Cuma Namazı Cuma namazı, dördü ilk sünnet, ikisi farz ve dördü de son sünnet olmak üzere on rek’attır.Cuma günleri öğle vaktinde kılınır ve o günün öğle namazının yerine geçer. Cuma namazının farzı cemaatle kılınır. Tek başına kılınmaz.
Cuma Namazı Kimlere Farzdır Cuma namazının bir kimseye farz olması için, müslüman, akıllı ve erginlik çağına gelmiş olmaktan başka altı şartın daha bulunması gerekir.
Cuma Namazının Farz Olmasının Şartları: 1) Erkek olmak (Kadınlara farz değildir.) 2) Hür ve serbest olmak. 3) Mukîm olmak. (Yani misafir olmamak) 4) Sağlıklı olmak. (Cuma namazına gidemeycek şekilde hasta olmamak) 5) Kör olmamak. 6) Ayakları sağlam olmak Bu şartlar kendisinde olmayan kişiye cuma namazı farz değildir. Ancak bu durumda olan bir kimse câmiye gidip cumayı kılarsa o günün öğle namazının yerine geçer.
Cuma namazının sahih olması için de altı şart lâzımdır.
Cuma Namazının Sahih Olmasının Şartları : 1) Cumanın öğle vaktinde kılınması. 2) Namazdan önce hutbe okunması. 3) Cuma kılınan yerin herkese açık olması 4) İmamdan başka en az üç erkek cemaat bulunması. 5) Cuma namazını kıldıranın, devletin (yetkili makamın) görevlendirdiği veya izin verdiği bir kişi olması. 6) Cuma kılınacak yerin şehir veya şehir hükmünde olması.
Cuma gününün özelliklerinden biri ve en önde geleni Cuma namazıdır. Cuma namazı hicret esnasında farz kılınmıştır. Peygamberimiz ilk Cuma namazını, Ranûna vadisinde kıldırmıştır. Yüce Allah, “Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağırıldığınızda, alışverişi bırakıp Allah’ı anmaya koşun. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.” buyurmaktadır (Cum’a, 62/9).
Cuma namazı, dördü ilk sünnet, ikisi farz ve dördü de son sünnet olmak üzere on rek’attır.Cuma günleri öğle vaktinde kılınır ve o günün öğle namazının yerine geçer. Cuma namazının farzı cemaatle kılınır. Tek başına kılınmaz.
Cuma Namazı Kimlere Farzdır
Cuma namazının bir kimseye farz olması için, müslüman, akıllı ve erginlik çağına gelmiş olmaktan başka altı şartın daha bulunması gerekir.
Cuma Namazının Farz Olmasının Şartları:
1) Erkek olmak (Kadınlara farz değildir.)
2) Hür ve serbest olmak.
3) Mukîm olmak. (Yani misafir olmamak)
4) Sağlıklı olmak. (Cuma namazına gidemeycek şekilde hasta olmamak)
5) Kör olmamak.
6) Ayakları sağlam olmak
Bu şartlar kendisinde olmayan kişiye cuma namazı farz değildir. Ancak bu durumda olan bir kimse câmiye gidip cumayı kılarsa o günün öğle namazının yerine geçer.
Cuma namazının sahih olması için de altı şart lâzımdır.
Cuma Namazının Sahih Olmasının Şartları :
1) Cumanın öğle vaktinde kılınması.
2) Namazdan önce hutbe okunması.
3) Cuma kılınan yerin herkese açık olması
4) İmamdan başka en az üç erkek cemaat bulunması.
5) Cuma namazını kıldıranın, devletin (yetkili makamın) görevlendirdiği veya izin verdiği bir kişi olması.
6) Cuma kılınacak yerin şehir veya şehir hükmünde olması.
Cuma Namazı Nasıl Kılınır
Cuma günü öğle vakti ezan okunduktan sonra, önce dört rek’at olan ilk sünneti kılınır. Bunun niyeti şöyledir: “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü cuma namazının ilk sünnetini kılmaya.”
Cumanın ilk sünnetinin kılınışı aynen öğle namazının dört rek’at sünneti gibidir. Sünnet kılındıktan sonra câminin içinde bir ezan daha okunur ve imam minbere çıkarak hutbe okur. Hutbe bitince ikamet getirilir ve cumanın iki rek’at farzı cemaatle kılınır. İmamın arkasındaki cemaat şöy le niyet eder: “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü cuma namazının farzını kılmaya, uydum imama.”
Farzdan sonra cumanın dört rek’at son sünneti kılınır. Bunun kılınışı da cumanın ilk sünneti gibidir. Niyeti şöyledir: “Niyet ettim Allah rızası için cumanın son sünnetini kılmaya.”
Asker asker,korkusuz bir kahraman asker,cesaretli bir kaplan asker,milletini satmayan, asker,vatanın huzurunu sağlayan asker,gece gündüz bizi koruyandır.
Güven Aşık
Türk Askeri Asker,güçlüklere göğüs geren, Asker,umduğunu değil bulduğunu yiyen, Asker,soğuk gecenin karanlığında nöbet tutandır.
Asker,birlik beraberliği bilen, Asker,tanımadığına kardeşim diyen, Asker,karşısındakine güven verendir.
Asker,bizi koruyan, Asker,yeri geldiğinde hüzünlenen, Asker,sevdiği için canını verendir.(Filozof)
Canım Askerim
Tarihte yazılı şerefin, şanın Her şeyden kıymetli sana vatanın Uğruna verirsin severek canın, Tarihi kanınla yazdın askerim.
Canından çok sever, korur vatanı Çekinmeden verir vatana canı. Her karış toprakta, bayrakta kanı Bayrağı kanınla çizdin askerim.
Vatan, bayrak, millet, namus uğruna Kurşun gelse kaçmaz açık bağrına Ümitle bakarım senle yarına. Düşmanı çizmenle ezdin askerim.
Nereye bakarsam anın var senin Tarihler boyunca şanın var senin, Bayrakta, toprakta kanın var senin Dilde türkü şarkı sözdün askerim.
Biz rahat yatarken sıcak yatakta Siz savaşırsınız Kuzey Irak’ta Hakkari de bizim, bizim Şırnak da Ayrım diyenlere kızdın askerim.
Dün Kardak’ta idin bugün Irak’ta Ölürsen şehitsin kanın bayrakta. Bedenin çürümez yatsan toprakta Ne yazık bizleri üzdün askerim.
Durmuş Yığman
Asker Ocağı
Sabah kalk düzelt yatağını giy üstünü 15 dakikada Burası ana kucağı değil asker ocağı Bir saat boyunca mıntıka sonra işdimaya Burası ana kucağı değil asker ocağı
Sabah kahvaltısı beş zeytin çay kaşar Öğle akşam yemekte değişik bir koku var Pilavları hiç karıştırma içinde taşlar Burası ana kucağı değil asker ocağı
Akşam bot boya birde traş var Bir yandan soğuk bir yandan rüzgar Üst değiş saat on deyince herkes yatar Burası ana kucağı değil asker ocağı
Yağmurda çamurda eğitim yapıyor Soğuk kış demeden çalışıyor Çamur içerisinde bıkmadan geziyor Burası ana kucağı değil asker ocağı
Mektup bekliyor uzaktaki sevdiklerinden Nöbet tutarken türkü söylüyor içinden Yarini özlemiş belli oluyor gözlerinden Burası ana kucağı değil asker ocağı
550 Gün geçer mi geçer diyorlar Bu askerlik biter mi biter diyorlar Sayılı günler çabuk geçer diyorlar Burası ana kucağı değil asker ocağı
Üşümez donmaz yorulmaz asker Sevdiğinin hasretiyle yanıyor asker Gün sayıyor şafak sayıyor asker Burası ana kucağı değil asker ocağı
Kısa Ölüm Şiirleri, Ölüm ile ilgili Şiirler Kısa, Ölüm Hakkında Kısa Şiirler
Sanatkârın Ölümü Şiiri
Gitti gelmez bahar yeli; Şarkılar yarıda kaldı. Bütün bahçeler kilitli; Anahtar Tanrıda kaldı.
Geldi çattı en son ölmek. Ne bir yemiş, ne bir çiçek; Yanıyor güneşte petek; Bütün bal arıda kaldı.
Cahit Sıtkı Tarancı
Korktuğum Şey
Gün çekildi pencerelerden; Aynalar baştan başa tenha. Ses gelmez oldu bahçelerden; Gök kubbesi döndü siyaha.
Sular kesildi çeşmelerden; Nerden dolacak bu taş nerden, Nergislerin açtığı yerden Ey kuş uçurtmayan ejderha?
Ne yardan geçilir, ne serden; Korkuyorum bu gecelerden. Bel bağladığım tepelerden Gün doğmayabilir bir daha.
Cahit Sıtkı Tarancı
Fâni Dünya
İlk günden alıştığımız emektar aydınlık, Anne yüzünde, dost yüzünde, evlat yüzünde; Her sabah başlayan şeye doymadık, Düşümüz gerçeğimiz ne varsa yeryüzünde. Gökyüzü belledik şu ürperen maviliği, Başımız darda kalınca el açtığımız yer; Gökyüzüdür avutan akıllıyı deliyi, Gökyüzünde bulutlar uçurtmalar ümitler.
Her mevsimiyle insanı ayrı ayrı saran, Bunca güzelliği nasıl koyup gideceğiz; Yaman çalacak o çalmayası saat yaman, Geçmiş ola bir kez yumuldu mu gözlerimiz.
Cahit Sıtkı Tarancı
Gün Eksilmesin Penceremden
Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki: – Pervam yok verdiğin elemden; Her mihnet kabulüm, yeter ki Gün eksilmesin penceremden!
Cahit Sıtkı Tarancı
Ölü
Hangi mahallede imam yok, Ben orada ölecegim. Kimse görmesin ne kadar güzel, Ayaklarim, saçlarim ve her seyim.
Ölüler namina, azade ve temiz, Meçhul denizlerde balik; Müslüman degil miyim, hasa, Fakat istemiyorum, kalabalik.
Beyaz kefenler giydirmesinler, Sizlamasin karanligim havada. Omuzlardan omuzlara geçerken sallanmayayim, Ki bütün azalarim hülyada.
Hiçbir dua yerine getiremez, Benim kainatlardan uzakligimi. Yikamasinlar vücudumu, yikamasinlar, Çilginca seviyorum sicakligimi…
İçimde Bi burukluk var bu aralar.. Yoklugunun buruklugu belki.. Geçer Diyorum hep geçer… Kim Ölmüş ki Aşktan ben öleyim diye avutuyorum kendimi. Gerçekten ölmem dimi diye affallıyorum sonra. Ölüm korkusu sarıyor herbir yanımı İçim dahada burkuluyo,yaralarım gene kanıyo Düşünüyorumda Ölüm kadar acı degil ya yoklugun..
Yitirişlerim bitti artık.. Yitirecek birseyim olmadıgından degil,Bedenimin yorgunlugundan.. Seni yitirmemin sebebide bu degilmiydi aslında. Kalbimin yenikligi,Duygularımın Acizliği degilmiydi..
Bazen gözlerimi kapatıyorum annem geliyo aklıma “Yapma kızım ! Ağlama..” diyor. Peki anne diyecek oluyorum hıçkırıklarım durduyo beni. Elim telefona gidiyor annemin sesini duymak istiyorum omzunda ağlamak istiyorum.. Sonra asıl sözleri geliyor aklıma “Askı bu kadar iğrençlestirdiniz “diyor bana O an ne gülümsemesi kalıyor hayalimde nede varlıgı Yerin dibine giresim Geliyor.. Midem bulanıyo.. Kalbim sancıyo Dahada vuruyorum içkiye kendimi.. İçmek… İçmek.. İçmek istiyorum.. Ben yapmadım anne,aska zararım dokunmadı sadece sevdim Nasıl anlatacagımı bilemedikçe içiyorum içiyorum içiyorum.. Hiçbirşey uyuşturmuyo beynimi Artık midem beni bile kaldırmıyo
İçimdeki burukluk bir kez daha sancıyo.. Bizim yaptıklarımız hem seni, hem beni… … Hemde askı kirletmiş simdi anlıyorum…
Zaman gözümde çoğalır Gün kararır , güneş doğmaz .. Zamanı sayarım geçmez , Sayılar birikir beynimde sonra .. Bir hamlede çıkarır atarım Zamansız kalırım.. Sessiz ve sensiz sonra ..
Hayalinle konuşurum , Dokunurum severim .. Konuşurum gülerim.. Sonra o da kaybolur .. Kırılırım.. Ağlarım.. İçimden yine intiharlar geçer Uyurum.. Uyumak mı ? Bu öyle zor ki !
Depremler diner bir an .. Sakin ve sessiz resimlerine bakarım .. Şarkılar geçer içimden .. Acırım kendime.. Ne bitiğim bilsen , ne kırılmış , ne harabeyim ..
Bu şehre kızarım sonra , Yollara Evlere İnsanlara ! En çok da onlara kızarım ..
Sonra adındaki harfler oyalar dilimi .. alır sinirimi .. Sen gibi ..
Uzatmanın alemi yok aslında Her gün özlüyorum .. Her gün ölüyorum..
30 ağustos şiirleri kısa 30 ağustos şiirleri 30 ağustos ile ilgili şiirler
30 Ağustos Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos İçime bir ordu havası dolar. Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos, Bayrak imil imil, geçer ordular…
Geçer tunç adımlar demir göğüsler, Geçer Mehmetçikler, geçer subaylar, Hepsinin alnında zaferden süsler. Geçer hayalimde bir bir alaylar.
Geçer toplar, geçer atlar, yağız, al, Geçer dağlar, geçer yollar, şehirler… Yangınlar üstünde ince bir hilal!.. Yaralılar düşe kalka geçerler.
Çılgın bir istekle bu şan akını Afyon’dan, İzmir’e kaçlar çağıldar. Unutmuş at gemi, kılıçlar kını, Can canı unutmuş zafere kadar.
Ne var bu dünyada sana yakışan, Alnında bir zafer sabahı kadar; Sen Mehmetçik, söyle büyük kahraman, Sana zafer kadar yakışan ne var?
Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos, İçime bir zafer havası dolar. Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos, Bayrak imil imil, geçer ordular…
Ahmet Kutsi TECER
30 Ağustos Otuz Ağustos… Ufukta bir duman, bir toz. Türk süvarisi yürüyor; uzakta, Top sesleri homurdanmakta. Köpük içinde, tere batmış atlar… Bunlar at değil. Ayaklı kanatlar. Sisli tepelerde gölgeler boğuşuyor Gölgeler düşüyor, kalkıyor, koşuyor Süngüler parlıyor, Eziyor, vuruyor; Mehmetçik yeni Türkiye’yi yuğuruyor. Bir sürünün dağılışı. Boğulan bir boğazın kısık nefesi… Bir el, Akdeniz’i gösteriyor. Bir el ki, bütün cihana bedel. Uçuyor atlar, Köpüklü kanatlar. Kaçıyor gölgeler, Eriyor mesafeler… Dokuz Eylül, İzmir, Sanki bir Gelincik tarlası, İki sevgilinin kavuşması, Gözler yaşlı, denizler sapsarı, Sevinç içinde çırpınıyor, Akdeniz’in Dalgaları.
Server ZİYA
30 Ağustos Kocatepe’nin büyük düşünceleri, Doğuyor kalplere aydınlık, zamanlı. Uyku tutar mı ağustos geceleri, Bu ay cümle fetihlerle heyecanlı, Heyecanlı hey.
Mustafa Kemâl’in dudağında eli, Gözlerine vurmuş vaktin en güzeli. Bu dağlar, askeri deli eder deli. Vermiş omuz omza destanlı destanlı, Destanlı hey.
Hazır ol vaktinde şafaklar! Hazır, yürümeye topraklar, Tepe tepe kımıldanıyor…
Endişeli, uzakların benzi uçuk, Düşman, düşman ama çocuk kadar küçük. Yirmi altı ağustos, saat beş buçuk. Dram, Dumlupınar’da başlıyor, kanlı, Alkanlı hey.
Mustafa Necati KARAER
30 Ağustos Ey isimsiz meçhul asker, Ağustosun otuzunda Kazandığın büyük zafer, Karşısında: Cihan titrer.
Yüreğinde ateş yandı, Mecbur oldun harp etmeye. Elin kana bir boyandı, Destanını cihan andı.
Tarihlere dönüm yaptı; Demir elin: -Dur, diyerek… Bütün dünya hisse kaptı; Huzurunda irkilerek.
Meçhul asker; alkış sana, Yaşıyorum sayende ben… Vazifedir her an bana, Hürmet etmek mezarına.
Cahit Sıtkı Tarancı Bütün Şiirleri – Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri
Aşk İle Cahit Sıtkı Tarancı
Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut Unut diyor o güzel günleri unut Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman Kuşlar av peşinde balıklar pusuda Çok gerilerde kalmış cıktığım liman Yok görünürde sığınacak bir ada
Baktım ki o musibet gün gelip çatmış Yolcusunda tayfasında şafak atmış Ne yelken kar eder ne kürek ne istim Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi Aşk ile koskoca dağları düz ettim Avladım sonunda o civan kekliği
Kulak Ver Ki… Cahit Sıtkı Tarancı
Kulak ver ki havasında bahçemizin, Gök maviliğinden, dal yeşilliğinden Bir türkü söylenmede kendiliğinden; Nasıl dinlersen öyle, sen veya hazin.
Kulak ver, dolaşan ruhumuzu tel tel; Dallardaki tomurcukları ürperten Bir türkü söylenmede kendiliğinden; Dinlenmedikçe ömrün artar, öyle güzel!
Korktuğum Şey Cahit Sıtkı Tarancı
Gün çekildi pencerelerden; Aynalar baştan başa tenha. Ses gelmez oldu bahçelerden; Gök kubbesi döndü siyaha.
Sular kesildi çeşmelerden; Nerden dolacak bu taş nerden, Nergislerin açtığı yerden Ey kuş uçurtmıyan ejderha?
Ne yardan geçilir, ne serden; Korkuyorum bu gecelerden. Bel bağladığım tepelerden
Karasevda Cahit Sıtkı Tarancı
Bir kere sevdaya tutulmaya gör; Ateşlere yandığının resmidir. Aşık dediğin, Mecnun misali kör; Ne bilsin alemde ne mevsimidir.
Dünya bir yana, o hayal bir yana; Bir meşaledir pervaneyim ona. Altında bir ömür döne dolana Ağladığım yer penceresi midir?
Bir köşeye mahzun çekilen için, Yemekten içmekten kesilen için, Sensiz uykuyu haram bilen için, Ayrılık ölümün diğer ismidir. İlk Aşk / Cahit Sıtkı Tarancı
Felek ne kadar kahretse kalbimize, Zaman zaman hatırladığımız olur, Hangi dilber ilk aşkı tattırdı bize; Bir bahtiyarla yaşadığımız olur.
Ah o yaz gecesi, o mehtap, o havuz! Balkonundan gül atan cömert sevgili! Aşkınla deli divane olduğumuz, Sarmaşığa tırmandığımızdan belli.
Belki bugün bu yaşta tekrar olunmaz, İlk aşk gecesinin masum yeminleri, Fakat nerde ilk öpüşün verdiği haz? Saadet bilmiyorum o hazdan gayri.
Abbas / Cahit Sıtkı Tarancı
Haydi abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu kalp ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun. Aya haber Sal çıksın bu gece; Görünsün söyle gönlümce. Bas kırbacı sihirli seccadeye, Göster hükmettiğini mesafeye Ve zamana. Katıp tozu dumanı, Var git, Böyle ferman etti Cahit, Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan; Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
Otuz Beş Yaş / Cahit Sıtkı Tarancı
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünüyorsunuz; Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim: Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim Yalandır kaygısız olduğum yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış. Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! Her yıl biraz daha benimsediğim. Ne dönüp duruyor havada kuşlar? Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim? Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar. N’eylesin ölüm herkesin başında. Uyudun uyanamadın olacak Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak. Taht misali o musalla taşında
ben artik büyüdüm baba hata yaptim ama hatami anladim sen kissan bile, dövsen bile babamsin senin vurdugun yerde gül biter baba affet beni baba bana SEN göz kulak oldun beni SEN büyüttün SEN kucagina aldin SEN sevdin SEN korudun benim icin SEN üzüldün SEN korkdun bana birsey olacak diye hic bir eksigim yok herseyim var cünkü hep sen yanimdasin bana güc veren sensin ve seni istemiyerek üzen benim AFFET BENI BABA
BABA
Sevgisiz çıkarsan hayat yoluna Dünyada tek başına kalırsın baba Unutma ki bizler hep biriz Birlikten güç doğarmış baba
Karanlık yüreğinin efendisi olmuş Bizi karanlığa neden sokarsın baba Yüreğin korkuyla beslenir olmuş Bizi neden korkutursun baba
Neden bu şiddet bu celal Biz sana ne yaptık ki baba Her zaman kanımız sana helal Bizi neden yaraladın ki baba
Bunca yıl umutla bekledik Umutlarımız acıyla söndü baba Ufacık gülüşüne bile sevinirdik Artık bize gülmez oldun baba
Baba şefkati nedir bilmez misin Bunu neden bize çok görürsün baba Dayanışma nedir bilmez misin Neden hiç yanımızda değilsin baba
Baba olmaya hiç çalışmadın Aldırış bile etmedin baba Sende alıp başını gidersen bir gün Kin nefret ayırmasın bizi baba
Baba Sevgisi
Bir baba vardı Ailesini kollayan Ailesine yardımcı olan
Bir baba vardı Sevgiyle Ailesine baka
İşte bu benim babam Ailesi sevinçle babaların yanına koşan Bir baba
BABACIM
BABACIM SENİ SEVİYORUM HAYATTA EN KIYMETLİ ŞEYLERDEN BİRİSİN BENİM İÇİN EN SEVDİĞİM ÇİÇEK EN SEVDİĞİN GÜN VE SEVDİĞİM HERŞEY SENİ İFADE EDER BANA CANIM BABAM
Babaya Haykırış
Çocuklar ölene ağlayamazki Gitme baba diye yalvaramazki Çocuklar babayı unutamazki Dönülmez gidişin böylemi baba
Seslensem sesimi duyarmısınki Ay geçer yıl geçer uyanmassınki Muhtacım elimi tutamassınki Dönülmez gidişin böylemi baba
Bir mezar taşına işte baban dediler Ağladum elime hep resmini verdiler Sordum çaresi dönülmez dediler Dönülmez gidişin böylemi baba
Nerdesin Baba
Bu dünyada ne yaşarsam yaşiyim Ne kadar mutlu olursam oliyim Hayat tüm isteklerimi versede Hiç bi sevgi senin yerini tutmuyorki baba
Artık o küçük kızın değilim baba Büyüdüm Ama yıllar geçtikçe Özlemini daha çok büyüttü içimde Ve benim bu aciz bedenim Özlemini taşımaya yetmiyor
Çok canım yanıyor baba Yüreğimin bi yanında sanki koca bi yara var VVe senden başka hiç kimse O yaraya merhem olamıyor Ama sen yoksun
Çoooook uzun zaman oldu seni görmeyeli Artık rüyalarımada girmiyorsun Resimlerinde yetmiyorki hasretimi dindirmeye Sana sarılmak sarılmak sarılmak istiyorum yaa
Herşey zaman Zaman zahiri Zaman herşey Zaman hayat Zaman su Zaman sevgi Zaman bir ömür Sona giden sonsuzluk Zaman varoluş Zaman, zaman,zaman
Zaman Zaman
Zaman zaman olur ki, hayal denizinde Boğulurum, en sığ yerlerinde
Zaman zaman olur ki, düş denizlerinde Yüzerim boğulmadan, en derinlerinde
Zaman zaman olur ki, verimli geniş ovalarda Bakir kalmış cıplak gibi dolanırım, bozkırlarda
Zaman zaman olur ki, yaşamak için direnen kısır çöllerde Kel traş edilmiş beynimle,şaşkınlık içinde dolanırım, seraplarda
Zaman zaman eririm, sığ düşüncelerin içinde Zaman zaman isyanları oynarım, meydanların içinde
Zaman zaman kaybolurum, kalabalığın ortasında Zaman zaman durur beynim, bir şiirin başlığında…
Öyle Bir Geçer Ki Zaman
Dünyaya geldiğinde, başlar zaman Şanslıysan su gibi, akar gider zaman Şansın yok ise, vay haline o zaman Öyle, bir geçer ki, zaman
Çocukluk evreleri, anlamadığın zaman Gençlik çağlarında, delirir zaman Olgunluğunda sıkılırsın, zaman zaman Öyle, bir geçer ki, zaman
Geçmişi düşündüğün, zaman Muhasebe yaparsın, zaman zaman Ya ağlarsın, ya gülersin, o zaman Öyle, bir geçer ki, zaman
Yanında kimseyi, bulamadığın zaman Yolun sonunu, gördüğün zaman Yaradan’a sarılırsın, işte o zaman Öyle, bir geçer ki, zaman
Zamân-ı
Zamân-ı zamânında değerlendir, Zamân-ı zamansız bırakma, Zamân-ı zamâna karşı kullan, Zamân-ı ebedî kıl, Zamân-ı teslim etme fâni zamana, Zamân-ı ediniver servet, Zamân-ı yol aldır zamana, Zamân-ı nur’lu kıl, Zamân-ı bırakma ışıksız, Zamân-ı etme bâd-ı hevâ, Zamân-ı kazandır zamana, Zamân-ı kıl şifa zamana, Zamân-ı zamansız kullanma, Zamân-ı zaman içinde kullan, ,Zamân-ı zamana bırak, Zamân-ı zaman’la kıyas’la…..
ZAMAN
Zaman bir çeşme misal, Akıp geçer zaman, Zaman bir kuş misal, Uçup gidiyor zaman.
Zaman özgür bir tay gibidir, Tutamaz kimse ateş gibidir, Zaman bir matbaadır, Hemen basılır biter zaman.
Ne zaman
Ne zaman bu addan sandan geçeceğiz, ne zaman? Can meclisinin halkasına ne zaman hep birden girip oturacağız? Dudağımıza bir tek kadeh dokundurmadan ne zaman içeceğiz büyük dostumuzun huzurunda can şarabını, ne zaman içeceğiz, ne zaman
Ne zaman diyeceğiz can sâkisine, uzat elini. biz bu yana göçtük artık, armağanlar getirdik sana.
Ne zaman diyeceğiz can sâkisine, ne duruyorsun, tutulduk bikere, düştük ocağına senin, gurbet elde üşüdük,donduk kaldık, selâm ver, hatırımızı sor, kucakla, ısıt bizi, bize kırmızı şarap sun.
Ne zaman bize cevap verecek o, ne zaman? Ne zaman diyecek, nem varsa sizin, buyurun, âfiyetler olsun?
Kayıp Zaman
Sevdiğini söylemen yalanmış Uğurumda ölmeler yalanmış Ne bir doğru ne bir gerçek Yalanmış herşey yalanmış…
Gebelik Lekeleri Nasıl Geçer Hamilelik de olan lekeler Nasıl Geçer
Hamilelik Lekeleri Nasıl Geçer
Kaynak Hamilelikte Oluşan Lekeler Nasıl Geçer
Bazı anne adaylarında başta yüz olmak üzere vücudun çeşitli yerlerinde çok sayıda lekeler oluşabilir. Gebelikte cilt değişikliklerinin sorumlusu bu dönemde artan hormonlardır. Hamilelik döneminde gebelik maskesi denilen yüzdeki pigment (cilt rengi) değişiklikleri sıklıkla yanaklar, alın, üst dudak, burun ve çenede düzensiz sınırlı kahverengi lekeler şeklindedir.Bu lekeler doğumdan sonra genellikle ortadan kalkar.
Ender durumlarda pigment artışı adeta bir dövme yaptırılmış gibi cildin derin katmanlarındadır. Böyle durumların tedavisi bu konuda tecrübeli bir cildiye uzmanı tarafından gerçekleştirilir. Yoğun bir ultraviyole ışık kaynağı olan güneşten uzak durmak ve güneşe çıkıldığı zamanlarda en az 15 faktörlü bir krem kullanmak lekelenmelerin azaltılmasında oldukça etkilidir. Yazın bulutlu havalarda bile güneşin UV ışınlarının cilde etki gösterebileceği unutulmamalıdır. Lekelenme olan bölgelerin makyajla kapatılmasında bir sakınca yoktur.
Tugbam sitesinde en güzel Mektup Mesajları sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Mektup Mesajları Mektup Sözleri
en güzel Mektup Mesajları
Ne telefon ne e-mail nede diğer elekronik cihazlar mektuplarındaki yazılar kadar heyecanlı olmadı şuanki gibi birtanem…
mektuplarını okurken yanımda hissediyorum seni yazılarda gözlerini görüyorum heycanlanıyorum okurken sesini duyuyorum hayal ediyorum seni.
Kimse Bilmez Bendeki Derdi kederi Mektuplarımda Sakli hepsi, Sevdim Seni Birkere mektuplarım sende hüzünlü bir parça oldu benden.
Ayrılıksa sevgin çekerim nazlanıyorsa kalbin gülerim senin gibi güzel için ben mektuplari dile getiririm.
Mektuplar Aşkın resmidir Anıların bekçisi Gurbetin Temsilcisidir, O Bir Mektup dur!
Uzakta Olsan Bu mektubum Sana gecenin Kör Karanlığında Gurbetin Kucağında Ama Sevginin Yanımda Olduğu Saatte Yazıyorum Seni Çok Seviyorum Aşkım.
Ne yasaklar Dinler Seni Ne Engeller geçer önüne Kalbim içinde Hadi Git Sevgilime Mektup’um
Yolları Aşarak geldi Sevgin Hasret Çeken Gönlüm Yazılarınla Kokunla mutlu oldu seviyorum Seni Sevdiğim gibi Mektuplarını
her Mektubunda Adın geçiyor Sevgimiz Yazıyor Aşkımızın böLünemeyeceğini gösteriyor okuyor okuyor ve okuyorum her seferinde özlemin içimde bir ateş birtanem..
uzakta Olsan Bu mektubum Sana gecenin Kör Karanlığında Gurbetin Kucağında Ama Sevginin Yanımda Olduğu Saatte Yazıyorum Seni Çok Seviyorum Aşkım.
Uzakta Olsan Bu mektubum Sana gecenin Kör Karanlığında Gurbetin Kucağında Ama Sevginin Yanımda Olduğu Saatte Yazıyorum Seni Çok Seviyorum Aşkım.
Ne yasaklar Dinler Seni Ne Engeller geçer önüne Kalbim içinde Hadi Git Sevgilime Mektup’um…
Yolları Aşarak geldi Sevgin Hasret Çeken Gönlüm Yazılarınla Kokunla mutlu Oldu Seviyorum Seni Sevdiğim gibi Mektuplarını.
Tugbam sitesinde en güzel Özel Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Özel Sözler En Özel Sözler,
En Özel Mesajlar,
Yalanlar bitmez dudaklar susmaıynca sevgi olmaz gözler ışıl ışıl bakmaıynca Güller içinde geçse de ömrüm, senin üstüne gül koklamam Gülüm, seni koklamaksa ölüm sen buna değersin Gülüm.
Aşk Bir Tiyatro Dediler Herkeze Bir roL verdiler En Zoru Bana Düştü Seni Unutmamı iStediLer.
Düşlerini düşleyerek yaşamak, senden nefret ediyorum derken seni sevmek, var olmayan ömrümün tamamını sana adamak, sonra göğsüne yaslanıp seni düşlemek ve sevmek kalbinin sonunu bilmeden içine bakarak…
YA GİRMELİ HANÇER SONUNA KADAR YA DA KININDAN HİÇ ÇIKMAMALI YARI GÖNÜL VERMEMELİ SEVGİLİ SONUNDA SEVMEYECEKSE HELE YARI DUDAK HİÇ DOYASIYA ÖPMEYECEKSE!.
Paylaşmanın asaletini hiç bir zaman bencilliğin çirkinliğine tercih etme,ve öyle bi arkadaş seçki sen onun için ölümü düşündüğünde o senin için çoktan ölmüş olsun…..
HAYAT YAŞANDIĞI KADAR VARDIR. GERİSİ YA HAFIZALARDAKİ HATIRA YA HAYALLERDEKİ ÜMİTTİR.
Ne varsa aradığım bilki sende bulmuşum..Senden öncesi yoktu,seninle var olmuşum..Sende bütün umutlar,sende bütün duygular..Beni sende arama,ben artık senin olmuşum.
SEN SENİ SEVENİ GÖRMEYECEK KADAR KÖRSEN ODA SANA SEVGİSİNİ SÖYLEMEYECEK KADAR GURURLUDUR.
HÜSRANI İSE BİRTEK YERDE KABUL EDİYORUM. YAŞAMAK VARKEN YAŞAYAMAMIŞ OLMAKTA..
Alaca karanlığı sevmem ben, ya gündüz olmalı ya gece. Kurşun ya alnından vurmalı yada namluda kalmalı. Yar dediğin ya senin gibi olmalı yada hiç olmamalı.
Tugbam sitesinde en güzel Albert Einstein Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Albert Einstein Sözleri Albert Einstein’e Ait Özlü Sözler Albert Einstein Sözleri
Hiç hata yapmamış birisi hiç yeni birşey denememiştir.
Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.
Güzel bir kıza kur yaparken bir saat bir saniye gibi geçer. Köze oturursanız bir saniye bir saat gibi geçer. Görelilik budur.
İki şey sonsuzdur: Evren ve insan apttallığı. Aslında evren konusunda emin değilim.
Tanrı zar atmaz.
3. Dünya Savaşı ne biçim silahlarla yapılır bilemem ama 4. Dünya Savaşı sopa ve taşlarla yapılacak.
Dinsiz bilim topal, bilimsiz din kördür.
Doğanın bize sunduklarının yüz binde birini dahi bilmiyoruz.
Bilgi ilim değildir.
Yüce kişilikler her zaman ortalama akıllardan şiddet ve direnç görmüştür.
İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye ulaşamaz.
‘A’yı hayatta başarı olarak tanımlayalım. Formül şudur: A=x+y+z. x çalışmaktır, y oyundur, z de çeneyi tutmasını bilmektir
Önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur.
Yüce Tanrıyı anlamak çok zordur. O, esrarengizdir fakat hiç bir zaman kinci ve kötü değildir.
Tugbam sitesinde en güzel Geçmiş Olsun Mesajları sizler için hazırlandı . Buyurun Geçmiş Olsun Mesajları
Geçmiş Olsun Dileklerimi En samimi ve içten dileklerimle Huzuruna Sunuyorum geçmiş Olsun Canım.
Umarım iyisindir canım arkadaşım Dünden Daha güzel günlere birlikte inadına yürümek seninle daha güzel olucak geçmiş olsun.
Zaman Alsada bazı iyi günlerimizi bizden dünden daha iyi günler beklicek kaderimizi Geçmiş Olsun
Herzaman Adın Odamda resmin karşımda ne Acılar Eksiltir Sevgini Nede Supriz Acılar Geçmiş Olsun bebeğim Seviyorum Seni.
Haberini Almasakta Her gün Derdini Dileyemiyorsakta bir gün Kalbimiz Seninle Geçmiş Olsun
Mesajların En Samimisi Sevgilerin EN Sıcağını Sana Yolluyorum Günlerin Günlerinden Daha Güzel Olsun Kötü Günler Geçmiş Olsun
Rüzgarın Estiği Taraftayım Senin için Rüzgara Karşıyım Hayata Küsme Ne Olur geçmiş Olsun Diyerek yanındayım Unutma Bunu..
Kimine Göre Dost Kimine Göre Arkadaş Kimine Göre Sevgili Kimine Göre Aşk Bu Duygularım önemLi Olan Herzaman Yanındaki Amacım Geçmiş Olsun Canım benim
Yaralar Geçer Acılar Geçer Günlerde Böyle Geçicek Birtanem Geçmiş Olsun
Kimse Benim Samimiyetimi Sana Gösteremez Hic Bir Acı Benim Kadar Kolay geçirmicek Yaralarını Ama Yinede Geçmiş Olsun Acını Paylaşıyorum..
Hayatın Oyunudur Bazen Hastalık, Bazen Kaza, Bazende Aşk Acısı Hepsini Unutmak Amacıyla Yaşıyoruz Bu Hayatı Geçmiş Olsun Canım
Geçmiş Olsun Birtanem Bu günlerde geçicek biz yine birlikte Olucaz Sadece inan güven günlerin Geçecegini biL hayatında
Hayat Güzeldir paylaştıkca Anılar Tazedir Geldikce Aklına o günleri Yeniden Yaşamak için inadına Meydan oku Hayata! Geçmiş Olsun Aşkım!
Ne güzelliğini Nede Huzurunu Bozucak Bu Zamanlar Geçmiş Olsun De geç ve Hayata Ufak bir Tebessümle Gülümse Ozaman Geçiçektir Kötü Günler Sevgimizle.
Dostum Haberini Aldığımda Çok üzüldüm Herzaman yanındayım Bunu Unutma geçmiş Olsun Dileklerimle Acil Şifalar Diliyorum.
öLüm gelmedikten Sonra Vardır Her Derde Devam Sen güzel Yüzünü Asma Geçer Biter bu Bela Geçmiş Olsun Canıma…
Geçmil Olsun Mesajımı Sana Okadar Hızlı yolluyorumki Kızıl Ötesinden, Sesden Hızlı Umarım Dertlerimizde Bukadar Hızlı Ve çabuk geçer Geçmiş Olsun Hayatım