Hesabım ekranı karşınıza geldiğinde burada çeşitli hesap ayarlarını ve bilgilerini göreceksiniz.
Genel olarak tavsiyemiz burada yer alan bilgileri kimseyle paylaşmamanız yönünde. Hatta aldığımız ekran görüntüsündeki bilgi kısımlarını da siyah karelerle kapattık. Burada Hesap Güvenliği satırını, kırmızı bir çember içerisinde işaretlenmiş olarak görüyorsunuz. Değiştir kısmına tıklayın…
Yeni bir sayfa açılmayacak, olan satır aşağıya doğru gneişleyerek karşınıza yeni güvenlik özelliğini çıkartacak.
Bu seçeneği Evet olarak işaretlediğinizde, ayarı yaptığınız bir bilgisayar haricinde bilgisayardan, hesabınıza erişim yapılırsa e-posta yolu ile bir uyarı alacaksınız. Şimdi test için bir diğer bilgisayardan Facebook’u açıyoruz ve hesabımıza giriyoruz. Bu bilgisayarı farklı bir isimde kayıt etmek isteyip istemediğimiz soruluyor. Ne yazık ki bu soruyu gören kötü niyetli bir kişi, Facebook uyarı mekanizmasının etkinleştirildiğini anlayabilir. Facebook hiç böyle bir uyarı ekrana getirmese daha iyi yapardı…
Başka bir bilgisayardan erişimi denedikten sonra, e-posta kutumuzu açarak bu ayarın işe yarayıp yaramadığını kontrol ediyoruz.
Evet, ayar işe yaramış ve Facebook bize başka bir bilgisayardan erişim yapıldığına dair uyarı veriyor. Eğer daha sonra kendi kullanmadığımız bir bilgisayardan erişim yapıldığına dair uyarı alırsak, o zaman bizim dışımızda birilerinin daha hesabımızı kullandığını anlayabiliriz.
Yapılması gereken hemen Facebook ve ardından e-posta hesap bilgilerini, şifreleri değiştirmek. Bir de tabii ki hasarı ölçmek için erişimden sonra hesabımızda neler yapılmış kontrol etmek.chip
Sevmek bu kadar basit mi ? insan bir kuşu severken , İncitmekten çekinir, Ona sevgisini hissettirir Onu besler,büyütür, Bir emek verir Ama senin için sevgi çok farklı Kadın olsun, güzel olsun, benım olsun
Değil mi ? Yazıklar olsun Senın gibi adam olmaz olsun
Seni gördüğüm güne Senı sevdigim güne Evet dedigim güne LANET OLSUN
Atatürk Şiirleri Atatürk’le İlgili Şiirler Mustafa Kemal Atatürk Şiirleri
ATATÜRK’Ü UNUTTURMAYIZ
Siz, Atatürk’ü unutun diyorlar. Laikliği zaten istemiyorlar. Cumhuriyeti de hiç sevmiyorlar. Ölsek Atatürk’ü unutturmayız! Cumhuriyeti asla yıktırmayız!
Bu güzel yurdumuz kanla kuruldu. Yurt uğruna nice yiğit vuruldu. Düşman yurdumuzdan zorla kovuldu. Ölsek Atatürk’ü unutturmayız! Cumhuriyeti asla yıktırmayız!
Türkiye’m dünya durdukça kalacak. Albayrak göklerde dalgalanacak. Atatürk daha çok bayraklaşacak. Ölsek Atatürk’ü unutturmayız! Cumhuriyeti asla yıktırmayız!
Müfit AKSAKAL (İstanbul,15Aralık 2010)
Ben Atatürk Kadınıyım
Ben Osmanlı Kadınıyım Bir kadın düşün ki sırtında mermi taşıyan Kağnısına kıymayıp evladını koymayan Atasının emanetini kollayan Analık ünvanına namıyla ulaşan Savaşlarda canla başla kalkan olan Ben anayım acıla siper gögsümü gerer Vatanı uğruna canını feda eder
Erkeğime oğul veren Eli kınalı askere gönderen Ben anayım ben canım ben cananım Azıçık aşım kaygısız başım der Kuru ekmeği bal niyetine yer Anlı acık göğsünü gerer Ben evet ben osmanlı kadınıyım
Geceleri ağlar gündüzleri coşarım Gözyaşlarımı içimde saklarım Namusumu namahremlerden sakınırım Namus uğruna yeri göğü çınlatırım Ben anayım yavrusuna helal süt veren
El acıp kimseye dilenmeyen Ben dostum dosta değer veren Ben anayım evladına titreyen Ben kadınım erkeğini seven Ben evet ben dişi kuşum Yuvasına değer veren Ben anayım hayata direnen Her zorluğu yenen ben anayım Ben Atatürk kadınıyım
Böyle kalmışlık geri, Uzun yollardan beri. Düşman yok karşımızda, Yabancılar girerken, Hiç durmadan ileri.
Ata’mızın izinde, Gittikçe daha zinde. Dünyayı geçeceğiz; Cumhuriyet devrinde.
Arka çevirip düne. Otuz yıl önce bizi Kavuşturdu bugüne. Sultan yok başımızda, Milletin hür sesi var; Yükselen marşımızda. Devrimler dizi dizi, Dünya seyreder bizi Hele bir dokun da gör; Dalgalanmış denizi…
Zeki OZAN
ON BEŞ YILI KARŞILARKEN
Kim derdi yarılsın da nihayet yerin altı, Bir anda dirilsin de şu milyonla karaltı.
Topraklaşan ellerde birer meşale yansın. Kim der ki şu milyonla adam birden uyansın.
Kim derdi seher yıldızı doğsun da bir evden, Kaçsın da cehennemler o bir dalma alevden,
Canlansın ışık selleri olsun da o damla Beş devletin öldürdüğü devlet bir adamla.
Kim der ki en son rakamlar da delirsin. On beş asır on beş yılın eb’adına girsin.
Sis Sarmış ufuklarını senin gene inatçı bir duman, beyaz bir karanlık ki, gittikçe artan ağırlığının altında herşey silinmiş gibi, bütün tablolar tozlu bir yoğunlukla örtülü; tozlu ve heybetli bir yoğunluk ki, bakanlar onun derinliğine iyice sokulamaz, korkar! Ama bu derin karanlık örtü sana çok lâyık; lâyık bu örtünüş sana, ey zulümlér sâhası! Ey zulümler sâhası… Evet, ey parlak alan, ey fâcialarla donanan ışıklı ve ihtişamlı sâha! Ey parlaklığın ve ihtişâmın beşiği ve mezarı olan, Doğu’nun öteden beri imrenilen eski kıralıçesi! Ey kanlı sevişmeleri titremeden, tiksinmeden sefahate susamış bağrında yaşatan. Ey Marmara’nın mavi kucaklayışı içinde sanki ölmüş gibi dalgın uyuyan canlı yığın. Ey köhne Bizans, ey koca büyüleyici bunak, ey bin kocadan artakalan dul kız; güzelliğindeki tâzelik büyüsü henüz besbelli, sana bakan gözler hâlâ üstüne titriyor. Dışarıdan, uzaktan açılan gözlere, süzgün iki lâcivert gözünle nekadar canayakın görünüyorsun! Canayakın, hem de en kirli kadınlar gibi; içerinde coşan ağıtların hiç birine aldırış etmeden. Sanki bir hâin el, daha sen şehir olarak kuruluyorken, lânetin zehirli suyunu yapına katmış gibi! Zerrelerinde hep riyakârlığın pislikleri dalgalanır, İçerinde temiz bir zerre aslâ bulamazsın. Hep riyânın çirkefi; hasedin, kârgüdmenin çirkeflikleri; Yalnız işte bu… Ve sanki hep bunlarla yükselinecek. Milyonla barındırdığın insan kılıklarından Parlak ve temiz alınlı kaç adam çıkar?
Örtün, evet ey felâket sahnesi… Örtün artık ey şehir; örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahbesi! Ey debdebeler, tantanalar, şanlar, alaylar; Kaatil kuleler, kal’ali ve zindanlı saraylar. Ey hâtıraların kurşun kaplı kümbetlerini andıran, câmîler; ey bağlanmış birer dev gibi duran mağrur sütunlar ki, geçmişleri geleceklere anlatmıya memurdur; ey dişleri düşmüş, sırıtan sur kafilesi. Ey kubbeler, ey şanlı dilek evleri; ey doğruluğun sözlerini taşıyan minâreler. Ey basık tavanlı medreseler, mahkemecikler; ey servilerin kara gölgelerinde birer yer edinen nice bin sabırlı dilenci gürûhu; “Geçmişlere Rahmet! ” diye yazılı kabir taşları. Ey türbeler, ey herbiri velvele koparan bir hâtıra canlandırdığı halde sessiz ve sadâsız yatan dedeler! Ey tozla çamurun çarpıştığı eski sokaklar; ey her açılan gediği bir vak’a sayıklıyan vîrâneler, ey azılıların uykuya girdikleri yer. Ey kapkara damlariyle ayağa kalkmış birer mâtemi sembole eden harap ve sessiz evler; ey herbiri bir leyleğe yahut bir çaylağa yuva olan kederli ocaklar ki, bütün acılıklariyle somutmuş, ve yıllardır tütmek ne… çoktan unutulmuş! Ey mîdelerin zorlaması zehirinden ötürü her aşâlığı yiyip yutan köhne ağızlar! Ey tabi’atin gürlükleri ve nimetleriyle dolu bir hayata sâhip iken, aç, işsiz ve verimsiz kalıp her nâmeti, bütün gürlükleri, hep kurtuluş sebeplerini gökten dilenen tevekkül zilleti ki.. sahtadir! Ey köpek havlamaları, ey konuşma şerefiyle yükselmiş olan insanda şu nankörlüğe lânet yağdıran feryât! Ey faydasız ağlayışlar, ey zehirli gülüşler; ey eksinlik ve kaderin açık ifadesi, nefretli bakışlar! Ey ancak masalların tanıdığı bir hâtıra: Nâmus; ey adamı ikbâl kıblesine götüren yol: Ayak öpme yolu. Ey silahlı korku ki, öksüz ve dulların ağzındaki her tâlih şikayeti yapageldiğin yıkımlardan ötürüdür! Ey bir adamı korumak ve hürriyete kavuşturmak için yalnız teneffüs hakkı veren kanun masalı! Ey tutulmıyan vaitler, ey sonsuz muhakkak yalan, ey mahkemelerden biteviye kovulan “hak”! Ey en şiddetlikuşkularla duygusu kö¨rleşerek vicdanlara uzatılan gizli kulaklar; ey işitilmek korkusuyle kilitlenmiş ağızlar. Ey nefret edilen, hakîr görülen millî gayret! Ey kılıç ve kalem, ey iki siyasî mahkûm; ey fazilet ve nezâketin payı, ey çoktan unutulan bu çehre! Ey korku ağırlığından iki büklüm gemeye alışmış zengin – fakir herkes, meşhur koca bir millet! Ey eğilmiş esir baş, ki ak-pak, fakat iğrenç; ey tâze kadın, ey onu tâkîbe koşan genç! Ey hicran üzgünü ana, ey küskün karı-koca; ey kimsesiz; âvâre çocuklar… Hele sizler, hele sizler…
Örtün, evet, ey felâket sahnesi… Örtün artık ey şehir; Örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahpesi!
Tugbam sitesinde en güzel Çapkınlar için Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Çapkınlar için Sözler Çapkınlar için Sözler Erkek: Bana isminizi bağışlarmısınız? Kadin: Neden? Sizin yok mu?
Erkek: Size bir içki ısmarlayabilirmiyim? Kadin: Aslinda içkinin parasını direk alsam daha iyi olur.
Erkek: Ben bir fotoğraçıyım ve ne zamandir sizinki gibi bir yüz ariyordum. Kadin: Ben de estetik cerrahim ve ne zamandir sizinki gibi bir yüz ariyordum.
Erkek: Sanirim sizinle daha önce bir kez çıkmıştık ya da iki kez Kadin: Sadece bir kez çıkmış olabiliriz, çünkü ayni hatayi ikinci kez yapmam.
Erkek: Nasıl bu kadar güzel olabiliyorsunuz? Kadin: Sanirim doğarken sizin payinizi da ben almışım
Erkek: Bu cumartesi benimle çikarmısınız? Kadin: Üzgünüm, bu cumartesi başım ağrıyor.
Erkek: Birçok erkeğin basini döndürüyor olmalısınız? Kadin: Siz de birçok kadinin midesini bulandiriyor olmalisiniz.
Erkek: Sizi çok mutlu edebilirim. Kadin: Nasıl gidiyormusunuz?
Erkek: Size evlenme teklif etsem, ne cevap verirdiniz? Kadin: Bir sey diyemezdim muhtemelen, çünkü gülerken konusamam.
Erkek: Sizi sinemaya davet edebilir miyim? Kadin: Ben o filmi gördüm.
Erkek: Hayatım boyunca neredeydiniz? Kadin: Sizden saklaniyordum.
Erkek: Hayatim boyunca neredeydiniz? Kadin: Hayatinizin geri kalaninda da olacağım yer rüyalarınızdır.
Erkek: Sizi daha önce bir yerde görmüş gibiyim? Kadin: Evet, o yüzden artik oraya gitmiyorum.
Erkek: Bu koltuk bos mu? Kadin: Evet, ama oturursaniz bu boşalacak.
Erkek: Ne ile mesgulsünüz? Kadin: Kadin taklidi yapiyorum.
Erkek: Sizi çıplak görebilseydim çok mutlu ölürdüm herhalde. Kadin: Ben sizi çıplak görseydim gülmekten ölürdüm herhalde
RampaLarın UstasIyIm Gözlerinin HastasıyIm…
Bir Sana Bakarım Bir Hayaline Dalarım Güzelim…
Seni Bugun Gördüm Bugün Hayata Döndüm…
Takarım Senin Gibi Hatunu Koluma Çıkarım Caddeye Olurum 10 Numara..
Tugbam sitesinde en güzel Akıl Dolu Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Akıl Dolu Sözler Ünlü Düşünürlerden Sözler Tarihe Geçen Akıl dolu Sözler
Napolyon savaşta İspanya’yı yenmiş.İspanya kralı siz ancak para ve mal için savaşırsınız biz ise namusumuz ve şerefimiz için savaşırız demiş…
Bunun üzerine Napolyon; -Evet insanın neyi eksikse onun için savaşır…
————–
Churchill avam kamarasında konuşurken muhalif partiden bir kadın milletvekili Churchill’ e kızgın kızgın şöyle seslenir: – “Eğer karınız olsaydım kahvenizin içine zehir karıştırırdım.” Churchill oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır: – “Hanımefendi eğer karım siz olsaydınız o kahveyi seve seve içerdim.”
————–
Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates’e verip veriştirmiş ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.Sokratesgayet sakin: – “Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum” demiş.
—————
Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw bir oyununun ilk gecesine Churchill’ i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş: – “Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.” Churchill hemen cevap göndermiş: – “Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa.”
—————
Bir gün Eflatun talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi: – “İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum” diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş: – “Ben seni kaybettiğin para için değil kaybettiğin zaman için azarlıyorum.”
—————-
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin hor gördüğü filozofa: – “Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem” der. Diyojen kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir: – “Ben çekilirim.”
—————
Meşhur bir filozofa: – “Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?” diye sorulduğunda: – “Ona ulaşmak için eğilmek lazımda ondan” demiş.
—————-
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile’ ye hasımlarından biri: – “Efendim” demiş “Kulaklarınız bir insan için biraz büyük değil mi?” Galile: – “Doğru” demiş “Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mi?”
—————-
Bir toplantıda bir genç Mehmet Akif’ i küçük düşürmek ister: “Affedersiniz siz veteriner misiniz?” Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlamış: – “Evet bir yeriniz mi ağrıyordu?”
—————-
Yavuz Sultan Selim birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca Yavuz ona: – “Sen sır saklamayı bilir misin?” diye sormuş Vezir: – “Evet hünkarım bilirim” dediğinde Yavuz cevabi yapıştırmış: – “İyi ben de bilirim.”
—————
Abbasi Halifesi Me’mun İmam-ı Azam’ı Kûfe’ye kadı yapmak istiyordu. İmamı çağırdı ve bu niyetini açıkladı. İmam-ı Azam yönetimin yanlışlıklarına alet olmamak için bu teklifi kabul etmedi. -Ben kadılık yapamam dedi. Halife de herkes de kabul ederdi ki ondan iyi kadılık yapacak bulunamazdı. Bu nedenle Halife sert çıktı: -Yalan söylüyorsun sen kadılık yaparsın! İmam-ı Azam akıllıca bir cevap verdi: -Eğer ben yalan söylüyorsam yalan söylediğim için kadılık yapamam çünkü yalancıdan kadı olmaz. Eğer “yapamam” dediğim zaman doğru söylüyorsam sözümün gereği olarak kadılık yapamam. O halde her iki halde de kadılık yapamam.
Tugbam sitesinde en güzel Teklif Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Teklif Sözleri Teklif mesajları Evlilik Teklifi Sözleri Arkadaşlık Teklifi Mesajları Çıkma Teklifi Mesajları Aşk Teklifi Mesajları Etkileyici Sözleri
Birisinden delicesine hoşlanıyorsunuz ve bunu bir türlü dile getirip söyleyemiyorsunuz. Ona açılmanın en kolay ve risksiz yönü hazır teklif sözleriyle yapabilirsiniz. İşte size birkaç teklif sözleri.
Güzel bir gelecek için dürüst, sadık ve doğal olmaya, herşeyi beraber paylaşmaya ömür boyu benimle olmaya varmısın gülüm.
Köprü yaptırıyorum gözlerimden gözlerine yardım edermisin,nakil yaptırıyorum kalbimden kalbine beni dinlermisin,seni gördüm beğendim benimle gezermisin,sana arkadaşlık teklif ediyorum kabul edermisin?
Ben senin yüzüne değil ben senin o güzel saf kalbine aşık oldum benimle çıkarmısın..
Ya teklifimi kabul edersin ya da peşinde koşarken yırtığım ayakkabıların paralarını ödersin…
Meleğim desem uçar gidersin, çiçeğim desem solar gidersin, sevgilim desem ne dersin ?
Bulutların maviliğini ellerine,yıldızların parlaklığını gözlerine,sevgilerin en yücesini kalbine usulca bırakıyorum KABUL EDERMİSİN?
Atesim degil kulum olurmusun denizim degil dalgam olurmusun ilk askim degilsin affet ama son askim olurmusun
Denızım degıl dalgam olurmusun? Atesım degıl kulum olurmusun? Ilk sevdıgım degılsın affet son sevdıgım olurmusun?
sana arkadaslık teklıf edecegım, senden hoslandıgımı ve hep senı dusundugumu dusunduysen aferım, dusunmedıysende dusun derım.
kocaman zeytın gozlerı, yanagında gamzesı, mınıcık sevgı dolu ellerı, bır kızımız olsaydı keske deseydım aynı annesı!
gunlerce dusundum, bır turlu acılma fırsatı bulamadım sana, demekkı kısmet buguneymıs, ılk ve son askım olmaya ne dersın
dunya olsam, gunesım olurmusun? Gokyuzu olsam, mavı rengım olurmusun? Denız olsam dalgalarım olurmusun? Bır beden olsam, canım olurmusun? Bır can olsam, hayatım olurmusun?
hasretle acan bır gul gıbı bır ınsanın ozlemlerı olmalı, ozlemle acan gul gıbı bır ınsanın bırtanesı olmalı, benım bırtanem olurmusun?
kopru yaptırıyorum gozlerınden gozlerıne yardım edermısın, nakıl yaptırıyorum kalbınden kalbıne benı dınlermısın, senı gordum cok begendım benımle gezermısın, sana arkadaslık teklıf edıyorum kabul edermısın.
cıceklerın en guzelı gul, gullerın en guzelı sen, cıceklerden gulu gullerden senı sevıyorum, senınle tanısmak ıstıyorum.
son gunum, sozum son mutluluk senınle olacak, son gozyasım, son nefesım, senınle son bulacak, ılk nıkahım gıbı sonuda senınle olacak, bu boyle bılınsın.
her sabah dogan ve her aksam batan gunesı, gece cıkan ayı, gunduz ve gece yagan yagmuru ve de hayatın tum guzellıklerını benımle bır omur boyu paylaşırmısın aşkım?