Posts Tagged ‘genç’

Hadisenin sevgilisi kim ?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

HADİSE’NİN GİZLİ AŞKI!

Eurovision temsilcisi Hadise’nin ünlü bir futbolcuyla aşk yaşadığı iddia edildi.

Hadise yeni bir aşka mı yelken açtı. Eurovision temsilcisi Hadise’nin ünlü bir futbolcuyla aşk yaşadığı iddia edildi. Genç şarkıcının İspanya’nın Recrativo-Huelva futbol takımında olan, Trabzonspor’un eski futbolcusu Ersen Martin’le sık sık görüştüğü konuşuluyor. İBİZA’DA ÖZGÜR AŞK İki sevgilinin ilişkisinin geçen yıl başladığı ve Ersen Martin’in Hadise’ye evlilik teklif ettiği de gelen bilgiler arasında. Cezalı olduğu için kadroda yer almayan genç futbolcunun, Hadise’nin Nürnberg konseri sırasında sevgilisiyle el ele gezme fırsatı bulduğu da söyleniyor. İki sevgilinin fırsat buldukça İbiza Adası’nda aşklarını özgürce yaşadıkları da ileri sürüldü. Ersen Martin, Hadise’yle ilgili “O beğendiğim bir sanatçı, ikimiz de gurbetçiyiz, hepsi bu” derken, Hadise ise “Eurovision için çok yoğun çalışıyorum, aşka vaktim yok. Annemi bile bir aydır görmedim” yorumunda bulundu

milliyet

Genç kızlara Facebook tuzağı!

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Dünyanın en büyük sosyalleşme ağı, Facebook’ta çakma ünlüler genç kız peşine düşmüş. Bugün gazetesi yazarı Aşkut Işıklar, çakma ünlülerin peşihe düştüğünde çok ilginç olaylarla karşılamışmış. Siz siz olan bu çakma ünlülerin tuzağına düşmeyin.

Türkiye’de son verilere göre 3 milyon 464 bin 640 kişi Facebook kullanıyor.

Yani yaklaşık 3.5 milyon Türk vatandaşı yalnızlığını Facebook sayesinde dünya ile paylaşıyor. Kimi taa Japonya’daki arkadaşına yazıyor, kimi taa Güney Afrika’dan gelen mesajları okuyor. Bilim adamları bunu incelemeye başladı. Gerçekten Türk halkının Facebook denilen bu siteye ilgisi neden çok fazla?

ABD, İngiltere ve Kanada’dan sonra dördüncü ülkeyiz. Toplam nüfusun yüzde beşi Facebook’ta dolaşıyor. Facebook’ta en çok itibarı, her konuda olduğu gibi ünlüler görüyor.

Bazılarının listesinde beş bin arkadaşı var. Hatta kontenjanı dolup, kapananlar var. Ne kadar üzücü bu ilgi görenlerin çoğunun Facebook’tan haberi bile yok. İsimlerini kullanan sahtekarlar yani çakmalar halkı aldatıyor.

İşte Bugün yazarı Aykut Işıkların Facebook gözlemleri;

(…) Facebook listelerinde o kadar çok sahtekar var ki. Kendini ünlü şarkıcının yerine koyup, genç kızlar ile mektuplaşıyorlar. Gençlerin onları anlaması çok zor. Kimliğine büründüğü kişiyi çok yakından tanıdıkları için ikna edebiliyorlar. İşte size çakma ünlülerin listesi.

Bunların çoğunu bizzat kendi çabamla çözdüm. Ne kadar uğraştılar ise de yakayı ele verdiler. Son zamanlarda liseli genç kızların en sevdiği şarkıcı olan Murat Boz’un pek çok korsan sitesi var. Onların hepsi ‘çakma Murat’… Sakın aldanmayın.

En çok arkadaş olunmak istenen bir başka şarkıcı Tarkan’ı da unutun. Tarkan’ı sevenlerin kurduğu fan kulüpleri var. Siz Tarkan diye bu hayranlar ile konuşuyorsunuz. Onlar da sizinle bir güzel dalga geçiyor. Ebru Gündeş’in kaç tane Facebook listesi var. Acaba Ebru, bilgisayar başına hiç geçiyor mu?

Sibel Can her yerde ‘Aman sakın aldanmayın. Ben Facebook’ta yokum’ diyor. Ama binlerce üyeden oluşan Fan Kulüpleri adına her şeyi yapıyor. Aynen Beyazıt Öztürk gibi. Geçen gün Çelik’in ismini kullanan uyanıkları yakaladım. Çelik de Facebook’ta yok. İbrahim Tatlıses ile Özcan Deniz’in adını kullanan sahtekarlar da var. ‘Sen kimsin? diye sıkıştırınca ‘Ben onların hayranıyım’ diyor. Ama saf kızlara öyle demiyor. Gülben Ergen, Yeşim Salkım, Hülya Avşar gibi bazı şöhretler bu işi Fan Kulüpleri’ne havale etmiş. Hayranlar ile kontağı Fan Kulüp’teki görevliler kuruyor.

Onlar da sahtekarları çok çabuk yakalayıp, kendi yöntemlerinle cezalandırıyor. Birileri Deniz Seki’nin adını kullanıyor. Hadise daha Türkiye’ye gelmeden Facebook’ta sahteleri dolaşmaya başlamıştı. Başta Kurtlar Vadisi dizisi oyuncuları olmak üzere bütün dizi kahramanlarının (Polat Alemdar) sahteleri dolaşıyor Facebook ortamında.

Burcu Kara’dan tutun Özgü Namal, Bergüzar Korel, Gülse Birsel gibi sevilen tüm oyuncuların sahteleri var. Peki sanatçıların gerçek listesi mi yoksa çakması mı nasıl anlayacağız derseniz… İşte bunu anlamak zor. Bazı ünlüler kim başvurursa listesine alıyor. Kimisi ise sadece arkadaşlarını. Siz her koşulda uyanık olun. Sır vermeyin, davetlere gitmeyin, fotoğraf göndermeyin yeter. Tabii ev adresi de bildirmeyin.

Kaynak: İnternet haber

Myspace nedir?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Myspace sosyal iletişim ağı
Myspace hakkında bilgi

Myspace nedir?

MySpace sanal ortamda kullanıcı denetiminde iletişim ve arkadaşlıklar kurulabilen, kişisel profillerin, blogların, grupların, resimlerin, müzik ve videoların barındırılabileceği bir sosyal iletişim web sayfası’dır. Önceki karargâhı Beverly Hills’te iken 16 Mart 2007’de sahibi News Corporation’un bulunduğu New York’a taşınmıştır. Myspace özellikle henüz ünlü olmamış grup ve şarkıcıların yararına bu genç sanatçı adaylarına herhangi bir ücret vermeden şarkılarını siteye yükleyip büyük kitlelere sunma imkânı verir. Myspace yüklenen müzik eserlerinin telif hakkını yükleyen kişilerden alamaz, yani Myspace bir nevi bedava reklam sitesidir. Myspace’e fotoğraf ve kişisel bilgi eklenebilir. Bu eklenen bilgi “privacy” ayarları tarafından korunulmaktadır.

Kopardin

Cuma, Haziran 22nd, 2012
KOPARDIN
Bir hicran çölüne bıraktın beni
Kalbine girdiğim yolu kopardın
Yaydın üzerime yalan gölgeni
Adını andığım dili kopardın

İçimden boşluğa savruldu külüm
Hüznün ateşiyle yandı kakülüm
Yıllardır ruhumda öten bülbülün
Her seher konduğu dalı kopardın

Uzattıkça sana boş ellerimi
Birer birer yıktın hayallerimi
Bilmem, ölü müyüm, yoksa diri mi
Saçımdan simsiyah teli kopardın

Gönlümde aşkınla her gün yeşeren
Göğü yıldız yıldız önüme seren
O güzel, bembeyaz gülü kopardın
Nurullah GENÇ

Son beklediğim

Cuma, Haziran 22nd, 2012
SON BEKLEDİĞİM

Ufkumda bulutlar kümelerken kara bahtım,
Ben her gönül ufkunda doğan sabahtım.
Devran herkese taslarla zehir sundu da birden
Ben herkese bir neşe yarattım o zehirden.
Bir köprü kurup, zulmetin ardında, seherle,
Bildim gülüp eğlenmeyi ömrümce kederle.
Alnımdaki her çizgi beyaz bir gece saklar,
Bir başka şafaktır saçımın gördüğü aklar.
Farkım ne, emel kaynağı bir körpe çocuktan,
Mademki henüz gelmedi son yolcum ufuktan?
Ömrümce neden yılları zincir gibi çektim,
Mademki bir aşk uğruna can vermeyecektim?
Bir müjde taşır her gün uzaktan bana rüzgar;
Elbet gelecek, gelmedi, bir beklediğim var!

Son beklediğim gelmeden, ölsem de yüzünde,
Devran bulacak yar ile ağyarı hüzünde.
İsmim gezecek pembe dudaklarda elemle,
Gözler dolacak bir çocuk ölmüş gibi nemle,
Bir günde doğup can veren altın kelebekler,
Bizden daha genç bir şair öldü diyecekler!

Faruk Nafiz Çamlıbel

Cenap Şahabettin Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Cenap Şehabettin ve Şiirleri
Cenap Şahabettin Şiirleri‎ aşk

SENİN İÇİN

Sesin işler gibi bir şuh kanat gamlarıma
Seni dinlerken olur kalbim uçan kuşlara eş,
Gün batarken sanırım gölgeni bir başka güneş;
Sarışınlık getirir gözlerin akşamlarıma

Doğuyor ömrüme bir yirmi sekiz yaş güneşi
Bir kuş okşar gibi sen saçlarımı okşarken
Koklarım ellerini gülleri koklar gibi ben;
Avucundan alırım kış günü bir yaz ateşi

Gönlüme avdet eder her unutulmuş nisan
Ne zaman gençliğini yolda hıraman görsem
Eskiden pembe dudaklarda dağılmış busem
Toplanır leblerime, bir gece dalgın dursan

Seni zambak gibi gördükçe açık pencerede
Gül açar bahtımın evvelki hazanlık korusu
Genç eder ufkumu hülyalarımın genç kokusu;
Sorarım ak saçımın örttüğü yıllar nerde?

Cebhemi varsın o solgun seneler soldursun
Yeni yıldız gibi doğdukça güzel her akşam,
Gençliğin böyle benimken kocaman, hiç kocamam
Ruhum, ölsem bile ben, sen yaşayan ruhumsun

HAKİKAT-I SEVDÂ

Bir şüphe-i hissiyye ile dalgalanır dil;
Bir heykel-i gül-rû dikilir kalb üzerinde;
İnsan bütün ahzân ü meserrâta muâdil
Bir tatlı dönüş hisseder âvâre serinde

Her cevf-i hayâtî, sevilen şeyden ibaret
Bir lem’a-i nev, şa’şaasıyla eder ihfâ;
Bir berk arkasından ederek ömrü temâşâ
Bin müddet için göz kamaşır İşte muhabbet!

Pek boştur o his, lakin o boşlukla dolar dil;
Âfâk-ı hayatiyyedeki cevfi o örter;
Herkes hep o boşlukta arar bir tutacak yer
Pîrâmen-i ömründeki girdâbâ mukâbil

Sevdâya mukabil duyulur rûhta her gâh
Bir def-i pey-â-pey ile bir cezb-i pey-â-pey;
Bir istiyor insan onu, bir istemiyor, âh
Sevmek bile doğmak gibi, ölmek gibi bir şey!

Ceyhun Yılmaz Çok Sevmişti

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Herhangi bir geminin. Limandan ayrılmasına bile ağlar oldum…
Sonra akşamların gelişi gündüzlerin vedası üzdü beni.
”Sayende yaşadığıma bile efkarlanıyorum”.
Artık gerisini sen düşün.
Sebepsiz hüzünlerdir benim kirpiklerim.
İster istemez öpüp kaçarlar beni.
Hiçbir şey olmamış gibi.
Nasıl bir selamına mutlu oluyorsam….
Sensizliğimde bir yağmur damlası.
Bazen kahrediyor beni.
Genç ölücem belki…
Belki yaşayanlar kendi nefeslerine bile,
İnanamayacaklar öldüğümde.
Elbette her veda gibi hüzünle uğurlanacağım..
Kimileri üzülecek kimilerinden fazla.
Az yaşadı diyecekler benim için
az yaşadı..
Ama Çok Sevmişti…

(CyhnYlmz)

Rüveyda

Cuma, Haziran 22nd, 2012


fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına
bir güvercin uçurup kıtalar arasından
çağırdın beni
geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı
yetim çığlıklarımı duyurmak üzere sana
koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına

adını söylemek istemiyorum
her hecesi amansız bir kor dudaklarımda
her harfine yıllardır şimşeklerle yarıştım
zindanlara karıştım, ölümlerle tanıştım
adını söylemek istemiyorum
Rüveyda dediğim zaman
anla ki, senin için yürüyor kelimeler
çığlığımın atardamarlarından

hangi yıldızdır bilmem, gözlerin
kayar da üzerime Rüveyda
önce tuhaf bir deprem yayılır bedenime
sonra açılır önümde ıstırab vadileri
silik renkleriyle adımlarıma
çözülmeye yüz tutan bir mazi mühürlenir
hayalin bittiği menfeze doğru
alaca bir at koşar içimde
zamansız, mekansız nefese doğru

uslanmaz bir yürek taşıdığıma dair
yaygın bir kanaat dolaşır aynalarda
oysa Rüveyda
baştan başa ben
kevser akan, gül kokan bir kalbin filiziyim

kitaplara sürdüğüm kapkara lekelerden
bir anlatsam nasıl utandığımı
bir doğrulsam eğrildiğim yerden
ağarır tanyeri nilüferlerin
alaca bir at koşar içimde
ezer toynaklarıyla anılarımı

sular köpürmemeliydi Rüveyda
kırılmamalıydı ıslak dalları hasret selvilerinin
ben zehire alışkınım, şerbete değil
rüyalar nefret eder avare duruşumdan
kabuslar çekerek ancak derdimi yeryüzünde
sen gün boyu simsiyah bir ufukla beraber
ben her gece bir mehdi türküsüyle çilekeş
yargılamak için zeval kayıtlarını
inkilap bekliyorum

hangi umut çiçeğidir bilmem, ellerin
uzanır da gönlüme Rüveyda
derinden bir ok saplanır bağrıma
beynimi çağıran bir sese doğru
alaca bir at koşar içimde
zamansız, mekansız nefese doğru

varlığın cinayettir memleketimde işlenen
akıtır kanını asil pehlivanların
yokluğun sükunettir kuşatır evrenimi
varlığın ve yokluğun ölümüdür baharın

artık eskisi gibi bakamıyorsun
göklerinde bir belkıs otururdu Rüveyda
binlerce gökkuşağı olurdu kirpiklerin
güneş bir ane gibi dururdu başucunda
artık dokunamıyor kakülün bulutlara
karalara bürünmüş saçlarında dolunay
BEN BU KADAR ZULME LAYIK MIYIM RÜVEYDA

hangi ressamı vurur bilmem, endamın
sarar da benliğimi
ben beni tanımam kaldırımlarda
kafesleri yutan kafese doğru
alaca bir at koşar içimde
zamansız, mekansız nefese doğru

kırmızı bir kurdela bağlayarak alnına
duydun mu orkideye dua eden birini
bu ısmarlama yüzler yok mu Rüveyda
bu yapmacık bebekler
gözyaşı akıtırken gülenler yok mu
beni kahrediyor geceler boyu

hangi çağın gelişidir bilmem, gülüşün
soluk bir dünyanın mezarlarına
gömerek gurbetimi
kapadı karanlığa Yesrib, kapılarını
meydan okuyuşun çağın ordularına
bilmem hangi mevsimin başlangıcıdır
doruklarından öte hevese doğru
alaca bir at koşar içimde
zamansız, mekansız nefese doğru

yasını tutuyorum kararttığım düşlerin
yıpranmış divaneler gibiyim sokaklarda
amansız bir ütopya üfleyen pencereler
lif lif yoluyor dram seyyahı bedenimi
önümde, haksızlığın hesaba çekildiği
hiç kimsenin kimseyi tanımadığı mahşer
arkamda, kare kare ömrümü belirleyen
hatırladıkça yanıp tutuştuğum resimler

söyle, nasıl aşarım pişmanlık dağlarını
yeniden bir Nil olup taşar mıyım çölllere
kim giydirir başıma tacını nihayetin
kim takar bileğime hürriyet künyesini
karada balık gibi nasıl yaşarım, söyle
Rüveyda, seziyorum; tahammülün kalmadı
ama dur, boşaltayım bütün çığlıklarımı
asırlardır köhne barınaklarda
küflenen, çürüyen çığlıklarımı

at vuruldu içim paramparça Rüveyda
gölgelerin ardına sakladım kusurumu
sen orada kayıtsızca gülümsüyor gibisin
ben burda damla damla eriyip akıyorum
yine de, çiğnetmem kimseye gururumu
istenmediğim yeri sessizce terk ederim
hatıra kalsın diye bırakır da ruhumu
mahzun bir derviş gibi boyun büker, giderim

Nurullah Genç

Cenap Şahabettin Bütün Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Cenap Şahabettin şiirleri
Cenap Şahabettinin yazdığı şiirler

ELHAN-I ŞİTA

Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
Eşini gaib eyleyen bir kuş
gibi kar
Geçen eyyâm-ı nev-bahârı arar.

Ey kulûbun sürûd-ı şeydâsı,
Ey kebûterlerin neşîdeleri,
O bahârın bu işte ferdâsı:
Kapladı bir derin sükûta yeri
karlar
Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar.

Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyaz rîşe-i cenâh-ı melek
gibi kar
Seni solgun hadîkalarda arar.

Sen açarken çiçekler üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpâze
Na’şın üstünde şimdi ey mürde
Başladı parça parça pervâze
karlar
Ki semâdan düşer düşer ağlar.

Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar;
Küçücük, ser-sefîd baykuşlar
gibi kar
Sizi dallarda lânelerde arar.

Gittiniz, gittiniz ey mürgan,
Şimdi boş kaldı ser-te-ser yuvalar,
Yuvalarda -yetîm-i bî-efgan:-
Son kalan mâi tüyler kovalar
karlar
Ki havâda uçar uçar ağlar.

HAKİKAT-I SEVDÂ

Bir şüphe-i hissiyye ile dalgalanır dil;
Bir heykel-i gül-rû dikilir kalb üzerinde;
İnsan bütün ahzân ü meserrâta muâdil
Bir tatlı dönüş hisseder âvâre serinde

Her cevf-i hayâtî, sevilen şeyden ibaret
Bir lem’a-i nev, şa’şaasıyla eder ihfâ;
Bir berk arkasından ederek ömrü temâşâ
Bin müddet için göz kamaşır… İşte muhabbet!

Pek boştur o his, lakin o boşlukla dolar dil;
Âfâk-ı hayatiyyedeki cevfi o örter;
Herkes hep o boşlukta arar bir tutacak yer
Pîrâmen-i ömründeki girdâbâ mukâbil

Sevdâya mukabil duyulur rûhta her gâh
Bir def-i pey-â-pey ile bir cezb-i pey-â-pey;
Bir istiyor insan onu, bir istemiyor, âh
Sevmek bile doğmak gibi, ölmek gibi bir şey!

SENİN İÇİN

Sesin işler gibi bir şuh kanat gamlarıma
Seni dinlerken olur kalbim uçan kuşlara eş,
Gün batarken sanırım gölgeni bir başka güneş;
Sarışınlık getirir gözlerin akşamlarıma.

Doğuyor ömrüme bir yirmi sekiz yaş güneşi
Bir kuş okşar gibi sen saçlarımı okşarken.
Koklarım ellerini gülleri koklar gibi ben;
Avucundan alırım kış günü bir yaz ateşi.

Gönlüme avdet eder her unutulmuş nisan
Ne zaman gençliğini yolda hıraman görsem.
Eskiden pembe dudaklarda dağılmış busem
Toplanır leblerime, bir gece dalgın dursan.

Seni zambak gibi gördükçe açık pencerede
Gül açar bahtımın evvelki hazanlık korusu
Genç eder ufkumu hülyalarımın genç kokusu;
Sorarım ak saçımın örttüğü yıllar nerde?

Cebhemi varsın o solgun seneler soldursun
Yeni yıldız gibi doğdukça güzel her akşam,
Gençliğin böyle benimken kocaman, hiç kocamam .. .
Ruhum, ölsem bile ben, sen yaşayan ruhumsun

20’li yaşlarda bile kalp damarlarında daralma gözleniyor

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Şefi Dr. Genco Yücel, günümüz yaşam koşullarının kalp ve damar hastalıklarına etkileri, son yıllarda gelişen tedavi yöntemleri hakkında ve genç yaşlardayken de dikkatli olunması gerektiğine ilişkin bilgiler aktarıyor.

KALP HASTALIKLARI ÖLÜME SEBEBİYET VEREN HASTALIKLAR ARASINDA KANSERDEN DAHA ÖN SIRADA!

Günümüzde özellikle Batılı toplumlarda 40 yaşın üzerindeki erkek ve kadınlarda ölüm sebebinin %50’ye varan oranlarda, kalp ve damar hastalıkları, yani kalp krizi ve beyin felcini içeren hastalık grubu olduğunu belirten VKV Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Şefi Dr. Genco Yücel, ülkemizde bu oranların kadınlarda daha da üst düzeyde olduğunu açıkladı.

Dr. Genco Yücel, “Toplumdaki algılama özellikle kanserin kalp hastalıklarına göre daha fazla ölüme sebep olduğu yönündedir. Bu algılamanın en önemli sebebi tahminen kanserle ilgili tedavi metodlarının kalp hastalıklarıyla ilgili tedavi olanaklarına göre daha az başarılı olmasıdır” diyor ve kalp hastalıkları ile ilgili birçok risk faktörünün (Sigara kullanımı, tansiyon, şeker, kolesterol yüksekliği, kilo fazlası, hareket eksikliği…) tanımlanmış olması ve kişilerin bu tanımlanmış faktörleri kontrol altında tutarak tedavilerden fayda görebilmelerini de bir başka neden olarak sayıyor. Kalp ve damar hastalıklarında ilaç tedavileri, mekanik ve girişimsel düzeltici tedavileri (Perkütan anjioplastiler, koroner stent konumu, açık kalp ameliyatı, koroner by-pass cerrahisi müdahaleleri…) gibi birçok tedavide son 20 yılda çok ciddi anlamda başarı ve hız kazandıklarını belirten Dr. Genco Yücel, günümüz teknolojileriyle bu tedavi metodlarının daha başarılı ve daha az yan etkili olarak uygulanabildiğini söylüyor ve gelinen noktayı şu biçimde özetliyor: “Örneğin by-pass cerrahisi operasyonu olan bir kişi, 48 saat içinde normal fonksiyonlarına dönüp, 4-5 gün içinde evine dönebilmektedir. Bu, bundan 20 sene öncesiyle kıyaslandığında en az %100 ilerleme ifade eder. Ameliyat yara izleri küçülmüş, anjiografi ve anjioplasti metodları günden güne gelişmiş ve hala gelişmeye devam etmektedir. Kullanılan teknikler koroner anjioplasti, balon anjioplasti, stent konum işlemleri, kullanılan malzemelerin git gide iyileştirilmesi ile uzun dönem başarılarda büyük yol kat edilmiştir.” Kullanılan ilaçların değişmesi ve daha etkili hale getirilmesi ile kalp hastalıklarından korunma yönünde çok büyük avantajlar sağlandığını dile getiren Dr. Genco Yücel, yine de günümüzde kalp ve damar hastalıklarının 40 yaşın üzerindekilerde neredeyse yarı yarıya, yaklaşık % 45 oranında ölüme sebebiyet verdiği ve kanser gibi hastalıklardan daha fazla can almakta olduğunun altını çiziyor.

KORUNMAYA ERKEN YAŞTA BAŞLAMALIYIZ

Kalp ve damar hastalığının 40’lı, 50’li yaşlarda oluştuğu ve daha öncesinde hiçbir sebebi olmadığına dair düşüncelerin toplumda yaygın kanı olduğunu söyleyen Dr. Genco Yücel, son yıllarda yapılan araştırmalarda 20’li yaşlardaki kişilerin de kalp damarlarında

daralmaların başladığının gözlemlendiğini belirtmekte. “Günümüz yaşam koşullarında, iş dünyasının özellikle bilgisayar başında yoğunlaşması, kişilerin iş ve ev arasında sıkışan hayat düzenleri, spor yapma, gezme, dolaşma imkanlarının azalması; özellikle, çocuklarda ve gençlerde sokaklarda hareket etmeyi ve spor yapmayı içeren aktivitelerin yerini bilgisayar başında meşrubat içip zararlı olabilecek fast food yiyerek geçirmenin alması; şişmanlık ve bir takım metabolik hastalıklara yol açmaktadır. Şeker hastalığı ve kolesterol yüksekliği gibi kalp sağlığı yönünden riskli durumların sıklığı genç insanlarda artmaktadır” diyen Dr. Genco Yücel, erken yaşlarda önleyici tedavilere başlamanın önemine dikkat çekiyor ve artık daha genç yaşlarda kan şeker ve kan kolesterol analizlerinin yapılması ve buna yönelik tedbirlerin alınmasının gündeme geldiğini belirtiyor.

Özellikle riskli grupta yer alan gençlerin 20’li yaşlarda ilk kontrolden geçmeleri ve bu kontrollerde çıkan sonuçlara göre senelik veya daha nadir olarak kontrollere devam etmelerini öneren Dr. Genco Yücel, riskli grup olarak da özellikle ailelerinde genç yaşta kalp hastalığı olanları tanımlıyor. Bu gençlerin, kontrollerde kan kolesterol ve açlık kan şekeri düzeylerine baktırmalarını ve tansiyonlarını ölçtürmelerini tavsiye eden Dr. Genco Yücel, bu parametrelerin yüksek bulunması halinde daha ileri tetkiklere ve kolesterol, tansiyon, şeker düşürücü tedavilere başlanmasını önerdiklerini ekliyor.

Dr. Genco Yücel, tüm bu yaklaşımlardaki temel amacın, değişen yaşam koşulları yüzünden artan kalp hastalığı yoğunluğunu düşük tutmak ve 40 yaşın üzerinde yoğun olan kalp ve damar hastalıkları yüzünden görülen ölümlerin 30’lu yaşlara doğru gerilemesini önlemek olduğunu; bunun neticesinde de hem kişilerin sağlıklı olmasını, hem de toplumun üzerindeki ekonomik yükü azaltmak olduğunu belirtiyor.

DR. GENCO YÜCEL
VKV AMERİKAN HASTANESİ
KARDİYOLOJİ BÖLÜM ŞEFİ

Türk Büyüklerinden özlü sözler

Pazar, Haziran 17th, 2012

Türk Büyüklerinden özlü sözler

Tugbam sitesinde en güzel Türk Büyüklerinden özlü sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Türk Büyüklerinden özlü sözler
Türk Büyüklerinden özlü sözler


Ne kaya kaleler, ne demir kapılar, ne çelik silahlar yolunu kesmeyecek. Yarı cihan ümmetiyle döğüşeceksin. Ezdikçe mağrur, ezildikçe meyyus olma! Daima didin ve öğren, daima iste ve yüksel! Adil ve rahim ol! Korkutmaktan ziyade sevdirmeye çalış!..

A.Hikmet Müftüoğlu

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek.
Siz hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?..

Üstad Necip Fazıl


Ve tarih bir gün, acz içinde kıvrana kıvrana şehadete susamış bir ülkücüden daha müthiş bir silahın keşfedilemediğini yazmak zorunda kalacaktır…

S.Ahmet Arvasi

Tükürün cephe-i lâkaydına şarkın, tükürün,
Kuşkulansın, görelim gayretleri halkın,
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere,
Tükürün onlara alkış tutan kahpelere!..

Mehmet Akif Ersoy

Deme bana Kayı, Oğuz, İlhanlı,
Türküm; Bu ad her ünvandan üstündür.
Yoktur Azer, Kırgız, Özbek, Kazanlı,
Türk Milleti bir bölünmez bütündür.

Ziya Gökâlp

Ne hasta bekler sabahı, Ne genç ölüyü mezar.
Ne de şeytan bir günahı, Seni beklediğim kadar…

Üstad Necip Fazıl

Haydi artık dinsin ızdırapların,
Ufuklardan şanlı bir gün doğacak yarın,
Güzellikle, sıcaklıkla ve ihtişamla…
Kumandasız hazır olup onu selamla!
Gönlündeki yaraların kanını dindir!
Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir…

H.Nihal Atsız

Ülkü uğrunda gönüller delidir,
Kişiler ülkü uğrunda ölmelidir…

Ziyâ Gökalp

Amerikan Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Amerikan Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Amerikan Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Amerikan Atasözleri
Amerikalılara Ait Atasözleri
Yabancı Atasözleri

Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir.

Birleşmek başlangıçtır, birliği sürdürmek gelişmedir; birlikte çalışmak başarıdır.

Cesur adamın bakışı, korkağı kılıcından daha çok düşman titretir.

Zorluk seni zorlayıncaya kadar, sen zorluğu zorla.

Balayı, genç gelinin omzunuzda ağlamayı bırakıp; ensenizde boza pişirmeye başladığı gün biter.

Bir kadının yüzündeki ifade,sırtındaki elbiselerden daha mühimdir.

Dehanın bir bölümü ilham,üç bölümü terdir.

Durgun sular derin akar.

Eski zaman genç kızı,utanınca kızarırdı;şimdiki genç kız,kızarınca utanıyor.

Kaybetmekten yılmayan,kazanmanın eşiğindedir.

Komşunu sev,ama bahçe duvarını yıkma.

Odununu kendi kesen,iki kere ısınır.

Sır dolu kalp zindan,kalbin sahibi gardiyandır.

Talih bir defa güldü mü,talaşla beyin arasında fark yoktur.

Hata işlemeyen hiçbirşey yapmıyor demektir

Kaybetmekten yılmayan, kazanmanın eşiğindedir.

Balık ve konuk üç günde kokar.

Bir insan sana “eşek ” derse umursama, ama 5 kişi sana “eşek” derse git kendine bir semer al.

Çaydanlık bakmakla kaynamaz.

İtle yatan bitle kalkar.

Kafkas Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Kafkas Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Kafkas Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Kafkas Atasözleri
Kafkas Türklerine Ait Atasözleri

Fakirin ipini zengin eskitirmiş.

Fakirin lambası ay’ dır.

Hem Başta yiyor, hem ağlıyor.

Aklı olmayan fakirdir. (zavallıdır)

Aklı olanın bilmediği yoktur.

Delinin suçu az değildir.

Deli renkli şeyleri sever (giymeyi).

Deliye kandıysan gerçekten delisin demektir.

Bazen delinin de akılıca laf ettiği görülür.

Deliye iş buyurursan işin arkasında koşarsın.

Kendi söylediğine gülen delidir.

Önce öleni, önce kaldırırlar (cenazesini).

Kefen önce ölenin olsun.

Dökülen şey geri dolmaz.

Diri, ölüye değişilmez.

Öleni diriltemezsin (ölenle ölünmez anlamında).

Genç yaşlı olur ama yaşlı bir daha genç olamaz.

Burnu(önderi, lideri) olanın kuyruğu da olur.

Vakit altından da daha kıymetlidir.

Topluma girmesini bilen, çıkmasını da bilir.

Duyurulmayan(duyurmazsan bir şeyi)şey duyulmaz.

Olmayan şey kaybolmaz.

Ölü evine ziyaret adettir.

Dil kalptekini söyler.

Gönül yaşlanmaz.

Ümit yok olunca at koşmaz.

Kalp ağlamazsa göz ağlamaz.

Güzel; iyi olandır.

Gönlün beğendiği kendine güzeldir.

Irak Türkmenleri Atasözleri

Açı bırakma herhiz (hırsız) olu, çok seleşme (söyleme) arsız olu (…r)

Adam adama bir kere aldanı (…nır)

Adamın adı haraba (kötüye) çıkacağına canı çıksın.

At almadan ahır yapılmaz.

Bağ bakkalsız, çem çakkalsız olmaz.

Bilene bir sele (söyle), bilmeyene bin.

Bor torbaydan (..la) at tutulmaz.

Candan sonra cihan harab olsun.

Çok söz yalansız çok mal haramsız olmaz.

Deliye yel ver, eline bel ver.

Demir kapının ağaç kapıya işi düşer.

Dost dem (zor) günlerde bilini (belli olur).

Eski bez yorgan olmaz, eski dost düşman olmaz.

Eşeğe gücü yetmeyen palanı taptar.

Farz dururken sünnet boştur.

Gül ağacından odun olmaz.

Her aşıkın beş gün davranı var.

Her kap içindekini sızar.

İnsan her düşende bir akıl kazanır.

İşten artmaz, dişten artar.

Kıskanan göze çöp düşer.

Köpek öz sahibini dişlemez.

Kul azmayınca Hak yazmaz.

Lokmayı çiğnemeden yutma.

Mahkemeye (kazıya) kadıya mal olmaz.

Malı aziz olanın canı zelil olur.

Ne olacağa, ne öleceğe çare olmaz.

Ok öz kökü üstüne biter.

Ölen kimseden şeytan bile vazgeçer.

Paranın üzü sıcağdı (yüzü sıcaktır)

Pilav yen kaşuğunu yanında tutar.

Ramazanda yalan diyen bayramda üzü (yüzü) kara cıhar (çıkar).

Sabır acıysa da ahırı da datlıdı (acı ise de sonu tatlıdır).

Seçe seçe düştü hiçe.

Sözü, ya deliden ya uşahtan (çocuktan) al.

Şeytanın dostluğu dar ağaçına kadardı (…dır).

Talihsiz deve üstünde ilan çalar (yılan sokar).

Tek el çaphun çalmaz (tek elle alkış olmaz).

Ucuz alınan bahalıya (pahalıya) mal olu (olur).

Ürüyen köpek dişlemez (ısırmaz),

Ver kırkı (parayı) çekmek korku.

Yel eken fırtana (fırtına) biçer.

Yoldaş tanı yola var,yolda yüz bin bela var.

Zehmetsiz lokma yenmez.

Zenginin malı her aybını örter.

Zaman sana uymazsa sen zamana uy.

En baba sözler

Pazar, Haziran 17th, 2012

En baba sözler tugbam sitesinde en güzel En baba sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun En baba sözler

Bize Bu Alemde baba Derler, Çeketimiz Omuzumuzda Gezeriz Alemde, Büyüğümüze Saygımız Küçüğümüze Sevgimiz Vardır, Seviyorsakda Bir Sebebi vardır..

Küçükken Düştüm Sokaklara Bilmezdim Sevgiyi Alemi Babalar Büyüttü Beni Şimdi Oldum Alemin Efendisi..

Baba derler bana bu alemde alemde ismimiz var belli, seviyorsan birde güzeli, kaliten vardır seviyeli..

Alemin Yönetmeni benim Ben yazarım Sen Yazdıklarımı Oynarsın…

Karakolları evim belledim, beylik silahımı şerefime yazdım, sevgimi kalbimde taşıdım, şefersizlerle hep ben savaştım…

Kahvelerde Dostlarımız, Alemdedir Aşkımız, Güzelim Biz Delikanlıyız Yoktur Yalanımız…

Biz Dinimizi Bilir imanımızın gücüyle Hareket ederiz, Güzelim Biz Sevdikmi Dularımızla Yaşarız Sevenlerimizle ölürüz…

mezara gidiyor yine bir genç belli aşkın kurbanı olmuş bu genç sevmiş bir insafsızı kara sevda bu yoktur dermanı…

Eceli beklerim geceleri Sevdam Bırakmaz Beni, Senin Gibi Güzelim Sevdim Koyarmı öLüm Sebn Senin için yaşıyorum Gülüm..

öLümle Sevgi Arasında Kaldım Aşkım, Bu Alemde Ben Hep Tek başımaydım, Yarışıyorum Azraille ölüyorum Hayaline…

1 paket sigara daha bitti gecenin 2’sinde sen tatlı rüyarların içindeyken, ben ölümün eşiğinde buldum kendimi prensesim…

Alemin Kralıyız Sözleri Biz yazarız Sevgimizi Sakız Yapmayız, Seviyorsak Yanlışlara bakmayız…

geceleri olurum Serseri bırak beni Takma gerisini, Seviyorum Seni OLmaz bizde yanlış kelime tercihi…

Biz Sosyetik yerlerden geLmedik Karşına Güzelim, Biz Harbi Sokakların Delikanlı Adamlarıyız Cebimizde Çay paramız Gönlümüzde Aşk yaramız Vardır..

Harbi Adam Olmak Zordur, Dost Seçmek elma seçmek gibidir, Yalan Olup Tatlı Olucağına, Harbi Olucaksın Acının Tadına Varıcaksın..

Asaletimiz Baba Sözlerimiz, Baba Sözlerimiz Asaletimizdir..

Kurşun Yedim Bu Alemde Sayısızca öLmedim, 2 bakışın yaktı beni ceylan Gözlüm…

Beyaz Meleğim Oldun Seni tanıdığımdan Beri cenneti Gözlerimde Gördüm Aşkından Oldum Deli, Bu Alemde Sevemez Seni kimSe benim Gibi, Bulamazsın Bu Alemde Benim Gibi Delikanlı Sevgili..