Çocuklara dikkat! 25 yaşındaki adam Facebook’u çocuklara sapıkça tuzaklar kurmak için nasıl kullandı.
ABD’de 25 yaşındaki bir adam Facebook.com internet platformunu çocuklar ile cinsel ilişkiye davet etmek için kullandığından dolayı 35 sene hapis cezasına çarptırıldı.
Chicagotribune.com’un bildirdiğine göre fail web sitesinde kendini küçük yaşta bir kız olarak tanıttı. 25 yaşındaki adam sahte hesap ile reşit olmayan erkek çocuklarla irtibata geçerek cinsel ilişkide bulunmak için bir buluşma ayarladı. Kurbanlara kız ile (bu kendisi oluyor) buluşmak için öncelikle onun erkek arkadaşıyla ilişkiye girmek zorunda oldukları anlatan sapık, bu yolla erkek çocuklarını kandırarak ilişkiye girdi.
Facebook sapığı girdiği cinsel ilişkileri kaydedip bunlarla kurbanlarına baskıda bulundu. Çocuk adama karşı çıktığında ise kendi videolarının yayınlanmasıyla tehdit edildi.. Fakat, ikinci kez ilişkiye girmek istediği 15 yaşındaki bir erkek çocuğu durumu polise haber verince Facebook sapığı yakalandı. Mahkeme faili çocuk pornosu ile ilgili 6 olaydan, cinsel tacizle ilgili 2 olaydan suçlu buldu ve cezalandırdı. Ayrıca 35 senelik ağır cezasından sonra da devlet gözetiminde tutulacak.
Facebook ve diğer sosyal ağlar da çocukların online güvenliği için gereken adımları atmayı değerlendiriyor. Panik tuşu denilen bir özellik ile, çocuklar uygun olmayan içerikle karşılaştıkları zaman site yöneticilerini uyarabilecek.
Facebook bu girişimi değerlendirirken, diğer şirketler harekete geçti. Sunday Times’ın haberine göre bu karara 140 kadar İngiliz şirketi imza attı. Çocukları internetteki tehlikelerden koruma amaçlı gönüllü karar yakında devlet desteği ile uygulamaya girecek.
Bu insiyatif kapsamında, sitelerin güvenli arama imkanı sunması gerekiyor. Ailelerin çocuklarının zararlı içeriğe erişimini kısıtlayabileceği araçlar bir zorunluluk. İngiliz hükümeti de ailelere, öğretmenlere ve çocuklara yönelik, ulusal bir reklam kampanyası yapacak.
Bu girişim, İngiliz hükümetinin fakir aileler için 270.000 PC satın aldığı program ile bağlantılı. Alınan bu bilgisayarlara istenilen yazılımlar kurulabilecek ve önceden yüklü internet tarayıcılarda da bu panik tuşu özelliği sunulabilecek.
Çocuğun gördüğü düştür barış. Ananın gördüğü düştür barış. Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba elinde yemiş dolu bir sepet; ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak bir testi gibi ter damlalarıyla alnında… barış budur işte.
Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman, ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı çukurlara, yangının eritip tükettiği yüreklerde ilk tomurcukları belirdiği zaman umudun, ölüler rahatça uyuyabildiklerinde, kaygı duymaksızın artık, boşa akmadığını bilerek kanlarının, barış budur işte.
Barış sıcak yemeklerden tüten kokudur akşamda yüreği korkuyla ürpertmediğinde sokaktaki ani fren sesi ve çalınan kapı, arkadaşlar demek olduğunda sadece. Barış, açılan bir pencerden, ne zaman olursa olsun gökyüzünün dolmasıdır içeriye.
Bir tas sıcak süttür barış ve uyanan bir çocuğun gözlerinin önüne tutulan kitaptır. Başaklar uzanıp, ‘ışık! ışık! ‘ diye fısıldarken birbirlerine! Işık taşarken ufkun yalağından. Barış budur işte. Kitaplık yapıldığı zaman hapishaneler geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman bir türkü ve dolunay, taptaze yüzünü gösterdiği zaman bir bulutun arkasından cumartesi akşamı berberden pırıl pırıl çıkan bir işçi gibi; barış budur işte.
Geçen her gün yitirilmiş bir gün değil de bir kök olduğu zaman gecede sevincin yapraklarını canlandırmaya. Geçen her gün kazanılmış bir gün olduğu zaman dürüst bir insanın deliksiz uykusunun ardısıra. Ve sonunda hissettiğimiz zaman yeniden zamanın tüm köşe bucağındaki acıları kovmak için ışıktan çizmelerini çektiğini güneşin. Barış budur işte.
Barış ışın demetleridir yaz tarlalarında, iyilik alfabesidir o, dizelerinde şafağın. Herkesin ‘kardeşim’ demesidir birbirine, ‘yarın yeni bir dünya kuracağız’ demesidir; ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle. Barış budur işte.
Ölüm çok az yer tuttuğu gün yüreklerde, mutluluğu gösterdiğinde güven dolu parmağı yolların, şair ve proleter eşitlikle çekebildiği gün içlerine büyük karanfilini alacakaranlığın… barış budur işte.
Barış sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların sıcacık bir ekmektir o, masası üstünde dünyanın. Barış, bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir.
Ve toprakta derin izler açan sabanların tek bir sözcüktür yazdıkları: Barış. Ve bir tren ilerler geleceğe doğru kayarak benim dizelerimin rayları üzerinden buğdayla ve güllerle yüklü bir tren. Bu tren barıştır işte.
Kardeşler, barış içinde ancak derin derin soluk alır evren. Tüm evren, taşıyarak tüm düşlerini. Kardeşler, uzatın ellerinizi.
Kara bir bulut çökmüştü,ülkemize Kara kapkara bir bulut; Yıldırımlar koptu,şimşekler çaktı, Vatanımız parça parça yaptı.
Olamazdı,böyle şey Bu kara bulutlar dağılmalıydı. Evet dağılmalıydı,bu bulutlar; Bu vatan kurtulmalıydı.
Ülkemize bir güneş doğdu uzaklardan Taa,uzaklardan,Selanik’ten, Sap sarıydı,saşları güneş gibi; Mas mavi gözleri vardı,Gökyüzü gibi
Kara bulutlar korktu,güneşten; Dağıldı,dağıldı paramparça oldu. Gözleriyle bir baktı,gök mas mavi oldu, Vatan kurtuldu,meclis kuruldu.
Tarih 23 nisan1920,vatan hür oldu…. Atatürk’ten,bütün çocuklara; Bu mutlu gün armağan oldu. Hakketti bu vatan,Helal oldu!
23 Nisan 1920 Ulusal Egemenlik Bayramı
Bak yine akıyor zaman;zamanım “Yirmi Üç Nisan” Bir zamanlar çocuklarımız idi,büyük her insanım Çocuklarımız kutsal;iyi yetiştir,annesi ile babası Çocuklara Atatürk hediyesi;Dünyada yoktur eşi
“Yirmi Üç Nisan”la gün koşar;Türk bayrağı coşar Küllerinden doğmuş asil millet,mekanı Çanakkale Nice imparatorluk kurmuş,tarihe vurmuş damga Çocuklara Atatürk hediyesi;Dünyada yoktur eşi
Sağlık,eğitim ve adalet ile yetiştir,olsun Atatürk Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ışık geleceğe Asker,aydını ile hukuk vermeli;Atatürkçü eğitim Çocuklara Atatürk hediyesi;Dünyada yoktur eşi
Zaman çok karanlık diye,bir başka parlıyor mumu Laik Atatürkçü yetiştir;asil çocuktur umudumuz İçli dışlı düşmanlarım azmış;Atatürk tarih yazmış Çocuklara Atatürk hediyesi;Dünyada yoktur eşi
“Ne Mutlu Türküm Diyene!” demeliyiz,haykırarak Zamanın ruhu,kara karanlıktan çok acılar çekiyor Kamuda Laik, Milliyetçi Türk,ibadeti ise Müslüman Çocuklara Atatürk hediyesi;Atatürk’ün yoktur eşi
23 Nisan bayramı
23 Nisan bayramı.
Milletin malı.
En güzel bayram 23 nisan bayramı
En eğlenceli bayram 23 Nisan bayramı
Millet asla ondan vazgeçmiycek
Ulusal Egemenlik bitmiycek
Hem çocuk,hem de ulusal egemenlik bayramı.
23 Nisan bayramı.
23 NİSAN 1920
Sanki her tarafta bir düğün Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.
İşte bugün bir meclis kuruldu, Sonra hemen padişah kovuldu. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.
Bugün, ATATÜRK’ten bir armağan, Yoksa tutsak olurduk sen inan. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.
23 Nisan 1920 ve Dünya Çocukları
Mustafa Kemal gibisi bir daha gelmez Gelmiş geçmiş en büyük liderdir Atatürk Çocuklara,çocuk demeden önem vermiş Yarınların yöneticisi görmüş kalpten
Ulusal Egemenlik,sağlam Türk ellerde Özgürlük olmadan,bayram bile kutlanmaz Özgürlükten daha büyük bayram bile olamaz Sağlık,eğitim ve adalettir her çocuk
Çocuk bugün değildir,yarındır bizlere Yarını görmeyen ulusların sonu yok Laik Atatürkçü taze kuvvettir çocuk Gençlikten yoksun toplum,mutlaka yıkılır
Her çocuk,yarının gençliğidir bizlere Yaşlı dede ve neneleri koruyacak Yönetici olacak,kanun çıkaracak Asker olacak,vatana bayrak olacak
Bir anne ile babanın istikbalidir Vatanı,vatan yapan bayraktır her çocuk En büyük emaneti çocuklara verdik Yarınlarımız sağlam ellerde Atam! ..
23 Nisan
Bugün ayrı bir gün Ayrı bir hüzün Bambaşka bir duygu ile Yürüyelim el ele
Ay yıldızlı bayraklar Atamdan kalan Bize bırakılan 23 Nisan
Herkesin ağzında aynı türkü aynı marş Herkesde bir başka umut var Toplanır beraberce küçük çocuklar Neden toplanmasınlar? bugün 23 Nisan
Ayşegül Akın
Dünya Çocuk Bayramı
Kiminin saçı siyah, Kiminin saçı sarı… Ankara’da buluştu, Dünyanın çocukları.
Her Yirmi Üç Nisan’da Tekrarlanır bu olay. Buluşma nedenini, Açıklamak çok kolay.
Bu kocaman dünyada Ülke sayısı çoktur. Oysa ki hiç birinin Çocuk Bayramı yoktur.
Dünyanın çocukları Yurdumuza koşuyor, Her Yirmi Üç Nisan’da Cıvıldaşıp coşuyor.
Türkiye konuklarla, Kalpler sevgiyle dolsun. Dünya Çocuk Bayramı Herkese mutlu olsun!
Altan Özyürek
Egemenlik Ulusundur
Egemenlik ulusun olduğu günden beri, Hergün daha çok artan bir zevkle yaşıyoruz. Biz seyredenlerin kamşıyor gözleri, Asırları yılların içinde aşıyoruz…
Artık maziye gömdük mesafeyi, zamanı; Her geçen gün andırır bir 23 Nisanı. Kalplerde inkılâbın bilinçli heyecanı, Mukaddes hedeflere hızla yaklaşıyoruz.
Yolumuzda ışıktır demokratik meş’ale, Biz milletçe bağlıyız ulusal ülkülere. Heybetli bir çığ gibi bütün ulus el ele. Yeni bir medeniyet için uğraşıyoruz.
Bugün yirmi milyon Türk bir tek kalp, bir tek vücut; Hepsinde aynı hamle, aynı güvenli umut. Yuvalar şenlik dolu, gönüller ferah, mesut… En kutlu bir hayatın zevkini taşıyoruz.
Halil Refet TANIŞIK
DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ
rengimiz farklı olsun, ayrı olsun dilimiz. ne de olsa dünyamız, ortak gezegenimiz.
aynı kıtadan gelip, hep el ele verelim. büyüklere barışı, gelinde biz gösterelim.
silahlar gece olsun, çiçekler ise gündüz. kimleri çoktan sildik, hep bir olsun gücümz.
aç kalmasın çocuklar, şu üç günlük dünyada. bir dilim ekmeğini, gel bölüş lokma lokma.
sevgi ve dayanişma, ortak ilkemiz olsun. sağlıklı ve özgürce, gönüller sevgi dolsun.
Beytullah Hatoğlu
23 Nisan Çocuk Bayramı
Gelecek senin olsun küçüğüm. Koş, gül, oyna. Horoz şeker ye, kucaklaş arkadaşınla. Doya doya. Unutmadan dünün kahrını, zulmünü. Al bir adım öte götür, Yaşadığın bugünü. karış karış, adım adım elle tırnakla. Bugünü yarına, yarını yıllara. Dağıt mutluluğu çocukça. Tüm dünyaya. Sevmeyi öğret, koca ahmaklara. silaha inat. bu bir savaştır. Böyle savaş yüce sanat.
Gelecek senin küçüğüm. O gün şarkınız her dilden çalınsın. İçinde acı, kin, kan ve zulüm olmasın. Ayrılık üstüne şarkılar söyle. İnsanlar birleşsin diye. Olduğun yerde yaşat sevgiyi sor yetmişiki dilden. Niye şavaşır ahmaklar niye?