olabilir. Birincisi anne ve babanın rızasıyla gerçekleşen kürtaj; ikincisi ise, darp, korkutma ve benzeri fiillerle çocuğun düşmesine sebep olmak şeklindeki, cenîne karşı işlenen cinâyetlerdir. Hamile kadının karnındaki çocuğun düşmesine neden olan müessir fiilde, gurre denilen bir tazmînat ödenmesi gerekir. (bk. Gurre)

Cenînin dış etki ve müdahalelerle düşürülmesi, yani kürtaj, çok eski dönemlerden beri dinin, ahlâk ve hukukun tasvip etmediği bir davranıştır. Yahudilik ve Hristiyanlıkta olduğu gibi İslâm dininde de kürtaj caiz görülmemiştir. İnsanın yaşama hakkı, erkek spermi ile kadının yumurtasının birleşip döllenmenin başladığı andan itibaren Allah tarafından verilmiş temel bir haktır. Artık bu safhadan itibaren anne-baba da dahil hiç kimsenin bu hakka müdahale etme hakkı yoktur.

İslâm âlimleri, ruh üflendikten sonra çocuk düşürmenin veya aldırmanın haram olduğunda ittifak etmişlerdir. Ancak, bazı fakihler 120 günden veya 40 günden önce çocuğa ruh üfürülmediği için kürtajın caiz olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ancak günümüzde tıb sahasındaki ulaşılan bilgiler göstermektedir ki, cenin döllenmeden itibaren bir canlılık ve bütünlük kazanmakta, safha safha oluşum ve gelişimini tamamlayıp ilk birkaç haftadan itibaren organları teşekkül etmektedir. Hatta kalp atışlarının hissedildiği belirtilmektedir. Bu nedenle, ceninin canlılığının, mahiyetini hiçbir zaman kavrayamayacağımız ruhun üflenmesiyle aynı şey olduğunu ileri sürerek kürtajın bu döneme kadar caiz olduğunu söylemek mümkün değildir. Nitekim İslâm hukukçularının çoğunluğu da bu görüştedir.

kaynak:diyanet.gov.tr

Aile İçin Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Aile İçin Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Aile İçin Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Aile İçin Sözler
Aile İle İlgili Sözler

Bir Müslümanın evladı, ibadet edince, kazandığı sevap kadar, babasına da verilir. Bir kimse, çocuğuna günah öğretirse, bu çocuk ne kadar günah işlerse, babasına da o kadar günah yazılır
Hadis-i Şerif

Bir Çocuk Besmeleyi ilk Defa Söylediğinde Allahü teala, çocuğun, çocuğun ane ve babasının, çocuğa besmeleyi öğretenin cehenneme girmemesi için senet yazdırır
Hadis-i Şerif

En kotu babalar kimlerdir bilir misiniz? Gencliklerinde yaptiklarini unutanlar.
DIDEROT

Butun siradan insanlar ev diyebilecegi bir sey ister; sicak ve bakimli bir aile; ara sira kucuk mutluluklar; arada bir comert ve buyuk bir mutluluk.
RAHIBE JONES

Kadin anne olunca kemale erer.
HONORE DE BALZAC

Yaşlı bacaklarım yürümeme izin vermediğinde bana ‘Elini ver’ tıpkı benim senin ilk adımlarını atarken ‘Elini tuttuğum’ gibi yavrum.

Helal ile beslersen çocuğunu Hürmet ile öder borcunu, Haram ile beslersen O’nu Hakaret ile öder borcunu.

Bir babanin cocuklarin yapabilecegi en buyuk iyilik onlarin annelerini sevmektir.
T HESBURGH

alıntı