Posts Tagged ‘Faktörleri’

Kalp Damar Hastalıklarında Risk Faktörleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalp Damar Hastalıklarında Risk Faktörleri

Yaş: Erkeklerde 45 yaşın üstü, kadınlarda 55 yaşın üstü veya erken menopoz
Cins: Erkeklerde daha sık
Aile öyküsü: Birinci derecede (anne, baba, kardeş) erkek akrabalarda 55 yaşından, birinci derecede kadın akrabalarda 65 yaşından önce kalp damar hastalığı, kalp krizi (infarktüs) veya ani ölüm bulunması
Sigara içiyor olmak
Hipertansiyon (140/90 mmHg veya daha fazla veya hipertansiyon için tedavi alıyor olmak)
İyi kolesterolün (HDL kolesterol) 40 mg/dl’den düşük olması
Kötü kolesterol olan LDL-kolesterolün yüksek olması).
Hareketsizlik: Haftada en az 3 gün ve günde en az 30 dakika egzersize zaman ayırmalısınız (tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklet, dans, bahçe işleri vs.).
Şeker hastalığı (diabetes mellitus)
Kilo: Bu konuda en değerli kriter, vücut kitle indeksi ve bel çevresidir. Vücut kitle indeksi, kg olarak ağırlığın, metre olarak boyun karesine bölünmesiyle elde edilir (VKİ: kg/m2). Vücut kitle indeksinin 25’in üzerinde olması veya bel çevresinin erkeklerde 102 cm, kadınlarda ise 88 cm’nin üzerinde olması, yalnızca kalp damar hastalığı riskini artırmakla kalmayıp şeker hastalığı, yağ yüksekliği ve tansiyon yüksekliği riskini de artırmaktadır.
Stres: uzun bir zaman sürekli strese maruz kalma, hastalığın gelişmesini kolaylaştırmaktadır.
Depresyon: özellikle son yıllarda depresyon da kalp damar hastalıkları yönünden risk faktörü olarak kabul edilmeye başlandı.

miyokard infarktüsü risk faktörleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

miyokard infarktüsü risj faktörleri
miyokard infarktüsü kimlerde görülür

Damar sertliğinin ve koroner kalp hastalığının oluşumu için günümüzde kabul edilen önemli risk faktörleri şunlardır:

1. Yaş (erkeklerde 45, kadınlarda 55 yaşın üzeri veya erken menopoz)

2. Aile öyküsü (birinci derece akrabalardan erkekte 55, kadında 65 yaşından önce

koroner arter hastalığı bulunması)

3. Sigara içiyor olmak

4. Hipertansiyon (kan basıncı >140/90 mmHg veya antihipertansif tedavi görüyor

olmak)

5. Hiperkolesterolemi (total kolesterolün 200 mg/dl, LDL-kolesterolün 130 mg/dl’den yüksek olması)

6. Düşük HDL kolesterol değeri (40 mg/dl’den düşük olması)

7. Diabetes mellitus (Şeker hastalığı): Diyabet bir risk faktörü olmanın yanısıra, koroner

kalp hastalığı varlığına eşdeğer bir risk taşıdığından risk değerlendirmesinde

ayrı bir yeri vardır.

8. HDL kolesterolün 60 mg/dl üzerinde olması hastalık riskini azaltmakta ve risk

hesaplamalarında bir risk faktörünün düşülmesini sağlamaktadır.

Güneş Kremi Faktörleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Güneş kremi Kaç faktör Olmalıdır,

Güneş Kremi Faktörü Kaç Olmalı,

Güneş kremlerinin cilt kanserinin gelişmesi riskini arttıran ve cilde zarar veren ultraviyole (UV) ışınlarının cilde ulaşmasını engellediğine dikkat çekildi. Araştırmaların SPF 15 güneş koruyucu kremlerin yoğun bir şekilde kullanıldığı taktirde cildi korumak için yeterli olabileceğini öne sürdü..

Doç. Dr. İkizoğlu;
Güneş kremi kullanırken tasarruf düşüncesiyle hareket edilmesi etkisini azaltır. Bronzlaşmak isteyenlerin büyük çoğunluğu güneş kremi kullanıyor. Ancak ultraviyole A ve B ışınlarına karşı koruyucu etki yaratacak şekilde vücuda tatbik etmiyor, belirlenen ölçütlerde kullanmaktan kaçınıyor” dedi.

İkizoğlu, güneşlenme sırasında, ışınların dünyaya dik düştüğü saatlerden kaçınılması gerektiğini ve krem alırken koruma faktör derecesine dikkat edilmesi gerektiğini de anlattı:

[B]”Günümüzde, güneş kremi kullanırken 15 faktörden daha düşük kremleri tavsiye etmiyoruz.[/B] Başka bir sıkıntı ise güneş kremini çabuk bitirmemek endişesiyle genellikle az kullanmaya özen gösteriliyor. Halbuki yeteri kadar kullanılmaması halinde istenilen etkiyi göstermeyecektir.

Örneğin, birçay kaşığı dolusu kadar güneş kremi ile sadece yüze uygulama yapılması gerekirken, genellikle bu miktar tüm vücuda tatbik ediliyor. Böyle durumlarda da krem etki gücünü yeterli derecede gösteremiyor.”

Beyaz tenlilere, güneşlenirken daha yüksek koruma faktörlü kremleri kullanmalarını öneren Doç. Dr. İkizoğlu, ”düşük faktörlüler kullanıldığında ise krem sürme sıklığını artırmamız gerekir. Örneğin, düşük faktörlü krem kullanıldığı zaman denize girip çıktığımız zaman veya güneşlenme süresi bir saati geçtikten sonra tekrar krem sürmek gerekir” dedi.