1910 yılında İstanbul’da doğdu.
Türkiye’ye ilk film kamerasını getiren, bu suretle filmcilikte ilk adımı attıran, Birinci Dünya Savaşı Başkumandanı Enver Paşa’nın yeğenidir. Cağaloğlu’ndaki Yeni Lise’yi bitirdikten sonra, Rusya’dan Türkiye’ye gelen rejisör Madan Espir Şup ile Kameraman Martof’un yanında asistanlık yaparak “Türkiye’de Terakki Hamleleri” adındaki filmle filmciliğe başladı. Bundan sonra Almanya’da Bavyera Devlet Fotoğrafçılık Okulu’nu bitirdi. Yurda döndükten bir yıl sonra, yönetmen ve aynı zamanda da kameraman olarak “Taş Parçası, Yılmaz Ali” ve “Kıvırcık Paşa” filmlerini sesli olarak çekti. Bu filmlerle tiyatrocuların tekelinde olan sinemaya değişik boyutlar kazandırarak “Geçiş Çağı” adı verilen yeni bir devrenin ilk ve en önde gelen yönetmenlerinden birisi oldu.
1942’de “Dertli Pınar” filmini ülkemizde ilk kez sessiz olarak çekti ve daha sonra dublaj yaparak filmi seslendirdi. Başlattığı bu yeni dönem, pratikliği ve ucuza mal olması nedeniyle kısa bir sürede yaygınlaştı ve günümüze kadar hiç değiştirilmeden kullanıldı. Ayrıca sinemaya yeni amatör sanatçılar getirerek, sinemamızda oyuncu kadrosunun oluşmasında büyük katkıları oldu.
Yerli Film Yapanlar Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı ve bu cemiyetin ilk başkanlığını yaptı. Ülkemizde ilk kez sinema artist yarışması düzenleyerek Belgin Doruk, Ayhan Işık, Mahir Özerdem, Sadri Alışık, Oya Sensev, Kadir Savun, Vedat Karaokçu gibi oyuncuları sinemamıza kazandırdı. Sinema sanatçılarını sosyal güvenceye kavuşturma amacını güden Film-San Vakfı’nın kurucuları arasında yer aldı ve uzun bir süre başkanlığını yaptı. 1944’te İstanbul Film Şirketi’ni kurarak kendi hesabına birçok film yaptı. 1943’te Mualla Eriş’le, 1954’te de Belgin Doruk’la evlendi ve ayrıldı. Türkiye’de uzun metrajlı filmler yanında “Sanayi’de Eğitim, Ne İçin Eğitim?”, “Güler Yüz Tatlı Söz”, “Sümerbank Mağazasında Bir Gün” gibi kısa metrajlı eğitici ve öğetici filmler de yaptı.