Posts Tagged ‘eserler’

Aykut Çınaroğlu Kimdir Kısaca

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aykut Çınaroğlu Kimdir,

Aykut Çınaroğlu Kimdir? Hayatı,

Aykut Çınaroğlu

Aykut Çınaroğlu ; 11 Kasım 1941 tarihinde doğdu. 1964 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı’ndan mezun oldu.Üniversite ikinci yılında o zamanki adı Ankara Arkeoloji Müzesi olan bugünkü Anadolu Medeniyetleri Müzesinde açılan memuriyet sınavına kazanarak, çalışma ortamına girdi. 1964 yılında üniversite diplomasını aldıktan kısa bir süre sonra çalışmakta olduğu müzeden ayrılarak asistan ünvanıyla üniversitede göreve başladı.

Üniversite öğrenciliği ve müzedeki çalışma süreci içerisinde Anadolu’da yürütülen çok sayıda arkeolojik kazılara katılma fırsatını buldu. Bunlardan bazıları; Kültepe (Kayseri) ; Acem Höyük (Niğde) ; Patnos (Ağrı) ; Gordion ; Yalıncak (Ankara) ve Altıntepe (Erzincan ) gibi belli başlı araştırma merkezleridir.

Hazırladığı, ” Orta Anadolu’da M.Ö.III.Binin İkinci Yarısına Ait Madeni Eserler” konulu tez ile doktor, “Gri ve Siyah Frig Seramiği” içerikli doçentlik tezi ile doçent ve 1989 yılında da sırasıyla “Profesör” ünvanını aldı.

Üniversitedeki görevi süresince Kültepe (Kayseri) , Kululu (Kayseri) , Acem Höyük (Niğde), Tepebağları (Niğde), Gordion (Ankara) , Samsat (Adıyaman) kazılarında heyet üyesi olarak görev aldı.

1980-1984 yılları arasında Niğde’nin Bor ilçesi Kemerhisar Nahiyesi’ne bağlı Keşlik Yaylası’nda ( Melendiz Dağları üzeri ), M.Ö.I.Bine ait, açık araziye yapılı, heykeltraşlık türünde cok sayıda eser bularak arkeoloji alemine kazandırdı ve buluntuları yayınladı.

1986-1988 yılları arasında Niğde’nin Bor İlçesi Kemerhisar Nahiyesi’nin altında yatan antik Tyana ya da Hitit Çağlarının Tuvanuva adlı şehrinin arkeolojik kazısının başkanlığını yürüttü.

1983-1984 öğretim yılında iki yarı yıl süre ile Konya Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümünde ders verdi.

Niğde, Bor-Altınhisar Keşlik Yaylası’nda yaptığı keşifler ve ortaya çıkarttığı eserler dolayısıyla Amerika Birleşik Devletleri’ndeki The Metropolitan Museum of Art (New York) tarafından burs verilerek davet edildiği bu ülkede bir yıl kaldı. Bu süre içerisinde hem keşiflerini yayına hazırladı, hem de New York, New Jarsey, Bryn Newr ve Philadelphia’da Anadolu Arkeolojisi ile ilgili çeşitli konferanslar verdi. Bu arada Metropolitan Museum of Art Müzesinde muhafaza edilmekte olan Anadolu kökenli bazı eserler üzerinde de ( Karum Hazinesi v.b.) çalışmaları oldu.

Aykut Çınaroğlu, 1994 senesinde başlayan Kastamonu İli, Devrekani İlçesi Kınık Köyündeki arkeolojik kazının bilimsel başkanlığını yürütmektedir. Bu kazıda, çok sayıda, Hitit Çağına ait çeşitli türde madeni eserler ve maden atölyesi açığa çıkartılmıştır. Kazı, önümüzdeki yıllarda da devam edecek olup eserler yayına kazırlanmaktadır.

08.04.1993-10.021995 tarihleri arasında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yönetim Kurulu üyeliği görevini yürüttü.

Halen Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalında Profesör olarak yürüttüğü akademik faaliyetin yanında, Fakültenin Dekan Yardımcılığı görevini sürdürmektedir.

Blaise Pascal Eserleri Nelerdir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Blaise Pascal Eserleri Nelerdir

Blaise Pascal Çalışmaları Nelerdir

Clermont-Ferrand’da, kültürlü bir yüksek kentsoylu ailede doğan Pascal çok küçük yaşta bilime merak sardı. 16 yaşındayken önemli geometri ve fizik kitapları yazdı, sonra da bir hesap makinesi icat etti.

Bilimsel incelemeler: Koniler Üzerine Deneme, Boşluğun İncelemesi, Çevrime İlişkin Değirmi Mektup.

Dinsel ve felsefî eserler: Aşkın ihtirasları Üzerine Konuşma, Anılar, Tanrı İnayeti Üzerine Yazılar, Hıristiyan Dininin Savunması (ölümünden sonra “Düşünceler” adıyla yayımlandı).

müzeler haftası ile ilgili şiir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

müzeler haftası ile ilgili şiirler

Müzeler

Ayasofya, Topkapı
Bir hazine, bir servet,
Dolmabahçe Sarayı
Dolaşılmalı elbet.

Soluruz nefes nefes
Geçmişi, geleceği,
Daha neler neler var
İnsanın göreceği.

Tarihi öğreniriz
Ne hoş olur gezmesi,
Sanata doyuruyor
Resim Heykel Müzesi.

İsmail Malatya

Müzelik Şiir

* Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben
* Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben
* Fikren işkencedeyim, ruhen cezadayım ben

* Korkaklığın sükûtu kol geziyor her yerde
* Sanki tek başımayım, tek kişilik mahşerde.

* Putların gölgesinde dans eder akbabalar
* Söz sokakta dolaşır, öz zindanda çabalar
* Atılan ucuz safra selâmlar, merhabalar

* En temiz topraklara gül eksem mantar biter
* Yollar sırat köprüsü, durmak düşmekten beter.

* Kaybettim mesafeyi, zamandan uzaklaştım
* Sevgi diye sarıldım, isyanla kucaklaştım
* Ne kendimden kurtuldum, ne kendime yaklaştım

* Toprağın üstü mezar, zevke dalmış ölüler
* Can sıkmaya yetiyor canlı kalmış ölüler.

* Fuhuş yuvası sanki en görkemli binalar
* Çamur evlât doğurur taş yürekli analar
* Resmen hak tevzi eder hakkı boğan canavar

* Koşanlar, yarışanlar.. dehşet ötesi dehşet
* Akıl karaya vurdu, gırtlağı geçti vahşet.

* Meydanlar tıklım tıklım, caddeler salkım-saçak
* Kölelik histerisi yayılmış köşe-bucak
* Elli tane hokkabaz, elli milyon oyuncak

* Müdür ve müdüriçe müzenin bekçileri
* Aferine çalışır düzenin bekçileri.

* Mülkü kazanan ayrı, tasarruf eden ayrı
* Hisseler neden farklı, hak, hukuk neden ayrı?
* Hasta yaşar deniyor, baş ile beden ayrı

* Mantık yürütmek yasak, itiraz eylemek suç
* Neşe-eğlence cinnet.. yatıp uyumak korkunç.

* Güvenmek aldanmaktır.. ölçü-tartı izafî
* Mert-namert, güzel-çirkin, eksi-artı izafî
* Çoğunun cebindeki kimlik kartı izafî

* Kim kimdir? Kim kim değil? Anlamak ve bilmek zor
* Oynanan komediye gül diyorlar, gülmek zor.

* Figüran heykeller var kül tablası boyunda
* Yediyüz göbek atar dakikalık oyunda
* İşlenen her günaha kurtta ortak, koyun da

* Kalmışım ara yerde, tozdayım, dumandayım
* Kirli bir mekândayım, iğrenç bir zamandayım.

(Abdurrahim Karakoç)

Antik Eserler
Bütün antik eserler,
Toplamdar müzede.
Tüm turistler gezerde,
Döviz kalır bize de.

Türkiye’m bu yönüyle,
Her yeri bir şaheser.
Seyreder beğeniyle,
Gezen bütün turistler.

Kıymetini bilmeli,
Tarihi eserlerin.
Gezilip görülmeli,
Her yeri müzelerin.

Tarihi eserleri,
Müzelere verelim.
Ülkeyi gezenleri,
Müzeye götürelim.

Tarih, kültür ve sanat,
Hepsi onda toplanır.
Hazine onlar fakat,
Müzelerde saklanır.

Kasım KAPLAN

Hazinedir Müzeler
Bir hazinedir müze,
Bilgiler verir bize.
Tarihi aydınlatır,
Gerçekleri anlatır.

Nice antik eserler,
Heykeller ve resimler.
Hepsi müzede yatar,
Geçmişe ışık tutar.

Çok şehirde müze var,
Tarihi eser arar.
Bulununca eserler
Onları incelerler

Kayıtları tutulur
Müzelere koyulur.
Tarihi belirtilir,
Orda teşhis edilir.

Ülkeler tarihiyle,
Eski eserleriyle.
Kazanır değer, kıymet,
İşte bu medeniyet..

Kasım KAPLAN

Müze
Tarih, sanat, kültürün,hazinesidir müze.
En gerçek bilgileri,o verir hepimize.

Onunla aydınlanır,en eski uygarlıklar.
Orada sergilenir,çok değerli varlıklar.

Müzeleri gezmeyi,hiç ihmal etmeyelim.
Bilgimize yepyeni, bilgiler ekleyelim.

Antik eser bulursak, verelim müzelere.
Tarihi hazinemiz, ün salsın ülkelere.

Tarihi eserleri,özenle koruyalım.
Turisti çektiğini, her an hatırlayalım.

Her turist, yurdumuzun,döviz, reklam kaynağı.
Onu hoşnut tutalım,gezsin denizi, dağı.

Böylece, hem tanınır,hem de gelir sağlarız;
Dünyayı ülkemize,sevgilerle bağlarız.

Naim YALNIZ

Müzeci
Her ulusun tarihi
Müzelerinde yatar
Çok yaşasın o güzelim
Müzeleri oluşturanlar.

Oralarda sergilenenlere
Sadece bakmak değil erek
Baktıklarımızı görebilmemiz gerek.

Müzelerdir geçmişimizi sergileyen
Unutmayalım
Geçmişi olmayanın
Geleceği de olamaz.
Bizim geçmişimiz de
Geleceğimiz de var
Geleceğimiz gençlerimizin
Ellerinde büyüyor.

Fevzi Günenç

Necip Fazıl Kısakürek Sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Necip Fazıl Kısakürek Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Necip Fazıl Kısakürek Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Necip Fazıl Kısakürek Sözleri
Necip Fazıl Kısakürek Sözleri kısa
Necip Fazıl Kısakürek Sözleri aşk
Necip Fazıl Kısakürek Sözleri kadın

Armut deyip geçmeyin, onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur!

Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür.

Yumruk, kafaya tabi olmak zorundadir.

Dağı tanıyan, nasıl tanımaz uçurumu? Madem ki yükseliş var, iniş olmaz olur mu?

Tohum ek, vermezse toprak utansın.

Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.

Bir hadiseyi düşünebilmek için filozof olmaktan başka çare görmemek, düşünme hakkından vazgeçmek değil midir?

Fikir besler, siyaset öldürür. Siyaset, fikrin kendisi değil; posasıdır.

Sonunda “eyvah” diyeceğin şeylere, başında “eyvallah” deme.

Dünya öküzün üstünde derler ama; dünyanın üstünde nice öküzler bilirim.

Ömrün ilk yarısı; ikinci yarısını beklemekle, ikinci yarısı da; İlk yarısının hasretiyle geçer.

İhya etmek için ne kadar ilim lazımsa imha için de o kadar cehalet kafidir.

İmanın ticaretini yapanda, iman arama !

Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.

Arı bal yapar, fakat balı izah edemez.

Akıldan büyük nimet, zekâdan da ağır yük tanımıyorum.

Dünya güzel olsaydı, doğarken ağlamazdık. Yaşarken temiz kalsaydık ölünce yıkanmazdık.

İnsanın sevdiğini kaybetmesi, dişini kaybetmesi kadar ilginçtir. Acısını o an yaşar, yokluğunu ömür boyu.

Alıntı