İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başımda eski alemlerin sarhoşluğu Loş kayıkhanelerıyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geciyor kaldırımdan; Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar. Bir şey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı; İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul’u dinliyorum.
Orhan Veli Yalnızlık Şiirleri, Yalnızlık Şiiri Orhan Veli Kanık
Yalnizlik Şiiri Orhan Veli
Bilmezler yalniz yaşamayanlar, Nasil korku verir sessizlik insana; Insan nasil konuşur kendisiyle; Nasil koşar aynalara, Bir cana hasret, Bilmezler.
*****************
Gerin bedenim gerin Doğan güne karşı Duyur duyurabilirsen Elinin kolunun gücünü Ele güne karşı.
Bak!Dünya renkler içinde! Bu güzel dünya içinde Sevin sevinebilirsen; İnsanlığın haline karşı.
Durmadan işleyen saatlerde Dişli dişliye karşı Dişlilerin arasında Güçsüz güçlüye karşı Herkes bir şeye karşı Küçük hanım yatağında uykuda Rüyalarına karşı
Gerin bedenim gerin Doğan güne karşı…
Orhan Veli Kanık
ISTANBUL’U DINLIYORUM
Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali; Once hafiften bir ruzgar esiyor; Yavas yavas sallaniyor Yapraklar, agaclarda; Uzaklarda, cok uzaklarda, Sucularin hic durmayan cingiraklari; Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali.
Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali; Basinda eski alemlerin sarhoslugu, Los kayikhaneleriyle bir yali; Dinmis lodoslarin ugultusu icinde Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali;
Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali; Bir yosma geciyor kaldirimdan; Kufurler, sarkilar, turkuler, laf atmalar. Bir sey dusuyor elinden yere; Bir gul olmali; Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali;
Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali; Bir kus cirpiniyor eteklerinde; Alnin sicak mi degil mi, biliyorum; Dudaklarin islak mi degil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doguyor fistiklarin arkasindan Kalbinin vurusundan anliyorum; Istanbul’u dinliyorum.
Babamı dinliyorum gözlerim kapalı Önce bir yumruk hissediyorum hafiften Ardından tekmeler geliyor kafama Uçuyorum havalarda Uzaklarda, çok uzaklarda Annemin hiç durmayan çığlıkları Babamı dinliyorum gözlerim kapalı
Bu dönem sınıfı geçeceğim derken Geliyor sürü sürü kırıklar Ahlar çekiyorum odamda Gözümün önüne geliyor müdürün bakışları Babamı dinliyorum gözlerim kapalı
Seri eller dolaşıyor suratımda Cıvıl cıvıl kardeşlerim odada Hepsi almış takdiri teşekkürü Sırıtıyorum acı acı Babamı dinliyorum gözlerim kapalı
————————————–
BENİM GÜZEL VİŞNELİM
Sevdim seni birkere Kırdın beni bin kere Bendeki kalp değil şişe Doldur sevgini içine…
Okumazsan şiirimi Kırarım ben o şişeyi Seni nekadar sevdiğimi Bilemezsinki vişneli…
Sende meyve suyu yaparım Tüm millete satarım Saçılan o sevgiyi Denizlere bırakırım…
—————————————-
KİMYADA AŞK
Çarpıyor kalbim hızla Belki de kükürt gazla Seviyorum seni ben Sülfürik asitten fazla
Sana olan aşkımda Reaksiyon var benim Gerekirse uğrunda Elektron veririm
Sende istersen eğer İyonik bağ kurarız Olumsuz aşkımızı Atomlarla noktalarız
—————————————–
CEMİLEM
Saçları mısır püskülü gibi Gözleri sucuklu yumurta gibi Ağladımı anasını kaybetmiş sıpa gibi Böğürürsün Cemilem
Hatırlarmısın kuru pilav günlerini Tuvalete girdin mi başlardı bir senfoni Vücudun tam bir koni Mozart gibisin Cemilem
Ayağın çöp bidonu gibi Ağzın Amerikan tuvaleti Göbeğin Çin seddi Birleşmiş milletler gibisin Cemilem
Arabası yepyeni Bindimi iner tekerleri Geç artık birinci vitesi 5 kişiliksin Cemilem
Unuttun mu sumak soğan yiyişimi Unuttun mu toynaklarını silişimi Unuttun mu burnuna soktuğum elimi Balık hafızalısın Cemilem Geri zekalısın Cemilem