Dilerim yeni yaşında mutlulukların en güzelini yasar, basari merdivenlerini rahatlıkla tırmanırsın ve dilerim yüzün hep güler, neşeni hiç yitirmezsin. Sevgi dolu kalman ve mutlu olman dileğiyle… Doğum günün kutlu olsun!
Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı, sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin, iyi ki doğdun birtanem.
Bugün doğum günün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun sen? Oysa sen benim için sadece bugün değil her gün farklı ve özelsin.. Dostluğunun, arkadaşlığının verdiği keyfi sana anlatmam çok zor. Kalbim hep seninle. İyi ki varsın.. Birlikte daha nice yaşlara…
Dünyada emsalsiz bir güzellik varsa o da yüreğindedir. Yaşamının bundan sonrası kalbinin güzelliği gibi geçsin. İyi ki varsın ve iyi ki doğdun..
Bugün bir yaşını daha doldurmanın mutluluğunu yasarken geleceğin sana kalbindeki tüm dilekleri vermesini diliyorum. Doğum Günün Kutlu Olsun. Doğduğun gün bulutları yırtarak, bir güneş gibi etrafına aydınlık saçarak girdin hayata. Hep sevgiyle yaşa! Nice yaşlara..
Bir yıl daha bitti, ama sakin üzülme zaman çabuk geçiyor diye.. Unutma ki herkes ayni şeyi yaşıyor. Bu yılın sonunda geriye baktığında umarım harika bir yıldı dersin.. Tüm dileklerinin gerçekleşmesi dileğimle.. Nice yıllara…
Dilerim yeni yaşında mutlulukların en güzelini yasar, basari merdivenlerini rahatlıkla tırmanırsın ve dilerim yüzün hep güler, neşeni hiç yitirmezsin. Sevgi dolu kalman ve mutlu olman dileğiyle… Doğum günün kutlu olsun!
Sakın üzülme hayatın hızına, en güzel yallar çabuk geçenlerdir… Gelece?ini oluşturacak her yeni günün bir önceki günden daha güzel, isteklerine uygun ve seni mutlu edecek şekilde olmasını dilerim. Yüzünde her zaman bir gülümseme olsun çünkü sana çok yakışıyor. Daha nice mutlu yıllara…
Dilerim yeni yaşında mutlulukların en güzelini yaşar, başarı merdivenlerini kolaylıkla tırmanırsın ve dilerim yüzün hep güler, neşeni hiç yitirmezsin. Dünyada eşsiz bir güzellik varsa o da kalbindedir. Hayatının bundan sonrası kalbinin güzelliği gibi geçsin. Hep sevgi dolu kalman ve mutlu olman dileğiyle… Doğum günün kutlu olsun!
Arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsin ama senin için her zaman varolduklarını ve seni düşündüklerini bilirsin. Doğum günün kutlu olsun… Bugün belki de çok kişiden doğum günü mesajı alacaksın, ancak şu an okuduğun en farklısı çünkü tümüyle sevgiyle yazılmış bir mesaj. İyi ki varsın…
Bir yıl daha bitti, ama sakın üzülme zaman çabuk geçiyor diye.. Unutma ki herkes ayni şeyi yaşıyor. Bu yılın sonunda geriye baktığında umarım harika bir yıldı dersin.. Tüm dileklerinin gerçekleşmesi dileğimle.. Nice yıllara…
Bu yazıda ünlü ozanlarımızdan Z. Osman Saba kitapları hakkında duygu ve düşüncelerini anlatıyor.
Sevgili okuma kitaplarım. O kitaplar aylara bölünmüştü. Kış aylarına düşen parçalarda kış resimleri vardı. Sonra, o resimler gittikçe değişirdi. Dallar, yavaş yavaş tomurcuklanır, ağaçlar çiçek açardı. Paltolu çocuklar, paltolarını çıkarmaya başlardı. O resimler böylelikle, bizlere de tatilin yaklaşmakta olduğunu hatırlatırdı. Bazen kitapların son sayfasını açardım. Orada bir kelebek veya çiçekli dala konmuş bir kuş resmine dalar giderdim. Bu sayfalara ne zaman gelece*ğiz? Bu sayfaları okuyacağımız günlere ne zaman kavuşacağız, diye düşünür dururdum. Oysa daha okulda yılın yarısına bile ulaşmamıştık. Sınıfımızın camlarını sert yağmurlu kış rüzgarları sarsıyordu. Böyleyken ben kitaplardaki o resimlere baktıkça yaz tatilinin hayallerine kapılmaktan kendimi alamazdım. Neler düşünürdüm neler … Sınavların başlayacağı günleri düşlerdim. Okuma dersinden hiç korkulur mu? Güzel bir Mayıs günü, sınav odasına girecektim. Öğretmenim beni güler yüzle karşılayacaktı. Önüme çıkan parça*yı okuyacaktım. Ben okurken dışardan kuşlar ötüşecek yeni yapraklanmış ağaçların sallandıkları görünecekti. Bahar yemişlerini satan satıcıların sesleri, çağrışmaları duyulacaktı. Öğretmenlerim okuduğum parça ile ilgili sorular soracaklar, ben hemen cevapları verecektim. Sonra «yeter» diyecekler, sınav odasından uçar gibi çıkacaktım. Okuma kitaplarındaki son parçalara baktıkça bunları düşünür*düm. Dost okuma kitaplarım. Onlarda neler yoktu? Kısa pantolonları diz kapakları örtecek şekilde biraz geçen saçları düzgünce taranmış güler yüzlü çocuk resimleri vardı. O kitaplarda temiz giyimli köylüler, babalar, analar vardı. Bu insanların güzel resimleriyle doluydu, okuma kitaplarım. Bu resimlerdeki insanlar güzel bir dünyanın insanlarıydı. Kötülük bilmezlerdi, iyilik*ten başka bir şey düşünmezlerdi. «Bizim gibi olun, iyilikten başka bir şey düşünmeyin» derdi. Bu unutamadığım eski okuma kitaplarından bugün bir tanesi bile yok. Onların şimdi hayalimdeki yapraklarım çevirirken yine de onları eskitmemek istiyorum. Onlardan ezberimde kalan parçaları yer yer okuyorum. Bu yüzden yangında yanmış kitaplar gibi sayfaların çoğu eksik. Sevgili dost okuma kitaplarım, sizleri zamanla bu kadar özleyeceğimi hiç bilmezdim. Böyle olacağını bilseydim, birkaçınızı olsun öbür kitaplarımın yanında saklamaz olur muydum?
Ziya Osman SABA
Bana Kitaplarımı Verin!
Okumak hayatın en zor işi belki de…
Kitaplar; keşfedilmeyi bekleyen bir umman, sevgi iklimiyle yoğrulmuş, buram buram kokan, rengarenk çiçeklerle bezeli bir cennet bahçesi…
Gönlümüze nazlı bir sevgili edasıyla akacak karşı konulmaz bir cazibe, yalnızlığımızı paylaştığımız vefakar bir arkadaş, dara düştüğümüzde başvurabileceğimiz kadim bir dost…
Dost edindim her birini kendime ben. Şiirleri, öyküleri, dün akşam okuduğum kitaptaki Ayşe’yi, Sefer’i, Dursun Dayıyı, figür olsun diye konmuş pek iyi tanımadığım üçüncü şahısları…
Bazen dostluklarını düşlerime davet etmekten korkarım. Karanlık, kapkaranlık bir hayaldir bu bendeki. Bazen onlarla birlikte bir katille arkadaşlık ederim; bazen bir sevgili, bazen de kıskanç bir aşık olurum. Herhalde en çok bu yönünü seviyorum kitapların. Her kitapta bambaşka biri oluyorum. Yeniden doğuyorum hayata…
Hayatta hiç yaşamadığım, belki de hiç yaşayamayacağım hayallerimi yaşatırlar bana. Zaten onlar olmasa hayallerim de olmaz.
Bir an olsun uzaklaşırım onların ikliminde dünyanın gamından, kederinden… Bazen göz bebeklerimde asılı kalan garip bir sızıyı, bazen yüreğime ümit tomurcukları serpen serin bir rüzgarı, bazen de rahmetin ufuklarında çiseleyen, kuraktan çatlamış gönlümü sulayan bir bahar yağmurunu barındırır kitaplar.
Bir hikaye bitti az önce… Gönlümdeki gazel seni söylüyor, seni heceliyor şiirin her mısrası. Senden bahsediyor kuşlar, ağaçlar, yer, gök… ve sana yöneliyorum ruhumun her zerresiyle, sana bağlanıyorum her kelimede anbe an, seni solukluyorum kelimelerin nefeslerinde, buram buram kokuyor gül-i reyhan nefesin sayfayı her çevirişimde, seni sayıklıyorum kitabım göğsümün üzerinde uyuyakaldığım her gecenin seherinde, boncuk boncuk terliyorum sabahlara dek…
Biliyor musun, sayfalara sinmiş senin kokun. Biliyor musun, sana bağlanmışım her cümlede…
Geçenlerde okuduğum şiirin bir dizesi geldi aklıma. Aklımı taktım kafiyeyi oluşturan yumuşak “g” nin çengeline zülüflerine taktığım gibi. Bana senden haber verir mi diye bekledim. “h” dinlenmek için otak oldu bana, “u” ile susuzluğumu giderdim. Nedense “s” den haber çıkmadı. Komşusu “ş” ye gittim, seni sordum. Güler yüzle karşıladı beni her ne kadar sert olsa da. Teskin etti.
Kendimi buluyorum her zerrede. Memleketimin sisli havalarına bağladığım umutlarımı, ayrılıklarımı, heyecanlarımı, amansız bir hastalığa yenik düşen annemi, babamı, hiç usanmadan anlattığı hikayelerini dinlediğimiz dedemi, kuyruğuna teneke bağladığımız can havliyle sokak sokak kaçan kedileri, başbaşa verip ayazlı gecenin kutup yıldızına dilek bağladığımız zamanları, akşama kadar patlak bir topun peşinde koştuğumuz ilkokul günlerini, tebeşire benzeyen bir taşla tahtayı karaladığım günleri, gönlümü kaptırdığım; ama bir türlü açılamadığım…
Bundan da ötesi seni buluyorum çevirdiğim her sayfada, beni buluyorum… Şâir, hükmünü kağıda söyler. Gönlünün fermanıdır her kelam. Kalem erbabı kendi dünyasını oluşturur hayal alemlerinde. Malzemesi; sevgi, şefkat, gözyaşı, kelimeler ve el değmemiş hayalleridir. Hayallerini kelime tuğlalarıyla inşa eder sevgiyle, şefkatle… Emek işidir kelimelerle hayal dünyasını inşa etmek. Gelişigüzel bir sıralanış değildir kelimelerdeki ahenk. Tek tek, yavaş yavaş şekillenir kelimeler arasındaki samimiyet. Duvar ustasının tuğlayı dizmesine benzemez bu. Emek ister, sevgi ister, fedakarlık ister, şefkat, samimiyet ister…
Ben şimdi o emeği solukluyorum kitabımın büyülü ikliminde. Sana bırakıyorum dünyanın debdebesini, gamını, kederini… Sana bırakıyorum her şeyi. Bana kitaplarımı verin, dostlarımı, arkadaşlarımı. Ben onlarda buluyorum kendimi, ümitlerimi, hayallerimi… Onlarla inşa ediyorum kıskanç gözlerin dokunmadığı dünyamı. Yarınları sana bırakıyorum. Ben kendimi aldım, bir de kitaplarımı. Gidiyorum… Hayallerimi yaşamak için!..
Ben bir senin yanında kendim oluyorum Birde seni düşünürken sensiz gecelerde Beklemek sadece sende ölümsüz oluyor Acılar çekilesi…
Sabahı beklerken gözlerinle uyanmak için Güneşin doğuşu,ayın gölgede kalması Hiçbirşey hatırlatmıyor yeni bir güne dair Açtığımda gözlerimi nefesini hissetmediğimde
Ben bir senin yanında kendim oluyorum Birde seni düşünürken sensiz gecelerde Yalnızlık, kalp senin için atarken senden uzakta Sevgili oluyor,sevişiyor hüzünle
Hayat bir kere güler insana Birçok kere ise ağlatır Ben bir kere sevdim kendim olarak,seni Şimdi ise yaşadığım sonbahardır…
Tugbam sitesinde en güzel En Delikanlı Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa En Delikanlı Sözler En Delikanlı Sözler Kısa
En Etkileyici Delikanlı Sözler
Eğer hayat birgün bize oyun oynayıp, seni başkasının kollarına atarsa; seni dansa kaldıracak ilk müzik benim cenaze marşım olsun.
Ne kolumda kelepce, ne yanımda gardiyan,ne gönlümde zulüm,ne ensemde ölüm,o gün yanlızca sen olcaksın gülüm.
Aldanma hayatın cılvelerıne hersey bahane, görünüsüm serseri ama gönlüm sahane.
Bizim sözümüz dosta tatlı düşmana kurşundur namerte hançer merte candır canımız dosta feda düşmana beladır dostluğumuz yücedir ne alınır ne satılır öümünedir.
Tugbam sitesinde en güzel Bayanlara nasihatlar sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Bayanlara nasihatlar
Bayanlara güzel nasihatlar Bayanlara en güzel nasihatlar…
Bayanlara en güzel yerden nasihatlar…
Hazreti Peygamber (sav) Efendimiz(aleyhissalatu vesselam), muhterem kerîmeleri Hazreti Fâtima-i Zehrâ (ranhâ)’ya gelin olurken su nasîhatta bulunmuslardir: “Kizim kendini temiz tut! (Devamli) Rabbini zikret! Efendin sana baktigi zaman Sen’den memnun olsun, büyük bir ferahlik duysun! Gözlerini sürmele! Sürme, kadinlarin ziynetidir Kizim! Kocan sana baktigi zaman gözlerini ondan ayirma; Sen de mukâbele et! Böyle yaparsan sevgin fazla olur O baska tarafa bakarken, Sen onun yüzüne bak! Bunun büyük mükâfâti vardir Güzel bakislarinla, güler yüzle onu takip edip memnun etmene bir ay nâfile orucu sevâbi yazilir
Kocanin yaninda sessiz ve ilgisiz durma! Onun hoslandigi sekilde güzelce söyle ki, sana muhabbet etsin Kocanin hatâlarini baskalarina söyleme! Eger söylersen, Teâlâ sana gazab eder Sonra melekler, peygamberler ve nihâyet kocan sana gücenir” (235)
*
Ashâb-i Kirâm’dan Hâris (ra)’in kizi Esmâ (ranha), gelin olup giderken annesi ona su nasîhati yapmisti:
“Kizim, evimizden çikip baska bir eve, ülfet etmedigin bir kimseye gidiyorsun Sen kocana yer ol ki, o sana gök olsun! Sen ona hizmetçi ol ki, o sana köle olsun! Kocana yumusak davran! Öfkeli hallerinde sessizce yanindan kayboluver Öfkesi geçinceye kadar ona görünme Agzini ve kulagini muhâfaza et Kocan sana fenâ söylerse, söylediklerini duyma; sakin mukâbelede bulunma! Ona karsi gelme! Dâimâ senden güzel söz isitsin, güler yüz görsün Bu suretle sana iyi nazarla baksin” (236)
*
Arap kabilelerinin reislerinden Avf b Milham’in Ümm-i Unâs adinda bir kizi vardi Bu kizini Arap meliklerinden Kinde emiri Hâris b Amir ile evlendirmeye karar verdi Kizin annesi Ümâme, gelin olacagi gün kizini karsisina oturtup asirlardir kiymetini ve tazeligini muhâfaza eden su târihî nasihatlarini yapmisti: “Bak yavrum! Sana bazi seyler anlatacagim Onlari belleyip îcâb ettigi sekilde hareket et ki, kocanla güzel geçinip araniz bozulmasin:
1 Hâline râzi ol! Yâni kocan, yenilecek ve giyilecege dâir ne alir getirirse kabul et! Zîrâ kalb rahatliginin ilk yolu kanâattir
2 Yemek saatini iyi tesbit et Istedigi anda hemen hazir bulundur
3 Uyuyacagi vakti geciktirme Adeti ne zamansa, o zamanda yemegini ve yatagini hazirla! Zîrâ açlik, insani huysuzlandirdigi gibi, uykusuzluk da öfkelendirir, geçiminin bozulmasina sebep olur
4 Mal ve esyasini muhâfaza etmekte titizlik göster Çünkü mali muhâfaza etmek, is bilmekten dogar
5 Akrabâ ve yakinlarina hizmette kusur etme! Kocanin hisim-akrabâsina hürmet etmek de iyi idâre ve tedbirli olmaktan ileri gelir
6 Efendinin, haberdar oldugun sirlarini sakin kimseye duyurma Eger duyuracak olursan, itimâdini kaybeder, sen de ondan emin olamazsin
7 Kocanin dîne aykiri olmayan isteklerini yerine getir Ziddini söyleme ve karsi gelme! Eger karsi gelip isyan edersen, kendine kinlendirip düsman edersin O, kederli oldugu zaman sen neseli olmaktan; neseli oldugu vakit de sen hüzünlü görünmekten çekin! Zîrâ onun üzüntülü zamaninda senin neseli görünmen, neseli zamaninda da kederli bulunman onu sevmemenin, hislerine ve dertlerine ortak olmamanin delilidir Bu hal ise, sizi birbirirnizden ayirmaya kadar götüren soguk bir davranistir
Sunu iyi bil ki, bu nasihatlarimi yerine getirip geregi gibi hareket edebilmen için; isteklerine, esinin isteklerini tercih etmen gerekmektedir Onun isteklerini nefsinin isteklerine tercih edebilirsen, bu söylediklerimi kolayca yapabilirsin” (237) Büyüklerimizin tecrübe mahsûlü olarak kizlarina yaptikalari bu nasihatlar; agiz tadiyla geçinmek, evini ve çocuklarini güzelce idâre etmek ve onlari mutlu kilmak isteyen hanim kizlarimizin kulaklarina küpe olmalidir
Tugbam sitesinde en güzel Çin Atasözleri ve Komik Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Çin Atasözleri ve Komik Sözler Çin AtaSözleri : Eğer Allah yağmur yağdırmak ve anan ikinci kez evlenmek isterse, buna kimse mani olamaz. Çin AtaSözleri : Gülerken göbeği oynamayan adamdan kork. Çin AtaSözleri : Eğer bir ülkede cücelerin gölgeleri uzamaya başlamışsa güneş batıyor demektir. Çin AtaSözleri : Gelin ne kadar hamarat olsa da pirinç yoksa pilav yapamaz. Çin AtaSözleri : Gelenler korkmayanlardır. Korkanlar gelmediler. Çin AtaSözleri : En fazla ileriye giden ok, en çok geriye çekilmiş yaydan çıkar. Çin AtaSözleri : Gül sunan bir elde daima bir miktar gül kokusu kalır. Çin AtaSözleri : Elindekiyle yetinmeyen, elde edeceğiyle de yetinemez. Çin AtaSözleri : Güler yüzlü olmayan dükkan açmamalı.