Bu şehri ağlatacak kadar ağırdı gidişin Şimdi yokluğunu koynuma aldım Karanlığın bile hüznümü kaybedemediği bir gecede Hesap soruyorum yüreğime boyundanbüyüksevmek sana mı düştü diye
Her yer senkokuyor işte Her şeyde senden bir parça Böyle çaresiz böyle yarım kaldım işte Sol yanım acıyor Her atışı yokluğunun isyanı şimdi Yanmaktayım işte
Nasıl sevmişim oysa seni Ne kadar sen olmuşum Ne kadar çok ben olmuşsun Nasıl mecburmuşum Nasıl tutulmuşum Sensizlik ölümmüş oysa Oysa ne zormuş ölüm Bir damla sen diye yalvarıyorum
DİVANEYDİM Divaneydim, viraneydim senden evvel. Taşım deprem, başım yangın, yaşımsa sel. Ey ömre bedel, seni sevmek ne güzel! Şimdi dünyamı yeniden kurmaya gel…
Sen bir gül, ağlamaya utanır bulut Sen yeter ki sev; güneş, dağıtır umut Bugün aşkı sıcak tut, gerçeği unut İmkansızı tek kurşunla vurmaya gel…
Bitti hazânlar, şimdi baharda gönül Dilimizde lale, elimizde sümbül Sev ki kıskansın Mecnun, çatlasın bülbül Aşk ateşinle gülü kavurmaya gel…
Tutul dünya, tutulmuşum ben ya; aşk hür! Sevgi özgür, nefreti uzaklara sür. Vuslatı sula, ayrılığa vur mühür. Senden kalan gülleri savurmaya gel
YÜREK YARAM acılarını gülüşlerinde boğup çıkıyorsun karşıma kalbinin fırtınasında boğulanlara değil gel artık bana gözlerindeki parıldayanları göremedim ben ama gitmez oldu o ışıktaki güzellik sana baktıkça
gelip gidenler olur belli ki o gözler boş bakmaz güzelliğinin farkına var kimse ben gibi kör olmaz yaşananları hiçe say derim de yarası sarılamaz bu kalp içine atar da sensizliğe dayanamaz
bulsam güzel ellerini ellerimde nasıl bırakırım divane olunca belki, belki ölmeden ararım senin bekleten ben ne yüzle kapına varırım korkarak sevmekten bıkınca bunlara aldanırım
sessizlikten boğulup kaçar oldum her zaman sensizliğe kapılıp korkar oldum of aman kendi düşen ağlamaz dediler doğru benim hatam hangi yüzle gelebilirim ki sana yürek yaram