Posts Tagged ‘gecen’

2012 Ayrılık Sözleri, Ayrılık Mesajları

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

2012 Ayrılık Sözleri, Ayrılık Mesajları

Tugbam sitesinde en güzel 2012 Ayrılık Sözleri, Ayrılık Mesajları sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa 2012 Ayrılık Sözleri, Ayrılık Mesajları
2012 Ayrılık Sözleri,Yeni Ayrılık Mesajları,Ayrılık Sitem Sözleri

En Güzel Ayrılık sözleri en güzel veda sözleri sizlerle

Ay agliyor sevipte kavusamayanlar icin Yildizlar sarki soyluyor sevipte sevilmeyenler icin Bende Agliyorum sevipte kavusamadigim askim icin

Cok uzaktasin beni duymazsin unuttun beLki de hatirLamazsin hani derdin ya sen bitanesin bitanen burada Sen neredesin

Ayrılığın resmini çizdim sarı odalara, yüreğimi soğuttum zemheri ayazında. Sonra uzun uzun rüzgarın gülüşünü seyrettim çaresizce. Ve gecenin en koyulaştığı yerde ölümü kucakladım masmavi yüreğimle…

Aşkın bitmiş olsa da hiç sevmesen de beni çok aldattın hoş görmesem de bir şeyler bulmuştum ben o sevginde bekliyorum bir gün dönersin diye.

Aşkımız su üzerine yazılan bir masaldı, göz kirpimi kısalığında kelebeğin ömrü uzunluğundaydı. Kalbimizde bir ömür boyu çekeceğimiz yaralar bıraktı.

Bu şehirden her gidişinde şehri sanki ben uğurluyorum sen benden gideli çok oldu ama bensana hala elsallıyorum…

Seni yüreğimin derinlerine attımÜzerine Çelik kapilar kapattım beni öyle incittinki seninle olan iyi hatıraları (istedigim halde)bile hatırlıyamıyorum Sen cezani kendi kendine verdin

Sensiz geçen zaman bana zehir oldu, senin yokluğun benim sonum oldu güneş doğmaz,günler geçmez oldu, anladımki bu yaşam sensiz geçmez oldu ay yüzlüm

Ayrılığın bedelini binlerce kez çekerek ödedim…bu şehirleri bu sokakları adım adım milim milim boynu bükük gezdim…şu an ne haldeyim ne dertteyim nerden bileceksin be GÜLÜM…onun için en son dileğim seni son kez ölmeden göreyim…


Araya koskoca yıllar girse de kalbim seninle bu can seninle koskoca dağlar girse de araya ben seni unutmam unutamam ki ben sana kocaman bir can verdim sen bana sevgi dürüstlük verdin ben seni nasıl unuturum ki sen bana bir can bir sevgi verdin..

Ağzımın tadı yoksa hasta gibiysem, boğazımda düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam inan hep güzel gözlerinin hasretindendir.

Sebepsiz yere ağlamak istedin mi hiç Ağlarken boğazına bi düğüm saplandımı Yanağından süzülüp yüreğine düşen her damlada SENİ SEVİYORUM diye haykırmak geldimi içinden sevdiğine Şimdi de ağlıyorum SEVDİĞİM ama sana değil bir kalemde sildiğin AŞKIMIZA ağlıyorum SENİ SEVDİĞİM için özür dilerim

Her Gün Kendime Yeni Bir Beyaz Sayfa Açıyorum Anladım Ki Sayfa Siyah Dahi Olsa İmzayı Atan Kalemin Rengidir”İnsanın Kendisi”

Umutsuzluğu ihrac eden bicok ülkenin herhangi bir sehrinde bıraktım seni,inzivaya cekilmiş bu hikayanin hüzün dolu tetiğini coktaan cektım,seni öldüreli cok oldu

Bana bir günün yirmi dört saat, bir saatin atmış dakika ve bir dakikanın atmış saniye olduğu öğretildi ama sensiz geçen bir saniyenin sonsuzluk kadar uzun olduğu öğretilmedi. Yaşamımızın her anında birlikte olmamız dileğiyle sevgilim.


Ben ne aşklar yaşadım ne vedalar ettim,ne kızgın çöllerinde yürüdüm aşkın,senin kor dudakların vız gelir güzelim…

Aşkım ne zaman dağlar sahili, mehtap geceyi dünya dönmeyi unutursa, bende seni o zaman unutacağım…

Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz. Her şeyi unuturda şu gönlüm bir seni unutamaz.

Adını kalbime aşkla kazımıştım boş ver aldırma belki bir gün silerim. güzel bir rüyayı gerçek sanmıştım. Seni sevdiğim için özür dilerim.

Seni sevdim ne yazık ki söyleyemedim Sen bir umuttun yüreğimde büyüttüğüm Bazen karanlık gök yüzünde ışıldayan bir yıldız, bazen de göremediğim masum bir melektin Ben se seni senden habersiz seven biriydim…

Felsefi Sözler Aşk

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Felsefi Sözler Aşk

Tugbam sitesinde en güzel Felsefi Sözler Aşk sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Felsefi Sözler Aşk
Felsefi Sözler Aşk,
Felsefi Sözler Aşk üzerine
Felsefi Sözler ,

Bu dahil bütün genellemeler yanlıştır. F.NİETZSCHE

♥ Gömlegin ilk düğmesi yanlış iliklenince digerleri de yanlış gider. C.BRUNO

♥ Hayat, yaşantı aramak değil, kendimizi aramaktır. C.PAVESE

♥ Yarın bambaska bir insan olacağım diyorsun. Niye bugünden başlamıyorsun? EPIKTETOS

♥ İnsan uçurumun kenarına varmadan kanatlanmaz. KAZANCAKIS

♥ Vicdani tertemizdi, cünkü onu hiç kullanmamıştı. S.LEC

♥ Bildigimizi zannetmemiz ögrenmemizin en büyük düşmanıdır. DR.C.BERNARD

♥ Küçük şeylere fazla önem verenler ellerinden büyük şeyler gelmeyenlerdir. EFLATUN

♥ Insan ancak anladığı şeyleri duyar. GOETHE

♥ Iki tür insan daima açtır. Biri bilimi arayan, diğeri de parayı. CAT STEVENS

♥ Hepimizde baskalarına katlanacak güç vardır. LA ROCHEFONCAULD

♥ Temiz elleri olan insanların da kirli düşünceleri vardır. S.LEC

♥ Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz. LUKIANOS

♥ Çevrelerine uymak icin kendilerini yontanlar, tükenip giderler R.HULL

♥ Ölümün bizi nerde bekledigi belli degil, iyisimi biz onu her yerde bekleyelim. MONTAIGNE

♥ En insani davranış, bir insanın utanılacak duruma düşmesini önlemektir NIETZSCHE

♥ Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız….Konfüçyüs

♥ Şanssızlığa katlanabiliriz , çünkü dışarıdan gelir ve tümüyle rastlantısaldır. Oysa yaşamda bizi asıl yaralayan , yaptığımız hatalara hayıflanmaktır. Oscar Wilde

♥ Herkesin üç kişiliği vardır; Ortaya çıkardığı , sahip olduğu , sahip olduğunu sandığı. Alphonse Karr

♥ İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur. Mevlana

♥ Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur. Whoopi Goldberg

♥ Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır. S. M. Power

♥ Büyük adamların hataları güneş tutulmasına benzer, onları herkes görür. Cucong

♥ Boş zaman yoktur boşa geçen zaman vardır. Tagore

♥ Acınmaktansa kıskanılmak dana iyidir. Heredot

♥ Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye çalışınız. Dost isterseniz , bırakın , dostlarınız sizi geçsin. La Rochefoucauld

♥ Yirmi yaşındaki bir insan, dünyayı değiştirmek ister . Yetmiş yaşına gelince , yine dünyayı değiştirmek ister, ama yapamayacağını bilir. Clarence S.Darrow

♥ Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar. Wendell Phillips

♥ Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır. Bertolt Brecht

♥ Sık ve çok gülmek; zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini, şefkatini kazanmak; dürüst eleştirilerin taktirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek; güzelliği taktir edebilmek, başkalarındaki “en iyiyi bulabilmek”; sağlık Ralph Waldo Emerson

♥ Herşeyi denerim; ama yapabildiklerimi yaparım. Herman Melville

♥ Aşk bir kadının yaşamının tüm öyküsü, erkeğin ise yalnızca bir serüvenidir. Madama de Stael

♥ Aşkın gizemi, ölümün gizeminden daha büyüktür. Oscar Wilde

Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri

Edeb-Erkân
Tasavvuf yolunun yolcusu, her an, uyurken, uyanıkken, kendisine kendisinden daha yakın olan Rabbinin huzurunda bulunduğunu hatırlayacak, bütün hareketlerini, sözlerini edebe uygun olarak yapacak, söyleyecektir. Direkler anlamına gelen “Erkân” sözü de yol törelerini bildirmektedir; bu bakımdan her hususta, tarikat erkânına da riayet etmesi gerektir. Bu çeşit harekette bulunmayanlar hakkında “Edeb-erkân bilmez” sözü kullanılır.
* * *
Edeb erenlere
Bu deyim, biraz ayıp bir şey söyleneceği, toplulukta bahsedilmeme¬si gereken utanılacak bir söz edileceği zaman, “Hâşâ huzurdan, hâşâ huzurunuzdan, sözüm meclisten dışarı” deyimleri yerine kullanılır.
* * *
Edeb Yâ Hû
Edebi edebsizden öğren

* * *
Tasavvufun en mühim unsurlarından biri, belki de birincisi “Edeb”tir. Tasavvufta edeb, her şeye ve her hususa teşmil edilmiştir.

Ehl-i irfan arasında aradım, kıldım taleb,
Her hüner makbul imiş, illâ edeb, illâ edeb

sözü, sûfîlerin hareketlerinde en mühim şiardır. Canlıya, cansıza -ki zaten onlarca her şeyin canı vardır- insana, hayvana karşı sûfî, daima edebi koruyacaktır. Mesela kapı hızlı örtülemez; mümkün olduğu kadar sessiz örtülecektir. “Kapıyı kapat, kapattım” denemez; Allah kimsenin kapısını kapamasın, kapatmasın; “Kapıyı ört”, yahut “sırla” denecektir. Lambayı, mumu, elektriği söndümek sözü, edebe aykırıdır; kimsenin ışığı sönmesin; “Lambayı, elektriği dinlendirmek”, “Sırlamak” sözleri kullanılacaktır. Elektriği yakmak gibi bir sözde de anlam bakımından iltibas vardır; bu sözler yerine “uyarmak, uyandırmak” sözü söylenir. Hızlı konuşmak, birisi konuşurken sözünü kesmek, yahut bir başkasıyla konuşmaya kalkışmak, gizli konuşmak, kulağa bir şey söylemek, işaret etmek, bütün bunlar, edep haricidir. Gezerken yere, ayak sesi duyurmadan basılacaktır; çünkü yerin de canı vardır ve bizi başının üstünde taşımaktadır. Kapıdan içeriye girilirken, hele dışarıya çıkılırken arka dönülemez. Bunun için de ayakkabılar, dışarıya değil, içeriye doğru çevrilir; dışarıya çevirmek, git, bir daha gelme demektir. Odadan çıkılırken de arka çevrilemez, uyuyan kişinin uyandırılması gerekirse, hafifçe yastığına, parmaklarla vurularak ve hafif sesle “Agâh ol erenler” denir, bu suretle uyandırılır. Yatan, yastığını öpüp yorganıyla da görüşerek, yani üste gelen ucunu öperek sağ yanına yatar; kalkarken de böyle kalkar. Bir şey alınır, verilirken mutlaka onunla görüşülü, yani hafifçe bir yanından öpülü, yahut öpülü gibi dudağa götüülü. Yemek yenirken ağız şapırdatılmaz; çay, kahve içilirken ses çıkarılmaz. Fincan, kadeh, tabağa konurken görüşülerek ve ses çıkarmadan konur; alınırken de görüşülerek alınmıştır zaten. Gülünürken kahkaha, edebe aykırıdır. Bir yere gidilip makam sahibiyle görüşüldükten sonra yerine diz çöküp oturana makam sahibi “Aşk olsun” deyince gelen kişi, yere şükü secdesi eder ve “Eyvallah” der. Kalkarken de öyle kalkar. Hasılı tasavvuf ehli, her halini daima gören, bilen sahibinin, Rabbinin murakabası altındadır; bu yüzden de her hususta edebe riayet etmesi şarttır.
iktizâ ederse sûfî, müşit, yahut tarikatte ulu tanınan birisi tarafından “Edeb Yâ Hû” diye uyandırılır. Hemen her dergâhta da ta’lıyk, yahut Celi sülüsle yazılmış bir “Edeb Yâ Hû” levhası bulunur.

Gaybî Sun’ullah, bir şiirini,

Edebdir tac-ı Rabbânî, komazlar her başa ânı,
Olagör Gaybî ruhanî, edeb gözle, edeb gözle

beytiyle bitirir .
“Edebi edebsizden öğren” atasözü de edebe riayet etmeyenlerin sözlerinden, hareketlerinden ibret alınmasını öğütleyen bir atasözüdü.

Yahya Kemal Beyatlı