Posts Tagged ‘euro 2012’

Capello’dan Wayne Rooney yorumu

Çarşamba, Haziran 27th, 2012

Irkçılık suçlamalarıyla karşı karşıya kalan John Terry’nin kaptanlıktan alınmasına tepki göstererek, EURO 2012 öncesi, İngiltere Milli Takım menajerliğinden istifa eden Fabio Capello, eski takımının turnuva performansını değerlendirdi.

Şampiyonanın ilk 2 maçında cezası nedeniyle görev alamayan Wayne Rooney hakkında çarpıcı açıklamalar yapan Capello’nun sözleri ada’da büyük yankı uyandıracağa benziyor.

“The Sun” gazetesine konuşan Capello; “özellikle son maçı izledikten sonra şu kanaate vardım; sanırım Rooney sadece İskoçça anlıyor. Çünkü en iyi performansını sergilediği Manchester’da, menajeri Alex Ferguson İskoçça konuşuyor” ifadelerini kullandı. Capello’nun bu imalı sözleri, Rooney’nin, kendisi hakkındaki üstü kapalı açıklamalarını akıllara getirdi. Zira Roy Hodgson’ın İngiltere Milli Takım Teknik Direktörlüğü’ne getirilmesinin ardından Rooney, “menajerin İngiliz olması herkesin lehine olacaktır. Böylece hiçbir ifade çeviri esnasında anlamını yitirmeyecek ve biz de çalıştırıcının ne istediğini doğrudan anlayabileceğiz” sözleriyle Capello’ya göndermede bulunmuştu.

Capello İngiliz basını tarafından, İngilizcesini yeterince ilerletmediği gerekçesiyle eleştiriliyordu.

 

Capello’dan Wayne Rooney yorumu

Çarşamba, Haziran 27th, 2012

Irkçılık suçlamalarıyla karşı karşıya kalan John Terry’nin kaptanlıktan alınmasına tepki göstererek, EURO 2012 öncesi, İngiltere Milli Takım menajerliğinden istifa eden Fabio Capello, eski takımının turnuva performansını değerlendirdi.

Şampiyonanın ilk 2 maçında cezası nedeniyle görev alamayan Wayne Rooney hakkında çarpıcı açıklamalar yapan Capello’nun sözleri ada’da büyük yankı uyandıracağa benziyor.

“The Sun” gazetesine konuşan Capello; “özellikle son maçı izledikten sonra şu kanaate vardım; sanırım Rooney sadece İskoçça anlıyor. Çünkü en iyi performansını sergilediği Manchester’da, menajeri Alex Ferguson İskoçça konuşuyor” ifadelerini kullandı. Capello’nun bu imalı sözleri, Rooney’nin, kendisi hakkındaki üstü kapalı açıklamalarını akıllara getirdi. Zira Roy Hodgson’ın İngiltere Milli Takım Teknik Direktörlüğü’ne getirilmesinin ardından Rooney, “menajerin İngiliz olması herkesin lehine olacaktır. Böylece hiçbir ifade çeviri esnasında anlamını yitirmeyecek ve biz de çalıştırıcının ne istediğini doğrudan anlayabileceğiz” sözleriyle Capello’ya göndermede bulunmuştu.

Capello İngiliz basını tarafından, İngilizcesini yeterince ilerletmediği gerekçesiyle eleştiriliyordu.

 

Rooney: Bizden fazla beklenti yoktu

Salı, Haziran 26th, 2012

Morallerinin çok bozulduğunu vurgulayan başarılı futbolcu, “İnsanların bu turnuvada bizden çok fazla bir beklentisi yoktu. Ama iyi bir takım olduğumuzu herkese gösterdik.” dedi. ManU’nun yeteneği, turnuvanın, genç oyuncular için önemli bir deneyim olduğunu kaydetti.

İtalya, Panzerler’den çekinmiyor

Salı, Haziran 26th, 2012

Euro 2012 çeyrek finalinde İngiltere’yi penaltılarla eleyen İtalya, hedef yükseltti. İtalyanların orta sahasında görev yapan Thiago Motta, Almanya ile oynayacakları yarı final maçında favori gösterilen rakiplerini kupanın dışına itebileceklerini belirtti.

Motta, “Gerçekten çok mutluyuz. Yarı finale yükseldik ve bu, hiç kolay olmadı. Şimdi Almanya maçına hazırlanacağız. Biz iyi bir seri yakaladık ve onları yenebiliriz.” şeklinde konuştu

(zaman)

Cüneyt Çakır’ın 5. uluslararası yarı finali

Salı, Haziran 26th, 2012

EURO 2012 Avrupa Şampiyonası’nda Çarşamba akşamı Portekiz-İspanya maçını yönetecek olan Cüneyt Çakır, böylece kariyerinin 5. uluslararası yarı finaline çıkmış olacak.

2006 yılında FIFA kokartı takan Cüneyt Çakır şu ana kadar 63 uluslararası müsabakada düdük çaldı. 36 yaşı ile EURO 2012’nin en genç hakemi olan Cüneyt Çakır, ilk uluslararası yarı finaline 2009 yılında İsveç’te düzenlenen 21 Yaşaltı Avrupa Şampiyonası’ndaki İngiltere-İsveç maçında çıktı.

Cüneyt Çakır’ı bu karşılaşmadan sadece 10 ay sonra bu kez UEFA Avrupa Ligi’nde yarı final maçı bekliyordu. 29 Nisan 2010’da Fulham ile Hamburg arasında oynanan yarı final rövanş müsabakası Çakır’ın kariyerindeki önemli dönemeçlerinden birini oluşturuyordu.

2010-2011 sezonunda Şampiyonlar Ligi grup maçlarında yönettiği Rubin Kazan – Barcelona maçıyla 10 yıl aradan sonra bir Türk hakem Şampiyonlar Ligi’nde görev aldı, hem de Cüneyt Çakır, Haziran 2011’de en üst kategori olan UEFA elit hakem kategorisine yükseltildi.

3. YARI FİNAL KOLOMBİYA’DA

Her yıla bir yarı final sığdırmaya başlayan Cüneyt Çakır’ın 2011’deki yarı finali ise Kolombiya’da düzenlenen 20 Yaşaltı Dünya Kupası’nda oldu. Çakır, burada Portekiz-Fransa yarı final maçı da dahil olmak üzere toplam 5 müsabakada düdük çaldı.

Cüneyt Çakır, 2011-2012 sezonunda ise 5 adet Şampiyonlar Ligi maçı yönetti. Hepsi birbirinden önemli maçlar içinde bir tanesi vardı ki, diğerlerinden hemen ayrılıyordu. 24 Nisan 2012 Salı akşamı Nou Camp’a çıkan Cüneyt Çakır, Barcelona ile Chelsea arasındaki Şampiyonlar Ligi yarı final rövanş mücadelesini yönetöme başarısı gösterdi.

RAKAMLARLA CÜNEYT ÇAKIR

Avrupa Şampiyonası’nda 16 yıl sonra maç yönetme başarısı gösteren ilk Türk hakemi olan Cüneyt Çakır, 11 yıldır Süper Lig’de 6 yıldır da uluslararası arenada düdük çalıyor.

Toplamda 250’ye yakın üst düzey maça çıkan Cüneyt Çakır’ın hakemlik kariyerine rakamlarla daha yakından bakıldığında ise şu ayrıntılar ortaya çıkıyor:

1 Düdük çaldığı Ziraat Türkiye Kupası Finali (2010 Şanlıurfa)
2 2012 Avrupa Şampiyonası’nda şimdiye kadar yönettiği maç sayısı
4 Şimdiye kadar çıktığı uluslararası yarı final sayısı (2009, 2010, 2011 ve 2012)
5 2011 U20 Dünya Kupası’nda yönettiği karşılaşma sayısı
8 Şu ana kadar çıktığı Şampiyonlar Ligi maçı
13 Şimdiye kadar yönettiği milli maç adedi
15 Son 1 yılda yönettiği uluslararası maç
19 2014 Dünya Kupası için kendisinin de olduğu Avrupalı aday hakem sayısı
36 Yaşı ile EURO 2012’nin en genç hakemi
63 Düdük çaldığı uluslararası karşılaşma
73 Gösterdiği kırmızı kart sayısı
170 Spor Toto Süper Lig’de çıktığı müsabaka sayısı
721 Gösterdiği sarı kart sayısı

Laubali bir adam: Mario Balotelli

Pazartesi, Haziran 25th, 2012

Hakan Ateşler’in yazısı

Manchester City’nin ve İtalya Milli Takımı’nın sorunlu çocuğu Balotelli, Ganalı göçmen bir ailenin çocuğu olarak İtalya’nın güneyinde mafya aileleri ile ünlü Sicilya Adası’nın Palermo kentinde dünyaya geldi.
İtalya’da Ganalı bir göçmen olmak onu hayata adeta 1 değil 2-0 yenik başlatıyordu. Zenciydi, fakirdi ama en kötüsü sağlık problemleri vardı. Bağırsaklarındaki sorunlar nedeniyle birçok kez ciddi ameliyatlar geçirmek zorunda kaldı. Kendisinin dışında 3 tane daha kardeşi vardı. Ailesi ona bakamadı ve evlatlık olarak İtalyan Balotelli ailesine verdi.

Balotelli’nin kaderi belki de o aile ile birlikte değişti. Futbolcu olmaya karar verdi. Lombardiya bölgesinde Lumezzane’de futbola başladı. 15 yaşında Barcelona’ya bile gitti. Ama olmadı. Sonra İtalya’ya döndü. Inter’li oldu. Tabiri caiz ise “Paçayı kurtardı”… Belki şımardı, belki hayattan öcünü almak istedi. Ya da sorunlu bir çocukluktan sonra sadece eğlenmek istedi. “Biraz da ben eğleneyim” dedi. Mourinho ile sorun yaşadı. Milan formasıyla televizyonda görüntüleri çıkınca, kendi taraftarından tepki gördü. Juventus deplasmanında “Zenci İtalyan yoktur” tezahüratı ile karşılaştı. Herkes onun üstüne oynadıkça, o da inat etti, uslu durmadı. Ama Allah onun yolunu açmıştı bir kere… Mancini onu İngiltere’ye, Manchester City’ye getirdi. 22 milyon euro, bonservis bedeliydi… Hem Inter hem İtalya “Oh” demişti… Balotelli ise aynı Balotelli… Yaramaz bir çocuk gibi… Sokakta Noel Baba kıyafetiyle para dağıtıyor, banyosunda havai fişek patlatıyor, antrenmanlarda arkadaşlarına dart oku atıyor… Gol atınca duruyor, gülmüyor ama sırıtıyor!

ARTIK SAHA İÇİNDE DE YARAMAZ

 Ancak Balotelli’nin bu tavırları artık saha içine de yansımaya başladı. EURO 2012 bunun en büyük göstergesi… İspanya maçında karşı karşıya kaçırdığı gol “Şov mu yapsam, pas mı versem” çelişkisinin ürünü… Dünkü İngiltere maçı da öyle… Maçın başlarında karşı karşıya kaldığı pozisyonda ağır kalmasının sebebi de bu. Vurmuyor. Bekliyor. Çünkü karar veremiyor. Şovunu yapmadan edemiyor. Yaramaz çocuk, laubali adam olmaya doğru gidiyor. Ama son iki önemli maç gösterdi ki, bir seçim yapması gerek. Ya şov, ya futbol…

(fanatik)

 

Lukas Podolski’nin gözü yarı finalde

Pazar, Haziran 24th, 2012

Yunanistan ile yapılan çeyrek final maçında Gomez ve Muller’le yedek kulübesinde maça başlayan Alman oyuncu, “Hayal kırıklığına uğradım çünkü oynamak istiyordum. Formayı sizin almanız lazım, sporun bir parçası bu durum. Yedek kulübesinde oturmayı dert etmiyorum. Umarım yarı final maçında oynarım.” dedi.