Posts Tagged ‘dökülür’

Bilmem Neden

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Bilmem Neden Bilmem neden böyle oldu
Gül olmadan goncalar soldu
Deniz gözlerine hüzün doldu
Bilmem neden böyle oldu

Bahar gelmeden kış geldi
Ayrılık hasreti yüreğimi deldi
Tek isteğim sevgiyle uzanan bir eldi
Bilmem neden bana hüzün geldi

Yeşili soldu doğanın kalmadı rengi
Bulamadım bir türlü gönlüme dengi
Ben başlatmadım kalbimdeki bu cengi
Bilmem neden gelmez gönlümün dengi

Ne güneşim kaldı ne de ayım
Tükendi sevdadan yana payım
Başladı ömrümde geri sayım
Bilmem neden boşa geçti günüm ayım

Ne dağlar dayandı, ne de yollar
Birbir geçip gitti yıllar
Ağardı bak işte saçlar
Bilmem neden dökülür gözümden yaşlar

Artık ne desem, nere gitsem
Ömrü tutup geri çeksem
Hüzün bağlarına umut eksem
Bilmem neden boşa beklesem

Bilmem neden tükendi gelecek
Kimbilir, kim bilecek
Gün gelecek ağlayan da gülecek
Bilmem neden bu can ölecek
Bunu herkes bildi, kimse bilmeyecek

Suskun Yüreğime Sessiz Kelimeler Dökülür Şimdi

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Suskun Yüreğime Sessiz Kelimeler Dökülür
Suskun Yüreğime Sessiz Kelimeler Dökülür Şiiri

Suskun yüreğime sessiz kelimeler dökülür şimdi Dost olur bana yalnızlığım
Ağlayan gözlerime ışıklar vurur şimdi
Hayali yansır pencerelerime sonsuzluğun Ve bir umut olsun isterim düşen her yağmur tanesi..
Suskun yüreğim olsun çığlığın ifadesi.

Aslinda susmanında bir dili vardı dinlemesini bilenlere.
Bir yalnızlığı, bir sevdayı belkide bir acıyı anlatırdı suskunluğum
Yalancı kelimeler arasında kendine ayrı bir yer buldu suskunluğum
Ve sakladığı sonsuz manaları gözlere yükledi sonsuzluğum Ve bir acı oldu yüreğimde Onsuzluğum.

Yasandı hep SON lu sevdalar Sonrasına ise atıldı anlamsız noktalar
Íçim üşüyor simdi “SON” larin soğuk diyarında…
Yüreğim dayanamıyor ayrılık yıllarına
Suskunluğum taşıyor umutlarımı vuslat yollarına
Bir ses olmak istiyorum ama duyulmuyor sahte sözler arasında
ve yine bana kalıyor yalnızlığım ve suskunluğum.

Simdi bir yaprak tanesinde taşınır benliğim
Gözyaslarımı yüklenir bulutlar
Umulmaz ve unutulmazları yaşarken yüreğim, çarpar gözlerime kıyısız dalgalar
Ve görülür denizlerden gönüllere bir sevda akışı
Anlatır aslında her seyi bir aşığın bakışı
Neler yasanır gönüllerinde ve ne dünyalar saklıdır o suskun yüreklerinde

Eğer aşığa onun gibi bakarsan görürsün parlayan ışığı gözlerinde

Bir gecede yıldızların ışıltısında yakamoz olurda yeşerir umutlar
Haber getirir bugünlere yarınlar
Hasrete ait bir söz olur gözden damlayan yaşlar Ve erir gözden damlayan yaşla taşlar

Susar kalır diller ve aşığı yalnız aşık anlar

Bilirmisiniz suskunluk coğu kez ardında yılları saklar
Yaşanmışlığın verdiği sessizliktir suskunluk
Ölümün gözlerde yansımasıdır
Kimbilir belkide ölüm sessizliğinin son provasıdır suskunluk

Yaşamlar sunuldu insanlara
Ama öldürdü onlar yaşamlarını ve ne acıdır ki yaşadıklarını sandılar

Sözler sunuldu dillerine Ama yalanlara sarıldılar ve de başardıklarını sandılar

Sevdalar sunulur hislerine Ama onlar kilit vururlar gönüllerine
Íste bu gönüllere cevaptir suskunlugum.
Hani yürekler kanatıldı hep
Acıtıldı ve küstürüldü sevdalar
Umutla bakan bakişlara savruldu yalan dünyalar
Yollarımıza kondu hep dikenler…
Sevdamızdan korktular yüreklerini hazmedemeyenler

Ama yinede umutluyuz hep ve umutlu kalacağız
Onların dünyası “SON” lu olsada biz SONSUZ luklara bakacağız
Bulutların göbeğinde ateşli gönüllere yağacağız
Bir gül olup aşıklar yanında açacağız
Íste budur beni umuda iten bundandır yolculuğum

Acılara inat bir çığlıktır benim suskunluğum
.. ve sorgunun ötesinde sorulmusluğun ifadesinde bir cevaptır suskunluğum
Susuyorsam anla gözlerimde saklıdır sonsuzluğum..

Dinle beni yüreğim
ve gömül suskunluğa
Sadece izin kalsın, seni bulmak isteyen aşığa

Alıntı

Halide Edip Adıvar Ölüm Şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Halide Edip Adıvar ın Ölüm Şiiri

Ölüm Şiiri Halide Edip Adıvar

ÖLÜM
Yapraklar üşürken dökülür;
Ağaçlar kışa soyunurken ölür.
Nedir acelesi ecelin?
Daha bitmeden yaşama sevincim.

Neden bu kadar soğuk ellerim?
Gözlerim aynı noktada donuk.
Nedir bu sonsuz karanlık?
Ve bu bitmeyen yalnızlık.

Nereden çıktı bu tabut?
Ne işim var benim içinde?
Ve bu kalabalık.
Yüzler; bu yüzler hep tanıdık.

Herkes birakıp gitmiş.
Geceye sessizlik çökmüş.
Gözlerim hala açık,
Ve bitmeyen yalnızlık.

Halide Edip Adıvar