Günün Aydın Olsun. , Dilerim Ki Yüreğine Gülün Gölgesi Düşmesin Ve Sen, Yüzünde Gülüşlerin En Güzeli Ile Bak Geleceğe
Güzelliğin Gibi Gününde Aydın Olsun Günaydın Aşkım Sana Günaydın Sadece Sana..
Bir Rüyanın Gerçeğe Dönüştüğü En Tatlı halisin Sevgilim Günaydın.
Her Gune Senın Askınla Baslamak Senin Sevgınle Uyanmak Cok Guzel… Seni Cooook Seviorum Askitomm
Günlerimin Biricik Aydın ışığı Bugün Gün Senin için Doğuyor Kalbimden Günaydın Bebeğim..
Güzelliğin Bir rüya gibi, gözlerin bir rüyanın en muhteşem eseri bugün seninle rüyalarımı süsledin, Seninle Güne Merhaba Dedim Günaydın Sevgilim.
Kelimelerin Anlamını Çoktan Yitirdiği Bir Zamandayım. Hayatımda Anlamını Yitirmeyen Tek Şey Sana Duyduğum Sevgidir. Günaydin Aşkim Seni Çok Seviyorum
karanLık geçmiş Silindi ömrümüzden Işıkla Bakıyoruz Artık geleceğimize Günaydın Sevgilim..
Sabahın Kor Güneşi Vursun Suratına öpsün güneş seni benim yerime usulca, gözlerini açtığında ben olayım gözlerinde ben olayım odanın her yerinde günaydın sevgilim.
Günler Bukadar Güzelse Sebebi Sensin Günaydın Aşkım
Günler Aydınlık Zamanın Huzurlu OLsun Günün Aydın Olsun Günaydın Olsun Sana Birtanem..
Gözlerin, Bugüne öyle bir açki herşey istedipğin gibi gitsin bebeğim Günaydın.
Dünyanın En Talı En Güzel insanına ve böyle güzel bir insan sahip olduğum için çok şanslıyım seni seviyorum Biricik Askim kocaman GÜNAYDIN
Günaydın; benim viran gönlümün sultanı, Günaydın; dost bağımın gonca gülü, Günaydın; Süreyya yıldızım, Günaydın: ay yüzlüm, Günaydın; canımın cananı, Günaydın
Senin Yanında Çabuk Geçti Saatler Sensiz Geçmek Bilmedi Günler Anladımki Sen Hayatımın Bir Parçası Gönlümün Yarısısın Günaydın Aşkım
İyi geceler mesajları İyi akşamlar kısa mesajları En güzel iyi geceler mesajları
Yılların Yaprak misali döküldüğü, Sewginin eridiği, İnsanın öz değerini yitirdiği şu alemde, Dostluğunu kaybetmemiş nadide insanlara. NİCE GECELERE……
Gece olup güzel gözlerin yenik düştüğünde uykusuzluğa, seni gökyüzünden alıp düşlerime emanet ediyorum, gözlerimden uzaksın belki ama daima yüreğimdesin unutma. İyi Geceler.
Geceleri Uzaklara çığlık Olur Sesim, Denizden çıkan Yosun Kokusundan Keskin Sana Olan özlemim, Bu gece Sırf Senin İçin Kapanıyor Gözlerim.
Yüreğin doğan güneşi değil batan güneşi seçsin, çünkü doğan güneş elbet batacaktır ama batan gunes yeni umutlarla doğacaktır yarınki gunes senın için bıtanem ıyı geceler.
güzellikler içinde gecenin bu saatlerindebelki yalnızlığın en yorgun olduğu yerde yalnız olmadığını bilesin diye sana İYİ GECELER diyesim geldi…
Canım yanında olmak istiyor canımın bana ihtiyacı vardır diye. Canım çok sıkılıyor canım yanımda yok diye. Sensiz gecelerden sensiz günlerden bıktım artık. Sabret hayatım iyi günler bizi bekliyor. İyi geceler canım.
rüyaların en güzelini görürken allahın seni koruması için gönderdiği meleğin kanatları öyle büyük olsun ki en masum anında sana kimseler zarar varamesin.iyi geceler meleğim tatlı rüyalar bebeğim.
Yine bir gün daha bitti sensiz ve tüm geceler ben yaşadığım sürece sensiz.sana çok kızgın olmama rağmen seni hala çok seviyorum iyi geceler
Rüyalara rest çektim uyumuyorum herkes derin uykudayken ben sana dalıyorum uyku çok tatlı derler ben seni tadıyorum onlar uykuya ben sana doyamıyorum Bitanem iyi geceler.
Bir eylüldü başlayan içimde Ağaçlar dökmüştü yapraklarını Çimenler sararmıştı Rengi solmuştu tüm çiçeklerin Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı Katar gidiyordu kuşlar uzaklara Deli deli esiyordu rüzgar Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
Neydi o bir zamanlar Sevmişliğim, sevilmişliğim O heyheyler, o delişmenlikler neydi Ne bu kadere boyun eğmişliğim Ne bu acıdan korlaşan yürek Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım Önümdeki diz boyu karanlıklar da ne Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım
Beni kötü yakaladın haziran Gamlı, yıkık eylül sonuma Bir ilk yaz tazeliği getirdin Masmavi göğünle Cana can katan güneşinle Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime Çiçekler açtı dokunduğun Çimler büyüdü yürüdüğün Ve güller katmer oldu güldüğün yerde
Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi Oldurduğun yemişlerin ağırlığından Dallarım yere değiyor Güneşi batmadan saçlarının Bir dolunay doğuyor bakışlarından Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık Başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan Ölebilirim artık
Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma Baksana; parmak uçlarım ateş Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan Benimle meydan oku her çaresizliğe Benimle uyu, benimle uyan Birlikte varalım on üçüncü aylara
ne kıt’a kaniyim ne de bolcuyum hasrete isyankar aşka kolcuyum ezelim malumdur ebedim meçhul gönülden gönüle göçen yolcuyum…. . ruhum şarkı söyler kalbimse şiir aşk denen muamma yüzdüğüm nehir beni dost bellemiş olduğun şehir her gece kapından geçen yolcuyum…. . maniadan yılmam düşmem gaflete yolum gönlümdeysen varmaz gurbete isminin geçtiği kutsal sohbete oturup aşkından içen yolcuyum… . avcumda eritip bir tutam karı gönlümde döndürdüm alevi narı bunca sevda etti gönül tüccarı seheri mehtaba satan yolcuyum…. . vuslat çiçekleri geçmez yazımdan rüzgar haset eyler esmez hızımdan ehl-i efkar durur içmez sızımdan sohbette gönüle batan yolcuyum….. . Ben aşkca söylerim yazarım aşkca ya usul gelirim ya da hoyratça gözlerin kapanıp düşe dalınca o düşte olmaya yatan yolcuyum… .
. gözüm de gönlümde cihana kördür bir gözün aç yeter, güneşi söndür beni kuru çaydan nehire döndür yol bulup dağlardan akan yolcuyum…. . ya gökte yağmurum ya bahçende kar hüznünde hazanım sevincin bahar sokaklarda ışık söndüğünde yar geceyi aşk ile yakan yolcuyum….. . ne gezdim ne gördüm bilmem bağdat’ı ne denizde yüzdüm ne sürdüm atı elinle sunduğun görünmez tahtı kalp diye göğsüne takan yolcuyum….. . . KeMaNcI…….!!!!
Bir damla yagmur düstü bugün avucuma gökten. Onu tuttum, sikica kapattim avucumu. Tuttum cunku, bir daha düsmesin avucuma istedim. Bu damla bana gözümden akittigim damlalari hatirlatti. Onlarda avucuma akardi. Hissederdim gözyaslarimin sicakligini. O gözyaslarimda bir seyler gizliydi. Gözyaslarimin sicakligi kadar yaniyordu icim. Keske gözyaslarimi tutan biri olsaydi. Ama olmadi, bulamadim onlari tutacak birini. Bulamadim cunku gözyaslarimin sayisini tutamiyordum, onlari tutacak birini bulamak okadar kolay miydi?
–
En güzel tarafı imkansızlığın
Unut benden kalan ne varsa Unutmak tesellidir yalnızlığın Güneşi bir kadeh şarap gibi içip Delicesine sarhoş olmak En güzel tarafı imkansızlığın
–
büyük aşkımız
İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi Paramparça, kırık dökük aşkımız Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü Büyük aşkımız
en güzel nazım şiirleri en güzel nazım hikmet şiirleri
SALKIM SÖĞÜT
Akıyordu su gösterip aynasında söğüt ağaçlarını Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını! Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere! Birden bire kuş gibi vurulmuş gibi kanadından yaralı bir atlı yuvarlandı atından! Bağırmadı, gidenleri geri çağırmadı, baktı yalnız dolu gözlerle uzaklaşan atlıların parıldayan nallarına!
Ah ne yazık! Ne yazık ki ona dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak, beyaz orduların ardında kılıç oynatmayacak!
Atlılar atlılar kızıl atlılar, atları rüzgâr kanatlılar! Atları rüzgâr kanat Atları rüzgâr Atları At
Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!
Akar suyun sesi dindi Gölgeler gölgelendi renkler silindi Siyah örtüler indi mavi gözlerine, sarktı salkımsöğütler sarı saçlarının üzerine!
Ağlama salkımsöğüt ağlama, Kara suyun aynasında el bağlama! el bağlama! ağlama!
NAZIM HİKMET
BELKİ BEN
Belki ben o günden çok daha evvel, köprü başında sallanarak bir sabah vakti gölgemi asfalta salacağım Belki ben o günden çok daha sonra , matruş çenemde ak bir sakalın izi sağ kalacağım Ve ben o günden çok daha sonra: sağ kalırsam eğer, şehrin meydan kenarlarında yaslanıp duvarlara son kavgadan benim gibi sağ kalan ihtiyarlara, bayram akşamlarında keman çalacağım Etrafta mükemmel bir gecenin ışıklı kaldırımları Ve yeni şarkılar söyleyen yeni insanların adımları
NAZIM HİKMET
BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM
Ben senden önce ölmek isterim Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu İyisi mi,beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin Fedakarlığımı anlıyorsun vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin Ve orada beraber yaşarız külümün içinde külün ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek Toprağa beraber dalacağız Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben Ben daha ölümü düşünmüyorum Ben daha bir çocuk doğuracağım Hayat taşıyor içimden Kaynıyor kanım Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok, ama sen de beraber Ama ölüm de korkutmuyor beni Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini Ben ölünceye kadar da Bu düzelir herhalde Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde? İçimden bir şey : belki diyor
NAZIM HİKMET
DOSTLUK
Biz haber etmeden haberimizi alırsın, yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin
Namuslu bir kitap gibi güler, alnımızın terini silersin
O gider, bu gider, şu gider, dostluk, sen yanı başımızda kalırsın
NAZIM HİKMET
GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ
Bu bir türkü:- toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü:- alev bir saç örgüsü! kıvranıyor; kanlı; kızıl bir meş’ale gibi yanıyor esmer alınlarında bakır ayakları çıplak kahramanların! Ben de gördüm o kahramanları, ben de sardım o örgüyü, ben de onlarla güneşe giden köprüden geçtim! Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi Ben de söyledim o türküyü!
Yüreğimiz topraktan aldı hızını; altın yeleli aslanların ağzını yırtarak gerindik! Sıçradık; şimşekli rüzgâra bindik! Kayalardan kayalarla kopan kartallar çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını Alev bilekli süvariler kamçılıyor şaha kalkan atlarını!
Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!
Düşmesin bizimle yola: evinde ağlayanların göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!
İşte: şu güneşten düşen ateşte milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!
Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini; şu güneşten düşen ateşe fırlat; yüreğini yüreklerimizin yanına at!
Akın var güneşe akın! Güneşi zaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!
Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk! Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız, toprak kokuyor bakır sakallarımız! Neş’emiz sıcak! kan kadar sıcak, delikanlıların rüyalarında yanan o «an» kadar sıcak! Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak, ölülerimizin başlarına basarak yükseliyoruz güneşe doğru!
Ölenler döğüşerek öldüler; güneşe gömüldüler Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
Akın var güneşe akın! Güneşi zaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!
Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor! Kalın tuğla bacalar kıvranarak ötüyor! Haykırdı en önde giden, emreden! Bu ses! Bu sesin kuvveti, bu kuvvet yaralı aç kurtların gözlerine perde vuran, onları oldukları yerde durduran kuvvet! Emret ki ölelim emret! Güneşi içiyoruz sesinde! Coşuyoruz, coşuyor! Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!
Akın var güneşe akın! Güneşi zaaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!
Toprak bakır gök bakır Haykır güneşi içenlerin türküsünü, Hay-kır Haykıralım!
NAZIM HİKMET
HENÜZ VAKİT VARKEN GÜLÜM
Henüz vakit varken, gülüm Paris yanıp yıkılmadan, henüz vakit varken, gülüm, yüreğim dalındayken henüz, ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri Volter rıhtımında dayayıp seni duvara öpmeliyim ağzından sonra dönüp yüzümüzü Notrdam’a çiçeğini seyretmeliyiz onun, birden bana sarılmalısın, gülüm, korkudan, hayretten, sevinçten ve de sessiz sessiz ağlamalısın, yıldızlar da çiselemeli, incecikten bir yağmurla karışarak Henüz vakit varken, gülüm, Paris yanıp yıkılmadan, henüz vakit varken, gülüm, yüreğim dalındayken henüz, şu Mayıs gecesi rıhtımdan geçmeliyiz söğütlerin altından, gülüm, ıslak salkım söğütlerin Paris’in en güzel bir çift sözünü söylemeliyim sana, en güzel, en yalansız, sonra da ıslıkla bir şey çalarak gebermeliyim bahtiyarlıktan ve insanlara inanmalıyız Yukarda taştan evler, girintisiz, çıkıntısız, birbirine bitişik ve duvarları ayışığından ve dimdik pencereleri ayakta uyukluyor ve karşı yakada Luvur aydınlanmış ışıklarla aydınlanmış bizim için billur sarayımız
Henüz vakit varken, gülüm, Paris yanıp yıkılmadan, henüz vakit varken, gülüm, yüreğim dalındayken henüz, şu Mayıs gecesi rıhtımda, depolarda kırmızı varillere oturmalıyız Karşıda karanlığa giren kanal Bir şat geçiyor, selamlıyalım gülüm, geçen sarı kamaralı şatı selamlıyalım Belçika’ya mı yolu, Hollanda’ya mı? Kamaranın kapısında ak önlüklü bir kadın tatlı tatlı gülümsüyor
Henüz vakit varken, gülüm, Paris yanıp yıkılmadan, henüz vakit varken, gülüm Parisliler, Parisliler, Paris yanıp yıkılmasın
NAZIM HİKMET
KADINLARIMIZ
Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta, sanki gidenler hiçbir zaman hiçbir menzile erişemeyecekti Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle Ve onlar ayın altında dönen ilk tekerlekti Ayın altında öküzler başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi ufacık kısacıktılar ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında ve ayakları altından akan toprak, toprak, ve topraktı Gece aydınlık ve sıcak ve kağnılarda tahta yataklarında oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı Ve kadınlar birbirlerinden gizleyerek bakıyorlardı ayın altında geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve kara sabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde ince boyunlu çocuklar uyuyordu Ve ayın altında kağnılar yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru
Tugbam sitesinde en güzel En Anlamlı Günaydın Mesajları sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa En Anlamlı Günaydın Mesajları Etkileyici Günaydın Mesajları
Romantik Günaydın Mesajları
Günaydın yüreğime yağmur gibi yağan gece mi yıldız yıldız bezeyen karanlığımı dolunay gibi aydınlatan günaydın….
Günaydın; benim viran gönlümün sultanı, Günaydın; dost bağımın gonca gülü, Günaydın; Süreyya yıldızım, Günaydın: ay yüzlüm, Günaydın; canımın cananı, Günaydın….
Önce kendime Sonra evime Sonra evimdekilere sonra kapılarımı açtığımda Bana değen ne varsa Yüreğimle beynim arası Çizgi derinliğince Günaydın
Yere düşen yağmur damlaları Kalbine inecek güneşi engellemesin Güneş bulutların arasından Hep sana doğru baksın Güneş güzellikler getirsin Günaydın
Günaydın Sevgilim Seninle başlıyorum hayata doğan güneşim sensin sen benim günümde ki en aydınlık günlerimsin bebeğim benim günaydın sevgilim..
Güneş ısıtmaz bedenimi senin gözlerin gibi, nefesim boğar beni seni görmediğim zaman sevgilim seviyorum seni günaydın aşkım benim..
Sen benim her güne yeni adımlar attığım ufuklarımsın, SEN benim adını andıkça yeniden yaşadığımsın, SEN benim sadece bu dünyada değil ahirettede nefesim olacaksın biriciğim, günaydın sevgilim günaydın aşkım benim…
Gözlerimi açtığımda hayalini karşında görmek, sabahın güneşi ile ağzımda adına şarkılar yazmak seni dinlemek seni izlemek kısacası hayata seninle başlamak kadar güzel ne olabilir bu hayatta? Günaydın sevgilim..
Sen hep gözlerimdesin, sen benim güneşimsin, yarınlarımdaki ümitlerimsin sen benim biriciğimsin…
Adını yazmışım kalbime kim sökebilir seni benden? beynime kazımışım gözlerini kim düşüncelerimi değiştirebilir ki? Gözlerimde hayalin kimseyi göremem sensiz sevgilim, günaydın aşkım benim…
Perdeyi aralayıp güneşin doğuşunu izlediğimde, aklımda bir SEN olursun sevgilim, seni doğan güneşe bakarak düşündüğümde anlarım ki benim için tek güneş var oda sensin biriciğim benim..
Ellerim senden uzakta buz tutar sanki, bedenim sensiz üşür ısıtmaz yeni doğan güneş beni, teselli bulurum hayalinle güne başlarım senin varolduğunu bilerek sevgilim benim günaydın..
Günaydın sabahımı aydınlatan güneşim.
Dur gitme Söylenmemiş sözler var suskun dudaklarımda. Çığlıklarımda hapsettiğim Tomurcuk tomurcuk sevgilerim çatlamaya hazır Yeni baştan yaşanacak sevdalar yüreğimde Günaydınım.
Yere düşen yağmur damlaları Kalbine inecek güneşi engellemesin Güneş bulutların arasından Hep sana doğru baksın Güneş güzellikler getirsin Günaydın.
Günaydın iyi sabahlar Okadar güzel uyuyorsun ki Sanki bulutlar üzerinde Uyan sevgilim sabah oldu Kalk ta kocana kahvaltı hazırla Seni uyandırmak istemem Elinden yemek çok güzel Sen bir dahisin Kahvaltımı rengarenk yapıyorsun Yemesen de yanımda otur Bırak çayımı ben koyarım Sen birtanem karşımda otur.
Görev sizde ey idare Hortumları kesin diye Gerek kalmasın vergiye Günaydın beyler günaydın.
Günaydın yüreğime yağmur gibi yağan gece mi yıldız yıldız bezeyen karanlığımı dolunay gibi aydınlatan günaydın.
Günaydın gecenin karanlığında yolunu kaybetmişlere yol gösteren kutup yıldızım seher vakti yapılan ve kabul olunan duam günaydın.
Günaydın yatağımda rüyalarım işimde hülyalarım soğuk kış günlerinde sımsıcak saran ılık ılık damarlarımda akan can suyum günaydın.
Aç gözlerini rüyadan sonra ilk beni gör herşeyden önce al bu tatlı buse sanadır sana günaydın günaydın günaydın canım.
Herkez meydana toplanmış güneşin doğmasını bekliyor, kalbin o kadar güzel ki sevgilim, herkez güneşin doğmasını beklerken, güneş ise senin uyanmanı bekliyor, günaydın sevgilim.
Bir öpücük göderiyorum sevgilim hadi kalk uyan, bir nefes kadar yanındayım ellerini tutuyorum, sana sarılıyorum sevgilim, günaydın.
Birgün gözlerine bakıp günaydın dersem, gözlerini açtığında güneş o zaman doğmuş demektir.
Güneşi senin için ben uyandırdım, belki yanında değilim ama sana sevgimi yolladım, günaydın bebeğim.
Tugbam sitesinde en güzel Karadeniz’e Özgü Atasözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Karadeniz’e Özgü Atasözleri Karadeniz Atasözleri Karadenize Özgü Atasözleri
Ananın koti (kötü) kızi olmaz, kaynananın ey (iyi) gelini: Anneler kızlarını hep överek evlendirirler ancak kaynanaların gelinlerinden memnun oldukları pek görülmez.
Arli arından korhar, arsuz da sanar ki benden korhiyer: Namuslu, saygın kişi, saygınlığını yitirmemek için, haklı da olsa arsız kişiye bulaşmak istemez. Arsız kişi onun kendisinden korktuğunu sanır.
Aşuh (âşık) gezgan (gezegen) olur, dertli söylagan (söylegen): Halk ozanları, diyardan diyara gezerek, duygularını sazla dile getirirler. Dertli kişi de, derdini anlatarak, içini dökerek rahatlamaya çalışır.
Ayın on beşi karanluğisa, on beşi aydinnuhtur: İnsanın üzüntülü, sıkıntılı günleri sürüp gitmez ardından güzel günler de gelir.
Bahar güneşi gelinıma, guz (güz) guneşi kızıma: Bahar ve yaz güneşi cildi çabuk yakar, esmerleştirir. Güz güneşi ise fazla etkili olmaz. Kızların beyaz tenli olması yöremizde beğenilen bir nitelik olduğundan anneler kızlarının yaz güneşinden yanmalarını istemezler. Ayrıca baharda işler daha çok olduğundan anneler, kızlarına kıyamazlar.
Bizim gelin hali (halı) geturur, gendi serar, (kendi serer) gendi oturur: Şaşkın ev sahibi, konuklarını değil de kendini ağırlar.
Dünya kadar malın olacağın, zerre kadar ihbalın (şans, talih) olsun: Varlıklı olup şanssız olmaktansa, yoksul olup şanslı olmak iyidir.
Fukareya (fukaraya) taş yohuşta yerişur (yokuşta yetişir): Şanssız, yoksul kişinin işi hep ters gider.
Gelin, kaynana toprağından yaradılmiştur: Gelinle kaynananın huyları birbirine benzer.
Hırhız (hırsız) hırhızdan çalar, Allah’ın güleceği gelur: Haksız kazanç, aynı yoldan geri çıkar.
Kahvenın da yuzi karadur ama yuz ağardur: Önemli olan dış görünüş değil, niteliktir.
Kızım seni, gelinim seni, beşiğin dibunda sinarım seni: Genç kızların, çocuksuz kadınların temiz ve düzenli olmaları kolaydır. Ancak çocuk sahibi olduklarında onlar da düzenlerini sürdüremezler.
Muhtar muhtar olmaz, koy (köy) muhtar olacah: Köyde birlik beraberlik, katılım olmazsa muhtarın çabası bir işe yaramaz.
Olisi (ölüsü) olan bir gun, delisi olan her gun ağlar: Yakınlarınızdan biri ölse, birkaç gün ağlarsınız, sonra acınız küllenir. Ama yakınlarınızdan biri deli olsa, bu durum hep gözünüzün önünde olur derdiniz her gün tazelenir.
Gozala (güzele) goz (göz) ağrisi bila yahişur: Güzel ne giyerse giysin yakışır.
Tağda (dağda) okuz, dugunda kız saraflanmaz: Dağdaki (yayladaki) öküz besili olur, alacak olan kişiyi yanıltır. Düğündeki kız da süslü, güzel giyimli olacağından, beğenen kişi yanılabilir.
Taş taşi, laf taşima: Laf taşımak, insan ilişkilerinde en büyük ahlak zayıflığıdır.
Yetim demiş “Ben gülarım”, Allah demiş “Ben nerdayım!..”: Yoksulun işleri hep ters gider, sıkıntı çeker, yüzü gülmez.
Ağa diya diya maldan, yiğit diya diya candan edarlar: Eloğlu insanı ağa, yiğit diyerek pohpohlar. Bundan hoşlanan kimse de ya malından ya da canından olur.
Eva lazım olan camiya haramdur: Bir kimsenin kendisine ve benimsediği yere gerekli olan şeyi, başkasına vermesi doğru değildir.
İşin yohuş (yokuş) tut da eniş (iniş) gelursa ihbala (şansa): Başladığın işin güç olacağını, zorluklarını düşünerek önlemini al. Engel çıkmazsa o da senin şansına.
Kurdun adi (adı) çıhar, tilki dünyayi yıhar: Öyle sinsi, kurnaz kimseler vardır ki, adı kötüye çıkmış kimselerden daha tehlikelidir.
Günaydın,günaydın Pozitif düşün bugün Önce gülümse Sonra gül Kahkaha at Ve hatta, Ve hatta… Katıla katıla Gül korkma Siyah renk gidecek önce Günün pozitifleşecek Gökkuşağı gibi aynen renk renk Bil ki 7 renkten oluşan renk Beyazdır… Ve gülmek bulaşıcıdır Haydi, bulaştır!
Gün Seninle Güzel Güne Başlamak Seninle Sıcak Olucak, Günlerimiz Aydın geleceğimiz Parlak Olsun Sana Günaydın Olsun bebeğim
Önce kendime Sonra evime Sonra evimdekilere sonra kapılarımı açtığımda Bana değen ne varsa Yüreğimle beynim arası Çizgi derinliğince Günaydın
Dertler Olsada ömrümüzde ışık bitmez Kalbimizde Yine Gülerek Başlıyacağız Bu güne Günaydın Olsun Bitaneme…
Seviyorum Seni Seninle geçen Günleri Seviyorum Seni Sana Günaydın Demeyi.
Yere Düşen Yağmur Damlaları Kalbine Inecek Güneşi Engellemesin Güneş Bulutların Arasından Hep Sana Doğru Baksın Güneş Güzellikler Getirsin Günaydın.
Günümüz Günümüze Aydın Olsun Günaydınlar Olsun.
Günün Aydın Olsun. , Dilerim Ki Yüreğine Gülün Gölgesi Düşmesin Ve Sen, Yüzünde Gülüşlerin En Güzeli Ile Bak Geleceğe.
Kalbim Gibi Bugünde Senin için Aydın ve Günaydın Arkadaşım.
Günaydın Dudağımdan Asla Gitmeyen Neşe , Günaydın Dost Kalplerde Açan Büyük Güneşe , Günaydın Yüreklerden Akan Sıcak Dizeler , Yürek Yangınlarına Su Gönderen Gözeler.
Seni Seviyorum bebeğim Gözlerin gibi Bugünde Günaydın Olsun Güneşime.
Önce Kendime Sonra Evime Sonra Evimdekilere Sonra Kapılarımı Açtığımda Bana