Üç kez çalmıyor artık postacı kapıyı Bir toz duman da yok varoşlardan yükselen Son çiçekçi terk etti bu kenti Sen durmadan bir hıçkırığa tutunuyorsun Gözyaşınla suluyorsun içindeki kaktüsü İçi patlamış bu kentin Hançerlenmiş bağırsak gibi kokuyor
Duyuyorum, ağır ağır atıyor adımını Evet gelen o sevgilim, gelen, gitme zamanı
Ya denize koşuyor damlalar, ya dağlara Artık yağmur düşmüyor bu kente Çeviren yok umut sokağında kum saatini İnanmıyorum mevsimlerin tükendiğine de Hepsi dönüp dönüp geliyor geri Tükenen biziz oysa zamanın kollarında
Sarıyor bizi hüzne açılan kucağı Sarıyor bizi sevgilim, gitme zamanı
Konuşmanın yetmediği yerdeyiz şimdi Anlatımın çıkmaz sokağında yani Ha diyorum ki unutmadan, bir de kendine anlat Ya da dinle tutabilirsen, salkımsöğüdün dallarıyla Oynaşan rüzgârda, yapraklarda çırpınan sesimi Ve bir türkü sıkıştır dudak kıvrımlarına
Buklendeki gül gibi, hani o sarı… Sarardı gülün rengi, sevgilim, gitme zamanı
Gün gelir bu aşk rüzgârla dokunur tenine Ve sen unutulmaz olursun Aşkın acı bir gülümseme olur yüzümde Yüzümdeki gülümseme bir acı.. Bir şey var ki kalbimin kapısına dayandı
Tepeye dikilmiş gün salıyor selamını Gözü ufukta günün, sevgilim, gitme zamanı
Kar dediğin gün beyazı, kahır yağdı başıma Sevince veda dedim, kederle uyumsuzum Dökülsün döküldüğü kadar saçlarım Savrulsun ömrüm Dönüp toplarsam namussuzum
Eşiniyor huysuz doru, vuruyor ayaklarını Yol istiyor sevgilim, bu yol, gitme zamanı
Kalamıyorum, oturamıyorum bir yerde Kıvranıp duruyorum aşkın ekseninde ve acının Bitsin diyorum, bitsin sözün düştüğü yerde Zamanın kalbinden uzanan bu zincirin halkası Ve başlıyor bitiş dönülmezliğine Sevişmeyle dolduruyoruz günü Öpüşme oluyor adı zamanın Yıldızların ve güneşin yeniden doğması oluyor
Doyuyor, yoruluyoruz; çevriliyor kapının tokmağı Gitme zamanı sevgilim, gelen, gitme zamanı
Çağır beni çağırda büyüsün içimde biriktirdiğim bütün yalnızlıklarım! Adım adım büyür yalnızlık yürüdükçe devasallaşır kimsesizlik! Dur!Ne olur Sende gitme! Yalnızlığın üzerime yüklediği bu sessizlik artık beni boğuyor. Buradayım baksana karanlığın tam ortasında. N’olur artık gitme. Sana çok ihtiyacım var. Kurtulmak istiyorum ama koşamıyorum.Çaresizlik öyle bir bulaşmışki bu sokaklara takılıp düşüyorum. Off.. bu kadar mı zor sen bu kadar mı zor sensizlik!! Canım o kadar çok acıyor ki.. Artık bağırmak istiyorum sesimin yettiğince. Bağıra bağıra ağlamak ve haykırmak istiyorum “Anla artık anla!! seni seviyorum” diye. Ama olmuyor işte. Ve yine o şarkı başlıyor bir uğultu misali; “gitme nolur gitme itirazlar elimde değil yalnızım yalnızız yalnızlıklar elimde değil düşerken son birkez yalana benimsin benim yalansan yalanı severim elimde değil..”
Biliyormusun….. “Seyirci kaldıysam bu yürek yangınlarına..Her yıla bir nefes tutar oldum.. Arta kalan küllerden..Kurşuni sevdalara bir adım var.. Lakin.. Yüreğime adım geçmiyor.. Ömür defterimden hüzün yapraklarını yırttım.. Ama.. Yüreğine adı’mı astım..”
Gülüm… Sevgimiz yalan mıydı Tepedeki büyük çınarın altından En az senin kadar güzel İstanbul’u seyredişimiz Yalan mıydı? Gülüm söyle yalan mıydı? Gören gözlerim kör olsaydı Sardığım belin başkasınca sarıldığını
Gülüm… Beyaz gülüm Elimde ki sana aldığım gülün Hikayesi gerçek oldu Off..off.. Sevenim ya dikeni bak canımı yaktı O yuvamız olacak diye tutuğumuz İki oda evin duvarlarını artık sen değil Bir resmin bir de hayalin süslüyor
Gülüm… Beyaz gülüm Canımı yaktın can dediğim Ben sana bakarken bile kıyamazken Canımı yaktın can dediğim
Gitme gülüm… Beyaz gülüm Solarsın yaban ellerde Bilmezsin rüzgarına dayanamazsın Okşadığın saçlarımı yoldur durma Bırak artık gözlerim ağlama Beyaz gülüm artık yabancı kollarda
Ona ilk gülüm dediğim gün Yağmur sevgimiz sularken Sokağın başında okuldan çıkışını beklediğim gün Ceketimin arasına hani delikanlıyız ya Onun için sakladığım gülüm
Utangaç bakışlarla ona Gülüm bu senin için beyaz gülüm dediğim gün Artık mazide kaldı gönlüm Artık benimde bi hazin hikayem var Terk edilmişler kervanında Hikakye yi başlatan bir beyaz gül Solduranda beyaz gülüm Gitme gülüm…Gitme Solarsın rüzgarına dayanamazsın Solarsın beyaz gülüm </div>
Gideceksen de sesini bırak, öyle git! En manasız ezgileri başyapıta cevir, Kalbimdeki hüzün, balkondaki kış erisin.. Soluğumda sesinden izler, Gırtlağımda tütün gibi bir acı olsun.. İmkânsızlığına rağmen yutkunayım türkünü.. Bir çığlık parçalansın dudaklarımda, İncecik sesin kalbime aksın, Ve arta kalanlar bir hayranlıktan, yanaklarına yansısın Gamzelerine gülümsemeler ekeyim yeniden, serpe serpe.. Camların buğusunu berraklaştıran sesin yeşersin bahçelerinde..
Gidersen, yanaklarımdaki ayna kırılıp kanayacak Gözümdeki zenci bebek yetim kalacak.. Seni anlatan bir gülümseyiş O an, tuzla buz olmuş bir kıyamet artık..
Gidersen; Gamzelerim ağlayacak, Gözlerimden firari mavi ırmaklarla..
Koyu bir sessizlik sızlanacak kanepenin üstünde, “günaydın” ların olmayacak, Gün aydın olmayacak.. Gidersen hiçbir mum sevda taşımayacak alevinde.. Bugün bir bavula sensizliği doldurup, Tıklım tıkış anıları da serperek üstüne, Bu çaresizlikten taşınacağım. Sen yine de gitme! Gideceksen de seni bana bırak öyle git
gitme desem; kalır mısın? benden gitme. şehrin tüm ışıklarını yakıp söndürme içimde. gerekli olduğun için değil; sevdiğim için kal. özleyeceğim için değil; özlediğim için kal.
okuma bunu… aşkdan söz ediyor bu şiir. sözcüklerin en tehlikelisinden. yalnızlıktan söz ediyor. okuma bunları… kimsesizlikten söz ediyor bu şiir. karanlıktan. ansızın çıkacak gibi durma içimde şaşırtma beni.
okuma bunu… sensizlikden söz ediyor bu şiir… okuma bunu… senden söz ediyor bu şiir… içimdeki karanlıktan ansızın geçip giden senden söz ediyor bu şiir… korkularımdan söz ediyor. okuma beni. sen beni okudukça. gelmeyen mektuplardan söz ediyor… içimdeki senle karşılaşınca neden şaşkınım… sana söylemeden kaç söz sildim yaşamımdan bilmiyorum bir sevdaya kaç şiir sığar.. okuma bunları bunlar benden söz ediyor… eksikliğimden hep bir yanımın kırık oluşundan söz ediyor… sen beni gördükçe ben karşındaki; ben gözlerine bakarkenki çaresizliğimden utanıyorum. arada gözlerini kapa. kapa ki bir anda olsa silineyim yaşamımdan… biten şarkılardan söz ediyorum sana geçmeyen yazlardan susma. devrik cümlelerin yalnızlığı gibi bırakma beni. sen benim, dilimin ucunda. söyleyemediğim sözcüğümsün. en sevdiğim sözcüğü tekrarlamaksın içimde.. tüm sözlerimi rehine bıraktım görebilmek için seni.. içimin kalabalığısın içime göçmen kuşlar gibi konuyorsun bir yanın tetikte.. kendimi zamana rehinliyorum aklımdan geçip gitme.. utanıpda insanlardan GİZLİ AĞLAMALARIMSIN..
Ah gidemem Gidemem gayrı senden uzaklara sürgün edemem kendimi İçimde bir ülke gibisin her gün yeni toprakları keşfedilen Gözlerinin masumluğunu kirlettim Beni affet Ama gitme Kal iklimimde Kal ki yeniden bahara seninle kavuşsun hazanında olan ömrüm Ey yerimin Ey göğümün Ey güzelliğin Ey masumiyetin Ey kifayetsizliğimin Ey sahipsiz ruhumun Sahibi sevdam gitme
Biliyorum hoyrat bir yüreğin sahibi olduğumu Nasırlı bakışlarım nazenin tenini incittiği Kimsesiz bir isimsizim Ama bil ki aşktır aşım Katıksızdır dokunuşlarım Ama yaralıyım yaralarımdan sana sığınırım Merhem et bakışlarını bana Merhamet et kalbinde bana Devrik bir isyanım Cümlelerim sana doğru gelirken unutuyor imlasını
Ey yar Gitme Gidişle hüsranın karanlığında beni yalnız koyma Ama Gidiyorsun ya şimdi Bende gidiyorum Üzdüğü için seni dilim Kalbimi karanlıkta bırakıp gidiyorum
Kusura bakma sevgilim Senden sakladığım bir şeyi de itiraf edip de gidiyorum
Ben karanlıktan korkuyorum Işık hep açık yatıyorum Ama Sen geldin mi bütün korkularıma seninle beraber isyan ediyorum Ama Sen gidiyorsun ya Korkularım gidişinle isyan ediyorlar bana
Teninin rahiyasını düşünüyorum Gözlerinin ışığını usuma çakıyorum Karanlık düşlerden Seninle aydınlanıyorum Ama gidiyorsun ya
Git Bende olsam giderdim Kendim den İşte seninle beraber Bende senin yaptığını yapıyorum Gidiyorum Ardım sıra bir ceset bırakarak Bende gidiyorum
Bedenim yürüyecek Konuşacak Koklayacak Ağlayacak Ama Ben gidiyorum ya seninle
Ruhum Sana dair gün yüzü görmemiş lahzalarımla Masamda senden gelen mumlarla Bir tütsü sarhoşluğunda gidiyorum Ama biliyor musun? Gidişimin vuslatı sensin
Ne zaman baksam çevreme elli yıl sonra Hep aynı gördüklerim; bir keşmekeş, bir bozuk düzen Bir lokma ekmek uğruna tükenmesi insanların Yaşamak ve ölmek için hep aynı neden
Sefil doymazlık: ete, kana, paraya Öylesi bir açlık ki eksilmeyen, bitmeyen İnsan, ezebildiğince mutlu insan, oğul Nereye gidersen git hep o tuzak, o dümen
Küçük hesaplarla kabaran büyük hesaplar Ve değişmez çığlığı insanoğlunun: Ben, ben, ben!” Sen yok musun? Onlar yok mu? Biz yok muyuz? Nereye bu gidiş? Delicesine pupa yelken
Söyle neyi değiştirebilirsin ki tek başına Yıldırırlar, sustururlar vururlar seni de hemen Düşler bitmişse, gerçekler bir tokat gibi inmişse Tek başına mutlu ol bakalım, olabilirsen
En güzeli sevmek diyeceksin insanları tümüyle Usanmadan, bir şey ummadan, beklemeden Ver, durmadan ver, eller uzanmış, baksana Ver ki; kurulsun sofra, başlasın şölen
Bir yanda umutların, düşlerin, düşüncelerin Bir yanda aldığını geri vermez koca bir evren Bak! Bütün ağızlar yutmaya hazır seni Bir noktadan, bir lokmadan başka nesin sen
Dönüp gerilere bakıyorum, bir de kendime Elli yıl geçmiş, ha gün, ha yarın derken Değişen birşey yok, bir şaşkın benden başka İşte aynı yol, aynı kapı, aynı merdiven
Hani nerdeler? Kimi yitmiş kimi gitmiş dostların Bir ak saçlı anan kalmış yolumu bekleyen Sabah-öğle-akşam . . . Hep o tekdüze yaşam Ve kırılmış bir kalple yorulmuş bir beden
İşte böyle geçti yıllar. bozbulanık Ben sevdim, ben ağladım, başkalarıydı gülen Ne zaman uzattıysam ellerimi, parçalandı Mutluluk serseri bir mayındı denizlerimde yüzen
Ümit Yaşar Oğuzcan
Acılar Denizi
Ben acılar denizinde boğulmuşum İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni Duyarım yosunların benim için ağladıklarını
Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını
Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse Yılların içimde bıraktıklarını…
Adak şiiri
Sana şiirler okuyacağım, gitme Güneşler doğacak yalnızlığımdan Sana bir ışık getireceğim Büyük aydınlığımdan
Sana bir dolu umut getireceğim Küçük ellerine sığmayacak Sana Afrika gecelerini getireceğim Sımsıcak
Sana çiçekler getireceğim Bozulmuş güz bahçelerinden Sana bir serinlik getireceğim Yağmur tanelerinden
Sana avuç avuç yıldız getireceğim Güneşimden başka Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim Köpük köpük dalga dalga
Sana bir rüzgar getireceğim Dağlardan, tepelerden Gitme, sana zamanı getireceğim Zamanın bittiği yerden
Andıkça
Ne zaman seni düşünsem içim ürperir Seninle geçen her saat, her gün gelir aklıma Bir akşam vakti gelir bir deniz kıyısı gelir O eşsiz hatıralar bütün gelir aklıma Ne yapsam unutamam yaşadığımızı Sevgindi sevgilerin en yalansızı Şimdi nerde bir gül görsem kırmızı Dudaklarımı uzun uzun öptüğün gelir aklıma Bir çıban büyürcesine ortasında gecenin Dolar yüreğime hüznü seni sevmenin Dünyada ne benim yerim var artık ne senin Ağlarım başucunda ölümün gelir aklıma.
Özdemir Asaf Şiirleri Aşk Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür; Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Özdemir Asaf
Lavinia
Sana gitme demeyeceğim. Üşüyorsun ceketimi al. Günün en güzel saatleri bunlar. Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim. Gene de sen bilirsin. Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim, Ama gitme, Lavinia. Adını gizleyeceğim Sen de bilme, Lavinia.
1957 Özdemir Asaf Seni Saklayacağım
Seni saklayacağım inan Yazdıklarımda, çizdiklerimde, Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek Ve kimseler görmeyecek seni, Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin, duyacaksın Parıldayan bir sevi sıcaklığı, Uyuyacak, uyanacaksın.
Bakacaksın, benzemiyor Gelen günler geçenlere, Dalacaksın.
Bir seviyi anlamak Bir yaşam harcamaktır, Harcayacaksın.
Seni yaşayacağım, anlatılmaz, Yaşayacağım gözlerimde; Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya.. Bakacaksın, Gözlerimi kapayacağım.. Anlayacaksın.
Özdemir Asaf AKIL GÖZÜ
Seni bulmakdan önce aramak isterim. Seni sevmekten önce anlamak isterim. Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de, Sana hep hep yeniden başlamak isterim.
Özdemir Asaf
Ansızın
Ben sensiz olanlara seni aratıyorum, Ben sensiz kalanlara seni yaratıyorum, Seni saklayacağım, seni yazıp-andıkça Kendimi çoğaltıyor, seni kuşatıyorum.
Unutturmayacağım, seni yaşatacağım, Kendimi çoğalttıkça, seni kuşatacağım, Her zamanda, her yerde sen bende yaşadıkça… Sen evreninde sana seni aratacağım.
Özdemir Asaf
AN
Gülüş bir yanaşım’dır bir öbür bir kişiye; Bir’den iki kişiyi döndürür bir kişiye.. Anılarından kale yapıp sığınsa bile, Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.
Özdemir Asaf 2=1
Kim o, deme boşuna… Benim, ben. Öyle bir ben ki gelen kapına; Başdan başa sen.
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç ağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarını neden akşam oluyorum tren kalkınca kırlangıçlar birdenbire çekip gidince mendiller sallanınca neden tıkanıyorum öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki az öceki çiçekler nasıl da diken diken gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
akarsuya bırakılan mektup hasan hüseyin korkmazgil akarsuya bırakılan mektup sözleri Hasan Hüseyin Korkmazgil Akarsuya Bırakılan Mektup şiiri
Akarsuya Bırakılan Mektup
incecikti gül dalıydı dokunsam kırılacaktı dokunmadım kurudu gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç ağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarını neden akşam oluyorum tren kalkınca kırlangıçlar birdenbire çekip gidince mendiller sallanınca neden tıkanıyorum öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki az önceki çiçekler nasıl da diken diken gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
Etkileyici Kısa Şiirler etkileyici şiir Etkileyici Şiirler
Etkileyici Şiirler Kısa
topladım sevgimi gidiyorum hayatından hiç bir anı kalmasın geride sana beni hatırlatan kırdığın kalbimin parçalarını yükledim bavullara açmamak üzere ne bir resim ne bir plak olmalı sana beni hatırlatan
**
Karlar yağdı üzerime, tipi misali Buz tuttum,kımıldamaz oldum,dondum Baharı bekledim zamanla soldum Kalkmaz oldu karlar üzerimden Kardelenleri bekledim,açmaz oldular Umutlarıma kokular saçmaz oldular Küstün mü kardelenim? Güneş ısıtmadı mı seni? Benim gibi darda mısın? Yoksa sen de çıkmazda mısın?
** Hayatımdan çıkarttığım ilk ve tek kişisin. Garip bir ayrılık bu. Birazda zorunlu… Sevmek yetmiyor işte, Cesaret lazım sevmeye. ellerinin ellerimde olması yetmez, Kalbinde gerekiyor bu oyunda. Ne yazıkkı kaybettin sen bu oyunu gule gule sevdigim….
**
Elveda deyip hayatından çıkmayı senin kadar kolay söyleyemedim arkamı dönüp gitmeyi senin gibi beceremedim başka çarem kalmasa da bu aşk için yaşadıklarıma saygımdan gözlerine bakarak dinmeyen fırtınalar ardından fısıltıyla gelen en sözüm olur ELVEDA
**
Aklım seninle olmaz diyor bir kez daha üzülmek istemiyor ömrüm hep seni beklemekle geçti verilecek son bir şans kalmadı bizim için yinede kalbimle aklım savaşıyor yıkıntılar kırık parçalar uçuşurken kalbimde ben sessizce bekliyorum savaşın galibini aldığım nefes gibi alışmışken sana gitmek çok zor olacak biliyorum
**
bugün,eskiye dair ne varsa atıyorum belleğimden ve başlıyorum yeniden hayata hayallerle yaşıyorum artık tüm kalbimle gerçek olmasını dilediğim hayaller karşılıksız sevdalara elveda Hayatımda hiçbir sözcükten Bu kadar nefret etmedim ben Ve hiçbir sözcüğü telaffuz etmedim Bu denli içten Neden diyeceksin bu nefretin Sebebi sensin Evet sen, Beni keşkelere mahkum eden. Sen bunun farkında bile değilsin KEŞKE farkında olabilsen…
**
yürekten dilediğim dileğimsin sen benim içimde en çok hissettiğim kişisin belki birleşik yüreklerimiz belki de bana ait değil senin yüreğin varsın bana ait olmasın varsın başkası için çarpsın sen yine de benim Can’ımsın kimbilir belki birgün kavuşacağım sana ya da belki de hep sensiz olacağım belki ölesiye seveceğiz birbirimizi belkki de öleceğiz birbirimizsiz…
**
bir tek sözün bağlar beni sana gel demen yeterli bana öl desen ölecek kadar aşığım sana. bir tek bakışın alıyor beni benden başka başka diyarlara götürüyor gittiğim heryer buram buram aşk kokuyor. ben bu kadar aşıkken bir tek hayelimdesin ya sen işte bu yüzden ölmekteyim ben.
**
gidiyorum bu şehirden Yarınlarımı seninle yaşadıklarımı … Her şeyi geride bırakarak Sensiz gidiyorum….. Geride sana solmuş bir gül, Kırılmış bir kalp bırakarak, Belki de bir daha dönmemek üzere…
**
gitme gitme dur diyemedim günahım dududaklarımı kapamışken seni bulduğumuma tanrıya dua ederken sana söyleyemediğimi artık sende biliyorken gitme dur gitme diyemedim böyle olsun istemezdim deken bile sensizlikk genzimi yakıyor senden tek kalan sensizliğim sensizliği kalbimin bedenimle çarpan heryerine işledim takii bedenimde kalbimin atışları duyulmayana dekk gitme gitme diyemedim…
**
senınle baslayan yollarda ertelıyorum adımlarımı oysa adımlarımda hep yalnızdı onlarda ne yapacgını bılımiyordu ama ıste dusundum taşındım ve yolarına bır yol daha cızdım yolun suan sende sen ıse yoksun yokluklar ıcınde gitmek kalmanın yarısıdır hep bir taraflarını unutursun oralar sakindir onlarsız oralar zindandır birbaşına kalmanınsuskunluğunu yediremiyorsan kendine bizi hatırla ve gülüşün eksik olmasın yüzünden çünkü şunu unutmaki özlemler hep özlenir
*** Umutlarımı bana bırak. Yalnızlığımı al götür uzaklara boşalan yere bir yudum sevgi koy. Ölümümü bana bırak sevgilerimi de Ve çocukluğumu Ve de şiirlerimi de. Yenilmişliğimi al götür sonzuza yerine bir direniş koy ucunda zafer olsun…..
Mehmet Akif Ersoy şiirleri Mehmet Akif Ersoyun yazdığı şiirler
Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Şehitlerine Şiiri Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer… Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın…Heyhât, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât… Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Birlik Şiiri Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz; Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa, Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa, Değil mi cephemizin sinesinde iman bir; Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir; Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz, Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Âhiret Yolu Şiiri Sokakta sâde bir ‘âmîn!’ sadâsıdır gidiyor: Mahalle halkı birikmiş, imam duâ ediyor. Basık bir ev; kapının iç yanında bir tâbût, Başında çınlayan âvâzı dinliyor, mebhût; Denildi: ‘fâtiha!’; âmîni kestiler bu sefer, Göğüsler inledi, derken, açık duran eller, Hazîn alınları bir kerre okşayıp indi; Deminki zemzemeler bir zaman için dindi…
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Uyan Şiiri Baksana kim boynu bükük ağlayan. Hakkı hayatındır senin ey müslüman, Kurtar artık o biçareyi Allah için. Artık ölüm uykularından uyan.
Bunca zamandır uyudun kanmadın, Çekmediğin çile kalmadı, uslanmadın. Çiğnediler yurdunu baştan başa. Sen yine bir kerre kımıldanmadın.
Ninni değil dinlediğin velvele, Kükreyerek akmada müstakbele. Bir ebedi sel ki zamandır adı, Haydi katıl sen de o coşkun sele.
Karşı durulmaz cereyan sine-çak… Varsa duranlar olur elbet helak. Dalgaların anmadan seyrini, Göz göre girdâba nedir inhimak?
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak Şiiri Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş… Sesler de: ‘Vatan tehlikedeymiş… Batıyormuş! ‘ Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından, Tek kol da yapışsam demiyor bir taraftan! Sâhipsiz olan memleketin batması haktır; Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır…
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize? Şiiri Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez.. Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez! Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan; Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan. Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah, Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah…
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Bülbül Şiiri Ne heybettir ki: vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş, Sürünsün şimdi milyonlarca me’vâsız kalan dindaş! Yıkılmış hânmânlar yerde işkenceyle kıvransın; Serilmiş gövdeler, binlerce, yüz binlerce doğransın! Dolaşsın, sonra, İslâm’ın harem-gâhında nâ-mahrem… Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Gitme Ey Yolcu Şiiri Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım Elemim bir yüreğin karı değil, paylaşalım Ne yapıp ye’simi kahreyleyeyim, bilmem ki? Öyle dehşetli muhitimde dönen matemki! Ah! Karşımda vatan namına bir kabristan yatıyor şimdi Nasıl yerlere geçmez insan Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu Nereden başladı yükselmeye, bak, nerede ucu…
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Gönülle Başbaşa Şiiri Dudakları bir dal ateş, mercan gibi Bakışları masum bir heyecan gibi Yürürken titriyen o narin endamı Pembe bir gül açmış taze fidan gibi Fark edemiyorum gözle gördüğümü Saçlarında bağlı aşkın kör düğümü Bir tatlı rüya mı, bir canlı büyü mü? Elim dokunuyor, fakat yalan gibi…
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Sultan Yalısı Şiiri Cosar avizeler atrık köpürür kandiller Bu ışık çağlıyanından bütün afak inler Yalının cephesi baştan başa nur Nim açık pencereler reng ü ziyadan mahmur
Al, yeşil mavi fenerlerle donanmış kıyılar Serv-i siminler atılmış suya titrer par par Dalgalardan seken üç çifte kayıklar sökerek Süzülür sahile şahin gibi; yüzlerce kürek
Bir taraftan bu akın yükseledursun Bir taraftan, dökülür öndeki saflar saraya Rıhtımın taşları, zümrüt gibi İran halısı Suda bitmiş çimen, üstünde de Sultan yalısı
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Süleymaniye Kürsüsünden Şiiri Bir de İstanbul’a geldim ki: bütün çarşı, pazar Naradan çalkanıyor, öyle ya… Hürriyet var!
Galeyan geldi mi, mantık savuşurmuş… doğru: Vardı aklından o gün her kimi gördümse zoru.
Kimse farkında değil, anlaşılan, yaptığının; Kafalar tütsülü hülya ile, gözler kızgın;
Sanki zincirdekiler hep boşanır zincirden, Yıkıvermiş de tımarhaneyi çıkmış birden!
Zurnalar şehr ahalisini takmış peşine; Yedisinden tutarak ta dayanın yetmişine!
Eli bayraklı alaylar yürüyor dört keçeli, En ağır başlısının bir zili eksik, belli!
Ötüyor her taşın üstünde birer dilli düdük. Dinliyor kaplamış etrafını yüzlerce hödük!
Kim ne söylerse, hemen el vurup alkışlayacak -Yaşasın -Kim yaşasın? -Ömrü olan. Şak! Şak! Şak!
Ne devairde hükümet, ne ahalide bir iş! Ne sanayi, ne maarif, ne alış var, ne veriş.
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Zulmü Alkışlayamam Şiiri Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım!… -Boğamazsın ki! -Hiçolmazsa yanımdan kovarım. Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale; Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu… İrticanın şu sizin lehçede ma’nası bu mu?
Tugbam sitesinde en güzel Af Dileme Sözleri 2012 sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Af Dileme Sözleri 2012 Af Dileme Sözleri yeni 2012 Af Dileme Sözleri kısa
Kırık bir kalp bıraktım sana biliyorum, beni affetmeni istiyorum, yüzüm kızarık içim bulanık senden sevgi dileniyorum affet beni diyorum lütfen affet.
Hazin Bir Son istemiyorum Bu Dünyada Ellerimi Açtım Huzurunda Af Diliyorum Gör Artık Senin için Ağlayan Gözlerimi Ne olur Sevdiğim..
Sevgilim özür dilerim Senin Hak etmeyeceğin bir duruma getirdim ama affet beni seviyorum seni özür diliyorum bebeğim
Kırılan Kalbini Almak istiyorum Ellerime yeniden Başlamak istiyorum o öLümsüz Sevgimize Ne Olur Bir kelime Söyle Affettim Seni De Başlayalım Yıkılmayacak Aşkımıza.
gemileri Yaktın Gittin Benide Gemilerle yakmaya Çalıştın Ama Sana Olan Sevgim herzaman Gerçekçiydi Ufak hatalar Yüzünden Bitirme Bu ilişkiyi Affet beni.
Sanıyormusunki üzülmüyorum gülüyorum Bu Boş Odada, Senin için Ağlıyorum kendimi Affetmiyorum Bari Sen Affet beni Belki gülerim.
Kalmadımı Sevgin bana Bittimi herşey Bir Anda? Seviyorum Seni Dinlemiyorsun beni Affet beni Desemde Duymamazlıktan geliyorsun beni…
Kimse için ağlamadı bu gözler senin için bir ilk oldu gözyaşlarım, kimseye söylenmedi bu sözler senin için içimden geldi söylüyorum affet beni senden özür diliyorum aşkım…
Yapılan hataları Olgunlukla Karşılayıp Ona göre Değer vermek gerekir Affetmeni Diliyorum Senden Onay bekliyorum Hadi Bırak Şu inadı Kırma Yarınlarımı..
Gitme Bırakma Ellerimi Af Diliyorum Ağlatma Şu yüreğimi Sözlerinle Vur Dayanırım Ama Giderek Vurma yaşayamam Sensiz Gitme Ne olur özür dilerim affet beni affetmesende gitme hayatımı bitirme.
umutlarımı geleceğime bağladım hayaller kurdum şimdi sen bunları silmek istiyorsun nekadar Af Dilesemde duymamazlıktan geliyorsun.. Bitirmekmi iStiyorsun bendeki beni ve Seni?
ben yaşamak için Seni Sevmişim Ama Sen Beni Yaşamak için değil Zaman geçirmek için Eğlenmişsin Afedersin…!!!
Yaşama Hakkımı Sana Devrediyorum Sen yaşa benim yerimede Zaten Affetmiyorsun Yaşamanın Değeri Kalmıyor Artık benim için tek değer sensin sende ne yapsam geri dönmezsin! Af Dilesemde gelmezsin Vicdansız Sevgilim..
Bılirsın bır karıncayı bıle ıncıtmem… Senı de incıtmek ıstemedım, ınan kı ıstemeden oldu. Coooook ama cooooooooooooook özur dılıyorum senden.
af diliyorum kapında ne olur geri çevirme kırma kalbimi al canimi ama affetim de sonunda seviyorum seni ne olursa olsun bu kalb senin af diliyorum huzurunda….!
Yasananları bir çırpıda silerek atmak nekadar doğru senin için söyle insafsız sevgili senden bir af diliyorum bin ah çekiyorum…
Hayalleri Yıkılmış Bir insanım Bu Hayatta Seni Sevmekle Buldum kendimi Hayatta Şimdi Beni Bırakıp Gitme, Ne Olur Affet Bu Sana Asık Olan garibanı…..!
Bir mum ışığı gibi gözlerin buğulu ve ateşli bakıyor bana, atesli gözlerin seviyorumu yoksa nefretmi ediyor bilmiyorum ama affedersen herşey daha güzel olcak biliyorum…..!
Af diliyorum, Sen benim hayatımda olduğun sürece, ne sen kimseye rakip, ne de kimse sana rakipti. Çünkü sen benim için daima tektin!
Beni affet, hatalarım için sana yaptıklarım için hiç affetmedim kendimi. İnan bana hala sızın içimde ağlarım düşündükçe hiç affetmedim kendimi..
Özür dilerim seni aramadığım için, özür dilerim sensiz gitmek zorunda olduğum için, özür dilerim seni orada beklettiğim için, yaptığım her yanlış için.. Lütfen beni affet.
Sözlerinden belli, kırmışım seni bilmeden.. Bir öpücük versem, sarılsam, özür dilesem.. Affeder misin beni?
Sana olan mahcubiyetimi nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum, gerçekten çok özür dilerim.
Ben bu özür işlerinde hiçbir zaman iyi olamadım ancak seni o kadar seviyorum ki.. Onun için? Özür dilerim canım!
Yaptığım bir hatadır, aklım bunu bana anlatır, özrün arkasına saklanmak istemem ama senden tek dileğim; bir ‘AF’TIR.
Özür dilerim tüm olanlar için. Gerçekten çok üzgünüm, ne olur beni son kez af diliyorum.
Senden özür dilemek için bana bir fırsat daha vermeni istesem ne dersin? Buluşmak ve konuşmak isteğimi söylesem bana bu şansı tanır mısın?
Ben hatalarım için sana yaptıklarım için hiç affetmedim kendimi. İnan bana hala ağlarım düşündükçe hiç affetmedim kendimi.. Beni Affet.
Yaptığım tüm hatalara ve saçmalıklara rağmen beni affedebilmen büyük incelikti. Tekrar özür dilerim.
** Evin kapısını kapat, Kaynanayı kaldır at, Kaynanasız gelinler, Aman bacım ne rahat. ** Kazanda hedik kaynana, Dişleri gedik kaynana, Oğlun çerez getirdi, Sensiz yedik kaynana. ** Sini sini şekerim, Üstüne bal dökerim, Kaynanamın kahrını, Oğlu için çekerim. ** Köprü altında durdum, Manine mani vurdum, Senin gibi maniciyi, Gaz kümesine kordum. ** Çarşıda et kaynana Başında bit kaynana Biz oğlunla yan yana Dışarı git kaynana ** Kız gelin dırdır etme, Fazla ileri gitme, Vakitsiz horoz gibi, Gece yarısı ötme. ** Sokakta geziyorsun, Oğlumu üzüyorsun, Sende ne güzellik var, …… benziyorsun, ** Çiçek gibi her yanım, Sen hizmetci ben hanım, Evden kovarım seni, Eğer isterse canım. ** Başı saçaklı gelin, İpten kuşaklı gelin, Dün geldin adam oldun, Leylek bacaklı gelin. ** Yüzüm beyaz ay gibi, Kaşlarım da yay gibi, Oğlun bana ev aldı, Koskoca saray gibi. ** Oğluma çatacağım, Seni boşatacağım, Sırtına tekme vurup, Sokağa atacağım.
——————
Sağlık afiyet sıhhat Gaynanayı galdır at Gaynanasız gelinler Aman anam ne rahat
Gız gelin dırdır etme Fazla ileri gitme Vakitsiz horuz gibi Gece yarısı ötme
Çarşıda et kaynana Başında bit kaynana Oğlun bekler mutfakta Dışarı git gaynana
Sokakta geziyosun Oğlumu üzüyosun Güzel desem değilsin Maymuna benziyosun
Çiçek gibi her yanım Sen hizmetçi ben hanım Evden kovardım seni Şayet isterse canım
Başı saçaklı gelin İpten kuşaklı gelin Dün geldin adam oldun Leylek bacaklı gelin
Sinilerde şekerim Üstüne bal dökerim Biber gibi sözünü Oğlun için çekerim
———————
Havuzun ortasında Kına kardım tasında Oğlum bana dönecek Şu ayın haftasında
Tugbam sitesinde en güzel Süper Nickler sizler için hazırlandı . Buyurun Süper Nickler
Dilimde ay tutuldu../..dilsizim
gitme gitme gittigin yollardan donulmez geri gitme gitme el olursun sevdigim, incitir beni…
Koca Bir Yokluktu Hissettiği Katıksız Saf ve Masum Bir Sevgiydi Kaybettiği Yalnızlığın Karanlık Dehlizlerinde Sıcak Bir Gülüştü Beklediği Asi Kırılgan ve Mutsuz…. Kaderineydi Aslında Bu “EFE”liği..
Ey Aşk ! Yarala beni… Dağıt bedenimi, paramparça olsun … Yüreğimi tek kurşunla vur Vur ! İstiyorum… En kanadığım yerden vur beni. İki kere ölmem ki … Ölürsemde; varsın olsun… Gözlerine göm beni
Yüksek Dozda Zehir Enjekte Ettim Kelimelerime Hepsi birer ölü artık . . .
Yazdıklarımı alınma sakın üstüne… Ruhu olmayan sözcükler ne ifade edebilir ki yüreğine?
Vahımı şarkı yaptım, dinledikçe ağladım, gözyaşım!… insan umudu taşıdı, kimisi kırdı umudu, lakin kiminin sahip olduğu tek şey oydu hepsi buydu.
Bırakma beni insanlar kötü bırakma beni korkuyorum..
Vaz Geçtim Gözlerinden Sanma Adını Ezberliyorum hala Aşkın En Ağırıydın Bana Kalmadı Yüreğim Kayboldum her an..
Yalnız Gitme Giderken Benide Götür, ben Gelmezsem Hic Durma Bu Aşkı Bitir, Yapma Beni Bırakma Eller Ne Der Sonra Diller Ne der Sonra!
Ağlamazdım Kirpiğimde Yaş Olsaydın Sıkılmazdım Gözümde çöp Olsaydın Gocunmazdım Ah Yaramdaki kan Olsaydın Sana Ben harammıydım ki helaline gittin…
Bir gün Gelirde Unuturmuş insan En Sevdigi Hatıraları bile, Bari Sen Her Gece Yorgun Sesiyle Saat 12’yi Vurduğu Zaman beni beni Unutma..
Aklımı yerden Göğe Kadar Aşka Sordum Kimseye Kafam Bozulmuyor Onun Kadar, Çok Umutsuzum Bazen Bazende umutluyum Seviyorum Olmuyor Sevmezsem öLürüm..
Bu Sefvdanın Dalında Hep Yanmayamı yeminim Erken gelen Hazanda hep Solmayamı yeminim, Bulutlar Dayansın diye Adını Dağlara verdim Toprağa Anlatsın Diye Sesini Sulara Verdim!
Söze gerek yok Gözlerime Bak oku gerçeği Sen içinin Sesini Dinle Kalbine Sor Beni..
Ben Canımı verdim Bir Vefasıza O beni Unuttu Dönmedi hala, Bu Evde Saatler geçmiyor Sanki o şimdi uzakta Duymuyor beni Yardım Et Allahım Yol Göster Allahım..
Dert Yine Dert Bıktım Senden Git Hadi Git Koptuk Zaten Her Sebebin bendim Madem Neden Sustun Neden?
Sığınacak Başka Kimim var gecemde Gündüzümde Sen Senin için Atan Yüreğimin Yangınını Bi BiLsen..
Delilik Biliyorum Senle Olmak Delilik Takılıp Kaldım Karşı koymam imkansız, Yaşanan Yollarım Senden çok Daha Fazla Hüzünlerim Alır gider Sevinçlerimi..
Olmadığın her yer gurbet gelmedigin evim zindan yatağım taştan Soğuk Dayanamaz Buna insan Tükenecek neyim kaldı uykularım çoktan bitti yetmiyor aklım çözmeye bumu sevda dedikleri?
Artık gitme demiyeceğim zaten iyice hazırsın bu sefer herşeyi yanında götür anılarımızı umutlarımızı sevgimide al belki lazım Olur!
içimde bi kıpırtı var hayrola hop oturuyor hop kalkıyor gonul okuyor canıma ne desem boş sıgmıyorki ele avuca diyorki leyla kavuştu mecnununa..