Posts Tagged ‘düzenli’

Atilla Yayla Kimdir Kısaca

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Atilla Yayla Kimdir

Atilla Yayla Hayatı Kısaca

Atilla Yayla, 3 Mart 1957 Kırşehir doğumlu. Türk siyaset bilimci, akademisyen.

Atilla Yayla, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden lisans (1980), yüksek lisans (1982), doktora derecesi aldı (1986). Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı (1986-2000) Profesör Yayla Gazi Üniversitesinde uzun yıllar öğretim üyesi sıfatıyla bulunmuştur. TDV, LDT, TSİD, MontPelerin cemiyeti gibi kurumlarda üyelikleri vardır. Liberal Düşünce Topluluğu kurucularındandır ve uzun süre başkanlığını yürütmüştür. Yorktown Internet University ve Center for New Europe üyesidir. Britanya ve ABD’de birkaç defa farklı üniversitelerde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bulunmuştur. Yeni Şafak ve Zaman gazetelerinde düzenli yazıları yayınlanmaktadır. İngiltere Buckingham üniversitesinde misafir öğretim üyeliği yapmıştır. Atilla Yayla, Sinan Çetinle birlikte Plato Film Okulu’nu meslek yüksek okuluna dönüştürerek,Gazi üniversitesi öğretim üyeliğine son vermiştir. Halen Plato Meslek Yüksekokulu Müdürlük görevini yürütmektedir.

kaynak:wikipedia

Temizlik İle İlgili Yazılar

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Temizlik İle İlgili kompozisyonlar
Temizlikle İlgili yazılar

Ağaç yaşken eğilir, demiş geçmişteki bilge atalarımız. Kurumuş ağaç kolay kolay eğilmez, zorlansa da kırılır. İnsanlar da tıpkı ağaç gibidir. Kişilikleri daha küçükken şekillendiği için gelişimin hızlı olduğu dönemde istenilen değişiklik yapılabilir ve verilmek istenen şekil oluşturulabilir. Fakat belli bir yaştan sonra çocuğun kişilik yapısı oturduğu için, artık değiştirmek güç olur, hatta imkânsız olabilir.

Özellikle temizlik alışkanlığı çocukluktan itibaren verilirse, yaşam boyu temizliğe önem veren biri olur; ama bu alışkanlığı kendisi kazanır diye düşünülürse, çocuğun bu alışkanlığı kazanması zor olur.

Çocuklukta temizliğin önemi kavratılmamış birey, bütün yaşamında bu önemi anlayamaz ve temiz olma adına pek bir gayret gösteremez. Yemeklerden önce ellerini yıkama alışkanlığını çocukken edinemeyen kişi, yetişkinlikte de bunu edinemez. Eğer sosyal bir ortamdaysa, mahcup olmamak için yıkar; ama yalnızken ellerini yıkama gereği duymaz. Banyo yapmanın önemini çocukken kavrayan biri, yıkanmak için çok sık banyo yapar, ama bu alışkanlığı olmayan birey, eşinin veya başka birinin dayatmasıyla banyo yapar.

Her konuda olduğu gibi temizlikte de çocuklar, büyüdükleri ortamlardaki insanları model alırlar. Eğer örnek aldığı kişiler düzen ve temizliğe gereken önemi veriyorlarsa, çocukta da bu alışkanlıklar gelişir. Temizlik ve düzen alışkanlığının en iyi edinildiği yer, aile ortamıdır. Ailedeki bireylerin temizliğe verdikleri önem ölçüsünde çocukta temizlik alışkanlığı gelişir. Ailede temizlik fazla önemsenmiyorsa, çocuk da temizliğe gereken önemi vermeyecektir. Eğer okulda çocuğun öğretmenleri temizliğin gerekliliğini çocuğa kavratırlarsa, bu alışkanlık gelişir; ama istenilen düzeyde olmayabilir; çünkü bu tür alışkanlıklar okul öncesi dönemde kökleşir ve kalıcılık kazanır. Ayrıca okulda kazandırılmak istenen alışkanlık evde desteklenmezse, o alışkanlığın olumlu yönde gelişmesi güç olur.

Çocuğa temizlik alışkanlığı kazandırmak çok kolaydır; çocuğun kişilik gelişimi yeni oluştuğu için, söylenen her şeyi çok çabuk kavrar ve birkaç kez tekrar ettirilen davranışı alışkanlık haline getirmekte zorlanmaz. Yediği çikolatanın ambalajını yere atan çocuk, doğru bir biçimde yönlendirilmezse davranışı süreklilik kazanır. Birkaç kez uyarılarak ne yapması gerektiği söylendiğinde ise, çocuk doğru davranışı kısa sürede öğrenir.

Temizlik ve düzen konusunda ebeveyn tarafından obsesif davranışlar sergilenmesi de çocukta olumsuz bir temizlik anlayışı geliştirir. Bu nedenle ölçüyü kaçırmamakta her zaman yarar vardır. Çocuğu takıntılı bir kişilik kazanmasına yol açabilen bazı davranışlar şöyle sıralanabilir:

Bebeğin altını değiştirirken, annenin burnunu kapatma, yüzünü buruşturma gibi davranışlarla tiksindiğini belirtmesi,

Üstü başı kirlenmesin diye çocuğun sokakta oynamasına izin verilmemesi,

Çocuğun üzerindeki küçük ve önemsiz bir lekenin abartılması,

Günde birkaç defa banyo yaptırma,

Bir kere giydiği giysiyi yıkamadan giydirmeme vb.

Belli aralıklarla çocuğa banyo yaptırılmalı, kendi yemeğini yiyecek bir duruma geldiği zaman, yemekten önce ve sonra ellerini yıkaması sağlanmalı, giysileri gerekli durumlarda değiştirilmeli ve temizlikle ilgili diğer temel alışkanlıkları kazanması sağlanmalıdır. Düzenli olmak, temizlikle doğrudan bağlantılı bir alışkanlık olduğundan dolayı, temizlikle beraber düzen alışkanlığının da çocuğa kazandırılması gerekir. Temizlik alışkanlığı gelişen bir çocuk düzenli olur, temizliğe önem vermeyen çocuk, düzenli de olamaz. Çıkardığı çorabı evin herhangi bir köşesine atan, yemek yedikten sonra masayı olduğu gibi bırakan, banyodan sonra banyoyu dağınık halde terk eden, yatağını toplamayan bir çocuğun temizlik anlayışı da sağlıklı gelişmez.

Düzen kavramı da temizlik gibi çocukluktan itibaren kazandırılmalıdır. Çocuk, üç yaşına geldiğinde annesiyle birlikte yatağını toplamaya başlamalıdır. Kullandığı eşyaları olması gereken yerlere bırakmalıdır. Birçok anne vardır ki, bütün zamanını çocuklarının döküntülerini toplamakla geçirir. Bazı anneler çocuklarının yaptıkları işi beğenmezler, çocuk işi yaptıktan sonra, anne aynı şeyi yeniden yapar. Bu durum çocukta özgüven kaybına yol açabilir; çünkü kendisine verilen işi beceremediğini düşünür. Ayrıca kendisinden sonra annesi yaptığı için diğer bütün ev işlerinde de gereken özeni ve önemi

Çocuk, verilen işi istenilen düzeyde bağımsız yapıncaya kadar anne çocukla birlikte yapmalıdır. Örneğin yatağı toplarken, sofrayı kaldırırken, banyoyu temizlerken anne çocuğa yardım etmelidir. Bu tür işlerde çocuk annesiyle birlikte çalışırsa, işi daha çabuk öğrenir ve alışkanlık haline getirir.

Çocuğa verilmesi gereken öncelikli temizlik alışanlığı, kişisel bakımla ilgili olmalı; yani el-yüz, baş, vücut ve giysi temizliği. Sabah uyanır uyanmaz elini-yüzünü yıkamalı, yemeklerden önce ve sonra ellerini yıkamalı, tuvalet temizliğini yapmalı, tuvaletten sonra ellerini bol su ve sabunla yıkamalı, belli aralıklarla banyo yapmalı, kirlenen giysilerini değiştirmelidir.

Diş temizliği de oldukça önemlidir. Diş fırçalama alışkanlığı edinebilmesi için, çocuğa iki yaşından itibaren sadece fırçayla dişlerini fırçalaması öğretilmeli, 3–4 yaşından itibaren de çok az miktarda macunla dişlerini fırçalaması sağlanmalıdır.

Temizlik alışkanlığı, bireyin hem beden sağlığı hem de sosyal hayata uyumu için gereklidir. Temizliğe dikkat etmeyen kişi, hem çok sık hastalanır hem de yaşadığı sosyal çevre tarafından dışlanır.

Alıntı

Kalp Hızı Ve Kalp Ritmi Bozuklukları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

kalp hızının artması
kalp ritim bozukluğu belirtileri
kalp ritim bozukluğu nedenleri

Normal Kalp Ritmi


Bir kalp atışı, vücudun geri kalan kısmına kan pompalayan iki ventrikülün (karıncığın) kasılmasını içerir. İki ventrikülün (karıncığın) kasılmasını, ventrikülleri (karıncıklar) kanla ‘ dolduran iki atriyumun (kulakçığın) kasılması takip eder. Normalde kalp, düzenli bir şekilde dakikada 60 ila 100 kez atar.

Her bir normal kalp atışı, sinotriyal (SA) düğüm olarak adlandı¬rılan küçük bir grup uzmanlaşmış kas hücresi grubunda başlayan bir elektriksel uyarı tarafından başlatılır. Kalbin doğal uyarı kaynağı (pacemaker) olan SA düğümü, sağ atriyumun (kulakçığın) duvarında bulunur.

SA düğümünden gelen sinyal, hızla kalbin iki küçük üst odacığına (atriyumlara (kulakçıklara) gider ve kasılmalarına neden olur. Sonra sinyal, başka bir uzmanlaşmış hücre demetine, atriyoventriküler (AV) düğüme, ve oradan da dal bloğu olarak adlandırılan özel yollar aracılığıyla ventriküllere (karıncıklara) gider.
Sinyal, ventriküllere (karıncıklara) ulaştıktan çok kısa bir süre sonra (ventıiküllerin (karıncıkların) kan ile dolacak yeterli zamanı olduktan sonra) ventriküllerin (karıncıkların) kasılmasına neden olur.

Kalbin, vücudun daha fazla oksijene olan gereksinimini karşılamak ve daha fazla atık maddeden kurtulmak için egzersiz ya da duygusal endişe esnasında hızlanması normaldir. Ateş, anemi, aşın faaliyet gösteren bir tiroid bezi ve bazı maddeler (dekonjestanlar (burun tıkanıklığını giderici ilaçlar), kafein, amfetaminler ve kokain gibi) de kalbin normalden daha hızlı bir şekilde pompalama yapmasına neden olabilir.

Kalp ritmi anormallikleri (bozuklukları), kalbin elektrik sisteminde bir normal fonksiyonu yerine getirememe söz konusu olduğunda meydana gelir. Hafiften yaşamı tehdit ediciye kadar farklılık gösteren ritim anormallikleri (bozuklukları), atriyumlann (kulakçıkların) ya da ventriiküllerin (karıncıkların) düzenli kasılmasını değiştirebilir.

Kalp Kapakçığı Ameliyatı Sonrası

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalp Kapakçığı Ameliyatı Sonrası Yaşananlar
Kalp Kapakçığı Ameliyatı Sonrası Neler Olur
kalp ameliyatı sonrası yaşam

Her kalp ameliyatı aynı değildir. Koroner bypass, mitral kapak, aort kapak, anevrizma ve büyük damar ameliyatları gibi bir çok ameliyatın iyileşme süreci birbirinden farklılık gösterir. Tüm bu farklılıklara rağmen ameliyat sonrası dönem için bazı genellemeler yapılabilir.

Kalp ameliyatı geçirdiniz ve bundan sonra ev yaşamınıza ge ri dönüyorsunuz. Kendinizi hastanede daha güvende hissedebilir, bu nedenle evde karşılaşabileceğiniz sorunlar için endişe duyuyor olabilirsiniz. Ancak ameliyattan sonraki dönemde en hızlı iyileşeceğiniz yer, eviniz. İyileşmeniz hızlandıkça daha önce keyifle yaptığınız aktivitelere dönüş süreniz de kısalacak. Ameliyat sonrasında her geçen gün kendinizi daha iyi ve daha güçlü hissedeceksiniz. Bunun için sabırlı olun. Birçok insan kalp ameliyatı sonrasında sinirli, gergin veya depresif olabiliyor. Eğer siz de aynı duygular içindeyseniz bunun geçici ve olağan bir durum olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Duygularınızı sevdiklerinizle paylaşmanız bu dönemi rahat ve çabuk atlatmanızı sağlayacak.

Yaşam alışkanlıklarınıza dikkat!
Ameliyat sonrasında daha hızlı iyileşmek ve herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşmamak için yaşam alışkanlıklarınızda bazı noktalara dikkat etmeniz gerekiyor:

Sık sık ve küçük porsiyonlar halinde beslenin
İlk haftalarda iştahsız olmanız son derece normal. İlk 1 ay sık sık ve küçük porsiyonlarla halinde beslenin. Diyabet hastalığınız ve tansiyonunuz yoksa, aşırıya kaçmadan her şeyi yiyebilirsiniz. Bol bol su içmeye özen gösterin. İlk 1 aydan sonra diyetisyeninizin önereceği ve kalp sağlığına uygun beslenmeye de her zaman özen gösterin.

Hareketleriniz kontrollü olsun
İlk 2 ay hareketlerinizi kontrol altına almalısınız. Bunun nedeni ise ameliyat sırasında göğüs kemiğinizin kesilmiş olması. Çünkü yanlış hareketleriniz bu kemiğin kaynamasını geciktirebilir, hatta engelleyebilir. Bunun için evdeki ilk gününüzü dinlenerek geçirin. Ancak bunu yatakta yatmaktan çok, koltukta oturup ayaklarınızı bir pufun üzerine uzatarak yapın. Omuz seviyesinin üzerindeki nesnelere uzanmayın. Eğilirken belinizden değil, dizinizden eğilin. Oturduğunuz yerden kalkarken kollarınız yerine bacak kaslarınızı kullanın. Yataktan kalkmak için sırt üstü yatarken yatağın kenarına doğru kayın. Dizlerinizi hafifçe büküp yavaşça yan tarafa doğru eğilin. Dirseğinizi kullanarak dikkatlice vücudunuzu yukarı doğru itin ve kolunuzun vücudunuzun diğer tarafında olmasını sağlayın. Bu sırada her iki bacağınızı yavaşça zemine doğru sallayın. Kısa bir süre oturun. Bu şekilde başınızın dönmesini engelleyebilirsiniz. İlk 2 haftada günde 1 kez bir kat, daha sonraları ise giderek artan oranlarda merdiven çıkabilirsiniz. En az 1 ay süreyle 5 kilodan fazla ağırlık kaldırmamaya da dikkat edin.

İlaçlarınızı zamanında alın
İlaçlarınızı düzenli ve zamanında alın. Eğer bir dozu almayı unutursanız bir sonraki sefer 2 doz birden almayın.

Her gün yürüyün
Çok sıcak ve çok soğuk havalar dışında, her gün düzenli olarak yürümeye çalışın. Yürüyüş parkurunuz yokuş değil, düz olsun. İlk ay yanınızda bir refakatçi bulunmasına dikkat edin. Yürüyüşler sırasında hızınızı yanınızdaki refakatçi ile nefes nefese kalmadan rahatça konuşabilecek bir tempoya ayarlayın. İlk haftalarda 15 dakikalık yürüyüşlere her hafta 5 dakika ilave edin. 2 ay sonunda, durmadan 45 dakika yürüyecek duruma gelmelisiniz.

Her sabah tartılın
Her sabah aynı tartıda ve benzer kıyafetlerle düzenli olarak tartılın. Günlük 1-1.5 kilodan fazla oynama varsa, bundan mutlaka kardiyak rehabilitasyon hemşirenizi haberdar edin.

Göğüs korsenizi 2 ay kullanın
Göğüs korsenizi 2 ay boyunca kullanın. Özellikle öksürürken ve hapşırırken korsenizin önünü ellerinizle birleştirin. Emboli engelleyici çoraplarınızı gündüz sürekli giyin. Çoraplarınızı gece yatarken çıkartabilirsiniz. Ancak sabah yataktan kalkmadan önce giymeyi unutmayın.

Her gün banyo yapın
Her gün düzenli olarak parfümsüz bir sabun kullanarak duş alın. Ilık suyla yıkanın, sıcak sudan kaçının. Duş alırken suyun sırtınızdan gelmesine dikkat edin. Yaralarınız tamamen iyileşinceye ve kabuklarınız kayboluncaya kadar (ki bu genellikle 2-4 hafta sürer) küveti doldurup içine girmeyin. İlk 1 ay duş yaparken yanınızda birisinin yardım amaçlı bulunması yararlı olacak.

İlk 2 ay araba kullanmayın
İlk 2 ay araba kullanmayın. Bu süre içinde arka koltukta oturun. Uzun yolculuklardan kaçının ve 1 saati aşan yolculuklarda ayaklarınızı uzatın. Yolculuğa çıkmadan önce çoraplarınızı mutlaka giyin.

Solunum egzersizlerine devam edin
Size verilen solunum egzersiz cihazını evde de kullanın. Bu cihazla her gün 6-7 kez ve her seferinde 10-15 üfleme yapın. Üflemeler arasında dinlenin. Dikkatli olun, çok sık üflemeler baş dönmesi ve göz kararmasına yol açabilir. İstirahat halinde gelen veya eforla gelip geçmeyen, uykudan uyandıran ve oturup nefes almaya zorlayan nefes darlığı durumunda kardiyak rehabilitasyon hemşirenizi veya doktorunuzu arayın.

Cinsel ilişkide dikkatli olun
Ameliyattan 2 hafta sonra cinsel aktiviteye başlayabilirsiniz. Ancak kollarınıza ve göğsünüze yük bindirecek pozisyonlardan kaçının. Aşağıdaki bulgulardan herhangi birinin varlığında doktorunuza danışın:
İlişkiden sonra 5 dakikadan uzun süren hızlı kalp atışı ve nefes darlığı
İlişki sırasında veya sonrasında göğüs ağrısı
İlişkinin ertesi günü aşırı yorgunluk hissi

Sağlıklı Olmak İçin Neler Yapmalıyız

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Sağlıklı Olmak İçin Neler Yapabiliriz
Sağlıklı Olmak İçin neler yapılır

Düzenli olarak banyo yapmalıyız.
Tırnaklarımızın kısa ve temiz olmasına dikkat etmeliyiz.
Yemekten önce ellerimizi yıkamalıyız.
Yemeklerden sonra ve özellikle yatmadan önce dişlerimizi fırçalamalıyız.
Vücut sağlığımız için;
Düzenli olarak spor yapmalıSağlıklı Olmak İçin Neler Yapmalıyız? sağlıklı ve dengeli beslenmeliyiz.
Uykumuzun düzenli olmasına dikkat etmeliSağlıklı Olmak İçin Neler Yapmalıyız? erken yatıp erken kalkmalıyız.
Aşılarımızı yaptırmalıyız.
Meyve ve sebzeleri yemeden önce bol su ile yıkamalıyız. Yiyeceklerin temiz olmasına dikkat etmeliyiz.
Terliyken su içmemeliyiz.
Açıkta satılan yiyecekleri yememeliyiz.
Sigara ve alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmalıyız.
Anne ve babalarımızın izni olmadan hiçbir ilacı kullanmamalıyız.

Sağlıklı Olmak İçin Neler Yapmalıyız İle İlgili Aramalar

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Sağlıklı Olmak İçin Neler Yapmalıyız
Sağlıklı Olmak İçin Neler Yapabiliriz

Düzenli olarak banyo yapmalıyız.
Tırnaklarımızın kısa ve temiz olmasına dikkat etmeliyiz.
Yemekten önce ellerimizi yıkamalıyız.
Yemeklerden sonra ve özellikle yatmadan önce dişlerimizi fırçalamalıyız.
Vücut sağlığımız için;
Düzenli olarak spor yapmalı, sağlıklı ve dengeli beslenmeliyiz.
Uykumuzun düzenli olmasına dikkat etmeli, erken yatıp erken kalkmalıyız.
Aşılarımızı yaptırmalıyız.
Meyve ve sebzeleri yemeden önce bol su ile yıkamalıyız. Yiyeceklerin temiz olmasına dikkat etmeliyiz.
Terliyken su içmemeliyiz.
Açıkta satılan yiyecekleri yememeliyiz.
Sigara ve alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmalıyız.
Anne ve babalarımızın izni olmadan hiçbir ilacı kullanmamalıyız.
Belirli aralıklarla hastaneden check-up yaptırmalıyız.

Kanser riskini azaltmanın yolları

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kanser riskini azaltma yolları
Kanser riskini azaltmanın 9 etkili yolu

Son yıllarda oldukca yaygın olan bir hastalık Kanser her türlü kanser hastalığından korunabilmek için uyulması gereken bir çok kural ve öneri var biz konumuzda sizlere bu önerilerden 9 unu sizlerle paylaşıyoruz.Günlük yaşantımızda alacağımız önlemler ve yapacağımız basit şeylerle çağın hastalığı kanserden korunmak ve riski azaltmak mümkün.Kanser riskini azaltmak için

Sigara ve diğer tütün ürünlerini kullanmayın
Sigara ve diğer tütün ürünleri, tüm kanser ölümlerinin 0’undan sorumludur. Sigara kullananlarda akciğer kanseri gelişme oranı, kullanmayanlara göre 20 kat fazladır.

Güneşten ve radyasyondan korunun
Solar ultraviyole radyasyon; malign melanom, yassı hücreli kanser ve bazal hücreli kanser gibi deri kanserlerinin riskini arttırır.

Yaşadığınız çevreyi iyi seçin ve denetleyin
Yaşadığınız çevrede, toprakta ve binada asbestoz olmamasına dikkat edin. Bazı coğrafi bölgelerde topraktaki asbest nedeni ile akciğer, akciğer zarı ve karın zarında mesetelioma kanseri görülmektedir.

Hareket edin, kilo verin
Obezite ve menopoz sonrası şişmanlama meme kanseri için ciddi bir risk faktörüdür. Düzenli egzersizler ve yürüyüş, hafif spor gibi fiziksel aktiviteler meme ve kolon kanseri riskini azaltır.

Günde en az 8 saat uyuyun
Bağışıklık hormonları uykuda artar. İmmün hücreler dinlenir. Kesintisiz derin bir uyku, düzenli beslenme, stresten uzak huzurlu bir aile yaşamı, iş ortamı dışında eğlenceli hobiler edinmek ve iyi bir dost çevresi, düzenli fiziksel aktivite ile desteklenirse kanserden korunmak için optimal ortam sağlanmış olur.

Erken tanıyı ciddiye alın

Yılda en az bir kez check-up yaptırın. Doktora gitmek için mutlaka hastalanmayı ve hastalığın belirtilerini beklemeyin.

Biyolojik kanserojenlerden korunmak için aşı yaptrın

Hepatit B virüsü kronik karaciğer hastalığına ve karaciğer kanserine neden olabilir. B hepatit aşısı olarak, karaciğer kanserinden tamamıyla kurtulmak mümkün.

Alkolü ölçülü tüketin
Alkol doğrudan bir kanserojen olmamakla birlikte, aynı zamanda tütün ürünleri kullananlarda üst solunum yolları,

Kilo almayın,

Kilo almayın. İdeal kilonuzu korumaya çalışın. Yağlı ve yüksek kalorili gıdalardan uzak durun. Hayvansal proteinleri ve özellikle kırmızı eti az tüketin.

Yağlı Cilt Bakımı Nasıl Yapılır

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Yağlı Ciltler için Bakım Nasıl Yapılır
Yağlı Cilt Bakımı

Her sabah ve akşam cildin fazla yağını alan toniklerle temizlemek yararlıdır. Günde 1-2 kez banyo sabunu ile yüz yıkanmalıdır. Yağlı ciltliler baharatlı, ekşi, acılı tatlardan kaçınmalı; sebze ve meyveyi bol yemeliler. Haftada bir buhar banyosu yapmalılar. Yağlı ciltler içinde alkol, gülsuyu ve asitler bulunan toniklerle yüzü temizlemeli. Saf alkol ve kolonya ile yüz silinmemelidir. Saf bitkisel yağlı kremler kullanılmalı. Madensel yağlı kremler yağlı ciltler için zararlıdır. Yağlı ciltler için açık ve temiz hava ile düzenli güneş banyoları yararlıdır.

Doğum Kontrol Hapı Kullanırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Doğum Kontrol Hapı Kullanırken Nelere Dikkat Edilmeli
Doğum Kontrol Hapı Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Neler

Kullanılan doğum kontrol hapının maksimum etkili olabilmesi için ilk kural düzenli olarak alınmasıdır.

Haplar iki şekilde ambalajlanmıştır. İlkinde 21 hormon hapı vardır. Her gün bir adet hap yutulur ve tamamı bitince yeni hapa başlamadan önce yedi gün ara vermek gerekir. Bu yedi günde normal bir adet kanaması olur. Haplara yedi gün ara verdikten sonra tekrar başlamayı unutanlar için 28 haplık kutular vardır. Bu her gün bir hap alma düzenini korur. Paketin içinde, diğerinde olduğu gibi, 21 tane hormon hapının yanında yedi günlük arada alınmak üzere yedi tane de yalancı” şeker hapı vardır. Bir paket bitince ikincisine başlanır.

*Hapları düzenli olarak hergün ve aynı saatte olmak üzere bir tane şeklinde kullanınız.
Doğum kontrol hapı almayı unuttuğunuz bir gün olursa ertesi gün çift doğum kontrol hapı almalı, yada birkaç gün boyunca cinsellikten uzak durmalısınız,
Doğum kontrol hapları, kalp problemi olanlarda sakıncalı olabilmektedir. Bu tür rahatsızlığı olan kişiler doğum kontrol hapları kullanmamalıdırlar.
Doğum kontrol hapları içerdiği hormonsal etki sebebiyle az da olsa iştah açıcı etki gösterebilmektedir. Bu nedenle doğum kontrol haplarını kullanırken fazla yemekten kaçınmalı, spor ve egzersizlere önem göstermelisiniz.
Doğum kontrol hapı, 40 yaş üstü ve sigara kullanan kadınlarda kullanılması sakıncalı bir yöntemdir.
Gebe olanlar ve gebelik şüphesinde bulunanlar da doğum kontrol hapı kullanmamalıdır.
Son olarak karaciğer problemleri olan kişiler doğum kontrol hapı kullanmadan önce doktorlarına mutlak suretle danışmalılar.