En güzel Asker şiirleri Kısa asker şiirleri Asker şiirleri
Asker asker,korkusuz bir kahraman asker,cesaretli bir kaplan asker,milletini satmayan, asker,vatanın huzurunu sağlayan asker,gece gündüz bizi koruyandır.
Güven Aşık
Çanakkale Askeri
Adına binlerce destan yazılan Yıllar sonra bir bir anılan Toprağına taşına yazılan Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Adım adım koşan asker Düşmanını yenen asker Vatanını seven asker Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Tüm dünya’ya örnek asker Komutanıyla yürek asker Vatan millet diyen asker Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Çanakkale geçilir mi sandın Topuna tüfeğine mi kandın Türk’ü yenilir mi sandın Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Al bayrakla koşan asker Ölüm emrini alan asker Yaralı düşmanı saran asker Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Bu destan anlatılmaz yaşanır Bu şehitler unutulmaz anılır Koca Seyit Bismillah der kaldırır Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Ramazan Bilgin Çelik
Mehmetçik Benim mehmedim Savaşır vatanı için Vermez kimselere Benim mehmedim Savaşır bayrağı için İndirmez göklerden
Benim mehmedim Savaşır ulusu için Düşmanı girdirmez Benim mehmedim Savaşır namusu için Düşman eli değdirmez
30 ağustos şiirleri kısa 30 ağustos şiirleri 30 ağustos ile ilgili şiirler
30 Ağustos Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos İçime bir ordu havası dolar. Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos, Bayrak imil imil, geçer ordular…
Geçer tunç adımlar demir göğüsler, Geçer Mehmetçikler, geçer subaylar, Hepsinin alnında zaferden süsler. Geçer hayalimde bir bir alaylar.
Geçer toplar, geçer atlar, yağız, al, Geçer dağlar, geçer yollar, şehirler… Yangınlar üstünde ince bir hilal!.. Yaralılar düşe kalka geçerler.
Çılgın bir istekle bu şan akını Afyon’dan, İzmir’e kaçlar çağıldar. Unutmuş at gemi, kılıçlar kını, Can canı unutmuş zafere kadar.
Ne var bu dünyada sana yakışan, Alnında bir zafer sabahı kadar; Sen Mehmetçik, söyle büyük kahraman, Sana zafer kadar yakışan ne var?
Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos, İçime bir zafer havası dolar. Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos, Bayrak imil imil, geçer ordular…
Ahmet Kutsi TECER
30 Ağustos Otuz Ağustos… Ufukta bir duman, bir toz. Türk süvarisi yürüyor; uzakta, Top sesleri homurdanmakta. Köpük içinde, tere batmış atlar… Bunlar at değil. Ayaklı kanatlar. Sisli tepelerde gölgeler boğuşuyor Gölgeler düşüyor, kalkıyor, koşuyor Süngüler parlıyor, Eziyor, vuruyor; Mehmetçik yeni Türkiye’yi yuğuruyor. Bir sürünün dağılışı. Boğulan bir boğazın kısık nefesi… Bir el, Akdeniz’i gösteriyor. Bir el ki, bütün cihana bedel. Uçuyor atlar, Köpüklü kanatlar. Kaçıyor gölgeler, Eriyor mesafeler… Dokuz Eylül, İzmir, Sanki bir Gelincik tarlası, İki sevgilinin kavuşması, Gözler yaşlı, denizler sapsarı, Sevinç içinde çırpınıyor, Akdeniz’in Dalgaları.
Server ZİYA
30 Ağustos Kocatepe’nin büyük düşünceleri, Doğuyor kalplere aydınlık, zamanlı. Uyku tutar mı ağustos geceleri, Bu ay cümle fetihlerle heyecanlı, Heyecanlı hey.
Mustafa Kemâl’in dudağında eli, Gözlerine vurmuş vaktin en güzeli. Bu dağlar, askeri deli eder deli. Vermiş omuz omza destanlı destanlı, Destanlı hey.
Hazır ol vaktinde şafaklar! Hazır, yürümeye topraklar, Tepe tepe kımıldanıyor…
Endişeli, uzakların benzi uçuk, Düşman, düşman ama çocuk kadar küçük. Yirmi altı ağustos, saat beş buçuk. Dram, Dumlupınar’da başlıyor, kanlı, Alkanlı hey.
Mustafa Necati KARAER
30 Ağustos Ey isimsiz meçhul asker, Ağustosun otuzunda Kazandığın büyük zafer, Karşısında: Cihan titrer.
Yüreğinde ateş yandı, Mecbur oldun harp etmeye. Elin kana bir boyandı, Destanını cihan andı.
Tarihlere dönüm yaptı; Demir elin: -Dur, diyerek… Bütün dünya hisse kaptı; Huzurunda irkilerek.
Meçhul asker; alkış sana, Yaşıyorum sayende ben… Vazifedir her an bana, Hürmet etmek mezarına.
atatürk’ün doğumu ile ilgili şiir,atatürk doğumu ile ilgili şiirler,atatürk doğumu ile ilgili şiir
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumu ile ilgili şiirler
Atatürk’ün Doğum Yılı
Bin sekizyüz seksen bir, her taraf ışık doldu, Özgürlüğün güneşi selaniklerden doğdu; O karanlık günlerin hepsini birden boğdu, İşte o gün tarihte Mustafa Kemal oldu.
Yurdun her tarafını düşman işgal etmişti, Osmanlı devletinin gücü sona ermişti; İşte o son günlerde ata başa geçmişti, Her savaşta bir zafer ordumuza getirdi.
Birden ordu kükredi, aştı dağı, denizi, Hani o güçsüz ordu? yol etmişti engini; Dağ, tepe, taş demeden yürüdü son gücüyle, Ulaşmıştık zafere Atatürkün izinde.
Birçok devrimler yaptı, yeni bir devlet kurdu; Hani kudurmuş düşman? kimden korktuda durdu? Atatürk tüm milleti bu zaferde coştudu, Devrimler bir tarafta, cumhuriyeti kurdu:
O günden dek bu güne, önderim dedi türklük, Her savaşta zafere aynı tempo yürüdük; Dünyanın he yanından, her kıtadan görüldük, Atatürk’le beraber böyle doğdu özgürlük.
Bir güneş gibi doğdu, ufuklardan taşlardan, Her zaman doğumunu kutluyoruz marşlarlan; Ne yazıkki ayrılık yazılmıştı anlına, Erdi Atatürk’ümüz yeni bir doğumuna.
Bilin şunu ölmedi! o Mustafa Kemal’ler! O osmanlar, ahmetler, mehmetler, mehmetcikler! O ordu milletimin yüreğinden doğmuştu, İtilaf devletleri denizlerde boğmuştu.
Artık bu ulus onun kanlarından taşıyor, Ölmedi önderimiz, şahsiyeti yaşıyor! Çanakkale zaferi tarihlere sığmıyor, Dünya tarihçileri bunu böyle yazıyor.
Asya ile avrupa bakın neler soyluyor? Atam ile mehmedi onlar ölmüş biliyor, Hayır! onlar ölmedi, asla! onlar yaşıyor! Bak benim damarlarım kanlarını taşıyor.
Erdoğan Büyük
Atatürkün hayatı
1881 de bir güneş doğdu annesi adını mustafa koydu önce babası öldü çiftliğe gittier orada olmayınca selaniğe döndüler
harp okuluna gitti akıllı bir asker oldu okulu bitirince güçlü bir er oldu
29 ekimde yeni bir devlet oldu 23 nisanda meclis kuruldu mayısın 19 unda samsuna gitti 30 ağustosta zaferle geldi
yalnız oda fani idi oldu ölümcül hasta tüm türkiye girdi kocaman bir yasa
güneşin battığı gün 10 kasım dünya karardı saat dokuzu beş geçe gözyaşını kimse tutamadı,(ağladı)
Çanakkale ile ilgili şiirler,Çanakkale şiirleri,Çok güzel Çanakkale şiirleri,
ÇANAKKALE
1915’de kurtuldu çanakkale atatürk gitti kurtuldu çanakkale bu güzel yurdu kurtardı çanakkale istiklali kazandı çanakkale
bir değil bin şehit var burada bağımsızlığı bekleyen bin şehit çanakkaleyi kurtardı yunanlılara düşman oldu bu güzel çanakkale
çanakkale korkmadı bayrağına sarıldı bu vatanı kurtardı teşekkürler çanakkale
——————————-
çanakkale geçilmez
Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren Vatan toprağı için can ile serden geçen Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken
Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını Komayacağız yerde şehitlerin kanını Korku bilmez bu millet artıracak şanını
Mehmedoğlu Seyyid’in mermiyi kaldırışı Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı Anlayacak kafirler bucağı ve karışı Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı
Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab! Anzak, Hindu, İngiliz… Hepsi harab ve bitab Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab
Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir ‘Çanakkale Geçilmez’ bu da açık gerçektir ————————-
çanakkale destanı
Yıl 1915 18’indeyiz Martın. Kendine gel biraz! Pek tekin değildi Çanakkale’nin suyu, Geçilmez bu boğaz… Geçilmez bu boğaz… Bizi Ne topun yıldırır, Ne kurşunun. Çünkü artık Başladı cengimiz. Er meydanında bulunmaz dengimiz… Sen misin Mustafa Kemal’im ileri diyen? İşte fırladık siperden. Sırtına yüklenmiş kahraman Seyit 276 kiloluk mermiyi, Koşuyor bataryasına ateşler içinden. Bu mermi denizlere gömecek Elizabet’i Buvet’i… Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor, Denizler yanıyor, Dağlar yanıyor. Zafer bizimdir artık Düşman zırhlıları batıyor… Türk’üm, Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere. Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz. Kimimiz gazi. Hiç değişmez bu yazı. Dünyada her yer geçilir belki Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı.. ———————————
çanakkale şehitleri
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer, O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak. Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
Mehmet Akif ERSOY —————————
18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı, Kapkara bir geceydi, Yağmur,bardaktan boşalırcasına, Sağnak gibi yağıyordu, Yedi düvelin gemilerinden yükselen, Top,tüfek sesleri, Her yanı inletiyordu, Mustafa Kemalin askerleri, Aslanlar gibi dövüşüyordu, Ve Çanakkale kahramanca, Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden, Mustafa Kemal, Vatanıma ayak basacaksa düşman, Yaşamanın ne gereği var, En son nefer ölünceye kadar, Dövüşeceksiniz aslanlar, Görecek bütün dünya, Ne aslanlar doğururmuş, Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar. —————————
çanakkale içinde
Çanakkale içinde anaların feryadı Ama oğullarının gözleri deryalı
Çanakkale içinde parçalandı tüm yürek Askerin hepsinde tek bir tüfek
Çanakkale içinde ağladı vatan Ama hiç olmadı evinde yatan
Çanakkale içinde gözü yaşlı adam Merak etme yoktur hiç düşmana kanan
Çanakkale içinde; Kırmızı al bayrak için verdik canımızı Helal ettik vatan için kanımızı
Çanakkale içinde binlerce şehit Yoktur mehmetçikten yiğit
Çanakkale içinde birleşti halk Ey düşman vatna bak!
Çanakkale içinde bölünmez vatan Yoktur hiç düşmandan kaçan
Çanakkale içinde dalgalanan al bayrak İndirmedik, indirmeyeceğiz sana bakarak
Çanakkale içinde atar yüreğimiz 8 Mart’ı anarız hepimiz —————————-
Cesarete simge Hakkı Binbaşı, Sırada Nazmiyle,Tahsin Yüzbaşı, İsmi gizli kalmış nice adaşı, Zulmün çemberini yardı Mehmetcik.
Tefekkürle oldu ruhun bakımı, Sadakatin kalbe nurlu akımı, Destan yazdı,Yahya Çavuş takımı, Savaş alanında sırdı Mehmetçik.
Mangası şehitti,kalmadı asker, Topun mermisini kaldırmak ister, Allahım bu gücü Seyitte göster, Düşmanı denizde vurdu Mehmetçik.
Şahlandı askerim değmesin nazar, Gerçeği bilenler Almana kızar, Kadir,bu savaşta zerreyi yazar, Hepsini anlatmak zordu Mehmetçik.
Ödüllü şiir. Kadir Kaya —————————-
Türkün geçit vermez kalesidir Çanakkale
Bir destanın adıdır Çanakkale Ateşle imtihandır Çanakkale Tarihte destandır Çanakkale Düşmana mezardır Çanakkale
Türkün şerefidir bu Çanakkale Kurşunların sevdası Çanakkale Ateşe karşı imandır Çanakkale Haçlıya ölümdür bu Çanakkale
Şehitlere mezardır Çanakkale Yamyamlara derstir Çanakkale Canavarlara derstir Çanakkale En büyük destandır Çanakkale
Kınalı kuzuların yattığı yer Çanakkale Seyit onbaşıların güçüdür Çanakkale Yahya çavuşların savaşıdır Çanakkale Türkün kaderini yazıldığı yer Çanakkale
Düşmana yol vermeyen sudur Çanakkale Çelikten kaleyi yutan yerdir Çanakkale Haçlıya tarihi büyük derstir Çanakkale Türkün geçit vermez kalesidir Çanakkale ——————————-
çanakkalede otuzbin şehit
Çanakkalede otuzbin şehit, Hepsi bir birbirinden yiğit, Bundan sonrasını tarihler yazar, Çanakkale de analar ağlar.
Derdim derdim garip halim, Kanı içmiş dağlar sanki düşmanım, Ne analar ne bacılar, Çanakkalede zaferler yatar.
Düşman pusu atmış çanakkale yollarına, Yol vermiyor dağlar nice yiğit aslanlara, Yol vermesen küserim yara, Deli gönlüm gitmek ister şanıyla.
Mermiler yağıyordu yağmur gibi yiğitlerimizin üstüne, Ay yıldızlı bir bayrak dalgalanıyordu gök yüzünde, Mekanınız cennet olsun ebediyetde, Çanakkalede şehitler yatar diz dize. ——————————————–
Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan Atatürk Şiirleri Fazıl Hüsnü Dağlarca Atatürk Şiirleri
ON KASIM’LARDA YÜRÜMEK
Atatürk’üm işte 10 Kasım yine Dalgalanır ağaçlarla oğullar Dalgalanır oğullarla nineler Dalgalanır ninelerle genç kızlar Özlemin ta yüreğime işlemiş Seni bulmak, seni görmek için ben Bütün toprakaltıyla barışacağım ..
Ereceğim sana usta, barışta, başarıda Öyle Güçlüsün ki Güçleneceğim Öyle yücesin ki, yüceleceğim Düşüne düşüne seni kocaman kocaman Dağlara, dağlara karışacağım ..
Ozan mıyım, ordu muyum, su muyum anlaşılmaz Çağlar upuzun allığı yüreğimde ülkünün Sanki bayrak bir kalemdir, sanki gökler bir kağıt Sanki ellerim gece Sanki ellerim gündüz Yazacağım seni daha, bir daha Ben senin ölümünle yarışacağım …
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
—————————————————-
MUSTAFA KEMAL’İN OĞLU
Mustafa Kemal’in oğlu diyorlardı ona. Sırtını okşamıştı Mustafa Kemal bir sabah erken.
Geçiyordu paşalarla beylerle, Su içmişti tarlasından şuncağız. Öbür çocuklardan ayırmıştı kendini artık, Adını duyuyordu yüreğinde ateşçe, Soluk alırken, ekmek yerken..
Köyün yetimiydi, ölmüştü babası Çanakkale’de, Kale gibi tutardı omuzlarında başını. İnce bacakları altında koca ayakları vardı Sarıydı, kuruydu bozkırda bir çalı kadar, On üçündeydi ama, göstermiyordu yaşını.
Bir zaman sonra top sesleri duyuldu uzaklardan, Al al oldu dağların moru. Eli silah tutanlar girmişti cephelere bir bir, Kadınlar, çocuklar, dedeler toplandı cami avlusuna Sordu cümlesi birbirine ne yapak?
Ansızın düşman askeri görüldü çayırda, Geldi çattı köye gavurun zoru. Devrisi gün bir haber ulaştı evlere, samanlıklara Alanda ismi yazılacakmış herkesin.
O saat bir yangın sardı Mustafa Kemal’in oğlunu, Kimi Kadir diyecek, kimi Mıstık, kimi Özdemir.. Ankara’dan gelen rüzgarlar önünde, Ankara’ya uçan şahinlere karşı, O, ne desin? O, Mustafa Kemal’in oğlu, nasıl söyler Adını, bir avuç düşmana? Mustafa Kemal’in oğlu yenilmez, tutsak olmaz, Adını vermez süngüler altında, Kellesini verse bilem. Hem ağaç ağaçtır; öküz öküzdür, İsim yakışmalı cana.
…………
Bayrak mıydı ne, kartal kanadı mıydı ne, Ses verdi göklerden adı. O yürüyordu, köylünün dehşeti büyüyordu peşinde, Büyüyordu gövdesi, Büyüyordu dağ kadar. Dur diye haykırdılar, namluları çevirip üstüne, Durmadı…
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
————————————————-
MUSTAFA KEMAL’İN KAĞNISI
Yediyordu Elif kağnısını Kara geceden geceden. Sanki elif elif uzuyordu, inceliyordu Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar İnliyordu dağın ardı, yasla Her bir heceden ..
Mustafa Kemal’in kağnısı derdi kağnısına Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı. Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik Nam salmıştı asker içinde .. Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü Doğrulmuştu yola önceden önceden ..
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar. Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanı sıra Gecenin ulu ağırlığına karşı Hafiftiler, inceden inceden ..
İriydi Elif kuvvetliydi kağnı başında. Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim; Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına Alın yeşilini kapmıştı, geçirmişti Niceden niceden ..
Durdu birdenbire, Kocabaş, ova bayır durdu Nazar mı değdi göklerden, ne? Dah etti, yok. Dahha dedi, gitmez Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucur Nasıl durur Mustafa Kemal’in kağnısı. Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden ..
Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş Süs beni, öldür beni, koma yollarda beni. Geçer, götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım. Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır Düşerim gerilere iyceden iyceden ..
Kocabaş yığıldı çamura Büyüdü gözleri büyüdü, yürek kadar Örtüldü gözleri örtüldü hep . Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı bacım Kocabaş’ın yerine koştu kendini Elifçik Yürüdü düşman üstüne yüceden yüceden …
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
————————————————-
KAHRAMAN
Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün; Seni gördük sesimiz Hakk’a yalvardığı gün, Seni gördük, bir mazi dağları sardı ses ses, Bir Akdeniz dalgası buldu içinde herkes..
Sana çıkar bu yurdun ararsak son yolu da, Kutlu bir Tanrı oldun güzel Anadolu’da. O kadar eskisin ki şimdi ruhumuzda sen, Bulursun bu sevgide asırları istersen.
Ararsan bakışında uzun ovalar erir, Dinlersen gönül denen yüce dağlar ses verir. Bir dünya, bir millete düşman olduğu zaman Sana büyük hızını verdi nabzındaki kan..
Dört sınırın ucunu getirdin bir araya, Dört bucak sevgisini topladın Ankara’ya. Sesin, bir tılsım gibi, yurdu dolaştı yer yer Ve senden öyle keskin hız aldı ki gönüller.
Yüzyılda giden vatan bir anda geri geldi, Sonra sanki ruhundan kartal sesleri geldi; Sanki yeni bir ışık süzüldü gözlerinden Ve bir fert, tek başına, bir millet yarattın sen.
Bastığın yer tarihten yer alırmış, yok, değil: Bir gününe bir tarih bağışlasak çok değil! Çok değil, kanımızın rengini süze süze, İsmini döğmelerle işlesek göğsümüze..
Çok değil göğsümüzün içine çizsek seni, İsterse bundan sonra ufuk yansın, gök yansın; Çünkü sen bu milletin umduğu kahramansın.. Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün; Seni gördük sesimiz Hakk’a yalvardığı gün…
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
—————————————————-
BÜYÜK MİSAFİR
Bir sevinç incilemiş gözleri yaşlar yerine, İzi üstünde gül açmış kapanan her yaranın. Bir bahar yağmuru halinde derinden derine Çağlıyor her yanı alkışla yeşil Marmara’nın.
Bu misafirdir, inan memleketin neyse varı, Böyle bir yüz mü görür bir daha fâni ömrün? Gelin ay Bahr-i Muhit’in köpüren dalgaları, Kırk asırlık yolu bir hızda alan Türk’ü görün…
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
——————————————————
ANIT KABRİN KAPISI
Bu kapı başlar çok uzaklardan, İzmir’de, Akdeniz’de, Dört nala köpürürken atlarınız, Kılıçların parıltısındaki haklardan.
Bayrak bayrak olmuş şafaklardan, Göklere sığmaz Allah Allah sesleri, Geçer Hürriyet ebemkuşaklarında Taklardan.
-18 Mart ÇANAKKALE GEÇİLMEZ 18 mart bugün burada yazıldı çanakkale destanı çanakkale kurtuldu biz kurtulduk sadece biz değil halk kurtuldu askerler öldü mezarlar çoğaldı çanakkale büyüdü türkiye büyüdü şehitlerimiz bakıyor bize yukarıdan biz olmalıydık şimdi halkı kurtarmaya daha çok çalışmalı dünyayı kurtarmalı çocukları okutmalı bebeklere bakmalı diyor bize yukarıdan biz türk milleti bu dünyada yaşamalı.
-Bir Yolcuya Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda Gördüğün bu tümsek, Anadolu’nda İstiklal uğrunda, namus yolunda Can veren Mehmet’in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele, Son vatan parçası geçerken ele, Mehmed’in düşmanı boğduğu sele Mübarek kanının akıttığı yerdir.
Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti Yaptığı bu tümsek, amansız çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattığı yerdir. Necmettin Halil ONAN
-ÇANAKKALE 1915’de kurtuldu çanakkale atatürk gitti kurtuldu çanakkale bu güzel yurdu kurtardı çanakkale istiklali kazandı çanakkale
bir değil bin şehit var burada bağımsızlığı bekleyen bin şehit çanakkaleyi kurtardı yunanlılara düşman oldu bu güzel çanakkale
çanakkale korkmadı bayrağına sarıldı bu vatanı kurtardı teşekkürler çanakkale
-Çanakkale Destanı Yıl 1915 18’indeyiz Martın. Kendine gel biraz! Pek tekin değildi Çanakkale’nin suyu, Geçilmez bu boğaz… Geçilmez bu boğaz… Bizi Ne topun yıldırır, Ne kurşunun. Çünkü artık Başladı cengimiz. Er meydanında bulunmaz dengimiz… Sen misin Mustafa Kemal’im ileri diyen? İşte fırladık siperden. Sırtına yüklenmiş kahraman Seyit 276 kiloluk mermiyi, Koşuyor bataryasına ateşler içinden. Bu mermi denizlere gömecek Elizabet’i Buvet’i… Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor, Denizler yanıyor, Dağlar yanıyor. Zafer bizimdir artık Düşman zırhlıları batıyor… Türk’üm, Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere. Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz. Kimimiz gazi. Hiç değişmez bu yazı. Dünyada her yer geçilir belki Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı.. Fahri ERSAVAŞ
-Çanakkale Geçilmez Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren Vatan toprağı için can ile serden geçen Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken
Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını Komayacağız yerde şehitlerin kanını Korku bilmez bu millet artıracak şanını
Mehmedoğlu Seyyid’in mermiyi kaldırışı Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı Anlayacak kafirler bucağı ve karışı Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı
Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab! Anzak, Hindu, İngiliz… Hepsi harab ve bitab Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab
Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir ‘Çanakkale Geçilmez’ bu da açık gerçektir Samet Mehmet Bora
Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar. Her karış torağında bin,şehit bir mezar. Yeryüzünde yaşadıkça,tek dişi canavar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Sen rahat uyu ey şanlı şehit. Gölgesinde gölgelen al bayrağın. Hangi kem göz sana edebilir nazar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Yedi cihana yeter yazdığın destan. Gök kubbe ay,yıldız sana verir selam. Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez. Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez. Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Şefik Aydemir EY KAHRAMAN TÜRK ORDUSU
Çanakkale için akan kanlar Denizdeki dalgalara vurmuş Türk ordusunun zaferi Esir milletlere bir umut olmuş Ey Kahraman Türk Ordusu
Yurdun dörtbir yanından Toplanmış asker Bir istiklal uğruna Canlarını feda etmiş Çanakkale yolunda Ey Kahraman Türk Ordusu
FATMA NUR GEDİK
Çanakkale geçilmez
Kim geçebilir ki!? Bu iman,bu gönül zenginliğiyle, Geçebilir ki kim!?
Geçilmez Çanakkale, Bu vatan sevdasıyla, Kim geçebilir ki!? Gönülde zenginlik var.
Bir dakika bekle, Düşün biraz. Kaç bin asker, Can verdi senin 1 dakikan için
Bu canlar feda olsyn! Vatanını sevip sayana! Sonuna kadar feda, Sevip sayana!
Çanakkale Destanım Çanakkale şanımsın, En büyük destanımsın. Binlerce Mehmetçiğe, Bağrında kabristanımsın.
Çanakkale şerefim, Binlerce neferlerim. Dalgalanır rüzgarıyla, Bayrağım nefeslerinin.
Gökyüzünden hilal düştü, Al olmuş ten üzerine. Yıldız kopardı melekler, Sundular şehitlerime.
Ay yıldız kucaklaştı, Kanlarımızla bayraklaştı. Çanakkale geçilemedi, Şehitlerimle destanlaştı.
Erdinç Sert
ÇANAKKALE DİYARINDA
Denize takılan kilit Dünyayı kaldıran yiğit Alaylar var toptan şehit Çanakkale diyarında
Kahraman şehit cavuşlar Şehitliğe uçan kuşlar Savaşta yeni buluşlar Çanakkale diyarında
Çanakkale Şavaşı
Bir şavaş vardı Çanakkale’de Şehit kan verdi göz göre göre! Yaş 5-65 demedi, Şehit etti Türkiye’yi!
Gazisi var şehidi, Canını verdi bu vatana! Gerçek bir imanla, Kazandı bu savaşı.
Yenilgiye düştü karşı taraf, Silah bol,iman az. Vatan sevgisi yoktu, Gönülde büyük eksik var.
ÇANAKKALE
Çanakkale özeldir , Ayna gibi güzeldir. Ne kadar şehit verdik, Ama yine biz kazandık. Kaderimizde olurmuydu ulaşmak bu güzel ülkeye, Karadenizden esti geldi . Adı Mustafa Kemal idi, Layık mıyız şimdi biz bu güzel ülkeye. Ey atam rahat uyu,izindeyiz.
Zafer Türküsü
Yaşamaz ölümü göze almayan, Zafer, göz yummadan koşana gider. Bayrağa kanının alı çalmayan, Gözyaşı boşana boşana gider!
Kazanmak istersen sen de zaferi, Gürleyen sesinle doldur gökleri, Zafer dedikleri kahraman peri, Susandan kaçar da coşana gider.
Bu yolda herkes bir, ey delikanlı, Diriler şerefli, ölüler şanlı! Yurt için dövüşen başı dumanlı, Her zaman bu şandan, o şana gider.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL Çanakkalede otuzbin şehit
Çanakkalede otuzbin şehit, Hepsi bir birbirinden yiğit, Bundan sonrasını tarihler yazar, Çanakkale de analar ağlar.
Derdim derdim garip halim, Kanı içmiş dağlar sanki düşmanım, Ne analar ne bacılar, Çanakkalede zaferler yatar.
Düşman pusu atmış çanakkale yollarına, Yol vermiyor dağlar nice yiğit aslanlara, Yol vermesen küserim yara, Deli gönlüm gitmek ister şanıyla.
Mermiler yağıyordu yağmur gibi yiğitlerimizin üstüne, Ay yıldızlı bir bayrak dalgalanıyordu gök yüzünde, Mekanınız cennet olsun ebediyetde, Çanakkalede şehitler yatar diz dize.
Haydar Turan
18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı, Kapkara bir geceydi, Yağmur,bardaktan boşalırcasına, Sağnak gibi yağıyordu, Yedi düvelin gemilerinden yükselen, Top,tüfek sesleri, Her yanı inletiyordu, Mustafa Kemalin askerleri, Aslanlar gibi dövüşüyordu, Ve Çanakkale kahramanca, Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden, Mustafa Kemal, Vatanıma ayak basacaksa düşman, Yaşamanın ne gereği var, En son nefer ölünceye kadar, Dövüşeceksiniz aslanlar, Görecek bütün dünya, Ne aslanlar doğururmuş, Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.
Ali Osman Yılmaz Çanakkale ile Atam
Atam senin sayende herşey oldu, Sana minnettarız Atam Çanakkale savaşında Düşmanları yenip Vatanı milleti kurtardın Atam O,düşüncelerine,fikrine, Sevgine,saygına, Cesaretine,yeteneğine, Hayranım Atam
Şehitler Günü Hakkında yazı Şehitler Günü ne zaman
18 Mart günü, 1915 Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümüdür. Bugün, 2002 yılından itibaren, “Şehitler Günü” olarak kabul edilmiştir.
Yıl 1915. Tarih boyunca birçok savaşlara alan olan Çanakkale Boğazı, en çetin savaşını veriyor, Türk kahramanlığına en büyük destanını yazdırıyordu. Türkler Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya ve Avusturya-Macaristan imparatorlukları yanındaydı. Düşman devletler İngiltere, Fransa ve Rusya’ydı.
Ondokuz Şubat günü boğazdaki kaleleri topa tutarak Seddülbahir ve Kumkale’ye asker çıkardılar. Onsekiz Mart sabahı onaltı savaş gemisi ile boğaza girdiler. Kıyıları korku veren bir top ateşine tuttular. Çanakkale şehri ateşler içindeydi. Türk kaleleri susmuştu. Düşman artık bu kıyılarda canlı hiç kimsenin kalmadığına inanmıştı. Onun için gemilerini boğazdan içeriye sürdüler ve Nusret mayın gemisinin bir gece önce gizlice döktüğü mayınlara çarptılar ve battılar. Kıyılarda sustuğu sanılan Tük topçusu da Ulu Önder Mustafa Kemal önderliğinde top ateşine başlamıştı. Düşman büyük bir şaşkınlığa uğramıştı. Hepsini korku sarmıştı. Geri kalanlar da savaşı bırakmak zorunda kaldılar. 18 Mart, böylece Çanakkale’de Türk’e zafer günü oldu. Düşman kuvvetleri savaşı kazanacaklarından o kadar emindiler ki daha savaşın başında “Boğaz geçildikten sonra izlenecek olan siyaset” konusunda raporları ve planları bile hazırlanmışlardı. Çanakkale Savaşları’nda mehmetçik çelik siperlerin yerine göğsünü germiş, merminin bittiği yerde sürgüsünü, onun olmadığı yerde de yumruğunu kullanmıştır. Çanakkale Zaferi Türk Milletinin tarihinde kazandığı ve uğursuz talihini değiştirdiği birkaç zaferden biridir. Öyle bir zafer ki, iç ve dış düşmanların Türklüğü yok etmek için üzerine çullandığı bir devirde kazanılmıştır. Türk’ün “hasta adam” olmadığını bütün dünyaya göstermiştir. Çanakkale Savaşları’nda vatanımızın herbir köşesinden gelen yüzbinlerce Mehmetçik şehit olmuştur. Cesur, vatansever Mehmetçik Çanakkale’de son sözü söylemiştir;
Çanakkale geçilmez !
“Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir.
Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebeleri’ni kazandıran bu yüksek ruhtur.”
M. Kemal ATATÜRK
Kutsal vatan topraklarını canları pahasına koruyarak şehitlik onuruna erişen aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz.
İlk günden alıştığımız emektar dünya, Anne yüzünde dost yüzünde evlat yüzünde. Her sabah yeniden başlayan şeye doymadık, Düşümüz gerçeğimiz ne varsa yeryüzünde.
Gökyüzü belledik şu ürperen maviliği, Başımız darda kalınca el açtığımız yer. Gökyüzüdür avutan akıllıyı deliyi, Gökyüzünde bulutlar uçurtmalar ümitler.
Her mevsimiyle insanı ayrı ayrı saran, Bunca güzelliği nasıl koyup gideceğiz. Yaman çalacak o çalmayası saat yaman, Geçmiş ola bir kez yumuldu mu gözlerimiz. Esmer Güzeli Yarim
Bu meltemli geceler, Su sesi, ayışığı, Uzayan türküleri Cırcır böceklerinin, Bu cümbüş, bu muhabbet Bu tatlı uykusuzluk, Hep senin şerefine, Esmer güzeli yarim. Aşk İle
Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut Unut diyor o güzel günleri unut Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman Kuşlar av peşinde balıklar pusuda Çok gerilerde kalmış çıktığım liman Yok görünürde sığınacak bir ada
Baktım ki musibet gün gelip çatmış Yolcusunda tayfasında şafak atmış Ne yelken kâr eder ne kürek ne istim Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi Aşk ile koskoca dağları düz ettim Avladım sonunda o civân kekliği Can Yoldaşı
Can yoldaşın olmazsa olmasın Yalnızım diye hayıflanmayasın, Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi Bir anne şefkatine musavi. Üç adım ötede deniz Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz. Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara Ağac yaprak verir, sır vermez rüzgara Ve kış yaz, Dalda kuş eksik olmaz Dağ başında duman Yalnızlık nedir göreceksin olduğun zaman. Bir Güzel
Bir güzel bilirim, bir daha bilmem Onda gör cilve nedir, eda nedir Öyle satar kendini dirhem dirhem Ondan bu gönül deli divanedir
Nerden çattım böylesi bir güzele Netsem, neylesem o kız geçmez ele Kaptırdım kendimi bir kere sele Bana sor dalga nedir, kaya nedir
Gündüz işimde beni şaşkın eder Gece düşümde beni çılgın eder Ayrılığı başımdan aşkın eder Bir sevda ki yanmaktan başka nedir? Gündüz
Ey sâkin suları karıştıran el, Balıklara huzur vermiyen dalgıç, Ey zenginle fakir, çirkinle güzel Arasında keskin parlayan kılıç.
Gündüz, ey sızlayan kalb, ağrıyan diş, Ey yaşamaktaki tükenmez tasa, Git sor niçin sana düşman kesilmiş, Geceden geceye uçan yarasa. Bir Lahzam
Aynadaki aksim, gölgem, bir de ben. Var mıdır, yok mudur onlar sahiden? Aşina değiller çektiklerime; İçlerinden biri gelse yerime.
Ben bir gölge olsam, yahut bir hayal, Onlar gibi hissiz, onlar gibi lal. Olsa bütün ömre bedel bir lahzam; Var görünsem, onlar gibi yok olsam! Kar Ve Ben
Esiyor tane tane yine beyaz bir rüzgar. Söyleyin hangi kuşun kanatları yolundu? Yine hangi ağaçtan döküldü bu yapraklar?
Yağan beyaz bir sükut, bir mahşerdir sanki kar!
Bir hicret sevdasıdır ruhumu sardı yine. Ruhum gibi pervasız yoldaşlar da bulundu. Ruhum karıştı gitti bu kar tanelerine;
Tugbam sitesinde en güzel Kaliteli Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Kaliteli Sözler Kaliteli Sözler Kardeşlerimi tanrı yarattı; fakat dostlarımı ben buldum. ( Goethe )
Şans, verimli çalışmaya bağlıdır. ( iran Atasözü )
Ateşe ateşle karşılık verenlerin ellerinde kalan, genellikle küldür. ( A. V. Bruen )
Bir adam en çok sevgilisini, en iyi şekilde ailesini, en uzun da annesini sever.( irlanda Atasözü )
İhtiyaç buluşun anası, hoşnutsuzluk da ilerlemenin babasıdır. ( D. Rockefeller )
Küçük kazançlar servet getirir.
Bekarken iki gözünü aç, evlendikten sonra birini kapat. ( Jamaica Atasözleri )
Suyun taşı delmesi gücünden değil, sürekli akmasındandır. ( Anonim )
Vaadler memleketinde insan açlıktan ölür. ( Danimarka Atasözleri )
Herkesle arkadaşlık yapın, ama sadece erdemlilerle dost olun. ( Konfüçyüs )
Sağır bir kocayla,kör bir kadın mutlu bir çifttir.
Aza sahip olan değil, çok isteyen fakirdir. ( Seneca )
Bir gün su içeceğin çeşmeye çamur sıçratma. ( Musevi Atasözleri )
Analık sanatının ilk şartı çocuk uyuduktan sonra uyumaktır. ( A. Franca )
Mert düşman, kötü huylu bir dosttan daha iyidir.
Silahlanma dünyanın en pahalı hurdalığıdır. ( L. Paulıng )
Büyük adamın hatası da büyük olur.
Ya bir yol bulacağız, ya da bir yol açacağız. ( Anibal )
Mandayı nalladıklarını gören kurbağa da ayağını kaldırmış. ( Bulgar Atasözleri )
Bir milletin Türkülerini ben yazsam da, kanunlarını kim yazarsa yazsın.
Parlayan her şey altın değildir.
Bütçe, kuşkuların matematiksel teyididir. ( A. A. Latimer )
Eti tadan çoban köpeğinden hayır gelmez.
Kendini başkalarından daha az akıllı kabul et, ama öyle olma. ( Jean Cocteau )
Kış güneşine,kadın gülüşüne inanç olmaz.
Eğitimsiz zeka, madendeki gümüş gibidir. ( Mark Twain )
Torbada ne varsa,çorbada da o vardır.
İnsan için en değerli olan şey yine insandır. ( Spınoza )
Tugbam sitesinde en güzel Namık Kemal Aşk Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Namık Kemal Aşk Sözleri Namık Kemal Sözleri
Namık Kemal Vatan Sözleri
Namık Kemal’in Aşk üzerine sözleri bulunmamaktadır.Namık kemal aşk üzerine sözler vatan aşkı ile ilgili sözlerdir.
Ne efsunkâr imişsin ah, ey dîdar-ı hürriyet; Esir-i aşkın olduk, gerçi kurtulduk esaretten.
İşte Namık Kemal’in diğer sözleri;
Ne mal iledir beyim ululuk, kemal iledir.
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten.
Yüksel ki yerin bu yer değildir,
Ülkedeki ahlak bunalımının bir kaynağı da; ana babanın çocuk eğitiminde tuttukları yoldur.
İnsan vatanı sever, çünkü hürriyeti, rahatı, hakkı vatan sayesinde kaimdir.
Vatan, bize kılıcımızın ekmeğidir.
Ne mümkün zulüm ile bidad ile imha-i hürriyet.
Köpektir zevk alan Sayyad-ı bi insafa hizmetten.
Devlet, halkın ne babasıdır, ne hocasıdır, ne vasisidir, ne lalasıdır.
Vatan sevgisinden maksat, toprağa değil, onun üstünde yaşayan insanlara duyulan sevgidir.
Ne efsunkâr imişsin ah, ey dîdar-ı hürriyet; Esir-i aşkın olduk, gerçi kurtulduk esaretten.
Kimse takdir edemez âlemde Kendi mahiyetini reyi ile/Münferit vasıta-i rüyet iken göremez kendini dide bile (Kimse kendi niteliğini kendi görüşüyle algılayamaz. Tek görme organı göz olduğu halde gözün kendini göremediği gibi.
Zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş.
İnsan ne söylediğini bilmeli, fakat her bildiğini söylememelidir.
Düşene gülen acıyandan çok bulunur.
İnsan her nefesini mezardan uzaklaşmak için alır ama her nefes alışında ömründen bir nefeslik zaman azalır…
Okumayı öğrenmek, en güç sanattır. Âdemin hayvaniyeti yemekle, insaniyeti okumakla kaimdir.
Kimsenin lütfuna olma tadip, bedeli cevheri hürriyettir.
Terbiye ana kucağından başlar; her söylenilen kelime, çocuğun şahsiyetine konan bir tuğladır.
Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini; Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini? Atatürk’ün bu soruya cevabı: Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini; Bulunur kurtaracak baht-ı kara maderini!
İnsan, ne idraksiz mahlûktur! Herkes kimsenin sağ kalmadığını bilir de, kendi öleceğine inanmak istemez.
Tugbam sitesinde en güzel Zafer İle İlgili Özlü Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Zafer İle İlgili Özlü Sözler Zafer İle İlgili Özlü Sözler Zafer İle İlgili Sözler
Zafer İle İlgili Özlü Sözler
Zafer “Zafer benimdir” diyebilenlerindir ATATÜRK
Hiçbir şey silahla kazanılan zafer kadar geçici değildir Chateabriand
En korkulacak an zafer anıdır Napolyon
Zafer iradeden ibarettir Napolyon
Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez La Fontaine
Zaferlerin büyüklüğü çetinliği ile ölçülür Griliparzer
Zafer zafer değildir; yenilen düşman yenilgiyi kabul etmedikçe Claudius
Zaferlerin babaları çoktur, mağlubiyetlerin ise hemen hiç yoktur Julius Ceasar
Tugbam sitesinde en güzel Felsefi Sözler Hayat sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Felsefi Sözler Hayat Felsefi Sözler Hayat, Hayat Felsefesi Sözleri,
Gömlegin ilk düğmesi yanlış iliklenince digerleri de yanlış gider. C.BRUNO
♥ Hayat yaşantı aramak değil kendimizi aramaktır. C.PAVESE
♥ Yarın bambaska bir insan olacağım diyorsun. Niye bugünden başlamıyorsun? EPIKTETOS
♥ İnsan uçurumun kenarına varmadan kanatlanmaz. KAZANCAKIS
♥ Vicdani tertemizdi cünkü onu hiç kullanmamıştı. S.LEC
♥ Bildigimizi zannetmemiz ögrenmemizin en büyük düşmanıdır. DR.C.BERNARD
♥ Küçük şeylere fazla önem verenler ellerinden büyük şeyler gelmeyenlerdir. EFLATUN
♥ Insan ancak anladığı şeyleri duyar. GOETHE
♥ Iki tür insan daima açtır. Biri bilimi arayan diğeri de parayı. CAT STEVENS
♥ Hepimizde baskalarına katlanacak güç vardır. LA ROCHEFONCAULD
♥ Temiz elleri olan insanların da kirli düşünceleri vardır. S.LEC
♥ Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz. LUKIANOS
♥ Çevrelerine uymak icin kendilerini yontanlar tükenip giderler R.HULL
♥ Ölümün bizi nerde bekledigi belli degil iyisimi biz onu her yerde bekleyelim. MONTAIGNE
♥ En insani davranış bir insanın utanılacak duruma düşmesini önlemektir NIETZSCHE
♥ Kelimelerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız….Konfüçyüs
♥ Şanssızlığa katlanabiliriz çünkü dışarıdan gelir ve tümüyle rastlantısaldır. Oysa yaşamda bizi asıl yaralayan yaptığımız hatalara hayıflanmaktır. Oscar Wilde
♥ Herkesin üç kişiliği vardır; Ortaya çıkardığı sahip olduğu sahip olduğunu sandığı. Alphonse Karr
♥ İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur. Mevlana
♥ Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur. Whoopi Goldberg
♥ Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır. S. M. Power
♥ Büyük adamların hataları güneş tutulmasına benzer onları herkes görür. Cucong
♥ Boş zaman yoktur boşa geçen zaman vardır. Tagore
♥ Acınmaktansa kıskanılmak dana iyidir. Heredot
♥ Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye çalışınız. Dost isterseniz bırakın dostlarınız sizi geçsin. La Rochefoucauld
♥ Yirmi yaşındaki bir insan dünyayı değiştirmek ister . Yetmiş yaşına gelince yine dünyayı değiştirmek ister ama yapamayacağını bilir. Clarence S.Darrow
♥ Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar. Wendell Phillips
♥ Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır. Bertolt Brecht
♥ Sık ve çok gülmek; zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini şefkatini kazanmak; dürüst eleştirilerin taktirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek; güzelliği taktir edebilmek başkalarındaki “en iyiyi bulabilmek”; sağlık Ralph Waldo Emerson
♥ Herşeyi denerim; ama yapabildiklerimi yaparım. Herman Melville
♥ Aşk bir kadının yaşamının tüm öyküsü erkeğin ise yalnızca bir serüvenidir. Madama de Stael
♥ Aşkın gizemi ölümün gizeminden daha büyüktür. Oscar WildeMisafir
Tugbam sitesinde en güzel Kardeşlik sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Kardeşlik sözleri Kardeşlik sözleri anlamlı, Kardeşlik sözler, Anlamlı kardeşlik sözleri, güzel kardeşlik sözleri, güzel kardeşlik mesajları
KARDEŞLİK HAFTASI GÜZEL SÖZLER
Her kardeş dost olmayabilir ama dost her zaman kardeştir. (Anonim)
İyiler asla düşman olamazlar. (A.Manzoni)
Sevginin ekildiği yerde sevinç yeşerir. (Shakespeare)
Kuşlar gibi uçmayı,balıklar gibi yüzmeyi öğrendik.Ama basit bir sanatı unuttuk;kardeş olarak yaşamayı. (M.L.King)
Hardal tanesi kadar sevgiyi ve sevgiyle yapılan ibadeti, sevgisiz yetmiş yıllık ibadete tercih ederim. (Yahya Bin Muaz)
Varlığımızın merkezi yürektir. (Anonim)
Yüz dost az, bir düşman çoktur. (Kızılderili atasözü)
İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar. (Newton)
İnsan brüt sevilmelidir,net değil. (Sabina)
Aynı dili kullananlar değil, aynı duyguları paylaşanlar daha iyi anlaşırlar. (Mevlana)
Tugbam sitesinde en güzel Asker Mesajları sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Asker Mesajları Asker Mesajları
_BU VATAN BIZIMDIR FERMAN GEREKMEZ, ASKERIN OLDUGU YERE YABANCI GIREMEZ.
_DAGLARIN TEPESINE, ESKIYANIN ALNINA, KIZLARIN KALBINE OLUMSUZ MEHMETCIK YAZACAGIM.SAFAK DEGIL SENSIZLIK BENI ACITAN! SENI COK OZLEDIM BIRTANEM.
_Biz komando değilizki her dağda leşimiz olsun biz bahriyeli değiliz ki her limanda sevgilimiz olsun biz jandarma değiliz ki sırtımızda çantamız olsun biz HAVACI yız kızım bırak bizimde havamız olsun.
_Dağlara çizmişler resmimi komando koymuşlar ismimi belki birgün geri dönemem diye göndermişler sana resmimi. Dağlarda çiçekler soldu zaman, göklere bulutlar doldu zaman, yağmurlar sel olup aktığı zaman inanki bir tanem ben ağlıyorum..
_Sevme kızım ben ‘ASKERİM’ ben toz toprak kokarım. Elini uzatsan silah gibi tutarım, benim gözlerime bakma sana düşman gibi bakarım, ben uyku nedir bilmem geceleri nöbet tutarım, gece gelme bana parola işaret sorarım, ben disko dans bilmem yürüyüş kararı sayarım. Çünkü ben JANDARMA’yım. Elbet biter sayılı günler
_eyy bizi korumak icin topraga düsmüs asker… 1000 kere öpsem o pak anlini deger kandili muhaber tasindan aksin gel tarihe gömelim desem seni sigmasin.
_BILMEDIN YAR YAGMUR GIBI INMEDIN YAR SEN BELKI BASKAYDIN BASKA BIR ASKA INANMADIN KANATLANIP UCSAN O KUSU DA TUTSAN KAFESINI ACSAN DA BENI ALDATTIN BANA GOZUN GIBI BAKSAN EL USTUNDE TUTSAN BANA DOST BILE OLSAN DA BENI ALDATTIN BENI ALDATTIN..