Emanuel Lasker 24 Aralık 1868’de Berlin,Almanya’da doğdu. İsmi mukayese edilmez bir şekilde başarılarıyla parlamakta ve günümüzde dahi ismi satranç tarihinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Satrançla tanışması 10 yaşında ağabeyi Berthold Lasker sayesinde olmuştur. Berlin Matematik Fakultesine girmesiyle genç Lasker satrançla ilgili çok daha geniş fırsatlara sahip olmuştur. İlk resmi turnuvası usta ünvanını da aldığı 1889 Breslau turnuvasıdır. Bundan kısa bir süre sonra profesyonel olmuştur.
Lasker’in başarısı geniş bir ilgiyle karşılanmış ve akabinde İngiltere’ye yerleşerek burda bir takım ciddi maçlar yapmış ve bütün rakiplerini yenmiştir. 1892 yılında Alman satrancının en büyük oyuncularından Tarrasch’la maç yapmak istemiş ama Tarrasch kibirli bir şekilde maçı redetmiştir. Ne gariptir ki daha sonradan Tarrasch’ın kendisi Lasker’le maç yapmak için uğraşmış ve bu ancak 1908 yılında gerçekleşebilmiştir. 1893 yılı boyunca Lasker bütün Amerika’yı oynadığı bütün turnuvaları ve maçları kazanarak gezmiştir. Böylece kendini dünya şampiyonluğunun en güçlü adayı olarak dünyaya kabul ettirmiştir. Aşılması gereken engeller olmasına rağmen 1894 yılında Lasker ile Steinitz arasında bir maç organize edilmiştir. İlerlemiş yaşı ve yaşam zorlukları Steinitz’in oyunu olumsuz etkilemiş ve Lasker 58 yaşındaki Steinitz’i yenerek dünya şampiyonu olmuştur.
İlginçtir ki hem Lasker hem Steinitz dünya şampiyonluğunu aynı yol üzerinden almışlardır (Berlin-Londra-ABD). Bununla birlikte bunu başarmak Steinitz’in yarı ömrünü alırken Lasker sadece 5 yılını harcamıştır. 27 yıl boyunca cok başarılı skorlarla ve olağanüstü galibiyetlerle ünvanını korumuş. 1921 yılına kadar pek çok kimse onun tahtına aday olmuş ama o şüphe bırakmayacak bir şekilde ünvanını korumuştur. Bununla beraber hiçbir şampiyonluk sonsuza kadar sürmez. 1921 yılında Lasker beklenmedik bir şekilde ünvanını Capablanca’ya kaybetti. Fiziksel ve zihinsel olarak yorgun düşen Lasker aralarındaki maçı durdurarak ünvanını Capablanca’ya teslim etti. Bu yenilginin sebebinin Küba’nın sıcak iklimi mi yoksa Lasker’in ilerlemiş yaşı mı (53) olduğunu söylemek kolay değildir. Bununla beraber şüphe yoktur ki satranç dünyası kendine Capablanca gibi değerli bir dünya şampiyonu bulmuştu. Sonraki yıllarda ilerlemiş yaşına rağmen Lasker hala dünyanın en iyi satranççılarından biri olduğunu ispatladı. 1923 yılında Moravska Ostrava turnuvasını Reti, Euwe, Tartokower, Bogoljubow, Tarrasch, Spielmann gibi oyuncuların önünde kazandı. Bir yıl sonra New york’taki Dünya Büyükustaları Turnuvası’nda tüm zamanların en parlak başarılarından birini elde etti. (20’de 16) Bu turnuvada Capablanca, Alekhine, Marshall, Reti, Maroczy, Bogoljubov, Tartokower gibi elit oyuncuların önünde 1.5 puan farlka birinci oldu. 1925’den 1934’e kadar Lasker herhangi bir turnuvaya katılmadı.1934 yılından 1936’ya kadar oynadığı pek çok büyük turnuvada ilerlemiş yaşına rağmen çok iyi neticeler aldı. 1935 Moskova turnuvası tam bir başarıydı. 67 yaşındaki Lasker tek bir oyun dahi kaybetmeden birinciliği paylaşan Botvinnik ve Flohr’un yarım puan arkasında Capablanca, Spielmann ve pek çok kuvvetli genç satranççının önünde 3. oldu.
Daha sonra Lasker politik sebeplerden Almanya’yı terketmek zorunda kaldı. Önce Bilimler Akademisinin Matematik bölümünde çalıştığı Rusya’ya yerleştive daha sonra 1838’de ABD’ye geçti. Emanuel Lasker 13 Ocak 1941’de New York ‘da öldü. Lasker’in başarısı oyun anlayışının gerisinde yatar. Çok akıllı ve hünerli bir oyuncuydu. Karışıklıklardan sakınmayan orijinal ve mücadeleci bir stili vardı. Defansta olağanüstü başarılıydı. En usta rakiplerine karşı bile baskın çıkabilirdi. Rakiplerine en büyük zorlukları çıkartmak gibi kişisel bir mücadele yaklaşımı içerisindeydi. Satranç onun için tahta başında sadece hamlelerle yapılan bir mücadele değil aynı zamanda insan tutkularının, duygularının, isteklerinin ve düşüncelerinin eşsiz bir mücadelesiydi.
Lasker tüm zamanların en büyük satranç beyinlerinden biriydi. Pek çok bilim dalında derin çalışmaları vardı. Matematik ve felsefe doktoruydu. Satranç arenasındaki mücadelelerini ve bu bilim dallarındaki verimli çalışmalarını dönüşümlü olarak sürdürmekteydi. Bilim alanındaki çalışmaları da büyük değer taşımaktaydı. Einstein hatıralarında bu sıradışı başarılı insanın yeterince bilime kendisini adayamamasından duyduğu üzüntüyü dile getirmiştir. Aynı zamanda Lasker çok başarılı ve verimli satranç yazarı ve gazetecisiydi. Almanya’da İngiltere’de ABD’de ve Rusya’da pek çok satranç dergisi çıkardı ve yüzlerce makale yazdı. 1895 yılında İngiltere’de “Satrançta sağduyu” isimli, ince düşüncelerini yansıtan ilk kitabını çıkardı. Bu kitapla beraber daha sonra bastığı “Satranç El Kitabı” pek çok dile çevrildiler ve dünyada satranç düşüncelerinin gelişmesinde önemli rol sahibi oldular.