Posts Tagged ‘Çünkü’

seni seviyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Her sabah kalktığımda yaşamak için tek nedenim, sen varsın …
Fakat seni sevmek için binlerce nedenim var …

Bu siyah beyaz dünyada tek renk sensin,
Bir ressamın fırçasından çıkmış gibi …
Ama alalade bir renk değil,
Gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan bir renk …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Bu soğuk günde içimi ısıtan bir esinti gibisin …
Hafiften esiyorsun, iliklerime işleyerek …
Sonra da kaybolup gidiyorsun, daha nereden geldiğini
Anlayamadan …

Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum,
Çünkü,
Seni Sevmekten başka bir şey gelmiyor içimden …
O kadar doğal ki bu duygu ruhumun derinliklerinde,
Sanki doğduğumdan beri var …
Sadece ortaya çıkmak için seni bekliyordu …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Sensiz bir yaşamı artık düşünemiyorum …
Sensiz bu kuru dünyada yaşamaktansa,
ölümün soğuk nefesini öpmeyi
bir daha hiç seni görmemektense hayata arkamı dönmeyi
tercih ederim …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Ne zaman bir aşk şiiri duysam, mısralardan sen akıyorsun …
Ne zaman eski bir şarkı gelse kulağıma,
Gitar telleri arasından süzülen notalar, seni getiriyor bana …

seni seviyorum..
Çünkü,
Sen hep benimlesin …
Gözümü kapatmam yeterli seni görmem için …
Tatlı narin tenini …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Belki de ilk defa bir kadının kokusu beni çılgına çeviriyor
içimden Odyseus’a türkü söyleyen deniz kızları da
Onu aynı kokuyla baştan çıkarmaya mı çalıştılar acaba diyorum

Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum,
Çünkü,
Gözlerinin içinde binlerce yıldız,
Gecenin karanlığını delip geçiyor …
Bana bakarken kendimi yıldızlara tepeden bakıyor gibi hissediyorum …

Sen Seviyorum,
Çünkü,
Benliğim sana ait …
Sen onu buruşturup çöpe de atabilirsi,
Kalbine yakın bir yere de koyabilirsin …
Tanrım !!!
O kalbine yakın bir yerde olmak istiyorum …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Sen sensin …
Ama sen beni ben olduğum için seviyor musun
Onu kim bilir …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Seni Sevmeyi Seviyorum …
Seni koklamayı seviyorum …
Sana dokunmayı seviyorum …

Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum,
Çünkü,
Saçların ellerimin arasından kayıp giderken,
Dünyada cenneti bulmuş gibiyim …
Bir an elimde tutuyorum o cenneti …
Bir an sonra belki de tamamen ellerimden kayıp gidecek …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Ben hiç bir kadın için şiir yazmadım, bu hep tuhaf gelmişti …
Ama şimdi senin için şiir yazmamak tuhaf geliyor …

Seni Seviyorumn..
Çünkü,
İçimde bir umut var …
Bu şiiri belki başucuna koyarsın …
Kim bilir belki yanına da ‘’Kırmızı’’ bir gül …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Tanrı çiçekleri yaratırken seni de onlarla beraber yaratmış …
Papatyadan güzel,
Zambaktan asil,
Manolyadan tatlı,
Gülden daha güzel kokulu …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Güzelliğine melekler imreniyorlar …
Dünyada ise,
Ölümlüler arasında galiba bir tek benim gibi bir iki şanslı
Onu farkedebiliyor …

Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum,
Çünkü,
Ölene kadar, yok olana kadar seninle olsam,
Bu herhalde bir ceza gibi gelir,
Daha çok senle olamadığım için …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Senin tarafından Sevilme fikri bile bir insanı hayatı boyunca
mutlu edebilecek kadar güzel ve asil …

seni seviyorum…
Çünkü
Seni anlatmak için mısralar yetmiyor …
Düşünüyorum bir kış gecesi bunu yazarken,
Acaba kaç şair senin güzelliğini anlatmak için binlerce mısra yazdı …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Senin gülümsemen güneşin doğuşu gibi,
İnsana her şeyi unutturuyor,
Sadece seyredip tadına varma hissi uyandırıyor …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Bu kadar nedenden sonra bile SENİ ne kadar SEVDİĞİMİ anlatamadım !!!

Kaynak: Anonim

^^böyle sewdim işde^^

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.

Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya… Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir
ateş gibi. Ve maviydin… En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.

Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da… Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle…

Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.

Sevdim ve hayrandım da… Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.

Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.

Sevdim işte ötesi yok…

kalbimin yaraları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

kalbimde taşıdığım bu acıya karşı
cehennemi ziyarete gidiyorum
senin verdiğin bu büyük acı
cehennemdekinden daha beter olduğunu biliyorum

kalbimin yaralarını dindiremiyorum
laflarla asla anlatılmaz
hissettiklerim kitaplara sığmaz.
çünkü ben seni canımdan çok seviyorum

bunuda ben yazdım.biraz kötü ama idare edin.paylaşmak istedim .

seni seviyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012


ılık bir rüzgar esti, Nereden geldi bilmiyorum…
nereye gidiyorsun diye sordum..
Özlenen herseye dedi.. Aklima sen geldin.
cünkü özlenen bir tek sendin…
Eger insanlara bos elimi uzatir ve birsey alamazsam cok üzücü;
Ama asil ümitsiz durum;
Dolu elimi uzatip kabul edecek kimseyi bulamamamdir…
Hic yüz vermedim günese bugün..
Resmini gösterip hava attim ciceklere..
Adini zipkinla kazdim gögün en yüksek yerine…
Bir de SENi SEViYORUM diye bagirdim duydun mu?
Hayalin hafizamdan silinene kadar,
izdirabin saclarim dökülene kadar,
Aglamaktan gözlerim kör oluncaya kadar Her dakika Seni Sevecegim…
Sen hic Bugulanmis cama “SENi SEViYORUM” yazip,
Harflerin arasindan disariyi seyrederek,
Kar taneleri altinda Sevdigini hayal ettin mi??
Seni ne yagmurlar,
seller koparabilir kalbimden,
Ne de deli gibi esen firtina,
cünkü bir agacin topraga kök salmasi gibi baglandim sana..
Kulaklarim sessizlige, gözlerim sensizlige,
Gönlüm katlanirsa derde,
Anlami yok yasamanin..
Nefes almak bosuna..
Senin olmadigin yerde …
Bulutlarin gözyaslari pencerene vururken,
Düslere daldigin bir gecede,
Hangi hayaller sana uyumayi unutturuyorsa,
Gelecek sana onlari yasatsin…
icinde öyle umut tasi ki Onu senden kimse alamasin.
Gözlerin hep gülsün,
mutlulugu hep sende arasinlar.
Ama onu kalbinde öyle sakla ki,
Gercekten isteyen bulsun…
Her aya bakisinda beni hatirla, Yildizlar gözlerine takilirsa,
Gözlerine baktigimi sakin unutma,
Bir yaprak düserse avuclarina,
Ellerimdir sakin birakma….
Hayatin bir sevgi öpücügü kadar doyumsuz,
Sevinc gözyaslari kadar güzel,
Seven bir kalp kadar heyecanli,
Askin dokusu kadar masum,
Bir gül kadar gururlu olsun…Askin Kalbindeyse..
Mutlulugun elindeyse, istedigin iki kelimeyse SENi SEViYORUM…

Yağmur Yağıyor Ve Ben Ağlıyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yağmur Yağıyordu,
Ve Sen yine içime düştün,
Ahh Sevgili,
Yağmurlar neden hatırlatıyordu Seni?
Gerçi her şey hatırlatıyordu ya,
Yağmurların ne suçu var?

Yağmur yağıyor ve Ben Seni özledim..
Ruhum geçmişte mi kaldı ne?
Çırpınıyor,
Silinmiyor işte tek hamlede.
Ruhum sanki kaldı Sende,
Yapamıyor bu gönül,
Büyük Savaşlar versede,
Atamıyor bu gönül.
Çığlık çığlığa bağırsamda
Kimse duymuyor…

Yine yağmur yağıyor,
Yüreğime de ..
Ardından yine gözlerim ağlıyor,
Sonra yüreğim ağlıyor..
Ve ruhum da..
Sana yalnızca gözlerim değil,
Bedenim de ağlıyor,
Sözlerim de..

Ben sevmiyorum yağmuru,
Yağmur yağınca ağlıyorum,
Bir tek Seninle seviyorum yağmuru ,
Bir tek Seninle olan yağmur güzel.
Ağlamıyorum o zaman.

Bu yalnızlık, suskunluğuma eşit olduğunda ağlıyorum
Bir yalnızlığı, bir de Sensizliği yaşıyorum bu kadar sesliliğe rağmen..
Varlığındayken, Yokluğunu kabullenemiyorum,
Ağlıyorum hem de avaz avaz..

Hayallerim bir özlemden mi ibaret?
Hep çığlıklarım mı Ağlayacak Sensizliğime?
Hep yok mu olucaksın Varlığımın sınırlarında?
Benim sınırlarım, Senin yolların..
Sanki bir yolsun Sen, dışına çıkılması zor,
Çıksam düşeceğim çünkü…
Çıksam ağlayacağım çünkü..
Yalnızlığıma, Sensizliğime..

Sonra yine yağmur yağıcak…
Ben yine mi ağlayacağım?
Belki de artık satırlarıma “Sen” değil de,
“Özlem” dökülecek”
Belki Ben her yağmur yağdığında ağlayacağım.
Şimdi de YAĞMUR YAĞIYOR
Ve Ben AĞLIYORUM!…

alıntı

Seni seviyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Seni seviyorum, nedensizce seviyorum ,
Seninleyken benliğimi anlıyorum,
Hayatın bir anlamı oluyor,seviyorum çünkü,
Sende kendimden birşeyler buluyorum.

Ah O! Gözler uğruna neler, neler vermezdim,
Yalnız beni görsünler diye,
Hele O! Ellere bir de diyet verirdim,
Beni, yalnız beni sevsinler diye.

Ya O! Dudaklara ne demeli,
Kahreden O! Dudaklar değilmi,
Öpülesi kan kırmızı dudaklar,
Onlara can feda, Seviyorum demeselerde.

Dünyalar benim olurdu inan,
Kalbinde bir parçacık, yerim olsaydı,
Hayatımın son günü bile,
Yine seni severdim, O! Kalp beni unutsada.

By: Oğuz Demirci

Şu Gönlüme Hiç Söz Geçmiyor şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Şu Gönlüme Hiç Söz Geçmiyor şiir
yol ile ilgili şiirleri
hasretle ilgili şiirler
özlemli Aşk şiirleri

Ama Yinede Gözlerim


şu gönlüme hiç söz geçmiyor
sevme diyorum deli gibi seviyor
aklım yollarda gelmeyeceğini biliyor
ama yinede
gözlerim yollarda yolunu bekliyor

yüreğim buğulu camlarda bir ümit arıyor
bilsen ki içimdeki ateş nasılda yanıyor
yıllar geçsede sönmeyecek yüreğim biliyor
ama yinede
gözlerim yollarda yolunu bekliyor

kalp kalbe karşı değil çünkü sensiz atıyor
bu atışlar çok derin içimi acıtıyor
her acıtışında beni bitiriyor
ama yinede
gözlerim yollarda yolunu bekliyor

gidişin bitişim oldu yüzüm gülmüyor
yapayalnızım resimlerin beni avutuyor
konuşamaz oldum
şu dilim hep susuyor
ama yinede
gözlerim yollarda yolunu bekliyor

Alinti

Shakespeare Şiirleri Aşk

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Shakespeare Aşk Şiirleri,
Aşk Şiirleri Shakespeare,
Shakespeare Şiirleri Aşk

Shakespeare Soneler şiiri SEVGİLİM

Ey sevgilim, nerelerde dolaşıyorsun böyle?
Geliyor seni candan seven aşığın dur onu dinle.
Elemi de, neşeyi de beste yapmış diline.
Uzaklaşma şirin yarim.
Yolculuklar ,aşıkların buluşmasıyla nihayetlenir.
Her tanrı kulu bunu bilir.

Aşk nedir? Ahret demek değildir her halde.
Çınlamalıdır neşesi bu anın gene bu anın kahkahalarıyla
Çünkü ne olacağı yarının meçhulümüzdür hala,
Boş yere vakit geçirmekten artık yoktur bir salah:
Öyle ise gel öp beni,genç ve tatlı sevgilim,
Ömrü pek azdır gençliğin.

SONE 1

Benzetebilir miyim bir yaz gününe seni?
Sen daha sevimlisin, daha sakinsin ondan.
Sert rüzgarlar Mayısın narin çiçeklerini.
Hırpalar ;Yaz ise pek çabuk geçer…Durmadan!
Bazan, kızgın olarak,parlar gözü semanın…
Bir karartıyla sık sık söner altın bakışı ;
Her güzel,güzelliğini kaybeder: Tabiatın-
Sebep olur da bazan bu kararsız akışı!

Fakat senin ebedi yazın hiç sönmeyecek,
Dönmeyecek sendeki güzellik bir yalana.
Ölüm sana yaklaştı diye, öğünmeyecek:

Sen eşitken ebedi mısralarla zamana
Yaşadıkça insanlar, görebildikçe gözler,
Seni yaşatmak için yaşayacak bu sözler

SONE 2

Usluluk, usluluk, usluluk, ah, ne güzeldir!
Bırak biraz dinlensin bu alevli arzular.
En doyumsuz anında bile sevdanın, ey yar
Kadın bizi ablaca terkedebilmelidir.

Öpsün yorgun tenimi uykulu okşayışlar,
Sıcak soluğun, salınan bakışın bence bir
Git, uzun bir öpücüğün tadında değildir
Inatçı titreyişler, çılgın kucaklayışlar!

Ama sen haylaz çocuğum, diyorsun ki bana:
“Yüreğinde tutkunun boruları çalmada!”
Aldırma sen borular bildiği gibi çalsın!

Alnını alnıma koy, ellerini elime
Yarın bozsan bile gel andiçelim seninle,
Ve ağlayalım sabaha dek, ey küçük çapkın!

Shakespeare den muhteşem
bir aşk ve sevgi şiiri daha…

Gün gelip artık bana değer vermez olduğunda,
Senin yanında yer alıp kendime karşı çıkacağım,
Hor görüp yüz çevirdiğini gördüğüm zaman bana;
Haksızlık etsen de, senin hakkını savunacağım.
En zayıf yanlarımı en iyi ben bildiğime göre,
Çekinmeden açığa vurup arka çıkabilirim sana,
Kusurlarımdan hangisi benim için en büyük lekeyse
Beni kaybederken büyük şan kazanırsın aynı anda.
Üstelik bu işte benim için de kazanç var;
Çünkü seven düşüncelerim sana yöneldikçe daima,
İster istemez kendime vereceğim zararlar,
Sana yarar sağlarken, kat kat yarar getirecek bana.
Öyle bağlıyım ki ben sana, öyle ki benim sevgim,

Benim Günahım Aşktır

Benim günahım aşktır, senin erdemin nefret:
Sevgi günahtır diye günahımdan nefret bu.
Gel, kendi durumunu benimkine kıyas et,
Görürsün siteminin ne haksız olduğunu.
Haklıysa da, o sözler kızıl süsünü bozan
Ve benimkiler kadar bol sahte aşk senedi
Düzüp başkalarının yataklarını talan
Eden dudaklarından işitilmemeliydi.
Seni sevmem yasaldır; bak, seviyorsun sen de:
Gözüm sırf sana düşkün, senin gözün onlara;
Merhamet yüreğinde kök salıp boy versin de
Acımanla hak kazan sana acınanlara.
Aramağa kalkarsan kendi gizlediğini
Senin kendi örneğin yoksun bırakır seni.

Aşk sewmekse sevmek nedir ??

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aşk Sevmekse Sevmek Nedir?

Dün gece yine seni düşündümKaynakwh:
her zaman ki gibi
geçtiğimiz yaz aylarını düşündüm
hasretin sevginle birleşti gözyaşı olarak döndü bana.
Sensizliğine bürünmüş dünyamda
kendi egemenliğimi kurmaya çalışıyordum
tam kendim için bir şeyler yapacaktım ki
tekrar geldi hiç gözümün önünden gitmeyen
gözlerin.

Sandığın içinden fotoğraflarımızı buldum
sanki sensizliği tadacakmışım gibi sarılmışım sana
yüzüm gülüyor. Mutluyum!
Artık dayanamıyorum sensizliğe.
Acı veriyor fotoğraflarınla yaşamak bana
belki de aşkımızın kayan bir yıldız kadar.Kaynakwh:
Çabuk parlayıp söndüğünü bilmek yıpratıyor bedenimi
artık ben eski ben değilim. Mutlu olamıyorum eskisi gibi
bedenim susuz kaldı ne kadar içsem de daha kalacak.
Çünkü ben suya değil benim için daha da önemli olan sana,
senin sevgine susadım. Tam sevdanın rengini bulmuştum ki
gökteki yıldızımız kaydı. İlişkimizin başladığı gün bir fidan
dikmiştik ve söz vermiştik birbirimize sevgi ile büyütecektik diye.
Şimdi o ağaca kim bakacak sevgisiz kalıp sonsuzun derinliğine mi
kapılacak benim gibi çünkü ben sensiz karanlığın içinde kaybolmuş
gibiyim tek ışığım sendin yok olup gittin.
Artık kendi içimde 4 mevsim kış yaşıyorum çünkü yazım ve baharlarım beni
terk etti.
Bende artık yalnız içiyorum senin sevdiğin şarabı. Aynaları da kaldırdım
artık sevmiyorum onları.
Bana iyi bir yüz vermiyorlar baktığımda. Bahçemdeki kuşlar da sustu
artık aşkımızı şarkılara vurmuyorlar. Ne olur geri dön artık bebeğim
hayatımı artık siyah beyaz yaşamak istemiyorum…

Herkes Öldürür Sevdiğini

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Herkes Öldürür Sevdiğini – Oscar Wilde

Herkes Öldürür Sevdiğini!
Kulak verin sözlerime iyice,
Herkes öldürebilir sevdiğini
Kimi bir bakışıyla yapar bunu,
Kimi dalkavukça sözlerle,
Korkaklar öpücük ile öldürür,
Yürekliler kılıç darbeleriyle!

Kimi gençken öldürür sevdiğini
Kimileri yaşlı iken öldürür;
Şehvetli ellerle öldürür kimi
Kimi altından ellerle öldürür;
Merhametli kişi bıçak kullanır
Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.

Kimi aşk kısadır, kimi uzundur,
Kimi satar kimi de satın alır;
Kimi gözyaşı döker öldürürken,
Kimi kılı kıpırdamadan öldürür;
Herkes öldürebilir sevdiğini
Ama herkes öldürdü diye ölmez.

Oscar Wilde

sevgililer günü şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

sevgililer günü şiir,
Sevgililer gününe özel Şiirler,
14 Şubat sevgililer günü şiir,

BENİ UNUTMA

Bir gun gelirde unuturmus insan
En sevdigi hatiralari bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurdugu zaman
Beni unutma
Cunku ben her gece o saatlerde
Seni yasar ve seni dusunurum
Hayal icinde perisan yururum
Sen de karanligin sustugu yerde
Beni unutma
O saatlerde serpilir gulusun
Bir avuc su gibi icime, ey yar
Senin de basinda o cilgin ruzgar
Deli deli esiverirse bir gun
Beni unutma
Ben ayagimda carik, elimde asa
Senin icin su yollara dusmusum
Senelerce sonra sana donusum
Bir mahser gunune de raslasa
Beni unutma
Hala duruyorsa yesil elbisen
Onbir gun benim icin giy
Saksidaki penbe karanfilde cig
Ve bahcende yorgun bir kus gorursen
Beni unutma
Buyuk acilara tutustugum gun
Cok uzaklarda da olsan yine gel
Bu olurcesine sevdigine gel
Ne olur Tanriya kavustugum gun
Beni unutma.

Ümit Yaşar Oğuzcan

ROMANS

Kök olsam
gövdem ol isterim seni
Bir göl olsam gümüşten
Yüce bir çam ol koru beni
Usul uçan kartal olsam
Sen, özlemli şarkım ol derim
Bir yolcuyum yeryüzünde
Hep gexerim izinde.

(Nicoloe Dragos)

İSTİYORUM GİDEYİM SEVDİĞİMLE

İstiyorum gideğim sevdiğimle.
İstiyorum boş vereyim sonu ne olacak.
İstiyorum düşünmeyeyim iyi mi kötü mü.
İstiyorum bilmeyeyim beni seviyor mu?
İstiyorum gideyim sevdiğimle.

(Bertold Brecht)

ADSIZ BİR ÇİÇEK

Rengini dunyaya ilk defa sunan
Adsiz bir cicek gibi parliyorsa gozlerim
Sevgilim
Bana ‘sen bir sairsin’ dedigin zaman.

Yalniz sana yaziyorum bu siiri
Istersen bir siir gibi okuma
Cunku her yil yeniden yazacagim onu
Sogukllar baslayince havalanip
Millerce yol katettikten sonra
Guneyi tadan bir kusun sevinciyle.

Ve yazmis olacagim bir de
Her donemde her cagda
Sevdanin kendine ozgu diliyle

Edip Cansever

Seviyorum Seni

Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
İstanbul’da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi

Nazım Hikmet Ran

SEVİ

Çiçek değil bu sevi
Nasıl sunayım

Gözümün bakışından
Suların akışından
Kumrunun sekişinden

Anlamalısın

(Mehmed Kemal)

MESAJ

Ölebilirim genç yaşımda,
En güzel şiirlerimi götürebilirim.
Şimdi kavakyelleri esiyorken başımda,
Sevgilim,
Seni bir akşam üstü düşündürebilirim.

(Özdemir Asaf)

YALIN

Her seven
Sevilenin boy aynasıdır
Sevmek
Sevilenin o aynaya bakmasıdır.

Seni Düşünmek

Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum

Nazım Hikmet Ran

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerin kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum

(Orhan Veli Kanık)

Bir kadını ağlatmak

Cuma, Haziran 22nd, 2012


Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya… En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir.Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe!

İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra.

Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte.

Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli… Ve kadın ağlar; hem de çok!

Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü.

Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler.

İçlerindeki zehirdir onları öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.

Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar.

Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı…

Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden.
Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan…

İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar.
Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar.

Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E.. o zaman niye sarılsınlar ki!

Niye sarılalım ki!

Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.

Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.

Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.

Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır.
O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!

Aziz Nesin

Şiir Kısa

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kısa şiirler
Şiir Kısa


Bir damla yagmur

Bir damla yagmur düstü bugün avucuma gökten.
Onu tuttum, sikica kapattim avucumu.
Tuttum cunku, bir daha düsmesin avucuma istedim.
Bu damla bana gözümden akittigim damlalari hatirlatti.
Onlarda avucuma akardi.
Hissederdim gözyaslarimin sicakligini.
O gözyaslarimda bir seyler gizliydi.
Gözyaslarimin sicakligi kadar yaniyordu icim.
Keske gözyaslarimi tutan biri olsaydi.
Ama olmadi, bulamadim onlari tutacak birini.
Bulamadim cunku gözyaslarimin sayisini tutamiyordum,
onlari tutacak birini bulamak okadar kolay miydi?

En güzel tarafı imkansızlığın

Unut benden kalan ne varsa
Unutmak tesellidir yalnızlığın
Güneşi bir kadeh şarap gibi içip
Delicesine sarhoş olmak
En güzel tarafı imkansızlığın

büyük aşkımız

İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi
Paramparça, kırık dökük aşkımız
Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
Büyük aşkımız

Atatürkün Ankaraya gelişi şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Atatürk’ün Ankaraya Gelişi Şiir
Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi İle İlgili Şiir
27 Ararlık Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi Şiirleri


Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi.(27 Aralık)

27.Aralık.1919,
Ankara’da bir güneş,parladı,biliyoruz;

Dikmen ufukları’ndan,saçtı ışıklarını,
Bulmuştu karşısında,özden âşıklarını.

Kentli-köylü Ankara,bastı O’nu bağrına,
Çünkü tam inanmıştı,kahraman olduğuna.

Oğuz soylu Seymenler,’Kızılca Gün’ dediler,
O gün karşılarında,kurtarıcı gördüler.

Kös davullar çaldılar,oyunlar oynadılar,
Ata’nın onuruna,gösteriler sundular.

Bunu gören Atatürk,memnun oldu yürekten,
Duydu Ankaralı’ya,kat kat güven yürekten.

Kurdu karargâhını,Keçiören sırtına,
Çalıştı gece-gündüz,yurt bağımsızlığına.

Seçilen Temsilciler,geldiler bütün yurttan,
Kurdu Millet Meclisi,seçildi Başkomutan.

İntizamlı bir ordu,hazırladı savaşa,
Vatanı düşmanlardan,kurtardı baştan başa.

Kurdu Cumhuriyeti,yaptı devrimlerini,
Değiştirdi milletin,o kötü kaderini.

Değişmez başkent yaptı,yurduna Ankara’yı,
Çünkü hiç unutmadı,gördüğü o vefayı.

Artık her yıl coşuyor,bugün bütün Ankara,
Şerefini taşıyor,Türkiye’nin Ankara…

Naim Yalnız

Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi

Davullar çalıyor, insanlar çoşkulu,

Dumlupınar’ın zeybeği geliyordu işte.

Ankara heyecanlı millet bekleyişte,

Kucak açtı herkes sevgili Atatürk’e.

Duygulu, dopdoluydu gözleri ama!

“Ya istikla ya ölüm”dü söylediği millete

Elleriyle yakarken bağımsızlık ateşini

Türk milleti için Ankara tepelerinde.

Birkan Soylu

Daha Fazla Şiir İçin Atatürkün Ankaraya gelişi ile ilgili şiir başlığımıza da bakabilirsiniz.

Atatürk haftası ile şiir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Atatürk haftası ile şiirler,
Atatürk haftasıyla ilgili şiir,şiirler

ATATÜRK GÜLÜMSEDİ

Atatürk gülümsedi öğretmenim
Biz sınıfa girince
Dağıldı kara bulutlar
Açıldı gonca.

Baktı ki okul yenidir
Siz yenisiniz, düşünceler yeni
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Saklıyamadı sevincini.

Baktı ki gençsiniz, bilgili
Eğitiyorsunuz yolunca, yöntemince
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Sevindi onca.

Baktı ki karışmış aramıza,
Çiziyorsunuz yolu,
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Gözleri dolu dolu.

Anlaşılan bütün yaz.
Atatürk gözünü kırpmamış,
Çünkü boşmuş sıralar,
Çünkü harf okunmamış.

Kapkara bulutlar inmiş
Işıklı gözlerine.
Bora gibi, fırtına gibi Atatürk’üm
Sanırım yönelmiş bilgisizliğe.

Ama baktı ki gün doğmuş,
Bir koşu varmışız okula
Özlemle açılmış kitaplar,
Bir iştah, kızda oğlanda.

Baktı ki zil çalmış,
Sınıfa girmişsiniz
Bütün bakışlar sizde
Günaydın demiş.

Derse başlıyorsunuz
Sımsıcak bir sevgi gözlerinizde.
Baktı ki Türkiye’si Türkiye’miz
Aydın ufuklarda yürüyor hızla.

Atatürk gülümsedi öğretmenim
Övünüyor bizle.
Dağıldı kara bulutlar
Biz sınıfa girince.

Atatürk gülümsedi öğretmenim
Kürsüde kendini görünce.

Talat TEKİN

O BİR IŞIKTIR

O bir ışıktır,
Sönmedi,
Sönmeyecek.

Türk gençliği
İzinden,
Dönmeyecek.

Kimse kesemez,
İçimizdeki
Büyük hızı…

Bizler yaşadıkça
Yaşatacağız,
Ata’mızı.

Öğrenci Behlü ZEREN

ATATÜRK

Düşmanların elinden
Bizi kurtaran sensin.
Bu toprağı yeniden
Özenle kuran sensin.

Ünümüzü dünyaya
Mertçe duyuran sensin.
Gündüz gün, gece aya
Benzer kahraman sensin.

Adını büyük, küçük
Anıyoruz her zaman,
Adı büyük Atatürk
Anlı şanlı kahraman.

Nabzımızda atansın
Ey ! ölmeyen atamız.
Gönlümüzde yatansın
Seni unutamayız.

Mehmet Necati ÖNGAY

ilköğretim haftası şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

ilköğretim haftası şiirler,ilköğretim haftası şiirleri kısa,ilköğretim haftası şiirleri uzun,ilköğretim şiirleri

OKULUMUZ ŞİİRİ

Her yerden daha güzel
Bizim için burası,
Okul, sevgili okul,
Neşe, bilgi yuvası.

Güzel kitaplar burada,
Bir çok arkadaş burada,
İnsan nasıl sevinmez,
Böyle yerde okur da ?

Senin çatın altına
Girmez kötü duygular,
Bilgi giren yerlerde
Kalmaz artık kaygılar.

Her yerden daha güzel
Bizim için burası,
Okul, sevgili okul
Neşe, bilgi yuvası


Atatürk Gülümsedi

Atatürk gülümsedi öğretmenim
Siz sınıfa girince
Dağıldı kara bulutlar
Açıldı gonca

Baktı ki okul yenidir
Siz yenisiniz düşünceler yeni
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Saklayamadı sevincini

Baktı ki gençsiniz bilgili
Eğitiyorsunuz yolunca yöntemince
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Sevindi onca

Baktı ki karışmış aramıza
Çiziyorsunuz yolu
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Gözleri dolu dolu

Anlaşılan bütün yaz
Atatürk gözünü kırpmamış
Çünkü boşmuş sıralar
Çünkü harf okunmamış

Kapkara bulutlar inmiş
Işıklı gözlerine
Bora gibi fırtına gibi Atatürk’üm
Sanırım yönelmiş bilgisizliğe

Ama baktı ki gün doğmuş
Bir koşu varmışız okula
Özlemle açılmış kitaplar
Bir iştah kızda oğlanda

Baktı ki zil çalmış sınıfa girmişsiniz
Bütün bakışlar sizde
Günaydın demiş derse başlıyorsunuz
Sımsıcak bir sevgi gözlerinizde

Baktı ki Türkiyesi Türkiyemiz
Aydın ufuklara yürüyor hızla
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Övünüyor bizimle

Dağıldı kara bulutlar
Biz sınıfa girince
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Kürsüde kendini görünce.


İLKÖĞRETİM HAFTASI

Hani oyun oynardım geçen yıl sokaklarda.
Şimdi okullu oldum, karşımda kara tahta.
Öğretmenim anlattı, okumak çok güzelmiş.
Bu sayede bu millet, tarihini öğrenmiş.

İlk günden ben ant içtim, çalışıp başarmaya.
Küçüğümü severek büyüğümü saymaya.
Türk’üm dedim, sonunda, gururla bağırarak
Sanki uçtum o anda ne güzelmiş okumak.

Babam da söylüyordu, heyecan duymamıştım.
Okulun verdiği şevk evden daha yüceymiş.
Şimdi titredi tenim, kendimle barışığım.
Arkadaşlar, ben şimdi okumaya aşığım.

Hakkı ÇEBİ

Ataol Behramoğlu Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ataol Behramoğlu Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Birşey Var
Ataol Behramoğlu Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Birşey Var Şiiri
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Birşey Var

Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Birşey Var
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.

Ataol Behramoğlu

Atatürk Şiirleri İlkokul

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Atatürk Şiirleri İlkokul kısa
Atatürk Şiirleri İlkokul seviyesi


-Onsuz
Ah işte duyuyorum mesut günler içinden
Sana “Sevimli yüzün asla solmasın” diyen
Bütün adınla dolu sevinç şarkıları…
– Sen öldüğün için mi şimdi bayraklar yarı!
Ah işte görüyorum seni gördüğüm günü
Altından, alkışlarla geçiyorsun bir tak’ın
O gün bana gelmiştin babamdan daha yakın.
Meğer duyacakmışım bir sabah öldüğünü…
Meğer görecekmişim bir sabah gidişini
İstanbul’un önünden son defa geçişini…
Bizler seninle nasıl, ah nasıl beraberdik
Bizler ki az sıkılsak “O başımızda” derdik
Nasıl yok bileceğiz, O güzel güneş yüzü
Ana, baba değil bu, bizler Ata öksüzü…
Tatmadık, bilmiyoruz bu bambaşka yarayı
Öğret bize yarabbi, ah O’nsuz yaşamayı…
Ziya Osman Saba

——————————————-

Atatürk’ün Resmi
Kürsünün üstünde bir resim;
Gözleri denizlerden mavi,
Bakışları güneşlerden sıcak.
Bu resimle başlar bizim günümüz,
Kıvançla dolar, taşar gönlümüz.
Öğretmenimiz kürsüde
Verdiği dersi
Dinler bizimle birlikte,
Atatürk’ün resmi.
Çalışkanız çünkü
Çalışınca,
Bakarız. Atatürk güldü.
Bir yanlışlık yaparsak,
Bulutlanır gözleri,
Anlarız Atatürk üzüldü.
Behçet NECATİGİL

————————————————–

Atatürk
Yapraklar dökülür kasımlarda,
Yeller uğuldar vadilerde, ne çıkar,
Bir özgürlüksün çağlara en güzelinden,
Sen bayrak bayrak fikirsin,
Ölüşün diriliştir yeniden.
Başak saçlarında Anadolu’m,
Gözlerinde yurdumun denizleri,
Sen yarınlara uzanmış ışık,
Savaşta kartal, barışta defne çelengi,
Sen sonu yenmiş zamansın.
Sende çarpar, sende düşünür Türkiye’m,
Sende büyür kucaklar,
Ulusun beyni, toprağın yüreği,
Kemal Paşam, Atatürk’üm !
Sen mayıslarda doğan güneş,
Evrenimin sabahı, damarımın kanı,
Sen mavilerde yeşeren yapraksın,
Bir yolsun sevgi, sevgi
Sen her mevsimde açan baharsın !
M.Güner DEMİRAY

———————————————–

Atatürk Gülümsedi

Atatürk gülümsedi öğretmenim
Biz sınıfa girince
Dağıldı kara bulutlar
Açıldı gonca.

Baktı ki okul yenidir
Siz yenisiniz, düşünceler yeni
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Saklayamadı sevincini.

Baktı ki gençsiniz, bilgili
Eğitiyorsunuz yolunca, yöntemince
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Sevindi onca.

Baktı ki karışmış aramıza,
Çiziyorsunuz yolu,
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Gözleri dolu dolu.

Anlaşılan bütün yaz.
Atatürk gözünü kırpmamış,
Çünkü boşmuş sıralar,
Çünkü harf okunmamış.

Kapkara bulutlar inmiş
Işıklı gözlerine.
Bora gibi, fırtına gibi Atatürk’üm
Sanırım yönelmiş bilgisizliğe.

Ama baktı ki gün doğmuş,
Bir koşu varmışız okula
Özlemle açılmış kitaplar,
Bir iştah, kızda oğlanda.

Baktı ki zil çalmış,
Sınıfa girmişsiniz
Bütün bakışlar sizde
Günaydın demiş.

Derse başlıyorsunuz
Sımsıcak bir sevgi gözlerinizde.
Baktı ki Türkiye’si Türkiye’miz
Aydın ufuklarda yürüyor hızla.

Atatürk gülümsedi öğretmenim
Övünüyor bizle.
Dağıldı kara bulutlar
Biz sınıfa girince.

Atatürk gülümsedi öğretmenim
Kürsüde kendini görünce.
Talat TEKİN

—————————————-

-Sen Varsın
Millet meclisinde bulduk güveni,
Gül eyledin diken ile geveni,
Dünyada ardında bunca seveni,
Az bulunur, aziz atam sen varsın.

Rehber almış yaşlı, gençlik hepsini,
Meclisin yönetsin benim ülkemi,
Bir gün değil, her gün anarken seni,
Kalbimizde hep sen varsın Atatürk.

Yaşatmadın bize hiçbir kederi,
“Bu olmaz!” dedin, Türk’ün kaderi.
Kurmak için yüce cumhuriyeti
Sadakatten taviz vermedin ATAM.
Hakkı ÇEBİ

23 Nisan Şiirleri Üç Kıtalık

Cuma, Haziran 22nd, 2012

23 Nisan Şiirleri Üç Kıtalık

Üç Kıtalık 23 Nisan Şiirleri

23 NİSAN

Gün aydın, gözün aydın,
Sayısız devrim saydın.
Dünyaya bin ün yaydın.
O mutlu Nisan bugün
Buldun taze can bugün.

İşte neşe, işte haz,
Sevincin çok, derdin az.
Bundan ünlü gün olmaz:
Her lezzete kan bugün,
O mutlu Nisan bugün,

Seyir için bu töreni,
Durma aç pencereni,
Sana onu vereni,
Saygıyla an bugün,
O mutlu Nisan bugün,

RIZA POLAT AKKOYUNLU

———————————-

23 NİSAN

Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

İşte, bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Bugün, Atatürk’ten bir armağan,
Yoksa, tutsak olurduk sen inan.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Saip EGÜZ

————————————-

BİZİM BAYRAMIMIZ

Bu gelen bizim bayram
Yükseldi bak ünümüz,
23 Nisan bizim
En şerefli günümüz.

Al bayrağı açalım
Gel gidelim törene
Bin teşekkür bizlere
Bugünleri verene.

Bizim için harcanan,
Boşa gitmez bu emek
Çünkü her Türk çocuğu,
23 Nisan demek.

İSMAİL HAKKI SUNAT

———————————–

23 Nisan

Biz dünyaya gelmeden
Her yeri düşman almış.
Atatürk düşmanları,
Yurdumuzdan çıkarmışlar.

23 Nisan günü
Meclis kuruldu diye,
Büyük bayram verilmiş
Çocuklara hediye.

Gülelim eğlenelim,
Kutlayalım bayramı
Verelim hep el ele
Yükseltelim vatanı.

MELAHAT UĞURKAN

Volkan Konak Şiirleri-Kuzeyin Oğlu Volkan Konak şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Volkan Konak Şiirleri-Volkan konak martı yüzlü-volkan konağın şiirleri,volkan konak konserlerinde okuduğu şiirler,volkan konak en güzel şiirleri,volkan konak resimli şiirleri

MARTI YÜZLÜ

Deniz kıyısında bir martıyla konuşurken görüyormuş dostlarım beni sürekli,
Bir kaptanım çünkü, kağıt gemilerden emekli

Gülemedim ki hiç hasta yatağının başında
Haberi bu yüzden yoktur annemin sol yanağımdaki gamzeden

Komidinin stündeki ilaçların sayıları arttıkça
Kutularından yaptığım gökdelenin uzamasına seviniyorum
Ve bilmezdim
Annemin yaşantısındaki renkliliğin
Yalnızca raflara dizili kavanozların içindeki reçeller olduğunu

Bilerek mi yanına almadın giderken
Başının yastıkta bıraktığı çukuru
Güveniyordum oysa ben sevgimize
Vapur iskelesi ya da tren istasyonundaki saatin doğruluğu kadar

Beni senin gibi bir de annem terketmişti
Ki göbeğimde durur onun yokluğundan bana kalan çukur
Sıralanmış saksılar vardı limana bakan penceremizin önünde
Ve çiçekler arkasında ekmek kırıntıları serpen martı yüzlü bir anne

Terasta toplanan kadınlar limandaki beyaz geminin ışıkları yanınca
Dedikodusunu yapmayı unuturlardı
Tam o saatte sokaktan geçen yazlık sinemadaki biletçi kızın
Annesinin dizlerinin dibinden hiç ayrılmayan uslu bir çocuk gibidir
Limandaki deniz
Ama sokağa çıkıp dalga olmak geçer yüreğinden

Hiç bir bardakta dudak payı bırakmadınız bana
Bir kaşık sesini bile çok gördünüz şekersiz içerek çaylarınızı
İki çocuk rahatlıkla oturduğumuz kapının eşiğine
Kendi başıma zor sığıyorum bugün
Büyüdükçe insan yalnız mı kalıyor ne?

Kabuğunu koparmadan ne bir elmayı soyabildim
Ne de iyileştirebildim bir yaramı
Ama karşıma çıkınca kızmadım hiç elma kurduna
Bendim çünkü bıçağı saplayan onun yurduna

Büyüklerle ben yapamıyorum
Çocuklar da almıyor beni oyunlarına
Devlet dairesinde yangından kurtarılmayacak sıkışmış bir çekmece gibiyim
Açılamıyorum sana

Kardeşiyle sokaklarda hep bir örnek giydirilen
Sen nasıl sevmezsin eşitliği
Yürürken düşen çoraplarınıaynı hizaya getirmek için
Annen değilmiydi önünde diz çöken

Yol kenarlarındaki yağmur mazgallarını kumbara sanıp
Harçlığımı atardım
Bu yüzden en çok denizden alacaklıyım…

Sunay Akın