Posts Tagged ‘gelince’

3 Kıtalık Bayram Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

3 Kıtalık Kurban Bayramı Şiirleri

Kısa Ramazan Bayramı Şiirleri

KURBAN BAYRAMI

Kurban Bayramı geliyor
Sokaklarda bir telâş bir telaş!
Sevinçten, kuşlar bile hoş uçar,
Çocuklar, büyükler sarmaş dolaş.

Kurbanlık sesleri yayılır sokaklarda
Sıkılır eller, pazarlıklar yapılır pazarlarda.
Gönülden açılır duaya eller,
Hep beraber getirilir, camilerde tekbirler.

Sevindirir; fakir, yoksul ve yetimler
Manası budur Kurbanın kenetlenmeli eller
Bitmeli küslükler, barışmalı kırgın kalpler,
Sevdikçe birbirimizi, huzur bulur gönüller.

Kurban Bayramı

Kısmetse keserim kurbanımı
Bunun adı hayvan katliamı mı
Ah canım önce sen veriver
Şu öldürdüğün çocukların hesabını
Sevsinler senin işine geldiğince
Dünyaya bakışını

Kurbana eziyet etmeyeceksin
Bu kutlu günü kirletmeyeceksin
Başına kurdele tak
Bembeyaz yününe kına yak
Sev okşa hayvanı
Kara gözlerinde beyaz bez bağlı
Yaradan inşaalah kabul eder kurbanını

Amaç et yemeyene yedirmek
Büyüklerin, çocukların, eşin dostun gönlüne girmek
Küskünlükleri gidermek
Önce yetimleri yoksulları giydirmek
Onlarla kavurma yemek
Kavruk yüreklere sevinç serpmek
İşte bayram bu demek

RAMAZAN BAYRAMI

Ramazan boyunca yandı kandiller
Ramazan Bayramı mübarek bayram
Aydınlatan nurla ışıdı âlem
Ramazan Bayramı mübarek bayram

Güzel hoş ay mutlu güne sözlendi
Hasret gidermeye dağlar düzlendi
Bayramlaşmamıza yaren gözlendi
Ramazan Bayramı mübarek bayram

Allah’ım kuluna verdi sevinci
İmanlı yüreğe girdi sevinci
İnsanlarız olmayalım biz kinci
Ramazan Bayramı mübarek bayram

İlahi böcekte uçan kuşlarda
İnci inci akan gözden yaşlarda
Bereket çoğalır yenen aşlarda
Ramazan Bayramı mübarek bayram

SANCAKİ’m bir görsen coşar çocuklar
Şeker toplamaya koşar çocuklar
Bayramda bambaşka yaşar çocuklar
Ramazan Bayramı mübarek bayram

Hacı Yiğid

Ramazan Bayramı
İşte geldi bayramlardan, biricik Ramazan Bayramı
Dostlukların daima bayramıdır. Ramazan Bayramı
Bugünde oruç haramdır, çünkü Ramazan Bayramı
Herkes camiye koşuyor, bugün Ramazan Bayramı

Ramazan Bayramında, büyükler hep ziyaret edilir
Bugünde küsler barışarak, bütün günahları af edilir
Bayramlarda sadakalar, yardımlar daima sevk edilir
Bugünlerde yapılacak bütün dualar, hep kabul edilir

Bayramlar demek değildir, yurt dışına tatile gitmek
Nedense bayram gelince, adet oldu valizi alıp gitmek
Sen tatile gidince, büyüklerine kimler? Varıp gidecek
İyi düşün seni dünyaya getireni, olur mu? Silip gitmek

Bayramlar, hep kardeşliğimizi ve birliğimizi hatırlatır
O gün gelince büyüklerin ellerini, öpülmesini yaşatır
Uzaktakilerini telefonla arayarak, hep onları şaşırtır
Ramazan Bayramı bana, dostlukları ve barışı hatırlatır

Fikret Gürsoy

İlkbahar İle İlgili Şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İlkbahar Şiirleri,

En Güzel İlkbahar Şiirleri;

İlkbahar Geldi..

Bu da yarım asırlık bir çocuk şiiri.

İlkbahar geldi, yerler yemyeşil,
Temiz havaların kıymetini bil.

Oyna her zaman temiz yerlerde
Temiz hava şifa her türlü derde

Heryandan neşe bağrın tutuşsun,
Ürkütme kuşları gelsin ötüşsün

Arılar vızlar karıncaya bak
Tembel olma sakın bu hali bırak..

15-NİSAN-1959 Başkale Van Seyfeddin Karahocagil

Bahar Gelince

Bahar oldu, cana geldi topraklar,
Her taraf yeşile boyanmaktadır.
Tomurcuklar patlar çıkar yapraklar,
Kimi de çiçeğe soyunmaktadır.

Bugün yarın rençber; ‘ho! ‘ diyer mala*,
Alafsız hayvanı otlağa sala.
Binbir canlı birden düşer havara,
Niye ki havalar ısınmaktadır.

Boz bulanık akar bir zaman sular,
Taylar kişnemede, koyun kuzular*
Yavaş yavaş biter kışlık uykular
Bört böcek yuvada uyanmaktadır.

Arılar bekliyor; kovan açıla,
İşçileri kır bayıra saçıla..
Bulaklardan berak sular içile,
Kaynaklar arabir bulanmaktadır.

Duyulur toprağın ılık nefesi,
Tarlaları sarar horavel sesi,
Bir sevinç fetheder bütün herkesi,
Sanırsın okyanus çalkanmaktadır.

Hasret çeken kuşlar tüner yuvaya,
Gurbete doyanlar döner sılaya.
Çiftçi ilk tohumu serper tarlaya,
Dört elle toprağa sarılmaktadır.

Enva i can sesle uyunur bağda,
Hayvanlar idmana çıkıyor dağda.
Kelebek kozada, örümcek ağda,
Karınca teçhizat kuşanmaktadır.

Çel çocuk, kuzuyu yayarlar kıra,
Düşüp yolaklara hep sıra sıra.
Tavuğun minneti kalmadı tara,
Kapıda, bacada eşinmektedir.

Dikilir fidanlar eşilir çukur,
Bağ, bahçe dopdolu evler tamtakır,
El açar yaşlı genç; Allah’a şükür,
Çayırda namazlar kılınmaktadır.

Hikmet’im severim bahar çağını,
Görestim koyunun tereyağını,
Gül çimen bürüsün Sako Dağı’nı
Güzeller çaşıra salınmaktadır..

Cemali-Hikmet AKSU

İlkbahar Geldi
Ah bahar ne işler, açtı başıma
Aklar düşürmesin, benim saçıma
Rengarenk çiçekten,güzel taçıma
Hoş geldin ilkbahar,dirildi herşey

17.03.2011
Osman Karahasanoğlu

ilkbahar gelince

ilkbahar gelince
içimi bir sevinç alır.
arkadaşlarımla gezip tozarız
ilkbahar gelince

ilkbahar gelince
hüzünler biter
kuşlar cıvıldaşır
ilkbahar gelince

ilkbahar gelince
küsler barışır
arkadaşlarımızla piknige gideriz
ilkbahar gelince

ilkbahar

Sevgiyle dolusun
Çiçekler açarsın
Cıvıl cıvıl öter kuşlar sevinirim ben
Ne güzel ilkbahar

İlkbahar ilkbahar
Ne mutluyum bi bilsen
Mutluluk saçıyorsun kalbime
Ne güzel ilkbahar

İlkbaharı severim
İlkbahar gelince coşar çocuklar
Piknik yeri dolu olur ilkbahar gelince
Ne güzel ilk bahar

hande sorku

Bir İlkbahar Şiirine Başlangıç

Hava ne kadar güzel öğretmenim
Yollar ağaçlar kuşlar ne kadar güzel
Yeryüzü pırıl pırıl öğretmenim
Gizlisi saklısı kalmamış dünyanın
Nesi var nesi yoksa dökmüş ortaya
Bütün bitkiler, bütün hayvanlar, bütün taşlar
Sürüngenler, konglomeralar, serhaslar
Hepsi hepsi ortada öğretmenim.
Ne olur biz de gidelim
Burda kalsın kitaplar
Burda kalsın iğneli karafatmalar
Kollarından bacaklarından gerilmiş kurbağalar
Burda kalsın hepsi
Bomboş kalsın hepsi
Bomboş kalsın evler okullar
Hapishaneler, hastaneler…
Öğretmenim, sevgili öğretmenim
Sırtımıza alırız hastaları
Kim bilir ne özlemişlerdir kırları…
Ya mahpuslar.
Ne sevinirler kimbilir
Sarılıp sarılıp öperler adamı.

Melih Cevdet ANDAY

Cahit Sıtkı Tarancı Otuz Beş Yaş Şiiri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Cahit Sıtkı Tarancı Yaş otuz beş! yolun yarısı eder şiiri

Otuz Beş Yaş Şiiri

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.