Posts Tagged ‘denir’

Her Türlü Zarardan Ve Şeytanın Vesvesesinden Korunmak İçin Duâ

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Her Türlü Zarardan Ve Şeytanın Vesvesesinden Korunmak İçin Okunan Duâ,

Zarardan Ve Şeytanın Vesvesesinden Korunmak İçin Duâ,


“Yâ Allah-ür-rakîb-ül-hafîz-ür-rahîm. Yâ Allah-ül-hayy-ül-halîm-ül’azîm-ür-raûf-ül-kerîm. Yâ Allah-ül-hayy-ül-kayyüm-ül-kâimü alâ külli nefsin bimâ kesebet, hul beynî ve beyne adüvvî! (22)

E’ûzü bi-kelimâtillâhittâmmati min şerri külli şeytânın ve hâmmatin ve min şerri külli aynin lâmmetin. “ (25)

Bu duâ her sabâh ve akşam üç def’a okunup kendi üzerine veyâ yanındakilerin üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytânların ve hayvanların zararından korur. Bir kimseye okurken, E’ûzü yerine (Ü’îzüke) denir. İki kişiye okurken (Ü’îzü-kümâ) denir. İkiden fazla kimseye okurken, (Ü’îzü-küm) demelidir.

Her türlü kötülükten kurtulmak için için şu duâ da okunmalıdır:

“E’ûzü bikelimâtillâhit-tâmmâti min şerri külli şeytânin ve hâmmatin. Ve min şerri külli effâkin kâzibetin. Ve min şerri külli gammâzin hâinetin. Ve min şerri külli aynin lâmmetin. Ve min şerri külli bid’atin dâlletin.” (26)

Zarar ve kötülüklerden kurtulmak için “Eûzü bikelimâtillâhi-ttâmmâti min şerri mâ haleka.” ( 32) duâsını okuyan, bir yere gelince, o yerden kalkıncaya kadar zarar ve kötülüklerden kurtulur.

Bir hadîs-i şerîfde, “Birşeyden zarâr gören, abdest alıp iki rek’at namaz kılsın! Sonra; Yâ Rabbî! Senden istiyorum. Senin âlemlere rahmet olan Peygamberin Muhammed aleyhisselâmı vesîle kılarak sana yalvarıyorum. Yâ Muhammed! Dileğimi kabûl etmesi için Rabbime seni vesîle ediyorum. Yâ Rabbî! Onu bana şefâ’atcı et desin” buyuruldu.

Sevgiliye Sözler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kısa Sevgi Sözleri
Sevgiliye Kısa Sözler

Mevsim ağlıyor bugün, özlüyor o aydınlık günlerini, ayrılıyor yapraklar ağaçlardan bir hasret rüzgarıyla. Bana Eylül’ü yaşatma ey sevgili!

Buruk bir duygu yüklenirse yüreğine, gözlerin zaman zaman dalarsa uzaklara, kulakların zamansız deli gibi çınlarsa, bilki bir yerlerde deli gibi özlenmişsindir.

Yıldızlar gökyüzünde kayarken, melekler ise oynaşırken, sen ise dalıp beni düşünürken, seni daima kalbimin derinliklerinde izleyeceğim

Bir umut kuşu çiz yüreğime beyaz olsun tüyleri kalbin kadar temiz olsun. Bir kanadı senin için diğer kanadı da sevdiğin için çırpsın.

Aşkların en soylusu birken birçok olandır sevginin en güzeli paylaşılan emektir, Aşkların en soylusu birken birçok olandır çıkarsız ve sınırsız paylaşılan yürektir.

Deli bir yağmur olsam seni yağdığım yerler kadar severdim. Deli bir rüzgar olsam seni estiğim yerler kadar severdim. Ama ben sadece deliyim ve seni aldığım her nefes kadar çok seviyorum.

Duyuyorum sana dokunmanın ezikliğini ve düşünüyorum aşık olmanın rezilliğini inan yanındayken çekiyorum en çok hasretini.

Birine verilecek değerler uğruna feda edilebileceklerle ölçülüyorsa aç gözlerini etrafına bak bu gördüğün herşeyi sana senin için feda ederim ama sakın aynaya bakmaaa

Dün gece rüyamda seni gördüm sana seni sevdiğimi söyledim sende bana sarıldın hiç bırakmayacakçasına şimdi merak ettiğim bir şey var rüyalar gerçekmi olur yoksa tersinemi çıkar???

Kaderde sevmekte vardır ölmekte sevmeyi seçtim ama sevmek ölmektende beter…

bir gün buluşacağımız yere gelmezsem dünyanın bütün renklerinden oluşan bir demet çiçek yaptır çünkü beni senden ayıracak tek kuvvet ölüm beni yakalamış demektir.

Aşkımı dağlara yazacaktım aşkımdan büyük dağ bulamadım..

Özgürlük düşlerde değil ,kendi kendimize yükselttiğimiz çitlerin ardındadır

İşte buna aşk denir be aslanım, buna zifiri karanlık denir. Oğulları olur aşkın, kızları olur; karı, yağmuru, tipisi olur. Çamuru bile olur; lakin, gövdeni güneşin altına yaydığın bahar günleri parmakla sayılıdır. O parmakla sayılı anlar için, o birkaç yıl sonra zihninden fırlayıp fırlayıp tatlı bir yağmur olur.

Göz Damlalarının Yanaklarına Çizdiği Islak Patikaları Seyret, Seyret ki Yalnızlığın Acısını Anlayasın. Dudaklarını Okşayan Tuzlu Tanecikleri Hisset, Hisset ki Daha Güzel Ağlayasın.

Birlikte Yaşayabileceğin Biriyle Değil, Onsuz Yaşayamayacağın Biriyle Ol. Gelip Boşluk Dolduranlardan Değil, Gittiğinde Yeri Dolmayanlardan Olsun.

Bir Dost Yüzüne İhtiyaç Duyduğunda Başını Kaldır ve Gökyüzüne Bak. Güzdüzleri Bulutların Geceleri Yıldızların Arkasından Gülümsüyor Olacağım.

Benim İçin Hayatta İki Şey Önemlidir, Biri Sen Diğeri Özgürlüğüm. Özgürlüğüm İçin Canımı, Senin İçin Özgürlüğümü Feda Ederim.

Güller Hep Ellerinde Açsın Ama Dikenleri Batmasın. Sevda Hep Seni Bulsun Ama Seni Yaralamasın. Mutluluk Hep Yüreğine Dolsun Ama Beni Unutturmasın.

Birgün Yağmura Yakalanırsan Benden Kaçtığın Gibi Yağmurdanda Kaç. Çünkü Bulutların Arkasında Kaybolan Aşkı İçin Ağlayan Benim.

Uzaklıklar Küçük Sevgileri Yok Eder, Büyükleri Yüceltir. Tıpkı Rüzgarın Mumu Söndürüp Ateşi Yükselttiği Gibi.

Seni her özlediğimde kalbime bir yıldız koyuyorum. Ne kadar özledim diye sorarsan, kalbimde bir gökyüzü taşıyorum bunun için seni çok seviyorum.

Mevsimlerden sonbahardayım, senin yüzünden. Dünyadaki herkes için herhangi biri ama herhangi biri için dünyalara değersin.

Yağmurlu bir havada SENİ SEVİYORUM demeye gerek var mı?İşin ne cama yaslan sah hadi bakalım…

aşkını yüreğimde sakladım ama anlmadın gözlerini gözlerimde sakladın anlamadım seni sevıyorum dedin yine anlmadın ne yapıyım seninde seni sevıorum diyebilmen için

bazı geceler gökyüzünde ayı göremezsin ama bilirsin ay gecenin içinde saklıdır tıpkı yanımda olmasanda her zaman KALBİMDE OLDUGUN GİBİ HEP İÇİMDESİN

Biz sevdiğimizi iki öpücük için değil bir ömür birlikte olmak için severiz

Canım askım gitme uzaklara…sana ihtiyacım var.gidenler dönmüyor geri…….

Hasret kapımda nöbet tutuyor…biricik sevdiğim uzak bir yerde gözlerim hep ve sadece onu arıyor…!!!!!

İçimde sakladığım bir şehirdesin, unutmaya kıyamıyorum, geceler karanlık geceler hüzün bu deli hasrete dayanamıyorum, ben sevmekten suçlu aşktan sanığım, hala sana aşık ve hala yanığım SENİ ÇOK SEVİYORUM….

bil ki !katıksız sancılara razıyım yokluğun olmasa.bilki bir avuç biber gözlerime serpilen.ellerimde silinmemiş ellerinin izleri.durup şiirler yazıyorum yoluna.içimde sıkıntıların en dayanılmaz şekli.kaçıncı kere saatleri susturuyorum……..

bir deniz düşün susuz bir bahar düşün çiçeksiz bir insan düşün sevgisiz birde beni düşün sensiz

İnsanlar tanıdım yıldızlar gibiydi hepsi parlıyordu ben seni güneşi seçtim bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim

Bir bakışın manası hiçbir lisanda yoktur bir bakış bazen bir şifa bazen sihirli bir oktur bir bakış bir aşığa neler neler anlatır bir bakış bir aşığı yıllarca ağlatır…

Gözlerin gözlerimi gözleseydi gözlerinle gözlerim göz göze gelirdi!!!

Mıknatıs Özelliğini Nasıl Kaybeder

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Mıknatıs Özelliği

Mıknatıs Özelliğini Nasıl Kaybeder

Mıknatısı bir maddeye sürttüğünüzde o madde mıknatıslık özelliği kazanıyorsa bu maddeye mıknatısın çektiği madde, sürttüğünüzde mıknatıs özelliği kazanmıyorsa o maddeye mıknatısın çekmediği madde denir.

Doğal mıknatıs taşının çektiği demir, nikel ve kobalt gibi maddelere manyetik maddeler denir. Bu maddeler doğal mıknatısa sürtüldüğünde ya da yakınına konulduğunda mıknatıs özelliği kazanır. Bir süre bu özelliği korurlar. Bu çeşit maddelere yapay mıknatıs adı verilir.

Bazı maddeler mıknatısla etkileşmez ve mıknatıs özelliği kazanamaz. Bu tür maddelere manyetik olmayan maddeler denir. Alüminyum, gümüş, altın, cam ve kağıt gibi maddeler manyetik olmayan maddelere örnek gösterilebilir.
Bir mıknatısın kalıcı olabilmesi, etkilenme süresine ve ortam koşulları gibi bazı faktörlere bağlıdır.

Sürtünme ile mıknatıslanmış manyetik maddeler çekiçleme, ısınma gibi etkenler karşısında mıknatıslık özelliğini kaybeder. Bu sonuç, maddeyi oluşturan atomların sıralanış düzeninin, maddenin mıknatıslanmasında etkili olduğunu kanıtlar.

Mıknatıs Ve Özellikleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Mıknatıs Ve Özellikleri

Mıknatıs ve Özellikleri

Demir, nikel, kobalt gibi maddeleri çekme özelliği gösteren cisimlere mıknatıs denir.

Üç çeşit mıknatıs vardır.
Doğal mıknatıs : Doğada oluşan ve taş olarak bulunan mıknatıslardır.
Yapay mıknatıs : Demir, nikel ya da kobalttan yapılır. Çubuk, pusula iğnesi, U şekline ve at nalı şekline benzeyen çeşitleri vardır. Bu mıknatıslara daimi ya da geçici mıknatıslık kazandırılabilir.

Mıknatısın Kutupları

Mıknatısların uçları çekme ve itme özelliği gösterirler. Mıknatıslık etkisinin en şiddetli olduğu bu uçlara kutup adı verilir. Bir mıknatısın şekli nasıl olursa olsun iki kutbu bulunur.
Bir mıknatıs ortadan iple asılırsa, kuzey-güney doğrultusuna yönelerek durur. Kuzeyi gösteren kutba N, güneyi gösteren kutba ise S kutbu denir.
Elektrik yüklerinde olduğu gibi, mıknatıslarında aynı kutupları birbirini iter, zıt kutupları ise birbirini çeker.

Mıknatıslar, demir, nikel, kobalt gibi maddeleri ve bunların alaşımlarını çeker. Bu nedenle bu maddelere magnetik maddeler denir. Cam, kağıt, tahta, plastik gibi maddeleri mıknatıs çekmez.

Mıknatısların Kullanıldığı Alanlar

Mıknatıslar;
pusula yapımında,
kapı zilinde,
telefon,
radyo,
televizyon,
voltmetre,
ampermetre,
elektrik motorları,
bazı oyuncakların yapısı gibi bir çok yerlerde kullanılmaktadır.
Sanayide demir parçalarını diğer maddelerden ayırmak için yine mıknatıslar kullanılır.

Şiir Sözlüğü

Perşembe, Haziran 21st, 2012

A’dan Z’ye Şiir Terimleri

A

(abartma mubalağa)
Edebiyatta sözün etkisini artırmak, bir şeyi olduğundan fazla ya da çok az gösterme sanatıdır. Abartma soğuk olmamalı, nükteli ve zarif olmalıdır. Divan şairlerinin daha çok medhiye, fahriye ve hicviyelerde başvurdukları bir sanattır. Eskiler bir şairler mübalağa sanatına çok önem vermişlerdir

Abdal:
Hem şiir hem de düzyazıda derviş anlamına gelen bu sözcük, halk ozanlarının adının başına ya da sonuna gelerek onların mahlası olarak da kullanılmıştır. (Pir Sultan Abdal, Kaygusuz Abdal gibi)

Acem Koşması:
Aşıkların, özellikle Anadolu’nun kimi yörelerinde Azerbeycan’a özgü bir ezgiyle okudukları koşma türü.

Açık hece :
Türkçe sözcüklerde sesli harf le belirtilen kısa heceler. Örneğin a-na-do-lu, a-şı-la-ma gibi. Arapça ve Farsça’da ise sözcüklerde sesli harflerle yazılmayıp hareke ile gösterilen kısa hecelere verilen isim. Örneğin ka-de-me, ha-se-ne gibi. Aruz vezninde bütün açık heceler kısa hece olarak kabul edilir

Aed :
Eski Yunanda şiirlerini lirle söyleyen saz şairlerine verilen ad

Afroizm :
Çeşitli konularda mutlak bilinmesi gereken ana özellikleri kısa, açık ve anlaşılır bir biçimde anlatma sanatı. Yazarların derin anlam yüklü vecizelerine de afrozim denir.

Ağıt:
Bir ölünün ardından onu yüceltmek amacıyla söylenen halk şiiri. Divan Edebiyatı’nda Mersiye’nin karşılığıdır.

Ahrep ve ahrem :
Rubai vezinlerinin ana ölçüsüdür. Mef’ulü ile başlayanlara ahreb, mef’ulün ile başlayanlara ahrem denir.

Akd ü hall :
Düğümleme ve çözülme. Divan edebiyatında nesir bir eseri nazma çevirmeye akd, nazım bir eseri nesire çevirmeye hall denir.

Akrostiş :
Bir şiirde dizelerin ilk harflerinin yukarıdan aşağıya doğru okunduğunda ortaya anlamlı bir sözcük oluşturmasıdır. Divan edebiyatında akrostiş’e muvaşşah ya da istihrac denir. Eski Yunan ve Latin edebiyatında ise akrostiş “üç dize” anlamına gelir.

Aks, akis :
Bir dizedeki iki sözcüğün ya da sözcük topluluklarının yerleri değiştirilerek yapılan söz sanatı. Cümle ya da dizede bir sözcük diğerinin önüne ya da arkasına getirilerek cümle ya da dize tekrarlanır.

“Gelse der-gâhına ikrâm görürler küremâ
Kürema dergehine gelse görürler ikrâm”
Ziya Paşa

Aliterasyon:
Bir dizede ya da cümlede kulağa hoş gelecek bir uyum sağlamak amacıyla aynı seslerin yenilenmesi.

örnek:
Öldük ölümden bir şeyler umarak
Bir büyük boşlukta bozuldu büyü

Anjanbman :
Şiirde cümlelerin bir dize ya da beyitte bitmeyip diger dize, beyit veya bendlere kaymasidir

Anlam :
Sözcüklerin anlattigi düşünce. Sözcükler birden fazla anlama gelebilir. Bu durumda anlamlardan biri öz anlam digerleri mecaz anlamdir. Sözcükler zamanla yeni anlamlar alarak zenginleşebilir. Zamanla anlamlarinin kaybetmelerine anlam daralmasi denir. Dar anlami bulunan sözcüklerin anlamlarinin genişlemesine de anlam genişlemesi denir.

Antoloji :
Gerçek sanat eseri degerindeki örneklerin bir araya getirildigi derleme yapitlar

Antonim :
Ters anlamli sözcükler. Sicak-soguk, iyi-kötü, aci-tatli, kisa-uzun, güzel-çirkin gibi.

Aruz :
Hecelerin uzunluk ya da kısalık derecesine göre çeşitli ses kalıplarından oluşan bir tür şiir ölçüsü. Daha çok Divan Edebiyatı’nda kullanılır.

Aruz ölçüsü :
Misralardaki hecelerin uzunluk-kisalik bakimindan denk olmasina ve belirli kaliplarla yazilmasina dayanir.

Askı :
Halk edebiyatinda saz şairleri aralarindaki şiir yarişmalarinda kazananlara verilmek üzere duvara tüfek, kiliç, heybe, saz gibi şeyler asardi. Bunlara aski, askiyi kazanmaya da aski indirmek denir.

Asonans :
Yarim kafiye.

Aşık:
Halk ozanı ya da saz şaiiri.

Âşık edebiyetı :
Âşik edebiyati (XIV. yy’dan günümüze): “Âşik” adı verilen ozanların geleneksel ürünlerinin oluşturuldugu edebiyata, “âşik edebiyati” denir.

Ayak:
Halk şiirinde kafiye yerine kullanılan terim.

Makara Sözler 2012

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Makara Sözler 2012

Tugbam sitesinde en güzel Makara Sözler 2012 sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Makara Sözler 2012
Makara Sözler 2012
Makara Sözler facebook

Makara Sözler 2012

*Ölüm korkusu surekli değil mezarda biten geçici bir duygudur.

*Dünya dahiler gittikçe azalıyor. Newton yok Einstein yok Steve de gitti. Bu aralar ben de kendimi hiç iyi hissetmiyorum 🙂

*Mouse kullanamadigi programa, viruslu der.

*Msn adresi verir misin?’ dedi ‘Tabiki veririm.’ dedim. Çok heyecanlandı. ‘başka_kapıya@yallah.com’ dedim. Sustu.

*Soru : Adamın biri hindistanda yürüyomuş.Kafasına BUDA heykeli düşmüş ne demiş? Cevap : Başıma budamı gelecekt.

*At binenin, ninem dedemindir.

*Sizde bit Şampuanı var mı? Kirlendi hayvancıklar.

*Bilmemek Ayıp Değil yeterki Çaktırma

*Soru : Otuz Laz denizci boğulmuş neden? Cevap : Denizaltıları bozulunca ittirmeye kalkmışlar .

*Soru: John Wayne’nin ebesinin adı nedir? Cevap: Ebeveyn

*Soru: Bir adam OMO’yla yıkanmış ve maymuna dönüşmüş neden? Cevap: Çünkü OMO’yla yıkanan herşey ilk günkü gibi olur.

*Her yıldız kaydığında bir insan ölürmüş, bizim Feriha teyze takunyası kaydığı için öldü.

*Soru: Karadenizli askerin silahına ne denir? Cevap: Lazer silahı.

*Soru : Bir çocuk hiç patik giymiyomuş neden Cevap : anti-patikmiş =))